Trabzonspor'un Kalecisi Nasıl Olmalı?

[U.Sadıkoğlu]

onurbmn.jpg


Demişler ya kazanmak istiyorsan atanınla tutanın iyi olacak diye. Trabzonspor'un Göztepe maçından sonra bu tartışmalar yine alevlendi bir anda iki hafta önce takımı şampiyon yapan taraftar başlamıştı şikayet etmeye. Hoca gitsin, Onur gitsin o gitsin bu gitsin.. Futbolun teknik yönünden bahsetmeyeceğim zira Trabzonspor'un, futbolu yöneten bu köhne zihniyet başta olduğu sürece şampiyon yapılmayacağına adım kadar eminim..

93-94 sezonu Riazor stadyumu tarihe tanıklık ediyor zira neredeyse asırlık kulüp tarihinde ilk defa La Liga şampiyonluğuna onun ötesinde kulüp tarihinin ilk kupasını kazanmaya bu kadar yakın. Barcelona'nın 1 puan önünde çıkıyorlar Valencia müsabakasına aynı saatlerde Nou Camp'ta Barcelona Sevilla'yı ağırlıyor. İki maçta çok çekişmeli gidiyor Barcelona 2-1 geriye düştüğü müsabakayı 5-2'ye getirerek Riazor'dan gelecek haberi beklemeye başlıyor. Deportivo baskılı taraftar bir dakika susmuyor tıpkı 96 sezonunda oynadığımız fenerbahçe maçı gibi bir direkten geliyor bir kaleciden rakip 10 kişi Deportivo kaleyi ablukaya alıyor fakat olmayınca olmuyor derken 87. Dakikada Deportivo penaltı vuruşu kazanıyor. Riazor kulüp tarihinin en gergin ve bir o kadar umutlu dakikalarını yaşıyor fakat kimse penaltıyı kullanmaya yanaşmıyor zira takımın penaltıcısı Donato 15 dakika önce oyundan alınmış. Alfredo mu atacak Bebeto mu derken takımın liberosu Sırp asıllı Yugoslav futbolcu Miroslav Dukic topun başına geliyor. Topa vuruyor fakat beklenen olmuyor yerden yaptığı vuruşu Valencia kalecisi kolayca kontrol ediyor. Stad yıkılıyor Dukic de öyle. Müsabaka bittikten sonra ne mi oluyor? Beklediğiniz gibi değil. Gözyaşlarına boğulan Deportivo taraftarı Dukic'i omuzlara alıyor adını haykırıyor. Başarısını paylaşmaya hazır oldukları takımları ve oyuncularının acılarını da paylaşıyor Coruna kenti yaşlısıyla genciyle.

Bizlere ne kadar uzak bir örnek değil mi? Sunay Akın'ın dediği gibi kaleci yalnız adamdır tıpkı bizim Onur'umuz gibi sadece golü yediğinde yalnız değildir. Takımı gol attığında da, arkadaşlarının karşı kaledeki gol sevincine sadece kendi kalesinden katılır. Yalnız... Kaleci, maçta kimseye güvenmez. Çünkü yeri gelir arkadaşının kör kurşununa kurban gider. Kendi kalesine gol atan belki de kamptaki oda arkadaşıdır.Tüm takım arkadaşları kendisine sırtını dönerken, hiçbir arkadaşına sırtını dönmeyen adamdır. Tıpkı bizim yaptığımız gibi değil mi? Zira iki maç kötü oynayan futbolcumuzu hemen gömeriz. Onur hatalı gol yemiş geçen akşam tamam kellesini koparalım. Gönderelim. Böyle kaleci mi olur? Böyle pozisyon mu alınır? O kadar para alıyor oynayacak tabii!? Alanya maçından sonra tek kelam etmezler fakat Onur için mesela oyunun kopacağı çok an olduğunda yaptığı kritik kurtarışlarla takımı oyunda tutmasından bahsetmezler. 40 tane iyi yaparsın görünmezde bir tane yanlışında tepene binerler. Yanlış anlaşılmasın Onur eleştirilemez veya kendisine laf söylenilemez demiyorum fakat okuduğumuz şeyler o kadar ağır ki... Trabzonspor'un değerlerini yıllardan beri sonuna kadar saha içinde ve saha dışında her anlamda yansıtan adama yapılan muamele bu işte Trabzon'da! Yarın öbür gün mazallah şampiyonluktan falan olursak Onur yüzünden veya bir kupa kaybedersek kritik bir müsabakada puan bırakırsak olacakları hayal bile etmek istemiyorum. Ünal Aysal döneminde en formda olduğu dönemde galatasaray'dan gelen teklifi düşünmeden reddeden yine Hacıosmanoğlu'nun zorla göndermeye çalıştığı Onur'u Trabzonspor taraftarı olarak toplanalım ve biz gönderelim zira bu takımda Onur'a gerek yok gönderelim hemen şampiyon oluruz ertesi sezon. Balık hafızalı Trabzonspor taraftarım benim... Bu adam şike konuştuğu için Milli Takım da kadroya dahi alınmadı en formda olduğu dönemde. Trabzonspor'un kulüp olarak 2011'den bu yana dik bir duruş ortaya koyamadığı ayan beyan ortada. Elle tutulur neyimiz kaldı ki? 2013 yılında Ankara'da fenerbahçe'ye kaybedilen kupa finalinden sonra 'sen şampiyon olmasan da kupaları almasan da' diyorduk fakat artık o ruh çoktan uçtu gitti yavaş yavaş kaybettk o ruhu sancılı oldu ama sonunda oldu. Onur'da gitsin kardeşim. Ona da Şenol Güneş'e yaptığımız gibi sen Trabzon'u sattın deriz. Paracısın deriz o deriz bu deriz kelam biter mi bizimkilerde. Biz bir futbol takımından fazlası olarak gördüğümüz Trabzonspor'u kendi ellerimizle zaten bitirmişiz. Unutmuşuz Mehmet Dalman'ı, Dozer Cemil'i, Mustafa amcayı... İstanbul takımları gibi sonuç için her yol mübah anlayışına dönmeden önce Onur'u da muhakkak gönderelim. Gönderelim ve bir kalecinin daha ötesinde bir kaptanın nasıl olması gerektiğini bizim üstün futbol otoritesi arkadaşlarımız sayesinde öğrenelim.

Trabzonspor'u bugünlere getiren değerlerin neler olduğunu çok iyi biliyorum ve bugün bu değerleri biraz da olsa saha içinde ve saha dışında görüyorsam bunu kaptanıma borçlu olduğumu da biliyorum. Sizlere bol şampiyonluk hayalleri dilerim zira futbolun bu tekelleşmiş zihniyetin gölgesinde kaldığı ortamda kaleye Buffon'u, forvete Messi ve Ronaldo'yu önlü arkalı koysanız da üstünüzde Trabzonspor forması varsa bu ligde şampiyon olamazsınız. Son derece realist olarak iddia ediyorum: Trabzonspor'un Avrupa'da bir kupa kazanması bu ligde şampiyon olmasından daha kolay.

Bu takımı kazandığı veya kazanacağı başarılar için tutmuyorum. Hepimiz taraftarız ve tarafını seçen birisi olarak yeter ki Onur'suz olmasın aşk diyorum...

[Yiğit Gayretli]

Eline sağlık Uğur. Eleştirinin dozu konusundaki eleştirine katılıyorum.

Nazımız sevdiğimize de geçiyor ama artık. Devir değişti bizim için.

[TSelif]

Bu Uğur'u derhal camiadan uzaklaştırın.. !!
Onursporlu seni !
Sen ve senin gibiler yüzünden yıllardır yönetimler kaleci almaya korkayler ..
Hainler sizi..
Sizin yüzünüzden bu haldeyiz !!!

[muratt]

Onur kesinlikle hakareti haketmiyor.
Formsuz olmak hakaret edilmeyi hakettirmez.
Evet Onur birkaç yıldır formsuz. Ama unutmayın iyi bir kaleci, reflekslerini kaybetmediği sürece 40 yaşına kadar da oynayabilir, burada önemli olan Onur'u kazanmak. Harcamak kolay, ama kazanmak zordur.
Onur'u kazanmanın yolu de belli, yapılması gereken iki şey var,

1- Metin Aktaş'a güle güle deyip, adam gibi bir kaleci antrenörü getirmek. Yabancı olmasında fayda var bence, Alman felan.
2- Onunla rekabet edebilecek ikinci bir kaleci transfer etmek. Unutmayın, Onur'un en verimli dönemi Tolga'nın olduğu zamandı.

Onun dışında sayıp sövmek buralarda hakaret etmek felan hem hoş değil, hem de kimseye bir faydası yok. Çözüm basit, çözümü hayata geçirmek lazım.

[asilhamsi]

Böyle duygusal paylaşımlar futbolda çok komik duruyor.Futbolda kural basit.Kendine iyi bakacaksın,tüm maçlarda tam konsantre olacaksın,maça kendini veeceksin.

Ve eğer formsuz isen yedek beklemeyi bileceksin.Gerisi fasa fiso.

Zamanında burak ile alakalı ne duygusal paylaşımlar yapıldı burada cok iyi hatırlıyorum.

Su an onur a hic bir takım bizim verdiğimiz ucreti vermez.Onurun işi kalecilik.Birincisi kaptanlık konusunda aşırı kötü.Ne saha içi ne saha dışı,kriz anında elini taşın altına koyup,takımı krizden cıkarmak icin birsey yapamıyor.

İkincisi inanılmaz formsuz.Zaten yıllardır yan topları,uzaktan sutları ve ayagını kullanmayı geliştiremedi.Üstüne birde formsuz olunca hiç çekilmiyor.

Dozer cemil gibi sembol isimler dışında futbolculara duygusal bakılmasına kesinlikle karşıyım.

Sonucta efsane dediğimiz Şenol Güneşin fanatik bir beşiktaşlı oldugunu sonradan öğrendik.

[gurur6134]

onurbmn.jpg


Demişler ya kazanmak istiyorsan atanınla tutanın iyi olacak diye. Trabzonspor'un Göztepe maçından sonra bu tartışmalar yine alevlendi bir anda iki hafta önce takımı şampiyon yapan taraftar başlamıştı şikayet etmeye. Hoca gitsin, Onur gitsin o gitsin bu gitsin.. Futbolun teknik yönünden bahsetmeyeceğim zira Trabzonspor'un, futbolu yöneten bu köhne zihniyet başta olduğu sürece şampiyon yapılmayacağına adım kadar eminim..

93-94 sezonu Riazor stadyumu tarihe tanıklık ediyor zira neredeyse asırlık kulüp tarihinde ilk defa La Liga şampiyonluğuna onun ötesinde kulüp tarihinin ilk kupasını kazanmaya bu kadar yakın. Barcelona'nın 1 puan önünde çıkıyorlar Valencia müsabakasına aynı saatlerde Nou Camp'ta Barcelona Sevilla'yı ağırlıyor. İki maçta çok çekişmeli gidiyor Barcelona 2-1 geriye düştüğü müsabakayı 5-2'ye getirerek Riazor'dan gelecek haberi beklemeye başlıyor. Deportivo baskılı taraftar bir dakika susmuyor tıpkı 96 sezonunda oynadığımız fenerbahçe maçı gibi bir direkten geliyor bir kaleciden rakip 10 kişi Deportivo kaleyi ablukaya alıyor fakat olmayınca olmuyor derken 87. Dakikada Deportivo penaltı vuruşu kazanıyor. Riazor kulüp tarihinin en gergin ve bir o kadar umutlu dakikalarını yaşıyor fakat kimse penaltıyı kullanmaya yanaşmıyor zira takımın penaltıcısı Donato 15 dakika önce oyundan alınmış. Alfredo mu atacak Bebeto mu derken takımın liberosu Sırp asıllı Yugoslav futbolcu Miroslav Dukic topun başına geliyor. Topa vuruyor fakat beklenen olmuyor yerden yaptığı vuruşu Valencia kalecisi kolayca kontrol ediyor. Stad yıkılıyor Dukic de öyle. Müsabaka bittikten sonra ne mi oluyor? Beklediğiniz gibi değil. Gözyaşlarına boğulan Deportivo taraftarı Dukic'i omuzlara alıyor adını haykırıyor. Başarısını paylaşmaya hazır oldukları takımları ve oyuncularının acılarını da paylaşıyor Coruna kenti yaşlısıyla genciyle.

Bizlere ne kadar uzak bir örnek değil mi? Sunay Akın'ın dediği gibi kaleci yalnız adamdır tıpkı bizim Onur'umuz gibi sadece golü yediğinde yalnız değildir. Takımı gol attığında da, arkadaşlarının karşı kaledeki gol sevincine sadece kendi kalesinden katılır. Yalnız... Kaleci, maçta kimseye güvenmez. Çünkü yeri gelir arkadaşının kör kurşununa kurban gider. Kendi kalesine gol atan belki de kamptaki oda arkadaşıdır.Tüm takım arkadaşları kendisine sırtını dönerken, hiçbir arkadaşına sırtını dönmeyen adamdır. Tıpkı bizim yaptığımız gibi değil mi? Zira iki maç kötü oynayan futbolcumuzu hemen gömeriz. Onur hatalı gol yemiş geçen akşam tamam kellesini koparalım. Gönderelim. Böyle kaleci mi olur? Böyle pozisyon mu alınır? O kadar para alıyor oynayacak tabii!? Alanya maçından sonra tek kelam etmezler fakat Onur için mesela oyunun kopacağı çok an olduğunda yaptığı kritik kurtarışlarla takımı oyunda tutmasından bahsetmezler. 40 tane iyi yaparsın görünmezde bir tane yanlışında tepene binerler. Yanlış anlaşılmasın Onur eleştirilemez veya kendisine laf söylenilemez demiyorum fakat okuduğumuz şeyler o kadar ağır ki... Trabzonspor'un değerlerini yıllardan beri sonuna kadar saha içinde ve saha dışında her anlamda yansıtan adama yapılan muamele bu işte Trabzon'da! Yarın öbür gün mazallah şampiyonluktan falan olursak Onur yüzünden veya bir kupa kaybedersek kritik bir müsabakada puan bırakırsak olacakları hayal bile etmek istemiyorum. Ünal Aysal döneminde en formda olduğu dönemde galatasaray'dan gelen teklifi düşünmeden reddeden yine Hacıosmanoğlu'nun zorla göndermeye çalıştığı Onur'u Trabzonspor taraftarı olarak toplanalım ve biz gönderelim zira bu takımda Onur'a gerek yok gönderelim hemen şampiyon oluruz ertesi sezon. Balık hafızalı Trabzonspor taraftarım benim... Bu adam şike konuştuğu için Milli Takım da kadroya dahi alınmadı en formda olduğu dönemde. Trabzonspor'un kulüp olarak 2011'den bu yana dik bir duruş ortaya koyamadığı ayan beyan ortada. Elle tutulur neyimiz kaldı ki? 2013 yılında Ankara'da fenerbahçe'ye kaybedilen kupa finalinden sonra 'sen şampiyon olmasan da kupaları almasan da' diyorduk fakat artık o ruh çoktan uçtu gitti yavaş yavaş kaybettk o ruhu sancılı oldu ama sonunda oldu. Onur'da gitsin kardeşim. Ona da Şenol Güneş'e yaptığımız gibi sen Trabzon'u sattın deriz. Paracısın deriz o deriz bu deriz kelam biter mi bizimkilerde. Biz bir futbol takımından fazlası olarak gördüğümüz Trabzonspor'u kendi ellerimizle zaten bitirmişiz. Unutmuşuz Mehmet Dalman'ı, Dozer Cemil'i, Mustafa amcayı... İstanbul takımları gibi sonuç için her yol mübah anlayışına dönmeden önce Onur'u da muhakkak gönderelim. Gönderelim ve bir kalecinin daha ötesinde bir kaptanın nasıl olması gerektiğini bizim üstün futbol otoritesi arkadaşlarımız sayesinde öğrenelim.

Trabzonspor'u bugünlere getiren değerlerin neler olduğunu çok iyi biliyorum ve bugün bu değerleri biraz da olsa saha içinde ve saha dışında görüyorsam bunu kaptanıma borçlu olduğumu da biliyorum. Sizlere bol şampiyonluk hayalleri dilerim zira futbolun bu tekelleşmiş zihniyetin gölgesinde kaldığı ortamda kaleye Buffon'u, forvete Messi ve Ronaldo'yu önlü arkalı koysanız da üstünüzde Trabzonspor forması varsa bu ligde şampiyon olamazsınız. Son derece realist olarak iddia ediyorum: Trabzonspor'un Avrupa'da bir kupa kazanması bu ligde şampiyon olmasından daha kolay.

Bu takımı kazandığı veya kazanacağı başarılar için tutmuyorum. Hepimiz taraftarız ve tarafını seçen birisi olarak yeter ki Onur'suz olmasın aşk diyorum...

Senol gunes onur ornegi olmamis ..senol gunes istanbula gittikden sonraki eylem ve soylemleriyle kendi kendini bitirmistir onlarca ornegi var bunun defalarca yazildi tartisildi buralarda..onura gelirsek gecirdigi iki agir sakatlik kendisini cok etkilemis eski onur degil kendiside farkinda bunun ,kimse onurun trabzonsporlulugunu tartismiyor 2 senedir tek kurus almayan baska trabzonspor futbolcusu varmidir tarihde sanmiyorum en az bizim kadar trabzonsporludur onur.. performansi vasatin ustune cikamiyor son 2 senedir istikrari standarti yok tek basina mac kurtardigi gunler geride kaldigi gibi artik hatalari puan kayiplarina sebep oluyor ..forma adaleti diyorsak gerekirse yedek kalmali ve yillik aldigi daha dogrusu alamadigi ucret makul seviyelere cekilmeli sene sonunda da onurun rekabete girebilecegi iyi bir kaleci transferi yapilmali estebanin onurdan iyi oldugunu dusunmuyorum ugurun daha cok zamana ihtiyaci var ..onur bu takimin eylemleri ve soylemleriyle efsanelerinden biridir ve gunun birinde senol gunes gibi sapitip cark etmezse karakterinden ödün vermezse oyle de kalacaktir..

[reisoğlu61]

yavas yavas kurtulma vakti geldi onur. o formayi yere biraktiginda gitmen gerekliydi, seni ozaman takimda tutan zihniyet yüzünden hem ekonomik hemde pisikolojik sikintilar oldu.

[Orkun 61]

onurbmn.jpg


Demişler ya kazanmak istiyorsan atanınla tutanın iyi olacak diye. Trabzonspor'un Göztepe maçından sonra bu tartışmalar yine alevlendi bir anda iki hafta önce takımı şampiyon yapan taraftar başlamıştı şikayet etmeye. Hoca gitsin, Onur gitsin o gitsin bu gitsin.. Futbolun teknik yönünden bahsetmeyeceğim zira Trabzonspor'un, futbolu yöneten bu köhne zihniyet başta olduğu sürece şampiyon yapılmayacağına adım kadar eminim..

93-94 sezonu Riazor stadyumu tarihe tanıklık ediyor zira neredeyse asırlık kulüp tarihinde ilk defa La Liga şampiyonluğuna onun ötesinde kulüp tarihinin ilk kupasını kazanmaya bu kadar yakın. Barcelona'nın 1 puan önünde çıkıyorlar Valencia müsabakasına aynı saatlerde Nou Camp'ta Barcelona Sevilla'yı ağırlıyor. İki maçta çok çekişmeli gidiyor Barcelona 2-1 geriye düştüğü müsabakayı 5-2'ye getirerek Riazor'dan gelecek haberi beklemeye başlıyor. Deportivo baskılı taraftar bir dakika susmuyor tıpkı 96 sezonunda oynadığımız fenerbahçe maçı gibi bir direkten geliyor bir kaleciden rakip 10 kişi Deportivo kaleyi ablukaya alıyor fakat olmayınca olmuyor derken 87. Dakikada Deportivo penaltı vuruşu kazanıyor. Riazor kulüp tarihinin en gergin ve bir o kadar umutlu dakikalarını yaşıyor fakat kimse penaltıyı kullanmaya yanaşmıyor zira takımın penaltıcısı Donato 15 dakika önce oyundan alınmış. Alfredo mu atacak Bebeto mu derken takımın liberosu Sırp asıllı Yugoslav futbolcu Miroslav Dukic topun başına geliyor. Topa vuruyor fakat beklenen olmuyor yerden yaptığı vuruşu Valencia kalecisi kolayca kontrol ediyor. Stad yıkılıyor Dukic de öyle. Müsabaka bittikten sonra ne mi oluyor? Beklediğiniz gibi değil. Gözyaşlarına boğulan Deportivo taraftarı Dukic'i omuzlara alıyor adını haykırıyor. Başarısını paylaşmaya hazır oldukları takımları ve oyuncularının acılarını da paylaşıyor Coruna kenti yaşlısıyla genciyle.

Bizlere ne kadar uzak bir örnek değil mi? Sunay Akın'ın dediği gibi kaleci yalnız adamdır tıpkı bizim Onur'umuz gibi sadece golü yediğinde yalnız değildir. Takımı gol attığında da, arkadaşlarının karşı kaledeki gol sevincine sadece kendi kalesinden katılır. Yalnız... Kaleci, maçta kimseye güvenmez. Çünkü yeri gelir arkadaşının kör kurşununa kurban gider. Kendi kalesine gol atan belki de kamptaki oda arkadaşıdır.Tüm takım arkadaşları kendisine sırtını dönerken, hiçbir arkadaşına sırtını dönmeyen adamdır. Tıpkı bizim yaptığımız gibi değil mi? Zira iki maç kötü oynayan futbolcumuzu hemen gömeriz. Onur hatalı gol yemiş geçen akşam tamam kellesini koparalım. Gönderelim. Böyle kaleci mi olur? Böyle pozisyon mu alınır? O kadar para alıyor oynayacak tabii!? Alanya maçından sonra tek kelam etmezler fakat Onur için mesela oyunun kopacağı çok an olduğunda yaptığı kritik kurtarışlarla takımı oyunda tutmasından bahsetmezler. 40 tane iyi yaparsın görünmezde bir tane yanlışında tepene binerler. Yanlış anlaşılmasın Onur eleştirilemez veya kendisine laf söylenilemez demiyorum fakat okuduğumuz şeyler o kadar ağır ki... Trabzonspor'un değerlerini yıllardan beri sonuna kadar saha içinde ve saha dışında her anlamda yansıtan adama yapılan muamele bu işte Trabzon'da! Yarın öbür gün mazallah şampiyonluktan falan olursak Onur yüzünden veya bir kupa kaybedersek kritik bir müsabakada puan bırakırsak olacakları hayal bile etmek istemiyorum. Ünal Aysal döneminde en formda olduğu dönemde galatasaray'dan gelen teklifi düşünmeden reddeden yine Hacıosmanoğlu'nun zorla göndermeye çalıştığı Onur'u Trabzonspor taraftarı olarak toplanalım ve biz gönderelim zira bu takımda Onur'a gerek yok gönderelim hemen şampiyon oluruz ertesi sezon. Balık hafızalı Trabzonspor taraftarım benim... Bu adam şike konuştuğu için Milli Takım da kadroya dahi alınmadı en formda olduğu dönemde. Trabzonspor'un kulüp olarak 2011'den bu yana dik bir duruş ortaya koyamadığı ayan beyan ortada. Elle tutulur neyimiz kaldı ki? 2013 yılında Ankara'da fenerbahçe'ye kaybedilen kupa finalinden sonra 'sen şampiyon olmasan da kupaları almasan da' diyorduk fakat artık o ruh çoktan uçtu gitti yavaş yavaş kaybettk o ruhu sancılı oldu ama sonunda oldu. Onur'da gitsin kardeşim. Ona da Şenol Güneş'e yaptığımız gibi sen Trabzon'u sattın deriz. Paracısın deriz o deriz bu deriz kelam biter mi bizimkilerde. Biz bir futbol takımından fazlası olarak gördüğümüz Trabzonspor'u kendi ellerimizle zaten bitirmişiz. Unutmuşuz Mehmet Dalman'ı, Dozer Cemil'i, Mustafa amcayı... İstanbul takımları gibi sonuç için her yol mübah anlayışına dönmeden önce Onur'u da muhakkak gönderelim. Gönderelim ve bir kalecinin daha ötesinde bir kaptanın nasıl olması gerektiğini bizim üstün futbol otoritesi arkadaşlarımız sayesinde öğrenelim.

Trabzonspor'u bugünlere getiren değerlerin neler olduğunu çok iyi biliyorum ve bugün bu değerleri biraz da olsa saha içinde ve saha dışında görüyorsam bunu kaptanıma borçlu olduğumu da biliyorum. Sizlere bol şampiyonluk hayalleri dilerim zira futbolun bu tekelleşmiş zihniyetin gölgesinde kaldığı ortamda kaleye Buffon'u, forvete Messi ve Ronaldo'yu önlü arkalı koysanız da üstünüzde Trabzonspor forması varsa bu ligde şampiyon olamazsınız. Son derece realist olarak iddia ediyorum: Trabzonspor'un Avrupa'da bir kupa kazanması bu ligde şampiyon olmasından daha kolay.

Bu takımı kazandığı veya kazanacağı başarılar için tutmuyorum. Hepimiz taraftarız ve tarafını seçen birisi olarak yeter ki Onur'suz olmasın aşk diyorum...

Ağzınıza,yüreğinize,elinize sağlık

[Orkun 61]

Senol gunes onur ornegi olmamis ..senol gunes istanbula gittikden sonraki eylem ve soylemleriyle kendi kendini bitirmistir onlarca ornegi var bunun defalarca yazildi tartisildi buralarda..onura gelirsek gecirdigi iki agir sakatlik kendisini cok etkilemis eski onur degil kendiside farkinda bunun ,kimse onurun trabzonsporlulugunu tartismiyor 2 senedir tek kurus almayan baska trabzonspor futbolcusu varmidir tarihde sanmiyorum en az bizim kadar trabzonsporludur onur.. performansi vasatin ustune cikamiyor son 2 senedir istikrari standarti yok tek basina mac kurtardigi gunler geride kaldigi gibi artik hatalari puan kayiplarina sebep oluyor ..forma adaleti diyorsak gerekirse yedek kalmali ve yillik aldigi daha dogrusu alamadigi ucret makul seviyelere cekilmeli sene sonunda da onurun rekabete girebilecegi iyi bir kaleci transferi yapilmali estebanin onurdan iyi oldugunu dusunmuyorum ugurun daha cok zamana ihtiyaci var ..onur bu takimin eylemleri ve soylemleriyle efsanelerinden biridir ve gunun birinde senol gunes gibi sapitip cark etmezse karakterinden ödün vermezse oyle de kalacaktir..

Olay budur. Sadece Şenol Güneş kısmına katılmıyorum.

İyi bir kaleci antrenörü, rekabete gireceği iyi bir kaleci ve formsuz olduğu bu dönemde yedek kalıp kendisini toparlamak Kaptana ve bize iyi gelecektir.

[Şerafettin Kara]

Ayağı yok,yediği saçma sapan golleri artık sayamıyoruz bile.Tek yaptığı iş gündem olunca çıkıp duygu sömürüsü ile taraftarı kandırmak.Kısacası masal anlatıyor.Göztepe maçından sonraki açıklamaları bile sitemli .En son çıkıp topları ben içeri alıyorum ama suç taraftarın diyecek galiba

[Mehmet BAŞ]

Onur'u idrak edemeyenlerin Trabzonspor'u da idrak edemediğini düşünüyorum.
U.Sadıkoğlu yazısında çok güzel noktalara değinmiş. Yüreğimin sesi olmuş. Eline sağlık diyorum.
2011 yılından sonra elimizde kalan tek değeri de yok etmek için ağzından köpükler fışkırırcasına eleştirenlere gelsin.
Unutmayalım, Trabzonspor tarihte bir kimlik oluşturduğu için başarılı oldu. Onur da bu kimlikte önemli bir mihenk taşıdır.

[Ogün YAZICI]

-Trabzonspor'un kalecisinin maliyeti yıllık 1 milyon euro seviyesinde olmalı.
-Kaptanlık pazupandını takıyorsa yıllardır saha içinde, soyunma odasında etliye sütlüye karışmadan takılmamalı
-11 yıl sonra ilk kez tepki gösterilen maçta omuzlarını dikleyip taraftara el kol yapmamalı
-Frikiklerde kabak gibi pozisyon hatası yıllardır yapmasına rağmen kendisini gram geliştirmeme gafletinde bulunmamalı
-Ve şu duygu sömürüsünü bırakmalı

Yayıncı kuruluşta bir yorumcu güzel konuştu;
Onur bunların farkındaysan çıkıp konuşmanın anlamı yok daha çok çalışacaksın.Ve ekliyorum
Çalışmıyorsan bırakacaksın

[shagrath61]

Onur kesinlikle hakareti haketmiyor.
Formsuz olmak hakaret edilmeyi hakettirmez.
Evet Onur birkaç yıldır formsuz. Ama unutmayın iyi bir kaleci, reflekslerini kaybetmediği sürece 40 yaşına kadar da oynayabilir, burada önemli olan Onur'u kazanmak. Harcamak kolay, ama kazanmak zordur.
Onur'u kazanmanın yolu de belli, yapılması gereken iki şey var,

1- Metin Aktaş'a güle güle deyip, adam gibi bir kaleci antrenörü getirmek. Yabancı olmasında fayda var bence, Alman felan.
2- Onunla rekabet edebilecek ikinci bir kaleci transfer etmek. Unutmayın, Onur'un en verimli dönemi Tolga'nın olduğu zamandı.

Onun dışında sayıp sövmek buralarda hakaret etmek felan hem hoş değil, hem de kimseye bir faydası yok. Çözüm basit, çözümü hayata geçirmek lazım.

katılıyorum.

[Arda']

Yan topları ve ayakları daha iyi olmalı ayrıca frikik olduğunda taraftarın yüreği ağzına gelmemeli.

[Ozan Yılmaz]

Konuya çok fazla duygusallık ve romantizm katıyoruz,

Bizim kalecimiz de, defansımız da, orta sahamız da, forvetimiz de Trabzonspor kalitesine yakışacak performansları oynadığı süre içerisinde sergileyecek kapasitede olması şart,

Çaptan düştüyse artık maziye bakarak geleceği karartmaya devam etmeye gerek yok,

Yeni Onurlar bulup getirip koymaktır aslolan.

[reisoğlu61]

yamaninda bir besiktas macinda hata yapti diye Fatih Öztürk´ü takimdan kovduk resmen. onur a ise kac zamandir katlaniyoruz, bukadar masrafli kaleci olmamali.

[Faik Yılmaz]

Trabzonspor'un kaleci sorununu çözmenin çok kolay bir yolu var aslında.....

-İyi bir kaleci antrenörü alacaksın. Eğer mümkünse Alper Boğuşluyu geri getireceksin.

Onur Alper Boğuşlu kaleci antrenörü iken müthiş bir kaleci idi O gidince çizgisi gitgide düşmeye başladı.

[muratt]

Yan topları ve ayakları daha iyi olmalı ayrıca frikik olduğunda taraftarın yüreği ağzına gelmemeli.

Frikik olduğunda kalenin biraz ortasında dursa ona da razıyım.

[Kamil Çakmak]

Eline yüreğine sağlık kardeşim. Duygularıma tercüman olmuşsun. Önündeki defans kurgusu Türkiyenin en kötü defansı ise bir kaleci daha ne kadar başarılı olabilir ki.

[HOPA'LI TS'Lİ]

İyi kaleciler de böyle talihsiz goller yer.

Önünde Akbaş gibi yetersizler olursa o da bi yere kadar dayanabiliyor.

Onur iyi kaleci

10 yıldır bizde ve İskender GÜNEN, Hakkı Tolunay KAFKAS, Ünal KARAMAN, Orhan ÇIKRIKÇI gibi Trabzon'lu olmayıp o şanlı formayı uzun yıllar giyen bir kalecimiz

[Oğuz ZEYTİN]

Petranovic gibi deli, çok özlediğimiz Milosevski gibi soğukkanlı, Viktor gibi Aston Villa kahramanı, Petkovic gibi çevik, Tony Silva gibi sempatik ve Pfaff gibi marka...

Aslında Onur bunları bize Legia maçında sakatlanmadan önce fazla fazla gösterdi. O zaman 26 yaşındaydı. Yani henüz 26 yaşında, Onur bir marka olmuştu (NOT: Onurcu değilim, hayranı olduğum da söylenemez).

Ama hayat böyle ilerlemiyor. Spor dünyası sakatlıklar sebebiyle ne yetenekleri, ne potansiyelleri yitirdi. Gerçek Ronaldo... Deisler... Mesela NBA'de çok üzüldüğüm Brandon Roy...

Futbolda yedek kalmak ayıp değil. Her kaleci kötü gol yer. Göztepe maçında Onur bunu yaşadı, bir ilk değil... Gerekirse dinlenir, fiziki ve ruhi rehabilite edilir. Çıkar oynar. Futbol takım oyunu, Onur olmazsa, başkası oynar. Taraftar-futbolcu gereksiz yere gerilim yaşamadan, birbirini kırmadan profesyonel çerçevede su yolunu bulur.

Ne Onur'un formayı çıkardığı günkü yanlışı, ne de iki yıldır ona para ödenmemesi yanlışı bu gerçekleri örter! Hepimiz işimize bakalım. Büyütülecek mevzu değil...

[HOPA'LI TS'Lİ]

Uğurcan da çok iyi kaleci olacak.
Alman NEUER gibi olacağını düşünüyorum.

[TSelif]

Tamam tamam

[artvints]

Benim trabzonspor'u takip ettiğim sürece düzgün kaleciyle oynadığımız seneler sayilidir. Kalecisiz şampiyon olmaya çalıştık bir kaç kere, olmadı.

[Tuğrul]

Onur yedek kaleci olarak, 500 BE'ya oynasaydı kimse eleştirmez, hayıflamazdı.

Ne var ki performans-ücret odaklı düşündüğümüzde haketttiğinden fazla para aldığı gibi( 15-18 milyon tl) takıma level atlatamıyor.

Dolayısı ile yan roldeki Onur'un sürekleyici role soyunması-para alması sözkonusu olmamalı.

Trabzonspor'un kaleci sorununu çözmenin çok kolay bir yolu var aslında.....

-İyi bir kaleci antrenörü alacaksın. Eğer mümkünse Alper Boğuşluyu geri getireceksin.

Onur Alper Boğuşlu kaleci antrenörü iken müthiş bir kaleci idi O gidince çizgisi gitgide düşmeye başladı.

30 yaşındaki adama daha ne öğreteceksin geçti boru pazarı.

Atıyorum Neuer kaleci antrenörü olarak gelse iflah olmaz Onur.

Kaldı ki bu iş kaleci antrenörü ile çözülmez '' kaliteli personel '' ile çözülür.

Senin tespitin ile hallolsaydı Kloop ve Lopetegui '' Alison ve Courtois '' toplamda 100 ME vererek aldırmazdı.

Kaleci antrenörü ile Karius'u geliştirmek-yenilemek isterlerdi.

Alper Boğuşlu'nun bu kadar çok yüceltilmesi, anlam verilmesi tuhaf adamı alim yaptınız