Abd'nin kadrosu açıklandı mı?
Çekilebilecek en iyi kuralardan birisi.Gruptan çıkamama gibi bir ihtimal yok bence.İlk dört belli gibi.Muhtemelen Yao'suz Çin ve Fildişi dışarıda kalacak.Yunanistan ve Rusya sıkça oynadığımız,bildiğimiz takımlar ve bence ikisinide yenebiliriz. Latin Amerika basketbolu bize çok ters geliyor.Özellikle sert ve sokak basketbolünü andıran stilleriyle Porto Riko.Yunanistan'la grup birinciliği mücadelesi yaparız. Bu grubu birinci bitirmek önemli çünkü bu durumda muhtemelen Yeni Zellanda ya da Lübnan gelecek çaprazdan.Ama bitiremezsek İspanya,Fransa,ya da Litvanya'dan birisi.
ÖNCE TRABZONSPOR DİYECEKSİN…ENDÜSTRİYEL FUTBOLA HAYIR!!! #DİREN TRABZONSPOR
UNUTURSAK KALBİMİZ KURUSUN...#KORAY ÇAPOĞLU
tüm gruplar dengeli oldu aslında
ayrıca İran-amerika maçı dünyanın dikkatini şampiyonaya ve ülkemize çekecektir
Yunanistan bizi yener. Biz onlardan kat kat üstün olsak da bu adamlar bizi yeniyor. Ama diğer takmların hepsi ile güzel maçlar çıkarırız gibime geliyor.
Seyirci desteği ile grubu birinci bitirebiliriz. Bu şampiyonada uzun problemi yaşamayız herhalde. Umarım Tanyeviç oyuncu seçimlerinde bu sefer hata yapmaz...
Üst tura 2 veya 3 takım çıkacağını bildiğim içim zor yazdım. 4 takım çıkıyormuş.
Konu Samet Türkmen tarafından (15.12.2009 Saat 16:09 ) değiştirilmiştir.
Tanyeviç'in bu turnuvada takımımızın başında olmamasını istiyorum....
bordomavi.netTrabzonspor'un ilk ve en büyük taraftar sitesi
Dünya yıldızları Türkiye'ye gelmeyecek ne yazık ki.
Kobe ameliyat olacak. Tony Parker sakat.
D.Howard dinlenmek istiyor, gelmeyecek.
Carmelo Anthony evleniyor.
Lebron James‚Chris Bosh ve Dwayne Wade transfer görüşmeleri var.
Bakalım nasıl olacak.
~ Yüzümüzün yüreğimizle beraber gülümsediği an’ dır mutluluk. ~
OYUNCU DEVŞİRMEK
2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası'nın ülkemizde gördüğü ilgi ve sonrasında 12 Dev Adam sloganıyla yayılarak artan basketbol sevgisi bir dönüm noktasıydı Türk basketbolu için. Bir adım öteye gidilmişti ve 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası ülkemizde yapma hakkını elde etmiştik. Yıllardır bu organizasyona hazırlanıyoruz. Bir taraftan salonlar inşaa ediliyor, pazarlama çalışmaları devam ediyor. Diğer yandan ise oyuncu yetiştirmeye çalışıyoruz.
2004 yılında radikal denebilecek bir kararla milli takım çalıştırıcılığına getirilen Bogdan Tanjevic'in adı bile heyecan yaratmaya yetmişti. Kaldı ki avrupa basketboluna yön veren en tecrübeli koçlardan biriydi. Artık, bizi 2010'a hazırlayacaktı.
İlk sınavı 2005 Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda verecektik. Kadro efsane 79 jenerasyonu ağırlıklıydı. Aralarında genç denilebilecek Cenk Akyol vardı ( Avrupa 6.sı olmuştuk).
2006 Dünya Şampiyonası'nda ise Cenk Akyol'un yanına Engin Atsür, Ersan Ilyasova, Semih Erden ve Hakan Demirel eklendi ( Dünya 6.sı olmuştuk). Bu takımda NBA yıldızlarımız (!) Hidayet ve Mehmet ile Avrupa'da iyi bir sezon geçiren Kerem Tunçeri yoktu.
2007 Avrupa Şampiyonası'nda Hidayet ve Mehmet takıma geri dönmüştü, Kerem ise 2010'da 30 yaşını geçeceği düşünülerek kadroya davet edilmemişti. Sonuçta 11. olmuştuk. 2010'a yaklaştığımızdan olsa gerek basında tepkiler yükselmeye başlamıştı. Tanjevic'in kararları sorgulanıyordu. Ancak o ödüllendirilircesine FB Ülker'i de çalıştırmaya başladı.
2009'daki Avrupa Şampiyonası'na giderken kadrodaki isimler daha da farklıydı. Cenk Akyol Amerika'da kampa gitmişti. Milli takımda yer alamsına rağmen Efes Pilsen'de bir türlü süre bulamıyordu. Onun boşluğunu 1977 doğumlu Bekir Yarangüme ile doldurmaya çalıştık. Sinan Güler artık milli takımdaydı. 1978 doğumlu Ömer Onan da çağrılmıştı takıma. İki yıl önce yaş sınırına takılan Kerem de geri dönmüştü bu turnuvada. Uzun rotasyonunda ise Oğuz ve Ömer'le birlikte Barış Hersek de kadrodaydı. Şampiyonada 8. olmuştuk. Ancak eleştirilerin dozu artmıştı.
Nerede Hakan Demirel? Cenk Akyol'a ne oldu? Barış Hersek? Diğer gençler nerede?
Planlamayı kağıt üzerinde belki de iyi yapmıştık ancak 2004 ile 2009 arasını youncu istikrarı bakımından ne kadar verimli geçirmiştik? Gerçekten tartışmaya açık...
Bu süre içerisinde genç ve ümit milli takımlarımız kendi yaş gruplarında başarılar elde ediyordu. Ancak o genç kardeşlerimiz takımlarında bir türlü süre bulamıyordu. Turnuvalarda denize döktükleri rakipleri takımlarında kendilerini gösterip NBA'e kapağı atarken bizim oyuncularımız ikinci lig de daha süre bulamaz hale gelmişti.
Ve yıl 2010... Artık şampiyonaya 2 ay kaldı. Kamp başlamadan önce oyuncular açıklandı. Ve bir hafta bounca süren yeni tartışma konumuz: Preldzic mi, Kinsey mi?
Şaşırdınız değil mi? Hayır şaşırmayın. Biz ne yazık ki böyleyiz. 5-6 yıllık planlar yapıp son anda oyuncu devşirmek sadece bize özgü olsa gerek. Preldzic Cenk'ten çok mu yetenekli? Bilemiyorum, ancak Preldzic'e o yaşta verilen şans acaba Serhat Çetin'e verildi mi? Valentin Pastal'a verildi mi?
Burada oyuncuların yeteneğini kimse sorgulayamaz, çünkü bu oyuncular 18-19 yaşlarında Avrupa-Dünya dereceleri elde etmişler. Ancak iki takım Euroleague'de oynarken rekabet edemiyorlar diye alınan yabancı sayısı kararları Avrupa'da mücadele etmeyen takımlarca da uygulanınca her takım 4-5 tane yabancı oyuncu yer almaya başladı. Hal böyle olunca sahada 3 yabancı yer alırken iki yerli oyuncuyla rotasyon çevirmeye çalıştılar.
Ve gün geldi senelerdir hazırlandığımız dünya şampiyonası öncesi Emir Preldzic'i Türk yaptık(!).
Hadi Ermal'i anlarım, Şemsettin Baş'ı anlarım, Zaza'yı anlarım, Mirsad'ı, Nedim'i, Selim'i, Dusan'ı... Bunlar çocuk yaşta gelip altyapı eğitimleri bizim takımlarımızda aldılar. Bizden biri oldular. Ama Emir ne alaka?
Belki bana ırkçı diyeceksiniz, ancak bunun ırkçılıkla ilgisi yok! Spor kültürü ve spor politikalarının çarpıklığıyla ilgisi var. Bunları sorgulamaz isek yakında oynatacak oyuncu bulamayacağız.
EK NOT: Mesela altyapısıyla ülkemizde basketbolun lokomotifi Efes Pilsen geçtiğimiz yıl kadrosunda 5 yerli oyuncuya süre verdi. Bu sene bunların ikisini yitirdi. Bakalım ne yapacaklar?
Saygılarımla
Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)