Sayfa 1 Toplam 4 Sayfadan 1 2 3 ... SonuncuSonuncu
Toplam 95 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 25 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Mehmet Akif Ersoy | Fikri ve Sanatı

  1. #1
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Kaya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.07.1999
    Nereden
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    25,832

    Standart Mehmet Akif Ersoy | Fikri ve Sanatı

    İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif Ersoy'u ölümünün 70. yıl dönümünde anıyoruz.

    İstiklal marşımız nasıl yazıldı
    7 Kasım 1920’de gazetelerde bir ilan yer alıyordu. Genelkurmay Başkanlığı’nın isteği üzerine Millî Eğitim Bakanlığı’nın verdiği bu ilanda, bir İstiklal Marşı yarışması açıldığı ve bu marş için 500 lira para ödülü konulduğu bildiriliyordu. O zamanlar için çok büyük bir para olan bu ödülle neler alınmazdı ki... Dönemin en güçlü şairlerinden biri olan Mehmet Akif bu ilanla hiç ilgilenmedi. Yarışmaya 724 şiir katıldı. Fakat hiçbirisi istenilen nitelikte bulunmadı. Bunun üzerine dönemin Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver ve arkadaşları Mehmet Akif’e başvurdular. Akif ise millet için yapılacak bu işi para için yapamayacağını belirterek başvuruyu geri çevirdi. Bunun üzerine Hamdullah Suphi Bey kendisinin yarışma dışında tutulacağı sözünü vererek yarışmaya katılmasını rica etti. Ve Mehmet Akif İstiklal Marşı’nı yazmaya başladı. Ankara’da gece gelen ilhamı kaçırmamak için bazı dörtlükleri mum ışığında Taceddin Dergâhı’nın duvarlarına kazıdı. Her kelimesine yüzlerce vatan evladının canını feda ettiği özgürlük şarkımız Akif’in kalemiyle en güzel ifade tarzını buldu. 17 Şubat 1921’de Sebilürreşad dergisinde yayımlandı.

    Şiddetli alkışlar
    1 Mart 1921’de Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver TBMM’de, insanların ancak kendi eserlerinden esirgemeyecekleri bir sesle okudu Akif’in şiirini. Okunurken şiddetli alkışlarla defalarca kesildi, ruhları bir heyecan sardı. 12 Mart 1921’de dört defa okunup ayakta alkışlanmış, Meclis’i bir coşku tufanı kaplamıştı. Alkışlarla Meclis inlerken Mehmet Akif, mahcubiyetinden başını kolları arasına alarak, sıranın üzerine yumuldu. Meclis’te duramayıp dışarı çıktı. Milleti için yaptığı bu işte alkışlarla gurur duyma ücretini bile çok gördü kendisine. Akif’in şiiri, 12 Mart 1921’de Meclis tarafından millî marş olarak kabul edildi.

    Ödülü kabul etmedi
    Verilen ödülü kabul etmemesi, o zaman bazı kimselerce tuhaf karşılandı; ama o bunlara aldırmadı. Merhum Âkif, bu eseri Türk Milleti’ne ve Kahraman Ordumuza hediye etmişti. Bundan dolayı eseri Safahat’a almak istemedi. İstiklal Marşı, ancak onun vefatından sonra Safahat’ta yayınlandı. Yüreğinde vatan ve millet aşkından kocaman bir alev taşıyan bu büyük insanın yazdığı millî marşımız her okunuşunda, mavi göklerin beyaz ve kırmızı süsünü dalgalandırıyor. Bayrağımızı rüzgar dalgalandırmıyor aslında. İstiklal Marşı’nı okurken, içimizdeki hürriyet duygusu, bayrak ve vatan sevgisi bir rüzgara dönüşüyor. İstiklal Marşı’yla içimize dolan coşkun ruh dalgalandırıyor bayrağımızı da.

    Vefatından kısa bir süre önce Hakkı Tarık Us’un da aralarında bulunduğu misafirler, Mehmet Akif’i ziyarete gelmişlerdi. Akif, bitkin durumda yatağında uzanıyordu. Söz, nasıl olduysa, dönüp dolaşıp İstiklal Marşı’na gelmişti. Misafirlerden biri düşüncesizce:
    -Acaba, yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı? demişti: Bitkin bir halde yatan Mehmet Akif, birdenbire başını kaldırdı ve kesin bir ifadeyle cevap verdi: Allah, bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın!

    Milli şairimizin hayatı
    Asıl adı Mehmet Ragif olan İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy, 1873 yılında İstanbul’da doğdu. Annesi Emine Şerife Hanım, babası Temiz Tâhir Efendidir. İlk tahsiline Emir Buhâri Mahalle Mektebinde başladı. İlk ve orta öğrenimden sonra Mülkiye Mektebine devam etti. Babasının vefâtı ve evlerinin yanması üzerine mülkiyeyi bırakıp Baytar Mektebini birincilikle bitirdi. Zirâat nezâretinde baytar olarak vazife aldı. Üç dört sene Rumeli, Anadolu ve Arabistan’da bulaşıcı hayvan hastalıkları tedâvisi için bir hayli dolaştı. Bu müddet zarfında halkla temasta bulundu. Âkif’in memuriyet hayatı 1893 yılında başlar ve 1913 târihine kadar devam eder. Memuriyetinin yanında Ziraat Mektebinde ve Dârulfünûn’da edebiyat dersleri vermiştir. 1893 senesinde Tophâne-i Âmire veznedârı M. Emin Beyin kızı İsmet Hanımla evlendi. 1920 târihinde Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisine seçildi. 17 Şubat 1921 günü İstiklâl Marşı’nı yazdı. Meclis 12 Martta bu marşı kabul etti.
    1926 yılından îtibâren Mısır Üniversitesinde Türkçe dersleri verdi. Derslerden vakit bulduğunda Kur’ân-ı kerîm tercümesiyle de meşgul oluyordu, fakat bu sırada siroza tutuldu. Ağustos 1936’da Antakya’ya geldi. Mısır’a hasta olarak döndü. Hastalık onu harâb etmiş, bir deri bir kemik bırakmıştı. İstanbul’a geldi. Hastanede yattı, tedâvi gördü. Fakat hastalığın önüne geçilemedi. 27 Aralık 1936 târihinde vefat etti. Kabri Edirnekapı Mezarlığındadır. Mehmet Âkif milletini ve dînini seven, insanlara karşı merhametli bir mizaca sâhip, şâir tabiatının heyecanlarıyla dalgalanan, edebî bakımdan kıymetli şiirlerin yazarı meşhur bir Türk şâiridir. İstiklâl Marşı şâiri olması bakımından da “Millî Şâir” ismini almıştır.

    Evindeki özel eşyaları
    Akif İstiklal marşını yazarken, gece gelen ilhamı kaçırmamak için bazı dörtlükleri, Taceddin Dergahı’nın duvarlarına kazıdı.

    Okulunu birincilikle bitirdi
    Babasının vefatı üzerine okuduğu Mülkiye’yi bırakan Mehmet Akif, Halkalı Baytar
    mektebine girdi ve burayı birincilikle bitirdi.

    Resmi paraya basıldı
    1984 yılında emisyona çıkan 100 liranın arka yüzünde Mehmet Akif’in resmi ve İstiklal Marşı’nın ilk iki dörtlüğü bulunuyordu.

    Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
    Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
    Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl!
    Konu Kaya tarafından (28.12.2006 Saat 02:53 ) değiştirilmiştir.
    “Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
    Malik bin Dinar

  2. #2
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    bordobluex - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.11.2005
    Yaş
    46
    Mesajlar
    2,070

    Standart



    Mehmet Akif Ersoy Halkalı Baytar Mektebi'nde talebe iken ve Mısırda iken çekilmiş bir fotoğrafı.

  3. #3
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    bordobluex - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.11.2005
    Yaş
    46
    Mesajlar
    2,070

    Standart



    Üniversitede ders verdiği yıllarda (renklendirilmiş fotoğrafı)

  4. #4
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Kaya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.07.1999
    Nereden
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    25,832

    Standart

    ''Bu marşın, İstiklâl davamızı anlatış cihetinden büyük bir mânâsı vardır. Benim en beğendiğim parçası da budur:

    Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet
    Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin İSTİKLÂL


    Benim bu milletten daima hatırlanmasını istediğim vecizeler işte bunlardır.''

    M.Kemal ATATÜRK
    “Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
    Malik bin Dinar

  5. #5
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Kaya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.07.1999
    Nereden
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    25,832

    Standart



    Temiz, aydınlık ve erdemli bir hayatla sporla elde edilmiş sıhhatli bir yüz... Gözlerinde düşünce ve duyarlığın beslediği ince bir hüzün tabakası... Karakter sağlamlığına işaret eden yerleşik çizgiler.. Ve her maceraya atılmaya hazır alevini içine hapsetmiş, gizlenmeye çalışılmasına rağmen hemen farkedilen tutuşmaya hazır mahcup ve onurlu pırıltılar.
    Bütün bunlar belki de her gencin yüzden dışa vuran anlamlardır. Ama Akif'in çizgilerinde yaşının üstünde bir olgunluk, bir erdemlilik ve gençlerde görülen kendini ortaya koyma yerine kendini ortalamanın içinde gizleme inceliği var.
    Bu fotoğrafında bile Akif e çok yakışan, tevazu' ve mahviyetin, kendisini olduğundan daha az gösteren, sadece kendi kendisiyle yarışan, hesaplaşan ve kendi olmak, kendi kalmak isteyen kişiliği hemen belli oluyor. Bütün gizlenme çabasına rağmen müthiş irade gücü ve kararlılığı da.
    Kendi onuruna ve ait olduğu inancın ve milletin onuruna son derece düşkündür. Her zaman çalışkan ve öğrenmeye çalışan bir gençtir. Lisan derslerinde, Arapça, Farsça, Fransızca ve Türkçe derslerinde hep birincidir. Halkalı Ziraat Mektebinde bir hocasının okul birinciliğini Ermeni bir öğrencinin alacağını ihtar etmesi üzerine günlerce ders çalışır ve okulu birincilikle bitirir.
    Dostları O'nun sadece sportif karşılaşmalarda iddiacı olduğunu, bunun dışında kendisini önemsemediğini belirtiyorlar.
    Yine Halkalı'da okurken Ermeni bir güreşçinin idman tutmak amacıyla güreştiği bir öğrenciyi yüzünü, burnunu kanatacak ölçüde hırpalamasını onur meselesi yapar. Akif, Kıyıcı Osman Pehlivan'dan güreş dersleri almıştır. Ermeni güreşçiye kendisiyle güreşmeyi teklif eder. Rakibinin gücü karşısında Akif tekniğiyle bir kaç dakika içinde galip gelir. Yine aynı okulda üzerine kimseyi almayan Doru isimli ata binmeyi ve uysallaştırmayı başarır. Boğazı yüzerek geçer, saatlerce yürümekten büyük bir zevk alır, taş atma yarışlarına katılır. Bu fotoğrafta böylesine başarılı bir gencin hiçbir izine rastlayamazsınız. Tevazu, mahcubiyet, hüzün ve mahviyet. Akif genç yaşlarında da aynı Akif'tir.
    “Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
    Malik bin Dinar

  6. #6
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Kaya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.07.1999
    Nereden
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    25,832

    Standart

    Gazeteci / Yazar Beşir Ayvazoğlu'nun bir makalesi...

    ÇANAKKALE DESTANI ve İSTİKLAL MARŞI
    Bugün 18 Mart, Çanakkale zaferinin yıldönümü. Tarihin en inanılmaz savunma harbi bundan seksen beş yıl önce Çanakkale’ de yapıldı. Hakikaten bu harp “Çelik zırhlı duvar” la “iman dolu göğüs” ün çarpışmasıydı.
    İtilaf devletleri bütün güçleriyle Çanakkale’ ye yüklendikleri sırada Mehmed Akif, Berlin’ de bulunuyordu. İngiliz ve Fransızların sömürgelerinden topladıkları müslüman askerlerden esir alınanlar çeşitli kamplarda toplanmışlardı; farkında olmadan Osmanlı Devleti’ ne karşı savaşan bu askerlere telkinde bulunması için Teşkilat-ı Mahsusa tarafından Almanya’ ya gönderilen Akif, gelişmeleri oradan yüreği ağzında takip ediyordu. Zaferden emindi; çünkü eğer Çanakkale geçilirse her şey bitecekti. Berlin Hatıraları’nda , “Korkma” diyordu; bu, ileride yazacağı İstiklal Marşı’ nın da ilk kelimesiydi ve Akif’ in sözlüğünde “Sakın endişe etme, asla ümidini kaybetme!” anlamına geliyordu:

    Korkma!
    Cehennem olsa gelen, göğsümüzde
    söndürürüz;
    Bu yol ki hak yoludur, dönme bilmeyiz
    yürürüz;
    Düşer mi tek taşı, sandın, harim-i
    namusun?
    Meğer ki harbe giren son nefer sehid olsun.

    Akif, Enver Paşa’ nın Teşkilat-ı Mahsusa Reisi Eşref Sencer Bey’ e gönderdiği telgraftan zafer müjdesini alınca doya doya ağlamıştı. Bu gözyaşları, bir süre sonra, Çanakkale’ de mucizeler yaratan Mehmetçik için kelimelerle ördüğü ihtişamlı türbenin harcına karışacaktı. Yazık ki savaşın akışını ne Çanakkale zaferi, ne Teşkilat-ı Mahsusa’ nın çabaları değiştirebildi.

    Savaş arkasında büyük acılar ve yıkıntılar bırakarak sona erdiİ Osmanlı yenilmişti. Ve 30 Ekim 1918’ de o utanç verici Mondros Mütarekesi imzalandı. Dün Çanakkale Bozağı’ nda çakılıp kalan İtilaf devletleri donanması hiçbir engelle karşılaşmadan geldi., İstanbul Boğazı’ nda demir atıp toplarını Dolmabahçe ve Yıldız saraylarına çevirdi.

    Ümidini sonuna kadar koruyan Akif’ in bile derin bir karamsarlığa düştüğü bir dönemdi bu. “İnler Safahat’ ımdaki hüsran bile sessiz” diyordu; ama kendini çabuk topladı; sebilürreşad’ da yayımlanan yazılarından birindeki şu cümle, Anadolu’ da başlayan kıyamın ve daha sonra bu kıyamın felsefesini dile getirecek olan İstiklal Marşı’ nın ruhunu vermektedir; “Türklerin yirmi beş asırdan beri istiklallerini muhafaza etmiş bir millet oldukları tarihen müspet bir hakikattir (…) Tarih de gösteriyor ki Türk istiklalsiz yaşayamamıştır.”
    İslamcı bir şairin değil, Türkçü bir yazarın kaleminden çıkmışa benzeyen ve
    “Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” mısralarında şiire dönüşen bu cümleler, Akif’ in duruşunu çok açık bir biçimde gösteriyordu. Milli mücadele konusunda onun asla bir tereddüdle dönemi olmamış, dergisiyle, kalemiyle ve fiili olarak başından itibaren bu mücadelenin içinde yer almıştı.

    Milli Mücadele’ yi aslında Çanakkale’ de uyanan ruh kazanmıştır ve bu ruh benzersiz ifadesini Asım’ da, Köse İmam dilinden Çanakkale’ nin anlatıldığı bölümde bulmuştur. İstiklal Marşı’ nın bu bölümün inbikten geçirilmiş hali olduğu söylenebilir. Çanakkale’ yi anlamadan Milli Mücadele’ yi, Akif’ in Çanakkale Destanının anlamadan da İstiklal Marşı’ nı anlamak mümkün değildir. Ne demek istediğim, Erkan-ı Harbiye tarafından 1915 Temmuz’ unda Çanakkale cephesine davet edilen şairlerin yazdıkları şiirlerle 1921 yılında açılan milli marş yarışmasına gönderilen şiirler okunduğu takdirde daha iyi anlaşılacaktır.

    Hiç şüphe yoktur ki, imparatorluğun çöküşüne ve beş yüz yıllık vatan topraklarının bir bir elden çıkışına en içten ağlayan da Akif’ ti. Anadolu’ da başlayan Milli Mücadele’ nin ruhunu en iyi ifade eden de… Bu ruhu hissetmek istiyorsanız, aziz okuyucularım, Çanakkale’ deki muharebe alanlarını çocuklarınızla birlikte geziniz; ama mutlaka geziniz.
    Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Orada yüreği titremeyen ve gözyaşı dökmeyen birinin bu topraklarla hiçbir bağı kalmamış demektir.

    Beşir AYVAZOĞLU
    “Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
    Malik bin Dinar

  7. #7
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    bordobluex - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.11.2005
    Yaş
    46
    Mesajlar
    2,070

    Standart

    İstiklâl Marşı'nın 'Açıksöz' gazetesinde ilk defa yayımlanışı.



    İstiklal Marşı'nın bugün söylenmekte olan bestesi.


  8. #8
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    BMN Yönetim Kurulu
    Cengiz Çubukcu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    07.03.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    48
    Mesajlar
    14,026

    Standart

    Bana Mehmet Akifi sevdiren türkçe öğretmenim nur içinde yat...
    Bir akrabamız çocuğuna mehmet akif sevgisinden dolayı aynı ismi vermişti, birgün okulda öğrencilerine sorar "çocuklar mehmet akif kimdir" cevap "sizin oğlunuz öğretmenim"

  9. #9
    CeSS - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Nereden
    Ankara
    Yaş
    54
    Mesajlar
    2,259

    Standart

    Mekanı Cennet olsun.

    anlamı çok büyük bir marş bıraktı bizlere.
    Taraftarlık ; Geçim kaynağı değil , Yaşam kaynağıdır ...
    Fırtınasız denizde , herkes Kaptan ...

  10. #10
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    TSelif - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    02.04.2005
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    17,790

    Standart

    Mehmet Akif Ersoy'u saygıyla anıyoruz. Nur içinde yatsın.Kendisine böyle muhteşem bir eser bıraktığı içinde sonsuz teşekkür ediyoruz.
    "-Ben ALLAH'ın adaletine inanıyorum.." Onur Recep Kıvrak!

  11. #11

    Üyelik tarihi
    01.06.2004
    Nereden
    Trabzon
    Yaş
    47
    Mesajlar
    234

    Standart

    Selam

    Çağının ötesinde yaşayan,müthiş bir şair ve memleket sevdalısıydı....Onu öven bir yazı yazmak bile beni utandırıyor...Ne mutlu ona ki Dünya durdukça adı anılacak,yine ne mutlu ona ki Türkiye'yi ve Türkçe'yi bu haliyle görmedi...
    Allah(c.c.)rahmet eylesin nur içinde yatsın...

  12. #12
    Harun-61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Nereden
    Trabzon
    Yaş
    41
    Mesajlar
    18,363

    Standart

    Allah cc bu millete tekrar Istiklal mar$i yazmayi nasip etmesin.

    Mekani Cennet olsun...saygi ve sevgi ile anacagiz onu hep.
    *
    * Ağızdan çıkan söz muallakta kalmaz, ya sağ tarafa yazılır ya da sol tarafa *

    ~Tasavvuf, Dünya adamını ALLAH adamı yapma Sanatı'dır ~

  13. #13
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Ayşe Aygün - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.05.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    46
    Mesajlar
    3,074

    Standart

    Bize İstiklal marşı yanında , safahat gibi bir eserde bırakan.Allah rahmet etsin. mekanı cennet olsun.
    İçimdeki Sevdan Öyle Büyük ki.Trabzonum.

  14. #14

    Standart

    Mehmet Akif Ersoy u saygıyla anıyoruz.Allah rahmet etsin.

  15. #15
    Nebiye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    27.05.2005
    Nereden
    Trabzon
    Yaş
    51
    Mesajlar
    2,925

    Standart

    Rahmetle ve saygıyla anmalıyız.
    Ben İstiklal marşımızı çok seviyorum.Bu günlerde tekrar yazılmaya kalkılsa böylesi olmazdı eminim.
    Avniaker arkadaşın dediği gibi Allah tekrardan yazdırtmasın inşaallah.

  16. #16
    İskender66 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    11.03.2005
    Nereden
    Ankara
    Yaş
    49
    Mesajlar
    2,844

    Standart

    Allah(c.c.)rahmet eylesin nur içinde yatsın... Mekanı Cennet olsun...
    Nur içinde yatsın. Çok büyük bir insandı...

  17. #17
    sancakbeyi_61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    27.11.2006
    Nereden
    Trabzon
    Yaş
    38
    Mesajlar
    343

    Standart

    Çanakkale Şehitlerine

    Şu Boğaz Harbi nedir ? Var mı ki dünyada eşi ?
    En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
    -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya-
    Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
    Ne hayâsızca tahaşşüt ki ufuklar kapalı!
    Nerde -gösterdiği vahşetle "bu, bir Avrupalı"
    Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
    Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
    Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
    Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer,
    Yedi iklimi cihanın duruyor karşında;
    Ostralya'yla beraber bakıyorsun Kanada!
    Çehreler başka, lisanlar, deriler, rengârenk.
    Sâde bir hadise var ortada: Vahşetler denk.
    Kimi Hindû, kimi Yamyam, kimi bilmem ne belâ...
    Hani tâûna da züldür bu rezil istîlâ...
    Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-u asil
    Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyla sefil,
    Kustu Mehmed'ciğin aylarca durup karşısına;
    Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
    Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
    Medeniyet denilen kahpe, hakikat, yüzsüz.
    Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
    Öyle müthiş ki: eder her bir mülkü harab.
    Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
    Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı:
    Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
    Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
    Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam;
    Atılan her lâğımın yaktığı yüzlerce adam.
    Ölüm indirmede. gökler, ölü püskürmede yer;
    O ne müthiş tipidir: savrulur enkaaz-ı beşer...
    Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak;
    Boşanır sırtlara, vadîlere sağnak sağnak.
    Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller
    Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
    Veriyor yangını, durmuş da açık sînelere,
    Sürü halinde gezerken sayısız tayyâre.
    Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
    Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!..
    Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
    Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
    Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrından râm?
    Çünkü te'sis-i ilâhî o metîn istihkâm.
    Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
    Beşerir azmini tevkîf edemez sun-u beşer;
    Bu gögüslerse Hüdâ'nın ebedî serhaddi;
    "O benim sun-u bedîim, onu çiğnetme!" dedi.
    ÂSIM'ın nesli.. diyordum ya... Nesilmiş gerçek;
    İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek,
    Şühedâ gövdesi, baksan a, dağlar, taşlar
    O, rükû olmasa dünyâda eğilmez başlar,
    Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor;
    BİR HİLÂL uğruna, yâ Rab, ne GÜNEŞLER batıyor!
    Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!..
    Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
    Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor TEVHÎDİ...
    BEDR'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi...
    Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
    "Gömelim gel seni târîhe!" desem, sığmazsın.
    Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
    Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
    "Bu, taşındır" diyerek KÂBE'yi diksem başına;
    Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
    Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ nâmiyle,
    Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmiyle,
    Ebr-i nîsânı açık türbene çatsam da tavan,
    Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
    Sen bu âvîzenin altında, bürünmüş kanına,
    Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
    Türbedârın gibi tâ haşre kadar bekletsem;
    Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
    Tüllenen mağribi, akşamları, sarsam yarana...
    Yine birşey yapabildim diyemem hâtırana.
    Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini;
    Şarkın en sevgili sultânı SELÂHADDÎN'i,
    KILIÇ ARSLAN gibi iclâline ettin hayran...
    Sen ki, İslâmı kuşatmış, boğuyorken husran;
    O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
    Sen ki rûhunla berâber gezer ecrâmı adın;
    Sen ki a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât!
    Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...
    Ey şehid oğlu, isteme benden makber,
    Sana âğûşunu açmış duruyor PEYGAMBER.

    Mehmed ÂKİF ERSOY


    İstiklal marsımızın yanında böyle anlamlı bir şiiri yazan büyük insan.mekanı cennet olsun.safahat kitabını tavsiye ederim

  18. #18
    macka61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    07.04.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    36
    Mesajlar
    11,505

    Standart

    Allah rahmet eylsin mekanı cennet olsun

  19. #19
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Kaya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.07.1999
    Nereden
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    25,832

    Standart

    Vefatından kısa bir süre önce Hakkı Tarık Us’un da aralarında bulunduğu misafirler, Mehmet Akif’i ziyarete gelmişlerdi. Akif, bitkin durumda yatağında uzanıyordu. Söz, nasıl olduysa, dönüp dolaşıp İstiklal Marşı’na gelmişti. Misafirlerden biri düşüncesizce:
    -Acaba, yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı? demişti: Bitkin bir halde yatan Mehmet Akif, birdenbire başını kaldırdı ve kesin bir ifadeyle cevap verdi: Allah, bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın!
    “Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
    Malik bin Dinar

  20. #20
    Ertan 51 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    14.08.2006
    Nereden
    Niğde
    Mesajlar
    12,979

    Standart

    allah bu millete bidaha istiklal marşı yazdırmasın diyen milli şairimizin duasına katılıyor allahtan kendisine rahmet diliyorum mekanı cennet olsun.ne yazıkki en büyük değerlerimizin o öldükten sonra anlıyoruz kıymetini az çile çekmemiştir vatan şairimiz cenazesini de çok az sayıdaki üniversite öğrencisi kaldırmıştır o gençlerin arasında olup salının ucundan tutmak isterdim.orda yoktum ama maneviyetının ve fikirlerinin bekçisiyiz.mehmet akif ersoy adına başlık açılması onun burada yad edilmesine sebep olanlara hepimizin bi teşekkür borcu var ben o borcu ödeyim hepinize teşekkürler.
    Şike yapanın,şikecileri kollayanın,şikeye şike diyemeyenlerin Allah bin türlü belasını versin inşallah.

  21. #21
    SDanışmaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12.06.2004
    Nereden
    Zonguldak
    Yaş
    37
    Mesajlar
    5,118

    Standart

    Allah Rahmet eyLesin, mekanı cennet oLsun...
    www.twitter.com/SDanismaz
    Gugudali..
    Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi

  22. #22
    zky_ts - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    07.11.2005
    Mesajlar
    1,051

    Standart

    Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah...bize bıraktığı büyük eserler içinde kendisine minnettarız...
    OnUrUnLa TaKtIğIn TeK YıLdIz OnUrSuZcA TaKıLaN YıLdIzLaRdAn DaHa BüYüKtÜr TRABZONSPOR'um...
    TSira TRABZON

  23. #23
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    bordobluex - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.11.2005
    Yaş
    46
    Mesajlar
    2,070

    Standart

    Şehitler Abidesi İçin

    Gök kubbenin altında yatar, al kan içinde,
    Ey yolcu, şu toprak için can veren erler.
    Hakk'ın bu velî kulları taş türbeye girmez,
    Gufrâna bürünmüş, yalınız Fâtiha bekler.


    Hilvan, 27 Kûnunevvel 1340 (1924)

    Mehmet Akif Ersoy

  24. #24
    Trabzonspor Kongre Üyesi Özge - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    06.03.2006
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    15,043

    Standart

    Allah rahmet eylesin
    -1461 TRABZON-

  25. #25
    sümela61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.11.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    47
    Mesajlar
    2,010

    Standart

    mekanı cennet olsun; bıraktığı eserler sayesinde arkası kesilmeyecek dualar aldı, alıyor, alacak...

    Allah günahlarını affetsin, O'ndan razı olsun...
    "7 tepeli şehir... bekle... son tepene de dikeceğiz bayrağımızı..."

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •