memleketi,dini,dili,ırkı ne olursa olsun herkes için toprağı kutsaldır,, eski toprağını ne kadar çok özlediği çok belli oluyor.gerçekten bu duygusal mektubu paylaştığın için teşekkür ederim...
Annem geçenlerde evde topyekün bir yeniden düzenlemeye gitti. Taş üstünde taş, yastık üstünde yastık bırakmadı diyebilirim. Tabii ki biz de evin erkekleri olarak kurban gittik, pardon, yardım ettik. Rafları devirirken çok eskiden kalma bir kart ile karşılaştık. İlginç ve duygusal bir öyküsü var. Sizlerle paylaşmak isterim.
Bu sene 29 Ağustos'ta kaybettiğimiz dedem (annemin babası) Salim Aksoy'un uzun yıllar mektuplaştığı Rum bir arkadaşı vardı. İsmi Folo. Ailesiyle birlikte Trabzon'da yaşarken diğer Ortodoks Rumlar gibi mübadele sırasında Trabzon'dan göçmüşler. Ama gerek eşlerine, dostlarına gerekse topraklarına olan bağlılıklarından dolayı sık sık gelip Trabzon'u gezerlermiş.
Bu gezmelerden birinde yolları dedemle kesişiyor. Dedemin o sıralarda Kunduracılar Çarşısı'nda Tuncay Konfeksiyon isimli bir mağazası vardı. Anneannemin kardeşi Tuncay Akın eski sahibi olduğundan adı böyle konulmuş. Annem ve teyzem de bu mağazada kasiyerlik yaparlardı şimdiki mesleklerinden önce. Folo Amca ve ailesi Trabzon'da gezerlerken dedem mağazanın önünde bunları görmüş. Yabancı olduklarını anlamış ve yardım etmiş. Çok da insan canlısı ve muhabbeti tatli bir adam olduğundan bu Rum aileyle ahbaplığı ilerletmiş. Onlar Yunanistan'dayken burada epey işlerini görmüş. Birlikte Trabzonspor'un maçlarını izlemişler. Velhasıl aralarında çok büyük bir dostluk gelişmiş.
Bu dostluğun meyvelerinden biri yıllarca birbirlerine gönderdikleri mektup ve hediyeler. İşte geçenlerde bulduğumuz da Folo Amca'nın Yunanistan'dan gönderdiği hediyelere iliştirdiği küçük bir kart. Tarihi yazmıyor ama epey eski olduğu belli. Karadeniz aksanlı bir Türkçe ile yazılmış bu sevimli mektubu aynen, noktasına dokunmadan aktarıyorum:
"Kardasum
Sihadum iyi deyil. Mektub yastum mektubun kelmeti. Atres yanlis? Çok selam çocuklarina, esine, kardaslarina, anene, doslara ve bidun olassinun ehalesine. Hedie kizzlara ve keline içun. Mektubiyi beklerum. Devletlerumuza sevki ve baris versun Felek - Felek çarki Felek. Kuçaklar - kuçaklar ebisime oberim. Folo"
Anlayamayanlar için açıklamalı çeviri şöyle:
"Kardeşim,
Sıhhatim iyi değil. Mektup yazdım; mektubun gelmedi. Adres yanlış? Çok selam çocuklarına, eşine, kardeşlerine, annene, dostlara ve bütün Olasa'nın (1) ahalisine. Hediye kızlar ve gelin için. Mektubunu bekliyorum. Devletlerimize sevgi ve barış versin Felek felek çark-ı Felek. Kucaklar kucaklar hepinizi öperim. Folo"
Kartın sonundaki dileğin güzelliğini görüyor musunuz? O güzel dileği bundan daha güzel dile getirmek mümkün mü? Anneannem anlatıyor; Folo Amca ve ailesi her geldiklerinde evlerine ve eski ibadet yerlerine gider, yerlere kapanıp ağlarlarmış. Bir kere anneanneme aynen şöyle demiş: "Apla, bu toprak insani çağirir kendisine. İşalla ep sevki ep baris'.
Ben kendisiyle hiç karşılaşmadım; ilk defa bu vesileyle tanımış oldum. Annem Folo Amca'nın uzun süre önce vefat ettiğini söylediğinde çok üzüldüm, bir anda gözlerim doldu. İki dost şimdi yukarıda buluşmuşlardır. Allah ikisine de gani gani rahmet eylesin.
Dedemden bana kalan bir vazifedir. Ne yapıp edip, Folo Amca'nın torunlarını bulacağım. Onlar arasındaki dostluk torunlarıyla devam edecek. Öyleyse Folo Amca gibi bitireyim ben de:
İşalla İşalla!
Not
(1) Dedemin Trabzon'daki köyü. Eşsiz bir güzelliği vardır. İnsanları Olasalı kimliğiyle övünürler. Dedem şöyle derdi: "Üç şeyle gurur duyarım: Olasalı olmak, bir. Trabzonlu ve Trabzonsporlu olmak, iki. İş Bankası mensubu olmak, üç." Anneannem ise Kalyanlıdır. Dedem Kalyan'dan nefret ederdi. Hatta bir kere Kalyan otobüsüne bindik. Dedem herkesin duyabileceği bir sesle "üff leş gibi de Kalyanlı kokuyor" diye bağırmıştı. Bir gün gene Kalyan hakkında atıp tutarken, anneannemin babası dayanımıyor ve şu efsane cevabı veriyor:
- Ula kot kafali! Afkurma! Biz Kalyan'da, derenun yukarisinda yoğurt torbalarini yikarduk, siz da aşaada ayran diye içerdunuz oni!
Kartın resimleri
Konu Erman tarafından (27.12.2006 Saat 15:32 ) değiştirilmiştir.
Çok yaşa Trabzonspor
memleketi,dini,dili,ırkı ne olursa olsun herkes için toprağı kutsaldır,, eski toprağını ne kadar çok özlediği çok belli oluyor.gerçekten bu duygusal mektubu paylaştığın için teşekkür ederim...
Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Ayy çok hoş.
Paylaşım için teşekkürler. Okurken mutlu oldum.Sankim bana biri eskiilerden biri mektup yollamış gibi hissettim.Anlatamadım pek.
Yazanın, uğraşanın ellerine sağlık... Farklı bişey...
Trabzonspor Dergisi...
hakkaten dostahane ve toprak sevdasını anlatan duygusal bi mektupmus ..
Allah ikisine de gani gani rahmet eylesin
Benim yaradılışımda fevkalade olan bir şey varsa,TÜRK olarak dünyaya gelmemdir....Gazi Mustafa Kemal Atatürk
ya insanın içi bi hoş oluyo walla yazanın eline sağlık
"Türklüğün vicdanı bir, dini bir, vatanı bir.
Fakat hepsi ayrılır, olmazsa lisanı bir..."
HarekeTSİRAsi bizumdur!
Çok güzel Bir anektod ve olay
İşin bir güzel ve ilgi çekici tarafıda senelerdir Trabzon ahalisinin rumca konuştuğunu Rumlarla ilgiler kuranlara güzel cevap olmuş
Bir Trabzon Rumu Trabzonluya yazdığı mektubu hangi dilde yazmış?Hangi Ağızda yazmış.
Ermana Yine İlginç Heybesinden Çıkardığı bu güzel olay için ok teşekkür ederim
Kardeşim bitmezmi senin bizi hayrete düşürecek tavırların.
Kardeşim Olasa Nere Quenn nere Afrika nere
Konu Naim tarafından (27.12.2006 Saat 22:23 ) değiştirilmiştir.
paylaşım için teşekkürler,çok hoş bişey olmuş.
@Emrah,
Barış nedir diye sorsalar bana, onlara "Folo Amca'nın" mektubu diyeceğim...
Karşı kıyıya doğru kuracağın dostluk köprüsünde, her zaman yanındayım. Bilgine...
seni çok kutlarım bu tarih belgesini bize ulaştırdığın için......
umarım bu ''folo amcanın'' temennileri tüm dünyaya yayılır....
Kuzeyde AKÇAABATLI Horoncu
Arkadaslar hepinize ayri ayri tesekkür ederim yorumlariniz icin.
Çok yaşa Trabzonspor
Erman'cım benim de bu yönde isteklerim var... yani Trabzon'dan Yunanistan'a göçmüş Rumlarla görüşüp ortak bir şeyler yapmak... ben de sonuna kadar yanındayım...
"7 tepeli şehir... bekle... son tepene de dikeceğiz bayrağımızı..."
Erman var mı bir gelişme?...
"7 tepeli şehir... bekle... son tepene de dikeceğiz bayrağımızı..."
Yahu nereden de hatırladın?
Mektuplar ne yazık ki zarflarında saklanmamış. Bu yüzden de adreslerine erişemedim. PTT'den geçmiş kayıtları araştırıyorum şu anda. Bir de akrabalara sorduruyorum zira Folo Amca onlara da bir iki hediye illa ki gönderirmiş.
Haberdar edeceğim.
Çok yaşa Trabzonspor
"7 tepeli şehir... bekle... son tepene de dikeceğiz bayrağımızı..."
Eskiden güzel dostluklar varmış rum cemaatle bizimkilerin arasında. Sonra su bulanmış, gök kararmış, hasımlıklar çıkmış.. Eskilerimiz o mücadeleleri anlatırken, daha evvelindeki güzel muhabbetleri, komşulukları, ırgatlıkları, dostlukları da anlattı. Politika insanlara neler yapıyor, tarih bunlarla dolu..
SADECE DİK DURAN, CESUR BİR TRABZON..
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)