Şike iddiaları yayını kestirdi!

[bordobluex]

Haberturk Televizyonu`nda pazartesi gunleri futbolun nabzini tutan ‘’Seref Tribunu’’ programi yorumculari studyoyu terk ettiler. Tugrul Yenidogan`un sundugu Kemal Belgin`in de yorumcu olarak gorev yaptigi programda dun gece gectigimiz hafta yaptigi sike itiraflariyla dikkati ceken isim Cihan Oskay`in aciklamalari yer alacakti. Oskay, program oncesinde "Gectigimiz hafta Tele Gol programinda yaptigim aciklamalar bugun anlatacaklarim ve belgeleyeceklerimi yaninda sonuk kalir" demisti. Ancak programin baslamasina kisa bir sure kala Haberturk yetkilileri Tugrul Yenidogan`la goruserek Oskay`in yayina katilmamasini istedigi ogrenildi. Programin baslamasinin ardindan da Cihan Oskay`in 52 dakika suren roportajinin bulundugu kaset yayina sokulmasina izin verilmedi.

Haberturk`un ust duzey yetkililerinin, "Cihan Oskay`in aciklamalari yayinlanirsa reklam sikintisiyla karsi karsiya kaliriz. Uzerimizde cok buyuk baski var" dedikleri iddia edildi.

Yenidogan ve belgin bunun uzerine programi terk ettiler. Seref Tribunu programinin devam edip etmeyecegi onumuzdeki gunlerde belli olacak. Fenerbahce Kulubu`nun gectigimiz hafta Tele Gol programinda yayinlanan program sonrasinda Dogan Grubu ile reklam karsiligi anlastigi iddia edilmis ve Dogan Grubu`nun Fenerbahce lehine, Oskay`in da aleyhine yayinlar yaparak ortami yumsattigi bazi medya organlarinda yer almisti.


Haberin diğer detaylar


Yayin Koordinatoru
Cengiz KAHRAMAN
cengizkahraman@haberturk.com


Haber Koordinatoru
Abdullah DEMIR
abdullahdemir@haberturk.com

Ankara Haber Muduru
Gulin YILDIRIMKAYA
gulinyildirimkaya@haberturk.com

Sorumlu Mudur
Huseyin ASAL
huseyinasal@haberturk.com Reklam Koordinatoru
Dilara GUNINDI
dilaragunindi@haberturk.com

Gorsel Yonetmen
Sertac GEGIN
sertacgegin@haberturk.com

Bilgi Islem Muduru
M. Sait BILGIN
saitbilgin@haberturk.com



Emailler
EDITOR: editor@haberturk.com
REKLAM: reklam@haberturk.com
TEKNIK: teknik@haberturk.com
Yayin Koordinatoru
Cengiz KAHRAMAN
cengizkahraman@haberturk.com


Haber Koordinatoru
Abdullah DEMIR
abdullahdemir@haberturk.com

Ankara Haber Muduru
Gulin YILDIRIMKAYA
gulinyildirimkaya@haberturk.com

Sorumlu Mudur
Huseyin ASAL
huseyinasal@haberturk.com Reklam Koordinatoru
Dilara GUNINDI
dilaragunindi@haberturk.com

Gorsel Yonetmen
Sertac GEGIN
sertacgegin@haberturk.com

Bilgi Islem Muduru
M. Sait BILGIN
saitbilgin@haberturk.com



Emailler
EDITOR: editor@haberturk.com
REKLAM: reklam@haberturk.com
TEKNIK: teknik@haberturk.com



ADRES:
Tevfik Bey Mh. 20 Temmuz Cd.
No:24 SEFAKOY/ISTANBUL

TELEFON
0212 599 82 86 pbx

FAX
0212 426 42 41

[DİNÇ]

Eeee Normal...Kuyruklarına basıldı feryat içindeler...
Pis kokuları kapatma derdindeler....

[Badaloğlu]

Elbirliği ile rezilbahçenin rezilliklerini örtme derdine başaldılar.Bu ülkedeki son rezaleti herkes gördü.Serhat Ulueren geri vites yaptı, sanki Cihan Oskay gibi bir adam proğramına hiç katılmamış gibi davranıyor!Gazeteci bir adam böyle bir dosya yakalamış ve bu dosyanın yakasını bırakırmı?her hafta milletin rezilliğini pazara çıkarmazmı?
Ama o ne yaptı?Ali Şen'in ve diğer sıfatsız insanların tehditlerine boyun eğmek zorunda kaldı.Derin Fenerbahçe gereğini yaptı, bu adamları baskı ve tehdit ile haber yapmalarına ya da yapmamalarına engel oldular.
Ne diyor Osman Tanburacı ''Ben şahsen bu işleri kurcalanmasına karşıyım, çünkü bu işleri kaşırsak işin içine daha 17 takım daha girer.Herkes bu pisliğin içinde''
Yahu kardeşim madem herkes bu pisliğin içinde; temiz bir sayfa açmak için daha ne yi bekliyorsunuz?Bu rezaleti nasıl görmeyelim diye herkes fikir üretiyor.Oysa tam tersi olmalı ama bu ülkede gazeteciliktte bir yere kadar yani...Demek haber yapmak için kendin hem gazeteci hemde tv kanalı sahibi olmak zorundasın...
Yazıklar olsun hepsine,bu ülkede gazete alanda aslında akıl yok,hiçbirine beş kuruş vermeyeceksin kardeşim...Bu ne rezilliktir?Bu rezaleti görmemezlikten gelellim diyorlar!Trabzonspor'a dair bir şey olsaydı bakın nasıl kulübün kapısına kilit vuruyorlardı?

[Şuayip Aydın]

Eeee Normal...Kuyruklarına basıldı feryat içindeler...
Pis kokuları kapatma derdindeler....

aynen katılıyom kardes sana

[bordoylamavi]

ya bunlar bizi ilgilendirmeyen şeyler. biz kendi içimizdeki olaylara bakalım. birisi şampiyon olmak isterse ve bunu yapabilecek altyapısı varsa bunu kimse engelleyemez. fener niye son hafta denizliyi yenemedi bu kadar heryere etki edebiliyorsa. peki niye bizim şampiyonluğa oynadığımız sene denizliye 3 tane attı. bunları tartışarak bi yere varılmaz. öyle bie dönem geldi ki kimse Trabzonun şampiyonluğunu engelleyemeyecekken 96 da kendi elimizle engelledik. o yüzden bunlar Trabzonun Trabzonlunun uğraşacağı şeyler değil .bizim işimiz futbol.

[bordobluex]

Bu başlık da gülüp geçilcek bir haber bulunmamaktadır. Badaloğlu yöneticimizin de anlattığı gibi ört bas etme çabası vardır. Temiz futbol için geçen yıl Gökdenizimize ceza verildiğini unutmayın.
Bir haftadır gündemi meşgül eden bu konu hızla kapatılmaya çalışılıyor, konuşulanlar susturuluyor ve medyanın patronlarıda ellerinden geleni ardına koymuyor.
Bu haberi doğrulatan kaynak bulmak da ne kadar zorlandığımda ne demek istediğimi açıklıyor.
Devletin, bizi yöneten vekillerimizin harekete geçmesi ve kime değiyorsa ucu bulunup teşhir edilmesi gerekiyor.
Slogan olsun diye demiyorum ama bu 2. Susurluk vakasıdır.
Fenerbahçeliler eylem yapıp mum yakıyorsa biz meşhale yakacağız.
Kim ak, kim kara çıksın ortaya.

[Nytre]

azize yine parasını kullanarak iş yaptırıyor medyaya....

yazık... türk futbolunun yüz karasısın fb...

[poetricus]

Bazen kelimeler, satırlar, sayfalar âciz kalır da bir âh çekişe sığar devasa gerçekler!

Vah ülkem vah!

[corleone]

en büyük ayıp koç grubuna, bütün reklamları çekme tehditini nasıl yapar bu kadar büyük bir grup, bütün renkdaşlarımı koç grubu ürünlerini almamaya davet ediyorum...

[Cabri61]

belliydi zaten serhatın programında herkes dönmeye başlamıştı taaa o zamandan.

[Tunga]

Kendi pislikleri içinde boğulsunlar diyeceğim ama, boğulmak için oksijenle solumak gerekli. Oysa ki böcekler havadaki oksijenle solumazlar.

O kanalın da adı HABERTURK olmasın bundan sonra...
SU YOLUNDA HABERLER OLSUN!

Şu Türk sözcüğünü böyle iğrenç dangalaklar kullanmasın artık.

[Bülent Şirin]

Bazı problemlerin çözümünün ertelenmesi ya da problemlerin görmezden gelinmesi, kaçınılmaz olarak çözümsüzlüğü getirir.

Eminim bu ve benzeri durumlarda yetkili kişi ve kurumlar ne yapacaklarını şaşırıyorlardır. Sözde herkes temiz futbol, temiz toplum ister ya da en azında öyle görünür. Fakat nereden başlayacaksınız işe? Hadi diyelim kelleyi koltuğa aldınız ve bu son meselenin üzerine gittiniz. Herkes ayağa kalkıp, uzak ve yakın geçmişteki şaibeli maçları gözüne sokmazlar mı adamın? Hangisini sayacaksınız, 0-8 biten maçı mı, mahkeme kararıyla onaylanan şikenin görmezden gelinmesini mi, “Bir taşla şampiyonluğu aldım” diyen “adam”ın beyanatını mı?.. Siz de sayın sayabildiğiniz kadar…

Problem bünyeseldir. Toplumun bünyesi sürekli kanser hücresi üretmektedir.

Birkaç sene önce, dürüstlüğüyle tanınan bir İçişleri bakanı yolsuzlukların üzerine gitme kararlılığını gösterdiğinde NTV’de yabancı kaynaklı bir belgeselde bu konu ele alındı. Bir yorumcu mealen şu ifadeyi kullandı:

“Bu elbette olumlu bir gelişme ama Türkiye’de yolsuzlukların sona ermesi, öncelikle toplumun yolsuzluk anlayışının değişmesine bağlı.”

Siz ne anladınız bu ifadeden? Yani Türk toplumu çalıp çırpmayı, yolsuzluk yapmayı normal karşılıyor, bunda öyle aman aman bir yanlışlık görmüyor. Futboldaki şike kavramı da öyle değil mi? Bu ülkede şampiyonun kim olacağı son haftaya kalmışsa bir sürpriz yaşandığını gördünüz mü, geçen sezon hariç? (O da nasıl oldu anlamadım, belki de artık çuvala sığmayan mızrağı bu şekilde saklayabileceklerini, bütün bir geçmişi temize çıkarabileceklerini sandılar. Belki de hiç hesapta yoktu böyle bir kaza…)

Türkiye’de son hafta maçlarındaki bazı enstantaneler, “Dünyanın en komik olayları” sıralamasına girer rahatlıkla…

Artık gerçekler görülmelidir. Bu böyle sürüp gitmez. Futbolun besin kaynağı seyircisidir. Bu kadar ilgi olmasa, pasta da bu kadar iştahları kabartmaz. Eğer seyirci de bütün olup bitenlerin soğuk bir kamera şakası olduğunu idrak ederse, ortada pasta filan kalmaz. Sonu başı belli bir tiyatro oyunu ne kadar ve ne zamana kadar ilgi çeker, müşteri bulur?.. Tamam, ahali yolsuzluğu, şikeyi normal karşılıyor ama bir yere kadar…

Resmi yetkili ve sorumlular bir yana, öncelikle o pastayı bölüşenler, bir önceki paragrafta açıklamaya çalıştığım sebepten ötürü, kafalarının içinde serçe parmağımın son boğumu kadar beyinleri varsa bir an evvel hasta bünyeyi tedavi yoluna gitmelidirler.

Yetkili ve sorumlulara gelince… Onlara da pastayı bölüşenlere bu durumu anlatmak ve bir an evvel yaraya neşter vurmak düşüyor. Belki canlar yanacak, hayli gürültü kopacak ama eğer yanmazsa tedavi de olmayacak, en nihayet hasta çok daha büyük acılar içinde can verecek.

[CAFER ÖZER]

ŞEREF TRİBÜNÜ" PROGRAMI NEDEN YAYINDAN KALDIRILDI?
05 Aralık 2006 13:33



Haber Türk Televizyonu'nda dün akşam başladıktan kısa bir süre sonra yayından kaldırılan "Şeref Tribünü" Programının hangi gerekçelerle yayından kaldırıldığını program yapımcısı Tuğrul Yenidoğan ve Haber Türk Genel Yayın Müdürü Melih Meriç'e sorduk. İşte Yanıtlar;

Önce Tuğrul Yenidoğan’ın Maraton.Com.Tr’ye yaptığı özel açıklamalar:

“Aziz Yıldırım’ın basın toplantısından sonra kendisiyle görüştüm ve ‘Sayın Başkan önce tarihimize saldırdılar diyerek bizleri de suçladınız. Biz Fenerbahçe tarihi ile ilgili haber yaparken sizin müzenizden de yetkilileri davet ettik. Buna rağmen neden bizi bu olayın içine çektiniz?’ diye sordum. Bunun üzerine Sayın Aziz Yıldırım ‘Bana sormadan o yayını yaptığın için böyle davrandım’ dedi. Medyanın geldiği hale bakar mısınız?. ! Ben hiçbir programı yaparken kimseye sormam. Aziz bey RTÜK Başkanı mı, benim televizyonumun yöneticisi mi neden sorayım?.. Kaldı ki ben televizyonumun yöneticilerine de yayınlayacağım haberler hakkında bilgi vermem. Bizim dün gece yayınlayacağımız VTR'de Aziz Yıldırım’ın basın toplantısında söylediklerini çürütecek görüntüler vardı. Cihan Oskay’la son zamanlarda hiç görüşmediğini söylüyordu biz 2005 yılında Mahmut Uslu ve Cihan Oskay’la birlikte bir oteldeki görüntülerini yayınlayacaktık. Aziz bey, Cihan Oskay’ın kendi ofisine hiç gelmediğini belirtmişti ama biz 1999 yılında Show Tv tarafından çekilen görüntülerde Alpay Özalan ve Cihan Oskay’ın Aziz Yıldırım’ın ofisine gittiğini görüntülerle kanıtlayacaktık. Bu arada Basın toplantısında Cihan Oskay’ı ağır şekilde eleştiren ve kanunlar önünde de suçlu olduğunu ifade eden Ali Koç’a da, Oskay’ın 6 yıl Koç grubunda çalıştığını ve daha sonra İngiltere’ye gittiğini kanıtlayacaktık. Bana VTR'yi yayınlama, çık aslanlar gibi programını yap dediler, ilkelerime ters düştüğü için yapmadım. Kemal ağabey (Belgin) ve Tayfun'la birlikte programa devam etmemeye karar verdik. Reklam baskısına kurban gittik. Medya bu hale geldi… Ayrıca Samsun-Fenerbahçe maçında yaşananlardan dolayı hiç kimsenin bu saatten sonra bir şey yapamayacağını kanıtlayacaktık. Çünkü yönetmelikler değişti ve bir sonraki sezon başlayana kadar işlem yapılmadığı için bugün hiç kimse o maçla ilgili bir işlem yapamaz. Bunu Fenerbahçe’de biliyor. Dolayısıyla çok büyük bir oyun var, oyun içinde oyun var… Samsun’da şike teşvik davası açılmadığını sadece telefon konuşmalarının izinsiz kayıt edilmesi nedeniyle dava açıldığını ortaya koyacaktık.”

Ve İşte Melih Meriç'in konuyla ilgili açıklamaları.

"Programdan yaklaşık 5 saat önce yapımcı Tuğrul Yenidoğan'la konuştum. Ben Tuğrul'un hem arkadaşıyım, hem de program yaptığı kanalın genel yayın müdürüyüm.. Tuğrul'a bu konuşma sırasında Cihan Oskay'la ilgili herhangi bir bir kaset olup olmadığını sordum. Bana o işlerin arkası pis. Biz buna girmeyeceğiz. Fenerbahçe-Galatasaray maçındaki tribün olayları var cevabını verdi. Ben yapımcıların kasetlerini genellikle izlemem ama her yapımcıya program öncesinde hangi konularını işleyeceklerini sorarım. Bu benim zaten asli görevim. Bir genel müdürün kanalda şiir yayınlansa bile haberi olması gerekmez mi?.. Ancak, Tuğrul Yenidoğan işleyeci konuyu ve göstereceği kasetleri benden sakladı. Oysa, Tuğrul'un bugüne kadar yaptığı her işin arkasında durduk. Program başlayınca altyazılardan ve tanıtım kasetinden Cihan Oskay konusuna gireceklerini anladım. Kanalı aradım, reklama girince Tuğrul'la beni konuşturmalarını istedim. Tuğrul'a "Benden neden sakladın. Kasetleri izleyelim. Haftaya aynen yayınla ancak bu akşam verme. Eğer programa başladım, kesemem diyorsan ekrana çık, sorumluluğu Melin Meriç'in üstüne, yani bana at dedim. Kabul etmedi, bırakıyorum programı dedi. Telefonda yarım saat rica ettim. Bırakma, devam et dedim, dinletemedim. Biz özgür ve bağımsız haberleriyle tanınan bir kanalız. En ufak bir sansür anlayışımız olmaz ama kabul edelim ki, özgür ve bağımsız haberler de gazetecilik disiplini altında verilmelidir. Bize Fenerbahçe Kulübünden, Koç grubundan, ya da bir başka yerden en ufak bir baskı gelmedi. Zaten Cihan Oskay haberinin gireceğinden ben dahil kimsenin haberi yoktu. Bugüne kadar Tuğrul'un arkasında hep durduk, çok kritik davaların hepsini kazandık. Aynı disiplin, aynı anlayış içinde bu dosyada yayına girebilir. Bizim açımızdan bir sakıncası yok. Ancak, özgür ve bağımsız haberleri gazetcilik disiplini altına yapmak koşuluyla. "


........................................

Bu arada Haber Türk Genel Yayın Müdürü Melih Meriç kanalın resmi internet sitesinde şu açıklamalarda bulundu;

Dün gece ilk reklam arasından sonra yayınına devam etmeyen Şeref Tribünü programıyla ilgili olarak spor medyasından çok değerli dostlarımız, olayın neden meydana geldiği yönünde bana sorular yöneltmişlerdir. Esas itibariyle “programı kesmek veya yayından kaldırmak” yönünde bir talimatım olmadığı için bu soruların doğru muhatabının ben olmadığımı düşünüyorum. Benim yaptığım şey, yapımcıları tarafından yarıda bırakılan programın yerine yayının devamlılığını sağlamak açısından yeni programlar koymaktır. Ancak,bu konuda bana gelen yoğun sorular ve kamuoyunun merakı üzerine zorunlu olarak bu açıklamayı yapma ihtiyacı hissettim.

Tuğrul Yenidoğan, başarılı haberlere imza atmış, çok değerli bir yayıncıdır. Kimi rahatsız ederse etsin, kime dokunursa dokunsun, belgelere ve güvenilir bilgilere dayanan haberleri ile HABERTÜRK’e her zaman güç vermiş, Türkiye kamuoyunun aydınlanmasına büyük katkılarda bulunmuştur. Başarılı yayıncılığının yanısıra iyi de bir dostumdur.

Habertürk'ün bağımsızlık ve özgürlük konusundaki kararlığını en iyi bilen kişilerin başında da bizzat o gelmektedir.

Habertürk, bağımsızlığını ve özgürlüğünü elbette bu mesleğin disiplinine ve usüllerine sıkı sıkıya sadakatle bağlı olmasına da borçludur. Bunun içindir ki, bugüne kadar yayınladığı ve kamuoyunu şok eden dosyaların hiç birinde bir dava kaybetmemiş, haberleri yalanlanamamıştır.

Diğer saygın medyalarda olduğu gibi, Habertürk de bir genel yayın müdürü yönetiminde yayıncılık yapar. Hiçbir yerde olamayacağı gibi, Habertürk'te de Genel Yayın Müdürü olarak, benden gizlenen bir yayının yapılmasına izin veremem, vermedim, vermeyeceğim.

Dün akşam, bütün programlar için her zaman yaptığım gibi, programdan saatler önce Tuğrul Yenidoğan’ı aradım. “Bu akşam programında neler var?” diye sordum. Bana, önemli bir sey bulunmadığını, maçları konuşacaklarını, Kadıköy’de Fenerbahçe-Galatasaray maçında yaşanan tatsız olayların üzerinde duracaklarını söyledi. Yaklaşık 5 dakika süren bu telefon görüşmemiz her zamanki gibi gayet samimi ve dostane bir konuşma oldu.

Saat 23:30’da program başladığında, altyazılar ve sözlü olarak canlı yayında, Cihan Oskay’la ilgili bir bandın yayınlanacağı duyuruldu. Elbette, buna çok şaşırdım, çünkü Tuğrul Yenidoğan bana böyle bir dosya veya banttan sözetmemişti.

Reklam arası verilince kendisini telefonla aradım. “Ben seninle konuştum, neden bana bu olaydan sözetmedin?” diye sordum. Bandın içeriğini değil, neden bana söylemediğini sordum. Bu konuyu bana söylememesinin hata olduğunu, ancak bu bantta önemli bir sey bulunmadığını, bandı yayınlamak zorunda olduğunu, buna izin vermemi söyledi. Ben kendisine “Bantta ne olduğu beni ilgilendirmiyor, önemli veya önemsiz. Ona veya buna, dokunur veya dokunmaz. Ben orasıyla ilgilenmiyorum. Ben Genel Yayın Müdürüyüm. Benden gizleyerek yayıncılık yapamazsın. Bu konuyu benden gizlemeni kabul edemem. Ayrıca şahsen de beni by-pass etmene çok kırıldım. Bu nedenle bu bandı yayınlamana izin vermiyorum. Yayına çık, benim bunu yayınlamana izin vermediğimi söyle. Sorumluluğu alıyorum. Yarın gelirsin, konuyu benimle konuşursun, önümüzdeki hafta programında yayınlarsın.” dedim. Tuğrul Yenidoğan ise, “ben bunu yayınlamak zorundayım, eğer izin vermiyorsanız, ben de veda ederim” dedi. Ben kendisine cevaben “ Bugüne kadar senin arkanda nasıl durduğumu, en iyi sen bilirsin. Bu akşam konuyu benden gizlemen hataydı, programı yarıda bırakman ikinci hata olur. Çıkıp veda etmene izin vermiyorum. Programına devam edeceksin. “ dedim. Kendisi, programa devam etmeme kararı aldı ve stüdyodan ayrıldı.

Olay bundan ibarettir.

Genel yayın müdürü olarak, bana verilen görev ve yetkilerin sınırını çok iyi biliyorum. Bu yetkimin aşındırılmasına izin veremem. İzleyicilerin hiç bir sansüre uğramadan haber alma hakkına ne kadar değer veriyorsam, benim de şahsen "sansürlenmemem gerektiğine" de o kadar önem veririm.

Meselem, konunun özüyle değil, usülü ile ilgilidir. Mesleğimin usüllerine bağlı kalmak, izleyicilerin haber alma özgürlüklerinin de garantisidir.

Somut olayda, Tuğrul Yenidoğan ile aramızdaki görüş ayrılığı esas itibariyle bu usül tartışmasına dayanmaktadır. Şu ana kadar sözkonusu bandı ne izledim, ne de içeriğini tam olarak biliyorum. Eminim izlesem, bunun yayınlanmasına izin verirdim.

Tuğrul Yenidoğan'ın kamuoyunu şok eden haberlerinin büyük bölümü benim Genel Yayın Müdürlüğüm döneminde yayınlanmıştır. Üsuller dışında, yayınların esasına ilişkin tek bir müdahalem, uyarım olmamıştır. Cesaretimizi kanıtlamaya ihtiyacımın olmadığını düşünüyorum. Yayınlarımız ortadadır.

Bütün kişisel duygularımın, dostluğumun üstünde, iş prensiplerim gelir.

Habertürk, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da, kime dokunursa dokunsun, kimi rahatsız ederse etsin bağımsız ve özgür haberciliğin kalesi olacaktır. Bunun en büyük garantisi, mesleğimizin usüllerine olan sadakatimizdir. Gazeteci kalırsak, gazetecilik yapmaya hakkımız olur.

Kamuoyuna saygılarımla bildiririm.

Melih MERİÇ
HABERTÜRK Genel Yayın Yönetmeni
..........................................

MARATON.COM.TR ÖZEL HABER

[Özge]

dün bende programı izliyordum ve Tuğrul Yenidoğan dedi ki reklama giriyoruz problemler oldu reklamlardan sonra görüşürüz veya görüşemeyiz program bitebilir.Reklamlardan sonrada Şeref Tribünü bitmişti.

[Gürkan]

Melih MERİÇ denen adam fener taraftarımı.sasür yoksa ne olursa olsun yayınlayacaksan neden izlemek istiyorsun.zaten tvde görünce anlayacaksın ne oldugunu demeek ki kötü bir durumda mudahale etmek için iztemedi yayınlanmasını.


ben olacagı soyleyeyım. tugrul yenıdoganın da serhat gıbı gazını alırlar.oda haftaya hıc bır sey yokmus gıbı cıkar yayınını yapar.

[metehan]

... Bu ülkede şampiyonun kim olacağı son haftaya kalmışsa bir sürpriz yaşandığını gördünüz mü, geçen sezon hariç? (O da nasıl oldu anlamadım, belki de artık çuvala sığmayan mızrağı bu şekilde saklayabileceklerini, bütün bir geçmişi temize çıkarabileceklerini sandılar. Belki de hiç hesapta yoktu böyle bir kaza…)[/FONT]

Bülent abi, geçen yılki durum bir istisnaydı ve öyle bir tablo oluşmuştu ki, hesap kitap hak getire. Yani ayara gelmez bir durum vardı ortada. Öyle ki, son hafta küme düşmeleri kesinleşmiş olan Samsun ile Diyarbakır arasında oynanacak olan maçın sonucu, ihtimal az da olsa, küme düşeni belirleyebiliyordu, ikili averaj nedeniyle. Denizli'nin küme düşme ihtimali olmasa o maç öyle biter miydi? Geriye tek şans kalıyordu, uzayan maçın sonlarına doğru Denizli'nin kümede kaldığı diğer maç sonuçlarıyla kesinleşince hemen birşeyler yapmak. Sanırım ona da süre yetmedi :-)

Bir konuda çok haklısın. Bunun üzerine gidilirse diğerleri gündeme gelecek. Sadece yukarıda değil asıl ligin dibinde dolaplar dönüyor. Dolayısıyla buna bulaşan içinde boğulur. Bence yapılabilecek şey, bundan sonrasını kurtarabilmektir. Geçmişe birşey yapılamıyorsa da gelecekte yapılacağına dair sert mesajlar verilmesi gerekiyor. MEvcut şartlarda bu mümkün mü? Zor ama yapılmazsa hastanın ne olacağını da yazmışsın, yapacak birşey yok.

[Egemen Yılmaz]

işte fenerbahçenin gerçekleri.. herkesin bildiği ama istanbul medyasının tüm gücüyle üstünü örtmeye çalıştığı pislikler... ama güneş balçıkla sıvanmayacak arkadaşlar, herkes yaptıklarının hesabını verecek...

[TheCrow]

kulüp başkanlarının başbakandan daha güçlü olduğu bir ülkede daha ne olmasını bekliyordunuz ki?..

[Naim]

KANAL A programında Aziz yıldırımı aklayacğaını söyleyen bir zat
Akçabat sebat kayseri maçı ve Gökdeniz olayı gündeme getirilidi tekrar

Ah azize

[fteotdgs]

Vallaha tum takimlar yillardir bu isin(baska bir kelime kullanacaktim agzimizi bozmaya gerke yok simdi) icinde. Bunlarin sahi Fenerbahce. Bugun bir anket yap Turkiye'de futbolla ilgilenen kisiler arasinda. Kac kisi "Turkiye'de sike yok" der,diyebilir? Italya'daki gibi isimlerden korkmadan cesur bir adalet uygulayamadigin muddetce bu is sadece daha kotuye gider. Bu son olay da gosteriyor ki gunes(buraya da o kelimenin aynisini koyabilirsiniz) balcikla sivanamiyor artik. Bastan asagi kokuyoruz les gibi, ulke futbolu da tepetaklak gidiyor; umrunda mi guce tapan yurdum insaninin. Onlar icin varsa yoksa Istanbul'un uc kucukleri.

[Özge]

tvde yayının neden kesildiğini anlatıyorlar

[Özge]

Tuğrul Yenidoğan genel yayın yönetmenine yalan söylemiş ve o yüzden genel yayın yönetmeni yayını kesmiş.Genel yayın yönetmeni her hafta programda hangi konuyu işleyeceksin diye sorarmış ve bu hafta da sormuş Tuğrul Yenidoğan sıradan bir program diye cevap vermiş.Cihan Oskay'ın kasetlerini yayınladı.

[Taner Gündoğdu]

her ne kadar bu akşam habertukte genel yayın yönetmeni melih meriç kasetlerin yayınlanmama sebebini ve tabi devamında gelişen programı yarıda kesme olayını kendince açılasada bu beni tatmin etmedi ki eminim sizleride tatmin etmemiştir. melih meriç diyorki "programda yayınlacağı kasetlerden herkese bahsetmiş ama benim hiçbir şeyden haberim yok.eğer yayından önce gelip ana sadece bir kaset yayınlayacağını haber verseydi sorun yoktu.içeriğini bile sormazdım". bu ne demek? içeriğini bile merak etmediğin bir kasetin yayınlanması seni niye rahatsız ediyor? yoksa yayın başladıktan sonra birileri seni mi aradı? bu akşam çıkıp açıklama yaptıktan sonra kaç kişinin sana inandığını sanıyorsun? türk futbolu bariz bir şekilde kirletilmiştir ve bu suçun ortağı çok olduğu için olayların açıklanmasını kimse istemiyor.olan bizim gibi futbol severlere oluyor.sahada futbool oynadığını düşündüğümüz kişiler meğer tiyatro oynuyormuş!!!

[TSelif]

Ne adamsın sen Oskay yaa.Kattın ortalığı birbirine

[Çetin]

şereften yoksnlardan şerefli hareket beklemek saçma değil mi?