oflubektas Nickli Üyeden Alıntı
Şöyle ki; Usta yönetimi göreve geldiğinde Nevzat Aydın ve diğer yöneticilerle karar alıp, giderleri kısmayı, İHO zamanındaki pahalı oyuncuları göndermeyi, yıllığı 1 Milyon Euro üstünde yabancı oyuncu almamayı vaad ettiler. 1461 kökenli yerlilerle genç yabancılar harmanlanarak, sezonu ilk 5'te bitirecek bir kadro kurulacaktı. Bu süreçte iktidar desteğiyle HES satılacak, stad tamamlanıp hemen tapusu alınacak, stad çevresinden gelir elde edilecek, ayrıca Milli Emlak, Toki ve Kartal Belediyesi ile anlaşılıp Kartal'da 30 yıllık kiraladığımız araziye dev binalar dikilecekti. Ekonomi de toparlandıktan sonra, 50.yıl şampiyonluğu için düğmeye basılacaktı.
Nevzat Aydın önderliğindeki scout sistemi doğru, ancak scout seçilen adamlar yanlıştı. Kimi internetten (hatta birkaç tanesi zamanın aktif BMN üyeleriydi) , kimi onun bunun torpillisi adamlarla scout ekibi tutuldu. Adamlar topçuları yerinde izleyeceğine, uluslararası bağlantı kuracaklarına, ergen veletler gibi "yemeksepeti" şirketinin çatı katında bol bol televizyon izleyip, play station oynayıp adam beğendiler. Esasında Castillo, Onazi ve Durica tercihleri fena değildi ama, Bero ve Suk gibi saçma adamlar da alındı. Çünkü o scout'ların hepsini toplasan bir Özkan Sümer etmezdi.
İlk sezonun devre arasına gelince takım küme düşme hattının biraz üstünde kalabildi. Ondan sonra Usta ve çevresi panik yaptı. Scout ekibi dağıldı, Nevzat Aydın ve 5 yönetici arkadaşı, kulübe verdiği paraları da alamadan istifa et(tiril)di. Koca kulüp Özkan Doğan-Metin Korkmaz menejer ortaklığının kucağına oturtuldu. Hele ilk transferleri Mas ve Perreira tutunca adamlar kulübün yeni yöneticileri oldu. Tabi bu süreçte topçulara, bonservis bekleyen kulüplere para falan ödenmiyor, "LucescuVARİ" Ersun hoca ile şampiyonluk bekleniyordu. Geçen sezon başında da Burak'lara, Sosa'lara, Kucka'lara olmayan paralar dökülüyor, Küçük Kaynarca Anlaşması gibi sözleşmeler yapılıyordu. Topçunun, kulübün, hatta çalışanların paraları bile ödenmedi ama -sağolsun- mübarek menejerlerimiz tüm komisyonlarını peşin peşin cebe indirdi. "KAP var mı KAP'larla, "50.yılda şampiyonluk" masallarıyla taraftar uyutuldu. Kulüpte 2 doktor ve bir müteahhit dışında seçilmiş gerçek "yönetici" kalmadı. Onlar da ekmeklerine baktılar. Hükümet destekli yapılacağı vaad edilen sadece stad yapıldı, tapusu alınamadı. Stad çevresi halen atıl duruyor, 2 senelik kirası( aylık 1 Milyon küsür TL) da ödenmiş değil. Diğer projelerin yerinde yeller esti. Trabzonspor'u düştüğü mali sıkıntılardan kurtarmak vaadiyle gelen Usta ve birkaç yönetici, "amaaan ben mi kurtaracam Trabzonspor'u, ekmeğime bakayım artık" diyerek, Trabzonspor için kullanamadıkları rant ve siyaset odaklı bağlantılarını kendi işleri için çok güzel kullandılar. 2017 Aralık ayında da mali olarak mahvettikleri kulübün boş ve ağzına kadar borçlu, tüm gelirleri temlikli kasasını bırakıp kaçtılar.