Benim ölümüme üzülmeyin demiþsin ama ne mümkün ATAM.
büyük adam ölünce
sene 1938, 10 kasým...
istanbul üniversite'sinde saat 9'u 5 geçenin meþum haberi duyulmuþ... bir alman profesör var, hukuk fakültesinde, o da duymuþ, þaþýrmýþ. derse girsin mi, girmesin mi bir türlü karar veremiyor. o sýrada aklýna rektöre müracaat etmek gelir. kalkar, yanýna gider. aralarýnda þu konuþma geçer:
-efendim, mütereddidim. acaba ne yapsam?
-sizde böyle büyük bir adam ölünce ne yaparlarsa, onu yapýn.
iþte o zaman alman profesör kollarýný iki yana sarkýtarak:
-bizde bu kadar büyük bir adam ölmedi ki... der.
(yücebaþ hilmi, atatürk'ün nükteleri, fýkralarý,
hatýralarý, istanbul, kültür kitabevi, 1963, sh. 39)