“Hai Perso La Trebisonda”, yani Trabzonu kaybettim. Bu eski Ýtalyan deyiþindeki Trebisonda kelimesi, 4 bin yýllýk geçmiþi olan Trabzon þehrine Ýtalyancada verilen isim.

Ýtalyanlarýn asi çocuðu Napoli’nin Trabzonspor’u , UEFA Avrupa Ligi’nde Trabzon futbolunun mabedi Avni Aker Stadý’nda 4-0 yenmesinin ardýndan Trabzonsporlularýn ruh halini bu Ýtalyan deyiþi özetliyor olabilir.

Ýtalyanlar, yönlerini kaybettiklerini, ne yapacaklarýný bilemediklerini anlatmak için bir zamanlar sýkça “Trabzonu kaybettim” ifadesini kullanýyorlarmýþ. Karadeniz’in en önemli liman þehri Trabzon’un, tarihin ilk çaðlarýndan itibaren, tacirler, denizciler ve seyyahlar için merkezi bir konuma sahip olduðunu biliyoruz. Þehrin, konumuyla, onlara yol gösterdiði, Ýtalyanlar, özellikle de denizcileri için bir tür “navigatör” çaðrýþýmý yaptýðý ve Trabzonu kaybettim deyiminin Ýtalyanca’ya böyle girdiði düþünülebilir.

Þimdi, bu deyim biraz yerindeyse, baþkaný Ýbrahim Hacýosmanoðlu’nun, kendi güvenli ifadesiyle “gemileri yakarak” çýktýðý yolda, Trabzonspor’un Trabzonunu yani yönünü kaybettiðini söyleyebiliriz. Aslýnda bütün bir ülke futbolunun Trabzon’u kaybettiði de bir baþka ac ý gerçek. Yani aslýnda Türkiye futbolunun Trabzonu bulmasý gerekiyor.

Trabzonspor’un 400 milyon liraya yaklaþan borçla, kontrolsüz bir bütçe harcamasý ve tutarsýz bir transfer anlayýþýyla, kontrolden çýktýðý, karanlýða sürüklendiði yönündeki eleþtiriler zaten bir süredir kamuoyunda sýkça dillendiriliyor.

Kimsenin ve en azýndan yakýn bir gelecekte, hangi yola girileceðini bulmasý çok kolay deðil. Çünkü 29 futbolcu transfer eden, Ersun Yanal’a kadar 4 çalýþtýrýcýnýn görevine son veren mevcut baþkan ve yönetim bütün yollarý büyük bir süratle denediler.

Trabzonspor, varoluþ felsefesi gereði kurulduðu günden bu yana kafa tuttuðu futbolun büyükleri ile son yýllarda giriþtiði yarýþlarý çoðunlukla kaybetti. Kulüp, 3 Temmuz þike sürecinden sonra bir de hukuk formasyonu geliþtirmeye mesai harcamak zorunda kaldý, o cenahta da, Türkiye’de futbolun nasýl yönetildiðini bilenleri þaþýrtmayan, futbolun edebine dair bir yýðýn tartýþma eþliðinde kendisi için önemli bir güç harcadý.

1461 Trabzon, yönünü bulamamanýn deðil, bulup da kaybetmenin sembolü oldu

Trabzonspor, kulübün 1970’lerden bu yana kurumsallaþmýþ kültürüne, geleneðine radikal bir müdahale anlamýna gelen her giriþiminin ardýndan yönünü biraz daha kaybetti.

Önceleri önemli bir seçenek, gittikçe de tek kurtuluþ haline gelen “kýsa sürede baþarý” ve bunun endüstriyel futbolun bilanço defterindeki tek karþýlýðý olan “þampiyonluk” gelmedi.
Gelmeyince de yönetimler, her hatalarýný, hiç de daha güvenli olmayan bir yol öneren, baþka bir hata ile telafi etme yoluna gitti.

Daha fazla milyon Euro harcayarak, adý doðru telaffuz edilene kadar gönderilecekler listesine koyulan oyunculara sarýldý. Ýki yýl önce, “birinci lige çýkarsa ligde iki takýmý nasýl oynatýrýz” sorusunu sordura cak kadar baþarýlý altyapý projesi 1461 Trabzon takýmý ise yönünü bulamamanýn deðil, bulup da kaybetmenin sembolü oldu.

“Her Evin Oðluyduk” dedi, “Her Yol Mübah” diye çevrildi,

Þehrin en büyük efsanelerinden Þenol Güneþ‘in, kulübün “altýn çaðý“ný anarken yerli deðerlere vurgu yapmak için kullandýðý “Her Evin Oðluyduk” ifadesini, sanki çaðýn postmodern ruhuna ve onun (anything goes) herþey mübahtýr sloganýna öykünme ile her yola girebilme ehliyeti diye çevirdiler.

Türkiye Ligi takýmlarýnýn, teknik adam istihdamýnda ortalamalarýna bakýldýðýnda elbette toplam kalite yönetimi vaat etmiyor. Ancak yerlilik ve hemþehrilik konusunda neredeyse bir ethos oluþturan þehirde, Sotka Mahallesi’nden yetiþen, takýmýn tarihindeki bütün þampiyonluklarda yer alan tek isim, üstelik kariyerine Türk futbol tarihinin milli takýmlar düzeyindeki en büyük baþarýsýný eklemiþken bu hercai tavra maruz kalmaktan kurtulamadý.

Hoyrat Türkiye futbolunu da þampiyonluk özleminin perçinlediði hýrsla aklýný ve yolunu kaybetmiþ Trabzonspor’u da önümüzdeki dönemde zor günler bekliyor.

Türk futbolunun Trabzonu bulmasý lazým.

- Devrim Hacýsalihoðlu