Sayfa 2 Toplam 13 Sayfadan BirinciBirinci 1 2 3 4 12 ... SonuncuSonuncu
Toplam 305 adet sonuctan sayfa basi 26 ile 50 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Demokratik Üniversite Platformu

  1. #26
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Cyzio - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    24.02.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    62
    Mesajlar
    4,719

    Standart

    Sevgili Şimal Yıldızı;

    Katkılarınız ve görüşleriniz için çok teşekkürler.

  2. #27
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Kaya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.07.1999
    Nereden
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    25,832

    Standart

    Alıntı Cyzio Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Sevgili Kaya;

    En başta sorduğun iki sorunun cevabı maalesef ders yüklerimizin çok ağır oluşu.

    Aynı dersi iki hoca veriyorsa bence şöyle bir yöntem kullanılmalı: Sınavlar ortak yapılır ve her öğrencinin (mesela) iki sorusunu bir hoca değerlendirir, iki sorusunu da diğer hoca. Böylece adalet sağlanmış olur.
    İşte, o zaman bir şeylerin değişmesi gerekiyor. Bunu başaran üniversiteler varsa sistemleri incelenerek bir şekilde çözümü bulunabilir. TSK'nın bizim üniversiteleri eleştirmesini %100 doğru buluyorum çünkü ortada üretilebilen birşey yok maalesef.

    En son kene olayı patlak verdiğinde, bilim adamımız önerileri arasında "kotunuzu çorabın içine sokarak yürüyün" dedi. Acı ama gerçek. Araştır, bir şeyler yap; sen üret bunun aşısını ama bunun yerine biz başka üniversitelerin çalışmalarını bekleyip duruyoruz.
    “Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
    Malik bin Dinar

  3. #28
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Cyzio - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    24.02.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    62
    Mesajlar
    4,719

    Standart

    Sevgili eys_61;

    Evet yaz okulu ücretleri, bildiğim kadarıyla daha yüksek. Herhalde, yaz okulu uygulamasını kaldırmak lazım. Çünkü kalan öğrencielrde oluşan istifham, maalesef çok ağır.

  4. #29
    eys_61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    27.09.2004
    Nereden
    Gaziantep
    Yaş
    38
    Mesajlar
    1,473

    Standart

    malesef hocam ortada öyle bir sistem kurulmuş ki daha sene başından hangi derslerin yazokulunda açılacağı,hangi dersten kaç kişinin kalacağı belirleniyor zaten.yoksa dönemde "ff" le başarısız addedilen bir öğrencinin yazokulunda aa getirecek performans göstermesi size de abes gelmiyor mu?

    unutmadan bu konuyla ilgili bir de gazete küpürü var onu da eklemek istiyorum,varın siz düşünün iş ne boyutlara varmış
    Her daim TRABZONSPOR!
    Türkiye Kyoto'yu imzaladı
    "7"

  5. #30
    sheva
    Ziyaretçi

    Standart

    sevgili hocam,
    mülkiye 4. sınıfa kadar hocaların yoklama almaması sayesinde açıköğretim edasıyla gelmiş ve 93.5 gibi (ahaha hep bu anı beklemiştim söylemek için :P) ortalama tutturmuş bir öğrenciyim. malumunuz son sınıf stresi,efendim kpss'si,les'i vs vs ine bir de mezuniyet stresi eklenmesi her Türk gencinin psikolojisini derinden etkiler.

    şimdi efendim. uluslararası ilş. 4. sınıfının ilk döneminde uluslararası iktisat zorunlu bir ders iken yahya sezai tezel gibi bir hoca yüzünden ulusların mezun verme kapasitesi düştüğünden ders seçimlik hale getirilmiş bu sene. malum profu alamıyorlar dersten. bize de 4 ders içinden 2 ders seçme mecburiyeti koymuşlar ilk dönem için. 2 ders yahya sezai tezelin zaten ab ekonomik yapısı ve uluslararası iktisat. biri idari yargı ki idare hukukunu bu dönem görmeye başlayan birinin okulda öğrencileri bırakmasıyla ün salmış bir hocadan idari yargı alması pek akıl karı olmadığından kalan ders türkiye ekonomisi mutlak seçilecek ders statüsüne yükseliyordu. banko onu seçti herkes. e bir de tezel mecburi. uls. arası ilş. ya ab ekonomik yapısı seçtik. yalnız tezel hocamız ilk dersinde uluslararası iktisat seçmeyen uls. arası ilş. öğrencilerine hakaretler yağdırıp yönetimimizi sevgiyle andıktan sonra bu dersten zor geçeceğimiz gibi bir izlenim oluşturdu. yukarı tükürsek bıyık aşağı tükürsek sakal.bir hocanın dersinin seçilmesi bu kadar mı gurur meselesi yapılır??
    benim şikayetim 93.5 ortalama ve lekesiz bir öğrencilik hayatıyla bu dersten kalma ve okulu uzatma riskiyle boğuşmak zorunda olmamdır.
    niye anlattım onu da bilmiyorum oh beeee rahatladım ama..

  6. #31
    Egemen - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.09.2004
    Nereden
    İzmir
    Yaş
    39
    Mesajlar
    6,859

    Standart

    benim de aklıma sınava itirazla ilgili bi olay geldi. anlatayım hocam sen karar ver olayın vehametine

    üni deki 2. senemdi yani 1. sınıftaydım(hazırlık dolayısıyla) ilk dönem hiçbir dersten kalmadım türk dili hariç. gördüümüz türk dili dersini dersten hocasını da hocadan saymadıım için. ilk dönem temiz diorum. her neyse 2. dönem mat2den ve şehir cografyası denilen dersten kaldım. şehir cografyasından kalma nedenim de sınav kağıdımın tekrar gözden gecirilmesini istediim için.

    sınav sonucu açıklandı ve hoca itirazı olan var mı dedi. bende 70 beklediim sınavdan 30 alınca "hocam, kağıdımı tekrar gözden gecirirmisiniz" dedim. hoca bana itiraz mı ediosun dedi. hocam bi hatanız oldugunu düşünmüyorum ama daha ii bi not bekliodum dedim. yani itiraz ediosun dedi. odama gel ders çıkışında dedi. tamam dedim neyse ders bitti gittim hocanın odasına. adın ne dedi egemen dedim. listede adımın yanını işaretledi ve çıkabilirsin dedi. bende heralde kağıda tekrar bakacak dedim. ama sene sonunda kaldıımı ögrendim.

    şu an 3. sınıftayım ve hala şehir cografyası dersini tekrar alıorum. sırf bu yüzden okulum uzayabilir. çünkü bizde ne büt var ne yaz okulu var kalırsan kaldın. ve anlattıgım hoca izmirde ne yapılacaksa yol köprü doğalgaz ne biliim envai şeyin altında imzası olan türkiyenin en genc prof.larından biri.

    yani sistem çok acaip. sesini çıkarmassan ezerler çıkarırsan gene ezerler. aslında bu ülkede okumak o kadar kolay bi iş deil.
    Hadi eyvallah..

  7. #32
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Cyzio - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    24.02.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    62
    Mesajlar
    4,719

    Standart

    Sevgili eys_61;

    Bir iki öğrenci bahsettiğin performansı gösterebilir ama çoğunluk böyleyse, iyi niyetin var olmadığı bir durum var demektir. Ve söyleyecek laf bulamıyorum.,

    Ve sen sevgili Sheva;

    Büyük harf kullanmaman, bütün anlattıklarını tek paragrafa sığdırman, cümlelerinin zorluğu (Yaptım gene hocalığımı ) benim problemini iyi anlayamamama sebep oldu. Ama sen rahatladın ya, boşver . Fakat anladığım kadarıyla, gene de birşeyler karalayayım: Seçmeli bir dersi mecburi tutmak da, kişisel sıkıntılarını sınıftan çıkarmak da, hiç hoş şeyler değil.

    93.5 için, tebrikler.

  8. #33
    Emiroğlu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.05.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    3,320

    Standart

    Alıntı Cyzio Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Sevgili lazoliii,

    haydi değişik bir şey yap. Üniversitede beğendiğin birşeyi yaz.
    Hocam üniversitede beğendiğim tek şey manzara !
    O da rüzgarlı bir günde-ki Çanakkalede 360 gün rüzgar var-okulumuzun 200 metre yanında ki şehir çöplüğünün yaydığı koku ile rezil oluyor !

    Şehir halkı öğrenciyi yolunacak tavuk olarak görüyor !

    Öğrenci işleri işlerini yapmıyor !

    Çalışanlar kendi sigara keyifleri için öğrencilerin işlerini sallamıyor !

    Hocalar sırf öğrenci Çanakkalede kalsın,tutulsun diye bile okulu uzattırıyorlar !

    Burası çok ilginç(!) hocaya yalakalık yapan bir öğrenciye diğer iki üç ders,bir asistanmış gibi ders anlattırıyor !

    Asistan demişken,aistanların %90 a yakını kendini ordinaryus zannedip,hocalarından aldıkları ukalalık ve ilk okul seviyesindeki değdirmeleri ile beraber,daha geçen sene yurtta oda arkadaşı onu görüp :

    - Ayşe naber nasılsın canım ?
    -Ay şu öğrencilerde bana ismimle hitap etmiyolar mı,nasıl sinir oluyorum...

    diyebiliyorlar....

    Rektörümüzünde katıldığı son sınıf öğrencilerinin balosunda kafası güzel olan bir kızöğrenci :

    -Ooooooooo Ramoooooo(Rektörümüzün adı Ramazan),Onbir ayın sultanı hoş geldin,gel atalım birer tek....

    diyebilip,elini onun değimiyle ramonun omzuna dolayıp zorla oturtabiliyor.

    Uzun uzadıya ezberler ve sadece bilgi gerektiren,devam zorunluluğumun olduğu ve 4. hakedişim olan bir dersin hocasıyla diyaloğum:

    Ders saati 13.45...

    -Hocam,bize derste verdiğiniz slaytları(ders sadece slaytla işleniyor) bir cd ye çekip alabilirmiyim ?
    -Alamazsın,dersine gel notunu al.
    -Hocam zaten devam zorunluluğum var.Zaten gelicem,ayrıca bu sene bu dersi vermekte de kararlıym.Bi de dersi slayt gösterisi olarak işlediğimizden not almakta kimi zaman sorlanıyorum ve kaçırdığım yerler oluyor.
    -Hayır dedim,konu kapanmıştır!Hızlı yazmayı öğren...

    Buradaki zihniyeti bana anlatın hocam !

    Sigara içen bir insanım,kantinde içmek yasak değildi,yasaklandı,koridorlarda içmekte yasak.Kantinde yasaklandıktan neden 1 ay sonra-ki mevsim kış,dışarda da bu rüzgarda içmen imkansız-sigarta odası açılıyorda,kantinde sigara yasaklandıktan 1 gün,evet bir gün sonra hocalar için yemin ediyorum 5 yıldızlı,LCD tv ler ile donatılmış bir oda hazırlanıyor ?


    Bunlar ilk aklıma gelenler hocam,üzülerek uzattıkça uzatabilirm.

    Offf hocam offff..........
    Konu Emiroğlu tarafından (06.10.2006 Saat 01:28 ) değiştirilmiştir.
    Kendini geliştirmeli(!). Hiç bir futbolcu Trabzonspor'dan üstün değildir(!). Yeniden yapılanalım(!). Özümüze dönmeliyiz(!). Transferi kapattık(!).

  9. #34
    sheva
    Ziyaretçi

    Standart

    Sorunum şuydu daha düzgün ifadeyle Hem çocuklar geçebilsin diye dersi seçmeli yapan öğrenci işlerinin dört seçmeli dersin ikisini aynı hocaya vermesi- yani bizi bu derslerden birini seçmek zorunda bırakması-,hem de niye iki seçmeli derste de benim derslerimi seçmediniz diyen hocanın sınıfa hakaretler yağdırıp bizi bırakacak olması.

  10. #35
    Gülşen - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.07.2005
    Mesajlar
    290

    Standart

    Gözüm abla durumuna çevirmek gibi olacak ama, bir minik anımı anlatmak istiyorum

    Efendim üniversite 1. sınıftayız. Daha tıfılız. Toslamışız duvara, gibi bir durum yani... Ders sosyoloji, hoca Ünsal Oskay. (Kendisini çok severim, onu da belirtiyim)
    Ünsal hocanın sosyoloji kitabını okuyoruz, gel gör ki bir pok anladığımız yok. Dayanamadık hocaya gittik, sanki ne olacaksa! Şuna benzer bir laf dediğimizi hatırlıyorum;"hocam kitap ağır, zorlanıyoruz".
    Hocanın cevabı hem travmamdır hem dönüm noktam: Kitap ağır değil, siz hafifsiniz!
    Kendini tutkulu bir okur olarak bilen benin, bittiği ve yeniden başladığı an o andır.
    Sadece Trabzonspor!

  11. #36
    Emiroğlu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.05.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    3,320

    Standart

    Alıntı Gülşen Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Gözüm abla durumuna çevirmek gibi olacak ama, bir minik anımı anlatmak istiyorum

    Efendim üniversite 1. sınıftayız. Daha tıfılız. Toslamışız duvara, gibi bir durum yani... Ders sosyoloji, hoca Ünsal Oskay. (Kendisini çok severim, onu da belirtiyim)
    Ünsal hocanın sosyoloji kitabını okuyoruz, gel gör ki bir pok anladığımız yok. Dayanamadık hocaya gittik, sanki ne olacaksa! Şuna benzer bir laf dediğimizi hatırlıyorum;"hocam kitap ağır, zorlanıyoruz".
    Hocanın cevabı hem travmamdır hem dönüm noktam: Kitap ağır değil, siz hafifsiniz!
    Kendini tutkulu bir okur olarak bilen benin, bittiği ve yeniden başladığı an o andır.
    Kusura bakma ama hocanı tebrik ediyorum...Bence böyle hoca olsun ne bilim olsun işte yaa...

    Bende espri ile karışık başka bir arkadaşımın yaşadığını paylaşayım...

    Kocaeli ünv. bir fizik dersi..Öğretim görevlisi Hoca anlattıkça anlatıyor,anatıyor kimse anlamıyor...Dersin ağırlığından mıdır,yoksa öğrencilerin haytalığından mı bilinmez.Anlamadım,anlamadım,anlamadım,anlamadım laflarından sonra hoca köpürüyor...Aynen aktarıyorum :
    -Ulan buraya eşşeği bağlasanız 4 senden mezun olur gider...
    Öğrenci:
    -Hocam 4 senenin üstüne 2 yıl daha bağlasanız öğretim görevliside olur mu ?

    Buyur burdan yak !
    Kendini geliştirmeli(!). Hiç bir futbolcu Trabzonspor'dan üstün değildir(!). Yeniden yapılanalım(!). Özümüze dönmeliyiz(!). Transferi kapattık(!).

  12. #37

    Standart

    .

    Yazılanların hepsini okudum.Herkes kendine göre haklı tabii ki.

    Ben 06-07-2006 da 5 senelik( 4 yıl+Hz) eğitimimi tamamlayarak mezun oldum.

    Diğer yılarda ne olduğuna pek fazla girmeyeceğim ama son senemi kesinlikle unutamam.Bize denieln şey son sınıfta hocaların ve asistanların çoğu şeye müsahama gösterdiği,fazladan puan ekleyerek mezun etmeye çalıştırdıkları idi.

    Ama durumun hiçte böyle olmadığını görmüş olduk.Aksine son sınıfta hocalar üzerimizde her zamankinden daha fazla baskı kurmaya başladı.

    İş olsun diye konulmuş ama hiçbir işe yaramayan,geçmiş yıllarda tekerrüren aynı konuların işlendiği ama dersin adı farlı olduğu için son sınıfta tekrar görmek zorunda kaldığımız absürd nitelikteki derslerden bile zor geçtik.

    İşte böyle absürd bir dersten 60 alıp geçmem gerekirken 59 aldım ve hoca beni son sınıf olmama rağmen bütünlemeye bıraktı.Vize notumda 75 ti...
    Hocaya kesinlikle itiraz etmedim.Çünkü; vizem ne olursa olsun geçmek için 60 almam lazımdı ama ben 59 almışve kalmıştım.
    Bu hiçbir faydası olmayan dersi öğrenci tabiriyle yalayıp yutmak zorunda kaldım.Bütünlemesinden 90 aldım ve geçtim.Ama bana son sınıfta yaşattığı stres önemliydi.
    Yukarıdaki ders gibi yine son sınıfın ikinci dönemi + 4 tane daha dersim büte kalmıştı.yani toplam 5 bütünlemem vardı.Ben son sınıfa kadar bu kadar ders bırakmamıştım.Ama 7 dönem alttan bile ders almayan ben, 8. dönemimde okulu 1 sene uzatmayla karşı karşıya kaldım.
    Büte kaldığım derslerden birinin finalinde zaman yettiremedik ve kaldık.çalışmadığımızdan değil.Hocamız sağolsun son sınıf öğrencileri bizlere 50dk (!) süre vererek 5 tane boru diye tabir edilen soru patlattı.bildiğimiz çaıştığımız dersten vakit yetmemesi sonucu bir sürü arkadaş toptan kaldık.
    Bütünlemede 75 aldım ve geçtim.Ama o stres var ya.....
    Büte kaldığım başka bir dersin sınavına ise tam 3 gün boyunca sürekli aynı derse odaklanarak çalıştım.Geceleri okulu uzattığıma dair kabuslar görüyor ve uyku uyuyamıyoırdum.3 günlük muntazam bir çalışmanın semeresini alamadım.Büte girdim ve gördüğüm sorular karşısında kafamdan aşağıya kaynar suılar döküldü.4 soru vardı ve soruların 3 ü ne notlarda ne başka birşeylerde vardı ne de hoca anlatmıştı.Hocamız kafamızı çalıştırmamız gerektiğini söyleyip büt esnasında ayaklanan son sınıf öğrencilerine hakaretler yağdırarak (bütün kozların kendi elinde olduğunu biliyor tabi) işin üstesinden geldi.
    60 almam gereken sınavdan toplasan 30 puan ancak alıyordum.
    büte kaldığım bir diğer dersi ise geçmek bu durumda daha da zorlaşmıştı.Çünkü 3 gün gece gündüz aynı derse odaklanıp kalacak durumda olmak manen beni çok yıpratmıştı.üniv. hayatım boyunca alttan bile ders almadığım halde son sınıfın son döneminde başıma gelenleri gururuma yediremiyordum.Tam bunların üstüne canımdan çok sevdiğim,doğduğumda kulağıma ezanı okuyan yılardır yanımda olan genç yaşta olan dayımın beyin kanaması geçirerek 2 saat içinde vefat ettiği haberini öğrendim.Tamamen yıkıldım.Birşeye odaklanma hissiyatımı tamamen kaybetmiştim.tam anlamıyla beyin ve vücud irtibatım kopmuştu.ne yaptığımı ne içtiğimi ne yediğimi sınava mı gireceğimi okulu mu uzatacağımı düşünemiyordum.
    Son sınıfın son dönemi her türlü aksilik üst üste gelmişti. 2 tane vermem gereken dersim vardı ve bunları veremiyordum.Son sınıfa kadar alttan ders almayıp, son sınıfın 2. döneminden 2 ders bırakarak okulu bir sene uzatmak düşüncesi beni mahvetti.
    okulu bitirmenin tek yolunun hocalardan biriyle konuşmak olduğuna,onlarında insan olduğunu illa ki 2 hocadan bir tanesinin mutlaka beni anlayacağına kendimi inandırdım.Bir seçim yaptım ve gıcık,uyuz diye tabir edilen 2 hocanın birisi arasında tercih yapmam gerekiyordu.Bayan olan hocadan tercihimi kullandım.Bütün cesaretimi topladım ve odasına gittim.Bütün derdimi anlattım.
    Hoca herşeyin ve beklediğimin aksine beni anlayışla karşıladı.Tamamen dürüst olmam galiba bu aksi bayan hocayı etkiledi.hatta kendisi bana "1. soruyu yaptın mı 2. soruyu? ..." vs vs sorduğunda aynen şunu söylemiştim: " hocam kağıdım sıfırlık bir kağıt,hiçbir şey, zaten olsaydı buraya gelmezdim"...
    Seni çok iyi anlıyorum dedi ve ismimi numaramı bir kağıda yazıp aldı.

    Ardından diğer büte kalan bir dersim vardı.Onun da bütüne girdim.İyi geçti.

    Büt sonuçları açıklanmıştı...Konuştuğum bayan hoca beni geçirmiş diğer hocanın dersinden ise kalmıştım.

    Tek ders sınavına girecektim.okulumuzda dersinin geçilmesinin en zor olan hocasının tek ders sınavına girecektim.kesinlikle bu adamda acıma yoktu.
    Bu adamın dersinden sınıfın çoğunluğu kalarak okulu zaten uzatmıştı.Ama sadece tek dersi bu ders olan öğrenci bendim.
    Tek başıma, tek ders sınavına girecektim.Asistanının yanına gittim ve dedim böyle böyle, ne çıkar bu sınavda?Birkaç birşey mırıldandı ve Bütünlemenin aynısını soracaklarını söyledi.

    Bütünleme ve final sorularını herkesin aklında kaldığı kadar yazıp toparladım.
    Muntazam bir şekilde çalıştım.Çünkü son şansımdı.

    sınavına tek başıma gitdim.kağıdı elime aldım bşımdan aşağı kaynar sular döküldü.Bütünlemede finalde ve vizede ne SORMADIYSA ,arada derede kalan ne varsa gelip bana sordu.Sınavdan çıktıktan sonra, kitapta sorduğu problemin benzerini aradım ama o bile yoktu.Kime sorduysam böyle birşeyin derste işlenmediğini ilk defa duyduklarını söylediler.
    1 dersten okulu bir sene uzattığımı anladım.
    Aklıma ders çalıştığım günler geliyordu. 2006 Haziran ayında günde 3 saat uykuyla ayakta durmuştum.Gece uyku uyuyamıyoırdum.Gördüğüm rüyalar hep aynıydı : okulu uzatıyordum ve hemen rüyadan uyanıp ders çalışmaya başlıyordum...

    Tek ders sınav sonucunu merak etmiyordum.Kaldığıma kesin olarak inanmıştım ama aileme birşey anlatmamıştım.
    Sınav sonucu açıklanmıştı ve GEÇMİŞtim...

    İşte böylece okulu bitirdim..

    Veee en önemlisi şunu öğrendim:
    Çok sert,adam bırakan gibi gözüken hocaların bile ne kadar iyi ve anlayışlı olduklarını son sınıfta öğrenmiş oldum...
    Konu bahadiroglu tarafından (06.10.2006 Saat 02:24 ) değiştirilmiştir.

  13. #38
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    hayat61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15.02.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    44
    Mesajlar
    792

    Standart

    Eğitim sistemimizdeki hatalar ilkokuldan başlayıp üniversiteye kadar devam ediyor.(Çocuk hangi yaşta neyi anlara dikkat etmeden bakanlar değiştikçe eğitim sistemi değişen bir ülkede eğitimin kalitesininde düşmesi çok normal-mat5,Geometri2,AnalitikGeo2 almayan bir sayısal öğrencisiyim- .Bu başlı başına bir konu)
    Dersin derste öğrenileceğine inanan ve bu sayede hiç ders çalışmadığım(Lisede sadece 1 gün Edb. sınavına çalıştım.O da Hocamın benden kimse 100 alamaz deyip sınıfı aşağıladığı içindi 2 yazılısından 100 alarak onu şaşırtmak ders çalışma işkencesine katlanmamın ödülü oldu.) halde öğretim hayatım boyunca hiç zayıf getirmedim.(kopyada çekmedim.)Buna rağmen üniversitede devamsızlık hakkımı-bir kaç ders hariç-sonuna kadar kullandım hatta bazı derslerde fazlasıyla geçtim..Çünkü;
    Hocam önündeki kitaptan satır satır okuyor.(Ben o notları evimde elimde çay,ayağımı uzatarakta okurum.)Beni konuyu araştıracak şekilde yönlendirmiyor.Benim ona soru sormama fırsat tanımıyor.Dersin içeriği çok yüzeysel.Konular neden,nasıl,niçin, soruları sordurmayan ezbere dayalı iken ben o derse niye devam edeyim?
    Lab. dersimdeki asistan daha mikroskop bile kullanamıyorken bana ne öğretecek.Dokdorasını yapmış hocam lab. elimize kağıt tutuşturup bunu okuyun şeklinde-üstüne bildiğin konuyu yazan kağıdı okumadığın için sana kapris yaparsa-lab. çalışması yaptırırsa ben bu derslere niye gireyim?
    Ezbere dayalı eğitim sistemini sıkı sıkıya uygulayan,öğrencisine söz hakkı tanımayan,hep aynı notlarla ders işleyen benim doğrum tek doğrudur diyen hocalar(kendini yenileyen azınlıktaki demokratik hocalar hariç) ve bunu savunan üniversite yönetimi(en iyi hoca benim yandaşım olandır demeyi de unutmayacak) olduğu sürece;
    Neden üniversitelerimiz iyi üniversiteler listesinde yer almıyor,niçin içi boş üniversite mezunlarımız var sorularını sormaya devam ederiz.(Vay be nerdeyse Muhsin Hocam kadar uzun cümle kurdum.Bu cümle nerede başlıypor.Bir anlaması hatta okunması zor kelimelerde kullanırsam tam olacak.)

    Yanlış okunan yazılı kağıdına bir örnekte benden.His. lab. iyi not beklerken 44 aldım.Nasıl olsa bu dersten geçerim.Ne de olsa itiraz etsem dikkate almayacak.(ne olduğu belli olmayan kapkara şekilden soru soran Hocam şekil anlaşılmıyor dediğimizde o sizin sorunuz diyen birisi)Bir de onun kara listesine girmeye gerek yok diye düşündüğüm için notumu kabullendim.Nasıl olduysa ilk ve son kez asistanı kağtları dağıttı.Kağıdımı incelerken verilen notları topladım 76 çıkı.Yok yanlış topladım herhalde dedim bir daha topladım yine 76 çıktı.Asistana götürdüm.Yanlış toplamışsın dedi beraber bir daha topladık 76 çıktı.Asistan ben bunu düzeltirim hocaya demene gerek yok dedi.Gerçektende düzelti.

  14. #39
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır poetricus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.09.2004
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    10,894

    Standart

    Yaşı 81'in biraz altı olsa da benim de öyle bir Hoca'm olmuştu. Güleryüzlü ama ciddi, vakur ama nazik! Dört yıl talebesi üç yıl asistanı oldum. -Ki bu bir onurdur-

    Üstat Czyio sanırım kendisini çok ama çok yakından tanır.
    Konu poetricus tarafından (06.10.2006 Saat 03:36 ) değiştirilmiştir.

  15. #40
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Cyzio - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    24.02.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    62
    Mesajlar
    4,719

    Standart

    Alıntı lazoliii Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Hocam üniversitede beğendiğim tek şey manzara !
    O da rüzgarlı bir günde-ki Çanakkalede 360 gün rüzgar var-okulumuzun 200 metre yanında ki şehir çöplüğünün yaydığı koku ile rezil oluyor !

    (En önce, en azından manzaranın tadını çıkarmaya bak)

    Şehir halkı öğrenciyi yolunacak tavuk olarak görüyor !

    (Maalesef, küçük şehirlerde bu durum böyle. Hatta kasabalara açılan meslek yüksek okulları, o yöreyi ihya ettiğinden, sık sık MYO'lar da açılıyor.)

    Öğrenci işleri işlerini yapmıyor !

    (Bunda da haklısın. Ama bana Türkiye'de işini layıkıyla yapan bir devlet dairesi söyleyebilir misin? Yani bu sorun, devletten kaynaklanıyor, üniversiteden değil.)

    Çalışanlar kendi sigara keyifleri için öğrencilerin işlerini sallamıyor !

    (Yukarıdaki durum, aynen geçerli.)

    Hocalar sırf öğrenci Çanakkalede kalsın,tutulsun diye bile okulu uzattırıyorlar !

    (Ben buna hiç inanmıyorum. Çanakkale'de kalacak bir öğrencinin hocaya ne avantajı olabilir? Akrabası olan bakkal, kafeterya sahibi varsa tamam. Ama ben buna hiç ihtğimal vermiyorum.)

    Burası çok ilginç(!) hocaya yalakalık yapan bir öğrenciye diğer iki üç ders,bir asistanmış gibi ders anlattırıyor !

    (Çok çirkin bir davranış. Öğrenciler arasında şüphe uyandıracak şeylerden şiddetle kaçınmalı.)

    Asistan demişken,aistanların %90 a yakını kendini ordinaryus zannedip,hocalarından aldıkları ukalalık ve ilk okul seviyesindeki değdirmeleri ile beraber,daha geçen sene yurtta oda arkadaşı onu görüp :

    - Ayşe naber nasılsın canım ?
    -Ay şu öğrencilerde bana ismimle hitap etmiyolar mı,nasıl sinir oluyorum...

    diyebiliyorlar....

    (Bu, inasonoğlunun tabiatında var olan bir şey. Sor bak, sizler için de lisedekiler, "Üniversiteye geçti, bir günde adam oldu" diyeceklerdir. Biraz sabır.)

    Rektörümüzünde katıldığı son sınıf öğrencilerinin balosunda kafası güzel olan bir kızöğrenci :

    -Ooooooooo Ramoooooo(Rektörümüzün adı Ramazan),Onbir ayın sultanı hoş geldin,gel atalım birer tek....

    diyebilip,elini onun değimiyle ramonun omzuna dolayıp zorla oturtabiliyor.

    (Çok yakışıksız bir olay. Alkolün etkisiyle olmuş.)

    Uzun uzadıya ezberler ve sadece bilgi gerektiren,devam zorunluluğumun olduğu ve 4. hakedişim olan bir dersin hocasıyla diyaloğum:

    Ders saati 13.45...

    -Hocam,bize derste verdiğiniz slaytları(ders sadece slaytla işleniyor) bir cd ye çekip alabilirmiyim ?
    -Alamazsın,dersine gel notunu al.
    -Hocam zaten devam zorunluluğum var.Zaten gelicem,ayrıca bu sene bu dersi vermekte de kararlıym.Bi de dersi slayt gösterisi olarak işlediğimizden not almakta kimi zaman sorlanıyorum ve kaçırdığım yerler oluyor.
    -Hayır dedim,konu kapanmıştır!Hızlı yazmayı öğren...

    Buradaki zihniyeti bana anlatın hocam !

    (Ben de genellikle notlarımı öğrenciye vermek istemem. Çünkü her sene ufak tefek değişikliklerle anlatırım. Bazı küçük ipuçlarını kasten vermem, sınavda sorarım. Notlarımı alan öğrenci, diğerlerinin bilmediği şeyi notlarımdan öğrenip, haksız kazanç sağlayabilir. Belki böyle bir sebeptendir.)

    Sigara içen bir insanım,kantinde içmek yasak değildi,yasaklandı,koridorlarda içmekte yasak.Kantinde yasaklandıktan neden 1 ay sonra-ki mevsim kış,dışarda da bu rüzgarda içmen imkansız-sigarta odası açılıyorda,kantinde sigara yasaklandıktan 1 gün,evet bir gün sonra hocalar için yemin ediyorum 5 yıldızlı,LCD tv ler ile donatılmış bir oda hazırlanıyor ?

    (Çünkü onlar hoca.... )

    Bunlar ilk aklıma gelenler hocam,üzülerek uzattıkça uzatabilirm.

    Offf hocam offff..........
    Sevgili lazoliiii,

    Cevaplarım senin mesajında parantez içinde. Selamlar.
    Konu Cyzio tarafından (06.10.2006 Saat 09:01 ) değiştirilmiştir.

  16. #41
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Gürkan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    24.06.2004
    Nereden
    Samsun
    Yaş
    46
    Mesajlar
    6,375

    Standart

    Eğitim sisteminin bozuk oldugu bir zamanda Hocalar mı haklı Yoksa Öğrenciler mi ne kadar sağlık lı olur bilmiyorum.Kim ne kadar haklı kim nerde haksız kesin bir yargıya varmak zor.

    Eğitim sistemi kötü bu durumda beklenen hem öğretici ve hemde öğrenicilerden daha fazla emek ve çaba göstermeleriki normal seviyey ulassınlar.

    hocalar tam hazır olmadan (ilköğretim ,lise) karsılarına gelen öğrencılerıne bir şeyler vermeleri daha 2+2 bılmezken integrali anlatmaya benzıyor.hocanın yapması gereken enkısa surede o eksıklerı bır sekılde kapatıp kendı derslerını anlatmak.

    Öğrenciler dha kendılerı derslerıne tam hakım olamamıs hocaları veya asıstanlarından o dersı ogrenecekler veya aklılarına takılanlara tam cevap alacaklar.

    bu noktada her ıkı tarafında dogruları ve yanlısları coktur.her ıkı tarafta kendı yanlıslarını gormezken karsı tarafın yanlıslarını gorur ve dıle getırır.hocalıgı bılmıyorum.yorumlarım ne kadar tarafısz olmaya calıssamda objektıf olmayacak.

    Türk halkı olarak pek çalışkan oldugumuz soylenemz daha dogrusu lıdere ıhtıyac duyan bır yapıya sahıbız.(trubunler bunu gostergesı)

    bunun netıcesınde hocaların yol gostermelerı olmadan bır öğrencıden daha fazla çalışıp hem sistemin hemde hocasının da açıklarını kapatıp o dersi veya konuyu öğrenmesını beklemek pek saglıklı degıldır.

    yazacak kafam da o kadar sey varkı yazsam forum kıtlenır kalır valla.

    okudugum yıllardan aklıma takılan bır kac sorun.

    Sert hoca,notu kıt olan hoca dersınden gecem oranı az olan hoca ısım yapar. yumusak huylu notu bol hocayı pek fazla tanıyan olmazken diğer hocayı baska unıversıtelerden bıle tanıyanlar olur.buda bağzı profesorler ıcın ne yazıkkı egolerı tatmın etmelerınde rol oynuyor.

    bır dıger nokta sınavları kolay derslerı zevklı olan hocalarımın derslerınde ogrendıklerım daha cok aklımda kalırken ,gecmek ıcın strese gırıp gunlerce calıstıgım derslerden aklımda kalanlar ınanın ıcler acısı.

    neyse fazla uzatmayalım.daha sonra tekrar yazarız.

    son olrak sunları soyleyeyım.2 puan hak etmesede bır ogrenncıye vermek neyı kaybettırır ama nelerı kazandırır bır dusunun.bırde zaten zorluklarla okuyan bır ogrencının 1 yıl daha fazladan okuması aılesı ve psıkolıjık olarak kendısı ıcın nelere mal olur goz ardı etmemek gerekır.kaldıkı bu sıstemde geceer not alan ogrencılerın o puanı ne kadar haketttıklerıde ayrı bır konu.(20 tane ana konunun oldugu bır deste 2 konuya calısarak 100 alan ve ders gecen ogrencıler cok gordum)

    son cumlem cem yılmazdan.

    tum Hocalar Mahmut Hoca degıl ki.

  17. #42

    Üyelik tarihi
    07.07.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    40
    Mesajlar
    1,177

    Standart

    Hocam üniversitedeki birçok hocamızın paragöz olduguna sizide ikna edecek birkaç somut örnek vermek istiyorum.Bu yazacaklarımın hepsi 4 yıllık üniversite hayatımda başımıza geldi okulum 5. yıla uzamış durumda vede bir aksilik olmazsa kalan 3 dersimi verip diplomayı 2007 haziranında alıcam.Bu arada MARMARA ÜNİV. İ.İ.B.F. İktisat bölümü ögrencisiyim.( bahçelievler kampüsü )Yeni kazananlar varsa yazdıklarım kulaklarına küpe olsun.

    Bizim 4. sınıfta yıllık olarak aldıgımız türkiye ekonomisi diye bir dersimiz vardı.Dersin hocası dünya görüşü olarak derslerinde anlattıklarından anladıgım kadarıyla aşırı sosyaliste benziyordu. Burdaki herkes az cok sosyalizmin ne oldugunu ne olmadıgını bilir. (ayrıca bir kitabının başında "tüm dünyada emek gücüyle üretip deger yaratanlara..." ithaf olunur diye ibare var.) Derslerinde kapitalizme ve bunun neticesinde ortaya çıkan adaletsiz düzene demedigini bırakmazdı. Hocamız ilk derste devam zorunlulugu oldugunu %70 devam etmeyenlerin kesinlikle kalacagını söyledi. Vize sınavı olduk sonuçlar açıklandı ve sınıfın % 80 i 20 ve altında bir not aldı. Hocamızda sınavdan önce kendisinin 3 tane kitabı oldugunu bunları almamızın sınavda iyi not alabilmemiz açısından iyi olucagını söyledi. Ben de bir tanesini alıp okudum sınava öyle girdim.(vizede kitaplar kapalıydı)

    Vize sonrasındaki derslerinde hocamız bu 3 kitabında finalde alınması gerektigini ve bunları final sınavına sokabilecegimizi yani final sınavının kitap açık bir şekilde olacagını söyledi. 3 kitabın fiyatı toplam 45 ytl idi. Çogumuzun vizesi düşük oldugundan hocamız bizi bir bakıma dersi geçmek için kitapları almaya mecbur kılmıştı. Vede kendisi açık açık söylüyordu yeni baskılarından alın diye çünkü yeni baskıdan soracagım eski baskı alırsanız sınavda yapamayabilirsiniz diyordu. Önceki mezunlarda kesinlikle kitabın yeni baskılarını almamızı ve sınavda sadece konuyu kitaptan bulup (kopyala yapıştır gibi bir sey) onu aynen kagıta aktarmamızı hiçte kendimizin yorum yapmaması gerektigini söylüyorlardı. Ayrıca hoca sınavda 3 soru soruyor 3 üde farklı kitapta vizemiz düşük oldugundan 3 kitabıda almaktan başka çıkar yol yok. Çünkü bir soru yapamadın mı otomatik olarak sana gereken notu alma ihtimalin ortadan kalkıyor. Finalde aynen öyle oldu ve her kitaptan birer soru sordu kitabın aynısını herkes kendi yorumunu katmadan yazdı velhasıl kitapları aldıgını belli eden herkes devam edip etmedigine bakılmaksızın dersi ihtiyacı olan notu alarak geçti.

    Yine bir hocamız sınavda kitabın açık oldugunu söyledi ama söyledigi kitabın yazarı j. miller diye bir ingiliz yazardı bizim hocamıza bakıyodum türk oglu türk bu kitabı almamızdan onun ne gibi menfaati olabilir diye düşünürken arkadasım hocamızın kitabın yayınevinin sahibi oldugunu söyledi. 4 yıllık süreçte seçmeli veya zorunlu en az 6-7 tane dersin sınavına hocasının kitabıyla girebildigimiz dersimiz oldu. Hepsinide kazasız belasız atlattık.

    Şimdi soruyorum hocam biz bu dersleri resmen para karşılıgında geçmiş olmuyormuyuz? Sınavlara yerimize okuma yazma bilen sokaktan geçen bir vatandaş girse oda bizim aldıgımız notu alamaz mı? Bu dersleri bu şekilde geçebilmek için üniversite okumaya gerek var mı? Bu hocalarımızın dersleri geçebilmemiz için onlara gebe oluşumuzu paraya tahvil etmeleri mesleki açıdan ne kadar ahlaki? Burdan bunun gibi nice sorular çıkartılabilir ama bu sorulara verilebilecek hiçbir cevap hocalarımızın bu tutumlarını haklı kılmaz. İnanın üniversitede birçok hocamız bizlere malesef yolunacak kaz gözüyle bakmaktadırlar.
    Konu Mesut AKYILDIZ tarafından (06.10.2006 Saat 14:17 ) değiştirilmiştir.

  18. #43
    Emorfo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.05.2004
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    6,422

    Standart

    ah ah bitmedi okul. eğitim boktan olduğu için 2. sınıftan beri çalışıyorum okulu bitirdikten sonra yapacağım işi 5 senedir yapıyorum. üniversiteler hakkında söylenecek çok şey var... sadece şunu diyim şimdilik. "Üniversiteler yan gelip yatma yeri değildir" son günlerin mod lafı
    Bazen Sevinç Bazen Keder, Trazonsporlu Olmak Yeter!
    (Hepimiz TÜRKÜZ Ulan!)

  19. #44
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır Sevgi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    06.10.2004
    Yaş
    43
    Mesajlar
    4,327

    Standart

    Alıntı sheva Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    sevgili hocam,
    mülkiye 4. sınıfa kadar hocaların yoklama almaması sayesinde açıköğretim edasıyla gelmiş ve 93.5 gibi (ahaha hep bu anı beklemiştim söylemek için :P) ortalama tutturmuş bir öğrenciyim...
    şimdi ünv hayatı olmayan birisi olarak ünv. ile şikayetim olmasada şu mööööö den şikayetçiyim.Şu bahsi geçen möööö ilk tanıştığımız yıllarda her sınav sonrası gelir saatlerce bana ağlardı ''sevgi sınavım çok kötü geçti, öldüm bittim,mahvoldum , ühühüühühühü'' cinsinden benden saf salak teselli vermek için kendimi paralıyorum ,kurtarmak için şansı olduğundan bahsediyorum sınav sonuçları açıklanıyor 85 ler 90 lar havada uçuşuyor ve her defasında ''sevgi bak gerçekten bu sefer çok kötüydü'' diye ağlıyor bende her seferinde aynı saf salaklıkla inanıyordum.Derken efendim uyandığım günde geldi çattı ve bahsi geçen şahıs aynı yüzsüzlükle yine ağlamya çalıştığı bir günde ''defollllll gözüm görmesin'' dedim ve sınav stresinden kurtuldum.Allahım ne rahatlık varmış velhasıl görmüş olduğunuz üzere arkadaş halis mülis inek kalıcam endişesinede ister palavra diyin ister ukelalık değil ister şımarıklık diyin ne derseniz diyin ben duymuyorumda
    neyse efendim konunuzu bölmim ben , sizler devam edin (bende hep diyordum bu üniversite gençliği niye uçmuş diye, meğersem sorun hocalardaymış )
    Konu Sevgi tarafından (06.10.2006 Saat 14:36 ) değiştirilmiştir.

  20. #45

    Üyelik tarihi
    07.07.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    40
    Mesajlar
    1,177

    Standart

    Ben açıkçası üniversitelerde i.i.b.f. gibi sadece sınavlarada girilip mezun olunabilcek fakültelerde devam zorunlulugu olmaması gerektigini düşünüyorum. Çünkü artık üniversite seviyesine gelmiş bir kişi derslere girmesinin veya girmemesinin dogurabilecegi sonuçları öngörebilmektedir ve buna göre tedbirini alabilmelidir. Kaldı ki bir cok arkadasımız bu üniversite yasantısında hayata atılmakta vede kimimizi de hayat sartları buna mecbur bırakmaktadır,bir cogumuzda devam mecburiyeti olmadıgı fakülteleri tercih ediyoruz en azından şahsen ben böyle bir tercih yaptım , devam zorunlulugu üniversitelerin devam gerektiren fakültelerinde uygulanmalıdır.

    Burda önemli olan husus ögrencilerin derse katılımını saglamak için devam zorunlulugundan çok hocaların dersi akıcı bir biçimde işlemesi ve bilgilerin ögrenciye aktarımı sırasında ögrenciyi sıkmamasıdır. Önemli olan burda ögretim üyesinin uslubudur kesinlikle siz istediginiz kadar devamı zorunlu kılın ögrenci derste gerçekten içinden gelerek bulunmuyorsa sırf devamsızlık için geliyorsa o ögrencinin o derste ögrenecegi birsey yoktur. Devam zorunlulugu olan derslere ögrencilerin devamsızlık için gelmeleri o dersi gercekten ögrenmek için gelenlerin de saglıklı egitim almalarına engel oldugunu düşünüyorum , çünkü bu ögrencilerin bircogu ders dısında bir çok şeyle meşgul oldugundan dersin sağlıklı işlenmesinde bir çok problem çıkıyor.

    Bu konuda bir örnek vermek istiyorum bizim para teorisi diye bir dersimiz vardı ve ders oldukça kolaydı sınavınıda hocamız test yapacagını söylemişti. 2-3 saatlik çalışmayla çok rahat geçilebilecek bir ders anlayacagınız. Sagolsun hocamız dersi gerçekten mükemmel anlattıgından yoklama olmamasına ,ders sabah 9 da olmasına ragmen sınıf doluyordu bizlerde derste birçok yeni şey ögreniyorduk. Ama yoklama alan vede devam zorunlulugunu yerine getirmeyen ögrencilerin dersi gecemeyecegi tehditinde bulunan hocalarımızın dersi hem iyi geçmez hem de yogun bir katılım olmazdı. Kendi adıma derslerinin çok iyi çok faydalı geçtigini düşündügüm öğretim uyelerinin derslerine girmeyi yoklama alan ögrenciyi zorla okula getirmeye ögretim uyelerinin derslerine tercih ediyorum.
    Konu Mesut AKYILDIZ tarafından (06.10.2006 Saat 15:07 ) değiştirilmiştir.

  21. #46
    immortal_TS - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.07.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    40
    Mesajlar
    2,200

    Standart

    @mesutaky

    Arkadaşımızın verdiği örnekler gibi benzerlerine saü de şahit oldum, kendi bölümüm de ki hocalar değil de diğer bölümlerdeki hocalar kitap olayını şöyle hallederdi : (bu yöntemi bizim iki tane hocamız uygulamıştı) Uygun bir kitap bulup bunu fotokopi çeker ve anlaştığı kırtasiyelerin birine verirdi kırtasiyelerde öğrencilere satardı, bize yapılan bu değil hoca direk kendisi satmaya kalkmıştı (ilk ve tek olarak) toplam 50 sayfalık bir fotokopi kağıdına 9 milyon istemişti, tabi ilk atlayan ben olmuştum sınıfta pardon hocam 9 milyon mu? diyerek, hoca afalladı tabi böyle birşey beklemiyodu direk kuzu kuzu alacağımızı zannediyordu sonra hocayıda katarak işin içine bir hesap yaptık taş çatlasın hocanın bize yutturduğu kitap 3 milyona çıkmıştı ve aradaki farkın hesabını istedik hocadan , arkadaşlar yanlış anlaşılma oldu kırtasiyeci bana fazla fiyat vermiş falan diye geçiştirdi özrünü de diledi yani.

    Dediğim gibi bu bizim bölümde bir defaya mahsus olmuştu, ama diğer bölümlerin hocaları eğitim fakültesindekiler olsun elektrik,inşaat,makine bölümlerindekiler olsun, kırtasiye ye yetkiyi verirlerdi. Aralarında hallederlerdi olaylarını.

    Okulun son senesi yeni çıkan bir uygulamayla karşılaştık sene sonları ödev hazırlıyorduk tez ödevi haricinde her dersten zorunluydu, Yukarıdaki saydığım bölüm hocaları birden fazla derslere girerlerdi en fazla 3 olabiliyodu bu ders sayısı, ve yaptıkları olay şuydu 3 ders için 100 ytl verin direk ödevden geçin (ödev den geçin diyor dersten değil) arkadaşlarımız bunları hep paylaşırlardı bizimle, Tabi kimse ses çıkarmıyordu bazılarının işine geliyordu araştırıp ödev hazırlamaktansa ver parayı kurtul mantığı yer etmişti çoğu kişide. Ve tabi buda öğrencilerin araştırmacı kimliğini baltalıyor.Bu olay hocaların yaptığı büyük bir kötülüktür, öğrencinin toplam 3 dersten araştıracağı ve araştırdığı konuyu öğreneceği ve o konu üzerinde epey bir bilgi sahibi olacağı gerçeği malesef bazı hocaların bir iki kurnazlığıyla öğrencinin yan gelip yatmasına teşkil ediyor.
    Konu immortal_TS tarafından (06.10.2006 Saat 15:46 ) değiştirilmiştir.
    İnsanları işaret ederek suçlarken, diğer 3 parmağınızın sizi gösterdiğini unutmayın.

  22. #47
    sheva
    Ziyaretçi

    Standart

    Alıntı sevgi Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    şimdi ünv hayatı olmayan birisi olarak ünv. ile şikayetim olmasada şu mööööö den şikayetçiyim.Şu bahsi geçen möööö ilk tanıştığımız yıllarda her sınav sonrası gelir saatlerce bana ağlardı ''sevgi sınavım çok kötü geçti, öldüm bittim,mahvoldum , ühühüühühühü'' cinsinden benden saf salak teselli vermek için kendimi paralıyorum ,kurtarmak için şansı olduğundan bahsediyorum sınav sonuçları açıklanıyor 85 ler 90 lar havada uçuşuyor ve her defasında ''sevgi bak gerçekten bu sefer çok kötüydü'' diye ağlıyor bende her seferinde aynı saf salaklıkla inanıyordum.Derken efendim uyandığım günde geldi çattı ve bahsi geçen şahıs aynı yüzsüzlükle yine ağlamya çalıştığı bir günde ''defollllll gözüm görmesin'' dedim ve sınav stresinden kurtuldum.Allahım ne rahatlık varmış velhasıl görmüş olduğunuz üzere arkadaş halis mülis inek kalıcam endişesinede ister palavra diyin ister ukelalık değil ister şımarıklık diyin ne derseniz diyin ben duymuyorumda
    neyse efendim konunuzu bölmim ben , sizler devam edin (bende hep diyordum bu üniversite gençliği niye uçmuş diye, meğersem sorun hocalardaymış )
    bunun gibi dostun olduktan sonra düşmana ne gerek var yahu bir kere kötü geçiyor gerçekten kardeşim. eğitim sistemi çarpık. ya kalıyorsun ya 90la geçiyorsun

  23. #48
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Cyzio - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    24.02.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    62
    Mesajlar
    4,719

    Standart

    Alıntı sevgi Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    neyse efendim konunuzu bölmim ben , sizler devam edin (bende hep diyordum bu üniversite gençliği niye uçmuş diye, meğersem sorun hocalardaymış )
    Sevgi....

    Gene kaşınıyorsun .

  24. #49
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Kaya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.07.1999
    Nereden
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    25,832

    Standart

    Cyzio hocam,

    Hazır bu başlık açılmışken; bir y.lisans öğrencisinin üniversitede kalmak için şimdiden neler yapması gerektiğini, daha doğrusu bu amacını hocalara nasıl iletmesi gerektiğini öğrenebilir miyim? Sizin tavsiyeleriniz nelerdir?
    “Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
    Malik bin Dinar

  25. #50
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır
    Üyelik tarihi
    31.05.2004
    Mesajlar
    1,855

    Standart

    şu ramazan geçsin,kendime geleyim bakın çarpık düzen hakkında neler yazacam neleer

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •