oynan maclar gösterdi ki ziya dogan ana konseptinden asla ödün vermiyor ve defansif anlayisli hucum futbolu denebilecek bir oyun tarzi gelistirme yolunda emin adimlarla ilerliyor. simdi kimileriniz bu topici elestiri topici falan zannedecek. bunun önne gecebilmek icin bastan yazayim bu bir elestiri topici degildir. evet defansif anlayisli hucum futbolu dedim cogunuz sacmalamissin diyebilir o yüzden konuyu acarak devam edeyim. elinde bizim kadromuza benzer özellikler gösteren oyunculari olan takimlarin en büyük zorlugu sahaya tam anlamiyla kadronun hakkini veren bir takimla cikabilmektir. yillar sonra defansif ve ofansif olarak hatta ortasahamizla dahi tam bir takim olduk diyebilecegimiz bir kadromuz var. ancak anlasilan o ki hocamizin bu kadrodan en iyisini degilde kendi istedigini cikarma ya da yaratma egilimi var.
örnekle aciklarsak hocamiz -diger gelen tüm hocalar gibi hasandan asla vazgecemiyor-oyuncu degisikliklerinde dahi hasani oyundan cikarmayip ondan sag bek yaratarak oyuna devam ediyor. ya da elimizde yeterli sayida sol kanat oyuncusu oldugu halde marcheyi solda tutarak ortasahayi savaskan ancak teknik yönü zayif oyunculardna kuruyor. yine ortasahayi "saglam" tutmak icin huseyindenn her ne sartta olursa olsun vazgecmiyor ve cogu maclarda bir zorunluluk oldugu halde-bkz. ankaragüc maci ikinci yarisi- cift santrafor oynatamiyor takimina!yine savasci kimliginden dolayi hocamiz takima bu yil katlan musa büyükten vazgecemeyecege benziyor! ancak bunlara karsin takimin kkulubesinde symkowiak kiki umut gibi üc tane ilk onbirde oynamasi gereken hadi zorunlulugu birakalim oynayabilecek ofANSIF yönleri de gelismis oyuncu varken sirf kendi taktigine sadik kalacak diye sahaya defans agirlikli bir kadroyla cikiyor ki bu durumda da gol atmamiz kisitli taktik varyasyonlara sikisip kaliyor. yattaranin yoklugunda tüm yük belirli oyuncularin sirtina yükleniyor. ve olasi kaza gollerinde ya da rakibin can havliyle saldirdigi durumlarda-dünkü gibi- iki golu bulmamiza ragmen iki gol yiyoruz. buradan cikacak sonuc; hocam korkunun ecele faydasi yok! yani ne kadar defansif oynarsak oynayalim ne kadar defansif oyuncumuzla sahada yeralirsak alalim gol yiyioruz. bu pek de bizimle ilgili degil futbolun dogasinda varolan bir sey.
biz büyügüz ona göre oynamaliyiz gibi populer ya da beylik laflarin arkasina siginmadan futbol neyi gerektiriyorsa onu yapmak gerekiyor demek zorundayiz. bunu da bir örnekle aciklarsak mesela chelse de kimi zaman tek forvetle sahaya ciksa da oyun anlayisi bu taktigin aslinda cok uzaginda ofansif bir özellik tasiyor. yani bu örnekten yola cikarak hocamizin yapmasi gereken tamamen kendi taktigine sadik kalmak yerine tkaimin oyuncu profilni de takim kurmada gözönüne almasi gerekliliigini görmesidir ve buna göre de takim kurmaya yönelmesi. simdi hicbirimiz iddia edmeeyiz ki bizim kadronun chelsinin kadrosuyla bir karsilastirilmasi yapilabilsin ancak biz de ingiliz liginde oynamiyor ve cl de mucadele etmiyoruz yani haddimizi bilmekle hayal kurmak arasindaki cizgiyi belirleyecek olan bizler yani hocamizdir.
bu sadece takim icin degil kendisi icin de bir zorunluluk haline gelmistir. evet geldiginden bu yana mac kaybetmemis olabiliriz ancak en sonunda puan durumu ve siralamadiki yer futbolun bir sonuc oyunu oldugunu bize hatirlatmaktadir. cok yakinda cicim haftalari bitecek ve icimizden homurtular yavas yaas yükselmeye baslayacaktir. bu taraftatarin futbol bilgisi her ne olursa olsun diger eziklerin taraftarinin futbol bilgisinden genel anlamiyla daha fazla oldugunu hocanin bilmesi gerekmektedir. ve tepkisini de veririken futbol üzerien verdigini en iyi hocamizin bilmesi gerekir.
ben buradan hocamiza daha fazla futbol ve oyun icin sesleniyorum...
gercekci ol imkansizi iste... yani sampiyonlugu...