Basketbol Coach'umuz Hasan Özmeriç Röportajı

[Sefa]

Altıncı Adam, Basketbol Coach'umuz Hasan Özmeriç ile özel bir röportaj yapmış.



Soru: Hocam öncelikle bizim gibi amatör basketbol sevdalılarını kırmayıp, röportaj isteğimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. İlk olarak biraz basketbola nasıl yöneldiğinizi anlatabilir misiniz?

Hasan Özmeriç: TED Ankara Koleji mezunuyum. Kolej’in basketbol misyonlarının başında oyuncu yetiştirmekle beraber, antrenör yetiştirmek de vardır. Benden bir önceki döneme bakarsak Murat Didin, Aytek Gürkan, Haydar Kemal Ateş, daha önceki dönemde Türk basketboluna yön veren Seyfi Kuştimur, Tansev Mıhçıoğlu, Armağan Asena gibi coachlar bu misyonun parçaları olarak yetişmiştir. Kolej’de basketbol oynayıp, basketbolu çok iyi olmayan ama bu spora gönül vermiş kişileri antrenörlüğe yönlendirirler, oyuncuyken de bir alt jenerasyonu çalıştırma fırsatı verirlerdi eskiden. Ben de daha lise takımında oynarken, orta okul takımını çalıştırma fırsatı bulmuştum ve antranörlüğe böyle başladım.

Soru: Senelerce TED gibi köklü bir camiada çalıştıktan sonra geçen sezonun ortasında Trabzon’a geldiniz. Peki Trabzon nasıl bir şehir? Mesela futbolda teknik direktörlük yapmak çok zordur, basketbolda da aynı durum var mı? Ya da bir basketbol kültüründen söz edebilir miyiz?

Hasan Özmeriç: Futbolda Trabzonspor 4 büyüklerden bir tanesi. Futbol tabi şehirde her zaman ön planda, bu şehrin ve bizlerin abisi konumunda. Diğer büyükler gibi Trabzonspor’un basketbol takımının da Beko Basketbol Ligi’ne ait olduğunu düşünüyordum. Geçen seneki başkan ve yöneticilerimiz bana transfer teklif ettiği zaman onlardaki heyecanı gördüm, şehirdeki heyecanı gördüm. Trabzon şehrinin büyüklüğünden ve potansiyelinden ötürü buraya geldim. O dönemde bir kaç teklif daha vardı ama böyle büyük bir gücü aktive edebilmek bana çok daha cazip geldi ve görevi kabul ettim. Geçtiğimiz sezon çok zorlu bir mücadeleden sonra Trabzon isminin ait olduğu yere geri döndük. Bu elbette önemli bir başarıydı ama sporda başarı hiç bir zaman dün ile ölçülmüyor, herkes bugün ne yaptığınıza bakıyor. Bu yıl yeni takım kuruldu, yeni takımın adaptasyonu çok kolay değil. Beklentiler elbette çok yüksek, baskı olması doğal. Baskı da kötü değildir, dozajında olduğu zaman başarıya endeksler insanı. Şu anda futboldaki kadar yoğun baskı bizim üzerimizde yok ancak beklentiler elbette yüksek.

Soru: Takıma dönersek; geçtiğimiz yıl zor bir dönemde aldığınız Trabzonspor ile Beko Basketbol Ligi’ne yükselme başarısı gösterdiniz. Peki transfer sezonunun sizin adınıza nasıl geçtiğini düşünüyorsunuz?

Hasan Özmeriç: Bir kere bu yıl, geçen yılki yönetimden hiç kimse yok. Yeni bir seçim oldu ve seçim de çeşitli sebeplerden ötürü 27 Temmuz’da yapıldı. Transfer sezonunu geçen bir dönem ancak kurumsal yapıyı oturtmak açısından seçimlerin yapılması gerekiyordu. Bu sebeple benimle kontratım olmasına rağmen devam edilip-edilmeyeceği görüşmesi Ağuston’un ilk haftasında oldu. Ağustos’un ilk haftasında başkaları çalışmaya başlıyor ancak biz o tarihte yeni bir teknik ve idari ekiple iş başı yaptık. Haliyle çalışmalara da geç başladık. 19 Ağustos’ta sezonu açtık ama çoğu oyuncumuz yoktu. Transferler ve takımın toplanabilmesi Eylül ayını buldu. Bu da hazırlanabilme problemi yarattı bizde. O yüzden gerçek Trabzon’u seyredebilmenin daha 1 ayı bulacağını düşünüyorum.

Soru: Peki transferlerinizi belli bir plan doğrultusunda mı yaptınız, yoksa 1 senelik hedef çerçevesinde mi?

Hasan Özmeriç: Kulübün basketbol şubesiyle ilgili 5 senelik bir planı var. Bu plan içinde altyapıdan oyuncu yetiştirmek, A takıma oyuncu çıkarmak, birinci yıl play-off’a kalabilmek ve 5 sene sonunda şampiyonluğa oynamak gibi hedef var. Antrenörler senelik anlaşıyor biliyorsunuz. Benim de 1 senelik kontratım var ve bana biçilen görev Türkiye Kupası’nda son sekize kalmak, ligde de play-off görebilmek.

Soru: Türkiye Kupası mücadelelerinde çok başarılıydınız. Kadro olarak tecrübeli ve genç oyuncuların bir harmanına sahipsiniz ve takımınızdan ligde de iyi yerlere gelmesi bekleniyor. Ancak Khalid El-Amin’in talihsiz sakatlığıyla lige başladınız. Aldığınız 2 mağlubiyete bakınca, sakatlığın ardından takımın biraz dengesinin bozulduğunu söyleyebilir miyiz?

Hasan Özmeriç: Bir sürü neden var. Bunlardan bir tanesi sezona tam hazır olmamamız. Kupada çıkış yakaladık, orada istek vardı ama basketbolun detayları yoktu. Detayları çalışmak için antrenman yapmak gerek ancak biz çok fazla antrenman yapamadık. Hücum potansiyeli yüksek bir takımımız var, kupaya da yansıdı zaten ama defansif detayları çalışamadığımız için bir düşüş oldu. Bu düşüşün nedenlerinden birisi de Khalid El-Amin. Hem karakter olarak hem de dominantlık olarak takım üzerinde bir ağırlığı kesinlikle var. Sakatlığının takımda moral açısından da yarattığı bir eksiklikten bahsedebiliriz. Bunların hiç bir tanesini ilk 2 maçı kaybetmenin bahanesi olarak söylemiyorum ama takımda bir de salgın oldu, herkes hastalık sebebiyle 8-10 gün yattı. Kaya Peker, Tutku Açık, Can Korkmaz… İlk maçta Kaya yataktan kalkıp maça geldi, 2. maçta Can ve Tutku’da aynısı oldu. Diğer bir etken geçen sezondan kalan 2 maç seyircisiz cezamız. Kendi sahamızda oynadığımız Olin Edirne mücadelesine kadın ve çocukların daha çok ilgi gösterebileceğini düşündüm ama gerekli organizasyon yapılamadığı için hazırlık maçından farklı bir atmosfer yoktu. Önümüzde seyircisiz bir Efes maçı daha var, gerekli organizasyon yapılmazsa o da bir hazırlık maçı atmosferinde geçecek. Basketbol seyirciyle güzel, onlar olmadan oyuncuların motivasyonu da zor. Olin karşısında bir kendi saha avantajı göremedik ama Efes maçında organizasyonla beraber buraya gelecek 1000-2000 kişi olacağını inanıyorum.

Soru: Başkan yardımcınız sayın Gökhan Saral 1-2 gün önce El-Amin yerine transfer çalışmasının olacağını söyledi. Aklınızda ne tür bir oyuncu var peki?

Hasan Özmeriç: Evet, kısa rotasyonuna defansif ağırlıklı bir oyuncu için çalışmamız var. Ancak portföyümüzdeki oyuncular 4-5 aydır takım idmanı yapmayan isimler. Böyle bir oyuncu almak istemiyorum çünkü ne kadar bireysel idman yaparsanız yapın, takımla çalışmanın yerini tutmaz. Kariyerimde aldığım yabancılara bakarsanız, faydalanamadığımız oyuncu göremezsiniz, hepsinden katkı sağlamıştır takım. Çünkü dikkatli ve büyük titizlikle oyuncu seçiyorum. Şu aşamada hem karakter olarak takıma adapte olabilecek, hem de takımın ihtiyaç duyduğu oyuncuyu bulmak kolay değil. Ya kontratı olan ama maddi sebeplerden ötürü ayrılma durumu söz konusu isimlerden birini düşüneceğiz, ya da ayın 28′de NBA kadrolarının şekillenmesinin ardından NBA’den bir oyuncu gelecek.

Soru: Kadronuzda Can Korkmaz ve Maxim Mutaf gibi beklenen patlamayı henüz gerçekleştirememiş 2 genç oyuncu var. Her ikisi de takımınızda önemli süreler buluyorlar. Onlara ve diğer gençlere bakışınız nedir?

Hasan Özmeriç: 90-91-92 jenerasyonundaki oyuncuların artık takımlarında oynaması lazım. 21-22 yaşındaki isimler genç oyuncu sınıfına girmemeli. Can Korkmaz ve Maxim Mutaf, kendi takımlarında hep ümit vaad eden genç olarak bulunuyordu ama ben onları esas oyuncu olarak buraya aldım, yatırım olarak değil. 20-21 yaşındaki biri eğer üst düzey oyuncu olacaksa Euroleague’de oynamaya başlamalı diye düşünüyorum.

Soru: Peki Trabzonspor’un altyapısında ne gibi bir yapılanma var? Oyuncu taraması ve uzun vadeli bir proje söz konusu mu?

Hasan Özmeriç: Yönetimimiz ona özellikle çok dikkat ediyor. Başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz altyapıya özel önem veriyorlar. Trabzon kökenli oyuncuların ağırlıkta olduğu iyi birer yıldız ve küçük takımımız var , ancak genç takım yok. Onun için de Türkiye çapındaki genç oyuncuları transfer edip, burada eğitiyoruz. Sonuç olarak 5 sene içinde altyapıdan oyuncu çıkarmak kulübün hedefleri arasında.

Soru: Biraz Trabzonspor ekseninden çıkıp, sizin özelinize ve Türk basketboluna dönecek olursak; milli takımda Tanjeviç gibi dünya basketbolunun gördüğü en iyi eğitimcilerden biriyle ve genç oyuncularla çalışma fırsatınız oldu. Bu kadar fazla sayıda yetenekli genç ile çalışmak sizin için nasıl bir deneyimdi? Bu deneyimin size kattıkları neler oldu?

Hasan Özmeriç: Öncelikle şunu söyleyeyim; Tanjeviç, Türkiye’de çok eleştirilir ancak çok saygı duyduğum bir insan. Onunla beraber 62 gün geçirmek benim için önemliydi. Mümkün olduğu kadar basketbol bilgisi ve tecrübesinden yararlanmaya çalıştım çünkü Bogdan Tanjeviç dünya basketbolu için bir tarih. Türkiye’de seveni var, sevmeyeni var. Ancak bizim yaptığımız iş eleştiriye açık olduğu için, 12-13 yaşında çocuk da twitter’dan bizi eleştirebiliyor. Tanjeviç hakkında da yorumlar yapılmıştır ancak ben kendisine ve kariyerine çok saygı duyuyorum. Avrupa Şampiyonası öncesi çalıştığım eleme döneminde NBA oyuncularımız takıma katılmamıştı. Türkiye’nin önümüzdeki senelerinde yer alacak genç oyuncular kadroya seçildi. Benim de önceki senelerde B ve ümit milli takımlarda çalıştığım arkadaşlar oradaydı. Onlardaki gelişim aşamaları gözlemleme fırsatı buldum. Türkiye basketbolunun çok yetenekli, ilerki senelerine hizmet edecek isimlerle beraber olmak önemli bir deneyimdi.

Soru: Türk basketbolunda bir model yaratma ve ekol oluşturma sorunundan bahsedilir hep. Sizin düşünceniz nedir?

Hasan Özmeriç: Günümüz basketbolunda bir model oluşturmak ve hem kulüp takımlarında, hem milli takımda altyapıyı da kapsayacak şekilde herkesin ortak çalıştığı ortamı yaratmak çok kolay değil. Öncelikle istikrar ve antrenör felsefesine imkan tanımak gerekiyor. Türkiye’de hangi kulüpte istikrardan bahsedebilirsiniz? Tamam model oluşturma ihtiyacı herkesin konuştuğu ve eleştirdiği bir şey ama bu sistemi oluşturacak insanlar kaç sene görevde kalıyor? Bir araştırır mısınız kulüplerde kaç sene antrenörler çalışmış ve inandıkları modeli ne kadar zamanda yerleştirebilmişler? Günümüzde spor başarıdır, başarı da galibiyettir. Eğer galip geliyorsanız varsınız, galip gelmiyorsanız yoksunuz. Böyle bir ortamda sistemden, modelden bahsetmeyi doğru bulmuyorum.

Soru: Peki milli A milli takımda yaşadığımız guard problemine bakışınız nedir?

Hasan Özmeriç: Ligimizde kaç takımın oyun kurucusu Türk? Milli takım seçimleri bu liglerde oynayan oyuncular arasından yapılıyor, point guard tercihinin yabancılardan yana kullanıldığı, Türklerin 6-8 dakika süre aldığı sistemde kaç tane oyuncu yetişebilir ki? Bu sene Fenerbahçe’de Kenan Sipahi gerçekten Türkiye’nin göz bebeği şu an itibariyle. Kendisine Tofaş bir yatırım yaptı, Tofaş gözünü kapattı, yönetimi antrenörün arkasında olduğunu söyledi, mağlubiyet-galibiyetin önemli olmadığını söyledi ve bu oyuncuyu yukarı çıkarmak gerektiğini düşünerek Amerikalı guardlarını yollayıp, Kenan’ı piyasaya sundular. Kenan da bu sene Fenerbahçe’de ilk 5 çıkıyor. Bu şekilde bakış açısı olmayan, tamamen başarıya endeksli kulüpler olduğu sürece antrenörler gençleri oynatmaya cesaret edemeyecek, bu oyunculardan milli takımlar da yararlanamayacak.

Soru: Son dönemde yabancı sınırı çok tartışılıyor. Sizin fikriniz nedir peki? Genç oyuncuların şans bulamamasını yabancı sınırına bağlamak doğru bir teşhis mi?

Hasan Özmeriç: Bunların hepsi birbirine zincirle bağlanmış gibidir. Antrenörler başarılı olabilmek için, galibiyet alabilmek için, kendi işlerinin devamını sağlayabilmek için çok genç oyuncuya bakmıyorlar. Yabancı oyuncuyu oynatmadığınız zaman yönetiminiz sizi eleştiriyor, 5 Türk ile oynadığınız zaman kimse kabul etmiyor. Sonuçta antrenör de işine devam edebilmek için yabancıyı oynatmak zorunda hissediyor kendini. Şahsen ben hiç öyle bir şey hissetmiyorum. Şu an Khalid’in sakatlığından sonra 3 yabancıyla kaldık ama bütün maçlara 2 yabancıyla başlıyorum. Sonuç olarak işimden olacaksam da belli inandığım hedefler uğruna, yani Can Korkmaz’ı, Maxim Mutaf’ı, Alper’i oynatmak adına işimden olayım. Ben bu riski göze alıyorum, alacağım da. Ama Türkiye’de çok geçerli mi derseniz değil. Yabancı sınırı kaldırılsa, bu cesareti gösterebilecek antrenörler olsa da yöneticiler var mı, o benim kafamda biraz soru işareti.

Soru: Son olarak Trabzonspor taraftarlarına vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Hasan Özmeriç: Trabzonspor’un çok agresif, takımı ateşleyen, motive eden bir taraftar grubu var ama daha buluşamadık, 6. haftaya dek buluşamayacağız da. Basketbol taraftarla güzel, Trabzon daha da güzel taraftarıyla. Oyunu etkileyebilecek bir taraftar olduğu için söylüyorum bunu. İnşallah onlara layık bir takım oluruz.

Altıncı Adam
http://www.altinciadam.com/ozel-ropo...hasan-ozmeric/

[Murat']

Güzel bir röportaj olmuş.

Keyifle okudum.

[Mehmet Cihan Kocaman]

Adam gibi röportaj olmuş. Kafamdaki bütün sorular sorulmuş

Soru: Başkan yardımcınız sayın Gökhan Saral 1-2 gün önce El-Amin yerine transfer çalışmasının olacağını söyledi. Aklınızda ne tür bir oyuncu var peki?

Hasan Özmeriç: Evet, kısa rotasyonuna defansif ağırlıklı bir oyuncu için çalışmamız var. Ancak portföyümüzdeki oyuncular 4-5 aydır takım idmanı yapmayan isimler. Böyle bir oyuncu almak istemiyorum çünkü ne kadar bireysel idman yaparsanız yapın, takımla çalışmanın yerini tutmaz. Kariyerimde aldığım yabancılara bakarsanız, faydalanamadığımız oyuncu göremezsiniz, hepsinden katkı sağlamıştır takım. Çünkü dikkatli ve büyük titizlikle oyuncu seçiyorum. Şu aşamada hem karakter olarak takıma adapte olabilecek, hem de takımın ihtiyaç duyduğu oyuncuyu bulmak kolay değil. Ya kontratı olan ama maddi sebeplerden ötürü ayrılma durumu söz konusu isimlerden birini düşüneceğiz, ya da ayın 28′de NBA kadrolarının şekillenmesinin ardından NBA’den bir oyuncu gelecek.

En önemlisi de burasıydı.

[Veysel]

Sorular gayet güzel