Koruma refleksi içgüdüleriyle yazýlmýþ garip yazýlarý ve içinde barýndýrdýðý ''biz de kimiz, bir hoca bile olamadýk ki söz hakkýmýz olsun'' kompleksine sýrtýný yaslamýþ zavallý mantýk örgüsünün post modern temsilcilerinin, sadece bire kadar sayabiliyor olmasýna þaþýrmam... Gayet normaldir... Rüzgara karþý uzun iþeme yarýþmasýnýn gazete kaðýdýna sarýlmýþ altýn külah ödülünü ellerimle teslim ediyorum kendilerine...Hayrýný görsünler...
Hocayý eleþtirmek için Pro lisans sahibi teknik adam olmak gerektiði teziyle, forumda intihar rüzgarlarý estiren bilim adamý kýlýklý adamlarý ciddiye almak, iktidarý eleþtirmek için ''iþletme doktorasý yapmýþ sosyoloji profesörü'' olmak noktasýna kadar süründüðü için, kendimden utandým... Yapmamalýydým... Ölümüne_TS rumuzu altýnda, ölmekle bayýlmak arasýndaki farkýn karekökünden spagetti yaparak höpürten Tanrýlaþtýrma Pollyana'larý bilsinler ki, önümüze konulan kurumuþ samana eyvallah ederek bereket okumak, Trabzonspor'u sevme kriterlerimizde yoktur... Hiç bir zaman da olmayacaktýr... Trabzonspor'u sýradan Anadolu kulübü - sýradan Anadolu takýmý eksenine çekecek her hamle, kimden geldiðine bakmaksýzýn anýnda karþýlýk bulacaktýr...
MRA, Korkak ve sünepe futbol oynatýyor dediðim için, mazoþist, adi ve kirli olduðumu ifþaa ederek(!) hakaret kitabýnýn ortasýndan dalan ''Stockholm sendormlu kýzýlaðaç fidanlarý'' için ayýracak daha fazla deðerli vaktim yok... Puan fetiþizminin kýllý kollarýnde ahenkle dans ettikleri ''zamane pistinde'' iyi eðlenceler diliyorum... Futboldan ve Trabzonspor kavramýndan ''baþka þeyler'' anlayan gerçek futbol sevdalýlarýnýn lanetinde kývranarak, kaçýnýlmaz sonu görecekleri o malum ana kadar...