Sayfa 13 Toplam 30 Sayfadan BirinciBirinci ... 3 11 12 13 14 15 23 ... SonuncuSonuncu
Toplam 743 adet sonuctan sayfa basi 301 ile 325 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Akvaryum

  1. #301
    AKSOY_61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.04.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    8,421

    Standart

    Alıntı Kamil Çakmak Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Benim akvaryumumdaki balıklar hakkında daha öncede bahsetmiştim.
    acai. beyaz prenses. sarı prenses, damasoni, yunus, papağan,canlı kaya, mücevher, frozanta,avratus ile mavi ve portakal zebra var. 23 tane karışık balık var. Akvaryum 120 lt.
    Sabah geldiğimde sarı prensesin birisi kayanın üstünde yatıyor.
    gözlerine baktım hayvanın gözü yok.
    karnını oymuşlar ve içini yemişler. Sari renkli hayvan bembeyaz olmuş. Allah günahlarını affetsin.
    Acaba diyorum balıklar fazlamı geliyor akvaryuma. Önümüzdeki ay akvaryumu büyüteceğim. Biraz sabretsinler diyordum.
    Kalabalık olduklarını düşünüp kendileri mi çüzüm buluyorlar. Diğerini yiyerek.
    Şimdi takip ediyorum sabahtan beri acaba hangisi katil balık
    Ama ben avratuslardan şüpheleniyorum.
    Suratlarında meymenet yok. suçluluk pisikolojisini hissettim
    Yunuslar bu işi yaparmı bilimiyorum. Ama Yunuzlar ve avratuslar diğer balıkları bugün cenazeden sonra hala kovalıyorlar.
    Zavallı sarı prenses " kim yediye gitti"
    hocam sayının fazla olması dışında türlerde uyumsuz biraz.renk olsun diye ne bulduysanız atmışsınız

    demasoni, yaşayan kaya, papağan, auratus ve zebralar prenses ve acei lere oranla daha sert balıklardır.yavruyken sorun yaşatmazlar ancak büyüdüklerinde
    yani adam olduklarında ölümcül kavgalar olmaya başlar.

    ayrıca frozanta dediğiniz balık frontosaysa bu balık yunus gibi çok büyüyen bir balıktır ve ondan daha yavaştır ilerde kuyrukları yok olabilir.papağan da doğuştan sakat nedense diğer balıklara sık sık vuran ve bayağı büyüyen bir balık.

    sizin yerinizde olsam büyük akvaryumu alınca bu uyumsuz türleri geri verip acei veya paslı, sarı prenses ve yunus kolonisi beslerdim.istemediğiniz kadar bol yavrulu huzurlu bir akvaryumunuz olur.
    Konu AKSOY_61 tarafından (27.04.2009 Saat 17:26 ) değiştirilmiştir.
    T.R.A.B.Z.O.N.S.P.O.R

  2. #302
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    EmrahYalçınalp - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Yaş
    45
    Mesajlar
    5,084

    Standart

    Kamil Bey;

    Öncelikle bazı yanlış anlamaları yok edelim.

    "Chiclid" diye bir balık türü yoktur. Esasen, tür zaten çok spesifik bir gruplamadır. Bir üstü "cins"tir. Ama chiclid diye bir cins de yoktur. Dolayısıyla "chiclid için şöyle akvaryum lazım" diye birşey yoktur. Melek balığı da bu gruptan bir balıktır ve suyun yüksek olmasına ihtiyaç duyar. 10 bin L de olsa yükseliği 40 cm olan bir akvaryumda stressiz yaşayamaz, üreyemez. Bunun yanında Sarı Prenses diye bilinen Malawi türü hepi topu 10-15 cm'lik bir yükseklikte yaşayabilir, yeter ki su hacmi yeterli olsun. Bu kısmı şunun için yazıyorum, beslediğiniz türü tanıyın ve ona göre habitat oluşturun.

    Akvaryumla ilgilenenlerin en büyük kaygıları daha atraktif balıkları kapalı bir sistem dahilinde bolca bakabilmektir. Ancak elbette bu yanlış bir mantık. Öncelikle birbirleriyle uyumlu türlerden başlanmalı. Açık konuşmak gerekirse, 120 L gibi küçük sayılabilecek bir hacimde inanılmaz uyumsuz ve bölgeci balıklar besliyorsunuz. Bölgeciden kasıt şu, her balık akvaryum içinde sosyal hayatını geçireceği bir bölgeyi sahiplenir ve bir çok tür oraya elinizi dahi soksanız ona saldırır. Sizin tankınızda bölgeci balık çok, bölge yok. Dolayısıyla elbette bölge kesişmeleri olacak ve bu tür olaylar vaka-ı adliyeden olmayacak.

    120 L'de sağlıklı beslenebilecek, bazı cüce chiclidleri ve canlı doğuranları saymazsak, 1e 4 ya da 5d Sarı Prenses ile bir kaç yakın tür olabilir. Balık sayısı da 10'u geçmemeli. Söz konusu Papağan gibi bir tür olunca 120 L'de bir çift bile sağlıklı büyüyemez. Hele Frontoza, Yunus falan... O hacimde akla bile gelmemeli. O hacimde biyo yükü bu kadar ağır olan balıklarla çok ciddi bir nitrat sorunu yaşarsınız herşeyden önce. Ve balıklarınız o akvaryumda sadece yaşamlarını devam ettirebiliyorlardır... Nacizane önerim, tamam, balıklarınızı aynı coğrafi habitatlardan gelmesi şart değil ama, en azından yaşam alanları uygun türler seçin. Balıklarınız ekstra uyumsuz.

    400 L bir hacimde de bu balıklarla sorun yaşarsınız. Kimi yavaş yüzüyor, kimi hızlı. Kimi yumuşak sudan hoşlanıyor, kimi sert. Kimi etçil, kimi otçul. Otçul besleseniz etçiller protein alamayacak, etçil besleseniz otçullar bağırsak sorunlarından gidecekler. Eğer Amerikan ağırlıklı düşünüyorsanız 400 L'de bir çift Oscar, Green Terror, haydi renk katsın, normalde tasvip etmem ama ben de kızım istedi diye koydum karma Amerikan tankına, bir de papağan alın. Siver dolar gibi balıkları tüm balıklarınız küçükken alırsanız ilerde akvaryumda gezerler, durağan olmaktan kurtarırlar. Bu bile kalabalık oldu... Zebra gibi kontrolsüz üreyen ve çok agresif olan balıkları akvaryumcuya verseniz almaz, akvaryumda dursa balık bırakmaz. Yeni başlayan birine tek tür olarak kakalarsanız iyi. Balığa da günah, besleyene de...


  3. #303

    Tokat İl Temsilcisi
    Kamil Çakmak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    11.09.2006
    Nereden
    Tokat
    Yaş
    59
    Mesajlar
    5,186

    Standart

    Emrah kardeşim, verdiğin bilgiler için çok teşekkür ederim.

    Ben bu balık gruplarını yada cinslerini oluştururken, kesinlikle akvaryumcunun önerisi ile yaptım.
    Adam yıllardır bu işi yapıyor ve bizede tabii söylediklerine inanmak ve uygulamak düştü. Sonuçta birbirleri ile yaşayabilecek balıkları gönder bana dedim defalarca.

    Dediğiniz gibi balıklar birbirini çok kovalıyor. Sanırım bölgecilik yapıyorlar. Üstelik balıklar büyüdükçe kovalamacalar dahada coğaldı.

    Bunun dışında akvaryumcuya, sarı prensesin ölümünden dolayı sebebini sorduğumda boğazında yem kalmıştır ondardır diyor.

    acai(iki adet). beyaz prenses(iki adet). sarı prenses, damasoni(iki adet), yunus(iki adet), papağan(4 adet),canlı kaya, mücevher(iki adet), frontoza ,avratus(iki adet) ile mavi(iki adet) ve portakal zebra(iki adet) tankımda mevcut.
    Bu balıkların içinden zebralarla birlikte hangilerini tanktan ayırmamı istersin. Onları bi şekilde bi akvaryumcuya yada dediğin gibi yeni başlayan birilerine kakalarım.

    Demasoni ve frontoza kaliteli balık, Yunus ve papağanda görünümü güzel olan balık, onları da bırakmak istemem açıkcası.

  4. #304
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    EmrahYalçınalp - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Yaş
    45
    Mesajlar
    5,084

    Standart

    Akvaryumlarımdan bazı kareler... Fotoğraf sınırı nedeniyle post'u 2'ye bölüyorum.



    Karma Amerikan akvaryumum. Yaklaşık 700 L. 2 adet Tetratec 1200 dış filtre, UV filtresi, 300 Wattlık bir ısıtıcı ve Sump desteği ile çalışıyor. 4 Oscar'la başlamıştım, zaman içinde hacim yetersizliği yaşanmasın ve gelişimleri iyi olsun diye ikisini çıkarttım. Haftada 8-10 öğün kuru, 5-6 öğün dana yüreği ya da canlı yemle besleniyorlar. Oscarlardan başka 2 adet Green Terror, hareket katmaları için 3 adet Tinfoil barbus ve aslında çok önermesem de özellikle kızım sevdiği için 3 adet papağan var. Vatoz zaten demirbaş... Bunun yanında bir adet de hayalet balığım var. Kütüklerin içinde, altında, her yerde geziyor. Kendine uygun bir habitat bulduğu için de çok sağlıklı büyüyor.



    Oscar ve Fem poz veriyorlar



    ----

    Bu da bitkili karma tankım. Asıl sakinler Tanganyika türleri; Calvus ve Leulupi'lerdi. Zamanla ve su oturdukça Maymun Kafa ve Tetrazon'lar, Yılan Chiclid'ler ve bitkili akvaryumların vazgeçilmezleri, SAE'ler katıldı. İlerde Calvus'ların kalabalıktan stresli gözükmeleri ihtimali sürekli aklımda, gözlerim üzerlerinde. Bitkiler benim ameliyat sonrası dönemde çok ilgilenmemiş olmamdan ötürü biraz Alg sorunu yaşıyorlar. CO2 ile artık uğraşamadığımdan sıvı Carbon takviyesi yapıyorum. Ve bu ofise uğrayamadığım dönemde aksadı. Yakında çok daha sağlıklı ve bol bitkiler çıkarlar. Yaklaşık 160 L tank. Yüksek Lümen değerli flo aydınlatma, Tetratec700 filtre, taban gübresi, Seachem'in bitki katkıları ile sıvı Carbonu, Potasyum vs'leri ile çalışıyor. İki tankımda da ilaç kullanmıyorum.

    Haftalık dip çekimi ilk akvaryum için bir zorunluluk. Biomass'i yüksek balıklar, dolayısıyla Nitrat birikimi kaçınılmaz. Ama bitkili tanklarda keşke Nitrat olsun da bitkiler kullansın, öyle bir dert yok. Gerçi bitkili akvaryumlar çok daha fazla bileşeni aynı anda düşünmeyi gerektiren, daha zor tankalr.



    Ormanların dünyanın akciğerleri sayılmasının nedeni biliyorsunuz fotosentez sonucu Oksijen üretmeleri. Su bitkilerinde de durum aynıdır. Bu nedenle yoğun bitkili tanklarda suya Oksijen verilmesi gereksizdir. Hatta CO2 destekli tanklar havalandırılmaz, çünkü bu verilen CO2'nin yok olması demek olur. Su bitkileri Oksijeni genelde gözle görülmeyecek boyutta eriyik olarak suya verirler. Bitki yaralandığında ise Oksijeni görmek mümkün olabilir. Aşağıdaki fotoğrafta olduğu gibi. Bitki suya Oksijeni bırakmak üzere... Tabi bu gün boyunca yüzlerce kez oluyor...



    Maymun Kafa'lar tek eşli nehir balıkları. Bol oksijenli ve akıntılı tanklarda bol bol yavru veriyorlar. Akvaryum içindeki testilerden biri onlara ait ve içi yavrularla dolu.





    Yılan chiclid. Bu arada, testi üzerindeki Alg'leri kimisi pislik olarak görür ama ben seviyorum. Daha doğal duruyor. Bunun yanında SAE ve VAtozlar için de besin kaynağı oluyorlar.



  5. #305
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    EmrahYalçınalp - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Yaş
    45
    Mesajlar
    5,084

    Standart

    Leulupi en güzel ve bol yavru veren Tanganyika türlerinden biridir. Bölgecidir, kayalık alanlardan hoşlanırlar.



    Calvus'lar yakışıklı ve çok değerli Tanganyika türleridirler. Genellikle canlı yemi tercih ederler. Bölgecidirler, kayalık alanlardan, kabuklardan ve mağaralardan haz duyarlar.



    Labio yine bölgeci, çok sert bir türdür. 40 sene aç kalsa yeme bakmaz, akvaryumda alg adına ne varsa toplarlar. SAE'ler ek olarak ipliksi algleri de yerler, ki bunlara daha çok sakal yosunu denir.



    Sürü balıkları her akvaryuma hareket katarlar. Habitat sorunu olmadıkça değerlendirilebilecek güzel balıklardır Tetrazonlar. Bu arada, arkadaki Maymun Kafa'nın yavru dolu testiyi koruma nöbetine dikkat!



    Şimdilik bu kadar


  6. #306
    Kazım Uzunboy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12.12.2006
    Nereden
    Ankara
    Mesajlar
    21,714

    Standart

    Kısa süre önce bizimkiler kardeşime 2 tane balık almış. Biz de daha önceden böyle bir deneyimimiz olmadığı için nasıl bakıldığını pek bilmiyoruz.

    Yem vermek hoşuma gittiği için 2-3 ya da 5 tane yem vermiştim, ertesi sabah balıklardan birisi ölmüş. Meğer günde 1 tane veriliyormuş. Ama ben hala düşünüyorum, acaba balık fazla yemden mi öldü ( ki bu durumua pek aklım ermiyor ) yoksa başka bir nedenden mi öldü ??
    Yaşamak Direnmektir!

  7. #307
    AKSOY_61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.04.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    8,421

    Standart

    emrah hocam astronot akvaryumundaki sol üstte duran şey nedir acaba uv filtre mi yoksa overflow mu?
    bi sorum daha olacak 2 tane labio 7...11 cm arasındaki yunus acei ve sarı prenseslerden oluşan akvaryumda uyumlu şekilde yaşabilirler mi sizce?

    akvaryumdaki kayalarda acayip sakal yosunu oluşuyordu gerçi korkak balıkları alıştırmak için 1 aydır kayalar akvaryumda değil.
    oda çok sakin olduğundan dolayı insan görünce kaçıyorlardı bi türlü çözüm bulamamıştım ama şuan en az %50 farkettiler.
    kaçmıyorlar yani.kayaları koyunca da artık en az 2 ay kaçmazlar diye düşünüyorum.

    payzajcılardan büyük yuvarlak dere taşlarından alıp akvaryuma koyucam olası yosun olayına karşı bu balıktan da iki tane aliyim diyorum sizce uygun mudur?
    T.R.A.B.Z.O.N.S.P.O.R

  8. #308
    Muhammed - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.01.2007
    Nereden
    İçel
    Mesajlar
    7,607

    Standart

    Emrah Abi akvaryumlarınız harika. Papağanlar dışındaki ama kızınız seviyormuş. 1,5 ay sonra yani öss bittikten sonra buraya adım adım yeni akvaryum kurulumumu birçok aşamısını cok ayrıntılı bir şekilde resimlerle anlatmayı düşünüyorum. Katkımız olursa ne mutlu bize.

  9. #309
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    EmrahYalçınalp - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Yaş
    45
    Mesajlar
    5,084

    Standart

    Alıntı AKSOY_61 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    emrah hocam astronot akvaryumundaki sol üstte duran şey nedir acaba uv filtre mi yoksa overflow mu?
    bi sorum daha olacak 2 tane labio 7...11 cm arasındaki yunus acei ve sarı prenseslerden oluşan akvaryumda uyumlu şekilde yaşabilirler mi sizce?

    akvaryumdaki kayalarda acayip sakal yosunu oluşuyordu gerçi korkak balıkları alıştırmak için 1 aydır kayalar akvaryumda değil.
    oda çok sakin olduğundan dolayı insan görünce kaçıyorlardı bi türlü çözüm bulamamıştım ama şuan en az %50 farkettiler.
    kaçmıyorlar yani.kayaları koyunca da artık en az 2 ay kaçmazlar diye düşünüyorum.

    payzajcılardan büyük yuvarlak dere taşlarından alıp akvaryuma koyucam olası yosun olayına karşı bu balıktan da iki tane aliyim diyorum sizce uygun mudur?
    Sol taraftaki şey bir pH kontrol ünitesi. UV filtre dış filtreden çıkan hortuma bağlı. Bitkili akvaryumlarda CO2 desteği kullanıyorken, ki bu olmazsa olmazlardan biridir, sudaki CO2 konsantrasyonu arttıkça PH düşer, yani su asidik hale gelir. Bu bir noktaya kadar istenen birşeydir. Ancak pH 6,4'ün altına düştükçe sıkıntılar başlayabilir. Daha önemlisi, pH'ın seviyesinden çok dalgalanmasıdır. Yani sürekli pH değişimi balıkları sarhoş eder, ve öldürür. CO2'nin pH düşürücü etkisi sadece birkili tanklarda değil, Discus gibi yumuşak su (dolayısıyla düşük pH) seven tanklarda da kullanılır. Bu nedenle tüpülü CO2 kullanılan sistemlerde pH'ın belli bir noktaya ulaştığında co2'nin kesilmesini sağlayan bir kontrol ünitesi kullanmak çok yerindedir. O üniteyi aslında bitkili tankta kullanıyordum ama artık tüp ve CO2 ile uğraşamadığım için şimdi evde suyu gözlem amaçlı kullanıyorum. Çalıştığı için de bozulma ihtimalini azaltıyorum.

    Sakal yosunu oluşumu, hele sarı prensen gibi otçul balıkların olduğu bir tankta aslında çok önemli sorun değil. Bunun temel birkaç nedeni olabilir:
    1- Gün ışığı vuruyor mu tanka?
    2- Çok yem atıyor olabilir misin?
    3- Dip çekimini ne sıklıkta yapıyorsun, suda nitrat artmış olabilir mi?
    4- AKvaryumda kullandığın ışık gün ışığı tipinde çok geniş spektrumda tayf yayan bir ışık mı?

    Sadece dip çekimi sıklığını artırmak bile genelde sakal yosunu oluşumunu ciddi biçimde azaltır.

    2 Labio bir akvaryumda pek önerilmez. Çünkü birbirlerine karşı çok agresif davranırlar. Biri mutlaka dominant olacak ve daha çok gelişecektir. Hacmin büyükse ve bol saklanma yeri varsa deneyebilirsin ama iyi gözlemleyip kayıp yaşamadan resesif olan Labio'yu alman yerinde olacaktır. Aslında işin ruhunda o tanka Labio sokmamak yatar ama fonksiyonel düşünürsen yapacak birşey yok. En azından Labio kendini koruyacaktır.

    Özellikle Sarı Prensesler doğaları gereği kayaların arasından pek çıkmazlar. Öyle kabul etmek lazım Yavru almaya başladıkça bu durumları daha çok hoşuna gidiyor, çünkü ağzı dolu olan dişi kendini ancak böyle güvende hissediyor. Ben Malawi baktığım dönemlerde dişiyi kusturmaz, yavruları da ayırmazdım. Bol kayalık ve mağaralık bir ortamda bir batında en az 20-25 yavru kalırdı.

    Alıntı UnlesheaD Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Emrah Abi akvaryumlarınız harika. Papağanlar dışındaki ama kızınız seviyormuş. 1,5 ay sonra yani öss bittikten sonra buraya adım adım yeni akvaryum kurulumumu birçok aşamısını cok ayrıntılı bir şekilde resimlerle anlatmayı düşünüyorum. Katkımız olursa ne mutlu bize.
    Çok teşekkür ettim. merakla bekliyorum postlarını, eminim faydalı olacaktır. Papağan konusunda hemfikiriz. Ben kuyruklarının birçoğu yenmiş ve ölmek üzere olan 3 adedini çöpe gitmekten kurtarmak için alarak, biraz mecbur bulaştım onlara. Yaklaşık 3 ayda kendilerine geldiler, 2 senedir de tanktalar. Amacım iyileştirdikten sonra akvaryumcuya geri vermekti ama hem eşim, hem de kızım renk kattıklarını söylediler. Evlendikten sonra eşinin akvaryum konusunda dediği herşeyi yapman gerektiğini anlayacaksın Sağolsun, benim eşim elini sürmez akvaryuma, ama tek kelime de etmemiştir. 400 L'lik eski tankım gecenin bir yarısı patladığında bile...

    Alıntı Kamil Çakmak Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Emrah kardeşim, verdiğin bilgiler için çok teşekkür ederim.

    Ben bu balık gruplarını yada cinslerini oluştururken, kesinlikle akvaryumcunun önerisi ile yaptım.
    Adam yıllardır bu işi yapıyor ve bizede tabii söylediklerine inanmak ve uygulamak düştü. Sonuçta birbirleri ile yaşayabilecek balıkları gönder bana dedim defalarca.

    Dediğiniz gibi balıklar birbirini çok kovalıyor. Sanırım bölgecilik yapıyorlar. Üstelik balıklar büyüdükçe kovalamacalar dahada coğaldı.

    Bunun dışında akvaryumcuya, sarı prensesin ölümünden dolayı sebebini sorduğumda boğazında yem kalmıştır ondardır diyor.

    acai(iki adet). beyaz prenses(iki adet). sarı prenses, damasoni(iki adet), yunus(iki adet), papağan(4 adet),canlı kaya, mücevher(iki adet), frontoza ,avratus(iki adet) ile mavi(iki adet) ve portakal zebra(iki adet) tankımda mevcut.
    Bu balıkların içinden zebralarla birlikte hangilerini tanktan ayırmamı istersin. Onları bi şekilde bi akvaryumcuya yada dediğin gibi yeni başlayan birilerine kakalarım.

    Demasoni ve frontoza kaliteli balık, Yunus ve papağanda görünümü güzel olan balık, onları da bırakmak istemem açıkcası.
    Kamil abi, birkaç akvaryumcu dışında maalesef gördüğüm akvaryumcuların tümü fare, kedi ve köpeğin bir asansörde rahatça beslenebileceğini söylerler. Zaten çoğu teknik bilgi yoksunudur. Adam kaset satışları düşünce akvaryumcu açar, sonra tavuk dönerci. Maalesef ülkemizdeki profil bu. Ankara'da Egece, İstanbul'da Aqua pet center ve Maltepe, Trabzon'da da Trabzon Akvaryum benim güvendiklerim, işi bilen kişiler. Bunun dışında özellikle Almanya'da ve Londra'da her gidişte uğradığım çok kaliteli yerler var. Hayvanat bahçesi geziyor gibi gezerim oraları, dehşettir. Esasen Avrupa'da ve Amerika'da herkesin pet shop açmasını engelleyen ciddi yasalar var. Mesela Almanya'da sat bakalım Pacu, ne oluyor...

    Her neyse, konumuza dönersek... SP'in boğazında yem kalması diye birşeyi ilk kez duyuyorum. Eğer hayvanlara kirpi vermediyseniz böyle bir duruma pek ihtimal vermiyorum Ama SP'ler otçul beslenmeliler, "chiclid yemi" diye satılan şeyler ise genellikle protein ağırlıklı yemler. Bu durumlara SP'ler bağırak sorunları yaşıyorlar, doğru. Yine de bir balığın ölümü için çok şey söylenebilir. Genel olarak ise, kötü su şartlarının uzun süre devam etmesiyle oluşan stres öldürür balığı. Strese girmiş balığın bağışıklık sistemi zayıflar, ve tabiri caiz ise grip olur ölür. Bu yüzden akvaryum camına tık-tık yapılmaz, dip çekimi aksatılmaz ve doğru yemleme yapılır zaten. SP'ler için Sera'nın granugreen yemi çok iyidir.

    Balıklarınıza gelince... "Değerli", ya da "kaliteli" balık demek genelde "zor üretilen balık" demektir. Çünkü balığın değerini artıran şey nadiren görüntüsü ve sağlığıdır (ne yazık ki). Temel olarak "kalite" ve "değer" denilen şey fiyatıdır akvaryum sahibinin gözünde. Bu tür balıkların zor yetiştirilmesinin temel nedeni zaten bu balıkların daha zor olmalarıdır, bu da onları pahalı yapar. Yani bir anlamda "kaliteli" türe yönelirken "belalı" türe yöneliyorsunuz. SP ucuzdur, çünkü 80 L'de bile yavru alırsınız, doğru olmasa da... Ama Calvus değerlidir, çünkü su sert olacak, 250 L olacak, besleme çok dengeli olacak, bol kabuk olacak, akvaryum sakin bir yerde olacak, ışık fazla olmayacak falan... O yüzden, bence bunları da düşünerek tür elemesi yapın. Akvaryumunuz büyüdüğünde mutlaka daha az sorun yaşarsınız, ama yine de yaşarsınız. Ben 700 L'de 4 Oscar'ı bakamadığımı düşündüm mesela. 240 L'de 5 tane bakan arkadaşım var. Bence Zebra ve pağanları kesin olarak gönderin. Kalanı için de siz bilirsiniz ama, Frontoza gibi "yüzmeyen" bir balık o tankta çok da mutlu olamaz diye düşünüyorum. Yunus için de akvaryumu bir an önce büyütmeniz iyi olacaktır.

    Daha spesifik sorularınız olursa elimden gelen katkıyı yapmaya çalışırım.
    Konu EmrahYalçınalp tarafından (02.05.2009 Saat 10:28 ) değiştirilmiştir.


  10. #310
    Dursun Kaplan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.12.2005
    Nereden
    Ankara
    Mesajlar
    14,306

    Standart

    Emrah abi senin şu yazdıklarını ve fotoğrafları görünce çok amatör olduğumu anladım.
    ~ Yüzümüzün yüreğimizle beraber gülümsediği an’ dır mutluluk. ~

  11. #311

    TAHSİN 61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10.09.2008
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    40
    Mesajlar
    2,070

    Standart

    www.habitataqua.com Arkadaşlar işinize yarıcağnı düşündüğüm bir abimizin sitesi bu işte bilgili umarım faydalanırsınız..
    6 üstü 1 Aşk

    Evli Mutlu Huzurlu T&B

  12. #312
    Ertan 51 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    14.08.2006
    Nereden
    Niğde
    Mesajlar
    13,333

    Standart

    bende cocukların gazı ile heveslenir bir akvaryum kurarım 5-6 ay 1 sene iyi gider sonra ya ölürler ya hastalanırlar üzüntü,kızgınlık derken bir daha olmayacak derim ama 1-2 sene geçer aynı senaryo,yine aynı son
    meğerse bilimsel ve ilimsel ne çok desteğe ihtiyacı varmış bizim akvaryumun
    Emrah hocam keşke bu yazdıklarını okumasaydım
    co2-ph-sudaki asidik-gün ışığı-dip çekimi derken balıkların vebalini almışım ben bunların hiç birisini uygulamayarak
    en iyi bildiğimiz balığı satan elaman,poşette senin akvaryumda dursun biraz der onu yapar suya salarız sonra yem ve bekle

    tüh tüh tüh
    neyse olan olmuş öbür tarafta hesabını sorar bana benim balıklar artık.
    Şike yapanın,şikecileri kollayanın,şikeye şike diyemeyenlerin Allah bin türlü belasını versin inşallah.

  13. #313
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    EmrahYalçınalp - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Yaş
    45
    Mesajlar
    5,084

    Standart

    Alıntı Poyraz_28 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Emrah abi senin şu yazdıklarını ve fotoğrafları görünce çok amatör olduğumu anladım.
    Aslında bu duyguyu ben de hala sık sık yaşıyorum. Çünkü hele hele bu devirde bilginin sınırı yok. Özellikle gelişmiş ülkelerde insanlar nelerle uğraşıyorlar bir görsen. Faydalı oluyorsa ne mutlu...

    Alıntı insan51 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    bende cocukların gazı ile heveslenir bir akvaryum kurarım 5-6 ay 1 sene iyi gider sonra ya ölürler ya hastalanırlar üzüntü,kızgınlık derken bir daha olmayacak derim ama 1-2 sene geçer aynı senaryo,yine aynı son
    meğerse bilimsel ve ilimsel ne çok desteğe ihtiyacı varmış bizim akvaryumun
    Emrah hocam keşke bu yazdıklarını okumasaydım
    co2-ph-sudaki asidik-gün ışığı-dip çekimi derken balıkların vebalini almışım ben bunların hiç birisini uygulamayarak
    en iyi bildiğimiz balığı satan elaman,poşette senin akvaryumda dursun biraz der onu yapar suya salarız sonra yem ve bekle

    tüh tüh tüh
    neyse olan olmuş öbür tarafta hesabını sorar bana benim balıklar artık.
    Aslında göründüğü kadar karmaşık değil. Doğru tür ile çok başarılı sonuçlar alamk, üstelik çok daha ekonomik olarak bunu yapmak mümkün. Bence siz yine niyetlenin, beraber bir akvaryum kuralım size. Elimden gelen desteği veririm, büyük bir zevkle...
    Konu EmrahYalçınalp tarafından (02.05.2009 Saat 10:44 ) değiştirilmiştir.


  14. #314
    AKSOY_61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.04.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    8,421

    Standart

    Alıntı EmrahYalçınalp Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

    Sakal yosunu oluşumu, hele sarı prensen gibi otçul balıkların olduğu bir tankta aslında çok önemli sorun değil. Bunun temel birkaç nedeni olabilir:
    1- Gün ışığı vuruyor mu tanka?
    2- Çok yem atıyor olabilir misin?
    3- Dip çekimini ne sıklıkta yapıyorsun, suda nitrat artmış olabilir mi?
    4- AKvaryumda kullandığın ışık gün ışığı tipinde çok geniş spektrumda tayf yayan bir ışık mı?

    Sadece dip çekimi sıklığını artırmak bile genelde sakal yosunu oluşumunu ciddi biçimde azaltır.

    2 Labio bir akvaryumda pek önerilmez. Çünkü birbirlerine karşı çok agresif davranırlar. Biri mutlaka dominant olacak ve daha çok gelişecektir. Hacmin büyükse ve bol saklanma yeri varsa deneyebilirsin ama iyi gözlemleyip kayıp yaşamadan resesif olan Labio'yu alman yerinde olacaktır. Aslında işin ruhunda o tanka Labio sokmamak yatar ama fonksiyonel düşünürsen yapacak birşey yok. En azından Labio kendini koruyacaktır.

    Özellikle Sarı Prensesler doğaları gereği kayaların arasından pek çıkmazlar. Öyle kabul etmek lazım Yavru almaya başladıkça bu durumları daha çok hoşuna gidiyor, çünkü ağzı dolu olan dişi kendini ancak böyle güvende hissediyor. Ben Malawi baktığım dönemlerde dişiyi kusturmaz, yavruları da ayırmazdım. Bol kayalık ve mağaralık bir ortamda bir batında en az 20-25 yavru kalırdı.
    1-Tanka gün ışığı çok az vuruyor direk karşıdan değil de yan taraftan 45 derecelil açıyla vuruyor.Akvaryumda loş bi ortam oluyor o kadar.
    2-Yemi çok fazla atmam kuma düşmeyecek şekilde günde en az 3 kez veriyorum.
    3-dip çekimin haftalık en %20 olduğunu biliyorum ama ben %10 yapıyorum.Şimdiye kadar balıklar açısından herhangi bir sorun olmadı(dış filtrenin içinde zeolit de var).
    4-Akvaryumda gün ışığı ve grolüx olmak üzere iki tane flo. var ama ben gün ışığını çok az yakıyorum.Genelde balıkları parlak gösteren grolüxü yakıyorum.

    Yazdıklarınıza göre en önemli neden nitrat birikmesi sanırım.Grolüxün bi rolü olur mu onu bilmiyorum.

    Dediğim dere taşlarıyla şöyle bi akvaryum olucak.pislik tutmayan, temizliği kolay ve balıklara zarar vermeyecek bi kaya türü.


    Bu arada akvaryum 170 lt.
    Açıklamalarına göre labiodan vazgeçtim.lobio alıp akvaryuma bi tür daha koymak yerine su değişimini artırmak daha mantıklı sanırım.
    T.R.A.B.Z.O.N.S.P.O.R

  15. #315
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    EmrahYalçınalp - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Yaş
    45
    Mesajlar
    5,084

    Standart

    Gün ışığı direkt vuruyorsa bu çok etkilidir. Açısı vs bir tarafa, açık renkli bir duvardan yansıması bile alg oluşumunu hızlandırır. Aslında gün ışığının bitkili tanklarda kullanımına ilişkin yığınla teknik var. Ben de bir dönem kullanmıştım. Ama bu tür tanklar çok yoğun bitkili olurlar ve bitkiler sudaki besin maddelerini o kadar optimum tüketirler ki, alg oluşumu için ortada besin maddesi kalmaz. Zaten alg dediğimiz şey başta Azot olmak üzere suya atılan yem ve balık dışkılarından gelen maddelerin fotosentez yapan mikro organizmalar tarafından kullanılması ve bunların çoğalmasıdır. Yani kısaca, suyunda besin maddesi varsa (ki var, yem atıyorsun Azot ve Fosfor geliyor, su değişimi yapıyorsun, her seferinde Potasyum ve eser oranda demir geliyor, balıklar suya CO2 veriyor falan) ve kullandığın ışık da gün ışığı flo ve gerçek gün ışığı gibi alglerin kullanabileceği tayfata ışık veren kaynaklarsa, yapacak fazla birşey kalmaz. Akvaryumundaki yararlı nitrifikasyon bakterileri yoğun azottan oluşan nitrit ve amonyağı daha az zehirli olan nitrata dönüştürürler. Eğer düzenli su değişimi yapıyorsan %10 da iş görür, Nitrat birikimini engellersin. Ancak dip çekimi ile su aldığına emin ol. Çünkü nitrat suyun dibinde birikir biliyorsun. Bunu yapmazsan algler için biriken nitrat önemli bir besin maddesi olur. Bitkili tanklarda bitkiler daha yoğun nitrat kullandıklarından sorunu çözmek daha kolaydır. Ama alg birçok bitkiden daha kanaatkar ve zor şartlara dayanıklıdır. Bu yüzden birkili tanklarda da sistem dengesi bozulduğunda sorun yaratabilir.

    Kısaca,
    - Yazdığın türler sert su isteyen Malawi türleri. Suyuna tuz katarak alglerin yaşam şartlarını zorlaştırabilirsin. Bu balıklarını da mutlu edecektir, vatozun yoksa tabi. (Tuz kullanımı hakkında bilgin yoksa, yani nasıl tuz, ne oranda tuz gibi, netten araştırabilirsin. Ya da yine elimden gelen desteği verebilirim)

    - Tankın gün ışığı almasını engellemeni tavsiye ederim. Açısı önemli değil. Malawi tankları nitrat birikimine müsait tanklardır ve bitki yoktur. En çok Anubias koyarsın, o da o kadar yavaş büyüyen bir bitkidir ki, koysan da koymasan da fazla etkilemez nitratı. Sadece görsel etkisi olur. Yine de 5-6 kök anubias etkili olabilir. Ama bu kez de tuz ekleyemezsin.

    - Dip çekimi önemli, haftada bir mutlaka yapmanı, dış filtren var ise -ki olmalı- her ay içindeki pisliği dökerek yıkamadan yeniden kapatmanı, 4-5 ayda bir de akvaryumdan aldığın su ile yıkamanı öneririm.

    - 170 L'de Yunusları mutlu edemezsin diye düşünüyorum. Ben de bakmıştım zamanında, büyüdükçe strese giriyorlar. Esasen çok da büyümüyorlar o hacimde, yüzmüyorlar.

    - Yine o hacimde etkili bir kayalık oluşturmak için oldukça minimalist yaklaşmalısın. Yukardaki etkiyi sağlamak kolay değil ama mutlaka esinlenmenin faydası olacaktır.

    Benim de o hacimlerde bir Malawi tankım vardı. Kızım küçükken karşısında saatlerce durup seyrederdi. Bir yerlerde bir videosu olacak diye hatırlıyorum ama, bakalım bulabilir miyim. Bulursam koyarım buraya, hacim açısından benzer olduğu için fikir verebilir...

    Kolaylıklar dilerim...

    ps: Link; http://vtunnel.com/index.php/1010110...055178d3115244
    Konu EmrahYalçınalp tarafından (03.05.2009 Saat 09:42 ) değiştirilmiştir.


  16. #316
    AKSOY_61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.04.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    8,421

    Standart

    Hocam verdiğiniz bilgiler çok doyurucu, teşekkürler yazıklarınıza dikkat etmeye çalışıcam.

    -tuz konusunu biliyorum ama alglere karşı mücadelede yararlı olduğunu bilmiyordum.normalde malawi gölü de hafiften tuzluymuş zaten.
    akvaryumda ise ölçünün her 50 lt de 1 çorba kaşığı kaya tuzu olduğunu biliyorum.bundan dip çekimlerinde yavaş yavaş ekleyemeye başlarım.

    -elimden gelse akvaryumun yerini değiştiricem ama ne yazıkki başka yer yok.yer olmamasından dolayı da akvaryumu mecburen daha küçük yaptım yoksa en az 300 lt düşünüyordum.
    bitki olayına ise hiç girmek istemiyorum minnacık anubias 7.5 tl istiyorlar.kayayla dolu malawi tankında bir iki bitki doğallaığı bozacaktır bence dediğinizgibi 6..7 kök eklenmesi lazım ki güzel dursun.o da çok tuzluya gelecektir.zaten sırf bitkiler içinde tüketimden dolayı akvaryumun ışığını daha fazla yakmayı düşünmüyorum.
    tuz-bitki seçeneğinde tuz daha fazla işime gelir açıkcası.

    yunuslara gelirsek bunların en az 300 lt de bakılması gerektiğini biliyorum.esasen ben bu yunusları bi akrabamın 130 lt lik akvaryumundan aldım.
    akvaryumunu ben yapmıştım balıkları alırken de akvaryumcu önermesine rağmen ben yunusların bu akvaryumun için uygun olmadığını ilerde çıkartılmasını gerektiğini söylemiştim.
    bizimkilerde büyüsünler çıkartırız demişlerdi zaten.şu an sanırım 1 yaşındalar belki biraz daha fazladırlar 10 cm boyundalar ve kafa yapmışlar.o akvaryumda nasıl böyle büyümüşler anlamadım.dudakları yüzgeçleri kafaları renkleri bile çok güzel.

    bunları benim 170 lt lik akvaryuma 1 ay önce terfi ettirdim.yüzme alanları diğer akvaryuma göre daha fazla.2 erkek 2 dişiler erkekler nedense diğer akvaryumda yapmadıkları kavgaları benim akvaryumda yapıyorlar.horoz gibi ağız ağıza dövüşüyolar
    bir erkeği sınavlar biter bitmez 1 hafta içinde diğerlerini ise 1 ay içinde akvaryumdan çıkarmak zorundayım zaten.
    ben sadece zevkimi almak için kısa süreli benim akvaryuma koydum.gerçekten de büyük hacim de beslenilmesi gereken balıklar.

    elimde şuan acei ve sarı prenses yavruları var yavru akvaryumda takılıyorlar.acei lerden ana tanka 5 tane atmıştım onlar hemen boy attılar.
    sarı prenseslerin ise ağızları dar olduğu için granül yemleri yiyebilecek şekle geldiklerinde ana tanka atıcam.
    prenseslerin kayaların arasından afacan afacan bakmaları bile yeter

    bu arada link ölü sanırım videoyu açamadım.

    şunu da eklemek isterim.istediğim dizayn bitkiler hariç tamamen böyle.
    http://www.youtube.com/watch?v=veuUs...eature=related

    youtube a giremeyenler vtunnelle uğraşmadan şu yöntemi uygulasınlar
    http://rapidshare.com/files/134176878/hosts.zip
    bu dosyayı indirin.içindeki host dosyasını C:\WINDOWS\system32\drivers\etc\ klasörüne yapıştırın.
    Konu AKSOY_61 tarafından (03.05.2009 Saat 12:26 ) değiştirilmiştir.
    T.R.A.B.Z.O.N.S.P.O.R

  17. #317
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    EmrahYalçınalp - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Yaş
    45
    Mesajlar
    5,084

    Standart

    Linki yeniliyorum: http://www.youtube.com/watch?v=gAHhqBXusMY Biz çocuğu 1 yaşına kadar akvaryumun karşısında büyüttük

    Bence verdiğin linkteki set up sadece sarı prensesleri mutlu eder. Başka tür de düşünüyorsan onlar için stresli bir ortam olabilir. Bence biraz daha minimal takılırsan daha iyi olur ama elbette karar senin.

    Bir de, biliyorsun, akvaryum zaten ağır bir şey. Cam ağır, su ağır, çakıl-kum ağır. E taş zaten adı üstünde, ağır... Bu kadar yoğun taş kullanacaksan çok sağlam bir sehpa, mermer ve strafordan oluşan bir altlığın olduğuna emin olsan iyi olur bence. Merakla bekliyorum sonucu.


  18. #318
    AKSOY_61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.04.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    8,421

    Standart

    Şu anda 3 tür var.Videodaki dizaynı sarı prensesler görse sevincinden ağlarlar zaten.
    Dediğim gibi yunusları çıkarıcam bu türün kayalarla hiç işi yok zaten.Sadece acei ve prensesler kalıcak acei ler ise kayaların içinde değil de kayaların önünde
    yuva yapıyorlar.kayanın önüne derin bi çukur kazıp orayı yuva olarak kabul ediyorlar.Bu tür için de kaya çok önemli ben takır takır yavru aldığım aceilerden kayaları %90 oranında azaltınca tek yavru alamadım.Sanırım acei lerde bu dizayna hayır demeyeceklerdir.

    Yanlız şu ağırlık konusu kafamı kurcaladı.Oturduğu yere ince parke straforlarından koydum ama masanın sağlamlığından süpheliyim biraz.
    Kayayı koyunca kapladığı hacim kadar akvaryumdan su çıkacak ama kayayla suyun yoğunluğu aynı değil tabiki.
    30 kilo kaya suyla yer değiştireceği için akvaryuma 10..15 kiloluk ek ağırlık olur sanırım.Yİne de kayayı fazla tutmamak lazım.

    Bu arada videodaki bebek de güzel, akvaryum da güzel, balıklar da güzel.Maşallah.
    Çocuklara hayvan sevgisini aşılamak önemli bence.Benim bile bu yaşta akvaryumu yaptıktan sonra canlılara bakış açım değişti.
    Konu AKSOY_61 tarafından (03.05.2009 Saat 13:46 ) değiştirilmiştir.
    T.R.A.B.Z.O.N.S.P.O.R

  19. #319
    Erdogan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.03.2005
    Nereden
    Almanya
    Yaş
    40
    Mesajlar
    1,609

    Standart

    2 haftadir yoktum, yine cok güzel yazilar yazilmis resimler süper. benim akvaryumum suan hazir. baliksiz epey beklettim suyu. insallah pazartesi baliklarida alacagim. bende resim eklerim o zaman.

    bir sorum olacak ama yine. akvaryumumun üst kaüagini kompile kaldirmak istedigimde her yer su oluyor cünkü asiri sekilde su buhar yapiyor ve o kapagin alti damla damla hep su duruyor. neden böyle acaba. isitici acik ama su derecesi normal olan 24-25 arasi.

    neden bu kadar buharlama yapiyor acaba ??
    Trabzonspor

  20. #320
    AKSOY_61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.04.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    8,421

    Standart

    Buharlaşma çok normal.Siz bide yazın görün buharlaşmayı.
    40 derecelik odada balıklar zarar görmesin diye fan koymuştum akvaryuma.Fan buharlaşmayı artırıyor buharlaşmadan dolayı su ısı kaybediyordu.
    Eklediğim suyun haddi hesabı olmuyor yazın ortasında.

    Normalde bazı akvaryumlarda buhar camı vardır buhar bu camda damlacık yapar yine akvaryuma dökülür.
    Kapak ve elektirik tesisatı bu yolla zarar görmez eğer akvaryumda buharın kaçacağı yerler varsa su ısı kaybetmez ve ısıtıcı daha az çalışır.

    Ben bir senedir kendi yaptığım ahşap akvaryum kapağını elektronik balastlar dışarda olmak üzere buhar camcız kullanıyorum.
    Dediğin gibi kapakta damlacık oluşuyor ama kapağı komple kaldırmadığım için su etrafa dökülmüyor.

    Bu arada suyu o kadar beklettiğin çok iyi olmuş.Filtreyi de çalıştırdıysan suyun oturması içn bayağı faydası olmuştur.
    Konu AKSOY_61 tarafından (03.05.2009 Saat 15:48 ) değiştirilmiştir.
    T.R.A.B.Z.O.N.S.P.O.R

  21. #321
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    EmrahYalçınalp - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Yaş
    45
    Mesajlar
    5,084

    Standart

    Ek olarak...

    Buharlaşma biyolojik döngü için gereklidir. Sıvı molekülleri alçak basınç altınd zaten buharlaşma eğilimindedir, çünkü gaz daha kararsızdır. Çamaşırların kuruması mantığı yani...

    Bu durumu akvaryumun üzerine cam kestirerek yani bir buhar camı oluşturarak önleyebilirsin. Böylece suyun buharlaşmasını önemli derecede engeller, kapağında damlalar oluşmaz ve kışın ısıtıcı kaynaklı elektrik sarfiyatını neredeyse yarı yarıya azaltırsın. Ancak yazın yukarda da bahsedildiği gibi, aşırı sıcaklık sorun olabilir. Olabilir diyorum, çünkü olmayabilir de. Sıcaklık yükselmesi özellikle deniz akvaryumlarında ve bitkili akvaryumlarda sorundur. Deniz akvaryumları için su soğutucu standart bir ekipmandır ve orta yollu bir soğutucu nerden baksanız 800 euro'dan falan başlar. Bitkili akvaryumlarda ise fanlarla ve bol su eklemeyle iş çözülebilir. Çünkü birçok bitki 26 derecede metabolizmasını yavaşlatmaya, 27'de durdurmaya, üzerinde ise çözülmeye başlar.

    Besleyeceğin balık türüne de bağlı olarak Köln'de su sıcaklığı sorunu yaşayacağını sanmıyorum. Birçok balık türü yoğun oksijen vermek suretiyle 27-28 derece civarını rahatlıkla tölere edebilir. Discus gibi balıklar çok daha yukarıları da sorunsuz halleder. Ama Köln'de doğrudan gün ışığı almayan bir tankın 27'ye ulaşması çok olası değil sanki. Eğer sudan rahatsız oluyorsan akvaryumun üstü için cam kestirebilirsin. Üzerinde yem atabileceğin küçük bir kaç delik olursa yazın aşırı ısınmayı da sağlayabilirsin. Ayda bir yosun kaplamış yerleri temizlersin. Aksi halde ışığın akvaryuma ulaşımı oldukça zor oluyor.


  22. #322
    Erdogan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.03.2005
    Nereden
    Almanya
    Yaş
    40
    Mesajlar
    1,609

    Standart

    Anladim demek buhar olusumu normal. Iki tane yem atma kapagi var simdi onlarinbirtanesini acik biraktim bakacagim okadar buharlasma olacak mi yine. Bu aralar bitki yüzünden devamli kapagi indirip taktigim icin biraz problem oluyor sularin saga sola damlamasi. Ama bitkileri ve baliklarida koydugumda kapak ile fazla isim olmaz sanirim.

    Evet filitremde acik di ve su iyice dinlenmistir. Ayrica bazi bakteri ve suyu temizeleme maddeleride kullandim. Her halde baliklar kednilerini iyi hisseder. Insallah yani
    Trabzonspor

  23. #323
    Erdogan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.03.2005
    Nereden
    Almanya
    Yaş
    40
    Mesajlar
    1,609

    Standart

    Sagolun bilgiler icin,,
    Trabzonspor

  24. #324

    Tokat İl Temsilcisi
    Kamil Çakmak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    11.09.2006
    Nereden
    Tokat
    Yaş
    59
    Mesajlar
    5,186

    Standart

    Kamil abi, birkaç akvaryumcu dışında maalesef gördüğüm akvaryumcuların tümü fare, kedi ve köpeğin bir asansörde rahatça beslenebileceğini söylerler. Zaten çoğu teknik bilgi yoksunudur. Adam kaset satışları düşünce akvaryumcu açar, sonra tavuk dönerci. Maalesef ülkemizdeki profil bu. Ankara'da Egece, İstanbul'da Aqua pet center ve Maltepe, Trabzon'da da Trabzon Akvaryum benim güvendiklerim, işi bilen kişiler. Bunun dışında özellikle Almanya'da ve Londra'da her gidişte uğradığım çok kaliteli yerler var. Hayvanat bahçesi geziyor gibi gezerim oraları, dehşettir. Esasen Avrupa'da ve Amerika'da herkesin pet shop açmasını engelleyen ciddi yasalar var. Mesela Almanya'da sat bakalım Pacu, ne oluyor...

    Her neyse, konumuza dönersek... SP'in boğazında yem kalması diye birşeyi ilk kez duyuyorum. Eğer hayvanlara kirpi vermediyseniz böyle bir duruma pek ihtimal vermiyorum Ama SP'ler otçul beslenmeliler, "chiclid yemi" diye satılan şeyler ise genellikle protein ağırlıklı yemler. Bu durumlara SP'ler bağırak sorunları yaşıyorlar, doğru. Yine de bir balığın ölümü için çok şey söylenebilir. Genel olarak ise, kötü su şartlarının uzun süre devam etmesiyle oluşan stres öldürür balığı. Strese girmiş balığın bağışıklık sistemi zayıflar, ve tabiri caiz ise grip olur ölür. Bu yüzden akvaryum camına tık-tık yapılmaz, dip çekimi aksatılmaz ve doğru yemleme yapılır zaten. SP'ler için Sera'nın granugreen yemi çok iyidir.

    Balıklarınıza gelince... "Değerli", ya da "kaliteli" balık demek genelde "zor üretilen balık" demektir. Çünkü balığın değerini artıran şey nadiren görüntüsü ve sağlığıdır (ne yazık ki). Temel olarak "kalite" ve "değer" denilen şey fiyatıdır akvaryum sahibinin gözünde. Bu tür balıkların zor yetiştirilmesinin temel nedeni zaten bu balıkların daha zor olmalarıdır, bu da onları pahalı yapar. Yani bir anlamda "kaliteli" türe yönelirken "belalı" türe yöneliyorsunuz. SP ucuzdur, çünkü 80 L'de bile yavru alırsınız, doğru olmasa da... Ama Calvus değerlidir, çünkü su sert olacak, 250 L olacak, besleme çok dengeli olacak, bol kabuk olacak, akvaryum sakin bir yerde olacak, ışık fazla olmayacak falan... O yüzden, bence bunları da düşünerek tür elemesi yapın. Akvaryumunuz büyüdüğünde mutlaka daha az sorun yaşarsınız, ama yine de yaşarsınız. Ben 700 L'de 4 Oscar'ı bakamadığımı düşündüm mesela. 240 L'de 5 tane bakan arkadaşım var. Bence Zebra ve pağanları kesin olarak gönderin. Kalanı için de siz bilirsiniz ama, Frontoza gibi "yüzmeyen" bir balık o tankta çok da mutlu olamaz diye düşünüyorum. Yunus için de akvaryumu bir an önce büyütmeniz iyi olacaktır.

    Daha spesifik sorularınız olursa elimden gelen katkıyı yapmaya çalışırım.[/QUOTE]

    Emrah hocam, verdiğin bilgiler için tekrar teşekkür ederim.

    Akvaryumcular olarak, sizin güvendiğiniz ve işi bilen akvaryumcuların web adresleri sizde mevcutse ve bize iletirseniz çok memnun olurum.

    Benim balıklar için kullandığım yem, sera red parrot, yani renklendirici özelliği fazla olan bir yem. Bu yem uygunmudur tam olarakda bilmiyorum tabi. Yine akvaryumcunun önerdiği bir yemdi ve pahalıda üstelik, zaten bitmek üzere ve yeni bir yem almalıyım.

    Sizin tavsiyeniz üzerine papağan, zebralar, yaşayan kaya ve avratusları bugün akvaryumdan çıkaracam. Mücevher balıkları nı uygun görürseniz akvaryumda bırakabilirim.(ama onlarında biraz agresif olduklarını belirtmeliyim)

    Tekrar teşekkür ederim.

  25. #325
    AKSOY_61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.04.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    8,421

    Standart

    Bugün peyzajcıdan 30 kilo 3 farklı renkte dere taşı aldım.15 tl verdim.
    Yanlız ordan alırken kayalar iyi gözüktü de arabadan indirirken gözüm korktu bayağı ağır.Akşama akvaryuma koyucam bakalım inşallah bi sakatlık çıkmaz.
    T.R.A.B.Z.O.N.S.P.O.R

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •