Kendi adıma bir başka Anadolu kulübünün şampiyonluğunu istemem. Çünkü;
Anadolu Kulüpleri Trabzonspor’a kesinlikle İstanbul kulüplerinden daha yakın değildir. Böyle bir ünsiyet bağı yoktur. İstanbul kulüplerinin şampiyonluğu ile Anadolu kulüplerinin şampiyonluğu arasında bizim açımızdan bir fark bulunmamaktadır.
Bu konuyu biraz açalım:
Arkadaşlar, Anadolu diye isimlendirdiğimiz olgu, yekpâre bir bütünü temsil etmemektedir. Bir Diyarbakırlı bir Aydınlı’ya, bir Antalya’lı bir Zonguldaklı’ya ne kadar yakınlık duymaktadır? Bu sadece kültürel ya da folklorik anlamda değil, sportif açıdan da böyledir. O zaten diğerlerinin bir yansımasıdır. Dolayısıyla, elimizde bir tane değil, sayamayacağımız kadar fazla miktarda
“Anadolu” vardır ve bunların bir diğerine yakınlık duyması, İstanbul’a karşı ittifaklar yapması, hele bütün bir halk olarak bir başka vilayetin futbol kulübünü desteklemesi, akıl kârı beklentilerin çok uzağında kalır.
Anadolu’nun kendi içinde durum böyledir; pekala Anadolu-İstanbul ilişkisi nasıldır? Anadolu’nun her parçası, İstanbul’da canlı organizmalar halinde yaşamaktadır.
Adamın lahmacunu İstanbul’dadır,
Çiğ köftesi İstanbul’dadır,
Baklavası İstanbul’dadır,
Kebabı İstanbul’dadır,
Pastırması İstanbul’dadır…
Hemşehrileri, eşi dostu, akrabaları İstanbul’dadır… Hemşehri dernekleri, kurtarılmış bölgeler halinde gettoları, şirketleri, holdingleri İstanbul’dadır… Yani Anadolu İstanbul’dadır…
Anadolu İstanbul’dur, İstanbul da Anadolu… Anadolu insanı İstanbul’a bakınca ya da gidince orada kendisini bulmaktadır…
Pekala Gaziantep’li, Sivas’lı, Konya’lı Trabzon’da ne görmekte, bulmaktadır? Bambaşka bir kültür, bambaşka bir yaşam biçimi, bambaşka insanlar… İstanbul’a giden bir Kayseri’li, hiç yabancılık çekmeden hayatını idame ettirebilir, ettirebiliyor da… İstanbul’da kendi memleketini bulur ve ona kendi İstanbul’u adını verir, yaşar gider. İstanbul’un geri kalanı onu ilgilendirmez. Bu insan Trabzon’a giderse ne halde olacaktır?
Sonra, ister İstanbul’da yaşıyor olsun isterse Anadolu’da…
Bir İstanbul kulübünün taraftarı köken itibariyle nerelidir? Milyonlarca insanın hepsi ya da ezici çoğunluğu ezelden beri İstanbul’da yaşıyor değil ya… Onlar da köken itibariyle Anadolu insanından başka bir şey değil… Bakmayın siz Fenerbahçe’nin başarılarından sonra Bağdat Caddesi’nde yapılan kutlamaların parıltılarına… O sadece sembolik bir görüntüden ibaret… Hayat sadece kameraların bize gösterdiği çerçeveden ibaret değil..
Bir Anadolu kulübünün azıcık başını kaldırdığında, İstanbul kulüplerinin değil, derhal Trabzonpor’un yerine göz dikiyor olmalarının en önemli sebebi budur. İstanbul onlardandır, Trabzon ise Anadolu’nun içerisinde yabancı bir yer…
Bunun bir ikinci ve önemli sebebi, Trabzonspor’un bizzat kendisi ve başkaları tarafından ısrarla “Anadolu kulübü”
sıfatıyla adlandırılmasıdır. Hal böyle olunca, Anadolu insanı Trabzonspor’u kendi vilayetinin kulübü statüsünde görüyor, ilk fırsatta onun yerine kendisini koymaya çalışıyor.
Askerliğini benim gibi kısa dönem er olarak yapanlar yaşamışlardır: Askerliğimin son bir iki ayı hariç, şu soruya cevap vermeye çalışmakla geçti:
“Çavuşum, benden sonra geldiñ, benden önce gidiyoñ, bu nasıl iş?” Adama ne kadar anlatsan boş, anlamıyor. Halbuki bizimle aynı statüye sahip, aynı dönem başlamış olan asteğmene böyle bir şey söylemiyor, söylemek aklına dahi gelmiyor. Çünkü ben onunla aynı karavanaya kaşık sallıyorum, aynı koğuşta yatıyorum, aynı sırada içtimaya çıkıyorum… Adam kendisiyle benim aramdaki farkı idrak etmekte zorlanıyor. Ancak asteğmen öyle mi? Elbisesi farklı, görünen statüsü farklı, kaldığı yer farklı, yediği içtiği yer farklı… O komutan… Bense onlardan biri…
Trabzonspor da böyle ısrarla
“Anadolu kulübü, Anadolu’nun yıldızı, Anadolu’nun başkaldıran bilmem nesi” diye adlandırılıp durursa olacağı budur, havuzdan aldığımız paraya mızmızlanırlar, azıcık yalpalasa
“kümeye” diye nida eylemeye başlarlar.
Başa dönüp bağlayalım:
Anadolu dediğimiz olgu, kendi içinde bütünlük arzeden homojen bir yapı değildir. Sayısız Anadolu vardır ve onların birbirine uzaklığı, İstanbul’la kendi aralarındaki uzaklığa nisbet edilirse yıldızlar mesafesindedir.
Dolayısıyla benim bir Anadolu kulübünün başarısına sevinmem için gerek ve yeter şart mevcut değildir.
Sorarsanız ki;
“O halde Trabzonspor nerenin ve neyin kulübüdür?”, bunun cevabını birkaç ay önce açtığım bir başlıkta vermeye başlamıştım ama BMN’nin nev’i şahsına münhasır bir takım özelliklerinden dolayı başlığın sıhhat ve selametini muhafaza etmek mümkün olmadı.
Kısmetse müsait zaman ve zemin temin olunduğunda o mevzuya devam ederiz ...
Selam ve muhabbetle…