Kayserispor-TRABZONSPOR(1-0)

[Şentürk]

Birçok kere yazılan tespitleri tekrarlamayacağım (Bkz. Cyzio, 1. madde)

Bu maçta gözüme çarpan en önemli sorun sahaya iyi yayılamamamızdı.Murat Ocak'tan ümitliydik ama bu adam kesinlikle nerede duracağını bilmiyor. Top ayağına geldiğinde ofansa olumlu katkılar yapabilecek gibi duruyor ama defansif anlamda çok sakat. Ters kademenin ne demek olduğunu, rakip ters kanattan hücum ediyorken nerede durması gerektiğini sanırım birisinden öğrenmesi gerekecek..

2. sorun gökdeniz'in bu takımdan kesilememesi.. Hadi ilk 11'de başlatıyolar,oyundan çıkarılmayışı.. Bu adam nasıl 90 dk sahada kaldı, hem de Yattara'nın yedek başladığı bir maçta oldu bu olay, enteresan.. Maçın ilk yarısında Kayseri gol atıp geriye çekilmeden önce dafnslarında ciddi açıklar vardı. Yattara o anda oyunda olsa Marceli
nho ya da Szymek'in Yattara'ya atacağı uzun toplarla çokça pozisyon yakalayabilirdik..

İyi bir sol kanat alınması, Ersen Martin ve Umut'un forma girmeleri, Gökdeniz'in yedeğe çekilip Yattara'nın daha fazla küstürülmeden ilk 11'e alınması koşuyla bu takımdan oldukça ümitliyim.. Ümitli olmak için çok şey mi istiyorum acaba??

+ Marcelinho ve Szymkowiak'a da tebrikler..

bu maçı iyi analiz etmişsiniz, %100 katılıyorum.

[Şentürk]

SEVGİLİ RENKDAŞIM AVATAR ÖNEMLİ DEĞİL İYİ BİR SZMKOVİAKI TABİKİ BENDE İSTERİM ALLAH AŞKINA SÖYLERMİSİN İLK GELDİĞİ GİBİ ŞAHANE OYNAYAN SZMEK İLE ŞİMDİKİ SZMEKİ KIYASLARMISIN...BENCE ARADA DAĞLAR KADAR FARK VAR......SAYGILARIMLA

tamam geldiği yıl ki szymek geçen yıl dan çok daha iyi idi.
ama sunu göz ardı etmeyelim ki geçen yıl kötü olan szymek:

- trabzon 3 - rize 1 (sakatliktan sonra ilk maçi ve iki muhtesem asist)


2-fener 2 -trabzon 2


3-trabzon 2 - ankara 3 (bir gol bir asist ayrica yedigimiz iki golde o sahada yoktu!!)


4-besiktas 0-trabzon 1


5-k.gümrük 1- trabzon 2( fatih yattara hepsi doksan dakka oynadi ama maç 1-1 gidiyordu ve 70 küsürde szymek girdi ve mükemmel bir asist daha!!)


6-kayseri 4-trabzon 2(bir gol ve bir mükemmel pas)


7-ankaragücü1-trabzon2


8-trabzon 1 - malatya 0


9-trabzon3-denizli1 (bir gol bir asist birde gol baslangici)


10-g.antep 0 -trabzon 2(bir gol)


11-trabzon0 - sivas 0


12-v.manisa 1-rabzon 2(iki harika pas)


13-trabzon 1-galatasaray 1


14-altay 0 -trabzon 1( fatihe attigi arapasi sonrasi gol)

suan burdan gerisini pek hatırlayamıyorum,sanırım 7-8 maç daha kaldı, fakat sonuç olarak bu kadar tahlihsizliler yaşamın ve takımında bu kadar kötü oldugu dönemde istatistikler bu, ayrıca onun sakatlıktan oynamadıgı 8 maçta 1 galbiyet aldı denizli maçında, daha yenemedik ve hiç bir maçta denizllide dahil(0-1),bir den fazla gol atamadık!

hazırlık dönemindeki maçlar bile dahil!!!!

sakatliktan sonraki oynadigi maçlarda trabzonun attigi 25 golün içerisinde direk olarak 13 gol de var digerlerinde ise üçüncü veya dördüncü oyuncu olarak bir sekilde var!!

dogru geçen yilki szymekten uzak bu günlerde ama adam bu haldeyken bile bu kadarsaiyi halini düsünemiyorum!!


szymek gibi yildiz futbolcular kötü oynasa bile oyunda kalmalidir her zaman çünkü yukaridada belirttigim gibi bir ara pasi veya kendi kalitesiyle birlikte skoru degistirebilecek oyunculardir bunlar!!!

hangi futbolcu yenlgi sonrası sinirden ağladı!, bu yıl szymekten patlama bekliyorum, verdiği demeçler bu yönde atrık hiç bir sorunu yok herşey yolunda...

bu yüzden szymek bu takımdan gidecek en son futbolcudur...

[ozayarda]

tamam geldiği yıl ki szymek geçen yıl dan çok daha iyi idi.
ama sunu göz ardı etmeyelim ki geçen yıl kötü olan szymek:

- trabzon 3 - rize 1 (sakatliktan sonra ilk maçi ve iki muhtesem asist)


2-fener 2 -trabzon 2


3-trabzon 2 - ankara 3 (bir gol bir asist ayrica yedigimiz iki golde o sahada yoktu!!)


4-besiktas 0-trabzon 1


5-k.gümrük 1- trabzon 2( fatih yattara hepsi doksan dakka oynadi ama maç 1-1 gidiyordu ve 70 küsürde szymek girdi ve mükemmel bir asist daha!!)


6-kayseri 4-trabzon 2(bir gol ve bir mükemmel pas)


7-ankaragücü1-trabzon2


8-trabzon 1 - malatya 0


9-trabzon3-denizli1 (bir gol bir asist birde gol baslangici)


10-g.antep 0 -trabzon 2(bir gol)


11-trabzon0 - sivas 0


12-v.manisa 1-rabzon 2(iki harika pas)


13-trabzon 1-galatasaray 1


14-altay 0 -trabzon 1( fatihe attigi arapasi sonrasi gol)

suan burdan gerisini pek hatırlayamıyorum,sanırım 7-8 maç daha kaldı, fakat sonuç olarak bu kadar tahlihsizliler yaşamın ve takımında bu kadar kötü oldugu dönemde istatistikler bu, ayrıca onun sakatlıktan oynamadıgı 8 maçta 1 galbiyet aldı denizli maçında, daha yenemedik ve hiç bir maçta denizllide dahil(0-1),bir den fazla gol atamadık!

hazırlık dönemindeki maçlar bile dahil!!!!

sakatliktan sonraki oynadigi maçlarda trabzonun attigi 25 golün içerisinde direk olarak 13 gol de var digerlerinde ise üçüncü veya dördüncü oyuncu olarak bir sekilde var!!

dogru geçen yilki szymekten uzak bu günlerde ama adam bu haldeyken bile bu kadarsaiyi halini düsünemiyorum!!


szymek gibi yildiz futbolcular kötü oynasa bile oyunda kalmalidir her zaman çünkü yukaridada belirttigim gibi bir ara pasi veya kendi kalitesiyle birlikte skoru degistirebilecek oyunculardir bunlar!!!

hangi futbolcu yenlgi sonrası sinirden ağladı!, bu yıl szymekten patlama bekliyorum, verdiği demeçler bu yönde atrık hiç bir sorunu yok herşey yolunda...

bu yüzden szymek bu takımdan gidecek en son futbolcudur...

kardeşim öyle bir şey yazıyorsunuzki beni bir çırpıda szmek düşmanı yaptınız sanki....kayseri maçında szmek iyiymiş ya ben kayseriliyim maçı triübünde izledim...demek tvde daha farklı gözüküyor..o zaman szmek hep kayseri maçındaki gibi oynasın marcelinho dışında göze batan adam yoktu takımda...ama şampiyonluk istiyorsak ricardinho gibi orta sahada top yapacak adam lazım...arkadaşım yukarda istatistik çıkartmış bende lee yongun istatistiğini vereyim gidip geri getirsinler o zaman....saygılarımla....

[grandiose]

maç bitti.. takım genel olarak vasatı aşamadı... bunda en önemli nedenlerden biri de sezonu erken açmış hazır bir takıma karşı oynamamızdı... hiçbir futbolcu hakkında istatistiki yorum yapılacak bir durum yok ortada bence.... istatistik ve futbolcu performansı ancak 3 ya da 4 hafta sonra sağlıklı doneler sağlar...Apoel maçı aslolan.. şu an taraftar olarak bizler de buna kanalize olmalıyız.... zor bir maç olacak çünkü... hayırlısı diyelim.. saygılar...

[Şentürk]

kardeşim öyle bir şey yazıyorsunuzki beni bir çırpıda szmek düşmanı yaptınız sanki....kayseri maçında szmek iyiymiş ya ben kayseriliyim maçı triübünde izledim...demek tvde daha farklı gözüküyor..o zaman szmek hep kayseri maçındaki gibi oynasın marcelinho dışında göze batan adam yoktu takımda...ama şampiyonluk istiyorsak ricardinho gibi orta sahada top yapacak adam lazım...arkadaşım yukarda istatistik çıkartmış bende lee yongun istatistiğini vereyim gidip geri getirsinler o zaman....saygılarımla....

çıkar lee yangın istatistiklerini,hüseyinin,hasan,stephanow,fatih veya bu tip oyuncular koskoca hiç çılkar ne yazıcan çok iyi oynadının dısında!ama takıma katkı saglarlar dogru.

ama bu adamın direk katkısı var hemde çok olarak,yani yıldız oyuncu,

kayseride göze batan 1. marce tabiki, ama sonra vasattlar arasında en iyisi en azından hırsı ve isteği ile szymek, sonuç olarak ben szymek düşmanı demiyorum sana,sadece biraz zaman gerekli tüm oyunculara oldugu gibi simekede,

ama olumlu sinyaller var szymekte sadece çok kopuk oynadı,ilerde çok daha iyi olucak, o hırs yine geldi ona,aynı his marcedede var, bu yıl çok iyi olucak takım insallah...

[SZYMEK55]

çıkar lee yangın istatistiklerini,hüseyinin,hasan,stephanow,fatih veya bu tip oyuncular koskoca hiç çılkar ne yazıcan çok iyi oynadının dısında!ama takıma katkı saglarlar dogru.

ama bu adamın direk katkısı var hemde çok olarak,yani yıldız oyuncu,

kayseride göze batan 1. marce tabiki, ama sonra vasattlar arasında en iyisi en azından hırsı ve isteği ile szymek, sonuç olarak ben szymek düşmanı demiyorum sana,sadece biraz zaman gerekli tüm oyunculara oldugu gibi simekede,

ama olumlu sinyaller var szymekte sadece çok kopuk oynadı,ilerde çok daha iyi olucak, o hırs yine geldi ona,aynı his marcedede var, bu yıl çok iyi olucak takım insallah...

szymek bu takımın en ii oyuncusudur bence. bi de szymekin yeriyle oynandıı görüşüne de katılıorum. onun yeri çok zor doldurulur

[tamuğ yamtar]

Bu akşam saat 22:00 da, Kayseri-TRABZONSPORUMUZ'un maçı, TRT3 de banttan yayınlanacak.

[TSelif]

Syzmek'in tartışıldığı bir topic halini almış burası .O halde şunu söylemeden geçemiycem
Her ne kadar KIRIK tan önceki Syzmek ile KIRIK tan sonra ki Syzmek aynı olmasa da Syzmek bu takımın değişilmezlerinden ..Umarım bu yıl istediğimiz Syzmek olacaktır.....

[unyelimetin]

Kayseri maçından sonra genel olarak herkes hocanın oyuncu tercihlerinde hatralı olduklarını söylüyor.Bana göre de hazırlık maçlarında ne kadar formda da görünmüş olsa Murat Ocak ve Cem Demir gibi Süper lig tecrübesi olmayan futbolcularla sezonun ilk maçına çıkılmamalıydı.Bu tartışılır,ancak ben asıl üzen iki nokta var ki birincisi hazırlık döneminden bu yana söylediğim takımın iyi takımlarla hazırlık maçı yapmaması ve takım ruhunun oluşmaması.

Bir defa bordo-mavi formayı giyen oyuncular o formayı sonuna kadar terletmek zorundalar.Ragıp gibi ligin vasat bir oyuncusundan şut feyki yemek ve devamında sadece izlemek,Trabzonspor'lu bir futbolcuya yakışmaz.Bana göre esas mesele budur.Trilyon alıp kıçını kaldırmayan adamların bu takımda işi olmamalı.

Bireysel olarak takımda geçen yıla göre daha iyi oyuncular olabilir.Ancak ne olursa olsun önce takım olmak gerek.Bizim ligde zaten sadece biz değil bir çok takım lig başladıktan sonra hazırlanır.Bizim hazırlıklar ne kadar devam eder ve sonucunda ne elde edilir,ben şahsen yine karamsarım.Bunun en büyük nedeni de Lazaroni'dir.Ben Lazaroni'de ışık göremediğim için beklentim yok.Bunun Kayseri maçında yenilgi alınması ile alakası yok.

Kader ağlarını geçen yıldan kopya çekerek örüyor bu sezon.Sırada ikinci rum faciası var,sonrası belli.

Murat Ocak ile ilgili bir şey söylemek istiyorum.Ofansif yönü daha iyi göründü ancak yerine dönmede çektiği sıkıntı nedeniyle iki tane yüzde yüzlük gol pozisyonu verdik.Bence bu tip genç oyuncuların bu kadar çabuk takıma sokulmaması gerekiyor.

[ozayarda]

arkadaşlarım ben szmekin kalitesine futbolculuğuna söylediğim bir şey yok ama szmek eski szmek değil diyorum böyle devam edecekse gönderilmeli yerine ricardinho vb futbolcular alınsın diyorum....inşALLAH ben yanılırım szmekte takıma güç katar.....hepinize saygılarımla..

[Ali Özcan]

arkadaşlar Ricardinho alınabilinecekse ben gökdeniz+szymek i göndermeye de razıyım ama alınamayacağına göre Szymkowiak bizim en değerli oyuncularımızdandır...

[Ali Özcan]

bir de şu adam tartışılmasın artık ya biz transfer yapmaktan star almaktan bahsediyoruz bazı yorumlarda elimizdeki starları satmaktan bahsediyor...

[özbalkesli]

Geçen cumartesi günü, Ankara’da hava çok ama çok sıcaktı. Trabzonsporum’un sezonun ilk maçına çıkacak olmasının getirdiği heyecan, bu sıcakla birleşince maç saatine kadar vakit geçmek bilmedi.

Hafta içinde “Acaba cumartesi günü maç için Kayseri’ye mi gitsem?” diye birkaç kez aklımdan geçmedi değil. Ne de olsa Ankara’dan Kayseri’ye arabayla beş-altı saatte gidilirdi. Gitmişken cumartesi gecesi kalır, böylece bir haftasonu gezisi de yapmış olurduk.

Ancak bu planımı uygulamaya geçiremedim. Çünkü hafta sonu evde beni bekleyen işler varmış. Hanım sağolsun, cumartesi sabahtan verdi elime matkabı; “buraya raf yap”, “bu aynayı koridora as” talimatları arasında günü geçirdim.

Yok, sandığınız gib kılıbık bir adam değilimdir. Sadece bizim evde herşey yerine ve zamanına göre yapılır. Ayrıca hanım benim futbol ve Trabzonspor sevgimi hiç yadırgamaz, aksine destek verir. Nitekim bu desteklerin en güzellerinden birini yine o gün verdi.

Efendim, bizim hanımın teyzesi bir turla birlikte Karadeniz yaylalarını gezmeye gitmişti . Tesadüf bu ya; tur aynı cumartesi günü sona erecekti ve o gün öğlen Trabzon’dan uçakla Ankara’ya döneceklerdi. Hanım, benim haberim olmadan teyzesine “Trabzon havaalanında TS Club mağazası varmış. Vakit bulursan benim adama oradan birşeyler al, çok sevinir” demiş. Tabii benim haberim yok, evde matkapla boğuşurken cep telefonum çaldı. Hanımın teyzesi arıyor, “ben şimdi Trabzon Havaalanında TS Clup mağazasındayım. İstediğin özel bişey var mı?” diyor.

O andan itibaren bende ne sıcağın etkisi kaldı, ne işlerin yorgunluğu ne de başka birşey. Arkadaş, bu kadar mı güzel denk gelir yahu; zaten aklım sabahtan beri Trabzonspor’da (maça birkaç saat kalmış), aldığım habere bak. Valla, yüzsüzlük ettim; bütün mağazayı sipariş ettim. Sonra da anladım ki artık daha fazla duramayacağım, iyice girmişim maç havasına; bıraktım işi gücü; attım kendimi dışarı.

Maçları evinde Lig TV olan bir arkadaşımda seyrediyorum. Maç günleri ev bayağı kalabalık oluyor. Tabii hepimiz Trabzonsporlu değiliz; maalesef aramızda en çok Fenerli var.

O gün ise fazla kalabalık değildi; sadece üç kişi seyrettik. Aslında tam olarak “seyrettik” de diyemem; çünkü o gün maçta seyredecek hiç ama hiçbir şey yoktu. Maçı seyretmekten ziyade “maça baktık” diyebilirim. Hem de hayretle, ibretle ve kahrolarak........

Pekçok arkadaş, Kayserispor maçının eleştirisini yapmış. Özellikle teknik açıdan yazılmadık şey kalmamış gibi. Benim teknik açıdan söyleyecek ilave birşeyim yok. Ancak, psikolojik açıdan söyleyeceğim çok şey var.

30 yıllık Trabzonsporluyum. Bu süre zarfında; gücümün yettiği, imkanlarımın el verdiği ölçüde takımımı takip ettim. Unutulmaz başarılara, unutulmaz başarısızlıklara şahit oldum. Bu başarıların içinde İnter’e ve Aston Villa’ya atılan son dakika golleri ile gelen galibiyetler de var, Fenerbahçe’ye deplasmanda 5 atmak da..... Başarısızlıklara gelince, Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı 83. dakikada yediğimz penaltı golüyle bırakmak da var, amatör kılıklı Rum takımına elenmek de var, İnönü Stadı’nda Beşiktaş’dan yedi gol yemek de......

Bu renkler ve bu tarih bizim ise tabii ki başarılar kadar başarısızlıklar da bizimdir. Herkes her zaman kazanamaz; bazen de kaybedersiniz. Önemli olan kayıplarda bile başını dik tutabilmektir.

Kayserispor maçında aldığımız yenilgiden sonra benim başımı dik tutacak halim kalmadı maalesef. Diyorum ya; neler gördük de kahrolmadık ama o maç yok mu ah o maç. Bana kahırdan başka hiçbir şey çağrıştırmıyor.

Takımını ve camiasını küçümsediğim için söylemiyorum ama; eğer Kayserispr tribünleri Trabzonspor karşısında “oley!” çekebiliyorlarsa, Trabzonspor takımı bir maçta bu kadar etkisiz, silik ve çaresi kalabiliyorsa ben kahrolurum. Nitekim oldum da......

Takımın haline bakınca gördüm ki; bize yine, yine ve yine hüsran düşecek! Sakın bana “takım yeni kuruldu, bazı futbolcular daha ilk kez forma giydiler, maç eksiğimiz var, haftalar geçtikçe daha iyi olacağız, ilk haftadan milletin moralini bozma!” demeyin. Çünkü işte tam da bu nedenlerden dolayı karamsarım.

Evet, belki ileride taşlar yerine oturacak ama bu arada iş işten geçmiş olmayacak mı? Sadece şampiyonluk için değil; ilk üçe girebilmek, kümede kalabilmek, UEFA’ya katılabilmek vb. hedeflerinin hepsi için ince ince puan hesapları yapmak gerekirken, nasıl oluyor da üç puanı (hadi bilemediniz, berebere kalmayı başararak alacağımız bir puanı) bu kadar rahat bırakabiliyoruz. Diyelim ki takım dört hafta sonra kendine geldi, çarklar işlemeya başladı. Eeee, bu arada kaç puan kaybettik? Takım oturana kadar kaybedilen puanlar nasıl telafi edilecek? Yoksa telafi edilemeyecek de bu sezonda daha yedinci-sekizinci haftada tüm hedeflerden kopmuş bir takım izlemek zorunda mı kalacağız?

Benim, Trabzonspor’un bu seneki hedeflerinin neler olduğu ile ilgili ciddi şüphelerim var. Sezona bu kadar hazırlıksız başlayan, transferleri yetişmeyen bir takımın ne hedefi olabilir ki? Hedefin şampiyonluk olmadığı açıkça ortada, en iyi olasılıkla bir sonraki sene Avrupa kupalarına katılmanın mücadelesi verilebilecektir. Bu hedef için bile, yine aynı hedefin peşinden koşması muhtemel Kayserispor’a bu kadar rahat teslim olursak vay halimize.....

“Hedefimiz önümüzdeki yılların takımın kurmak” diyenler varsa..... Belki üç yıldır hedefimiz bu değil mi? Ne kurulmaz takımsa bu “önümüzdeki yılların takımı”, bir türlü kurulamadı. Çünkü her sene hoca değiştir, oyuncu değiştir, yönetim değiştir derken, bırakın yeni takım kurmayı eldeki takımın gücü, yeteneği ve değerleri sürekli erezyona uğradı.

Ayrıca, önümüzdeki yılların takımını kurmak gerekliyse, bu işe daha geçen seneden başlasaydık. Ne de olsa geçen sene bize mundar oldu; altyapıyı o zamanlardan oluştursaydık. Hiç olmazsa hocamızı geçen seneden takımın başına getirirdik, o alışmış olurdu. Geçen seneyi boş geçir, bu sene takımı daha yeni kuruyoruz diye sabır bekle; bizim bu kadar vaktimiz mi var Allahaşkına?!

Biz yine sabır göstermesine gösterelim de taşın üstüne taş konamıyor ki..... Bu taraftar istenen sabrı yıllardır gösteriyor ama gösterilen sabrın büyüklüğüne göre üretilen artılar o kadar küçük ki, artık işin tadı kaçtı. Bakın, beşinci hafta İstanbul’da Beşiktaş maçı var. İstemeyerek söylüyorum ama o maç, bu sezon için havlu attığımızı gösteren maç olabilir. Beşiktaş’ın da silkinmeye ihtiyacı var; geçen yıllarda defalarca başımıza geldiği gibi o maçta bize bir patlarlarsa, maalesef herşey biter. Zaten takımımız beşinci haftaya kadar daha puan kaybedebilir gibi görünüyor, bir de orada olmadık bir sonuç alırsak tüm iyiniyetli beklentiler bir anda yok olur, kaosa sürükleniriz.

Herkes buna göre düşünmeli, tedbirini buna göre almalı. Ben ne mevcut ne de önceki yönetimleri doğrudan eleştirmeyi vicdani bulmuyorum. Düşünüyorum da; kaç tane yönetim geldi geçti, hiçbir şey değişmedi. Trabzonspor’un sorunları ve Trabzonspor için yapılması gerekenler, herhangi bir yönetimin tek başına üstesinden gelebileceğinden daha mı fazla acaba? Belki de yönetim kurulları, üç-beş kişiyle ve sınırlı imkanlarla bundan daha iyisini yapamıyorlardır. Kim gelse de yapamayacaktır. (bu hususu ayrıca tartışmayı düşünüyorum).

Aslında bu yazıyı Foruma geçen pazartesi günü koyacaktım ama Apoel maçını beklemeyi uygun buldum. Apoel maçı, bana Kayserispor maçından fazla bir ümit vermeyince koymayı uygun buldum.

Yazıya Cumartesi gününden başladım ya, yine o günle bitireyim. Maç sonrası evden çıktık, saat 22.00 civarı Kumrular Sokakta yürüyoruz. Yanımdaki arkadaş bir binaya girecek, ben devam edeceğim. Binanın önünde bir kamyonet parketmiş, kamyonetin kasasında adamın biri yük istif ediyor. Gündüzün sıcaklığı akşama da kalmış, belli ki adam da uzun zamandan beri çalışıyor; heryeri sırılsıklam ter. Bize saati sordu, söyledik. “Trabzon’un maçı vardı, ne oldu?” diye sordu. Sonucu duyunca birden mahzunlaştı, çalışmayı bıraktı, kasadan inip kamyonete yaslandı. “Ne oldu, yeni Brezilyalı oynamadı mı?” dedi, “oynadı ama sonuç değişmedi” dedik. “Desenize Fatih TEKKE’yi arayacağız” derken sesi titremeye başlamıştı.

Bir insan; o sıcakta, akşamın o saatinde, o yorgunlukla hala çalışıyorken (ve daha kimbilir kaç saat çalışacakken) kendi durumuna hayıflanmıyor da tuttuğu takımın yenilmesine daha çok üzülüyorsa birilerinin bu insanın gönlünü alması, beklentilerini birinin lazım. Hani hep derler ya, “bu ülke erenler, evliyalar aşkına batmadan duruyor” diye... İşte Trabzonspor da bu Trabzonspor sevdalarının aşkına ayakta duruyor olsa gerek.

[Burçak]

Yazıya Cumartesi gününden başladım ya, yine o günle bitireyim. Maç sonrası evden çıktık, saat 22.00 civarı Kumrular Sokakta yürüyoruz. Yanımdaki arkadaş bir binaya girecek, ben devam edeceğim. Binanın önünde bir kamyonet parketmiş, kamyonetin kasasında adamın biri yük istif ediyor. Gündüzün sıcaklığı akşama da kalmış, belli ki adam da uzun zamandan beri çalışıyor; heryeri sırılsıklam ter. Bize saati sordu, söyledik. “Trabzon’un maçı vardı, ne oldu?” diye sordu. Sonucu duyunca birden mahzunlaştı, çalışmayı bıraktı, kasadan inip kamyonete yaslandı. “Ne oldu, yeni Brezilyalı oynamadı mı?” dedi, “oynadı ama sonuç değişmedi” dedik. “Desenize Fatih TEKKE’yi arayacağız” derken sesi titremeye başlamıştı.

Bir insan; o sıcakta, akşamın o saatinde, o yorgunlukla hala çalışıyorken (ve daha kimbilir kaç saat çalışacakken) kendi durumuna hayıflanmıyor da tuttuğu takımın yenilmesine daha çok üzülüyorsa birilerinin bu insanın gönlünü alması, beklentilerini birinin lazım. Hani hep derler ya, “bu ülke erenler, evliyalar aşkına batmadan duruyor” diye... İşte Trabzonspor da bu Trabzonspor sevdalarının aşkına ayakta duruyor olsa gerek.

Bütün yazıyı baştan sona okudum. Elinize sağlık. Herşeyi özetlemişsiniz. dediğimiz gibi klübü hergelen biraz daha sıradanlaştııyor. hele o bahsettiğiniz kayseri taraftarnının oley çekmesi hala kulaklarımda.ben bunları duyduğumda kahroluyordum. o sırada vip tribününde oturan yöneticilerimiz acaba neler hissettiler.

hele şu en son alıntı yaptığım kısıma gelince.. Orda yazanlar binlerce milyonlarca Trabzonsporluyu özetliyor zaten.
Trabzonsporu bu durumlara düşürenler utansın. her gelen birşeyler diyerek uyuttu bizi. ama artık işin tadı ciddi ciddi kaçmaya başladı. !!

[saglam]

Bu mağlubiyetle ilgili iyimser biçimde, Kayseri erken forma girdi bizim ekip ise henüz hazır değil vb. gibi mazeretlerim vardı.

Fakat bu akşam gördüm ki; "şampiyonluğa oynuyorsan, transfer yapacak paran dahi olmasa, altyapını kullanırsın ve 4 tane atmasını bilirsin!"