yaranozlu Nickli Üyeden Alıntı
Şike sürecinden kimsenin ceza almayacağını öngörmüştüm, ta ki şligine katılana kadar. Artık kaçamazlar dedim ama nasıl becerdilerse yine yırttılar. Burda hayat tecrübesi az olan arkadaşlar, psikolojiden anlamayan arkadaşlar başkana saldırıyor. Türkiyedeki pis düzenin trabzonda olmadığını mı sanıyorsunuz. Bir başkan düşünün, yanında kimse olmadan tek başına (kulubün avukatlarını saymıyorum) trabzonu mahkemelerde savunuyor, hem de alakasızkonulardan dolayı. O akadar trabzonludan bir allahın kulu destek vermiyor hatta köstek oluyor arkasından iş çeviriyor. Başkan diyor ki karşımızda sadece fenerbahçe yok! Evet doğru, tayyip var, kılıçdaroğlu var, bahçeli var, pis düzenin adamları, hırsızlıkla(dolaylı yoldan milleti sömüren, sorsan ticaret yapıyorlar, kafaları çok çalışıyor, girişimciler) zengin olmuş iş adamları var, basın var. Bakın mersin maçını yorumlayan serdar bali bence gerçekleri iğneleyerek aşırı saldırgan bir üslupla söylediği için bir daha tv kanallarına çıkamaz. 3 temmuzda söylediğim bir laf da şuydu, bu kupayı alırsa taraftar alacak, ne kadar Trabzonsporlu varsa her platformda izinli-izinsiz, PKK( allah belalarını versin) tarzına yakın eylem yapacak.(tabi ki kimsenin canına kast etmeden) ama ne kadar ciddi olacağımızı herkes görecek. Çünkü bunu yapmazsak tayyip adaleti işler ve bugünlere başlıktaki gibi sindirilerek geliriz. Bu politikada kasıtlı hakem hataları da var, başkana yumurtalı saldırı da var. Yani gerekli tepkiyi veremedik, veremeyiz çünkü korkuyoruz. Öyle bir millet olduk ki trabzonlular olarak topraklarımızda yabancılar cirit atıyor. Hangimiz HESe karşı koyduk. Köylerimize düşman kesildik. Bu politika basit değil gerçekten. Kolumuzu kaldırsak kesecekler çünkü buralara kolay gelmedik. Verilebilecel en basit tepkiyi de veremedik, her yerde gördüklerime yalvardım(bugünleri öngörerek) şimdi son seçimlerde o oyları verenler gitsin alsınlar kupayı! Ama insanları öyle bağlamışlar ki herkesin bir neması var kendi adına, ülkem, memleketim diyen yok. Herkes bencilleşmiş, cahilleşmiş. Atalarımız (trabzonlular) bu halimizi görse birçoğumuzun yüzüne tükürür. Trabzon(karadenizin çoğu) tarihinde hep dik duruşuyla bilinir ve böyle nam salmıştır. Osmanlıda da böyleydi, TCde de. Şimdi dini uyuşturucu olarak kullanarak ne kimliğimiz kaldı, ne benliğimiz! Ceza alan taraftarlar için maalesef üzülemedim, sahamızı kapatacak eylem yapacaklarına eline verilen kağıt parçasını basına okuyarak iktidara yalakalık yapacağım diye kendini satmayacaktı. Maalesef trabzonlulara olan bakış açısını da bozan bı hareket Trabzonun sorunlarının ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Taraftarların bile ne derece eğitime ihtiyacı var göruyoruz. (Eğitimden kastım okul eğitimi değil) ilkokul mezunu olursun ama bilgi birikimin olur, duruşun olur.) böyle bir süreçte suçlu olarak başkanı suçlamak başka bir ihanettir. Transferde, hoca seçiminde vs. Yapılan hataların ne önemi var. Her şeyi doğru yaptığında bile sana ekmeğini vermiyorlar! Bundan sonra kupayı almamız imkansız, (ne yaparsak yapalım zamanaşımı oldu). Adamlara baksana pişkince trabzonda olan olayları büyütüp sanki durup dururken oluyormuş gibi lanse ediyorlar. Ulan onun bunun çocuğu! Kimsenin ölmediğine şükretmeniz lazım her gelişinizde. Eski trabzondan bunların ne gelme, ne de çıkma şansı vardı ama devlet gücünü bize iyi kullanıyor, yılmışız zaten. Tribünlerden görülebilir bu hal. Zeki taraftar sayımız da eskiye göre çok azaldı maalesef. Tepki vermeyi bile beceremiyoruz. Bundan sonra üzerimizde daha oynanacak çok oyun var, diren karadenizden başka söylenecek bir şey yok. Benim ölene kadar bunlarla hesabım var! (Şikebahçe değil bunlar dediğim, fbnin ne gsden ne de bjkden farkı yok gözümde) sistem bozukken içindekilerin bir önemi yok. Hakemlerin nasıl yönetildiği türk futbolunun temel sorunudur ve işin aslı siyasidir. Benim hesabım ölene kadar bitmeyecek! Yapılan en ufak hatayı unutmam, unutmayacağım! (Sabah sabah çok uzun oldu, psikolojimiz baya bozuldu demek ki)