Sayfa 1 Toplam 3 Sayfadan 1 2 3 SonuncuSonuncu
Toplam 65 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 25 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: İbrahim Akın

  1. #1
    admin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    03.02.2004
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    1,112

    Standart İbrahim Akın

    T.C.
    İSTANBUL
    16. AĞIR CEZA MAHKEMESİ
    (CMK 250.MADDESİ İLE GÖREVLİ)

    DOSYA NO : 2011/63
    KARAR NO : 2012/71
    C.SAVCILIĞI ESAS NO : 2011/813

    GEREKÇELİ KARAR
    T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

    BAŞKAN : MEHMET EKİNCİ 39587
    ÜYE : HİKMET ŞEN 39730
    ÜYE : BÜLENT KINAY 40267
    C. SAVCISI : UFUK ERMERTCAN 35205
    KATİP : MUSTAFA ALKAN 136217




    SANIK : 39- İBRAHİM AKIN (TC.No:35137767458), Erdoğan ve Neşe oğlu, 04/01/1984 İZMİR doğumlu, İZMİR, KARŞIYAKA, Donanmacı mah/köy nüfusunda kayıtlı. Batıkent M. 119.S.Soydinç Plaza K:2 D:3 İbrahimliMerkez/ GAZİANTEP adresinde oturur.
    VEKİLLERİ : Av. MEHMET ALİ BİLEN, Fevzipaşa Caddesi Mütercim Asım Sokak No: 10/2 Fatih -İstanbul Fatih/ İSTANBUL
    Av. HAKKI KURTULUŞ, Halitağa Caddesi 82/7 Kadıköy/ İSTANBUL
    GÖZALTI TARİHİ : 12.07.2011
    TUTUKLAMA TARİHİ : 13.07.2011
    TAHLİYE TARİHİ : 12/12/2011



    39- İBRAHİM AKIN ;
    a) Sanık İBRAHİM AKIN’ın;Türkiye Profesyonel Süper Ligi’nde 01.05.2011 günü oynanan Fenerbahçe -İBB Sporve 15.05.2011 günü oynanan Trabzonspor - İBB Spor müsabakaları ileTürkiye Kupası finalinde 11.05.2011 günü oynanan Beşiktaş-İBB Spor müsabakasının sonuçlarını etkilemek amacıyla şike suçunu işlediği sabit olduğundan, suçun işleniş biçimi ile suç konusunun önem ve değeri gözetilerek eylemine uyanve tüm sonuçları itibariyle lehine olan 6259 sayılı Kanun ile değişik 6222 sayılı Kanun’un 11/1. maddesi uyarınca takdiren alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle BİR YIL ALTI AY HAPİS ve İKİ BİN GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,

    b) Suçun; bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi nedeniyle sanığın cezası, 6259 sayılı Kanun ile eklenen 6222 sayılı Kanun’un 11/10. maddesi uyarınca takdiren 1/4 oranında artırılarak BİR YIL ON AY ON BEŞ GÜNHAPİS ve İKİ BİN BEŞ YÜZ GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,

    c) Sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri ve yargılama sürecindeki davranışları ile cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri gözetilerek cezası takdiren 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirilerek BİR YIL ALTI AY YİRMİ İKİ GÜN HAPİS ve İKİ BİN SEKSEN ÜÇ GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,

    d)Sanığa verilen İKİ BİN SEKSEN ÜÇ GÜN adli para cezasının 5237 Sayılı TCK'nın 52/2. maddesi gereğince sanığın sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak günlüğü takdiren 40 TL den paraya çevrilmek sureti ile; sanığın NETİCETEN BİR YIL ALTI AY YİRMİ İKİ GÜN HAPİS ve SEKSEN ÜÇ BİNÜÇ YÜZ YİRMİ TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
    5237 Sayılı TCK'nın 52/4. maddesi gereğince sanığa hükmolunan Adli Para cezasının miktarı ve sanığın ekonomik ve şahsî hâli göz önünde bulundurularak, verilen para cezasının takdiren birer ay ara ile 15 EŞİT TAKSİTTE ÖDENMESİNE, taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsili ile ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilmesine,

    e)Sanık hakkında, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı verilen hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak, hapis cezasının infazı tamamlanana kadar;5237 sayılı TCK’ nın 53/1 maddesinin a, b, c, d ve e bendinde yer alan yazılı hakları kullanmasından YOKSUN BIRAKILMASINA,
    5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin c fıkrasındaki belirtilen güvenlik tedbirinin aynı yasanın 53/3 maddesi gereğince koşullu salıverilme süresine kadar uygulanmasına,
    Sanığın ayrıca 6222 sayılı Kanun’un 11/11. maddesi uyarınca spor kulüplerinin, federasyonların, bünyesinde sportif faaliyet icra edilen tüzel kişilerin yönetim ve denetim organlarında görev yapmaktan YASAKLANMASINA,

    f)Sanık hakkında 6222 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını SEYİRDEN YASAKLANMASINA, karar kesinleştiğinde gereği için bir örneğinin EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’ne gönderilmesine,

  2. #2
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    BMN Yönetim Kurulu

    Üyelik tarihi
    28.01.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    6,322

    Standart

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 02/12/2011 tarih ve 2010/2287-2011/813-598 sayılı iddianamesi ile;
    Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne; Asayiş Şube Müdürlüğünce 23.11.2010 tarih ve B.05.1.EGM. 4.34.(16755).22115-2700 sayılı yazı ile gönderilen raporda;
    İlhan Yüksel Ekşioğlu’nun Ali Kıratlı ve Yusuf Turanlı gibi aracılarla İ.B.B. Spor kulübünde oynayan bazı futbolcuların gıyabında görüşmeler yaptığı, 01.05.2011 günü oynanacak Fenerbahçe-İ.B.B. Spor karşılaşması için bu futbolculara ulaşarak şike yapabileceklerinin değerlendirilmesi üzerine İ.B.B. Spor kulübü futbolcuları İbrahim Akın, Can Arat, Metin Depe, Zeki Korkmaz hakkında 08.04.2011 günü, İskender Alın hakkında ise 27.04.2011 günü iletişimin tespiti ve kayda alınması başlatılmıştır.
    Suç örgütü adına hareket eden ve yetkisiz menajerlik yapan Yusuf Turanlı hakkında yapılan teknik takip çalışmalarında 11.05.2011 günü oynanan İ.B.B. Spor-Beşiktaş kupa finali maçı için Beşiktaş Spor Kulübü yöneticisi Serdar Adalı, teknik direktör Tayfur Havutçu ve Ahmet Ateş’in Yusuf Turanlı aracılığı ile İ.B.B. Spor futbolcuları İbrahim Akın ve İskender Alın’a ulaşarak şike yapabileceklerinin değerlendirilmesi üzerine şahıslar hakkında 09.05.2011 günü iletişimin tespiti ve kayda alınması çalışmaları başlatılmıştır.
    Konu Fatih BALTA tarafından (12.11.2012 Saat 01:30 ) değiştirilmiştir.

  3. #3
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    BMN Yönetim Kurulu

    Üyelik tarihi
    28.01.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    6,322

    Standart

    AZİZ YILDIRIM LİDERLİĞİNDEKİ SUÇ ÖRGÜTÜ
    Suç Örgütünün Genel Yapısı
    01.05.2011 günü saat:19.00’da oynanan Fenerbahçe-Büyükşehir Belediye Spor futbol müsabakası öncesi yaşanan görüşme ve buluşmalardan aşağıda kısaca bahsedilmiştir;
    29.04.2011 günü; Aziz Yıldırım’ın kulübün mali konularına bakan ve para trafiğini takip eden Tamer Yelkovan’a ödeme talimatını verdiği(tape:1599), Tamer Yelkovan’ın Şekip Mosturoğlu ile irtibata geçerek “Sami bana gelebilir…Ayşe tatile çıksın” diyerek şike faaliyetleri ile ilgili operasyonun başladığını ve şike faaliyetlerine karışan örgüt üyelerine para dağıtılacağını söylediği (tape:1846), ardından Tamer Yelkovan’ın İlhan Ekşioğlu’nu yanına çağırarak şike amaçlı kullanılacak para ödemesini yaptığı (tape:1907), İlhan Ekşioğlu’nun telefonla aradığı Ali Kıratlı’ya “Spor çantasıyla gel” diyerek paranın temin edildiğini ve kendisine teslim edeceğini söylediği (tape:2852,2853,2524), Bülent İbrahim İşcen’in “Ameliyat oldu mu” diye sorması üzerine Abdullah Başak’ın “Yok bugün” diyerek teslimatın tarihi hakkında şahsı bilgilendirdiği (tape:1918), telefon görüşmelerinden şike faaliyetinde bulunan şahıslara para dağıtılacağının, bu para trafiğini, şüphelilerden İlhan Ekşioğlu, Sami Dinç, Ahmet Çelebi, Bülent İşcen, Tamer Yelkovan, Abdullah Başak ve Ali Kıratlı’nın koordine ettiklerinin anlaşıldığı (tape:1919,1911,3175), yapılan fiziki takiplerde aynı gün (29.04.2011) saat:16.45’de; “ameliyat oldu mu” diye soran Bülent İşcen’in; Aziz Yıldırım, Ahmet Çelebi ve Tamer Yelkovan ile Fenerbahçe stadının altında bulunan Fenerium alışveriş merkezinde buluştuğunun, Ahmet Çelebi’nin buluşmadan sonra saat:18.00’de Yusuf Turanlı ile Kadıköy Kalamış iskelesinde buluştuğunun görüldüğü, yetkisiz menajerlik yapan Yusuf Turanlı’nın da daha sonra İ.B.B.Sporlu futbolcu İbrahim Akın’la buluşarak kendisiyle şike anlaşmasına vardığı ve kendisine ulaştırılan şike parasını futbolcuya teslim ettiği belirlenmiş, para dağıtımı olayı; öncesi ve sonrası ile birlikte değerlendirildiğinde; örgütün gizlilik içerisinde faaliyetlerini yürüttüğü, bu faaliyetler sırasında yapılan görüşmelerde kendi aralarında belirledikleri şifreli kelimeleri kullanarak anlaştıkları, şike faaliyetlerinde dağıtılan paranın genellikle tek elden örgüt lideri Aziz Yıldırım’ın talimatı ile Tamer Yelkovan aracılığı ile dağıtıldığı açıkça anlaşılmıştır.
    Konu Fatih BALTA tarafından (12.11.2012 Saat 01:31 ) değiştirilmiştir.

  4. #4
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan 23.09.2011 tarihli araştırma raporunda (Kl:68, Dizi:346-430 arası);
    Örgütün şike ve teşvik faaliyetlerinde genellikle para ödemesi yaptığı, nadiren ise Fenerbahçe takımına transfer edilme vaadinde bulunulduğu, transfer şikesi yolunun örgüt tarafından profesyonelce kullanıldığı, ekseriyetle bu futbolculara; oynadıkları takımların Fenerbahçe futbol takımıyla yapacağı maçtan önce müsabaka haftasında transfer vaadinde bulunulduğu, bu vaadden sonra anlaşma sağlanamasa dahi futbolculara; büyük takımda oynama, elde ettiği gelirin çok daha fazlasını kazanma, tanınma, şöhret ve çevre edinme imkanı sunularak kafalarının karıştırıldığı, bu yolla şike yapılan müsabakada futbolcunun kötü oynamasının, teşvik primi verilen maçta ise iyi oynamasının hedeflendiği (Bir sporcuya kendi takımı ile oynayacağı maçtan önce de tranfer teklif getirilebilir. Ancak bu teklif getirilirken kendi kulübüne karşı iyi oynamaması veya hiç oynamaması gibi spor ahlakına aykırı düşebilecek ve müsabaka sonucunu etkileyebilecek nitelikte öneriler yapılamaz. Yapıldığı takdirde bunun şike/şikeye teşebbüs olarak nitelenmesi olanağı ortaya çıkar. Aşağıda ayrıntılı şekilde irdelendiği üzere; Fenerbahçe SK yöneticileri veya bağlantılı şahıslar tarafından Emenike, Sezer Öztürk, Sercan Yıldırım, Serdar Kulbilge ve Mahmut Boz; Beşiktaş SK yöneticileri ve teknik kadro tarafından da İbrahim Akın ve İskender Alın isimli futbolculara bu içerikte transfer tekliflere yapıldığı belirlenmiştir.)
    Şike ve teşvik konusunda genellikle kaleci ve forvet pozisyonunda oynayan futbolcuların seçildiği, kimi zaman ise teknik direktör ve kulüp yöneticileri ile bağlantının sağlandığı, rakip takım futbolcularından Sercan Yıldırım, Gökçek Vederson, İbrahim Akın, Ümit Karan, Sezer Öztürk, Korcan Çelikay, Mehmet Yıldız, Serdar Kulbilge, İskender Alın, Mahmut Boz, Murat Şahin ve Emmanuel Emenike gibi futbolcuların örgütle anlaşarak şike/teşvik primi faaliyetlerine girdikleri,
    Şike faaliyetleri yürütülürken, rakip Trabzonspor tarafından, kendi rakiplerine teşvik ödemesi yapılıp yapılmadığının da araştırıldığı, bu yolla muhtemel teşvik primi dağıtılması girişimlerine karşı önceden önlem alınmaya çalışıldığı, (Ör; 1425,1426,3009,3462,2593 nolu tapeler),
    AZİZ YILDIRIM LİDERLİĞİNDEKİ SUÇ ÖRGÜTÜNÜN ŞİKE ve TEŞVİK EYLEMLERİ
    A-6222 SAYILI SPORDA ŞİDDET YASASININ 14.04.2011 TARİHİNDE YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNDEN ÖNCE GERÇEKLEŞEN ŞİKE VE TEŞVİK EYLEMLERİ
    3-) 06.03.2011 GÜNÜ BURSA’DA OYNANAN BURSASPOR–İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR MÜSABAKASINDA TEŞVİK PRİMİ VERİLMESİ
    Süper Lig 2010-2011 sezonunun 24. haftasına gelindiğinde; Fenerbahçe’nin 51 puan ve averaj üstünlüğü ile lig birincisi olduğu, Trabzonspor’un 51 puanla lig ikincisi olduğu, Bursaspor’un 48 puanla lig üçüncüsü olduğu ve Kayserispor’un 43 puanla lig dördüncüsü olduğu, her 4 takımın da ligi şampiyonlukla bitirme ihtimalinin olduğu,
    Fenerbahçe’nin liderliği koruyarak ligin zirvesinde yalnız kalabilmesi için rakibi durumundaki 3 takımın da ligin 24. haftasında yapacakları maçlarda puan kaybetmelerinin gerektiği, bu nedenle Aziz Yıldırım liderliğindeki suç örgütünün 24.haftada bu takımların yapacağı maçların sonucunu etkilemeye yönelik girişimlerde bulunduğu,
    Bu durumun örgüt lideri Aziz Yıldırım ile İlhan Yüksel Ekşioğlu arasında 02.03.2011 tarihinde gerçekleşen telefon görüşmesinde Ekşioğlu tarafından “Vaziyet gayet iyi,…3 tarlayı da sürdük yani” şeklinde sözlerle ifade edildiği, şahısların kendi aralarındaki konuşmada şifreledikleri “üç tarlayı da sürdük” ifadesinin; ligin 24. haftasında 04.03.2011 günü oynanan Kayserispor-Manisaspor, 06.03.2011 günü oynanan Bursaspor-İBB Spor, 06.03.2011 günü oynanan Beşiktaş-Trabzonspor müsabakalarında şike yapıldığı anlamına geldiği,
    Bu bağlamda; 06.03.2011 günü Bursa’da oynanan Bursaspor – İ.B.B.Spor futbol müsabakası öncesi Aziz Yıldırım’ın, İ.Ekşioğlu’na; Bursaspor’un İ.B.B ile yapacağı müsabakaya müdahale edilmesi talimatını verdiği, İ.Ekşioğlu’nun müsabakayla ilgili yürüttüğü çalışmalar kapsamında; Ali Kıratlı vasıtasıyla, İbrahim Akın ve İskender Alın isimli futbolcuların gayrıresmi menajerliğini yapan Yusuf Turanlı’ya ulaşarak kendisiyle anlaştığı ,
    06.03.2011 günü Bursa’da oynanan müsabakada örgütün irtibatlı olduğu İ.B.B. futbolcularının oynadığı,

    Müsabakanın Bursaspor:1-İ.B.B.Spor:1 şeklinde sonuçlandığı, bu sonuçla 24. hafta sonunda Bursaspor’un 49 puanda kalarak 54 puanla lig birincisi olan Fenerbahçe ile arasındaki puan farkının 5 puana çıktığı ve şampiyonluk mücadelesinde dezavantajlı duruma düştüğü,
    İlhan Yüksel Ekşioğlu ve Ali Kıratlı’nın, Yusuf Turanlı üzerinden irtibat kurulan futbolcuların müsabakadaki oyunlarından memnun kaldıkları, 07.03.2011 günü Ali Kıratlı’nın İ.Ekşioğlu ile irtibata geçerek şahıslara ödenecek parayı istediği, İ.Ekşioğlu’nun da çalışanı Halil Köntek aracılığıyla Ali Kıratlı’ya 60.000 TL verdiği belirlenmiştir.

    MAÇ RAPORU
    TFF resmi internet sitesinden alınan bilgilere göre; Bursaspor –İ.B.B.Spor müsabakasının 06.03.2011 günü saat:16.00’da Bursa Atatürk stadyumunda başladığı, İ.B.B.Spor takımında 2 numaralı forma ile Can Arat, 8 numaralı forma ile Zeki Korkmaz, 11 numaralı forma ile İbrahim Akın’ın ilk 11’de sahaya çıktığı, 12 numaralı forma ile İskender Alın’ın 60. dakikada müsabakaya başladığı, müsabakanın Bursaspor:1-İ.B.B.Spor:1 şeklinde sonuçlandığı anlaşılmıştır.
    EYLEMİN DEĞERLENDİRİLMESİ
    Sonuç olarak; Aziz Yıldırım’ın talimatlarıyla hareket eden İlhan Yüksel Ekşioğlu’nun, Ali Kıratlı üzerinden; İbrahim Akın ve İskender Alın gibi bazı İ.B.B.Sporlu futbolcuların gayrıresmi menajerliğini yapan Yusuf Turanlı ile 06.03.2011 günü oynanan Bursaspor- İ.B.B.Spor müsabakası öncesinde; teşvik pirimi verilmesi amaçlı anlaşma yaptığı, teşvike konu 60.000 TL paranın İlhan Ekşioğlu’nun talimatıyla Halil Köntek aracılığıyla Ali Kıratlı’ya, bu şahıs tarafından da Yusuf Turanlı’ya maç sonrası teslim edildiği, ( Her ne kadar yapılan iletişim tespitlerinde ve telefon detay döküm analizi – baz istasyonu çalışmalarında; İbrahim Akın, İskender Alın, Zeki Korkmaz, Metin Depe ve Can Arat isimli İ.B.B.Spor’lu futbolcular ve İ.B.B.’nin eski futbolcusu Necati Ateş’le; teşvik primi verilmesi amaçlı irtibat kurulup görüşüldüğüne dair bazı deliller elde edilmiş ise de; bu futbolcularla anlaşıldığına, futbolcuların anılan maçtan dolayı teşvik primi alarak menfaat temin ettiklerine dair somut delil elde edilemediğinden haklarında sevk maddesi tanzim edilmemiştir.), Aziz Yıldırım liderliğindeki suç örgütünün teşvik primi vererek 06.03.2011 günü oynanan Bursaspor-İ.B.Belediyespor müsabakasında; Bursaspor’la ilgili hedefledikleri sonuca ulaştıkları belirlenmiştir.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  5. #5
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    A-6222 SAYILI SPORDA ŞİDDET YASASININ 14.04.2011 TARİHİNDE YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNDEN SONRA GERÇEKLEŞEN ŞİKE VE TEŞVİK EYLEMLERİ
    3-) 01.05.2011 GÜNÜ İSTANBUL’DA OYNANAN FENERBAHÇE – İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR MÜSABAKASINDA ŞİKE YAPILMASI
    Süper Ligin 30. hafta maçları sonunda Fenerbahçe ve Trabzonspor'un 72 puanının bulunduğu,ikili averaj sistemine göre Fenerbahçe'nin lig lideri olduğu, 3.sıradaki Bursaspor’un şampiyonluk ümidinin kalmadığı, Fenerbahçe ve Trabzonspor takımlarının şampiyonluk yarışında yalnız kaldıkları, geriye kalan 4 karşılaşmada Fenerbahçe'nin puan kaybetmesi, Trabzonspor'un tüm maçlarını kazanması durumunda Trabzonspor'un şampiyon olacağı,
    Bu nedenle, işi sıkı tutma düşüncesinde olan Aziz Yıldırım’ın; ligin 31. hafta maçı olan (01.05.2011 günü oynanacak) Fenerbahçe-İstanbul Büyükşehir Belediye Spor maçı öncesinde 26.04.2011 günü Bülent İbrahim İşçen'i, Ahmet Çelebi ile birlikte, İ.B.B. maçında yapılacak şike faaliyetlerinin talimatını vermek amacıyla yanına çağırdığı, Bülent İşçen ve Ahmet Çelebi'nin, Abdullah Başak ile birlikte Fenerbahçe kulübüne giderek Aziz Yıldırım ile görüştükleri, iletişim tespit çalışmalarına göre İlhan Yüksel Ekşioğlu'nun da bu görüşme sırasında şahısların yanında bulunduğu,
    Ahmet Çelebi'nin, Aziz Yıldırım ile yapılan toplantının hemen ardından Yusuf Turanlı'yı aradığı ve acele olarak buluşmak istediği, aynı gün Yusuf Turanlı ve Abdullah Başak'ın Suadiye Cafe isimli işyerinde buluştukları,
    Şahısların ayrılmalarının ardından Yusuf Turanlı'nın İ.B.B.sporlu futbolcu İskender Alın'ı arayarak, Fenerbahçe maçı kadrosu hakkında bilgi aldığı, daha sonra yine İ.B.B.Sporlu futbolcu İbrahim Akın’la irtibata geçerek buluşmak için yanına çağırdığı, aynı günün gecesinde İbrahim Akın ve Yusuf TuranIı’nn buluştukları,
    Buluşmanın hemen ardından Yusuf Turanlı'nın Ahmet Çelebi'yi aradığı ve durum hakkında bilgi verdiği, İbrahim Akın'ın ise dinen saygı duyduğu bir şahsı arayarak "Hocam bir şey sormam lazım sana ya şimdi bizim hafta sonu Fener’le maçımız var ya, demişler ki İbo gol atmasın, 100 000 dolar para verelim ona diye" şike karşılığında para almasının sakıncasının olup olmadığını sorduğu, görüşme yaptığı şahsın sakınca olmadığını söylemesi üzerine İbrahim Akın'ın Yusuf Turanlı'yı arayarak teklifi kabul ettiğini söylediği, bunun üzerine Yusuf Turanlı'nın Ahmet Çelebi'ye durumu aktardığı tespit edilmiş, sonuç itibarı ile Aziz Yıldırım ve diğer şahısların Ahmet Çelebi'ye İbrahim Akın ile görüşülmesi ve şike karşılığında para teklif edilmesi yönünde talimat verdikleri, Ahmet Çelebi'nin de Yusuf Turanlı aracılığı ile bu teklifi İbrahim Akın'a ilettiği ve şike konusunda mutabakat sağladıkları anlaşılmıştır.
    Bu görüşmelerden bir gün sonra İbrahim Akın'ın; Yusuf Turanlı'yı arayarak daha önce anlaştıkları 100.000 doları 100.000 euro olarak kabul edeceğini söylediği, Yusuf Turanlı'nın da Ahmet Çelebi'ye durumu aktardığı ve şahısların Ahmet Çelebi'nin işyerinde buluştukları, ardından Ahmet Çelebi'nin Bülent İbrahim İşçen'i aradığı ve gelişmeler hakkında bilgi aktarmak için ertesi gün buluşmak üzere randevulaştıkları, bu gelişmelerden bir gün sonra (29.04.2011) Aziz Yıldırım'ın, şike faaliyetlerini takip eden Bülent İşçen ve Ahmet Çelebi'yi kulübe çağırdığı, bu buluşma sırasında FB'nin mali işlerini takip eden Tamer Yelkovan'ın ve diğer şike faaliyetlerini takip eden İlhan Ekşioğlu ve Ali Kıratlı’nın da bulunduğu,
    Ahmet Çelebi'nin Aziz Yıldırım ve diğer şahıslarla görüşmesinin hemen ardından Yusuf Turanlı'yı aradığı ve yanına çağırdığı, şahısların cafeteryada buluştukları, şahısların ayrılmasından hemen sonra Yusuf Turanlı'nın İbrahim Akın'ı aradığı ve buluşmak için randevulaştıkları, aynı gün saat:22:00 sıralarında şahısların buluştuğu,
    Bu gelişmelerin yanı sıra ,Cemil Turhan'ın da İ.B.B.spor'lu futbolcular İskender Alın ve Can Arat'la irtibat kurduğu, tüm bu süreci Aziz Yıldırım'ın yakından takip ettiği ve Cemil Turhan'ın koordine ettiği şike faaliyetleri hakkında Serkan Acar aracılığı ile bilgi aldığı, Cemil Turhan'ın; Can Arat ve İskender Alın ile görüştüklerini ve sorun olmadığını ilettiği, ancak Can Arat'ın yaptığı görüşmelerde duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği, bu arada Tamer Yelkovan'ın da İskender Alın'a ulaşmaya çalıştığı,
    Maçtan bir gün önce Aziz Yıldırım'ın şike faaliyetlerini takip eden İlhan Ekşioğlu ve Cemil Turhan'ı yanına çağırdığı, bu sırada İbrahim Akın'ın Yusuf Turanlı'yı arayarak şike parasının ne olduğunu sorduğu, bunun üzerine Yusuf Turanlı'nın Ahmet Çelebi ile buluşmak için randevulaştıkları ve hemen ardından İbrahim Akın'ı arayarak "Cuma günü şey yapacağız halledeceğiz" ( 06.05.2011 günü kastedilmektedir.) dediği,
    Bu gelişmelerden bir gün sonra (01.05.2011) oynanan maçın Fenerbahçe'nin 2-0 galibiyeti ile sonuçlandığı, İbrahim Akın’ın karşılaşmada oynadığı, ilerleyen süreçte İbrahim Akın'ın Fahri Tatan isimli futbolcuyla görüştüğü ve Yusuf Turanlı'dan cuma günü para alacağını söylediği, daha sonra Yusuf Turanlı ile yaptığı telefon görüşmelerinde paranın gelip gelmeyeceğini sorduğu, 06.05.2011 cuma günü Ahmet Çelebi'nin Bülent İşçen'i aradığı, Bülent İşçen'in hallettiğini söylediği ve şahısların buluşmak üzere randevulaştıkları, bu görüşmelerinin ardından Yusuf Turanlı'nın İbrahim Akın'ı aradığı ve 100.000 euronun geldiğini belirttiği, İbrahim Akın'ın uçağa bineceğini belirterek parayı bankaya yatırmasını istediği ancak Yusuf Turanlı'nın bunu kabul etmediği, daha sonra İbrahim Akın'ın Yusuf Turanlı'dan paranın 14.000 lirasını kumar borcu için göndermesini, 16.000 lirasını almasını istediği, ilerleyen saatlerde İbrahim Akın'ın uçağı kaçırdığı ve Yusuf Turanlı'yı arayarak parayı almaya gelebileceğini aktardığı, bunun üzerine şahısların Big Chefs isimli restaurantta buluştukları, bu buluşmaya Yusuf Turanlı'nın restauranta önce geldiği ve yanında siyah renkli bir poşetle beklediği, daha sonra İbrahim Akın'ın geldiği, şahısların bir süre görüştükleri, daha sonra ayrıldıkları, Yusuf Turanlı'dan poşeti alan İbrahim Akın'ın poşetle birlikte kendi aracına binerek ayrıldığı, bu durumun yapılan fiziki takiplerde kayıt altına alındığı,
    İbrahim Akın'ın Yusuf Turanlı ile buluşmasının ardından yaptığı telefon görüşmelerinde "Para da cebimde..balyalar" dediği, şahsın bu beyanlarının da Yusuf Turanlı'dan aldığı poşetin içerisinde şike parasının olduğunu doğruladığı, ayrıca Yusuf Turanlı'nın İbrahim Akın'ın Kıbrıs'ta oynadığı kumar borcunun ödenmesi için para gönderdiği yönünde görüşmeler yaptığı tespit edilmiştir.
    İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü Başkanı Göksel Gömüşdağ’ın; 3106, 1520 ve 3549 kayıt sıra nolu tapelerden de açıkça anlaşılacağı üzere; Federasyon Başkanlığına adaylığı sürecinde, aynı zamanda Kulüpler Birliği Başkanlığı yapan Aziz Yıldırım’ın desteğini alabilmek için; Aziz Yıldırım liderliğinde hareket eden suç örgütü tarafından başkanlığını yaptığı futbol takımında top oynayan İbrahim Akın ve bazı futbolculara yönelik şike girişimlerine göz yumduğu, 11.05.2011 günü oynanacak kupa final maçını bahane ederek bu maça fazla asılmamaları, kendilerini kupa maçına saklamaları, sakatlanmamaları yönünde futbolcuları uyardığı, bu surette anılan şike eylemine göz yummak suretiyle destekte bulunduğu anlaşılmıştır.
    Soruşturma kapsamında elde edilen tüm deliller birlikte ele alındığında; 01.05.2011 günü İstanbul’da oynanan İ.B.B.Spor-Fenerbahçe karşılaşmasının, Fenerbahçe'nin lehine sonuçlanması amacıyla; Aziz Yıldırım'ın, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Bülent İbrahim İşçen ve Cemil Turhan’a talimat verdiği, Bülent İ.İşçen'in Ahmet Çelebi'ye gerekli talimatları aktardığı, Ahmet Çelebi'nin Yusuf Turanlı aracılığı ile İ.B.B.Sporda futbol oynayan İbrahim Akın'a ulaştığı, İbrahim Akın’ın 100 000 euro karşılığında şike yapmayı kabul ettiği, maçın örgüt üyesi şüphelilerin beklentilerine uygun şekilde neticelendiği, şike için Aziz Yıldırım'dan alınan 100.000 euro paranın maçtan sonra İbrahim Akın’a verildiği, diğer yandan Cemil Turhan'ın Can Arat ve İskender Alın'la şikeye yönelik irtibat kurduğu ve şike faaliyeti yürüttüğü, bu konuda Aziz Yıldırım ile irtibatı İlhan Ekşioğlu'nun sağladığı, sonuç olarak Aziz Yıldırım liderliğindeki çıkar amaçlı suç örgütünün söz konusu maçta şike faaliyeti yürüterek karşılaşmanın Fenerbahçe lehine sonuçlanmasını sağladığı, şüphelilerden Abdullah Başak, Tamer Yelkovan, Ali Kıratlı ve Serkan Acar’ın da aktif şekilde şike eyleminin içinde bulundukları, İBB Spor Kulüp başkanı Göksel Gümüşdağ’ın futbolcularına yapılan şike teklifini bilerek eyleme göz yumduğu, ayrıca maçtan önce futbolculara daha sonra oynanacak kupa final maçını bahane ederek; maça fazla asılmamaları, kart görmemeleri, sakatlık yaşamamaları yönünde talimat vererek eyleme katıldığı belirlenmiştir. (İ.B.B.Sporlu futbolculardan İskender Alın ve Can Arat’a; maçtan önce şike amaçlı ulaşılmış, kendilerinden maçta kötü oynamaları ve diğer futbolcuların kötü oynamalarını, maça asılmamalarını sağlamaya yönelik faaliyet yürütmeleri istenmiş, ancak bu futbolculara “kazanç veya sair menfaatin verildiği / vaadedildiği / teklif edildiği” belirlenememiş olup 6222 sayılı yasanın 11. Maddesinin unsurları oluşmadığından bu şahıslara yönelik anılan maçtan ötürü işlem yapılmamıştır.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  6. #6
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    6-)15.05.2011 GÜNÜ TRABZON’DA OYNANAN TRABZONSPOR – İ.B.B. SPOR MAÇINDA TEŞVİK PRİMİ VERİLMESİ
    Süper Ligin 32. hafta maçları sonunda Fenerbahçe ve Trabzonspor'un 76 puanda olduğu, ikili averaj sistemine göre Fenerbahçe'nin lig lideri olduğu, 3. sırada bulunan Bursaspor’un şampiyonluk ihtimalinin kalmadığı, Fenerbahçe ve Trabzonspor’un şampiyonluk yarışında yalnız kaldıkları, geriye kalan 2 karşılaşmada Fenerbahçe'nin olası puan kaybı ve Trabzonspor'un maçlarını kazanması durumunda Trabzonspor'un şampiyon olma ihtimalinin bulunduğu, bu nedenle; Aziz Yıldırım liderliğindeki çıkar amaçlı suç örgütünün, ligin 33. haftasında 15.05.2011 günü oynanacak Trabzonspor - İ.B. B.Spor maçının Fenerbahçe lehine sonuçlanması için bazı İ.B.B.Spor’lu futbolculara iyi oynamaları karşılığında teşvik pirimi verme girişiminde bulundukları,
    Bu amaçla 10.05.2011 günü Aziz Yıldırım'ın, İlhan Ekşioğlu ve Abdullah Başak'ı yanına çağırdığı, yapılacak teşvik girişimi hakkında talimat verdiği, bu buluşmanın ardından Abdullah Başak'ın, önceki haftalarda oynanan Fenerbahçe-İ.B.B. karşılaşmasında İbrahim Akın'ı şike yapması için azmettiren Yusuf Turanlı'yı aradığı ve İ.B.B.spor’lu futbolcularla irtibata geçerek teşvik pirimi almaları için görüşmesini istediği, bu arada aynı konuyu Bülent İbrahim İşçen'in de takip ettiği ve durum hakkında Abdullah Başak'ı ve Yusuf Turanlı'yı arayarak bilgi aldığı,
    İlhan Ekşioğlu'nun talimatıyla hareket eden Abdullah Başak'ın yönlendirdiği Yusuf Turanlı'nın; Büyükşehir Belediyesporlu futbolcular İbrahim Akın ve İskender Alın ile irtibata geçtiği ve şahıslarla buluşmak için randevulaştığı, bu buluşmaya Abdullah Başak'ın da gelmek istediği ancak adı geçen futbolcularla birlikte görünmek istemediği, bu nedenle 12.05.2011 günü Yusuf Turanlı'yı aradığı ve İbrahim Akın ve İskender Alın'la buluşmasını, konuyu aktararak diğer takım oyuncularıyla görüşmelerini istediği, aynı gün Yusuf Turanlı'nın İbrahim Akın ve İskender Alın’la Akmerkez'de bulunan S Cafe isimli işyerinde buluştuğu, görüşmeden sonra, İbrahim Akın ve İskender Alın'ın ayrılmasının ardından Abdullah Başak'ın Akmerkezin önüne geldiği ve Yusuf Turanlı ile kısa süre görüştükten sonra ayrıldıkları, bu durumun yapılan fiziki takip çalışması neticesinde tespit edildiği,
    Buluşmanın ardından Abdullah Başak'ın İlhan Ekşioğlu'nu arayarak bilgilendirdiği, şahısların; İskender ve İbrahim'in; takım arkadaşlarıyla görüşmelerini "7 tane uçak biletini aldın de mi" şeklinde şifreli sözlerle aktardıkları,
    İlerleyen süreçte Yusuf Turanlı'nın; gerek İbrahim Akın gerekse İskender Alın ile yaptığı telefon görüşmelerinde; hem maç kadrosunda oynayacak futbolcuların kimler olduğu, hem de teşvik pirimi konusunda kimlerle görüşme yaptıklarına dönük bilgiler aldığı, İskender Alın'ın "Cihan, Holmen, Mahmut, Metin, bunlarla konuştuk" diyerek bilgi verdiği, Yusuf Turanlı'nın kaleci için girişimde bulunup bulunmadıklarını sorması üzerine İbrahim Akın'ın; "O şey bizim o Oğuzhan Trabzon’lu" diyerek kaleciye teşvik priminden bahsetmelerinin sakıncalı olacağını söylediği,
    Bunların yanı sıra Bülent İbrahim İşçen'in de teşvik girişimini takip ettiği, Abdullah Başak'ın bu durumdan rahatsız olduğu ve iki kişi tarafından takip edilmesinin iyi olmayacağını belirttiği, İskender Alın'ın kadroya alınmayacağını öğrenmeleri üzerine teşvik konusunda anlaştıkları bu futbolcunun oynaması için Yusuf Turanlı'nın yardımcı antrenör Arif'i aradığı ve İskender'i oynatmalarını istediği,
    15.05.2011 günü söz konusu müsabakanın oynandığı, karşılaşmanın Trabzonspor'un 3-1’lik galibiyeti ile sonuçlandığı, İ.B.B. takımında Yusuf Turanlı ile teşvik pirimi anlaşması yapan İbrahim Akın ve İskender Alın'ın yanı sıra Yusuf Turanlı'nın isteği doğrultusunda İbrahim ve İskender'in görüştüklerini söyledikleri Cihan Haspolatlı, Metin Depe, Mahmut Tekdemir, Samuel Tobias Holmen isimli futbolcuların da oynadıkları, İ.B.B. takımının golünü Holmen'in attığı,
    Sonuç olarak Aziz Yıldırım liderliğindeki çıkar amaçlı suç örgütünün Fenerbahçe takımının şampiyon olabilmesi amacıyla, Trabzonspor karşısında iyi oynamaları ve Fenerbahçe takımının lehine sonuç almaları için adı geçen şahıslar aracılığı ile İ.B.B.Spor futbolcularına teşvik pirimi verdikleri anlaşılmaktadır.
    Soruşturma kapsamında yapılan iletişim tespitleri, 12.05.2011 günlü fiziki takip tutanağı ve bazı şüphelilerin ikrarı havi beyanlarından; Aziz Yıldırım’ın talimatlarıyla hareket eden İlhan Yüksel Ekşioğlu, Abdullah Başak ve Bülent İbrahim İşcen’in; menajerlik yapan Yusuf Turanlı üzerinden; İbrahim Akın ve İskender Alın isimli İ.B.B.Sporlu futbolcularla; 15.05.2011 günü oynanan Trabzonspor - İ.B.B. Spor müsabakası öncesinde; teşvik pirimi verilmesi amaçlı anlaşma yaptıkları, maçın Trabzonsporun galibiyetiyle neticelenmesi nedeniyle futbolculara teşvik pirimi ödemesi yapılmadığı ( Her ne kadar yapılan iletişim tespitlerinde; Metin Depe, Cihan Haspolatlı, Mahmut Tekdemir, Samuel Tobias Holmen isimli İ.B.B.Spor’lu futbolcularla teşvik primi verilmesi amaçlı irtibat kurulduğuna dair bazı deliller elde edilmiş ise de; bu futbolcularla anlaşıldığına, futbolcuların anılan maçtan dolayı teşvik primi alarak menfaat temin ettiklerine dair somut delil elde edilemediğinden haklarında işlem yapılmamıştır.) belirlenmiştir.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  7. #7
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    SORUŞTURMADA TESPİT EDİLEN DİĞER ŞİKE / TEŞVİK FAALİYETLERİ
    1- 11.05.2011 GÜNÜ KAYSERİ’DE BEŞİKTAŞ - İ.B.B SPOR TAKIMLARI ARASINDA OYNANAN 49.ZİRAAT TÜRKİYE KUPASI FİNAL MAÇINDA ŞİKE YAPILMASI (Kl:42)
    Spor kulüpleri açısından, kendi ülkelerinde şampiyon olmalarının yanı sıra gerek maddi gelir, gerekse prestij yönünden Avrupa liglerine katılmalarının da önem arzettiği, 2011-2012 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde 2, UEFA Ligi'nde 3 olmak üzere, Avrupa Kupalarında ülkemizi toplam 5 takımın temsil edeceği, UEFA Ligi'ne Ziraat Türkiye Kupasını kazanan ve ligi 3. ve 4. sırada bitiren takımların katılacağı, Süper Lig'in 2010-2011 sezonuna bakıldığında; ligin 34 haftalık maratondan oluştuğu, 32. hafta karşılaşmaları sonunda Fenerbahçe'nin 76 puanla lig birincisi olduğu, Beşiktaş ve Kayserispor'un 50 puanda olduğu, Beşiktaş'ın averaj üstünlüğü ile ligin 5. sırasında yer aldığı, oluşan bu tabloya göre, ligin son 2 hafta maçlarında Beşiktaş'ın puan kaybetmesi halinde Avrupa Kupalarına katılamama durumunun ortaya çıktığı, bu sebeple Ziraat Türkiye Kupası'nı alarak UEFA Ligi'ne gitmeyi garantilemek istediği,
    11.05.2011 günü Kayseri’de Beşiktaş-İBB futbol takımları arasında 49. Ziraat Türkiye Kupası final karşılaşmasının oynanacağı, karşılaşmadan önce mayıs ayının başlarında, Beşiktaş Asbaşkanı Serdal Adalı'nın yönlendirmesiyle Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu'nun, menajer Yusuf Turanlı ile irtibata geçtiği ve İBB futbolcuları İbrahim Akın ve İskender Alın'a Beşiktaş yönetiminin transfer teklifini iletmesini istediği, bunun üzerine Yusuf Turanlı'nın İbrahim Akın'ı ve İskender Alın'ı arayarak Beşiktaş'ın transfer teklifini ilettiği, her iki futbolcunun da bu teklifi kabul ettiği ve transfer ile ilgili şartları takip etmesi için Yusuf Turanlı'ya yetki verdikleri, bu aşamadan sonra Beşiktaş Stad Sorumlusu Ahmet Ateş'in Yusuf Turanlı’yla irtibat kurduğu ve transfer görüşmesi için Beşiktaş yetkilileri ile görüşmesi amacıyla Yusuf Turanlı'yı Bursa’ya çağırdığı, Yusuf Turanlı'nın bu görüşmeden sonra İbrahim Akın'ı ve İskender Alın'ı arayarak çok önemli olduğunu söyleyip her iki futbolcu ile buluştuğu,
    Şahısların bu görüşmelerinden yaklaşık 2 gün sonra, Yusuf Turanlı'nın Tayfur Havutçu'yu arayarak Serdal Adalı ile görüştürmesini istediği, bunun üzerine Ahmet Ateş'in Yusuf Turanlı'yı arayarak Serdal Adalı'nın şirketine gelmesini istediği, ancak bu buluşma kupa maçından önce olduğu için Beşiktaş yetkililerinin Yusuf Turanlı’yla bir arada görünmek istemedikleri ve transfer teklifinin kamuoyunda duyulmasından çekindikleri, bu sebeple Ahmet Ateş'in Yusuf Turanlı'yı görüşmeye çağırırken "Yakınlaşınca ararsın beni ama 2’de burada olursan birde yalnız geleceksin abi,...yani güvenli, kimsenin görmeyeceği bir yerde görüşelim diyorlar" şeklinde uyararak dikkatli olmasını istediği,
    Yusuf Turanlı'nın aynı gün akşam saatlerinde Serdal Adalı'nın şirketine gittiği ve burada futbolcuların şike yapmaları karşılığında transfer edilmeleri konusunda anlaştıkları, bu buluşmanın hemen ardından Yusuf Turanlı'nın her iki futbolcuyu arayarak transfer konusunda anlaştıklarını söylediği ve 2.000.000 euro transfer ücreti teklif ettiklerini ilettiği ayrıca telefon görüşmelerine göre Serdal Adalı'nın kendisine ait yaklaşık 200.000 TL değerindeki Soder One adlı bir yarış atını da İbrahim Akın'a hediye edeceğini söylediği ve her iki futbolcudan da söz konusu transfer karşılığında karşılaşmanın Beşiktaş'ın lehine bitmesi için kupa maçında iyi oynamamalarını istediği, bu durumun iletişim tespit tutanaklarına, "İnönü’deki maçı nasıl izlemişsin aynı öyle bir maç izleyeceksin, puroyu yak karışma gerisine,..şey Yusuf abi kupayı alırsak ne olacak,..seninle bir alakası olmasın önemi yok yani anladın mı... ulan pas o hep o şey yapacağız o zaman pas mas yapacağız" şeklinde sözlerle yansıdığı, ancak daha sonra İbrahim Akın'ın kulüp başkanı ile görüştüğünü, başkanın bu maç için prim teklif ettiğini ayrıca kendisine futbol hayatını bitiririm dediğini, bu sebeple söz konusu anlaşmadan haberi olduğunu düşündüğünü, bu sebeple karşılaşmada iyi oynayacağını Yusuf Turanlı'ya ilettiği, tüm bu süreç içerisinde Yusuf Turanlı'nın Tayfur Havutçu'yu arayarak gelişmelerden bilgi aktardığı,
    11.05.2011 günü kupa finalinin oynandığı, İbrahim Akın ve İskender Alın'ın karşılaşmada oynadıkları, normal süresi (2-2) beraberlikle sonuçlanan karşılaşmayı penaltı atışları sonunda Beşiktaş futbol takımının 6-5 kazandığı, İbrahim Akın'ın karşılaşmada 1 gol attığı, karşılaşmadan sonra İbrahim Akın'ın yaptığı bir görüşmede; "Beşiktaş ile anlaştım ben 3 gün önce ya, onu şey yaptım işte sonra tabi gol atınca biraz karıştı", İskender Alın'ın ise "İmzayı attıktan sonra diyecem ki kupa maçında bilerek oynamadım oyundan çıktım" şeklinde sarfettikleri sözlerden karşılaşma öncesi Beşiktaş’a transfer vaadi karşılığında şike yaptıklarını açıkça ortaya koydukları görülmüştür.
    İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü ile yapılan yazışmada; 2010-2011 futbol sezonu içerisinde İbrahim Akım ve İskender Alın isimli futbolcuların Beşiktaş Spor Kulübüne transferine yönelik medyada sıkça haberlerin yer aldığı, Beşiktaş Spor Kulübü yetkililerinden Serdar Adalı‘nın 2011 yılı Mayıs ayı sonunda kulübün dönem başkanı ile transfer konusunda görüşmeler yaptığı, ancak adı geçen futbolcularla görüşme yapmak için Beşiktaş SK tarafından kulüpten yazılı izin talep edilmediği ve kulüp tarafından Beşiktaş SK bu şekilde yazılı izin verilmediği bildirilmiştir (Kl:65, Dizi:336).
    11.05.2011 günü Kayseri’de Beşiktaş - İ.B.B Spor takımları arasında oynanan 49.Ziraat Türkiye Kupası final maçı öncesinde; Beşiktaş futbol takımının Süper Ligde iddiasız kaldığı ve kulübün hiç te alışılmadık bir biçimde Avrupa kupalarına katılamama riskinin bulunduğu, bu durumun taraftar, kulüp yönetimi ve tüm camia üzerinde aşırı baskı oluşturduğu, Tayfur Havutçu’nun; sezon ortasında Beşiktaş Spor Kulübüne Teknik Direktör olması ve başarılı olamaması halinde sezon sonu kendisiyle yapılan anlaşmanın yenilenmeyeceği/uzatılmayacağı düşüncesinin camia içerisinde konuşulduğu, Avrupa kupalarına katılabilmek ve takım üzerindeki baskının hafiflemesi için kupanın mutlaka ama mutlaka kazanılması gerektiği düşüncesiyle, şüpheliler tarafından; İBB li futbolcular İbrahim Akın ve İskender Alın’a; sezon sonunda Beşiktaş’a transfer edilecekleri ve maddi menfaat vaat edilerek oynanacak kupa maçında Beşiktaş'a karşı iyi oynamamalarının hedeflendiği, bu amaçla Beşiktaş Spor Klübü yönetim kurulu üyesi ve Asbaşkanı Serdal Adalı'nın yönlendirmesiyle teknik direktör Tayfur Havutçu'nun anılan futbolcuların menajeri Yusuf Turanlı ile irtibata geçtiği, Yusuf Turanlı'nın bu futbolculara teklifi ilettiği, Beşiktaş klübü stad sorumlusu Ahmet Ateş'in şahısları buluşturarak tarafların anlaşmalarına aracılık ettiği, tarafların müsabaka öncesi anlaştıkları üzere oynanan maçı Beşiktaş’ın kazandığı, bu şekilde hem sezon içerisinde kupa kazanılmış olduğu, hem de Avrupa kupalarına katılmaya hak kazanıldığı, şike karşılığında transfer vaadinde bulunulan ancak gerçekte transferi düşünülmeyen futbolcular İbrahim Akın ve İskender Alın’ın transferlerinin gerçekleştirilmediği, bu futbolculardan İskender’e transfer teklifinde dahi bulunulmadığı, anlaşılmıştır.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  8. #8
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    ŞÜPHELİLER HAKKINDA TATBİKİ TALEP EDİLEN SEVK MADDELERİ
    39-İbrahim Akın’ın (İBB SK futbolcusu, Kl:42, Dizi:264-410 arası);
    a-01.05.2011 günü oynanan İBB Spor-Fenerbahçe maçında şike yapılması eyleminden dolayı 6222 S.Y’nın 11/1 md,
    b-15.05.2011 günü oynanan Trabzonspor-İ.B.B Spor maçında teşvik pirimi verilmesi eyleminden dolayı 6222 S.Y’nın 11/1 ve 5 md.
    c-11.05.2011 günü oynanan Beşiktaş-İ.B.B Spor kupa final maçında şike yapılması eyleminden dolayı 6222 S.Y’nın 11/1 md.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  9. #9
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    SANIK SAVUNMALARI:
    10- SANIK AHMET ÇELEBİ SAVUNMASINDA ÖZETLE: (Kls 94 Dizi;418-430 ve Kls 96 Dizi;178-188)
    Ben Petrol Ofisi bayii olarak benzin istasyonu sahibiyim. Ayrıca tekstil şirketleri olan, vergilerini ödeyen bir iş adamıyım. Mecnun Otyakmaz, lise yıllarından beri, benim arkadaşım olup, Sivas'a da yönetici görevi almamda etkili olmuştur. Sayın Aziz Yıldırım'da aynı zamanda, kongre üyesi olduğum Fenerbahçe Spor Kulübünün başkanıdır. Diğer yöneticilerde zaten kulübün yöneticileri olduklarından dolayı onlarla tanışıklığım vardır. Abdullah Başak da akrabam olur. Menajer Yusuf Turanlı, Bülent İbrahim İşçen, bunlar da benim, uzun yıllardan beri, 15-20 yıldan beri, tanıdığım arkadaşlarımdır. Ben İzmir'de otelde, başkanımız Aziz Yıldırım ile birlikte lobide otururken, dedim ki başkanım, benim şu kombine kartları ile ilgili, çek verip te, uzun vadeli çekle almak istiyorum. O da bana dedi ki, şimdi gerginim, daha sonra dedi, ben dedi maçtan sonra dedi, hafta içi dedi, ben sana haber gönderirim dedi. Gelirsin dedi. Benim zaten kendisiyle görüşmem bu yöndeydi, beni çağırması, kulübe çağrılmam, bu yöndeydi zaten. Abdullah Başak benim akrabam olduğu için, o sırada sahibi bulunduğum benzin istasyonumda oturuyordum. Kulübe gitmem gerekiyordu. Sol kolumdan ameliyat olduğumdan dolayı, ricada bulundum. Beni oraya götürdü. Kendisi arabada bekledi. Ben ise kombine kartları için yukarıya çıktım. 15 dakika sonra, kulüpten çıktım ve ordan ayrıldık. Fiziki takipte, aleyhime delil olarak sunulan fotoğrafların içeriği tamamen bununla alakalıdır. Şimdi bir insanla iş görüşmesine gidiyorsunuz, 15 dakika gibi kısa bir zamanda, şike yaptığım söyleniyor. Yani bunu, böyle bir şeyin mümkün olacağına zaten inanmak ta mümkün değil. Sayın Aziz Yıldırım başkanımızın da açıkladığı gibi, kombine kartlarını ve kulübe ödediğim çekin fotokopileri de dosyada da mevcuttur. Bu zaten en başında da, savcılıkta da ben bunları ibraz etmiştim. Ama şu anda yine yanımda var yani. Onları da zaten yine şey yapacağım. Kombine kartları 1.000 lira, 2.000 lira 3.000 lira gibi rakamlar değildir. 42 milyar, yani geçmiş para ile 42 milyar 600, şimdiki parayla 42.600 TL olduğu için, ben bu konuda başkanımızdan yardımcı olmasını istedim. Benim bu ricamdan dolayı, beni kırmadı, kulübe gittim. 2 sefer kendisi ile görüştüm. Daha sonraki gidişlerimin çoğunda da, stattan sorumlu yönetici arkadaşımız olan Ömer Temelli Beyden bilet almak için sürekli zaten geçmişteki telefon tapelerinin lehime olan kısımlarını almış olsalardı burada zaten görülecekti. Sürekli ben Ömer Beyi arayıp bilet almak istediğimi söylüyorum. O da zaten benim hiçbir zaman ricamı kırmış değildir. Aynı zamanda, bu İ.B.B maçı ile ilgili olarak, sözde ben İlhan Yüksel Ekşioğlu ile görüştüğüm söyleniyor. İlhan Yüksel Ekşioğlu ile görüşmem, tamamen Sivasspor yöneticisi olarak, Sivas'a geldiği gün, Sivas-Fenerbahçe maçına geldiği gün, kendisi ile orda karşılaştım. Ben ondan önce, İlhan Yüksel Ekşioğlu ile kesinlikle bir şekilde ne kulüpte karşılaştım, ne dışarda veya bir başka yerde telefonla birbirimizi aradık. Çünkü benim İlhan Yüksel Ekşioğlu ile sadece bir merhabayı geçmeyecek samimiyetim var. Ama tabi, telefon ve fiziki takiplere göre sözde, benim İlhan Yüksel Ekşioğlu ile de sözde orada görüştüğüm söyleniyor. Kulübe arabam ile gitmemin, Fenerium mağazasından alışveriş yapmamın suç olduğunu bilmiyordum.Ben yıllardan beri zaten bu kulübe gidiyorum. Burası Fenerbahçe'lilerin kulübüdür. 20 milyon taraftarı olan insanların kulübüdür. Haliyle ben de kongre üyesiyim, benim de kulübümdür. Oraya gitmemde bir sakınca göremiyorum. Zaten yani beni teknik takibe ve fiziki takip yaptığını söyleyen insanlar, eğer ki, iyi izlemiş olsalardı, benim her gün, hemen hemen her gün, Fenerbahçe Spor Kulübünün, zaten bizim orda derneğimiz var, Altepe derneği, her gün zaten oraya gidiyoruz. Arkadaşlarımızla oralarda toplanıyoruz yani. Yusuf Turanlı ile olan münasebetim, 15 yıldan beri, 15-20 yıldan beri tanıdığım bir insandır kendisi. Onunla zaten bu görüşmelerimizi İ.B.B maçına bağlamalarının tek sebebi, sanki bizim Yusuf Turanlı ile, işte Nisan'ın 26sından Mayısın 6'sına kadar olan bir görüşmeymiş gibi getirip önümüze koymuş vaziyetteler. Bunu da zaten hiç anlamış da değilim, çünkü benim Yusuf Turanlı ile dediğim gibi, 15-20 seneden beri arkadaşım olduğu için, ben de Sivasspor'un yöneticisiyim. Kendisiyle tanışıklığımızdan dolayı yani yurt dışından transfer edeceği futbolcular ile alakalı, sezonun ikinci yarısında kulüpten yapmış olduğu transfer ile alakalı olarak bir ufak böyle alıp almama arasında tedirgin olduğu bir konuda, para konusunda benden yardım istemesidir. Benim tamamen kendisi ile görüşmelerim de bu husustadır. Ben İbrahim Akın'ı, kesinlikle ve kesinlikle hiçbir şekilde tanımıyorum. Zaten diğer bir suçlama da, İbrahim Akın ile görüşmediğim ortadadır.
    39-SANIK İBRAHİM AKIN SAVUNMASINDA ÖZETLE: Beşiktaş maçıyla ilgili şike yaptığım söyleniyor, karşılığında da bir at aldığım söyleniyor, tabii ki bu olay beni çok üzmüştür, zaten benim yarış atlarım var, at yarışlarını çok seviyorum, Serdar Adalı'nın bana at teklif ettiği şike için, zaten ben böyle bir şeyin olmadığını maçta kanıtladım, bir gol ve bir asist yaptım, Fenerbahçe İ.B.B. Maçında da aynı şekilde şikeden suçlanıyorum. Takımın en iyi oynayanı benim, topum direkten dönüyor, yazarlar bana teşekkür etmiş, İbrahim Akın'ın performansından dolayı, aynı maçta şikeden dolayı suçlanıyorum ama böyle bir şeyin olmadığı açık görüntülerle ortadadır şeklinde şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.
    73-SANIK SERDAL ADALI SAVUNMASINDA ÖZETLE: (Kls 95 Dizi;12-17) Mart ayı sonlarında teknik direktörümüz Tayfur Havutçu ile yaptığımız görüşmede, futbol takımımızda tüm futbolcu eksiklerimizin çıkarılması ve yeni sezonda istediği futbolcuları bize bildirmesinin futbol komitesi olarak beraber çalıştığım Cengiz Zülfikaroğlu ile ilettik. Sonraki hafta başı Ümraniye tesislerinde yaptığımız toplantıda içinde İbrahim Akın, İskender Alın'ın da olduğu on bir, on iki futbolcunun isimlerini, Tayfur hocanın bize verdiği listeden belirledik. İfademde, polis ve savcılık ifademde de belirttiğim gibi, bu isimlerin belirlendiğinde İ.B.B.spor rakibimiz bile değildi. Henüz kupada karşılaşacağımız belli bile değildi. İlerleyen günlerde yurt dışında oynayan Türk futbolcuların ve yabancı Türk futbolcuların transferi için çalışmalarımızı sürdürdük. Çoğunu da transfer ettik. İlerleyen günde de Bursa maçı için, Bursa'da olduğumuz bir günde hocamız Tayfur Havutçu ile ilgili, listemizde yurt dışında hangi futbolcularla görüştük, hangi futbolcuları transfer etme aşamasında geldik, bunların bilgisini verdik. Tayfur hocamızda listemizde bulunan İbrahim, İskender, Samsunspor'dan Kemal ve Çanakkale'de oynayan Sakıp'ın menajerinin Yusuf Turanlı olduğunu özellikle de Samsun'lu Kemal'in çok gündemde olduğunu iki üç kulübün aynı anda istediğini, diğerleri değil ama vakit kaybetmeden görüşmemizin bir an önce yapılması gerektiğini bize iletti. Ben de lobide yanımızda olan kulübümüz güvenlik, güvenlikten sorumlu arkadaş, Ahmet Ateş'e, Yusuf Turanlı'nın telefonunun olup olmadığını mümkünse bulmasını ve görüşmek istediğimizi iletmesini söyledi. Ahmet'de kendisinin olmadığını Yusuf Turanlı'nın İbrahim Toraman'ın da menajeri olduğunu, onu da o anda öğrendim. Ondan öğrenebileceğimi söyledi. Ben pazartesi İstanbul'da görüşelim dedi. Ahmet, Yusuf Turanlı ile görüştüğünü kendisinin pazartesi İstanbul dışında olacağını, bir hafta on gün sonra döneceğini, benimde hemen Bursa maçından sonra yurt dışına çıkacağım için, mümkünse Bursa'ya gelebilir mi diye sordum. Bu görüşmenin Bursa'da olmasının tek sebebi, transfer görüşmelerinin bir an önce yapılması gerektiği ve görüşecek başka uygun gün bulunmaması idi. Bu şekilde yapmış olduğum görüşme ne yazık ki dosyada sanki şike görüşmesi gibi değerlendirilmiştir. Sayın başkanım şike yapmak için futbolcunun menajerine yüz tane taraftar, otuz tane gazeteci, otuz tane televizyoncunun olduğu otele çağırır mısınız. Yusuf Turanlı ile yaptığımız görüşmede yarım saat sürdüyse bunun ancak, beş dakikası İbrahim Akın ve İskender Alın'la ilgiliydi. Yusuf Turanlı o görüşmede, benim İ.B.B. başkanıyla görüştüğümü bildiğini bu futbolcuları istediğimizi, Göksel başkanın da kulağına gittiğini söyledi. Ben Yusuf'a sadece bu futbolcuların İ.B.B'den senelik kaç para aldıkların sordum, o da tam olarak öğreneceğini kupa maçından sonra oturup konuşacağımızı söyledi ve ayrıldık. Yine bu görüşmede de Cengiz Zülfikaroğlu benimle beraberdi. Yusuf Turanlı'nın maçtan iki gün önce Tayfur hocayı arayıp acil görüşmesi gerektiğini söylemiş. Polis ifadesinde tapeleri görmediğim, verdiğim ifademi okursanız, Yusuf'la kendi ofisimde görüştüğümü, herhangi bir teknik takip olmamasına rağmen, zaten yukarıda belirttiğim acil görüşme sebebinin, o hafta sonu yapılacak, Galatasaray kongresinde, Göksel başkanımızın kongre üyesi olduğu, seçilecek başkanla bir araya bir araya geleceğini, isteyeceğini, onun için bu futbolcularla alacakları ücreti konuşmamız gerektiğini belirtti. Ben de İ.B.B. ile görüşmeden bu futbolculara, bonservis ücreti ödeyip ödeyemeyeceğimiz belli olmadan, bunu belirleyemeyeceğimi, ama mevcutta şu anda aldıkları ücretten daha fazla olacağını kendine ilettim. Yine Samsunspor'lu Kemal'in, babasıyla görüştüğünü ve Adana'lı olduğunu benim görüşmem gerektiğini benim ağzımdan da Beşiktaş'a transfer etmek istediğimizi iletti. Daha sonra Adana'da Kemal'in babasıyla da görüştüm.
    Ailemizin yüz elliye yakın sahip olduğu yarış atı var. Yetiştiriyoruz, bazen satıp koşturuyoruz, bazılarını da tutsak olarak çiftliğe yolluyoruz. Her sene kendime iki tane at ayırırım. Ve yüz elli atın içinde iki tane ismi kendim belirlerim. Adı geçen at kendime ayırdığım iki attan bir tanesidir. Yani hediye etmem, satmam, birilerine vermem, imkansızdır. Kendisine Beşiktaş camiasının, futbolcunun, atçılık yapmasını kaldırmayacağını, Beşiktaş'a geldikten sonra bu at işleriyle uğraşmasın bırakmasını söyleyip at konusunu kapattım ve ayrıldık.
    Kupa maçında adı geçen iki futbolcu da gol atmıştır. Bunun bir tanesi resmi olarak İbrahim'in attığı göldür, diğeri de İskender'in bana göre gol olup, hakem tarafından iptal edilen ikinci goldür. Bunu daha sonra hem televizyonlarda, hem gazetelerde herkese ifade ettim. Penaltılarla biten maçın 3-2 olduğunu kim söyleyebilir. İbrahim Akın'ın penaltıyı dışarı atması en kolay yol olmaz mıydı. Yine atfedip şike yaptıysam, maçla gözaltına alınmam arası, tam iki ay. Bu iki aylık süre içinde niye götürüp atı vermedim. Yine tapelerden öğrendiğime göre, İbrahim Akın maçtan sonra benim hediye ettiğim söylenen atı almaya gidiyorum demiş.
    Yine iddianamede üstüne dikkat çekilmek istenen diğer bir konuda bu iki futbolcuyla yaptığım görüşmede asla bir fiyat teklifinde bulunmadık. Sadece futbolcuların fiyatlarının ne olduğunu Yusuf Turanlı'dan bize teyit etmesini istedim. Yine iddianamede futbolcuların fiyatlarının yüksek olduğu, bunun bir transfer şikesi olduğu iddia ediliyor. Bundan dolayı ben transfer yaptığım geçen seneki rakamları size belirtmek istiyorum. Beşiktaş'a bir futbolcunun sadece aldığı maaşlardır. Veli, 1.350.000 euro, Tanju 1.300.000 euro, Burak, 1.350.000 euro, daha bunlar maç başlarıyla beraber ödenecek rakamlardır. Egemen 2.000.000. euro, Pektemek, 2.000.000 euro, Ersan, 2.100.000 euro. Türk futbolcuların maaşların ve aldıkları ücretin bu şekilde olmasına rağmen, İbrahim Akın ve İskender Alın'a bizim teklif, yüksek teklif vererek, futbolcuların akıllarının karıştırıldığı iddia ediliyor. Buna hiçbir şekilde katılmıyorum. Bu görüşmeleri bilmediğim, tüm ilgililerin ifadesinde açıkça belirtilmektedir. Özellikle Yusuf Turanlı'nın vermiş olduğu ifadelerde de, menajeri olduğu futbolcularla yaptığı telefon görüşmelerinde, futbolcuları motive etmek için konuşmalar yaptığı söylenmektedir. Bu tür konuşmaların benimle hiçbir ilgisi yoktur. Ne bir ilgim vardır, ne yönlendirmem söz konusudur. Şikeye ilişkin tekbir konuşmam, tek bir cümlem dahi yoktur. Şike olarak yorumlanabilecek tek bir kelimem kayıtlarda yoktur. Evet ben iki defa Yusuf Turanlı ile görüştüm. Tüm bu süreçte tek bir çabam vardı, o da masum olduğumu ispatlamaktı. Sonuç olarak bir kez daha belirtmek istiyorum ki asla ve asla şike yapmadım. Şikeye teşebbüs etmedim, kimseye şike amaçlı transfer teklifinde bulunmadım. Dosyada bununla ilişkin tek bir delil, tek bir ifade dahi yoktur. Hakkımda beraat kararı verilmesini talep ediyorum şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  10. #10
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    83-SANIK TAYFUR HAVUTÇU SAVUNMASINDA ÖZETLE: (Kls 95 Dizi;6-11) 11 mayıs 2011 tarihli Beşiktaş - İ.B.B Türkiye kupası final karşılaşmasında, şike yaptığım iddiasıyla yargılanmaktayım. Yargılanmama konu olan maçta, şike yaptığım kanaatine ulaşan savcı iddianamede de yer alan sadece beş adet telefon görüşmesi ile şike yaptığım sonucuna varmıştır. Yaptığım her telefon görüşmesi, bir ay cezaevinde kalmama neden olmuştur. Bu sebeple yapmış olduğum telefon görüşmelerine ilişkin, açıklamamı sayın mahkemeniz huzurunda yapmak istiyorum. Beş adet görüşmenin hepsi on seneden fazladır, tanıdığım Beşiktaşlı birkaç futbolcuyu da temsil etmiş olan Yusuf Turanlı ile yapılmıştır. İlk görüşmem 04 mayıs 2011 tarihli görüşme; Yusuf daha aramadılar bizi, Tayfur biz şimdi bak bu yani Akın ile İskender'i ben söyledim şimdi. Onu kesinlikle şey yapmak istiyorlar, ikisini. Yusuf'u almak istiyorlar, Tayfur kesin yani, hani şu, şimdi bu maçla falan alakası yok. Onun için İbrahim Akın'ı ben istiyorum. Bu görüşme de İbrahim Akın'ın transferini bizzat şahsımın istemesi üzerine transfer komitesinin İbrahim Akın'ı transfer etmek istediğimi iletiyorum. Hatta bu maçla alakası yok diyerek, olası dedikoduların da önüne geçmek istediğim konuşmadan da açıkça anlaşılmaktadır.
    09 Mart 2011 tarihli görüşme; Yusuf, sen şu Ahmet'e bir söylesen de hocam, şeyle bir bugün buluştursa beni yani, bir şey konuşmam lazım. Şeyle Adalı'yla falan yani. Tayfur; Tamam, tamam. Yusuf Turanlı'nın, Serdal Adalı ile görüşmeyi talep etmesine ilişkin yapmış olduğum görüşmedir. Transfer komitesi başkanı Serdal Adalı ile başta Samsun'lu Kemal olmak üzere İbrahim'inde transfer görüşmesi için bir araya gelecek olmalarına ilişkin yapılan görüşmeden ibarettir. Futbolcuların transferlerine ilişkin teknik direktör sıfatıyla herhangi bir dahilim olmadığından dolayı, Yusuf'un, Serdal Adalı ile görüşme talep etmesi de, hayatın olağan akışına uygun, futbol dünyasındaki kural ve şartlar içerisindedir.
    9 Mayıs 2011 tarihli saat 19:22 görüşmesi; Yusuf bende şeylerle biraz kahve çayı içtik. Yine görüştüm tamamdır yani, her şey yolunda rahat ol. Tayfur; Hayırlısı kardeş. Yusuf Turanlı ile Serdal Adalı arasında yapılan görüşmenin olumlu geçtiğini, ve transfere ilişkin her şeyin yolunda olduğuna dair görüşmeden ibarettir. Yusuf'da beni arayarak görüşmeye ilişkin bilgilendirme yapmıştır. Her şey yolunda rahat ol demiştir. Bunun üzerine bende, hayırlısı kardeş diyerek kendisine cevap verdim. Burada özellikle bir hususu ifade etmek isterim. Yapılan bu görüşmenin sadece İbrahim Akın için yapılmadığı, aynı zamanda Samsun'lu Kemal için de görüşüldüğünü biliyorum.
    11 Mayıs 2011 tarihli saat 11:35 görüşme: Tayfur; Ne yaptın geldin mi. Yusuf; Uçak buldum da artık dönüşe bakacağız geliyorum. Tayfur; Onlarda bu Hasegic oynamıyor mu sorsana bir. Yusuf; Tamam hemen dönüyorum. Yine 11 mayıs 2011 tarihli saat 11:41 görüşme altı dakika sonra: Yusuf; hocam hastaymış ama daha durumu belli değilmiş, çocuklara sordum şimdi. Tayfur; Anladım, İskender. Yusuf; Oynuyor, yani yalnızca oynuyor. Tayfur; Tamam, oynasın. Yusuf; Haydı hocam görüşürüz. Yusuf'un transferini istediğimiz, futbolcuya ilişkin kendine göre yapmış olduğu esprili bir görüşmedir. Bu görüşme de Yusuf ile yapmış olduğu son görüşmedir. Sayın mahkeme tarafından tespit edileceği üzerine iddianamede başka bir görüşmemde bulunmamaktadır. Ayrıca herhangi bir şekilde şahsımın futbolcuları etkileyecek bir konuşmam yada menajere telkinin olmamıştır. Yusuf Turanlı ile iddianamede sadece beş adet telefon görüşmem yer almaktadır. Halbuki Beşiktaş'ta teknik direktörlük görevine geldiğim tarih olan 15 mart 2011 tarihinden sonra önümüzdeki sezonun hazırlığını yapmak için transfer komitesine, 11-12 futbolcunun yer aldığı transfer listesi verdim. Bu liste doğrultusunda, transfer komitesi ön çalışma ve ön görüşmelere başlamıştır. Şahsen listedeki futbolcular ile ilgili bilgi almak adına, on seneden fazladır tanıdığım Yusuf'un futbolcularıyla ilgili de Yusuf ile 15 mart tarihinden sonra en az 20 defa telefon görüşmesi yaptım. Bu görüşmelerde İ.B.B'li İbrahim, Samsun'lu Kemal, vesaire. Bir çok futbolcu hakkında görüştük. Fakat Yusuf ile bu kadar çok telefon görüşmem olmasına rağmen, iddia makamının final maçından sadece bir hafta önceki telefon görüşmelerini önüme koyması, sanki maçtan bir hafta öncesinde görüşmeye başlamışım gibi, ondan önce herhangi bir görüşmem yokmuş gibi, izlenim yaratılmaya çalışılmasını, mahkeme heyetinin takdirine bırakıyorum.
    İbrahim Akın ve İskender Alın'ı kullanarak, maçta şike yaptığım iddia edilen karşılaşmada, İbrahim Akın bir gol atmış bir de asist yapmıştır. İskender Alın ise bir penaltı yaptırmış, bir nizami golü de yardımcı hakem tarafından ofsayt gerekçesiyle iptal edilmiştir. O da maçta sonuca İ.B.B lehine direkt etkilidir. Maçın en etkili iki futbolcusu İbrahim ve İskender iken, şahsımın maçın sonucuna etki etmek amacıyla bu iki futbolcuyla şike yapmış olduğum iddia edilmesi çok manidardır. İddia makamı bu maçta illa da şike yaptı diyorsa kişileri yanlış seçmiştir. Mahkeme heyeti maçın görüntülerini izlediği zaman ortada bir şike tespit ederse bu şikenin şahsım tarafından yapıldığına karar verecekse şikeyi bakın kimlerle yapmış olabileceğimi söylemek isterim. İskender'in nizami golüne ofsayt bayrağı kaldıran yardımcı hakem, Baki Tuncay Akın ve ofsayt kararını veren hakem Yunus Yıldırım. Penaltı atışlarında, penaltıyı kaçıran İ.B.B'li futbolcular Cihan Haspolatlı ve Metin Depe. İbrahim'i 85 dakika, İskender'i 105 dakika oyunda tutan, değerli meslektaşım Abdullah Avcı. Bir an önce aklanmak ve üzerime atılan bu lekeyi silmek en büyük arzumdur şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir."
    90-SANIK YUSUF TURANLI SAVUNMASINDA ÖZETLE: (Kls 94 Dizi;433-444) "Yaklaşık 20 yıldır spor camiasının içerisindeyim. Bir dönem de Rizespor Futbol Şube sorumluluğu görevini de yürüttüm. Yıllar içerisinde spor camiasından pek çok insanla tanışıklığım oldu. Müteahhitlik yapmam vesilesiyle pek çok futbolcunun da gayrimenkul yatırımlarında yardımcı oldum. Bunun en güzel örneği de, evimde yapılan aramalarda, bazı futbolcu kardeşlerimizin tapu belgeleridir. Son yıllarda yakın ilişki içerisinde bulunduğum futbolcuların transferlerinde de yardımcı olmaktayım. Nisan ayında yapılan menajerlik sınavına girdim ancak başarılı olamadığımdan menajerlik belgesini alamadım. Eylül ayındaki sınava hazırlanıyordum, bu olay başıma gelince tabi o sınava da giremedim. Futbol camiası ile ilişkilerim nedeniyle birçok futbolcunun transfer ve oynadıkları kulüplerdeki problemlerinde, kendilerine yol gösterici olarak yardımcı olmaya devam ettim. Nitekim menajerlik yapacağım düşüncesi ile, İstanbul'da çoğunluk hisseleri bana ait olan bir şirketi kurdum. Yaşadığımız bu olay neticesinde de, şirketi kapatmak zorunda kaldım. Suç örgütü ile ilgili, örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmiyorum. Benim dosya kapsamında da, irtibatım olan kişilerle, aynı doğrultuda hareket eden, süreklilik arzedecek bir ilişkim mevcut değildir. Geçmişten tanıdığım bir kısım kişilerle bu iş ile alakalı ve yazlık komşusu olmam nedeniyle kaynaklanan normal sosyal durumlardır.
    Bursaspor - İ.B.B maçı ile ilgili tarafıma suçlama vardır. Burda da mevzu bahis olan konu bir baklava konusudur. İddianamede bir tepsi baklava olarak söyleniyor, o gün iki tepsi baklava aldım ben. Hem İbrahim Akın'a aldım, hem de İskender Alın'a aldım. Bunları da zor şartlarda, büyük sıkıntılarla Antep'ten getirdim. Bu baklavaları da, tesiste kendilerine bıraktım, bunların hepsi ispatlıdır. O gün Gaziantep ilindeydim zaten, dönüşte de, bir isteğiniz var mı deyince, onlar da baklavası meşhur olduğu için iki tepsi baklavayı kendilerine getirip bıraktım. Ali Kıratlı ile olan görüşmemde bir saat konusu var. Kendisinin bizden böyle istekleri her zaman bulunur. Bir takım açılışlarda, toplantılarda, futbolcu getirmemiz, reklam açısından. Benden de böyle bir yardım talep ettiler. Ben de İbrahim Akın'ı, İskender'i, başka futbolcular da ayarlayacaktım, organize edecektim. Onunla ilgili bir isteği oldu benden, bir yıldızlar karması turnuvası için. Bununla ilgili de eğer getirirsek, katılırsan, bir saat hediye edersin diye aramızda geçen bir konuşmadır. Hiçbir şekilde bu maçla bir alakası yoktur.
    Fenerbahçe- İ.B.B maçı ile ilgili İbrahim Akın'a kesinlikle şike teklifinde bulunmadım. Bahsi geçen maçtan 10 gün sonra, İ.B.B'nin Beşiktaş ile bir kupa maçı vardı. Bu İ.B.B'nin hayatındaki en önemli maçlardan biriydi. Zaten İ.B.B'nin Fener maçının kendisi açısından da bir önemi yoktu. Bunu maç öncesi ve maç sonrası da gerek teknik heyetleri, gerek te yönetimi olarak, her yerde vurguladılar basın yoluyla. Bizim için önemli olan kupa maçıdır diyerek bunu dile getirdiler. Benim de bu maçtan önce İbrahim Akın ile bir görüşmem var. Ayağında ağrılar olduğunu söylüyor bana. Bende eğer ayağında ağrılar var ise, oynamaması gerektiğini tavsiye ediyorum. Daha sonra fazla bir ağrım olmadığını söylediğinden dolayı, ben de o zaman çık güzel oyna diyorum. Bu tapelerde de mevcuttur. Hatta tekrar kendisine oynayıp oynamayacağını soruyorum. Yani oynamaması, çünkü maçın bir önemi yok, bunu kendi teknik heyeti, kendi yönetimi de birçok şekilde dile getirmiş zaten. Ben de oyna oyna şeklinde telkinde bulunuyorum. Ama burda, şike şeklinde suçlanıyorum ben. Bir de birtakım para konuları geçiyor. Benim Kıbrıs'ta, inşaa ettiğim binada İbrahim Akın'a satmış olduğum bir daire vardır. Bunu, annesi ile yaptığım sözleşme vardır. Ödediğim paralar vardır. Bununla ilgili birtakım konuşmalarımız var, bunu da şikeye yordular. Zaten 100.000 Euro, 100.000 TL, 100.000 Dolar olarak, devamlı değişen paralardır. Fener maçından önce Kıbrıs'a gittik. İki günlüğüne. Zaten belgeleri de mevcuttur, uçak biletleri, otel konaklamaları. Orda Cassino'da birtakım paralar kazanıldı. Başka Casinoda da birtakım paralar kaybedildi. Bunlarla ilgili alım ve ödeme ile ilgili de birtakım para konuşmaları geçti aramızda. Onunla ilgili belgeleri de gerekirse mahkemeye sunarız. Birde İbrahim Akın soruşturma safhasında, Cumhuriyet Savcılığında vermiş olduğu ifadeyi reddediyorum. Zaten öğrendiğim kadarıyla da, vaat yolu ile alınmıştır. Bu ifadesini kesinlikle kabul etmiyorum. Aramızda hiçbir zaman bu şekilde alışveriş olmamıştır. İddianamede Ahmet Çelebi tarafından, bana her ne kadar para verildiği söyleniyor ise de, böyle bir şey mevcut değildir. Nitekim fiziki takip tutanaklarında da, Ahmet Çelebi ile bütün görüşmelerim, tutanak altındadır. Bütün görüşmelerim, Ahmet Çelebi ile, fiziki takip tutanaklarındaki girişlerim çıkışlarım vardır. Ama hiçbir şekilde ne poşet almışlığım var, ne de bir torba almışlığım var. Ama nedense İbrahim Akın'a forma verdiğim torba, ki o torbaya, ne 100.000 TL, ne 100.000 EURO, ne 100.000 Doların sığması mümkün değil, zaten küçük bir torbadır. İbrahim Toraman'ın formasını kendisine veriyorum. Bunları o da doğrulayacaktır. Ama bunları para olarak iddia etmişler. Zaten sayın başkanım ne zaman elimde bir torba olsa veya bir poşet olsa, ki bunlar gayet doğal benim her zaman elimde poşet torba çanta olabilir. Evrak çantam da var. Hepsinin en büyük örneği de, Sivas - Fenerbahçe maçında, devamlı şike parası diye yorumlandı. Ayrıca iddianamede İbrahim Akın'ın, Fahri Tatan isimli futbolcu ile görüştüğü ve Yusuf Turanlı'dan cuma günü para alacağını söylediği şeklinde ibare vardır. İddianamede hiçbir şekilde İbrahim Akın benden ve para alacağını söylemiyor. Burada da bir çelişki vardır.
    FB- Ankaragücü maçı ile ilgili olarak ise; Uğur Uçar ve Turgut Doğan Şahin ile ilgili suçlanıyorum. Ben Uğur ile Uçar'ı tanımıyorum. Hiçbir şekilde görüşmüşlüğüm de yoktur. Hiçbir yerde de, ne telefon tapelerinde, ne fiziki takip tutanaklarında zaten kendisi de bunu belirtmiştir. Turgut Doğan Şahin ile ilgili de, Abdullah BAŞAK'a gönderdiğim sadece bir tane mesajım vardır. O da bana forvet olarak kim oynuyor diye meraktan dolayı soruyor. Bende Turgut Doğan Şahin forvet yazıyorum. Tek mesaj budur, tek görüşme. Ama benim Turgut Doğan Şahin ile bu şike konusunda anlaştığım şekilde suçlanıyorum. Ben Uğur Uçar'ı tanımıyorum, hiçbir görüşmem de yoktur. Ama Ümit Aydın ile görüşmem vardır. Bu Ümit Aydın ile görüşmem de, Abdullah Başak benden rica etmiştir, o aralar basında çok çıkmıştır. Melih Gökçek'in birtakım teşvik ve takımına yüksek miktarda prim ödeyeceğine dair. Bu konuyu bir araştırmamı söyledi, teşvik midir bu nedir diye. Ben de Ümit Aydın'a yakın olduğu için, Uğur Uçar'a sormasını talep ettim. O da bana zaten tam neticeyi, öyle bir olumlu bir cevap alamadım. Yani herhalde çekindiklerinden veya tam bilgi alamadıklarından dolayı bana da net olarak cevap vermedi. Serdar Kesimal transferi ile ilgili bu görüşmeden sonra ayın 11inde Kayseri'de idim. Bu konuşmalar da karıştırılarak, bu yöne çekilmeye çalışılmıştır. Ayrıca iddianamenin 318. Sayfasında, öbüründe problem yok işte, hafta sonu tamam ya şeklindeki sözüm, iddianamenin 318. Sayfasında Trabzon'un İ.B.B maçına yönelik teşvik girişiminden sonuç alındığı şeklinde yorumlanmıştır. Görüleceği üzere de bu yorum, biraz çelişkilidir. Somut delile dayanmayan, varsayıma dayalı içermektedir.
    Ankaragücü Fenerbahçe maçı ve Trabzon İ.B.B maçında, bahsi geçen davranışlar içerisinde bulunmadım. Kolluk aynı telefon konuşmasını iki maç yönünden de, şike teşvik primi fiillerine delil göstermiştir. İki maçta da aynı tapeleri koyarak çelişkili bir durum vardır. Trabzon İ.B.B maçında, 12/05/2011 tarihinde 16 sıralarında, İbrahim Akın ve İskender ile, Akmerkez de görüşmem şike görüşmesi olarak değerlendirilmiştir. Orada, yanımızda başka insanlar da vardı. Haftanın 6 günü bunlarla oturup kalkıyorum. Benim bunlarla görüşmem her maçın bir öncesine veya sonrasına denk geliyor. Yani ya bir maçın öncesi oluyor, ya bir maçın sonrası. Ama ben her görüşmemde, şike ve teşvik olarak yorumlanıyor. Bunu da size sunmak istiyorum. Yine burada efendim işte, o tapenin aynısı, Turgut Doğan Şahin olduğu şeklinde yorumlanmış, bu öbürü tamam, öbüründe problem yok şeklindeki konuşma. Bunun da bununla bir alakası yoktur, belirtmek istiyorum.
    Sivas - Fenerbahçe maçı ile ilgili konuşmak istiyorum. Bana Korcan Çelikay ile yapmış olduğum görüşmeler soruluyor. Burada bir 50-60 bin Euro, araba konusu geçmektedir. Zaten ben Korcan ile görüştükten sonra, Erdal isminde, SS galerinin müdürü olan, bir galerici arkadaşımla görüşüyorum. Çok açık ve net bir şekilde belli, araba konusudur. O aralar araba arıyor zaten. Kendisi internetten birçok galeriyi arıyor. Ama burada da yine şike girişimi olarak yorumlanmış. Zaten futbolcular araba alırken fikrimi sorarlar. Ev alacakların da danıştıkları gibi, ev araba, bu konularda fikrimi sorarlar. Çünkü birçok yerden fiyat alırız. Erdal isimli şahısla görüşmem vardır. Banka kredisine kadar detaylı bir şekilde konuşmuşuzdur. Korcan ile maç kadrosu hakkında bilgi aldığım soruluyor. Ben her maçtan önce, bütün futbolculardan maç kadrosu ile ilgili bilgi alırım. Ahmet Çelebi ile ilgili benim görüşmelerim; benim de sezon bittikten sonra, yabancı transferlerini benim yapmak isteyişim ve ondan bu konuda talepte bulunmuşum. Çünkü eskiden bir dostluğumuz var, onun da bana yardımcı olmasını istediğimden doğan bir konudur. Bütün konuşmalarım buna ilişkindir. Burda da fiziki takip tutanaklarında, İlhan Ekşioğlu ve Abdullah Başak ile, İlhan Ekşioğlu'nun ofisinde görüşmem, Sakıp Aytaç isimli, Çanakkale Dardanel'de oynayan futbolcudur. Zaten yaklaşık tutuklanmadan, sezon Ocak ayından itibaren de, gazetelerde, televizyonlarda, internetlerde, Sakıp'ın Fener'e gideceği ile ilgili, transfer ile ilgili birçok haberleri mevcuttur. Yani onunla ilgili bir görüşmelerimiz var. Kendileri de zaten transfer listesinde de var. Sakıp Aytaç. Yani resmi menajer olmasam da, yakın ilişkilerimden dolayı, bazı futbolcuları bazı kulüplere öneririm. Bunları devamlı, yani menajerlik belgesini alabilseydik, bununla ilgili bir şirket de kurduk. Ama bu olaydan dolayı devam edemedik. Korcan 17/05/2011 tarihinde bir görüşmem vardır.
    Beşiktaş'ın, Tayfur Havutçu beni arıyor, Beşiktaş'ta yedek kaleci Hakan'ın gideceğini söylüyor. Kendisi de doğrulayacaktır. Bana; Hakan'ın takımdan gönderileceğini, ikinci veya üçüncü kaleci olarak Korcan'ı geri alabileceklerini söylüyor. Korcan, bonservisi Beşiktaş'ta olan, Sivas'ta kiralık olarak oynayan bir oyuncudur. Yalnız Beşiktaş'ta Korcan'ın sözleşmesinde, ücret yazmıyor. Şu andaki kontratında rakam yazmıyor. Bende Tayfur hocaya; Korcan'ın Sivas'ta oynadığını, mutlu olduğunu, para da kazandığını, Beşiktaş'a geri dönerse bizi mağdur edeceğini söylüyorum. O da sen merak etme, gereken ne ise yapacağız, ücretlerini de en güzel şekilde mukavelesine yazdıracağız diye söylüyor. Bu arada tabi, Sivasspor'da da kalırsak, sayın başkan ile de görüşüp, o da var burada, görüşmelerde, Sivasspor'da da kalırsak oradaki ücretinde de arttırım istiyor. Şu anda olan kiralık sözleşmesinde Beşiktaş'a dönersek, Sivas'ta da kalırsa da fiyatını arttıracağız. Çünkü ikinci yarı Sivasspor'da iyi bir sezon geçirdi, o konuşmalar buna binaendir şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir."
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  11. #11
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    TANIK BEYANLARI:
    6-TANIK ABDULLAH AVCI BEYANINDA : O tarihte İBB teknik direktörü olarak çalışmakta olduğunu, Futbolcular İbrahim AKIN ve İskender ALIN kendisinin futvolcusu olduğunu, İBB- Beşiktaş, İBB-Trabzon ve İBB-Fener maçlarında şike yapılıp yapılmadığını bilmediğini Kendisinin gıyabında yapılan görüşmelerden bilgi sahibi olmadığını, Sanıklardan Yusuf TURANLI'yı tanıdığını, hemşerisi olduğunu, Hem de menajer olması sebebiyle zaman zaman kulübe geldiğinde görüştüğünü, Yine İbrahim Akın ve İskender Alın ile ilgili kupa finalinden önce Beşiktaş tarafından tarafına ulaşmış herhangi bir transfer teklifi olmadığını Bu konuda bir duyumda almadığını, Yine İBB- Beşiktaş kupa finalinden önce İbrahim AKIN'ın kendisine Beşiktaş'a transfer olacağını söylemediğini, Bu maçta İbrahim AKIN'ın 70. Dakikada kasığının çektiğini söyleyerek maçtan alınmasını istediğini, Kendisinin de biraz daha dayanmasını söylediğini Ancak bir kaç dakika sonra teknik olarak tekrar değerlendirip maçtan kendisini aldıklarını, Trabzon-İBB ve Fener-İBB maçında yaklaşık aynı kadro çıkarttıklarını, Ancak İBB- Beşiktaş kupa finalinden önce futbolculara sakatlanmamaları ve kendilerini kupa finaline iyi hazırlanmaları hususunda telkinlerde bulunduğunu, Ancak bu Trabzon ve Fener maçında iyi oynamamaları yada yenilmeleri yönünde bir telkin olmadığını Bu şekilde beyanda bulunmasının da mümkün olmadığını Can ARAT, İskender ALIN ve İbrahim AKIN'ın gıyabında yapmış oldukları görüşmelerden bilgi sahibi olmadığını, Yine İBB-Trabzon maçından önce İskender ALIN'ın maçta oynatılıp oynatılmaması hususunda tarafına Yusuf TURANLI'ya da yardımcım ARİF tarafından herhangi bir teklifte bulunulmadığını, Bulunulması da mümkün olmadığını, İbrahim AKIN kulübümüzün en fazla para alan oyuncusu olduğunun, Ancak zaman zaman ekonomik sıkıntısı olduğunu , olduğu zaman da kulüp olarak kendisine yardımcı olunduğu şeklinde beyanda bulunmuştur.
    13-TANIK CİHAN HASPOLATLI BEYANINDA : Trabzon- Büyükşehir maçı ile ilgili olarak şike teşvik girişiminin olmadığını, İskender ile Yusuf Turanlı arasındaki görüşmelerden bilgisinin olmadığını aralarında bir konuşmanın olup olmadığını bilmediğini, Primlerin sezon başında belli olduğunu Trabzon maçı ile ilgili ekstra bir şey söylenmediğini, İbrahim Akın'ın bu maçla ile ilgili herhangi bir şey demediğini, büyük maçlardan sonra başkanın geldiği çok iyi oynamış iseler veya farklı kazanmış iseler ekstra bir prim verdiğinin olduğu şeklinde beyanda bulunmuştur.
    32- TANIK NEŞE ÖZTÜRK BEYANINDA : Olaylarla ilgili tek bildiği bu ev satışıyla ilgili telefonla konuşulan bir konu olmuş olduğunu, Kıbrıs'ta bir Yusuf TURANLI'nın akrabalarının bir inşaatı var olduğunu, Oradan kendisi üzerine bir ev alındığını, 4-5 ay sonra da bu evi satacağını söylediğini, evi İbrahim'in aldığını yatırım olsun düşüncesi olduğunu, kendi adına alındığını, bir gün çok sıkışık olduğunu evi satmak istediğini, sıkıştım dediğini, Silivri'de 3 arkadaşın bir arsa aldıklarını, Yüklü de bir ödemesi olduğunu, bildiği kadar işyerinden de para alamadığı, Bir de Yusuf Abi ye de borcu var olduğunu, bu evi niye aldıklarını, her şeyi satarsak nasıl yatırım yapacaklarını diye serzenişte bulunduğunu,100.000 dolara satacağını söylediğini, ama kendisinin "oğlum 100000 dolar değil 110000 euro ya alınmış evi dedim bari 100000 euro ya sat" dediğini çok sinirlendiğini, bir daha hiç bu konuyu açmadığını, ortada ev olduğunu, bu evin kendisi üzerine olduğunu, sonra bu evin satıldığını, Yusuf'la İbrahim aralarında satıldığını bildiğini Yusuf TURANLI. Bu konuyu böylece anlatmak istediğini, İbrahim Akın'ın savurgan bir yapısının olduğunu, alo diyen birine hemen para gönderen bir yapısı olduğunu şeklinde beyanda bulunmuştur.
    33-TANIK MAHMUT TEKDEMİR BEYANINDA: Trabzon- İBB maçı, Fener- İBB maçı ile ilgili olarak bir bilgisi olmadığını kimsenin gelip kendisine bir şey söylemediğini, Kendisinin İstanbul Büyükşehir Belediyespor da oynadığını, Beşiktaş kulübü tarafından herhangi bir şike teklifi gelmediğini ve İbrahim AKIN'a veya Şener' e yönelik Beşiktaş kulübü tarafından bir transfer teklifi duymadığını , olsa da zaten ilgilenmediğini ondan duymamasının normal olduğunu şeklinde beyanda bulunmuştur.
    34-TANIK YILDIRIM DEMİRÖREN BEYANINDA : Transfer komitelerinin tam yetkili olduğunu, 5 arkadaşa tam yetki verildiğini bunların Serdar ADALI, Cengiz ZÜLFİKAROĞLU, Doğan KÜÇÜKEMRE, ALAADDİN Bey olduğunu , beşinci kişi de Emin ÖNAL olduğunu, bu arkadaşın tam tam yetkili olduğunu, Bu arkadaşına gelen rapor, Beşiktaş Kulübünde ön izleme grubu var olduğunu, onlar alt yapıdan oyuncularından, genç hocalardan oluştuğunu ve dışarıdan futbolu bilen kişilerden oluştuğunu, Bunlar sezon içinde, geçmiş sezonda ve mevcut sezonda takıma, Beşiktaşa kişilik, bilgi ve futbolda uygun kişileri hocamıza bildirdiklerini, O dönemde de sayın Tayfur HAVUTÇU olduğunu, Tayfur HAVUTÇU da onların içinden kadroya uygun oyuncular hangisiyse seçtiğini, transfer komitesine bildirdiğini, Transfer komitesi de bu seçilen oyuncuların içinde hepsiyle tek tek görüşerek, kulüpleriyle görüşerek belli bir ortama getirdiğini, ondan sonra da yönetim kurulumuza sunduğunu. İbrahim AKIN böyle olduğunu, hoca ve izleme komitesinden bir şey geldiği vakit her yönetici olanakları, imkanları Yönetim Kuruluna sunmak zorunda olduğunu, Sunulduğu vakit Yönetim Kurulu olarak karar vermek zorunda olduklarını, Kendisi de Yönetim Kurulu Başkanı olarak fikrini beyan ettiğini getirdikleri vakit bunun olmamasının doğru olacağını söylediğini, Arkadaşların hocadan gelen şeyi yapmazlarsa ileride, bunu futbolun içinde yaşamakla hocaların çıkıp "ben Yönetim Kuruluna bu ismi verdim, almadı. Onu alsaydı biz daha başarılı olurduk" diye beyanda bulunabildiklerini, onun için herkesi değerlendirmek zorunda olduklarını şeklinde beyanda bulunmuştur.
    43-TANIK METİN DEPE BEYANINDA : İbrahim Akın'ı tanıdığını, kendisiyle bu nedenle arkadaşlığı olduğunu, telefonla ve yüzyüze görüşmelerinin olduğunu, görüşme kayıtlarında belirtilen diğer kişileri sadece futbol camiası içerisinde olması sebebiyle isimlerini bildiği, sadece televizyondan görmüşlüğü olduğu, kendisi görüştüklerini bildiren kişilerin hiçbirisiyle telefonla veya yüzyüze görüşmesi olmadığını, bu kapsamda takımı olan İstanbul Büyükşehir Belediye Spor'un Fenerbahçe, Trabzon ve Bursa ile yaptığı müsabakalar öncesinde hiç kimsenin kendisini şike amaçlı veya teşvik verme amaçlı olarak aramadığını, telefon kayıtlarında kendisi ile görüşüldüğünü bildirilen Bursaspor maçında kırmızı kart cezalısı olması sebebiyle zaten oynamamış olduğunu, teşvik görüşmesi yapmasının da bu yüzden anlamsız olduğunu, 0539 453 00 45 numaralı kişi ile yaptığı görüşme eşi Meltem Depe ile yaptığım görüşme olduğunu, bu görüşmede belirttiği "zaten bizimkilerde istemedi yenmemizi" şeklindeki sözlerinin bu maç sonrasındaki kupa maçı nedeniyle sakatlanma ve cezalı duruma düşme riskinden korunmaları için teknik direktörümü tarafından kendilerine yapılan uyarıları belirtmek için söylenmiş olduğunu, bir Anadolu takımı olarak kendileri için Beşiktaş ile oynayacakları kupa maçı Fenerbahçe maçından çok daha önemli olduğunu, bu yüzden bu maça hazırlanması kendi yönetim tarafından bildirilmiş olduğunu, 12 seneden profesyonel futbolcu olduğunu, bu süre içerisinde teşvik ve şike yapıldığına dair televizyon ve gazetelerde yazılanlardan başka bir bilgisi olmadığını , ben hiç teşvik ve şike konusunda görüşme yapmadığını , kendisine bu taleple hiç gelen olmadığını ve görüşme yapmadığını, dava konusu olan maçlara ilişkin teşvik ve şike faaliyeti olduğunu da görmediğini ve duymadığını şeklinde beyanda bulunmuştur.
    52-TANIK ERDAL ŞAHİN BEYANINDA : Şike olayı ile ilgili bilgisinin olmadığını, sadece beraber oturduklarını gösterir bir kaç resim olduğunu, Yusuf Turanla, İbrahim Akın ve İskender Alın ile sürekli Çoğu zaman birlikte olduklarını hemen hemen her gün görüştüklerini, ancak Kendisinin yanımda hiçbir şekilde hiçbir şey konuşulmadığını şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  12. #12
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    58-TANIK FAHRİ TATAN BEYANINDA : Sanıklarla herhangi bir şekilde akrabalığının olmadığını, sadece İbrahim Akın adlı futbolcu arkadaşı ile ilgili bilgisi olduğunu, kendisinin 2012'nin Ocak ayı başında Rize Spor kulübüne transfer olduğunu ve Rize Spor oynadığını, 2011 yılında ise Adana Sporda futbolcu iken, İbrahim Akın isimli kişi ile Beşiktaş Klübünden tanıştığını, bir dönem beraber oynadıklarını, 2011 yılının Mayıs aylarında kendisi ile telefonda bir görüşmemiz yaptığını, o dönemde kendisinin Büyükşehir Belediye Sporda oynadığını, İbrahim Akın'ın telefonda Fenebahçe'nin, Büyükşehir Belediye spor müsabakası ile ilgili olarak eksra prim olduğunu söylediğini, normalde kendisinin sözleşmesi gereği ligde oynadığı maçlarda attığı her üç gole karşılık 50 bin TL prim aldığını, konuşmamız sırasında ekstra pirimde bahsedince bende bunun bu 50 bin TL olduğunu düşündüğünü, İbrahim Akın'a iyi o zaman at golleri al parayı dediğini, onunda tam tersi öyle değil gibi bir şeyler söylediğini, kendisinin şaşırdığını ne yaparsan yap diyerek telefonu kapattığını bu işin içinde başka bir şey varmı, şike olabilirmi diye düşündüğünü, her ne kadar önceki ifadesinde Fenerbahçe'nin İbrahim Akın'a şike amaçlı para vereceği teklifi geldiğini anladım şeklinde ifadesinin geçmiş isede, böyle bir şeyin kesin olarak anlamasının ve kestirmesinin mümkün olmadığı, bunun sadece bir tahminden ibaret olduğunu daha sonra İbrahin akın ile görüştüklerini olayın üstünden zaman geçtiğini, görüştükleri zaman şikeden bahsetmediğini, tahmin ettiğini, eğer şike olursa sakın böyle bir şeylere girme diye söylediğini, İbrahim Akın'ın bana şike olayından bahsetmediğini, tamamen kendisinin tahmini olduğunu, İbrahim sürekli at yarışı oynadığını, kendisinin ve İbrahim'in ayrıca ortak atları olduğunu, o dönemde İbrahim ile yapmış olduğu telefon görüşmelerinin çoğunun atlar ve yarışlar ile ilgili olduğunu atların İbrahim'in üzerine olduğunu, bu konunun Türkiye Jokey kulubünde kayıtlı olduğunu, İbrahim oynadığı külüpte iyi kazandığı için para sıkıntısınında olmadığını, şike ile ilgili telefonda açıkça konuşmadığını . Yusuf Turanlı isimli kişinin İbrahim Akın'ın menajeri ve yakın arkadaşı olduğunu, Fenerbahçe, BüyükşehirBelediyespor maçından öncede biryerlere gidip oturduklarını yanlarında olmadığı için ne konuştuklarını bilmediğini yine o dönemde Beşiktaş, İstanbulBüyükşehir takımları arasındaki oynan maçtan yaklaşık 15 gün önce İbrahim'in Beşiktaş'ın kendisini transfer etmek istediğini söylediğini transfer karşılığında iyi para ve Beşiktaş yöneticisi Serdar Adalı'nın istediği bir atı vereceğini söylediğini, bu teklifin güzel oludğunu, ancak bu teklifin kupa finali maçı öncesi gelmesi biraz ters değilmi şeklinde söylediğini, bu transfer görüşmelerini kupa finali sonrasına bırakılmasını daha doğru olacağını ifade etmek istediğini, hatta o da doğru diyorsun, bunu söylediğin iyi oldu söylediğini, İbrahim'in Fenerbahçe'den şike teklifi aldığını tahmin ettiğini para alıp almadığını bilmediğini, İbrahim'inde şike teklifi aldığını söylemediğini aramızdaki konuşmalarda böyle bir teklifin olduğunu sadece tahmin ettiğini. Tape konuşmalarında şikeden bahsedilmediğini, 6'lı olarak geçen konuşmaların at yarışları ile ilgili olduğunu, İbrahim'in Cuma günü para geleceğini ve bana olan borcunu o zaman vereceğini söylediğini, hatırladığı kadarıyla gerek at yarışlarından gerekse külübunden alacağı olduğunu, bu gelecek olan para bu alacakları ile de ilgili olabileceğini, Fenerbahçenin teklif ettiği şikeden gelecek bir para beklentisi şeklinde bir ima kesinlikle yapılmadığını, İbrahim ile para konusunda 06/05/2011-07/05/2012 tarihinde ki görüşme de ise; Büyükşehir belediye sporun Antalyadaki maçı nedeniyle ibrahim' e sen gitmiyorumusun, oynamayacakmısın diye sorduğunu, o da izinli olduğu için gitmeyeceğini, kupa finali maçı öncesi hocasının kendisini dinlendirdiğini ifade ettiğini, İbrahim'e 6 lı yı nasıl oyanayacaksın diye sorduğunu, İbrahim'in de televizyondan bilgisayardan takip edeceğini, para da cebimde balyalar şeklinde söylediği sözler ise at yarışından sık sık sık 6 lı yı tutturması sebebiyle aldığı paralar ile ilgili olduğunu, "yolla bi 15 kağıt tehdit ederim seni" şeklindeki ifadesinin ise tamamen kendisine olan borcunu ödemesi için ve espiri ve küfürle söylenmiş sözler olduğunu kesinlikle şike davası ve buradan alacağı iddia olunan para ile ilgisi olmadığını beyan etmiştir.
    59-TANIK AHMET KANĞI BEYANINDA :Emekli imam hatibi olduğunu, İstanbul iline gelip gittiğini, İbrahim Akın'ı öncesinde tanımadığını, İbrahim Akın'ın manevi destek olmam için telefon ile birçok kez aradığını, Erzurum'a geldiğinde görüştüklerini, görüşmelerinin tamamen manevi konular üzerine olduğunu, dua etmemi istediğini, şike davası ile ilgili herhangi bir bilgisinin olmadığını, İbrahim Akın'ın kendisine para teklif edildiğini söylediğini, bende transfer ücreti olarak düşündüğüm için sakıncası olmadığını, konuşmasında şike kelimesi geçmediğini, bu konuda niye benden fetva aldığı konusunda bilgim yoktur, İbrahim Akın ile 26/0/2011 tarihi saat;23.15'de yapmış olduğum telefon görüşmesinin içeriğini kabul ettiğini, ancak bahsettiğim gibi şike için olduğunu anlamadığından dolayı sakıncası olmadığını söylediğini, İbrahim Akın ile birçok telefon görüşmesi yaptığını yardımlardan bahsederek "Sana para göndereyim, kurban al kes, Erzurum'da fakir-fukaraya dağıt" dediğini, kendisinea 10.000 TL para gönderdiğini, bu paranın 6.000 TL'sine bir tosun aldığını ve tanıdığı fakire-fukaraya dağıttığını, kalan 4.000 TL'sini ise kasaba verdiğini, oraya gelen fakir-fukara bu para karşılığında et aldığını, İbrahim Akın'ın transferi ile ilgili bilgisinin olmadığını ifade etmiştir.
    62-TANIK HASAN YENER BEYANINDA :2008 yılından beri Trabzonspor kulübünde yönetim kurulu üyesi ve genel sekreter olarak görev yaptığını, sanıklardan Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu, Ümit Karan, Cemil Turan, Mecnun Otyakmaz, Mehmet Yıldız, Emanuel Emenike, Korcan Çelikaç, Sadri Şener, Mahmut Özgener, Mehmet Levent Kızıl, Nevzat Şakar, Ufuk Özerten, İskender Alın, İbrahim Akın, Serdar Adalı ve Tayfur Havutçu’yu gerek Trabzonspor’da yönetici olmam sebebiyle ve gerekse basından tanıdığını, diğer şahısları tanımadığını, onlarla herhangi bir şekilde ilişkisi olmadığını, Trabzonspor’da görev yaptığım süre içerisinde herhangi bir şekilde yasa dışı bir iş yapıldığını görmediğini, teşvik ve şike faaliyetinde bulunmadığını, bulunanı da görüp duymadığını, teşvik ve şikeyle ilgili gerek Fenerbahçe kulüp başkanları ve oyuncularıyla ve gerekse diğer spor kulüpleri ve oyuncularıyla herhangi bir şekilde bir görüşme ve faaliyet içinde bulunmadığını, şike ve teşvik primleriyle ilgili olayları basından duyduğunu beyan etmiştir.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  13. #13
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    SANIKLAR HAKKINDA UYGULANMASI TALEP VE MÜTALAA EDİLEN YASA MADDELERİ:
    39-İBRAHİM AKIN (İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR KULÜBÜ FUTBOLCUSU)
    a) Sanık İbrahim Akın'ın 01/05/2011 günü oynanan Fenerbahçe-İ.B.B. Spor karşılaşmasında şike yapılması eyleminden dolayı 6222 sayılı yasanın 6259 sayılı yasa ile değişik 11/1 maddesi gereğince ,
    b) Sanık İbrahim Akın'ın 15/05/2011 günü oynanan Trabzonspor-İ.B.B Spor karşılaşmasında teşvik primi eyleminden dolayı 6222 sayılı yasanın 6259 sayılı yasa ile değişik 11/1, 5 maddeleri gereğince ,
    c)Sanık İbrahim Akın'ın 11/05/2011 günü oynanan Beşiktaş-İ.B.B Spor kupa final karşılaşmasında şike yapılması eyleminden dolayı 6222 sayılı yasanın 6259 sayılı yasa ile değişik 11/1 maddesi gereğince ,
    d) Sanık İbrahim Akın hakkında ayrıca 6222 sayılı yasanın 6259 sayılı yasa ile değişik 11/11 ve 18 maddelerinin uygulanmasına ,
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  14. #14
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    LEHE - ALEYHE YASANIN TESPİTİ:
    6222 sayılı Sporda Şiddit ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un 14.04.2011 tarihli resmi gazete yayımlanıp yürürlüğe girmesinden sonra, yargılamaya konu eylemleri nedeniyle bir kısım sanıklar hakkında başlatılan soruşturma sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca henüz iddianame düzenlenmeden TBMM, 24.11.2011 tarihinde 24. Dönem 2. Yasama Yılı 23. Birleşim'inde 6250 sayılı yasayı kabul etmiştir.
    Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanması uygun bulunmayan 6250 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun; "Sportif faaliyet ve organizasyonlarda düzenin sağlanarak sporun kitlelere yayılmasının teşvik edilmesi amacıyla yürürlüğe konulan 5149 sayılı Kanunun, yürürlüğe girdiği 2004 yılından itibaren spor müsabakalarında şiddet ve düzensizliği önlemede yetersiz kaldığı görülmüş ve anılan yetersizlikler ile uygulamada karşılaşılan noksanlıkların giderilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisince 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun kabul edilerek 14/04/2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
    Genel gerekçesinde, diğer ülkelerin ve uluslararası spor örgütlerinin düzenlemeleri ile teamüllerinin göz önünde bulundurularak hazırlandığı ve uluslararası sözleşmeler ile gelişmelere paralellik sağlandığı belirtilen 6222 sayılı Kanunla spor alanında faaliyet gösterenlerin ve taraftarların haklarının korunması, düzensizlik ve şiddet olaylarının önlenmesi amacıyla bu alana özgü suçlar ve cezaları düzenlenmiştir.
    İncelenen Kanunla ise, şike ve teşvik primi suçu başta olmak üzere 6222 sayılı Kanunda çeşitli suçlar için getirilen hapis cezalarının indirilmesi, bazı fiiller için öngörülen hapis cezalarının yerine adli para cezası verilmesi ve bu değişikliklere bağlı olarak görevli mahkemelerin değiştirilmesi öngörülmüştür.

    Bilindiği gibi, hukuk devletinde, ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerine ilişkin kurallar, ceza hukukunun temel ilkeleri ile Anayasanın ilgili hükümleri başta olmak üzere, ülkenin sosyal ve kültürel yapısı, etik değerleri ve ekonomik hayatın ihtiyaçları göz önüne alınarak tespit edilecek ceza siyasetine göre belirlenir.
    Kanun koyucu, cezalandırma yetkisini kullanırken hangi fiillerin suç sayılacağı, bunların hangi tür ve ölçüdeki ceza müeyyideleri ile karşılanacağı, nelerin ağırlaştırıcı veya hafifletici sebep olarak kabul edilebileceği konularında takdir yetkisine sahiptir. Bu yetki kullanılırken suç ve ceza arasındaki adil dengenin korunmasının sağlanması ve öngörülen cezanın, cezalandırmada güdülen amacı gerçekleştirmeye elverişli olması gibi esaslar dikkate alınır. Suç ve ceza arasında adalete uygun bir oranın bulunup bulunmadığının tespitinde ise o suçun toplumda doğurduğu infial ve etki, kişiler üzerinde oluşturduğu tehlike ve zarar ile bunların azlığı veya çokluğu, suçun işlenme oranındaki azalma veya artış gibi faktörlerin de dikkate alınması gerekir. Aksi takdirde, yapılan düzenleme gerçek amacının dışında sonuçlar doğurabileceği gibi toplumun adalete olan güven duygusunun sarsılmasına da sebep olur.
    Bu itibarla, incelenen Kanunla öngörülen değişikliklerin, ölçülülük ve caydırıcılık gibi ceza hukukunun temel prensiplerini etkisiz kılacağı ve yukarıda belirtilen sakıncaları doğurabileceği düşünülmektedir.
    Diğer taraftan, 6222 sayılı Kanunda değişiklik öngören bu Kanunun gerekçesinde, yapılan değişikliklerin, diğer kanunlarda öngörülen suçlara verilen cezalar dikkate alınmak suretiyle adil ve hakkaniyete uygun cezalar belirlenmesi amacıyla gerçekleştirildiği belirtilmekte ise de, kamuoyunda, genel ve gereklilikten doğan bir düzenleme olmaktan ziyade, halen yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında bulunan kişilere yönelik özel bir düzenleme olduğu intibaını uyandırdığı, bu durumun da değişikliğin esas amacı dışında özel bir saikle hazırlandığı eleştirilerine sebebiyet verdiği görülmektedir" gerekçesi ile bir kez daha görüşülmesi için, Anayasanın 89 ve 104 üncü maddeleri uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına geri gönderilmiştir.
    Türkiye Büyük Millet Meclisi; 10.12.2011 tarihinde 24. Dönem 2. Yasama Yılı 33. Birleşim'inde Cumhurbaşkanımız tarafından bir kez daha görüşülmesi için iade edilen yasayı aynen kabul etmiş ve 6222 sayılı Kanun'u değiştiren 6259 sayılı Kanun, 15.12.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
    TCK'nın 7/2. maddesinde; "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" düzenlemesine yer verilmiştir.
    Şu hale göre; lehe ve aleyhe yasa değerlendirmesinin yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır.
    Öncelikle ceza hükmü içeren yasa maddelerine bakılmalıdır.

    6259 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik öncesi 6222 sayılı Yasa;
    Madde 11- (1) Belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin eden kişi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Kendisine menfaat temin edilen kişi de bu suçtan dolayı müşterek fail olarak cezalandırılır. Kazanç veya sair menfaat temini hususunda anlaşmaya varılmış olması halinde dahi, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.
    • Şike anlaşmasının varlığını bilerek spor müsabakasının anlaşma doğrultusunda sonuçlanmasına katkıda bulunan kişiler de birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
    (3) Kazanç veya sair menfaat vaat veya teklifinde bulunulması halinde, anlaşmaya varılamadığı takdirde, suçun teşebbüs aşamasında kalmış olması dolayısıyla cezaya hükmolunur.
    (4) Suçun;
    a) Kamu görevinin sağladığı güven veya nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle,
    b) Spor kulübünün yönetim kurulu başkan veya üyeleri tarafından,
    c) Suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde,
    ç) Bahis oyunlarının sonuçlarını etkilemek amacıyla,
    işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
    (5) Suçun bir müsabakada bir takımın başarılı olmasını sağlamak amacıyla teşvik primi verilmesi veya vaat edilmesi suretiyle işlenmesi halinde bu madde hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.
    (6) Bu madde hükümleri;
    a) Milli takımlara veya milli sporculara başarılı olmalarını sağlamak amacıyla,
    b) Spor kulüpleri tarafından kendi takım oyuncularına veya teknik heyetine müsabakada başarılı olabilmelerini sağlamak amacıyla,
    prim verilmesi veya vaadinde bulunulması halinde uygulanmaz.
    (7) Suçun spor kulüplerinin veya sair bir tüzel kişinin yararına işlenmesi halinde, ayrıca bunlara, şike veya teşvik primi miktarı kadar idari para cezası verilir. Ancak, verilecek idari para cezasının miktarı yüzbin Türk Lirasından az olamaz.
    (8) Müsabaka yapılmadan önce suçun ortaya çıkmasını sağlayan kişiye ceza verilmez.
    6259 sayılı Yasa ile değişik ile yapılan değişiklik sonrası 6222 sayılı Yasa;
    Madde 11 - (1) Belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Kendisine menfaat temin edilen kişi de bu suçtan dolayı müşterek fail olarak cezalandırılır. Kazanç veya sair menfaat temini hususunda anlaşmaya varılmış olması halinde dahi, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.
    (2) Şike anlaşmasının varlığını bilerek spor müsabakasının anlaşma doğrultusunda sonuçlanmasına katkıda bulunan kişiler de birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
    (3) Kazanç veya sair menfaat vaat veya teklifinde bulunulması halinde, anlaşmaya varılamadığı takdirde, suçun teşebbüs aşamasında kalmış olması dolayısıyla cezaya hükmolunur.
    (4) Suçun;
    a) Kamu görevinin sağladığı güven veya nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle,
    b) (Değişik bent: 10/12/2011 - 6259 S.K./1. md.) Federasyon veya spor kulüpleri ile spor alanında faaliyet gösteren tüzel kişilerin, genel kurul ve yönetim kurulu başkan veya üyeleri, teknik veya idari yöneticiler ile kulüplerin ve sporcuların menajerleri veya temsilciliğini yapan kişiler tarafından,
    c) Suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde,
    ç) Bahis oyunlarının sonuçlarını etkilemek amacıyla,
    işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
    (5) Suçun bir müsabakada bir takımın başarılı olmasını sağlamak amacıyla teşvik primi verilmesi veya vaat edilmesi suretiyle işlenmesi halinde bu madde hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.
    (6) Bu madde hükümleri;
    a) Milli takımlara veya milli sporculara başarılı olmalarını sağlamak amacıyla,
    b) Spor kulüpleri tarafından kendi takım oyuncularına veya teknik heyetine müsabakada başarılı olabilmelerini sağlamak amacıyla, prim verilmesi veya vaadinde bulunulması halinde uygulanmaz.
    (7) Suçun spor kulüplerinin veya sair bir tüzel kişinin yararına işlenmesi halinde, ayrıca bunlara, şike veya teşvik primi miktarı kadar idari para cezası verilir. Ancak, verilecek idari para cezasının miktarı yüzbin Türk Lirasından az olamaz.
    (8) Müsabaka yapılmadan önce suçun ortaya çıkmasını sağlayan kişiye ceza verilmez.
    (9) (Ek fıkra: 10/12/2011 - 6259 S.K./1. md.) Bu madde kapsamına giren suçlarla ilgili olarak 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231 inci maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez; verilen hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilemez ve ertelenemez.
    (10) (Ek fıkra: 10/12/2011 - 6259 S.K./1. md.) Bu maddede tanımlanan suçların bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi halinde, bunlardan en ağır cezayı gerektiren fiilden dolayı verilecek ceza dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılarak tek cezaya hükmolunur.
    (11) (Ek fıkra: 10/12/2011 - 6259 S.K./1. md.) Bu maddede tanımlanan suçlardan dolayı cezaya mahkûmiyet halinde, kişi hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesi hükümlerine göre, spor kulüplerinin, federasyonların, bünyesinde sportif faaliyetler icra edilen tüzel kişilerin yönetim ve denetim organlarında görev yapmaktan yasaklanmasına hükmolunur.
    Bu bağlamda değerlendirildiğinde:
    Değişiklik öncesi; şike ve teşvik suçlarının temel cezası (adli para cezası hariç) beş yıldan on iki yıla kadar hapis iken değişiklik sonrası cezalar bir yıldan üç yıla indirilmiştir. Bu yönüyle 6259 sayılı Yasa ile yaılan değişikliğin lehe olduğu izahtan varestedir.
    Değişiklik öncesi; hükmolunacak cezanın yarı oranında artırımı için belirlenen, suçun "spor kulübünün yönetim kurulu başkan veya üyeleri tarafından" işlenmesi hali, değişiklik sonrası suçun "federasyon veya spor kulüpleri ile spor alanında faaliyet gösteren tüzel kişilerin, genel kurul ve yönetim kurulu başkan veya üyeleri, teknik veya idari yöneticiler ile kulüplerin ve sporcuların menajerleri veya temsilciliğini yapan kişiler tarafından" işlenmesi hali olarak düzenlenmiş ve kapsam genişletilmiştir.
    Değişiklik öncesi; cezalar için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez; verilen hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilemez ve ertelenemez hükmüne yer verilmemişken, değişiklik sonrası "bu madde kapsamına giren suçlarla ilgili olarak 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231 inci maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez; verilen hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilemez ve ertelenemez" düzenlemesi getirilmiştir.
    Değişiklik öncesi; TCK'nın 5. maddesindeki "bu Kanun'un genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır" amir hükmü uyarınca TCK'nın 43. maddesi bağlamında çözümü gereken husus "bu maddede tanımlanan suçların bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi halinde, bunlardan en ağır cezayı gerektiren fiilden dolayı verilecek ceza dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılarak tek cezaya hükmolunur" şeklinde maddeye açıkça eklenerek, uygulayıcının olası aleyhe yorumunun önüne geçilmek istenilmiştir.
    5252 sayılı Kanun'un 9/3. maddesinde; "lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir" denilmektedir.
    Bunun yanında lehe yasanın belirlenmesinde uyulması gereken kriterler Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bir kısım müstekar içtihatlarında açıkça gösterilmiştir.
    27.04.2010 tarih ve 2010/7-86Esas, 2010/91 Karar sayılı Yargıtay Ceza Genel Kurulu içtihadında; "süreklilik gösteren Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Daire kararlarında vurgulandığı üzere, lehe yasa, sabit kabul edilen maddi olaya eski yasalar ile yeni yasaların, yekdiğerinin hiçbir hükmü karıştırılmadan bir bütün halinde uygulanarak, uygulama sonucunda ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle saptanmasını gerektirmektedir" denilmektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu 01.02.2011 tarih ve 2011/11-17 Esas, 2011/13 Karar sayılı içtihadında; "YCGK'nın 26.12.2006 gün, 295-322 sayılı kararında belirtildiği üzere, lehe yasanın tespiti bakımından değerlendirme yapılırken, fer’i cezalar ve güvenlik tedbirlerine ilişkin olanlar da dahil olmak üzere 765 sayılı TCY’nın bir bütün halinde olaya uygulanarak sonuca varılması, daha sonra da 5237 sayılı TCY’nın ceza ve güvenlik tedbirleri de dahil ilgili bütün hükümleri tatbik edilerek bu Yasaya göre ayrı bir sonuç belirlenmesi, yapılacak karşılaştırma üzerine daha lehe sonuç verdiği saptanan yasanın hükümleri yekdiğeriyle karıştırılmadan bir bütün halinde uygulanmak suretiyle, ceza, fer’i ceza ve güvenlik tedbirine hükmedilmesi gerekmektedir"
    Şu hale göre; 6222 sayılı Yasa'nın, 6259 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik öncesi ve sonrasının bir bütün olarak, hiç bir hükmü karıştırılmadan değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Bu bağlamda 6222 sayılı yasadan mahkum olan her bir sanığın konumunun, sabit kabul edilen eylemleri ve haklarında uygulanan ceza artırımı ve indirimine konu kanun maddeleri de gözetilerek, 6259 sayılı yasa ile yapılan değişiklik öncesi hükümleri içeren 6222 sayılı yasa çerçevesinde ayrı ayrı değerlendirilmesi yapıldığında;
    Sanık İbrahim Akın'ın;11/1. maddesi uyarınca temel hapis cezası 6 yıl kabul edildiğinde, maddede açıkça düzenlenmese de TCK 5. madde yollaması ile 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin kabulü halinde cezası 1/4 oranında artırıldığında 7 yıl 6 ay hapis, hakkında TCK 62 uygulandığında sonuç cezası 6 yıl 3 ay hapis olacaktır. Aleyhine olduğu sabittir.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  15. #15
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    25.04.2011 günü saat:14.08’de Mehmet Şekip Mosturoğlu’nun 0532 2139491 nolu telefonu ile Aziz Yıldırım’ın Bülent İbrahim İşçen’i aradığı görüşme(tape:1839);
    Aziz: “Ne yapıyorsun Bülent”, Bülent: “İyiyim Aziz abicim sen nasılsın”, Aziz: “Yarın öğleden sonra tamam mı bizim Ahmet’i al bana gel”, Bülent: “Tamam abi…Çelebi’yi değil mi abi”, Aziz: “Evet evet al bana gelin”

    Bu görüşmenin hemen akabinde saat:14.09’da Ahmet Çelebi’yi, Bülent İbrahim İşçen’in aradığı görüşme (tape:1561);
    Bülent: “Yarın öğleden sonra abimin yanına gideceğiz bir Abinin yanına gideceğiz...”, Ahmet:“Benim abimin yanına”, Bülent: “Hayır be oğlum be Aziz Abinin yanına,...salak söyleme kimseye bir şey” dedikten sonra 26.04.2011 Günlü Fiziki Takip Tutanağına göre (Kls 28, dizi 279-288 arası); sanıkların bir araya geldikleri, bu görüşme sonrasında ayrılan Ahmet Çelebi, 01.05.2011 tarihinde İBB Spor ile şike faaliyetine başlamış derhal Yusuf Turanlı ile irtibata geçmiştir. Sanık Ahmet Çelebi’nin, Aziz Yıldırım’dan aldığı yasadışı ve suç teşkil eden bu talimatı derhal yerine getirmesi örgüt üyesi olduğunu göstermektedir.

    Bununla birlikte 06.05.2011 günü saat:16.45’de Ahmet Çelebi'yi, Kazım Alemdağ'ın aradığı görüşme(tape:2886);
    Ahmet: “Acayip canım sıkkın bildiğin gibi değil”, Kazım: “Yine ne oldu”, Ahmet: “Hiç sorma ya 100.000 dolar”, Kazım: “Ne oldu ki”, Ahmet: “Anlatırım yüz yüze gelince de ne yapayım senden de bir akıl almam lazım”, Kazım: “Bize lazım olan parayı başka yerde düşürdüm deme”, Ahmet: “İhale üstüme kaldı gibi bir şey oldu, anlatırım işte yüz yüze gelince”, Kazım: “Bizim 100.000 Dolar değil 1.000 Dolar halledecek durumumuz yok si.. ağzını, kimden kaldı sana bu”, Ahmet: “Kur’an çarpsın bak yemin ediyorum verilmek üzere, Ya neyse telefon” Kazım: “Benim tahmin ettiğim yerden mi, Hangi birini düşüneceğimi şaşırdım", Ahmet: “Yok yok önemli değil başka iş ile alakalı ".
    Söz konusu görüşme, Aziz Yıldırım’ın talimatının sanık Ahmet Çelebi üzerinde ne derece etkili olduğunun bir başka kanıtıdır. Zira iş ortağı olduğu anlaşılan şahsın “1.000 dolar halledecek” durumumuz yok demesine karşın, Ahmet Çelebi’nin içinde bulunduğu ekonomik zorluğa rağmen, Aziz Yıldırım’a bir şey diyemeden İbrahim Akın ile yapılan şike faaliyetinde kullanılmak üzere 100.000 dolar ayarlamaya çalışması örgütün varlığını ve sanık Aziz’in örgütsel konumunu açıkça göstermektedir.
    Tamer Yelkovan duruşmadaki savunmasında özetle; ”bizim her hafta yönetim kurulu toplantımız olur. Ödemelerin hepsi yönetim kurulunda görüşülür ve imzalanır efendim. İki imza olmadan ödeme ve ya herhangi bir işlem yapma yetkim de yoktur, Bizim kulübümüz çok ciddidir efendim bu işlerde” şeklinde beyanda bulunmuştur. Oysa Cumhuriyet savcılığında ve sorguda aynen kabul ettiği, tüm aşamalarda aynı müdafii huzurunda alınan kolluk ifadesinde; “Aziz Yıldırım’dan habersiz herhangi bir ödeme yapmam söz konusu değildir, İlhan Yüksel Ekşioğlu'na, Aziz Yıldırım’ın talimatı ile verdiğim paraların bir kısmını bu şekilde Sosyal Yardım Fonuna mı veya başka bir sebeple verdiğimi yazmaktayım. Ancak İlhan Yüksel Ekşioğlu benden aldığı parayı nereye harcayacağını açıklamazdı. Ondan dolayı da bilgisayara not alırken sebebini yazamayıp sadece İLHAN BEYE ÖDENEN şeklinde not aldım, bana para lazım derler bende para sağlarım. Ancak bu paranın nereye kullanıldığı hakkında bir bilgim yoktur, İlhan Yüksel Ekşioğlu benden para talep ettiği zaman Aziz Yıldırım'ın talimatını sorarım. Benim Aziz Yıldırım'ın bilgisi olmadan böyle bir ödeme yapmam söz konusu olamaz. Söz konusu parayı Aziz Yıldırım'ın talimatı ile İlhan Yüksel'e verdim. Para tam olarak 400.000 dolardı. Ama bunun ne amaçla kullanıldığı hakkında bilgim ve ilgim yoktur ” şeklindeki ifadeleri ile ödemeleri yaparken iki imza ya da yönetim kurulunun onayını aramadığı, sanık Aziz Yıldırım’ın talimatı ile hareket ettiği anlaşılmaktadır. Şu hale göre, yönetim kurulunun bilgisi ve onayı dışında sadece Aziz Yıldırım’ın talimatı ile İlhan Ekşioğlu’na yapılan ödemelerin neredeyse tamamının şike ve teşvik eylemleri ile eş zamanlı olarak yapılması, müsabakaların değerlendirildiği bahiste ayrıntıları ile belirtilen fiziki ve teknik takiplere ve bir kısım savunmalara göre, sanık İlhan tarafından bu paraların şike ve teşvik anlaşmasının tarafı ya da aracısı olan futbolcu (İbrahim Akın), menajer (Yusuf Turanlı, Fatih Akbaba), yönetim dışı kişilere (Ali Kıratlı) verildiği sabit olduğuna göre, yürütülen faaliyetlerin yönetsel işler almadığı, Aziz Yıldırım konumu itibariyle söz konusu suç örgütünün lideri, sanık İlhan’ın eylemleri organize eden ve lidere en yakın örgüt üyesi sanık olduğu anlaşılmaktadır.
    Bunun yanında Fenerbahçe Spor Kulübü mali işler müdürü olan sanık Tamer Yelkovan’ın da, sanık Aziz Yıldırım’ın kulüp başkanı olarak resmi görevi dışında, şike ve teşvik faaliyeti kapsamında kullanılmak için başta İlhan Ekşioğlu’na olmak üzere bir kısım sanıklara ödeme yapması talimatını, söz konusu paraların nerede kullanılacağı bilerek yerine getirmesi örgüt içerisinde yer aldığının göstergesidir.

    06.03.2011 günü Saat:18.00’de Ali Kıratlı’nın, İ.Ekşioğlu’nu aradığı görüşme(tape:2234);
    İlhan:“Bi özetle bakayım ben seyretmedim nasıl yani biz nasıl oynadık”, Ali:“Birinci yarı gol attı şey Bursa çocuklar başladı aramaya İbo çok iyi oynadı Zeki oynadı BİZİM ÇOCUKLARIN HEPSİ OYNADI bi METİN YOKTU O DA KIRMIZI KART ZATEN iyiydi İbo kaçırdı İskender kaçırdı”
    Fenerbahçeli olan sanık Ali Kıratlı’nın, İBB Spor’un, Fenerbahçe’nin rakibi Bursaspor ile oynadığı müsabakayı değerlendirirken İ.B.B Spor oyuncuları İbrahim Akın, Zeki Korkmaz, İskender Alın’dan “BİZİM ÇOCUKLAR” olarak söz etmesi, yapılan teşvik anlaşmasının sonucunda söylenilen bir söylemdir.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  16. #16
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    6222 SAYILI YASA SONRASI ŞİKE VE TEŞVİK SUÇLARI :
    11.05.2011 TARİHİNDE BEŞİKTAŞ-İBB SPOR ARASINDA OYNANAN 49. ZİRAAT TÜRKİYE KUPASI FİNALİNDE ŞİKE YAPILMASI
    Spor kulüpleri açısından, kendi ülkelerinde şampiyon olmalarının yanı sıra gerek maddi gelir, gerekse prestij yönünden Avrupa liglerine katılmalarının da önem arz ettiği, 2011-2012 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde 2, UEFA Ligi'nde 3 olmak üzere, Avrupa Kupalarında ülkemizi toplam 5 takımın temsil edeceği, UEFA Ligi'ne Ziraat Türkiye Kupasını kazanan ve ligi 3. ve 4. sırada bitiren takımların katılacağı, Süper Lig'in 2010-2011 sezonuna bakıldığında; ligin 34 haftalık maratondan oluştuğu, 32. hafta karşılaşmaları sonunda Fenerbahçe'nin 76 puanla lig birincisi olduğu, Beşiktaş ve Kayserispor'un 50 puanda olduğu, Beşiktaş'ın averaj üstünlüğü ile ligin 5. sırasında yer aldığı, oluşan bu tabloya göre, ligin son 2 hafta maçlarında Beşiktaş'ın puan kaybetmesi halinde Avrupa Kupalarına katılamama durumunun ortaya çıktığı, bu sebeple Ziraat Türkiye Kupası'nı alarak UEFA Ligi'ne gitmeyi garantilemek istediği,
    11.05.2011 günü Kayseri’de Beşiktaş-İBB Spor futbol takımları arasında 49. Ziraat Türkiye Kupası final karşılaşmasının oynanacağı, karşılaşmadan hemen önce mayıs ayının başlarında, sanıklar Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu'nun, Yusuf Turanlı ile irtibata geçtikleri ve İBB Spor futbolcuları İbrahim Akın ve İskender Alın'a Beşiktaş yönetiminin transfer teklifini iletmesini istedikleri, bunun üzerine Yusuf Turanlı'nın İbrahim Akın'ı ve İskender Alın'ı arayarak Beşiktaş'ın transfer teklifini ilettiği, her iki futbolcunun da bu teklifi kabul ettiği ve transfer ile ilgili şartları takip etmesi için Yusuf Turanlı'ya yetki verdikleri,
    Bu bağlamda sanıkların, şike anlaşmasının varlığına işaret eden iletişim tespit tutanaklarına bakıldığında;
    04.05.2011 günü saat:14.20’de Yusuf Turanlı'yı, Tayfur Havutçu'nun aradığı görüşme(tape:3372);
    Yusuf: "Daha aramadılar bizi şey", Tayfur: "Şimdi burdaydılar çıktılar 5 dakika önce, bunun bi yerden uzaktan akrabası çıkmış herhalde Kemal, babasına bir şey göndermişler herhalde, sen nasıl istiyorsan biz şimdi bak bu yani bu Akın ile İskender’i, ben söyledim şimdi, onu kesinlikle şey yapmak istiyorlar ikisini", Yusuf: "Almak istiyorlar", Tayfur: "Kesin yani hani, şimdi bu maçla falan alakası yok yani onun için, İbrahim Akın’ı ben istiyorum çünkü yani", Yusuf: "İbrahim Akın ile İskender’in benim olduğunu bütün Türkiye biliyor, çocuklar hemen gelmek istiyor hocam hiçbir sıkıntı yok yani, İskender şuan senin yanında yani o derece”,
    Sanık Serdal Adalı duruşmadaki savunmasında; “Mart ayı sonlarında teknik direktörümüz Tayfur HAVUTÇU ile yaptığımız görüşmede, futbol takımımızda tüm futbolcu eksiklerimizin çıkarılması ve yeni sezonda istediği futbolcuları bize bildirmesinin futbol komitesi olarak beraber çalıştığım Cengiz Zülfikaroğlu ile ilettik. Sonraki hafta başı Ümraniye tesislerinde yaptığımız toplantıda içinde İbrahim AKIN, İskender ALIN'ın da olduğu on bir , on iki futbolcunun isimlerini, Tayfur hocanın bize verdiği listeden belirledik” şeklide beyanda bulunmuştur.
    Sanık Tayfur Havutçu ise Yusuf Turanlı ile arasındaki yukarıdaki görüşmeye ilişkin olarak duruşmadaki savunmasında; “bu görüşmede İbrahim Akın'ın transferini bizzat şahsımın istemesi üzerine transfer komitesinin İbrahim Akın'ı transfer etmek istediğini iletiyorum” demektedir.
    Sanık Tayfur savunmasında İbrahim Akın’ın transferini bizzat kendisinin istediğini söylerken, İskender Alın’ı ise kulübün istediğini söylemektedir. Serdal Adalı ise savunmasında, her iki futbolcunun da teknik direktör Tayfur tarafından verilen transfer listesinden seçildiğini beyan etmektedir. Bu durum dahi başlı başına göstermektedir ki, esas amaç her iki futbolcunun transferi değil, kupa finali öncesinde transferler edilecekleri bahanesiyle şike yapmaktır.
    Serdal Adalı savunmasında bu isimlerin belirlendiği dönemde henüz kupada karşılaşacaklarının bile belli olmadığını söylemektedir. Bu savunmanın bir an için gerçek olduğu varsayılsa dahi ilginç olan iki ay bekleyip tam da kupa finali öncesinde bu isimlerin transfer edilmeye çalışılmasıdır. Bir başka ilginç olan yön de, final sonrasında her nedense bu transfer etme arzusu birden yok olmuş adı geçen futbolcular aranıp sorulmamıştır.

    Nitekim suç tarihinde Beşiktaş Kulübü Başkanı olan Yıldırım Demirören gerek Cumhuriyet Savcılığı ifadesinde (KLS 66 dizi 347) ve gerekse Mahkememiz’de tanık olarak alınan beyanında; kupa maçı öncesinde İbrahim Akın ve İskender Alın’a transfer teklifinden haberdar olmadığını, İbrahim Akın’ın kulüpten at yarışları ve kumar merakı nedeniyle kendi döneminde gönderildiğini, eğer transfer komitesi ile görüşüp anlaşsa bile kesinlikle almayacağını, kendi gönderdiği futbolcuyu aynı şartlarda geri almasının hiçbir anlamının olmayacağını, ne Serdar Adayı’nın ne de Tayfur Havutçu’nun bu düşüncelerinden kendisine bahsetmediklerini beyan etmiştir. Kulüp başkanın bu ifadesi de, sanıkların gerçek arzularının transfer olmadığının en açık delilidir.
    Sanık İskender’e Cumhuriyet Savcılığında müdafii huzurunda, “yıl içerisinde toplam 4-5 maç 90 dakika oynayabilen, 10-12 maç ilk 11 de sahaya çıkabilen bir futbolcuyu Beşiktaş'ın transfer etme teklifinin futbol dünyasında normal bir durum olup olmadığı, yıl içerisinde gösterdiği performansı nedeniyle kulübün bu yündeki transfer teklifinin üstelik kupa maçından önceki hafta kendisine iletilmesinin iyi niyetli olup olmadığı” şeklide soru yöneltildiğinde verdiği cevap “Ben teklif ilk gelince inşallah dedim. Normal şartlarda benim performanslıdaki birini o yıl beşiktaş'm transfer etmesi, transferi düşünmesi uygun değildir. Yıl içerisindeki performansım bu kadar üst düzeyde değildi. Hem transfer teklifine inanmadım. Hem de sevindim. Ayrıca aldığım paranın iki katı teklif edildi. 850 bin TL alıyordum. Bana 1 milyon 500 bin teklif edildi. Yusuf Turanlı bana bir iki kez artık Beşiktaş'a gideceksin, kupa maçında fazla sıkma, relaks ol tarzında bir şeyler söyledi. Ayrıca seneye Beşiktaş'ta oynayacağımı, Beşiktaş kupayı alamasa Avrupa'da oynamayacağımı söyledi. Bana okuduğunuz görüşmeler doğrudur” olmuştur. Görülmektedir ki sanık İskender dahi kendisine Yusuf Turanlı tarafından iletilen Beşiktaş’ın transfer teklifine inanmamaktadır.
    Şu hale göre İBB Spor futbolcuları sanıklar İbrahim Akın ve İskender alın ile kurulan irtibatın transfer amaçlı olmadığı, transfer vaadiyle şikeye yönelik olduğu izahtan varestedir.
    04.05.2011 günü saat:14.26’da Yusuf Turanlı'nın, İskender Alın'ı aradığı görüşme(tape:3117),:
    Yusuf "Hoca aradı beni, Tayfur, ismini de, saat önce yönetime söylemiş bu adamı kesinlikle istiyorum diye, çocuklarla konuş dedi fikirleri ne dedi ben yalandan arıyorum seni tamam mı, sakın dedi bu maçla alakalı falan değil sakın dedi kimsenin aklına öyle bir şey gelmesin dedi", İskender: "Şartları uygun olursa gideriz", Yusuf: "Aynen öyle şimdi benim telefonumu verecek akşam çünkü bu konularla ilgili, ona göre şey yapacağız yani tamam mı"
    Sanık Yusuf, Tayfur’dan aldığı sözde transfer etme arzusunu hemen İskender’e iletmekte, üstelik Tayfur’un İskender’i kendisinin istediğini bildirmemesine karşın bu konuda da İskender’i ikna etmek adına gerçeği söylememektedir.

    Bu görüşmenin hemen ardından da saat:14.28’de Yusuf Turanlı’nın İbrahim Akın’ı, aradığı görüşme(tape:3527):
    Yusuf: “Hoca aradı beni Tayfur hoca, yönetimle konuşmuş, seninle İskender’in ismini vermiş, kesinlikle istiyorum diye tamam mı, yönetimde sen istiyorsan alacağız o zaman demiş yalnız dedi sakın dedi ben dedi bu maçla alakalı falan filan dedi aramıyorum benim dedi tarzımı biliyorsun biz seninle bu konuyu daha önceden konuşmuştuk dedi yani anladın mı sakın dedi öyle bir şey aklınıza gelmesin dedi, ne düşünürler dedi gelmekle ilgili bende sana bi sorayım dedim yani herhalde şartlar oluşursa her türlü geliriz yani doğru mu”, İbrahim: “Sen biliyorsun Beşiktaş’a yani yarım kalan bir şeyim var dedim ya sana”, Yusuf: “Okey söylüyorum ben o zaman”,

    04.05.2011 günü saat:15.59’da İbrahim Akın’ın, Ö.’i aradığı görüşme(tape:3528):
    İbrahim: “Beşiktaş’a döneceğiz galiba geri, istiyorlar bugün haber geldi”, Ö.: “Dön artık yuvaya Beşiktaş”, İbrahim: “Bine final maçı var ya şimdi”, Ö.: “Bir çakarsan gol, iyi motive olursan iyi konsantre olursan valla”, İbrahim: “Bir de tam tersi şimdi işte o var karışacak ortalık”,
    06.05.2011 günü saat:20.18’de Yusuf Turanlı'nın, İbrahim Akın'a gönderdiği mesajda(tape:3385);
    "Tek gelkı baska bıseyde konusmam lazım senle" yazdığı,

    06.05.2011 günü saat:20.20’de Yusuf Turanlı'yı, Ahmet Ateş'in aradığı görüşme: (tape:3386)
    Ahmet: "Ahmet ben Beşiktaş kulübünden, Bursa’dayız İbo aradımı seni abi", Yusuf: "Söyledi bana arayacak seni diye", Ahmet: "Yarın işin yoksa bir Bursa tarafına gelmen mümkün mü, yakınlaşınca ararsın beni ama 2’de burada olursan birde yalnız geleceksin abi", Yusuf: "Tamam tamam okey".

    06.05.2011 günü saat:20.23’de Yusuf Turanlı'ya, İbrahim Akın'ın gönderdiği mesajda, (tape:3387);
    "10 gibi transfermi" yazdığı
    06.05.2011 günü saat:20.24’de Yusuf Turanlı'nın, İbrahim Akın'a gönderdiği mesajda(tape:3388);
    "Evet onemlı dıorum valla" yazdığı,
    06.05.2011 günü saat:20.27’de Yusuf Turanlı'nın, İbrahim Akın'a gönderdiği mesajda(tape:3389);
    "Tamam olsun onla gel bıgcefe gecerız beraber 2 dakka konusuruz" yazdığı,
    06.05.2011 günü saat:20.28’de Y.Turanlı'nın, İ.Akın'a gönderdiği mesajda (tape:3390);
    "Ok beklıom cok onemlı cunku" yazdığı,
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  17. #17
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    06.05.2011 günü saat:21.05’de Yusuf Turanlı'nın, İskender Alın'ı aradığı görüşme (tape:3391):
    Yusuf: "Ben yarın Bursa’ya gidiyorum, beni çağırdılar, Beşiktaş maçları orada ya yarın, 2’de otele çağırdılar beni", İskender:"Haydi hayırlısı abi ya inşallah iyi", Yusuf:"Yetkilerin bende doğrumudur", İskender: "Doğrudur her zaman her yerde", Yusuf: "Yarın oradayım 2’de görüşmeye gidiyorum".

    07.05.2011 günü saat:23.47’de İbrahim Akın’ın, Yusuf Turanlı'yı aradığı görüşme:
    İbrahim: "Bi at ismi ögrendim de, Adalı’nın üstüneymiş bir at ismi", Yusuf: "Ya tahmini kaç para ederki o at", İbrahim: " 200 milyardan aşağı etmez abi, ne dedi ki", Yusuf: "Birşey demedi yarın bir çay kahve içeriz ya ben söylerim ya", İbrahim: "Şeyle ilgili bir problem yok ama demi o çarşamba ile ilgili, hani birşey söylemiyorlar demi", Yusuf: "Ya diyor ki şu bi gidelim Avrupa’ya diyor beraber gidelim diyor", İbrahim: "Ama işte yani düşünsene Apo ya o kadar emek vermiş demi", Yusuf: "Apo mutlu be abicim finalde o yarı finale çıktığına mutlu ya, o kendi söyledi zaten”, (tape:3536)

    İbrahim Akın, yapılan bu teklifin başta transfer amaçlı olmasını istediği için “şeyle ilgili bir problem yok ama demi o çarşamba ile ilgili, hani bir şey söylemiyorlar demi” diye sormaktadır. Zira “Çarşamba” günü Beşiktaş ile kupa finali oynanacaktır. Yusuf Turanlı, teklifin gerçek amacını ilk kez burada “ya diyor ki şu bi gidelim Avrupa’ya diyor beraber gidelim diyor” sözleriyle dile getirmektedir. Avrupa’ya Beşiktaş ile beraber gitmek demek, İBB Spor’un yenilmesi, sanıkların da bu sonuç için çaba sarf etmeleri demektir. Bu söz üzerine İbrahim Akın, takım antrenörü Abdullah Avcı’yı kastederek “Ama işte yani düşünsene Apo ya o kadar emek vermiş demi” demek suretiyle, bu tavrın (şikenin) hocasının emeğine saygısızlık olacağını belirtmektedir. Ancak Yusuf, sırf İbrahim’i ikna etmek adına gerçekte böyle bir şey olmadığı halde, bugün itibariyle Türk Milli Futbol Takımı antrenörü olma onuruna erişen Abdullah Avcı’ya kendince hedef belirlemekte, finale çıkmaktan mutlu olduğunu, bizzat kendisine söylediğini iletmektedir.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  18. #18
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    09.05.2011 günü saat:12.46’da İbrahim Akın’ın , Yusuf Turanlı'yı aradığı görüşme(tape:3538):
    Yusuf: "Şey akşam üzeri buluşacam şeylerle tamam mı, Soder One, işte yani o bize lazım doğru mu", İbrahim: "Tamam, evet", Yusuf: "Tamam haber verecem sana”,
    Yusuf Turanlı bu görüşmede, Serdar Adalı ile buluşacağını İbrahim akın’a iletmektedir. Ancak Serdar Adalı ismini açıkça söylememekte, sahibi olduğu atın adını söyleyerek (Soder One) şifreli konuşmaktadır.

    09.05.2011 günü saat:13.05’de Yusuf Turanlı'yı, Tayfur Havutçu'nun aradığı görüşme(tape:3398):
    Yusuf: "Belediye aradım bugün şimdi havalimanındalarmış erken gidiyorlar, sen şu Ahmet’e bir söylesen de hocam şu şeyle bir bugün buluştursa beni ya bir şey konuşmam lazım, şeyle Adalıyla falan yani", Tayfur: "Tamam tamam”,
    09.05.2011 günü saat:15.47’de Yusuf Turanlı'nın, Serdal Adalı’yı aradığı görüşme(tape:3402):
    Serdal: "Kaçta o arkadaşın uçağı ya", Yusuf: "Gittiler başkanım, ama bilgi bende yani bir görüşürsem", Serdal: "E nereye geçelim", Yusuf: "Ben Etiler tarafındayım istediğiniz yere gelirim", Serdal: "Buradan çıkayım seni arayayım",
    Yusuf Turanlı, sanık Serdal Adalı ile görüşmeye gitmeden önce, sanıklar İbrahim Akın ve İskender Alın’a gönderdiği mesajlar ile müsabakada rahat olmalarını ve kupayı almak için mücadele etmemelerini istemektedir.

    Bu bağlamda;
    09.05.2011 günü saat:15.49’da Yusuf Turanlı'nın, İbrahim Akın’a gönderdiği mesajda(tape:3539);
    "soder one olayına ok dımı. ok olursa sorun yok yane" yazdığı,
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  19. #19
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    09.05.2011 günü saat:15.52’de Yusuf Turanlı'nın, İbrahim Akın’a gönderdiği mesajda(tape:3540);
    "sıkmıcan ıste ya relax zaten adamlar kesın alcaz dıolar" yazdığı,
    Yusuf Turanlı, İbrahim Akın’a gönderdiği bu mesajda “sıkmıcan işte relax” diyerek, Beşiktaş ile oynayacakları kupa finalinde kazanmak için oynamamasını, rahat olmasını istemekte, zira kesin olarak transfer edeceklerini iletmekte.
    09.05.2011 günü saat:15.57’de Yusuf Turanlı'nın, İbrahim Akın’a gönderdiği mesajda(tape:3541);
    "fınal bıle buyuk olay zaten gerek yok bence rahat olman lazım" yazdığı,
    Yusuf Turanlı, söz konusu mesaj ile İBB Spor adına finalin bile büyük olay olduğunu, ancak kupayı Beşiktaş’ın alması gerektiğini çünkü İbrahim’in oraya transfer olacağını söylemektedir.

    09.05.2011 günü saat:15.58’de Yusuf Turanlı'nın, İbrahim Akın'a gönderdiği mesajda(tape:3404);
    "ben bırazdan bulusucam onlarla cunku ya yenı klubumuz kırmayalım onlarıda cunku gelecegımız hahahahaha" yazdığı,
    09.05.2011 günü saat:16.05’de Yusuf Turanlı'nın, İbrahim Akın’a gönderdiği mesajda(tape:3542);
    " bıze Adalı lazım gerısı yalan " yazdığı,
    09.05.2011 günü saat:16.10’da Yusuf Turanlı'nın, İskender Alın'a gönderdiği mesajda(tape:3405);
    "ok dımı relax ve rahatsın macta gerek yok yenı yer onemlı bızım ıcın oralar gerıde kaldı" yazdığı,
    Yusuf Turanlı, yukarıda İbrahim Akın’a gönderdiği mesajın benzerini İskender Alın’a göndermiş ve Beşiktaş ile oynayacakları kupa finalinde kazanmak için oynamamasını, rahat olmasını istemekte, İBB Spor takımının geride kaldığını önemli olanın yeni takımı Beşiktaş olduğunu söylemektedir.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  20. #20
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    09.05.2011 günü saat:16.14’de İskender Alın'ın Yusuf Turanlı'ya, gönderdiği mesajda(tape:3406);
    "oyle bisey yok) garanti yaparim ben isimi)" yazdığı,
    09.05.2011 günü saat:16.18’de Yusuf Turanlı'nın, İskender Alın'a gönderdiği mesajda(tape:3407);
    "yaaaa yapma yaaa ya adamlar gelcek sımdı yanıma konusmaya ben rahat olun dıcem ya garantı dıolar yaa yenı takım hocamız kırmayalım" yazdığı,
    09.05.2011 günü saat:16.20’de İskender Alın'ın,Yusuf Turanlı'ya gönderdiği mesajda;
    "abi hocanin kalcagi ne malum kesin bisey yok ki garantide diil sadece bi laf var ortada soz var okdr persembe gunu vazgectik almioruzda diebilirler))" yazdığı, (tape:3408)
    Sanık İskender, Yusuf Turanlı’nın kupa finalinde iyi oynamamasını isteyen bu mesajlarına karşılık, Tayfur Havutçu’nun takımın başında kalacağının garanti olmadığını, transfer edeceklerinin de kesin olmayıp ortada sadece bir sözün olduğunu söyleyerek olaya temkinli yaklaşmaktadır.

    09.05.2011 günü saat:16.21’de Yusuf Turanlı'nın, İskender Alın'a gönderdiği mesajda;
    "hayır ya hoca kesın kesın kalıo sıkıntı yok adamlar yemın edıo aldık dıe ya garantı hıc sıkıntı yok yane bana guvensene ya sen" yazdığı, (tape:3409)
    Yusuf ise İskender’in bu mesajına karşılık yukarıda gönderdiği mesajda, Tayfur Havutçu’nun kesin kalacağını, transfer edeceklerine dair yemin ettiklerini, kendisine güvenmesini söylemektedir.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  21. #21
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    09.05.2011 günü saat:16.30’de Yusuf Turanlı'ya, İskender Alın'ın gönderdiği mesajda(tape:3410);
    "sana guvenirim abi herzamn ama ben rahat diilim solim sen raht konus abi yaa sakatligi var oynamayabilir desene) arif ole dedi ztn" yazdığı,
    09.05.2011 günü saat:16.35’de Yusuf Turanlı'nın, İskender Alın'a gönderdiği mesajda(tape:3411);
    " tamam ben rahat konusuorum sakatlıgı var dıom eger oynarsada rahat olun dıom ok mı" yazdığı,
    09.05.2011 günü saat:16.43’de İskender Alın'ın, Yusuf Turanlı'ya gönderdiği mesajda(tape:3412);
    "ikinci rahatta bi sikinti olabilirbeni biliosn abi kolay kolay guvenmembi golden bisey olmaz yaaa)))" yazdığı,
    09.05.2011 günü saat:16.47’de Yusuf Turanlı'nın, İskender Alın'a gönderdiği mesajda(tape:3413);
    tamam ok ole solıyım golu atar dıyım sorcaklar cunku bana sımdı " yazdığı,
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  22. #22
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    09.05.2011 günü saat:16.51’de Yusuf Turanlı'ya, İskender Alın'ın gönderdiği mesajda(tape:3414);
    "yaniiii)para lazim mecbur atcam)" yazdığı,
    09.05.2011 günü saat:16.51’de Yusuf Turanlı'nın, İskender Alın'a gönderdiği mesajda(tape:3415);
    "ne kadar lazım sole" yazdığı,
    09.05.2011 günü saat:16.57’de İbrahim Akın’ın, Yusuf Turanlı'ya gönderdiği mesajda(tape:3543);
    "abi dusundum sen mactan sonra konus onlarla" yazdığı,
    09.05.2011 günü saat:17.08’de Yusuf Turanlı'ya, Ahmet Ateş'in gönderdiği mesajda(tape:3416);
    "abı ofıste beklıyolaar senı" yazdığı,
    Sanık Ahmet Ateş; Yusuf’a, Serdal Adalı’nın ofiste kendisini beklediğini iletmekte aşağıdaki görüşme ile de Adalı Holding’in yerini tarif etmektedir.

    09.05.2011 günü saat:17.09’da Yusuf Turanlı'nın, Ahmet Ateş'e gönderdiği mesajda(tape:3417);
    "okk" yazdığı,
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  23. #23
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    09.05.2011 günü saat:17.14’de İbrahim Akın’ın, Yusuf Turanlı'yı aradığı görüşme(tape:3544):
    Yusuf: "Abim Kıbrıs’taki senedi aldı yırttı", İbrahim: "Sezon sonu ben şu maç bitsin ondan sonra tamam ya", Yusuf: "Ha biz bittik zaten ya sen neyi biz anlaştık bitti yani sen rahat ol yani", İbrahim: "Bu maçtan sonra abi hiç işimiz olmaz ya", Yusuf: "O kulübe adam verirsem de ...ya sende biliyorsun beni valla biraz açık kapı bırakayım ya", İbrahim: "Biraz bırakta yani maçla ilgili birşey söyleme abi yani istiyor ama bu maç için yani çok sıktılar de yani sadece bunu bekliyorlardı de kusura bakmasınlar de", Yusuf: "Hafiften morelleri bozulmasın ya", İbrahim: "O zaman çok az bırak abi çünkü yani kupayı alacaz yani öyle gözüküyor", Yusuf: "Baktın iş terse döndü sensiz sende ona göre hareket onu söylemek istiyorum, akıllı olalım diye söylüyorum", İbrahim: "Anladım, anladın tamam", Yusuf: "Söyleyim mi Sedo one iyiymiş diye anlar o", İbrahim: "Bir tane atın iyiymiş de ismini verme ama", Yusuf: "O da o diyecek bana hemen zaten onundur diyecek", İbrahim: "Ben sana diyorum ki bu kupayı al bak neler oluyor seyret", Yusuf: "Ya almayalım öbür türlü daha güzel ya boşver", İbrahim: "O gün için bir şey söyleyemeyecem Yusuf abi sana, yani atmosfer önemli biyor musun o an ne olacağını biliyor musun", Yusuf: "Biraz rahatlat bi hafif, kimi oynatıyor İbo senden başka Tom", İbrahim: "Tom, Holosko,ya aynı ya kadro", Yusuf: "Tam bomba o zaman”,
    Sanık İbrahim’in bu görüşmede, ikilem yaşadığı, İBB Spor’da oynayan futbolcu arkadaşlarının ve hocasının emeklerini boşa çıkarmak istemediği görülmektedir.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  24. #24
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    09.05.2011 günü saat:17.19’da İbrahim Akın’ın, Fahri Tatan'ı aradığı görüşme(tape:3545):
    İbrahim: "Beşiktaş da istiyor beni, dünya para istedim, Yusuf abi menajerim ya benim, şimdi görüşmede şuan", Fahri: "Senin bonservisin senin sözleşmen devam ediyor", İbrahim: "Serdal Adalı bana at verdi biliyor musun bir tane, işte Beşiktaş’a gideyim diye, alacağım işte atların hangisinin iyi olduğunu öğrendim Sedo one diye bir tane atı varmış çok iyi, onu alacağım ondan, maç bitince anlaşıyoruz", Fahri: "Dönüyorsun Beşiktaş’a”,
    09.05.2011 günü saat:18.05’de İbrahim Akın’a, Yusuf Turanlı'nın gönderdiği mesajda;
    "2 mılyon euro vercekler.1 mılyon euro garantı mac bası felan 2 mıluon euro olcak herturlu verıcem dıo"yazdığı, (tape:3546)
    09.05.2011 günü saat:18.12’de İbrahim Akın’a, Y. Turanlı'nın gönderdiği mesajda (tape:3547):
    "kesınlıkle evet dıorum hayırlı olsun dıolarhersey super. Adalı benım oglum dıo" yazdığı,
    09.05.2011 günü saat:18.21’de İbrahim Akın’ın, Yusuf Turanlı'ya gönderdiği mesajda(tape:3548);
    " am abi slm sole " yazdığı,
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  25. #25
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    09.05.2011 günü saat:20.39’da Yusuf Turanlı'yı, İbrahim Akın'ın aradığı görüşme(tape:3421):
    Yusuf: "Senin şeylere bakıyor atlara, ya diyor bu niye arap atı almış kardeşim diyor, iyi güzel yani herşey yolunda güzel", İbrahim: "Benim atı söyledin mi sen", Yusuf: "Söyledim, okey,Orhan kendini ismini vermiş, Sedo", İbrahim: "Sedo One ne ki", Yusuf: "Öyle gülüyor vay kurnaz diyor vay, benim diyor en iyi en iyilerinden biri o diyor, feda olsun diyor", İbrahim: "Nasıl alacaklar ki Yusuf abi beni bizim hoca şey oldu galiba biraz çaktı, sorup duruyor bugün neşelisin deyip duruyor bana", Yusuf: "Önümüzdeki hafta arayıp söyleyecekler", İbrahim: "Şey Yusuf abi Kupayı alırsak ne olacak", Yusuf: "Seninle bir alakası olmasın önemi yok yani anladın mı", İbrahim: "Ulan pas o hep o şey yapacağız o zaman pas mas yapacağız", Yusuf: "Yani artık sen bilirsin işini ya, sen ayarlarsın bunu akıllı şekilde, hareket edersin ya"
    İbrahim Akın bu görüşmede Yusuf Turanlı’ya, antrenörünün durumdan şüphelendiğini, kupayı almaları durumunda kendisini yine transfer edip etmeyeceklerini sormakta, Yusuf da, kupanın alınmasında kendisinin bir katkısı olmadığı sürece sorun olmadığını, ancak akıllı hareket etmesini iletirken, İbrahim de bunun üzerine “pas o hep o şey yapacağız o zaman pas mas yapacağız” diyerek sonuca giden bir hareket yapmayacağını söylemektedir. Bu görüşme, sanık İbrahim’in, Beşiktaş’a transfer olma karşılığında kupa finalinde takımı adına istenilen performansı göstermeyeceği noktasında şike teklifini kabul ettiğini göstermektedir.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •