perhaps Nickli Üyeden Alıntı
Aslina bakarsaniz yaziya baslarken Ergun Ata'nin esip gürleyecegi hissine kapiliyorsunuz. Sonra son paragrafa gelince anliyorsunuz ki koca yaziyi bos yere okumussunuz. "Yerini dolduracaksaniz, daha iyisini alacaksaniz satin tabi" demek için bir sayfa dolusu "satamazsiniz" edebiyati yapmanin ne anlami var? Fatih'i satip yerine Mehmet Yilmaz'i monte etmek isteyen mi var zaten? Satilirsa -ki gitmek istedigini söyleyen, üzeri kapali bir biçimde 'bu sene satin da para kazanin bari'demeye getiren bir adami da tutabilecek miyiz hala merak ediyorum- yerine zaten en az o kadar iyi birini almak zorundalar. Velhasili, çok özür dileyerek genelde begenerek okudugum abimizin kalitesine yakistiramadigimi söylemek durumundayim. "Kahveden nefret ederim amafincanda getirirseniz içerim" demek gibi bir sey. Bu meret gelecekse fincanda gelecek zaten... Avucunla iç diyen mi var?
"Kulüp menfaati" denen seyden Fatih'i satip yerine -mesela- Ali Güzeldal'i monte etmeye çalismayi anlayanlar varsa Zeyyat Kafkas'tan kulüp menfaatini açmasini istesinler. Ben takimda kimsenin vazgeçilmez olmadigini, gerektiginde herkesin yerinin doldurulabilinecegini, Fatih'in gitmek istemesi durumunda onun da yerinin doldurulabilecegi anlamini çikartiyorum. Sözlesmesi süren bir "profesyonel"e 'çaktirmadan' bazi gerçeklerin hatirlatilmasi olarak da yorumlanabilir elbette.