Yeni Hoca ararken..

[hayat61]

Yazdiklarina katilamamak mümkün degil.


"Iste tam da bu noktada, Trabzonspor'un getirecegi yabanci hoca oldukça önemlidir. Herseyi federasyondan beklemeden önce, Trabzonspor da, kendi dinamikleriyle bu konuda çalismalara baslayabilir. Mesela KTÜ'den, yabanci akademilerden destek alinabilir. Bu konuda yeterli profesyonellige, bilgi ve deneyime sahip hocalara, yildiz transferine verilecek paralar verilebilir. "


paragrafi aklima Artun Talay'in açiklamasini getirdi:"Ben Esref'e yetemiyorum artik.Yabanci bir hocayla anlasilsin.Ben de onun asistani olur bilgilerini,sirlarini ögrenip yeni sporcular yetistirebilirim."


Alt yapi çalismalarina yerli hocanin yanina kaliteli bir yabanci hoca bulunursasadece oyuncularin teknik olarak yetismesin yani sira yanindaki hocada yetisecektir.Kurslarda ögretilenlerin nasil uygulandigini görmenin yani sira bu günü unutup yarina bakabilmeyi de ögrenecektir.Böylelikle sadece alt yapidan oyuncu degil alt yapidan hocada yetismis olacak.

[Mehmet]

Arkadaslar tüm arkadaslarimiz yabanci hoca diyorlar ama ben kesinlikle yabanci hocaya karsiyim. Hepsinin cani cehenneme diyecegim onlara çünkü bizim takimin bozulmasi yabanci hocalar ile basladi. Ilk ugursuz Alman Sunderman. Türkiye sartlari ve özellikle Trabzonspor'un durumlari hangi yabanci hoca burada ne yapabilir. 70 milyon luk Ülkem de adammi tükendi. Elimizde onlarca mücevherler var. Ama isi bilen patron gerekiyor. Is sadece hoca ile de olmuyor. Is yapacak patron.
sonra iyi mühendis mimar yada hoca. Sonra iyi malzeme eleman yada futbolcular.

TÜRKIYE sartlarini bilen en iyi bilen Lucescu var. O da su anda çalistirdigi takimi birakamiyor. Gelseydi bu hoca ya umudla güvenebilirdim. Trabzonspor la basarili olabilirdi diye. Ama malesef?

Luce den baska yabanci hoca Trabzonspor'a gelipde basarili olamaz düsünüyorum. Luce olmadi. Bari Ersun Yanal olsa. Neden Ersun Yanal?
Ersun Yanal çalistirdigi küçük ve cesareti olmayan takimlara nasil futbol oynattigini zaman zaman görüyoruz. Adamin elinde 4 büyükler gibi takimlar olsaydi kimbilir neler yapardi. Simdi Milli takimda gördük Ersun Hocayi mi dediniz? Milli takim olayi baska bir sey. Aslinda adam orada basarisiz da sayilmaz isini bitirmeden isi elinden aldilar ama alanlar basarili olacagiz dediler onlarda fiyasko oldular.

Ersun Hocanin burada bana göre yarim kalmis bir isi var. Kendini kanitlamak ve basarili olmak için Trabzonspor'a yararli olacagi benim kanaatimdir.Baskanimiz Sn Albayrak biraksin aramayi taramayi bu adami getirsin Trabzonspor'a hoca olarak. Ve yeni sene için antrenmanlar çalismalar baslasin. Türkiye ligi geç baslamadan Trabzonspor'un Avrupa kupalari maçlari baslayacak. Geç kalinmasin.
Bize yabanci hocalardan hayir gelmez. Bosuna zaman kaybedilmesin.
Atay AKTUG hem kendine hem Trabzonspor'a hemde Senol Günes'e yazik etti. Tüm sorun ve asil çözüm bu cümlerimin içindedir aslinda ama kime söyleyecegim. qEdited by: Mehmet

[poetricus]

Atay AKTUG hem kendine hem Trabzonspor'a hem de Senol Günes'e yazik etti. Tüm sorun ve asil çözüm bu cümlerimin içindedir aslinda ama kime söyleyecegim?

Burada biz bizeyiz hepimize söyleyebilirsiniz!Edited by: Poetricus

[poetricus]

Sevgili Simal Yildizi,
Yazdiklarin, üzülerek belirtmeliyim ki, bu camianin büyük bir kismina birkaç beden büyük geliyor. Kargadan baska kus tanimayanlara bilmem ki bu ufuk nasil gürünür?

[Tunga]

Arkadaslar öncelikle ince mesajlariniz için hepinize tesekkür ederim.


"Mehmet": Bu aslinda sizin yazdiklariniza muhalefet eden bir mesaj olmayacak. Sadece söyledikleriniz dogrultusunda konuyu biraz daha açalim istedim.


Ilk mesajimda belirttigim gibi bazi hocalar Türkiye'ye salt teknik direktörlük yapip, 18-20 kisilik bir profesyonel oyuncu kadrosunu çalistirmaya, bazilari ise tüm kulübün organizasyonunu yönetmeye geliyor. Bu ikinci gurup hocalar için maalesef çok az örnek var.


Ama bugün begensek de begenmesek de en popüler ve "göreceli olarak" en basarili 3 Türk Teknik Direktör'den ikisi Derwall ve Piontek gibi yabanci "uzmanlarin" yetistirdigi hocalardir. Bir de Senol Hocamiz vardir ki, kendisi bence de "apoleti geregi" Türkiye'nin en basarili yerli teknik direktörlerinden biridir.


Buna ne yabanci hayranligi, ne de yabanci düsmanligi gözlükleriyle bakmamaliyiz. Keza sizin yadiklarinizdan da "yabanci düsmani oldugunuz anlami" çikmiyor zaten.


Ama biz dünya üçüncüsü oldugumuz zaman sanirim gerçekten de kendimizi, bir Ingiltere'den, bir Fransa'dan, bir Italya'dan, bir Ispanya'dan büyük görmeye basladik. Oysa ki, çok basarili olmus olsak da aslinda bu ülkelerin maalesef çok gerisindeyiz. Ama bunu sans ile açiklayamayiz. Bu önümüzdeki ülkeler, hepsi de zaman zaman ya da her zaman futbola çok büyük yatirimlar yapmis ülkeler. Her birinde sayisi onlarca futbol akademileri var. Hatta Ingiltere ve Fransa, dünyadaki sömürgeci tutumlarinin bir parçasi olarak, dünyanin çok degisik baska ülkelerinde de bu tür akademilere sahipler. Bu akademilerin basina ise, A Milli Takimalrinin basindaki hocalardan çok daha yüksek kariyerli hocalara sans veriyor ve tonlarca para akitiyorlar. Bugün Afrika Futbolu 10-15 yillik bir yükselis trendine sahipse, bunu o ülkelerdeki Fransiz ve Ingiliz yatirimlari sagliyor. Hatta günümüzde Almanya ile Iran arasinda da bu tarz bir yakinlasma var. Yani futbolda gelismis bu ülkeler sadece kendi kaynaklarini degil, ayni zamanda, sömürülmeye açik yabanci kaynaklari da çok iyi kullaniyorlar.


Simdi elbette ben bu sömürülen takim ve ülkelerden biri olalim demiyorum. Kendi potansiyelimizi, tüm bu akademik çalismalarin içinde bulunmus, deneyimli hocalara birakalim diyorum.


Türkiye'de yaygin yanlis kaninin aksine bu yolda aslinda en çok yolalan kulüp Galatasaray degil, Besiktas'ti. Serpil Hamdi Hoca gibi az laf çok isyapan hocalar, ekibiyle birlikte, Süleyman Seba zamaninda, yerli kaynaklari sonuna kadar kullanmis ve bu çok degerli çalismalar sonucunda Gençler Avrupa Sampiyonlugunu kazanmistik. Efsanelesmis Besiktas kadrosu ise neredeyse "0" yabanci katkisiyla Türkiye'yi silmis süpürmüstü. Ama o ekibin en tepesinde de Gordon Milne vardi. Yani yetisen o fidanlari degerlendiriyordu. Ama karistirmayalim; Gordon Milne hiç bir zaman bir Piontek, ya da bir Derwall olmadi.


Bu ise hayatlarini vermis ve bu yolla zengin olmus nice hocalar Avrupa'da halen mevcut. Bu tarz kariyeri süpheye mahal birakmayan yabanci hocalarin Trabzonspor'a gelmesi durumunda bugün hepimizin iftihar ettigi Senol Günes, Giray Bulak gibi yerlinin yerlisi hocalarimizin da çok yeni ufuklara sahip olabilecegini düsünüyorum. Artik Senol Hoca için bu süreç geçti, ama daha nice teknik direktörleryetistirecek Trabzonspor camiasinin yeni degerleri de bu yolla çok yeni bir vizyona sahip olacaktir diye düsünüyorum. Maden bizde; ama isleme teknolojisine henüz sahip degiliz.


Eger tüm bu yokluklara ragmen, Trabzonlu oyuncular ve teknik direktörler belli sinirlar içinde basarili olabiliyorsa, bir de "iyi" islendiklerinde nasil meyva verecekler bir düsünün.


Bu konuda benim o uzun yazimda aklima gelmeyen çok güzel bir örnegi paylastigi için "hayat61"e de, tüm nazik mesajlari yazan arkadaslarim yanindaayrica bir tesekkür etmek istiyorum. Eger okumadiysaniz, 3-4 mesaj üstteki mesajini okumanizi tavsiye ediyorum.

[sümela61]

@simalyildizi... sevgili Tunga son derece dogru ve yerinde cümleler kurmussunuz yine... maalesef ben de bu yazdiklarinizin gerek taraftarimizin büyük bir çogunluguna, gerek futbol kamuoyumuza, gerek yöneticilerimize ve gerekse de oyuncularimiza bir kaç beden büyük gelecegini düsünüyorum... keske böyle olmasa ama maalesef böyle...


bu noktada ortadaki hatalari kendi üstüne hiç alinmayan taraftarlarin, aslinda bu iste baya bir sorumluluk tasidiklarini ve suçlu olduklarini düsünüyorum... nedeni basit: eger taraftarlar yönetimlerden hemen basari beklemeseler, yönetimler de uzun vadeli hareket edebilecek... ama taraftar bu güvenceyi vermiyor... elbette akli basinda, bilinçli, sabirli taraftar örnekleri de var... ama sayica çok azlar bence...


ben, bizim gördügümüz bu gerçekleri (yani simalyildizi'nin tekrar altini çizdigi gerçekler), yöneticilerin de gördügünü düsünüyorum... artik bütün her yerde bangir bangir altyapi, kurumsallasma vs. gibi kavramlarin alti çiziliyor...Amerika'yi (Ajax mi demeliydim?)yeniden kesfetmeye gerek yok, (akli basinda) herkes farkinda bazi gerçeklerin... lakin buna ragmen bisiler yapilmiyorsa; bu gösteriyor ki yöneticiler ya bu isi uzun vadeli yapmayi düsünmüyorlar (yani sadece kendilerini tanitip, popüler olma hevesindeler); ya da "acil basari beklentisi"nin baskisiyla hareket ediyorlar...


sevgilerimle...

[Tunga]

Bakin Türkiye'de futbol, en profesyonel (!), gelismis (!) gelismis takimlarda nasil idare ediliyor. Geçen hafta yasanan FB Yönetimi - Saran laf salatasindan karsilikli iki açiklama:


FB Yönetiminden Saran'a:


.......Bu gün bir basin açiklamasi yapan Sadettin Saran, ?Kulübe 6 ay vadeli 2 milyon dolar borç verdim. Çekin vadesi gelince, Aziz Yildirim Kulüpte para yok. Vadeyi uzatalim diyerek 2 milyon dolarlik çeki alarak bana 1,5 milyon dolarlik 2 yil vadeli yeni bir çek verdi. Kalan 500 bin dolar borç için de ileride hallederiz ? dedigini ileri sürmektedir. Ayrica kulüpte kalan 500 bin dolarlik alacagini kulübe hibe ettigini söylemektedir. Sadettin Saran?in televizyon yayinlari, show ve spor konularinda profesyonel olarak çalisan pek çok firmasi vardir. Fenerbahçe Kulübü?nün UEFA ile ilgili maçlarinin televizyon yayin haklari bes yil süre ile Saran tarafindan satin alinmistir. Daha sonra Saran, bu sözlesme ile satin aldigi haklara ek olarak yeni yayin ve reklam haklari almak için Sayin Nihat Özdemir ve Sayin Hamdi Akin?in da bilgileri dahilinde Yönetim?e basvurmustur. Bu israrlar üzerine, Saran?in lehine olarak sözlesmeye ek sözlesme yapilmistir. Bu sözlesmenin teminati olarak Saran?a Kulüp tarafindan ?tarihsiz bir teminat çeki?verilmistir. Çekin teminat için ve tarihsiz oldugunun kaniti bizzat Saran?in Basin Açiklamasidir. Saran vadenin iki yil uzatildigini söylemektedir. Ilk çekin tarihi 25.03.2002 olduguna göre, gene Saran?in ifadesi ile iki yil uzatilsa, çekin tarihinin 25.03.2004 olmasi gerekirdi. Halbuki çekin üzerindeki tarih bosluguna 25.11.2005 tarihi atilarak kullanilmis ve Icraya verilmistir...........


Saran'dan FB Yönetimine:


...... Açiklamada ?Saran?in lehine olarak sözlesmeye ek yapilmistir? denilmektedir. Söz konusu ifade gerçek disidir. Kulüp yönetimi, sözlesmede eger benim lehime yani Fenerbahçe?nin aleyhine düzenleme yaptiysa bu onlarin utancidir. Zira yönetimin temel görevi Fenerbahçe?nin hak ve çikarlarini korumaktir. Para kaybettigim tek yayin hakki anlasmasi da, Fenerbahçe için ödedigim 10 milyon dolarlik anlasmadir. Çünkü yayin haklari için tespit ettigimiz ücret, ?ticari kriterler?e degil, tamamen ?gönül kriterleri?ne dayanarak belirlenmistir. Fenerbahçeme helal olsun!


------------------------------------------------------------ -----
8 Yillik basarili (!?!) icraatin sonunda kulübün geldigi çagdas (!), kurumsal (!) noktayi görelim arkadaslar.


Peki Galatasaray örnegi?


Paralarini alamiyorlar diye, tüm sezon boyunca kafamizi ütüleyen Galatasaraylilarin, bir bir bos mukaveleye imza atmalari? Madem parani alamiyorsun, bunu kullanarak Türkiye'de kendini mazlum durumuna düsürüyorsun, o zaman neden gene kosa kosa imzayi basiyorsun?


Iste Türkiye'deki profesyonellik anlayisi budur maalesef. Bir de bizden bir kötü örnek:


Divan Kurulu Toplantisinda gelen elestirilere, baskanimiz cevabi basin araciligi ile veriyor. Divan Kurulu Trabzonspor'un en üst izleme mercii. Orada konusulanlara cevap, orada degil de, gazetelerde veriliyor.


Iste tüm bu parali amatörlügün içinde, bize gerçek profesyonellik gerekiyor. Bunun için de bize bunu ögretmemizi ögretecek bir uzmana ihtiyacimiz var. Türkiye'deki örnekleri görünce, bunun yerli olmasi olasiligi da kalmiyor.


Ilk mesajima bir ilave yapmak istiyorum.


Avrupa transfer borsasinda, orta ile iyi siniftaki oyuncular için kulüpler 5-15 Milyon Avro arasinda bir ücret aliyorlar. Bu gerçegi aklinizda tutarak, sagda solda, Trabzon'daki takimlarda, Türkiye'nin çesitli illerindeki takimlardaki "iyi" oynayan, yetenekli Trabzonlu gençlere, çocuklara bir bakin ve her biri için 5 Milyon Avro'dan deger biçin. Anormal rakamlar çikiyor degil mi?


O zaman böyle iyi bir uzmana ve uzmanlar ekibine, istedigi parayi vermekriskli bir yatirim olabilir mi?

[cakal 61]

soylenecek birsey yok


TESEKKURLER[img]smileys/smiley32.gif[/img][img]smileys/smiley32.gif[/img]

[DKaraduman]

@ simal yildizi abi be sen baskan olsana[img]smileys/smiley1.gif[/img][img]smileys/smiley1.gif[/img][img]smileys/smiley1.gif[/img]yazdigin tespitleri futboldan anliyorum diyen insanlar cikaramaz.tebrik ediyorum.helal olsun[img]smileys/smiley32.gif[/img][img]smileys/smiley32.gif[/img][img]smileys/smiley32.gif[/img]

+1967

[dr_st]

hocam gerçekten eline ve diline saglik. çok dogru tespitlerde bulunmussun... bunlari külübümüze de mektup olarak postalamak lazim.. insallah baskanimiz da görür bu yazdiklarimizi..

[Hüda Topaloğlu]

Yönetimden bekledigimiz bir yildizi ,Bordomavi.net ten çikti Simal Yildizi, keske yildiz diye bahsettikleri futbolcu yerine bu sekil yildiz fikirler olsaydi, parayi kisa vadeli yildiz futbolculara degil, uzun vadeli yildiz fikirlere yatirim yapmayi dusunselerdi, belkide Halilhodzic bu isin bir baslangici olurdu, belkide ayagimiza gelen bu firsati bi anda teptik.


Sonuçta söz sultaninin yaninda bu soylediklerimin etki derecesi çok dusuk olur, o yuzden siddetle Simal yildizinin yazdigi yaziyi okunmasini tavsiye ederim herkese...

[smertkan]

@Simal Yildizi


Yönetimlerin amatör yada son derece profesyonel oldugu belli, Futbolcularda amatör peki nasil olup seningündeme getirdiginve bizim dogru buldugumuz reçete hayata geçecek?


Yada benim meramim su , Taraftar olarak biz ne yapacagiz? neler yapabilecegiz.(Üyelik, TS Clup ürünleri bunlar disinda) Yada ne yapmaliyizda yönetimi futbolculari, alt yapidaki çocuklari daha dogrusu tüm camiayi atesleyebilmeliyiz?