'Trabzonspor'un 4. büyük' sýfatýna ihtiyacý yok, o hep büyük takýmdý
Trabzon'un futbolla yatýp futbolla kalktýðýný biliyoruz. Bu iliþki hep böyle miydi? Futbol kültürü zaman içinde nasýl deðiþim gösterdi? Spor tarihçisi Sevecen Tunç, yeni çýkan kitabýnda Trabzonspor'un tarihini bir roman gibi anlatýyor.
Eyüp Tatlýpýnar
etatlipinar@gmail.com
Samsun'da doðmuþ, Sinop'ta büyümüþ; annesi Trabzonlu babasý Ordulu Sevecen Tunç'un. Soranlara tepeden týrnaða Karadenizli olduðunu söylüyor. Þiir ve futbol tutkusunu babasýndan almýþ. 2001'de Rýfat Ilgaz þiir ödülünü kazanmýþ. Üniversite zamaný geldiðinde yolu Ýstanbul'a düþmüþ. Boðaziçi Üniversitesi'nde iktisat okuduktan sonra yüksek lisansýný futbol tarihi üzerine yapýp, bitirme tezine Trabzonspor tarihini konu edinmiþ. Çeþitli yayýnlarda futbol konulu pek çok yazýya imza atmýþ. Halen ayný üniversitede doktora çalýþmasýný yürütüyor.
Tunç, 2009'da baþladýðý tez çalýþmasýný geliþtirerek bir kitaba dönüþtürdü. 'Trabzon'da Futbolun Toplumsal Tarihi/ Mektepliler, Münevverler, Meraklýlar' adlý kitap þu günlerde Ýletiþim yayýnlarýndan çýktý. Tez çalýþmasýnýn Trabzonspor'un kurulduðu 1967'den öncesini ele aldýðýný, kitaba dönüþtürülürken eðlenceli anekdotlarla birlikte, þampiyonluklarýn geldiði 1970'lere bir bakýþýn da eklendiðini söyleyelim.
ANADOLU'NUN TEMSÝLCÝSÝ
- Trabzonsporlu musunuz?
Tezi yazarken Trabzonsporlu oldum. Emek verdiðiniz þeylerle ister istemez bir gönül baðý kuruyorsunuz. Öncesinde Galatasaraylý'ydým. Konuyu açanlara bilinçli bir taraftar olduðumu söylüyorum. Çünkü tarihini okumuþum, anneden babadan, çevreden miras almamýþým. Trabzonspor'un büyük bir takým olduðuna inandým. 'Dördüncü büyük' deniliyor Trabzonspor için ama bu sýfata ihtiyacý yok. Hep büyük bir takýmdý zaten.
- Bugün Trabzon denildiðinde akla gelen ilk þey futbol. Bu iliþkinin geçmiþi ne kadar eskiye uzanýyor?
Trabzon'un futbolla içli dýþlý olmasý 1920'lerde baþlýyor. 1921'de yerel takýmlarýn maçlarý, hazýrlanan bir fikstüre göre oynanýyor. Geniþ kitleye hitap ediyor anlayacaðýnýz. 1922'de Anadolu'da ilk kez futbol kurallarýnýn anlatýldýðý bir kitap basýlýyor. Kazým Karabekir Paþa bu kitaptan 100 civarýnda satýn alýp þark ordularýna daðýtýyor. Doðuda futbolun yayýlmasýnda en büyük pay Trabzon'a, oradaki kulüplere aittir.
- O ilk zamanlarda Trabzon'daki futbola elit bir hava hakimmiþ anladýðým kadarýyla...
Futbol Türkiye'nin modern pratiklerinden biri olarak baþlýyor. Tiyatro yapmak, kente sinema getirmek gibi bir þey. Ýstanbul'da okumuþ elit kesimin, aydýnlarýn giriþimleriyle ortaya çýkýyor. Trabzon'daki üst sýnýflarýn kanatlarý altýnda geliþiyor. Dolayýsýyla yukarýdan aþaðýya doðru çalýþan bir mekanizma söz konusu. Futbolun, Avrupa dýþýnda ortaya çýktýðý coðrafyalarýn hemen hepsinde bu iþ böyle baþlamýþ.
- Trabzon'daki futbolun o yýllarda kendine özgü bir kimliði var mýydý?
Trabzon önemli bir kentmiþ. Doðunun medeniyete açýlan kapýsý. Uzunca bir süre ikinci Ýstanbul olarak görülüyor. Birinci Dünya Savaþý'nda yýkýlmadan önce önemli bir limaný var. Doðu'nun mallarý Batý'ya, Batý'nýn yenilikleri Doðu'ya Trabzon üzerinden ulaþýyor. Kimliðinde 'Doðu'nun lideri' yazýldýðýný söyleyebiliriz. Bu futbola da yansýyor. Trabzon'daki takýmlar Karadeniz'i, Anadolu'yu dolaþýp kardeþlik vurgusunun öne çýktýðý maçlar yapýyor. Örneðin 1937'de Trabzon'daki en iyi oyunculardan bir takým kuruluyor, Konya'dan Ýzmir'e, Ýstanbul'a kadar birçok yeri gezip maçlar oynuyor. Ama her gittiði yerde Anadolu Muhteliti (karmasý) deniliyor takýma. Liderlik misyonu zamanla kaybediliyor. Önemli bir kýrýlma noktasý 1939'da Sivas - Erzurum arasýndaki demiryolunun açýlmasý. Trabzon'un önemi azalýyor. Ýkinci Dünya Savaþý yýllarýnda canlýlýk kalmýyor zaten.
70'LERDE TRABZONSPOR'UN SOL KÜLTÜRLE ÝLGÝSÝ VARDI
- Sonra tekrar nasýl canlanýyor?
1950'lerde Trabzon'da liman yeniden açýlýyor. Çok partili döneme geçilen zamanlarý, Demokrat Parti yýllarýný hatýrlayýn, kýrsal kesimlerde büyük þehirlere göçler yaþanýyor. Futbol da kitleselleþiyor bu sýrada. Elit karakteri kayboluyor ve avamlaþýyor. Profesyonelleþme de bu döneme denk geliyor. Futbol kulübü açmak kolaylaþýyor. 1958'de ilçeleri saymazsak Trabzon'un merkezinde 15-16 spor kulübü var. Futbol mahallelere yayýlýyor. Sahada maço bir görünüm kazanmaya baþlýyor.
- Ondan önce maçoluðu daha mý azdý?
Daha önceki amatör dönemde centilmenlik, sportmenlik, kenti iyi temsil etmek gibi deðerler ön plandaydý. Mesela oyunun sadece skoruna vurgu yapýlmaz, bütünü önemsenirdi. Skorlar 1950'lerden önce manþetlere taþýnmazdý kolay kolay.
- Ýþin þiddetle ilgili kýsmý peki?
1950'lerden önce de þiddet olaylarý yaþanýyordu ama 1950'lerden sonra sistemin bir parçasýna dönüþtü. O zamaný yaþayanlar sýk sýk 'futbol horoz dövüþlerine döndü' eleþtirisini yapýyorlar örneðin. Eskiden farklý mahallelerin gençleri randevulaþarak haftanýn bir günü kavga ederlermiþ. Mahallelilik kimliðini yeniden üretmenin bir yolu... Futbol maçlarý mahalle kavgalarýnýn yerini alýyor. Vurgu da maçýn bütününden skoruna kayýyor. Yenmek ya da yenilmek çok önemli hale geliyor.
- Trabzon'un 1970'lerde baþarý kazanmasýnýn bir nedeni var mýdýr?
Aslýnda hep baþarýlýlar. Amatör dönemde de þampiyonluklarý var. 1970'lerdeki altýn yýllara baktýðýmýzda büyük iþ yaptýðýný görüyorsunuz Trabzonspor'un. Dünyanýn baþka yerlerinde þampiyonluk bir þehrin tekelinde deðildir. Ama Ýstanbul tekel kurduðu sýrada Anadolu'dan gelen, 'taþra takýmý' bu tekeli kýrýyor.
- Trabzon'a ve Trabzonspor'a baktýðýmýzda bu kimliklerde belirgin bir milliyetçilik motifi görüyoruz. Durum hep böyle miydi?
1970'lerin o altýn yýllarýnda sol kültürle iliþkisi daha fazlaydý. Anadolu'yu temsil ediyor ve Ýstanbul'a karþý isyancý bir imajý var. Türkiye çapýnda büyük sempatiyle karþýlanýyor.
- Þampiyonluklar Ýstanbul'da nasýl karþýlanýyor?
Þaþýrtýcý bulunuyor. Ýstanbul'daki futbol otoriteleri þampiyonluðun tesadüfen geldiðini söylüyor. Trabzonspor onlarý ancak daha sonraki yýllarda da þampiyon olduðunda susturabiliyor.
Kolbastýdan önce horon tepme vardý
'Trabzonspor'un kuruluþu, kurucu kulüpler arasýndaki gerilimden dolayý kolay olmadý. Taraftarýn kulübe ýsýnmasý da... Ýlk yýllarda taraftarýn maçlarý sessizce izlemesi yönetimi harekete geçirmiþ, tribünleri hareketlendirecek bir amigo bulunmasý için Ýstanbul'daki gazetelere bile ilanlar verilmiþti. Þampiyonluklarýn geldiði altýn yýllardaysa taraftar Ýstanbul'da bile fazla ateþli bulunuyordu. Tezahüratlar çoðu zaman 'Trabzon Trabzon' þeklinde baðýrmaktan ibaretti ama Ýstanbul'daki maçlarda bir grup taraftarýn kapalý tribünde horon tepmesi, diðer tribünlerin de tempo tutarak eþlik etmesi geleneðe dönüþmüþtü.'
Ýdmanocaðý'ný tutan Karabekir, Ýdmangrubu'nu tutan Atatürk
'Trabzonspor'da yerel takýmlarýn çekiþmesi Ýstanbul'u aratmayacak kadar keskindi. Kazým Karabekir Paþa 1922'de, daha sonralarý Trabzonspor'un kurucu takýmlarýndan en önemlisi olacak Ýdmanocaðý'na yaptýðý ziyarette, kulübün hamiliðini üstlenmesi talebiyle karþýlaþmýþ ve bu talebe olumlu cevap vermiþti. Sembolik de olsa bu 'hamilik' iþinin deðeri büyüktü ve yanký bulmakta gecikmedi. Bunun üzerine o dönemde þehrin diðer büyük takýmý olan Ýdmangrubu hemen Mustafa Kemal Paþa'ya bir telgraf göndermiþ, ondan hamilik istemiþti. Paþa'nýn cevabý olumluydu.'