Ogün abdullah ve mali yılmaz -Silinmiştir-. İlk ikisi takımını satıp 3 kuruşluk menfaat için fenere gitti. diğeri de trabzonu soyup soğana çevirdi onun döneminde nice maçlar hatırlarım altaya kocaeliye 3-0 yenildiğimiz..
Öncelikle ben bu konuyu açan arkadaşıma teşekkür ediyorum.
Bu konu yıllarca TS tarftarları arasında fikir ayrılığı yaratmıştır.
Ben şu anda yılını hatırlamadığım bi tarihte kendi kulaklarımla televizyon röportajında dinlediğim bir röportajı sizlere akratayım yorum sizin.
Yer :İstanbul
Maç: İstanbulspor-Trabzonspor
Ogün ve Abdullah Trabzonsporda oynuyor rakip İstanbulspor tribünlerde 15 bini
aşkın Trabzonsporlu maç 0-0 bitiyor.
Maç sonu ilk önce mikrofon Abdullaha uzanıyor
Tv muhabiri soruyor:Taraftarın tepkisi var ne diyorsun?
Abdullahın cevabı:Taraftar haklı normalde yenmen gereken rakip ile berabere
kalırsan taraftr bağırır haklıdır der.
Aynı soru Ogünne sorulunca Ogünün cevabı???? Onlar bağırır durur bağırsınlar der( Alay eder gibi ve sanki onun için berarbere kalmak önemli değilmiş gibi
Bu Ogün kardeşimizin karakterine ayna tutan bir cevaptır.Zaten bu ve bunun gibi Kocaeli maçında kale arkasında takımı tribüne çağıran tarftara gitmeyin diye engelleyende yine Ogündür bu olyaların akabinde Kaptan! cenazede dayağı yemiştir.
Diğer bir beyanatı ise FB ye geldikten sonra Hürriyet gazetesinde yayınlanmıştır.
Şöyleki; Soruyorlar Ogün efendiye Trabzonspora dönermisin
Cevap tam Ogüne göre:Bir daha o klüpte forma giymem ayrıca Trabzonada dönmem benim çocuklarım burada büyüyecekler Burada kendimi buldum
İşte Ogün ve AbdullahYorum sizlerin.Ben Abdullaha hak etmediği hemde hiç hak
etmediği davranışları TS taraftarına yakıştırmıyorum
Ogün abdullah ve mali yılmaz -Silinmiştir-. İlk ikisi takımını satıp 3 kuruşluk menfaat için fenere gitti. diğeri de trabzonu soyup soğana çevirdi onun döneminde nice maçlar hatırlarım altaya kocaeliye 3-0 yenildiğimiz..
Konu admin tarafından (26.07.2006 Saat 17:17 ) değiştirilmiştir.
Sayın arkadaşım Ultrats burada anlatmaya çalıştığımız da; o ikisi dediğin adamların takımı satmayıp, satıldıklarıdır. Sadamları zorla gönderdiler ben bunu idda ediyorum halen.ultrats Nickli Üyeden Alıntı
Taraftarin iyisi
Eski kullanıcı adı : Tslidrist
Trabzonspor'a en büyük zararları hep değerli onursal başkanımız M.Ali Yılmaz vermiştir..
Ne hikmetse ilk yabancı oyuncuyu o getirmiş, ilk siyai oyuncuyu o getirmiş..
Kaldı bizin takımı fener gibi oynatmaya çalışmış hatta aziz yıldırım gibi başkanlık yapmayı denemiş hep en büyük benim demeye çelışmış ve her defasında bir vurgun vurup gitmiştir..
Bırakın Ogün'ü Abdullah'ı..
Onlar takımı satıp gitmedi, satıldılar..
Akabinde Tolunay, Ünal ve Hami de takımdan gönderilmedi mi?
Hem Ogün'e neden laf ediliyor onu da anlamam..
Adamı milletin ottasında döven biz (Trabzonspor taraftarı) değil mi idik?
O dayak size etılsa futbolcu iken ne yapardınız?
Tabi ki Trabzon'un en gıcık olduğu takıma giderdiniz..
Bunu böyle bilin..
Ogün fenerli oldu ise onu biz fenerli yaptık..
kimse kimseyi fenerli yapamaz adamın icinde yoksa o kdr basit değil ha birini baska takımlı yapmak gibi bişiy mümkün olsa hami de gsaraylı fenerli olurduKasım Hilal Nickli Üyeden Alıntı
bu taraftar zamanında hamiyide yerden yere vurdu ama o has be has ts li oldugu icin hiçç etkilenmedi
ogüne gelince trabzonsporu terketmesinin karsılıgı olarak gerektiği sekilde fenerbahce tarafından aynı muameleyi gördü fener ilk önce pafa gönderddi sonra defetti
abdullaha gelince gitmesine cok üzülmüştüm vakti zamanında onun ts hakkında bi tane olumsuz ne konusmasını nede baska bişeyini gördüm hatta alacagı olup istemediğinide biliyorum
son olarak 96 da ki fb macında apo nun golünden sonraki sevinci aklıma geldikce onun ts de onurlu mücadele ettiğini özetliyo bana
apo in ogün out yani
Kasım Hilal Nickli Üyeden Alıntı
kimse kimseyi zorla fenerli yapamaz.üstelik ogün doğuştan fenerliyim demişti,unutmayalım...
fenere gittikten sonra fenerbahçeli ogün olarak kendi adına bir web sitesi açtığını, ve o siteye yorum yazan fenerbahçeli taraftarlar ile belirli zamanlarda yemeğe çıktığını biliyormuydunuz. o siteyi gördüğümde şok olmuştum. bu bizim Ogün olamaz demiştim. ama o gün dü işte.
2010 - 2011 Şampiyonu Trabzonspor'dur
Gerçek budur. ☆
Yani taraftar olarak bizim hiç mi suçumuz yoktu?
Her zaman kendini temize çıkarıp başkalarını karalamak kolaydır arkadaşlar..
Yapmayın..
Siteyi hatırlayana kadar adamın yediği dayağı da hatırlayın Allah için..
Hem de sukünetin sağlanması gereken ilk yerde, cenazede yedi dayağı..
Hiç mi hakkı yoktu bu adamın...
dayak yemesi sindirilecek bişe değil + bir iki densiz cahil insanın yaptıgını trabzonspora mal edilmemeliKasım Hilal Nickli Üyeden Alıntı
ogünün yaptıklarına kimsenin bişe dediği yok biz sadece onun ikiyüzlülüğüne sitem ediyoruz hakettiğini buldu
Ogün mü yalama,dansöz...Apo'ya edilen küfür Ogün'e edilmeliydi.Apo o kadar küfür yedi ağzından tek kelime çıkmadı Ts aleyhine.
ts olarak tek ayıbımız bence türkiye gürcistan milli macında kadro okunurken apbullah denirken ıslıklamamızdı gercekten insan onun yyerine kendini koyunca üzülüyo
Evet tüm taraftara maledilemez ama onlar da bizim içimizden çıkan insanlar..esTeban Nickli Üyeden Alıntı
O zaman onları da susturmanın bir yolunu aramak daha doğru değil mi..
Biraz da özeleştiriye beyler, lütfen!
İstanbul: Abdullah Ercan'dan Sessiz Veda
Beyoğlu Yeni Çarşı'da başlayan futbol yaşantısını daha sonra Trabzonspor, Fenerbahçe, Galatasaray ve İstanbulspor takımlarında sürdüren "sihirli sol ayak" Abdullah Ercan, sessiz sedasız yeşil sahalara veda etti.
Başarısı ve istikrarıyla uzun yıllar adını Türk futbolunun zirvesinde tutmayı başaran Abdullah Ercan, 22 yıllık futbol yaşantısına jübile yapmadan veda etme kararı aldığını açıkladı. Emektar futbolcu, bundan böyle futbola teknik adam olarak hizmet etme kararı aldığını açıklayarak teklif beklediğini söyledi.
Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'da forma giyen Abdullah Ercan, bundan sonraki futbol yaşantısında "Trabzonsporlu Abdullah" olarak anılmak istediğini belirterek, "Jübile yapmak istemiyorum. Şayet jübile yapmak isteseydim Trabzonspor'la Fenerbahçe'nin oynamasını ve Trabzonspor formasını giymeyi isterdim. Aslında iki yıl daha oynamak istiyordum ancak dizimdeki rahatsızlıktan dolayı keyif alamaz oldum. Futbolda çok güzel günler geçirdiğim gibi çok büyük acılar da yaşadım. En büyük ve unutamayacağım acı Dünya Kupası'na götürülüp de forma giyemeyen tek futbolcu olmam. Bir dakika dahi oynamamak çok acıydı. Diğer çektiğim büyük acı Fenerbahçe'de haksız bir şekilde kadro dışı bırakılmamdı" dedi.
Dört büyükler içinde bir tek Beşiktaş forması giyemediğini belirten Abdullah Ercan, "İlginç olan, benim çocukluğum İnönü Stadı'nda geçti. Ben iyi bir Beşiktaşlıydım. Beşiktaş'ın maçlarına girmek için geceleri stat etrafında kalırdık. Beşiktaşlı olmamın nedeni çocukluğum Taksim'de geçti ve stat evimizden iki adımlık yerdi. Kapalı tribünde amigo Mostra Kemal vardı. O'nun grubuna takılırdık. O bana bir forma alıp beni Beşiktaşlı yapmıştı. İşin ilginç yanı Beşiktaşlıyım ama büyük kulüplerden sadece Beşiktaş'ın formasını giyemedim" diye konuştu.
13.07.2006 12:06
Yukarada bir arkadaşımız bu haberi vermişti ben de kaynağı buldum. Link aşağıda. Bu olayla ilgili düşüncelerimde yanılmadığıma daha çok inanmaya başaldım.
http://www.haberler.com/haber_401400.asp
Taraftarin iyisi
Eski kullanıcı adı : Tslidrist
Ogün ve Abdullah aslında çok iyi değerlerdi TRABZONSPOR için. Ancak belitmek istediğim ayrı bir konu var. Ben ne kadar kızsamda onlara, Yinede Seviyorum, her nereye giderlerde gitsinler büyük hizmet vermişlerdir bizlere . ve o dönemin futbolunu unutamıyorum
BMN TRABZON
O hâlâ Trabzonspor'un sarı Abdullah'ıÖNDER ARI
Abdullah Ercan... Türk futbolunun unutulmaz isimlerinden biri oldu. Başarılarla dolu geçen 22 yıllık futbol yaşantısına son noktayı sessiz sedasız koyarken örnek bir futbolcu olarak hafızalarda yer edindi. Türk futbolunun seyrek sarı saçlı ‘Altın Çocuğu’ 8 Aralık 1972’de İstanbul’da doğdu. 1992’de İstanbul’un amatör takımlarından Beyoğlu Yeniçarşı’da başladığı futbol romanının sayfalarına birçok zafer yazdırırken son satırları İstanbulspor’da ekledi. Trabzonspor, F.Bahçe, G.Saray ve İstanbulspor’da gösterdiği performansla taraflı tarafsız her kesimden büyük alkış alan Abdullah Ercan’ın jubile dahi yapmadan yeşil çimlere veda etmesi futbol severleri oldukça üzdü. Az konuşup çok çalışan, formasını giydiği takımlarda yüreğini ortaya koyup mücadele eden Abdullah, futbol yaşantısının son demlerinde bu yakıştırmaların tersine sakatlık belasından kurtulamayarak çok sevdiği futboldan kopmak zorunda kaldı.
1989 yılında Genç Milli Takım’da oynarken F.Bahçe ile idmanlara çıkıyordu. Dönemin teknik direktörü Todor Veselinoviç tarafından çok beğenilmesine rağmen parada anlaşamayınca Sarı-Lacivertli takımın kapısından döndü. Daha o günlerde izleyen herkesi kendine hayran bırakan süper sol ayak, geçmişi bakın nasıl anlatıyor: “Babam futbolcu olmamı istemiyordu. Genç Milli Takım’da oynamama rağmen bir türlü kabullenmiyordu. Babam bir gün F.Bahçeli yöneticilerle görüşmeye gitti. Benim için 250 milyon istemiş. F.Bahçe ise 170’te diretince ‘o para oğlumun fıstık fındık parasını anca karşılar’ cevabını vermiş. Daha sonra Trabzonspor çağırdı ve oraya gittim. İyi ki de gitmişim.”
Milli Takım’ın değişmez ismiydi
Karadeniz temsilcisinde 7 sezon geçiren başarılı oyuncu, 1999-2000 sezonunda takım arkadaşı Ogün Temizkanoğlu ile birlikte F.Bahçe’ye transfer oldu. Zaten 20 Ağustos 1992’deki Trabzonspor-Sarıyer maçından bu yana oynadığı kulüplerde takımının değişmez oyuncusu olmayı başarmıştı. Bordo-Mavili ekipte çıktığı 301 maçın sadece 2’sinde yedek kalması ilginç bir ayrıntı olarak hafızalara kazındı. F.Bahçe’de 2001-2002 sezonunun tümünde yedek kaldığı maç sayısı ise sadece 3. Aslına bakılırsa ortada olan bu veriler Abdullah’a takılan ‘Bionik Adam’ lakabının haklılığını da gözler önüne seriyor. 27 Eylül 1993’teki Türkiye-Polonya maçı için davet alan Abdullah Ercan, o tarihten son birkaç yıl öncesine kadar hep A Milli Takım’ın değişmezleri arasında yer aldı. 71 kez A Milli, 23 defa Ümit Milli, 10 kez A Genç Milli, 4 Ordu Milli, 4 Olimpik Milli olan sol şeridin vazgeçilmezi, kimseye nasip olmayacak bir kariyerin de sahibi.
Abdullah’ın futbol hayatı sıra dışı bir şekilde geçti. Başarıyı da tattı, kötü günlerin tecrübesini de yaşadı. 19 Ekim 2002 tarihinde F.Bahçe’de oynarken süresiz kadro dışı bırakılan deneyimli oyuncu, 15 Kasım 2002 tarihinde teknik yönetimin isteğiyle affedildi. Ne var ki bu defa 17 Mart 2003 tarihinde yönetim kurulu tarafından tekrar süresiz kadro dışı bırakıldı. 2002 yılında dünya üçüncüsü olan Milli Takım’da bir dakika bile oynamayan tek oyuncu olması Abdullah’ın içinde derin bir yara olarak kalmış. Bu olay nedeniyle Şenol Güneş’e kızgın ve kırgınlığını her konuşmasında dile getirmekten kaçınmıyor. Abdullah, ayrıca haksızlığa uğradığını her platformda dile getiriyor.
F.Bahçe’de kadro dışı kalması onu bir diğer büyük kulüp olan G.Saray’a yönlendirdi. Sarı-Kırmızılı takıma gitmesinde dönemin teknik direktörü Fatih Terim’in çok büyük katkısı vardı. G.Saray’da geçirdiği ameliyat, sonrasında sakatlıkların bir türlü yakasını bırakmaması Sarı-Kırmızılı takım ile yollarını ayırmasına neden oldu. Son iki yıl İstanbulspor formasını taşıyan Abdullah Ercan, şimdi başı dik bir şekilde kariyerini noktaladı.
Kendimi Trabzonspor’a yakın buluyorum Futbolu bırakmak benim için zor oldu ama bizim mesleğin sonuçları bunlar. 2 yıl daha futbol oynamayı düşünüyordum. Sakatlığım buna engel oldu. Çevremden sürekli ‘neden yurtdışına gitmedin?’ ya da ‘F.Bahçe’den neden ayrıldın?’ türünden sorulara muhatap oluyorum. Şimdi düşünüyorum da yurtdışına gidememek benim hatamdı. Fener’den ayrılmam ise yönetim kurulunun kararıydı. Futbolda iyi zamanlarımız olduğu gibi kötü dönemlerimiz de oldu. Mesela 2002 Dünya Kupası’nda oynayamamak üzücüydü. Bana Şenol Hoca’yı soruyorlar. Benim kimseyle sorunum yok. Onun da teknik adamlığını pek benimsemiyorum. Jübile yapmayı düşünmüyorum. Dört büyüklerden Trabzonspor, F.Bahçe ve G.Saray’da forma giydim. Kendimi Trabzonspor’a yakın buluyorum. Gelinen süreçte futboldan kopmayı asla düşünmüyorum. Ne yapacağıma daha karar vermedim. Büyük olasılıkla teknik adam olarak Türk sporuna hizmet etmek istiyorum. İnşallah futbolcuyken yaşadığımız güzel günleri teknik direktör olarak da yaşarız.
hami altın ayak, abdullah süper solak 1994 yılında hürriyet gazetesi ts ekinin başlığı
Kim unutabilir ki?respect_zephyr Nickli Üyeden Alıntı
Baba sen de gidip fener forması ile koymuşsun haberi..gkalmuk
Bordo-Mavi'si yok mu?
haberın asıl fotosu o.Kasım Hilal Nickli Üyeden Alıntı
Ne severdim abdullahı da ogünü de ya. İkisi de müthiş topçulardı ve bence çok da beyefendi insanlardı. Özledim o günleri, o ruhu özledim bee..
İnsan sevdiğini bırakmaz... FATİH AKIN
İlle de Avrupa
Trabzonspor'un yıldızı Abdullah, ??Avrupa hayalim asla bitmez. Ben gidip, başarı merdivenlerini orada da tırmanabileceğimi göstermek istiyorum?? dedi.
Uyum sorunu yaşadılar
Trabzonsporlu Abdullah Ercan, Avrupa'da futbol oynama isteğinin sona ermediğini söyledi. Abdullah, ??Avrupa hayalim asla bitmez. Futbol hayatımın sonuna kadar devam edecek?? dedi. Yıldız futbolcu son yıllarda Avrupa'ya Hakan ve Hami'nin transfer olduğunu, ancak uyum sorunu nedeniyle beklenen patlamayı yapamadıklarını öne sürdü.
Yere sağlam basacağım
Abdullah, ??Türk futbolunu Avrupa'da temsil eden bir futbolcu olmayı arzuluyorum. Bunu hedeflerken, başarı merdivenlerini orada da tırmanabileceğimi göstermeyi istiyorum. Geçtiğimiz sezonlarda acemilikler nedeniyle Avrupa düşümü gerçekleştiremedim. Bu kez yere daha sağlam basacağım?? dedi.
Trabzon'da parladım
Ayrılıncaya kadar tüm gücüyle Trabzonspor'un başarısı için çalışacağını belirterek Abdullah şunları söyledi: ??Futbolda büyük bir firma haline gelmemde, Trabzon formasının ve camianın rolü büyük. Takımıma yararlı olup, herkesi mutlu ettikten sonra Avrupa'ya gideceğim. İnşallah bu düşüm şampiyonluk yaşadıktan sonra gerçekleşir.??
Fatih'e moral aşısı
Dört günlük izni biten Trabzonspor'da G.Birliği maçı hazırlıkları yeniden başladı. Milli takımlarda bulunan Milosevski, Rada, Vugrineç, Ogün, Abdullah, Metin Aktaş, Selahattin ve Erdal'ın dışında sakat olan Seyit Cem ile idman saatini şaşıran kaleci Ahmet'in dışında kalan futbolcuların katıldığı çalışma, yaklaşık 2 saat sürdü. Sakatlığı geçmesine rağmen henüz hazır olmayan Fatih'le özel olarak ilgilenen Milne, ??Moralim çok bozuk?? diyen genç futbolcuya ??Sen bu takımın yıldız adayısın. Sorumluluğun çok büyük. Yavaş yavaş kendini toparla?? diye moral verdi.
Yukardaki haberler 1998 yılı hurriyetten
Abdullahla istanbulda tedavi olduğu milli takım hocasının muyenehanesinde iki kez görüştük. Kendini hala Trabzonsporlu hissetiğini, bir gün mutlaka Trabzonspora Hoca veya başka bir görevle gelmek istediğini söyledi. Fenere attığı gölün sevincinden tellerde elini parçaladığını anlattı. Biz fenere gitmek istemiyorduk bana sormadan M.Ali Yılmaz bizi zorla sattı. Satıldıktan sonra öğrendik herşeyi.
Trabzonspor olarak eski futbolcularımıza vefayı bir türlü öğrenemedik. Onların ahımı bizi tutuyor yoksa?
tanjuda fenerde oynadı ama gs li tanjuyum dedi.ya ogün? adam fenere gittim diye nirvanaya ulaştım sandı adi.fenerbahçeli ogün diye site kuruyosan gemileri yakmışın demektir.döenemzsin trabzona..ve aylak aylak gezersin..ünala laf eden arkadaşım, siyasi olarak ünalın karşısında olmaktan dolayı ezik bir cümle bu.adam değildi ne demek!.adam söz verdiği için kendisine önerilen tekliften daha az bir teklifle trabzonu seçmişti.karadeniz gazetseinin o günkü manşeti hala gözümün önünde: deniz mavi gök mavi, ünalım bordo mavi!...tanışmaktan onur duyduğum,ünala hamiye iskendere dobi hasana hayrandım...halada öyle
.... yok, sadece takım değil; bir yaşam biçimidir Trabzonspor!
bişey daha..ben abdullaha kızmıyorumda, fenere gitmediklerini satıldıklarınıda biliyorum..ama ogüne çok fazla kızıyorum.rüştüyüde dövdüler, bu işi yapıyosan hiç tasvip etmesemde olabiliyo işte bazen.o yüzdenmi ben doğuştan fenerliyim diyebildi.tamamen yalakalık.birde trabzonlu olucaksın..uatanmadınmı hiç..
.... yok, sadece takım değil; bir yaşam biçimidir Trabzonspor!
Ogün ve Abdullah TRABZONSPORUN büyüklügünü futbolu bıraktıktan sonrada iyice anlamıslardır heralde..
örnek;HAMİ TOLUNAY ÜNAL;MİLLİ TAKIM da görev aldılar
lemi orhan;TRABZONSPORDA çalısmalarına devam ediyolar
abdullah ve ogün:TRABZONSPOR köşe yazarı bile OLAMAZLAR!!!!!
ogün ve abdullah sizleri sevmiyorum ve asla affetmeyecegim!!!!!!!!
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)