simal yildizi Nickli Üyeden Alıntı
O maçin oldugu gün dersanedeydim ve maalesef maçi izleyemeyecektim. Zaten 3 gün önce bir Barcelona'dan rövansta 7 gol yemistik ve Fener'de portekiz takimini deplasmanda 3-1 yenip eleyip bize gelmisti.
Mahalledeki tüm fenerliler, aksam 7'de gel de yemek yiyelim diye dalga geçiyorlardi.
O dönemlerde lise ögrencisi olanlar hatirlar, meshur Süleyman Bayram'in (matematik hocasi - kitabi vardi tüm liselilerin üniversiteye hazirlandigi, Hidayet Durucan ile yazmisti) matematik dersindeydik. Tek Trabzonsporlu ben oldugum için ders boyunca da dalda geçiyordu. 7, yemedi falan diye.
Derken dedim ki hocam yanimda radyo var açalim da bir skor alalim. Yahu dedi, sen nesini merak ediyorsun, zaten yemissinizdir 3-5 tane!
Radyoyu açip da maçin son anlarini dinlerken, hayatimin en mutlu anlarindan birini yasiyordum. Hocaya sinifin ortasinda "Ulan nasil koduk size!" diye bir bagirmisim ki, bunun ancak yarim saat sonra arkadaslarim hatirlatinca farkina vardim. [img]smileys/smiley9.gif[/img]
O güne kadar aramiz çok iyi olan Süleymen Hocayla da bir daha hiç eskisi gibi olamadik.
Son derse girmeden kosa kosa mahalleye gittim. Baktim kimsecikler yok mahallede. Küçükesat'ta mahallenin ortasinda avazim çiktigi kadar bagiriyorum "neredesiniz ulaaan 5 çayina bekledim niye gelemediniz" diye. Mahallede tam bir hafta sessizlik oldu. Fener usaklari bir hafta mahalleye çikamadilar.
Heh, heh heee[img]smileys/smiley36.gif[/img]