En sondaki cümlemizi en basa tasiyalim;
Tebrikler Fenerbahçe. Bana göre ligin sampiyonu siz oldunuz
Istifa Halilhodjiç. Yanlislarini yazmaya kalem yetmez..Geçelim maç yazimiza..
Adi süper kendi süper var mi dünya da bizden süper ligimizin kalbi Trabzon?da atti bu aksam.
Geride kalan hafta ezeli rakibi Galatasaray?i dörtleyen Fenerbahçe için çok daha önemli ve zor bir deplasmandi Trabzon. Tüm Fenerbahçelilerin, neredeyse söz birligi etmisçesine ?Keske tüm maçlarimiz Galatasaray?la olsa? rahatliginda olduklarini, en azindan öyle görünmeye özem gösterdiklerini, etrafinda birkaç Fenerbahçeli arkadasi olan herkes bilir.
Benzer sekilde, neredeyse tüm Fenerbahçelilerin ?en zor, kabus gibi? deplasmani da Trabzon?dur, malum. Bakmayin siz, ?yahu Trabzon?da ne var, son iki yildir rahat rahat yenip geliyoruz? demelerine. Biliyoruz ki Fenerbahçe her Trabzon deplasmaninda sahaya 11 kisi+ milyonlarca Yusuf ile çikar. Bunda garipsenecek bir sey de yoktur, zira Trabzonspor ?büyük bir takim? durusuyla, rakip olarak kendince Istanbul?un görece en büyügünü seçmis ve mücadelesini buna göre sekillendirmistir. Sportif sinirlar içinde kaldigi sürece, Trabzonlusuyla Fenerlisiyle biz spor severlere de bunun keyfini sürmek düser. Burada birakalim.
Hüseyin Avni Aker Stadini dolduran 30 bin kisilik taraftar toplulugunun, Sükrü Saracoglu?ndaki ?baskin? havayi yaratamayacagini düsünenler olabilir. Akustik ve profesyonel organizasyon farkliliklari nedeniyle bu görüse katilmak ta olasi. Ama iste, bazi stadlarin ?görünmeyen? biri sihiri ve gücü varsa, bu stadlardan biri, belki de birincisi Hüseyin Avni Aker Stadi?dir. Gitmeyen bilmez, anlatmak bosunadir.
Ev sahibi Trabzon sahaya Yattara?siz bir kadro ile çikarak, Halilhodjiç felsefesinde bir degisiklik olmadigini, yani stratejinin ?yenilmemek üzre ? insa edildigini bir kez daha belgeledi. Bu tercihin, aslinda nasil gizli bir ?küçülme? süreci olduguna bir baska yazida deginecegimi belirtelim.
Luciano ve Nobre?siz Fenerbahçe?nin, bu iki silahindan ve dolayisiyla da en büyük silahi olan yan toplardan ne ölçüde mahrum kalacagi, aslinda bu maçin sonucunu belirleyen en etkin veriydi.
Maç, kazanmaya daha çok gereksinim duyan Fenerbahçe?nin kontrolünde baslayip devam etti ilk yari boyunca.
Yattara?yi kulübeye mahkum eden Halilhodjiç; Fenerbahçe?yi ilk 45 dakika boyunca Fatih Akyel?in kanadindan kalesine davet etti. Bu kanattan Tuncay ve Ümit ile sayisiz kanat bindirmesi yapan Fenerbahçe; Luciano ve Nobre?nin eksikligini her yapilan ortada biraz daha fazla hissetti.
Kazanmaktan çok kaybetmeme üzerine ?oynatilan? Trabzonspor, belki de sezonun en kötü futbolunu oynarken girdigi tek pozisyonu da gole çevirince 1-0 da öne geçti. Egri oturup dogru konusalim, ilk yaridaki futbollari göz önüne getirdigimizde skorun oyunun hakki oldugunu kimse söyleyemez. Ama futbol buydu iste, ?topa sahip olabilirsin, ama ruhuma asla!? diyenlerin oyunuydu futbol.
Trabzonspor?da ilk yari boyunca vasatin üstüne çikan sadece birkaç futbolcu vardi, ki en basa kaleci Jefferson , Hüseyin ve Milan?i koyabiliriz. Ancak sag kanadi savunan Fatih Akyel?in ilk yari boyunca ne savunmada ne de hücumda takimina hiç katkisi olmadi ve adeta takimin üzerine ?yük? oldu. Tipki Fenerbahçe?li Servet?in, golün olustugu pozisyonda ofsayti bozup takimina ?yük? olmasi gibi. Bu hatanin, Fenerbahçe?ye nelere mal olacagini ancak maçin bitis düdügüyle anlasilabilirdi.
FATIH AKYEL VE VAHID KATKILI FENER BAYRAMI
Ikinci yariya skor avantajiyla çikan Trabzonspor?da, Yattara?nin oyuna girmesini bekleyenler yine yanildilar. Zira Trabzonspor?un hocasi Halilhodjiç?ti ve kendisi bir "dokuz dogurtma uzmaniydi" ve meslegine ihanet etmeye hiç niyeti yoktu. Fenerbahçe cephesinde ise aslinda yapilacak çok sey de yoktu. Ilk yari boyunca oyuna hakim olan ve sagli sollu ataklarla gol arayan Fenerbahçe, belli ki ikinci yarida da ayni düzen içinde arayislarina ve avuçlarinin içindeki sampiyonlugun uçusuna engel olmaya çabalayacakti.
Ikinci yariya ayni düzenlerle basladi iki takim da. Milan Stepanov?un, Servet?in dirsegiyle sakatlanip çiktigi birkaç dakika içinde defansinda eksik yakalanan Trabzon pozisyon üstüne pozisyon vermeye basladi. Buna bir de Daum'um Semih hamlesi eklenince Fener iyice hakimi oldu oyunun. Ve tabi arkasinda tam Yattara'lik açiklar vermeye basladi. Trabzon kulübesi ise takimin maglup duruma düsmesini bekliyordu.
Önce Deniz'in sagdan ortasina yaptigi vurusla skora denge getirdi Tuncay. Ama bu skor konuk takima yetmediginden ikinci gol arayislari da sürüyordu.
Milan'in sakatlandigi pozisyonun devaminda oyuna müdahale "aczi" içine düsen Trabzon kulübesi mglubiyete de davetiye çikariyordu. Rakibini "eksik" yakalamanin istahiyla saldiran Fenerbahçe Semih'in güzel golüyle üstünlügü yakaladi, ardindan da ayni oyuncuyla skoru perçinledi.
Trabzon'un ?çap fukarasi? teknik direktörü Yattara?yi oyuna almak için takimin maglup duruma düsmesini bekliyordu ve istedigi oldu. Fener'in 2. golüne biraz deginmek istiyorum. Ceza sahasindaki karambolde Fatih Akyel Semih'e harika bir asist yaparken, Alex de büyük bir profesyonellik örnegi gösterdi.Semih topu asirdi, ofsayt durumdaki Alex dokunsa gol iptal olacakti, Adem gerekeni yapti ve topu kendi aglarina yolladi.
Iste bu dakikada Yattara?yi oyuna almak geldi kurt hocanin aklina. Sanirim söyle demistir içinden: ?Gir Yattara ve benim pisliklerimi temizle?.
Yattara daha oyuna girdigini anlamadan, sag kanattan defansin göbegine çekilen Fatih Akyel Fenerbahçe?ye bir asist daha yapti. Nasil mi; rakip atakta çikmaya ?üsenince? ofsayti bozdu ve Semih ustaca bir vurusla ligin sampiyonunu ilan etti.
Sonrasinda tipik bir Yattara driplingi ve futbol sahalarinin en ustaca vuruslarindan biriyle gelen Fatih Tekke imzali gol sampiyonu belirlemeye yetmedi ama skoru belirledi
Bu maç sunu göstermistir;
Fenerbahçe bu ligin sampiyonudur.
Halilhodjiç teknik direktör filan degildir.
Tebrikler Fenerbahçe! Go Home Halilhodjiç! Maçin hakemi, Servet'e göster-e-medigi sari karti disinda basarili bir maç idare etti. Tebrik ederiz. Ayni Servet'in dirsegi Milan Stepanov'u oyun disina atmakla kalmamis geceyi hastanede geçirmesine neden olmustur. Ama bu pozisyon için birileirni suçlamak niyetinde degilim. Futbolun içinde bu tür sanssizliklar vardir.
Istanbul'dan Trabzon'a giderken Besikdüzü ilçesinde aranan Fenerbahçeli taraftarlarin üzerinden çikan baltalar ve döner biçaklari için yorum yapmayacagim.
Ama , en yalin haliyle, o taraftar grubu Trabzon yollarindayken, Istanbul'da hirsizlik ve gasp türü suçlarin islenme oraninda bir azalma oldugu söylemek herhalde yaniltici olmaz. |