İzlediğiniz Sinema Filmleri Hakkındaki Yorumlarınız

[Mayls]

Ben de dün akşam izledim. Hoş film, güzel film ama "en iyi film" ödülünü alabilecek cinsten bir film olduğunu düşünmüyorum Inception kadar. Colin'in performansı Oscar'lık olabilir, o konuda itirazım yok ama film için aynı şeyleri söyleyemem.

*

Bu arada Black Swan'ı izlemeyenler için öncelikle Shutter Island'ı izlemelerini tavsiye ederim. Hem filmin sürükleyiciliği hem de Di Caprio'nun performansını dikkatle incelemelerini öneririm.

Black Swan'la Shutter Island arasındaki bağlantıyı çözemedim ama Shutter Island'den önce A Beatiful Mind'ı öneririm. Shutter Island'in dumur eden konusunun aslında o kadar da özgün olmadığını anlarsınız

Not: Kesinlikle Shutter Island kötü ya da konu olarak çalıntı film demek istemiyorum. Fakat A Beatiful Mind'ın daha önce çekilmiş olması ve gerçek bir hikayeye dayanıyor olması onu "harika" yaparken Shutter Island'ı benim gözümde "iyi" kategorisine sokuyor.

[OYılmaz]

Başkalarının Hayatı filmini öneririm arkadaşlar. Film 1986 yıllarında Doğu Almanya'da geçiyor. Doğu Almanya artık tutunamaz durumdadır. Stasi ajanları insanların hayatlarına girerek bütün bilgilerini ele geçirmeye çalışır. Dram gibi dursada Politik,Psikolojik bir filmdir. Sosyalist Almanya'nın çöküşüne doğru giden yolda Doğu Almanya hükümetinin tek yapabildiği icraat, ajanları insanların hayatlarına sokarak,insanların en ufak açığı bulup Batı yanlısı diye hapse attırmaktır. Bence bu bir propaganda yöntemiydi. Çırpınan Doğu Almanya'nın yapabildiği tek faaliyet.

Bu tür filmlere meraklıysanız Good By Lenin filmini de öneririm. Özellikle bizim gibi Berlin Duvarı'nın yıkılışına, nedir bu Berlin Duvarı diyen nesil için izlenebilecek filmler. Good By Lenin filminde Anne sevgisini çok işlemişler.Tabi Berlin Duvarı'nın yıkılışından sonraki durumuda.Yann Tiersen'in yine o eşsiz insanın ruhuna hitap eden parçalarıyla filmi daha bir izlemekli hale getiriyor.

[Oğuzhan Turhan]

Forumda bir arkadas yazinca hatirladim buraya yazayim dedim
Unknown filminde, bir sahnede arkada Trabzonspor bayragi net bir sekilde goruluyor. Alanzinho posteride varmis ama benim dikkatimi cekmedi o anda, goruntu kalitesi pek iyi degildi..
Film Almanyada gectigi icin, Turk restaurantinda calisan bir kadindan bilgi almaya calisiyor basrol oyuncumuz. Iste o Turk Restaurantinin sahibi abimiz belliki fanatik Trabzonsporlu

[Oruç]

Black Swan'la Shutter Island arasındaki bağlantıyı çözemedim ama Shutter Island'den önce A Beatiful Mind'ı öneririm. Shutter Island'in dumur eden konusunun aslında o kadar da özgün olmadığını anlarsınız

Not: Kesinlikle Shutter Island kötü ya da konu olarak çalıntı film demek istemiyorum. Fakat A Beatiful Mind'ın daha önce çekilmiş olması ve gerçek bir hikayeye dayanıyor olması onu "harika" yaparken Shutter Island'ı benim gözümde "iyi" kategorisine sokuyor.

A Beatiful Mind benim favori filmlerimden biridir. Hiç bir filmle ilişkilendirmem bile. Kaldı ki ben Shutter Island için "harika" yakıştırmasında da bulunmadım. Yalnızca Black Swan'ı izleyecek olanlar için öncelikle Shutter Island'ı izlemelerini önerdim o kadar. Sonuçta zevk işi bu. Herkes her filmi beğenecek diye bir kaide yok sonuçta. Bir öneriydi yalnızca benimkisi.

[OYılmaz]

Dr.Strangelove,1962 yapımı bir Stanley Kubrick filmi, zaten Kubrick adını duymak filmi izlemede etken,kara mizah ve kült film sevenler için bir baş yapıt. Kubrick az bütçeyle sanat eseri çıkarmış resmen. Filmde Nükleer savaşa yönelik komik bir eleştiri var. Abd ve Sovyet Rusya arasında geçiyor. Replikler şahane, ince espiriler adamı yerlere yatırıyor. Komünistlerle kafayı bozmuş general bir yanda,Başkanların telefon görüşmeleri,Dr.Strangelove'un filmin sonlarındaki o garip hareketleri kara mizah dersi olarak verilmeli. Özellikle Dr.Strangelove'un mein führer I can walk demesi öldürdü beni General'in komünistlerle kafayı bozması sonucu filmde geçen votka repliği tekrar başa sarılarak izlenecek cinsten. Bu filmi bulup izleyin derim.

[Mayls]

A Beatiful Mind benim favori filmlerimden biridir. Hiç bir filmle ilişkilendirmem bile. Kaldı ki ben Shutter Island için "harika" yakıştırmasında da bulunmadım. Yalnızca Black Swan'ı izleyecek olanlar için öncelikle Shutter Island'ı izlemelerini önerdim o kadar. Sonuçta zevk işi bu. Herkes her filmi beğenecek diye bir kaide yok sonuçta. Bir öneriydi yalnızca benimkisi.

Yanlış anladım sanırım, ya da ben yanlış anlattım.

Seni eleştirmedim. Shutter Island için "harika" dediğini de söylemedim.

Shutter Island ve A Beatiful Mind'da ana karakterlerin benzerliklerine dikkat çekmek istedim ve bu nedenle A Beatiful Mind'ı saydığım çeşitli nedenlerden dolayı daha iyi bulduğumu anlatmak istedim

Kaldı ki Shutter Island'i ben de çok sevmiştim. A Beatiful Mind'ın varlığı sebebiyle efsanelerimden olamadı sadece

[Tolga Kurt]

Kolpaçino bomba ilkinden komik değildi.. Sadece filmin sonuyla bomba sahneleri güzeldi..

[Fatih]

Ben kötü demedim zaten. 8 puan verdiğim filmlerdendir. Ama fazla ağır ve fazla duygusal olduğunu düşünüyorum. Bir süre sonra bunalıyor insan

Ben de bugün izledim The Crow'u.Senaryosu çok özgün gelmedi filmin sonunu tahmin ettim yani ama çok ağır olduğuna katılmıyorum ara ara duygusala bağladığı oldu.

Başrol oyuncusu Brandon Lee'nin çekimlerin bitmesine 8 gün kala yanlışlıkla doldurulan silahla hayatını kaybetmiş olmasına da baya üzüldüm yahu.

[Mayls]

Ben de bugün izledim The Crow'u.Senaryosu çok özgün gelmedi filmin sonunu tahmin ettim yani ama çok ağır olduğuna katılmıyorum ara ara duygusala bağladığı oldu.

Başrol oyuncusu Brandon Lee'nin çekimlerin bitmesine 8 gün kala yanlışlıkla doldurulan silahla hayatını kaybetmiş olmasına da baya üzüldüm yahu.

Fatih abi benim yorumum The Pianist içindi
The Crow'u izlemedim henüz.

[Fatih]

Fatih abi benim yorumum The Pianist içindi
The Crow'u izlemedim henüz.

Karıştırdım yorumları ama The Pianist de ağır değildi ben çok beğenmiştim Adrian Brody döktürmüştü.

[Ceyhun Dündar]

Gattacayı izleyin bence arkadaşlar gerçekten harika bi film oldugunu dusunuyorum ne kadar eski olsada...
Bu arada bi de lord of war ii öneriyim size nicolas cage den güzel bir fiilm bence izlenebilir.İzlerken zevk almıştım...

[seyyah61]

http://www.imdb.com/title/tt1423995/

Stone filmini sakin izlemeyin, ben ettim siz etmeyin.
Filmin sonunda "Bu senaryoyu yazanin da, kabul edip film olarak cekmeye karar verenin de, oyuncu olarak Edward Norton ile Robert De Niro'ya teklif götürenin de, hatta bu teklifi kabul eden Norton ile De Niro'nun da..." diye saydirdim. Oyunculara bakip aldanmayin, filmdeki tek aksiyon sahnesi Robert De Niro'nun Mila Jovovic ile sevisme sahnesiydi. Zaten filmde oynamayi da büyük ihtimalle o yüzden kabul etmistir bence.

[DNA-TS]

kolpaçino bomba filmini izledim haftasonu bence ilk filmden daha güzel.
geçen hafta sonuda kader ajanlarını izledim matt dameon olmasaydı afişinde gitmezdim verdiğim paranın karşılığını aldığımı söyleyemem ama bu hafta vizyona girecek olan bi film var ismini bilmiyorum ama fragmanından güzel bir film olacağa benziyor.bir hap iiyor beyninin sınırlıarını zorluyor falan bide romantik komedi filmi vardı onuda merakla bekliyorum adam sandler ile jennefer anniston. hepinize iyi seyirler

[seyyah61]

Kader Ajanlari dedigin film eger "The Town" ise ben de dün izledim onu. Fena sayilmaz. Banka soygunu filmerini sevmisimdir hep.

[Samet Berber]

İnside Man'i izlemeyen varsa tavsiye ederim .

[Mayls]

Av Mevsimi
Açıkçası bu tür polisiye filmlerinden pek hoşlanmam. Zaten artık modasının da geçtiğini düşünüyorum. Ama madem Yavuz Turgul yapmış, bize de seyretmek düşer diyerek izledim. Senaryo olarak biraz daha yaratıcı bir film olabilirdi. Ama karakterlerin çok güzel yazıldığını ve oyuncu tercihlerinin de iyi olduğunu düşünüyorum. Cem Yılmaz deli dolu Karadenizli'yi, Okan Yalabık çömez polisi ve Çetin Tekindor zengin iş adamını gayet başarılı bir şekilde oynamış. Cem Yılmaz'ın karakterini daha ayrıntılı bir şekilde gördüğümüz için onu daha iyi değerlendirebilirim. Bence olağanüstü bir iş çıkarmış. Sadece filmde yaptığı son "açınızı değiştirin" işareti biraz komik olmuş sanki. Şener Şen'i saymıyorum zaten. Adam ne oynasa yakışıyor.

Filme olan en büyük eleştirim ise uzunluğu. Katilin kim olduğunu anladıktan sonra gereksiz yere uzatmış Turgul. Filmin temposu konusu itibariyle zaten pek yüksek değil. Olay çözüme kavuştuktan sonraysa daha da düşüyor tempo. Ayrıca filmin çözümden sonra yarım saat kadar devam etmesi de canınızın sıkılmasına yol açıyor.

Neyse, Mahsun Kırmızıgül'ün David Fincher'dan daha itibarlı olduğu bir ülkede bu film her şeye rağmen güzeldir ve Yavuz Turgul her şeye rağmen bu ülkede bu işin ustasıdır.

Ama kendisinden artık tekrar Eşkıya düzeyinde bir film bekliyorum. Gönül Yarası'yla, Av Mevsimi'yle oyalamasın bizi

[Enes Ünal Kaya]

Av Mevsimi
Açıkçası bu tür polisiye filmlerinden pek hoşlanmam. Zaten artık modasının da geçtiğini düşünüyorum. Ama madem Yavuz Turgul yapmış, bize de seyretmek düşer diyerek izledim. Senaryo olarak biraz daha yaratıcı bir film olabilirdi. Ama karakterlerin çok güzel yazıldığını ve oyuncu tercihlerinin de iyi olduğunu düşünüyorum. Cem Yılmaz deli dolu Karadenizli'yi, Okan Yalabık çömez polisi ve Çetin Tekindor zengin iş adamını gayet başarılı bir şekilde oynamış. Cem Yılmaz'ın karakterini daha ayrıntılı bir şekilde gördüğümüz için onu daha iyi değerlendirebilirim. Bence olağanüstü bir iş çıkarmış. Sadece filmde yaptığı son "açınızı değiştirin" işareti biraz komik olmuş sanki. Şener Şen'i saymıyorum zaten. Adam ne oynasa yakışıyor.

Filme olan en büyük eleştirim ise uzunluğu. Katilin kim olduğunu anladıktan sonra gereksiz yere uzatmış Turgul. Filmin temposu konusu itibariyle zaten pek yüksek değil. Olay çözüme kavuştuktan sonraysa daha da düşüyor tempo. Ayrıca filmin çözümden sonra yarım saat kadar devam etmesi de canınızın sıkılmasına yol açıyor.

Neyse, Mahsun Kırmızıgül'ün David Fincher'dan daha itibarlı olduğu bir ülkede bu film her şeye rağmen güzeldir ve Yavuz Turgul her şeye rağmen bu ülkede bu işin ustasıdır.

Ama kendisinden artık tekrar Eşkıya düzeyinde bir film bekliyorum. Gönül Yarası'yla, Av Mevsimi'yle oyalamasın bizi

Trabzonspor Kalbimizde Falan Diyor Cem Yılmaz
Çok Güzeldi Bence

[Erbay]

Kader Ajanlari dedigin film eger "The Town" ise ben de dün izledim onu. Fena sayilmaz. Banka soygunu filmerini sevmisimdir hep.

İkisi farklı film, The Town Ben Affleck'in yönettiği ve oynadığı bence IMDB puanını hak etmeyen bir film

The Tourist'i izledim son derece vasat bir film olmuş. Koca film boyu Angelina Jolie bir ton makyaj ile havalı havalı yürüyor. Çok basit bir film çok

[ApoCaN28]

FİLM ÖYKÜSÜ

Var olmak tesadüf değilse, Aşk tesadüf olabilir mi? “Yıl 1977, Ankara’ da bir Eylül sabahı… Hamile karısı Neriman'ı hastaneye yetiştirmeye çalışan Yılmaz Bey’ in kullandığ araba, Ömer Bey’ in arabasına arkadan çarpar. Bu çarpışma Ömer Bey’ in arka koltukta oturan hamile karısı İnci’ nin erken doğum yapmasına neden olur. Iki bebek aynı gün dünyaya gelirler. İlk kez birbirlerini görür gözleri…
Bu kaza Özgür ve Deniz’ i bir araya getiren tesadüflerin başlangıcı olur.Bundan sonra yolları, çocukluk yılları ve ilk gençlik yılları boyunca Ankara’ da bir kaç kez daha kesişir. Her kesişme onların hayatında büyük değişikliklere sebep olur. Birbirlerinin çocukluk aşkı olurlar, ya da ilk kalp kırıklığı… Ama onun da ötesinde, her temasları hayatlarının rotasını değiştirir. Sadece onların değil, ailelerinin de...Bazen felaketlere, bazen mucizelere neden olurlar birbirlerinin hayatlarında. Ancak hiçbir zaman bir arada olamazlar.Onları bir araya getiren şey her neyse, aralarına şeffaf bir duvar örmeyi de başarır her seferinde.
Ta ki 25 sene sonra İstanbul’da yolları kesişene kadar...
“Aşk Tesadüfleri Sever “ adlı sinema filmi projesi 2010 yılında İstanbul’ da tanışan Özgür ve Deniz’ in birbirlerine doğru ve engellerle dolu macerasını anlatırken, bir yandan da geri dönüşlerle onların bugünlerini yaratan dönemlere uzanıyor. Türkiyenin 70’li, 80’li , 90’lı ve 2000’ li yıllarını fonuna alarak, o yılların artık unutulmaya yüz tutmuş popüler kültür öğelerinden,müziklerinden, yaşam biçimlerinden ve alışkanlıklarından besleniyor. Pek çok gerçek hikayeden yola çıkılarak derlenmiş olaylar bütünüyle, İstanbul’ dan Ankara’ ya yaptığı nostaljik yolculugun içinde izleyiciye doyurucu, duygusal, yıllarca akıllardan çıkmayacak bir AŞK filmi vaad ediyor.


Yorumuma gelince , kesinlikle izlemeye değer bir film eğer duygusal yönü yüksek bir film arıyorsanız bu film çok iyi bir seçim olabilir. Kullanılan figürler olsun oyunculuklar olsun gerçekten çok hoş , eskilerin anlatıldığı zaman dilimleri görseller , figüranlar vs. hepsi çok güzel işlenmiş.
Sonu harika olmuş , senaryo basit gibi gelebilir ama kesinlikle etkileyici işlenmiş . Kullanılan şarkılar " cuk diye oturmuş " diye kullanabileceğimiz tabirden olmuş .

Kısaca izlemeyenlere tavsiye ederim , yanılmıyorsam 2 hafta daha vizyonda kalacak .

[EmreYavuz61]

Sürükleyici güzel bir film...Özellikle Kore filmi sevenlerin izlemesi gereken bir film...10/8.2

[worldmaster]

LA BATTLE

Sinemalar.com'a yazdığım yorumu aynen kopyalıyorum.Klasik Amerikan Uzay filmi senaryosu.Gitmeye değmez zaman kaybı...


Film'e sırf diğer arkadaş grubunun gittiği filme gitmek istemediğim için gittim.Şunu açıkça dile getirebilirim ki efekt dışında filmi film yapan hiçbir unsur yok.Film mi izliyorum Call of Duty ya da Medal of Honor mu oynuyorum anlamadım gerçekten.Tüm diyaloglar sanki bu oyunlardan alınmış gibiydi.
Girişte bi kaç bombardıman sahnesiyle dikkati çekse de devamında bizlere sokak çatışması izleten bir film oldu yine.Klasik Hollywood'un vatansever ,kahraman ve yılmaz savaşçıları uzaylı tayfasını yerle bir etti!
Çok mantıksal hata da var ayrıca filmde.Şöyleki Dünya'ya havadan giriş yapan uzaylılar için filmin başlarında bir Amerikan yetkilisi aynen şu cümleyi kuruyordu " Hava destekleri yok sadece karadan saldırabiliyorlar" .Zaten burada film benim için bitmişti.

[worldmaster]

İnside Man'i izlemeyen varsa tavsiye ederim .

Yalnız dublajlı izleyin bence.Çünkü orjinali küfürden geçilmiyor

[worldmaster]

12 Angry Men (12 Öfkeli Adam)


IMDB'nin top 10'unda 8.sırada yerini almış bir filmi izlemeliyim diye düşünerek başladım seyretmeye.

Film çoğu kişiye sıkıcı gelebilir.Hatta ilk 1 saat falan ben de sıkıldım desem yalan olmaz.Babasını öldürmekten dolayı mahkemeye çıkarılan bir gencin suçlu mu suçsuz mu olduğuna kanaat getirmek hiç bu kadar zor olmamıştı bir jüri için.

Tabi zamanın şartlarını da gözönünde bulundurunca delillerin yetersiz oluşu ve hemen hemen kararın şahitlerin ifadesi doğrultusunda verilecek olması esnasında Jüri üyeleri vicdan muhasebesine girişiyor.

Önyargıların ve farklı bakış açılarının mücadelesi olarak geçen film; 1957 yılı da olsa insan zekasının öne sürülen ifadelerin hiç de aslına uygun olmadığını ortaya çıkarabileceğini gösteriyor...

Filmde insan psikolojisi üzerine güzel yaklaşımlar var.Tavsiye olunur...

Bu arada film tek odada geçiyor .Ki bu bakımdan The Man From Earth filmine de ilham verdiği söylenir...

[İlyas BAHADIR]

http://www.imdb.com/media/rm1196267008/tt0119217

Good Will Hunting(1997)


Şiddetle tavsiye edilir..

[Fatih YAZICI]

Kaybedenler Kulübü

Cinsellik ve içki mevzuları çok abartılmamış olsa da rahatsız olanlar izlememeli. Onun dışında yalnızlık ve hayat ile müthiş dalga geçen iki kafadarın eğlenceli hikayeleri çerçevesinde film; gayet güzel. Müzikleri ve çekimleri harika. Kent FM'de aynı isimli programı zamanında dinleyenler için ise bambaşka güzellikte olacaktır. Radyo programını hiç dinlemeyenler için bile fenomen olabilecek kapasitede.