Toplam 24 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 24 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Teskilat-i Mahsusa :derin devletimiz

  1. #1

    Üyelik tarihi
    29.01.2005
    Mesajlar
    509

    Standart









    Elli devletin temelinde TESKILAT'IN HARCI VAR


    Osmanli Imparatorlugu'nun son on yilina imza atan örgüt, Teskilat-i Mahsusa'dir. Enver Pasa'nin emriyle Ittihat ve Terakki'nin seçkin eylemcileri tarafindan kurulan örgüt, Mesrutiyet'in ilaninda önemli bir rol oynamakla kalmadi, Italyanlar tarafindan isgal edilen Libya'da, daha sonra Balkanlarda, Birinci Dünya Savasi'nda ve Kuva-yi Milliye'de önemli rol oynadi.




    Osmanli Imparatorlugu'nun son on yilina imza atan örgütlerden biri Teskilat-i Mahsusa'dir. Ittihat ve Terakki Cemiyeti'nin en seçkin fedai ve eylemcileri tarafindan kurulan gizli örgüt, Mesrutiyet'in ilaninda önemli bir rol oynamakla kalmadi, ayni zamanda Italyanlar tarafindan isgal edilen Libya'da, Balkanlarda ve Birinci Dünya Savasi'nda inanilmaz bir direnis ve kahramanlik örnegi sergiledi. Ittihat ve Terakki Cemiyeti'nin yer alti faaliyetlerinde pismis olan eylemcilerden teskil edilen "Özel Teskilat" 1913'deki Babiali Baskini'nda da önemli rol oynadi. Ittihat ve Terakki Cemiyeti'nin iktidar olmasiyla resmilesen ve uluslar arasi nitelik de kazanan Teskilat-i Mahsusa, Hind kitasindan Afrika'ya, Orta Dogu'dan Balkanlara, Arap Yarimadasi'ndan Orta Asya'ya uzanan Islam dünyasini Osmanli etrafinda birlestirmeyi amaçliyordu. Teskilat-i Mahsusa'cilara göre Teskilat, tanidik bildik bir gizli servis, bir ajanlar toplulugu degildi. Onlar bir dava etrafinda biraraya gelen, güçlerini ve yeteneklerini bu çerçevede birlestiren idealist-lerdi. Onlarin tek gayesi imparatorlugu ayakta tutmakti. Hangi etnik kökene ve dine mensup olursa olsun, imparatorluk sinirlari içinde herkese yer vardi. Sömürge altinda yasayan Müslüman halklar kendi istiklallerini kazanmali ve kardes ülkelerle dayanisma içinde olmaliydi.
    ÖRTÜLÜ ÖDENEKTEN BESLENDI

    Gizli Teskilat'in giderleri Harbiye Nezareti'nden ve örtülü ödenekten karsilaniyordu. Teskilat'in adi resmi olarak Umur-i Sarkiye Dairesi'dir. Merkezi, Nuri Osmaniye Caddesi, Seref Sokak'ta, Tasvir-i Efkar gazetesinin karsisindaki bir binadaydi. Harbiye Nezareti'ne bagli olarak kurulan teskilat, Ittihat ve Terakki'-nin Mesrutiyet öncesi yer alti çalis-malarinin bir ürünü, hatta deva-miydi. Kara Kemal'den Yenibahçeli Nail'e, Kusçubasi Esref'ten Süleyman Askeri'ye, Yakup Cemil'den Ömer Naci'ye kadar, Cemiyet'in pek çok ünlü fedaisi daha sonra Teskilat-i Mahsusa'da yer aldi.
    30 BIN ELEMANI VARDI

    Teskilat-i Mahsusa üzerine çok önemli bir çalisma yapan Amerikali arastirmaci Dr. Philip Stoddard'un elde ettigi bilgilere göre, Teskilat'in Hilal olarak adlandirilan Islam dünyasinin her yerinde faaliyet gösteren 30 bini asan mensubu vardi. Resmi yazismalarda "Hafi Teskilat" olarak da zikredilen Teskilat-i Mahsusa'ni en dikkat çekici yanlarindan biri de ideolojik söylemleriydi. Ittihat ve Terakki, Trablusgarp Harbi'nden sonra Osmanli Imparatorlugu'nun dagilmasini önleyecek tek çare olarak Ittihad-i Islam projesini devreye soktu. Bu proje kapsaminda, basta Ingiltere olmak üzere Fransiz, Hollanda, Rus ve Italyan sömürgesi altinda yasayan Müslüman ülkelerde Islam Ihtilal Komiteleri kuruluyordu. Teskilat-i Mahsusa içinde çesitli etnik köken-lere sahip idealist subaylarin yani sira yüzlerce aydin, seyh ve din adami yer aliyordu. Bedi-üzzaman Said Nursi'den Mehmet Akif'e, Dürzi prens Emir Sekip Arslan'dan Misirli Seyh Abdulaziz Çavis'e, Tunuslu Seyh Salih Serif et-Tunusi'den Libyali Seyh Ahmet es-Sunusi'-ye, Hintli Muhammed Bereketullah Efendi'den Ebul Kelam Azad'a, Pakistan'in ilk devlet baskani Muhammed Ali'den kardesi Sevket Ali'ye, Ibnürresid'den Seyh Mehdi'ye pek çok ünlü isim Teskilat'la bir sekilde iliskiliydi.
    Hersey Osmanli'yi korumak için

    Teskilat-i Mahsusa'nin yapisi Osmanli'nin etnik yapisini içindebarindiriyordu. Hepsinin ortak gayesi, imparatorlugu ayakta tutabilmekti. Kafkas kökenli Kusçubasi Esref, Teskilat'çilarin bu yapisina dikkat çekerek, "Ben ne Dagistan rüyalarini gören bir Çerkes, ne Arap, ne de Rum'dum; ben Türkçe konusan Müslüman bir Osmanliydim" diyordu. Fuat Bulca da, Teskilat-i Mahsusa'nin esas vazifesinin imparatorlugun ayakta kalabilmesi için baglanilmis olan büyük davalari gerçeklestirecek sahsiyetleri teskilatlandirmak oldugunu belirterek söyle diyordu: "Türk Istiklal Savasi ile ilk fiili neticesini veren, II. Dünya Harbi nihayetinde ise bütün dünyaya yayilan ve sayisi elliyi geçen müstakil devlet kurdurmus olan milli uyanislarin fikri olusunda, bizim Teskilat-i Mahsusamiz'in büyük himmeti vardir."
    Eski Cumhurbaskani Celal Bayar da Teskilat'in adami

    Ülke ekonomisinin millilesti-rilmesi de Teskilat'in ilgi alani içindeydi. Istanbul'da Kara Kemal Bey, bu amaçla esnafi örgütlemis, yerli sermayeye dayanan sirketler kurdurdu. Celal Bayar, Teskilati Mahsusa'nin Izmir subesindeydi. Baslica görevi Teskilat ve Parti arasindaki iletisimi saglamak, yani sira Izmir ekonomisini Türklestirmekti. Kara Kemal ve Celal Bayar Teskilat-i Mahsusa'nin Ticariye grubundaydi. Üçüncü Cumhurbaskani Celal Bayar "Ben de Yazdim" isimli hatiratinda Kuscubasi Esref'in gönderdigi bir özel dosyada yer alan bilgilere yer verdi. Buna göre Teskilat-i Mahsusa, 1913'te Bati Trakya Hükümeti'ne son verildikten sonra yeniden ikinci defa ve Enver Pasa'nin emriyle kuruldu. Dosyada Esref Bey, sunlari belirtiyordu: "Gelelim yeni Teskilat-i Mahsu-sa'miza. Enver'in emrinde bir kurul ve Süleyman Askeri reis, ordudan subaylar, hükümet ricalinden yetkili bazi kisiler, yabanci Müslüman memleketlerinden Hilafete bagli zevattan taninmis ulema, taninmis siyasi, milliyetçi ve memleketin kurtulmasi ugrunda çalisan kimselerle memleketleri için de hidematiyle kendini göstermis, teferrüt etmis olanlardan kurulu."
    Esref Bey'in verdigi listede önemli isimler vardi. Örnegin Hindistan'dan Muhammed ve Sevket Ali kardesler, Sih-Ghadr Partisi'nin lideri Dar Hayal bile Teskilat'la iliskilidir. Esref Bey bazi isimleri açiklamiyordu. Halihazirda bu zatlar önemli mevkileri isgal ediyorlardi.
    Kaybedecek hiçbir seyimiz yoktu


    Teskilat-i Mahsusa'nin efsanevi sefleinden Esref Bey, isin en basindan beri içindeydi. Teskilat zaten büyük ölçüde Esref Bey'in deneyimlerinden yararlandi. Kendisi Teskilat-i Mahsusaci'larin ruh yapisini ise söyle anlatir: "Birer eski tüfekti bu adamlar-kendilerini vazifeye, vatan hizmetine adamis, ucuz kahramanliklara, süslü lakirdilara ve sahte tavirlara yüz vermeyen samimi, gerçek vatanseverlerdi. Onlarin vatanseverligi derin ve içten yasanan bir duyguydu.(..) Kaybedecek hiçbir seyimiz yoktu. Davamizin hakli bir dava olduguna inanmistik. Sonunda kazanamayacak olusumuzu göz ardi etmek gayreti içindeydik. Etrafimizdaki dünya yikilip gitmeden hiç olmazsa birkaç tane daha küçük zafer elde edebiliriz diye düsünüyorduk."

    Enver Pasa'nin talimatiyla kuruldu


    Teskilat-i Mahsusa resmi olarak 1913'te Enver Pasa tarafindan kuruldu. Ilk baskani Süleyman Askeri, Ikinci Baskani Ali Bashampa, son baskani Hüsamettin Ertürk'tür. Esasinda Teskilat, büyük ölçüde Kuscubasi Esref'in eseriydi. Teskilat-i Mahsusa ismini öneren Veteriner Rasim Bey'di. Kusçubasi Esref'in de katildigi bir toplantida Rasim Bey, "Bu hareket, kendisine has bir teskilata dayaniyor. Gayesi kadar, ona katilabilmenin sartlari da belirli vasiflar ister. Öyle ki baska düsünce ve fikirde olanlarin bu düzen içinde barinabilmeleri imkansizdir. Bu laalettayin bir hürriyet mücadelesi de degildir. En tehlikeli sahalarda ve anlarda icab eden tedbirleri kendi suuru ile benimseyen, mutlak müsavatin hakim oldugu, politikadan uzak bir vatan hareketidir. Bence ona en uygun isim Teskilat-i Mahsusa'dir" diyordu, Teskilat kisa sürede benimsendi. Cemal Kutay'in "Lavrense Karsi Kuscubasi" adli kitabinda yer aldigina göre Sam'da kolagasi olan Mustafa Kemal, Kuscubasi Selim Sami'yi sahte bir mürur tezkeresi ile Teskilat yapmak için Izmir'e gönderirken, yazdigi tavsiye mektubunda "Bizim Teskilat-i Mahsusa için.." diyordu.


  2. #2

    Üyelik tarihi
    18.08.2004
    Mesajlar
    128

    Standart



    EN ÖNEMLI TESKILAT-I MAHSUSACILARDAN BIRISIDE ÇERKES ETHEM DIR.


    ENVER PASA SENCE BIR VATANSEVER MI, YOKSA KENDI HIRS VE IHTIRASLARININ ESIRI OLMUS BIRIMIDIR?


    Edited by: OmeR

  3. #3
    Ankara İl Temsilcisi Sönmez Özlü - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.05.2005
    Nereden
    Ankara
    Yaş
    39
    Mesajlar
    942

    Standart



    Sahsi çikar davasi gütmede Ethem'den iyisi yoktur. Düzenli orduya katilmasi istenince önce Ankara'ya karsi direnmis sonra Yunan saflarina katilmistir.


    Enver Pasa ise iyi bir vatansever ve kötü bir askerdir. Ileri görüslü olmamasi da buna eklenebilir. Ancak Türkistan davasi ugruna sehit düsmüstür.

  4. #4
    Ahmet AYDIN-28 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.02.2005
    Nereden
    Giresun
    Mesajlar
    899

    Standart



    Kurtlar Vadisi izleyicisi arkadaslar biliriler. Kusçubasi Esref'e çok atifta bulunulur. Dizide Aslan Bey'in O'nun torunu oldugu söylenmektedir. Lozan'dan sonra ülkeye girisi yasaklanmis, 1938'de afla geri dönmüstür. 1963'te ölümüne kadar Salihli'de çiftliginde yasamistir. Bazi iddialara göre ölmeden kisa süre önce bütün belge ve anilarini yakmistir. Cemal Kutay ise yaklasik 40.000 sayfa olan hatiratinin kendisinde oldugunu belirtmistir.

  5. #5
    bahadır2561 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10.04.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    37
    Mesajlar
    14,781

    Standart

    teskilati mahsusada yakup cemil'i de unutmamak gerek[img]smileys/smiley2.gif[/img]

  6. #6
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır Salih61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12.07.2004
    Yaş
    39
    Mesajlar
    2,484

    Standart

    Alıntı Moyunçur Nickli Üyeden Alıntı


    Sahsi çikar davasi gütmede Ethem'den iyisi yoktur. Düzenli orduya katilmasi istenince önce Ankara'ya karsi direnmis sonra Yunan saflarina katilmistir.


    Enver Pasa ise iyi bir vatansever ve kötü bir askerdir. Ileri görüslü olmamasi da buna eklenebilir. Ancak Türkistan davasi ugruna sehit düsmüstür.
    Enver Pasa çok iyi bir vatansever ve iyi bir milliyetçiydi...Ama çok hatalari olmustur...Ama asla art niyetli biri olmamistir...

  7. #7
    Küçükalioğlu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    14.12.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    43
    Mesajlar
    1,025

    Standart

    celal bayar 33 dereceden bir masondu vatanperverlikle filan bi alakasi yoktur.

  8. #8

    Üyelik tarihi
    18.08.2004
    Mesajlar
    128

    Standart

    ENVER (PASA) 'NIN ASKERLIKLE ALAKASI YOKTUR. PASA OLABILMEK IÇIN SULTAN RESAT'IN ZAVALLILIGINDAN YARARLANMIS BIR ZATTIR.

    ABDÜLHAMIT ZAMANINDA ALMANYA YA GIDEN, ORDA ALMANLARLA SIKI ILISKILER
    KURAN, HATTA BIYIKLARINI BILE ALMAN GENEL KURMAY BASKANI GIBI UÇLARINI
    YUKARI KIVIRAN ENVER, ABRÜLHAMITIN TAHTTAN INDIRILMESI VE SENELERCE
    HAPISTE TECRIT EDILMIS ZAVALLI SULTAN RESATIN BU DURUMUNDAN FAYDALANMAK
    IÇIN APAR TOPAR ALMANYADAN GELMIS VE 18 GÜN IÇERISINDE ÖNCE ALBAY,
    HEMEN ARKASINDAN GENERAL OLUP, RESATA EVRAKLARIN ARASINDA
    IMZALATTIRDIGI BELGE ILE BASKOMUTAN VEKILI OLARAK KENDINI ATAMISTIR.
    (BASKOMUTAN PADISAHTIR). PADISAH DAMADI OLABILMEK IÇIN PADISAHIN YEGENI
    BIR KIZCAGIZ ILE NIKAH YAPMISLAR, KIZIN 12 YASINDA OLDUGUNU GÖRÜNCE 15
    YASINA GELENE KADAR BEKLEMEK ZORUNDA KALMIS, TEKRAR NIKAH YAPMISTIR. VE
    PADISAH DAMADI ÜNVANINA KAVUSMUSTUR.

    BUNDAN SONRASI TAM BIR ASKERLIK FACIASIDIR: GENEL KURMAYDA TÜM KRITIK KOMUTANLIKLARI ALMANLARA VERMEKTEN ÇEKINMEMISTIR.

    BUNUN EN ÖNEMLI ÖRNEKLERINDEN BIRISI; O ZAMANLAR GENELKURMAY
    HABERALMA DAIRESI BASKANI BINBASI KAZIM KARABEKIR 'I TÜMEN KOMUTANI
    YAPARAK, BIR TÜMENLE BAGDAT, TAHRAN ARKASINDAN AFANISTAN VE HINDISTAN'A
    KADAR SÜRECEK SEFERE GÖNDERMEK IÇIN BU GÖREVINDEN AYIRMIS VE YERINE BIR
    ALMANI ATAMISTIR.

    YINE ALMANLARIN BASIRETSIZ VE SAVAS BILGILERI KIT PASALARI VE ENVER'IN
    TÜM KAFKASYA YI ELE GEÇIRME PLANI NEDENIYLE SARIKAMISTA BINLERCE ASKER
    KURSUN DAHI ATAMADAN SEHIT OLMUSLARDIR.

    BIR KONU BU ARAYA GIRMEK GEREKIRSE;

    RUS ISGALININ ARDINDAN BÜYÜK BIR TÖRENLE CIHAD ILAN EDEN PADISAH
    (HALIFE) TÜM MÜSLÜMANLARIN ONUN ARKASINDAN GELECEGINI UMMUS, ENVERDE
    BASINI KULLANARAK BUNU ISTANBUL HALKINA INANDIRMISTIR. ANCAK; SARIKAMIS
    YÜRÜYÜSÜ SIRASINDA ESIR EDILEN GÜRCÜ ASILLI BIR RUS ALBAYIN MÜSLÜMAN
    OLUSU ENVER'IN HIÇ DIKKATINI ÇEKMEMISTIR.



    SELAM VE SEVGIYLE



  9. #9
    Ankara İl Temsilcisi Sönmez Özlü - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.05.2005
    Nereden
    Ankara
    Yaş
    39
    Mesajlar
    942

    Standart



    Alıntı OmeR Nickli Üyeden Alıntı
    ENVER (PASA) 'NIN ASKERLIKLE ALAKASI YOKTUR. PASA OLABILMEK IÇIN SULTAN RESAT'IN ZAVALLILIGINDAN YARARLANMIS BIR ZATTIR.
    ABDÜLHAMIT ZAMANINDA ALMANYA YA GIDEN, ORDA ALMANLARLA SIKI ILISKILER KURAN, HATTA BIYIKLARINI BILE ALMAN GENEL KURMAY BASKANI GIBI UÇLARINI YUKARI KIVIRAN ENVER, ABRÜLHAMITIN TAHTTAN INDIRILMESI VE SENELERCE HAPISTE TECRIT EDILMIS ZAVALLI SULTAN RESATIN BU DURUMUNDAN FAYDALANMAK IÇIN APAR TOPAR ALMANYADAN GELMIS VE 18 GÜN IÇERISINDE ÖNCE ALBAY, HEMEN ARKASINDAN GENERAL OLUP, RESATA EVRAKLARIN ARASINDA IMZALATTIRDIGI BELGE ILE BASKOMUTAN VEKILI OLARAK KENDINI ATAMISTIR. (BASKOMUTAN PADISAHTIR). PADISAH DAMADI OLABILMEK IÇIN PADISAHIN YEGENI BIR KIZCAGIZ ILE NIKAH YAPMISLAR, KIZIN 12 YASINDA OLDUGUNU GÖRÜNCE 15 YASINA GELENE KADAR BEKLEMEK ZORUNDA KALMIS, TEKRAR NIKAH YAPMISTIR. VE PADISAH DAMADI ÜNVANINA KAVUSMUSTUR.
    BUNDAN SONRASI TAM BIR ASKERLIK FACIASIDIR: GENEL KURMAYDA TÜM KRITIK KOMUTANLIKLARI ALMANLARA VERMEKTEN ÇEKINMEMISTIR.
    BUNUN EN ÖNEMLI ÖRNEKLERINDEN BIRISI; O ZAMANLAR GENELKURMAY HABERALMA DAIRESI BASKANI BINBASI KAZIM KARABEKIR 'I TÜMEN KOMUTANI YAPARAK, BIR TÜMENLE BAGDAT, TAHRAN ARKASINDAN AFANISTAN VE HINDISTAN'A KADAR SÜRECEK SEFERE GÖNDERMEK IÇIN BU GÖREVINDEN AYIRMIS VE YERINE BIR ALMANI ATAMISTIR.
    YINE ALMANLARIN BASIRETSIZ VE SAVAS BILGILERI KIT PASALARI VE ENVER'IN TÜM KAFKASYA YI ELE GEÇIRME PLANI NEDENIYLE SARIKAMISTA BINLERCE ASKER KURSUN DAHI ATAMADAN SEHIT OLMUSLARDIR.
    BIR KONU BU ARAYA GIRMEK GEREKIRSE;
    RUS ISGALININ ARDINDAN BÜYÜK BIR TÖRENLE CIHAD ILAN EDEN PADISAH (HALIFE) TÜM MÜSLÜMANLARIN ONUN ARKASINDAN GELECEGINI UMMUS, ENVERDE BASINI KULLANARAK BUNU ISTANBUL HALKINA INANDIRMISTIR. ANCAK; SARIKAMIS YÜRÜYÜSÜ SIRASINDA ESIR EDILEN GÜRCÜ ASILLI BIR RUS ALBAYIN MÜSLÜMAN OLUSU ENVER'IN HIÇ DIKKATINI ÇEKMEMISTIR.

    SELAM VE SEVGIYLE




    Yazinizla ilgili bir düzenltme yapmak istiyorum. Sarikamis'ta "bir kursun bile atamadan" sehit olanlardan çok bahsedilir ama bu yanlistir. Ordu Sarikamis'a 3 kol halinde yürümüs, Allahüekber Daglari üzerinden geçip Sarikamis'a girmeye çalisan kuzeydeki kol (birligin adini hatirlayamiyorum) önce Ruslari yenerek Oltu'ya atmis sonra Oltu'da bir kisim Rus askerini dagitip kaçirmis ve bir kismini da imha etmistir. Daha sonra çok ciddi bir saldiri baslatilmistir. Hatta Rus generali hükümetine bile danismadan dogrudan Ingiltere ve Fransa hükümetlerne telgraf çekerek "Telefon konusmalarini bile donduran kis ve soguk Türkleri durduramiyor. Yardim etmezseniz Bakü'ye kadar tüm Kafkas topraklarinin Türk-Alman ittifakinin eline geçmesi ihtimali vardir." demistir. Savasin sürdürüldügü ayin 3. gününü 4. güne baglayan gece çikan bir firtina isleri tersine döndürmüstür ve henüz mevki elde edememis olan Türkler ciddi kayiplar vermislerdir. Ruslarin da kaybi olmustur ancak daha donanimli olduklarindan daha az kayip vermislerdir.


    Enver Pasa'nin iyi asker oldugunu savunmuyorum. Ancak Sarikamis faciasinin çarpitilmasina da karsiyim. Tek kursun atamadan sehit olan askerler degildir onlar. Kendilerinden çok daha üstün donanimli Ruslara kabir azabi çektiren kahraman Türk askerleridir.


    Saygilarimla.

  10. #10

    Üyelik tarihi
    18.08.2004
    Mesajlar
    128

    Standart

    BU SAVASLARIN GENEL OLARAK DEYISI BU SEKILDEDIR. TABIKI KÜÇÜK ÇARPISMALAR OLMUSTUR.

    ENVER PASA'NIN PLANLARI DAHILINDE ÜÇ KOLDAN YÜRÜYEN ASKERLERIMIZ IKI AYRI NOKTADA BIRBIRLERI ILE DE ÇARPISMISLARIDIR.

    DAHA ÖNCE YAZDIGIM GIBI ESIR ALINAN ALBAY RUS BIRLIKLERI ILE YAPILAN ÇARPISMALAR SIRASINDA ESIR ALINMISTIR.

    ANCAK, OLTU'YA KADAR GELEN ORDUMUZ, AÇ KALMIS, YIYECEK ARABALARI HAVA
    SARTLARI NEDENIYLE ÇOK ARKADA KALDIGINDAN KOMUTANLARIN GÖZ YUMMASI ILE
    ASKERLER OLTU HALKININ TÜM YIYECEKLERINI YAGMALAMISTIR.

    ASIL DRAMDA OLTU'DAN SONRA BASLAMAKTADIR. AKSAR KÖYÜ ( O ZAMANKI ADI
    KOSOR KÖYÜ) VADISINDEN SONRA SENKAYA ILÇESI YAYLALARINA DAHA DOGRUSU
    ALLAHÜEKBER DAGLARINA TIRMANMAYA BASLAYAN ORDUMUZ SOGUKTAN KIRILMAYA
    BASLAMISTIR. ASIL "KURSUN ATMADAN SEHIT OLDULAR" DEYIMI BUNDAN SONRASI
    IÇIN GEÇERLIDIR.



    SELAM VE SEVGIYLE





  11. #11
    Ankara İl Temsilcisi Sönmez Özlü - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.05.2005
    Nereden
    Ankara
    Yaş
    39
    Mesajlar
    942

    Standart



    Sarikamis'ta istasyon bombardimanina da baslamisti ordumuz. Ama genel olarak ikinci açiklamanizla birlikte daha dogru bir ifade kurulmus oldu. Neticede Enver Pasa, Pasa'lik rütbesini askeri yetenegi ile degil siyasi yollardan elde etmisti. Iyi bir asker olmadigi konusunda hemfikirim.


    Saygilar.

  12. #12

    Standart

    Bu örgüt osmanli için degil imsanlarin kendi çikarlari için kurdugu bir kurum yada kurulustur o nedenle tartismaya gerek yoktur eger osmanlinin menfaati için çalissalardi kasitli olarak hep beraber desifre olmazlardi

  13. #13

    Üyelik tarihi
    18.08.2004
    Mesajlar
    128

    Standart

    Alıntı Moyunçur Nickli Üyeden Alıntı


    Sarikamis'ta istasyon bombardimanina da baslamisti ordumuz. Ama genel olarak ikinci açiklamanizla birlikte daha dogru bir ifade kurulmus oldu. Neticede Enver Pasa, Pasa'lik rütbesini askeri yetenegi ile degil siyasi yollardan elde etmisti. Iyi bir asker olmadigi konusunda hemfikirim.


    Saygilar.


    BU KONU BENI HER ZAMAN HÜZÜNLENDIRMISTIR.


    ASLINDA BU KONULARDA ÖGRENMEK ISTEDIGIM O KADAR ÇOM KONU VARKI..


    AZDA OLSA BILGILERIMI PAYLASTIGIM IÇIN SEVINDIM.

  14. #14

    Üyelik tarihi
    29.01.2005
    Mesajlar
    509

    Standart

    Gizli görevle Libya'ya giden Atatürk hali tüccari kiligindaydi


    Hali tüccari kiliginda Misir'a giden Mustafa Kemal'in ve diger gerillacilarin sahte kimlik ve pasaportlarinin temin edilmesinden, ünlü Teskilat-i Mahsusaci Kara Kemal sorumluydu.



    Ittihat ve Terakki'yi Ittihad-i Islam projesine tesvik eden Trablusgarp'in Italyanlar tarafindan isgal edilmesiydi. Ittihat ve Terakki, iktidarin dizginlerini ele geçirdiklerinde bu projeye bel bagladi. Ittihatçi eylemciler Libya'da kazandiklari tecrübeden Balkan ve Birinci Dünya savaslarinda da yararlanacaklardi. Enver Pasa'nin liderligindeki Özel Teskilat, Libya'da silah, cephane ve profesyonel asker kitligina ragmen, mükemmel bir gerilla harbini örgütleyerek, 200 bin kadar Italyan askerini sahil seridine kilitlemeyi basariyordu. Trablusgarp'ta, sonradan çogu Teskilat-i Mahsusa'ci olan ünlü isimler gerillacilik yapti. Bunlarin basinda Mustafa Kemal Pasa, Nuri ve Halil Pasalar, Ali Fethi Okyar, Kusçubasi Esref ve Haci Selim Sami, Kel Ali lakapli Ali Çetinkaya, ilk tayyareci sehitlerden Sadik Bey, Çerkez Resit Bey, Süleyman Askeri, Fuat Bulca, Yakup Cemil, Nuri Conker, Rauf Orbay gibi isimler yer aliyordu. Ünlü Masonlardan Ord.Prof. Mim Kemal Öke de yüzbasi rütbesinde Derne cephesindeydi. Prof. Ayhan Songar'in babasi Nazmi Bey ve ünlü seyyah Abdurresit Ibrahim de Libya'ya giden gönüllü mücahitler arasinda yer aliyorlardi.


    "FUAT, TRABLUSGARP'E GIDIYORUZ, SEN DE GELIYORSUN"


    Trablusgarp direnisi için Özel Teskilat, Enver Pasa tarafindan gerçeklestirildi. Enver Pasa ve Ali Fethi Okyar binbasi, Mustafa Kemal Pasa Kolagasi rütbesindedir. Özel Teskilat'in kurulusunu Atatürk'ün akrabasi Fuat Bulca, Cemal Kutay'in yayinladigi "Trablusgarp'te Bir Avuç Insan" adli anilarinda anlatir. Bulca, Mustafa Kemal'in muavinidir. Mustafa Kemal'in Bulca'ya ilk sözü suydu: "Trablusgarp'e gidiyoruz, sen de geleceksin" olur. Mustafa Kemal, söyle diyordu: "Enver'in plani su: Bizler kendi arzumuzla ve hususi bir teskilat olarak müdafaayi ele alacagiz. Harbiye Nezareti de bizi istifa etmis sayacak. Orada teskilat yapacagiz. Biliyorsun ki ben daha evvel de Trablusgarp'te bulundum. Haleti ruhiyeyi bilirim. Eger ciddi olarak müdafaaya girisirsek basta Sunusiler olmak üzere halk bize yardim eder. Enver Urbani teskilatlandiracak, onlarin dillerini ve adetlerini bilen arkadaslari beraberimize alacagini söyledi. Esref bey de geliyor. Mintikalari harita üzerinde taksim dahi ettik. Sen benim muavinim olacaksin. Bu aksam Besiktas'ta Enver'in evinde toplanacagiz. Mahrem tut. Hiç kimse birsey bilmiyor. Mahmut Sevket Pasa'yla Enver temas ediyor. Ali Fethi de Cezayir'e geçecek, oradan deniz vasitasiyla münakele imkanlarini arastiracak."


    Enver Pasa'nin Almanya'da bir hanim arkadasina yazdigi mektuplardan


    9 Ekim 1911 (Istanbul)
    Trablus zavalli memleket. Kaybetti simdilik. Kimbilir belki de ebediyen... Peki o zaman niye gidiyorum? Islam dünyasinin bizden bekledigi bir ahlaki görevi yerine getirmek için.


    Bu satirlari ayrilmamdan kisa bir süre önce yaziyorum. Bunlar en gizli sirlarimdir. Ne kadar zor ve nankör görevlerin beni bekledigini ancak birkaç kisi biliyor.


    (Iskenderiye'den) 21 Ekim 1911
    Yarin nihayet gitmeye hazir olacagim, dostunuzun girecegi kilik hakikaten hosunuza gidecek: uzun mavi elbise, basimda beyaz basörtüsü, beyaz maslak, altin islemeli kordon. Iste tam bir Arap seyhi kiyafeti.


    11 Kasim 1911
    Dün aksam 13 saatlik bir gece yürüyüsünden sonra geldim ve asiret reisleri sonuna kadar Italyanlara karsi savasmaya devam etmek için yemin ettiler. Bir yillik erzak temin edildi, cephane bol, zafer de yeterince var.
    (Kendi Mektuplarinda Enver Pasa, M. Sükrü Hanioglu, Der Yayinlari)


    Trablusgarp'in kapilari Askeri'ye nasil açildi?


    Misir'in liman kenti Iskenderiye, Trablusgarp'e geçisin kilidi idi. Özel Teskilat'in subaylari Iskenderiye'den hududa, oradan da Trablusgarp'e geçeceklerdi. Teskilat mensuplari subay olduklarini gizlemek zorunda olduklarindan sahte kimliklerle yolculuga çikacaklardi. Mustafa Kemal hali tüccari, Süleyman Askeri genç bir molla kiligina bürünmüstü. 1915'te Teskilat'in Osmancik Gönüllü Taburu'nun basinda Irak'ta sehit düsen Kisiklili Yüzbasi Cemil hoca kiligindaydi. Mustafa Kemal yolcuga çikmadan önce Fuat Bulca'ya söyle diyordu: "Hükümet acziyet içinde. Bunu Harbiye Naziri elem ve üzüntüyle itiraf etti. Istanbul'dan hiçbir yardim görecegimizi zannetmiyorum. Enver de ayni kanaatte... Evvela o gitmek istiyor. Esref beyin Misir'daki muhitinden ve dostlarindan istifade edecegiz. Sevkiyatin tehlikesiz oraya varmasi için Misir'in muhtelif yerlerinde teskilat yapacak. Takma adlarimizla bu unvanlara uygun mesleklerimizin listesi hazirlaniyor."


    SAHTE PASAPORTLAR KARA KEMAL'DEN


    Kara Kemal, Özel Teskilat'in Istanbul'daki isleriyle ilgilenecekti. Özel Teskilat'a seçilecek subaylarin iaseleri, yolculukta kullanacaklari kiyafetler, sahte kimlik ve pasaportlarin tanzim edilmesi onun isiydi. Hazirliklar gizli tutuldu. Özel Teskilat'in Hükümetle, Ittihat-Terakki merkezi ile irtibatindan da Kara Kemal ve Sükrü Bey sorumluydu. Kara Kemal Bey'in Karagümrük'teki evi, Özel Teskilat'in güvenli eviydi. (Kara Kemal, 1926'da Atatürk'e suikast davasindan aranirken intihar etti. Maarif eski naziri Sükrü Bey de ayni davadan idam edildi.)





    Arusi Seyhi Ömer Fevzi Mardin sevkiyat sorumlusuydu


    Enver Bey'in evinde yapilan gizli toplantida Mustafa Kemal, Ali Fethi Okyar, Kuscubasi Esref, Mümtaz Bey, Süleyman Askeri, Fuat Bulca ve birkaç subay vardir. Toplantida büyük bir harita basinda çalisiliyordu. Teskilat, Misir üzerinden Libya'ya sizacakti. Ingiliz kontrolü altindaki Misir'dan geçisler tehlikeliydi. Baska bir çare de yoktu. Misir'da Esref Bey'in çevresi ise dahil edilicekti. Misir'i iyi taniyan biri daha vardi: Ömer Fevzi Mardin.


    Fevzi Bey, Özel Teskilat'in Iskenderiye'deki sevkiyat ve ikmal sorumlusu tayin edildi. Teskilat, Trablusgarp'e karadan ve denizden baglanan yollar üzerindeki merkezlerde güvenilir elemanlar görevlendirecekti. Özel Teskilat herkese açik olmayacakti. Profesyonel çeteciler ve idare etme niteligine sahip güvenilir subaylar yer alacakti. Enver Pasa, hazirlik için Esref Bey'in önceden gitmesini istedi. Enver Pasa'nin son sözleri söyleydi: "Hepimiz yekdigerini tebrike layikiz. Nizam ve disiplini muhafaza etmek için mutehalli oldugumuz suura azami riayet içinde, tam bir kardeslik ve uhuvvet havasini temsil edecegiz. Allah bizimle beraberdir."


    Italyanlari kus gibi avladi


    Enver Pasa'nin kardesi Nuri Bey Libya'da keskin nisanciligi ile ün saldi. Pusuya yatan Nuri Pasa'nin, tek basina 100'den fazla Italyan askerini öldürdügü dilden dile dolasti. Kuscubasi Esref de "Uçan Seyh" ünvanini Libya'da kazaniyordu. Tunus, Cezayir ve Sudan'dan gönüllüler akiyordu. Cezayir'li Emir Abdulkadir'in oglu Emir Ali Pasa ile Tunuslu Seyh Salih Serif Tunusi de Esref Beyin davetiyle Trablusgarp'e geldi

  15. #15

    Üyelik tarihi
    18.08.2004
    Mesajlar
    128

    Standart



    Abdülhamit dönemi sanildiginm aksine sadece romantik Islamcilik dönemidir. Panislamcilik yapacak ne örgüt ne kadro vardir. Abdülhamit Bati'ya karsi yalniz Islamcilik alternatifi kullanabilecegini vurgulamistir. Abdülhamit yillari hem Osmanli, hem Islam ve hem de dünya kamuoyunda Islamcilik fikri olustu. Bu fikri pratige döken Ittihat Terakki oldu. Bu fikir Trablusgarb Savasi'nda Enver Pasa'nin kafasinda dogdu. tstanbul'a dönünce hükümet darbesi yaptilar. Enver Pasa'nin sahsina bagli kurulan Teskilat-i Mahsusa devleti kurtarma gayesi ile ilkeleri ve hedefleri olan bir örgüttü.


    Teskilat genelde Ittihat ve Terakki'nin askeri kanadina hizmet etti. Dünya Savasi sirasinda cihat ilanini duyurmak için faaliyet gösterdi. Ama devletin içinde bulundugu sosyoekonomik durumun yetersizligi örgütü iflas ettirdi. Ittihatçilari takdir etmek lazimdir ki, bütün Islam dünyasina emperyalistlere karsi mücadele dinamizmini bu teskilat ile vermislerdir. Teskilat-i Mahsusa'dan asil Mustafa Kemal, îstiklal Harbi'nde ürün alir, maceracilari tasfiye eder. Teskilat-i Mahsusa üyeleri diger gizli örgütlerin yaninda Anadolu Ajansi (AA) muhabiri olarak da kurulus yillarinda hizmet ettiler.

  16. #16

    Üyelik tarihi
    04.04.2005
    Mesajlar
    13

    Standart



    siz çerkez ethemin yerinde olsaniz ne yaparsiniz düzenli orduya geçmeyi bi kenara birakin bu adam kuvay-i milliye'deyken o kadar mücadele yapti ki bi lafi vardirm.kemal hakkinda '' kemal'i buraya asacagim' bu lafin gerisini arastirmak gerekir..ilk önceleri çerkez ethem ile atatürk'ün arasi iyiydi.ondan sonra devletin durumu düzelince ethem'i bi mevkiye oturtmamasidir olay... adam dedi ki:''savasi ben veriyorum kaymagi niye baskalari yiyor''..bene hakliydi ayaklaninca yunanlilara sigindi bu yagtigi yanlisti... sonuçta asilmaktan kurtulamadi..ancak sizin dediginiz gibi sahsi bir fikri yoktu savastigi için devletinden bi mevki bi makam istedi..


    saygilarimla...

  17. #17

    Standart

    Alıntı DERE_61 Nickli Üyeden Alıntı


    siz çerkez ethemin yerinde olsaniz ne yaparsiniz düzenli orduya geçmeyi bi kenara birakin bu adam kuvay-i milliye'deyken o kadar mücadele yapti ki bi lafi vardirm.kemal hakkinda '' kemal'i buraya asacagim' bu lafin gerisini arastirmak gerekir..ilk önceleri çerkez ethem ile atatürk'ün arasi iyiydi.ondan sonra devletin durumu düzelince ethem'i bi mevkiye oturtmamasidir olay... adam dedi ki:''savasi ben veriyorum kaymagi niye baskalari yiyor''..bene hakliydi ayaklaninca yunanlilara sigindi bu yagtigi yanlisti... sonuçta asilmaktan kurtulamadi..ancak sizin dediginiz gibi sahsi bir fikri yoktu savastigi için devletinden bi mevki bi makam istedi..


    saygilarimla...


    ona bakrsan bir cok kuvvaci ayni durumda vatanlari için çarpisti ve oldu hemde karsiliksiz önemli olan bu vatani karsiliksiz sevmektir ben cikarlarim ugruna savasip karsilik bekliyorsam yazik benim milletim için verdigim mucadeleye

  18. #18
    Emorfo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.05.2004
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    6,422

    Standart



    Osmanliyi batiranlar Balkan ve 1. Dünya savasina sokanlar Ittihat ve Terakkiciler olmustur. Avrupa egitim gören bu Jon Türkler ülkenin yalnisz yönetildigi ileri sürüyorlardi. Avrupa'daki fikir ve düsünce akimlarina kendilerini kaptirip bunlari Osmanli'da uygulamaya çalistilar. Kimileri Alman kimileri Ingiliz kimileri de Fransiz hayraniydilar... Bir çogunun ajan oldugundan bile süpheleniyorum... Atatürk ilk dönemlerde Ittihat ve Terakkicilerle hareket etmis ve daha sonra bu teskilatla baglanirini koparmistir. Istanbulda orduyu ayaklandirip istedikleri Padisah'i indirip istediklerini hanedan mensubunu padisah yapiyorlardi...


    Iste bu dönemlerde indirilen padaisahin yerine bazi sözler üzerine II.Abdülhamit Han Padisah yapildi ve mesrutiyet ilan edildi. Bir çok topluluk yeni meclise katilmatip bagimsizliklarini ilan ettiler. Meclisin ilk isi Ruslara savas ilan etmek oldu... Osmanli tarihinin en kötü savaslarindan biridir 93 harbi denen balkan savaslari.... Rus ordusu Istanbul semalarina kadar gelir. Abdulhamid han meclisi dagitir yönetimi tekrar eline alir... Ruslarla yanilmiyorsam Zitvatoruk anlatasmasini imzalar. Bir çok topragi kaybediyoruz. Dogu Karadeniz ve Dogu Anadoluda da bir sürü togragimizi kaybediyoruz....


    Osmanli'da Teskilat-i Mahsusa bu dönemlerde çok önem kazanir Abdülhamit Han bu teskilata büyük önem vermistir. Avrupali devletlerin derin devletlerinin belasi haline gelir. Sürekli isyan çikan Balkanlar Dogu Anadolu ve Kudüs bölgelerine Osmanli ajanlari gönderilir Kurulan Hamidiye Alaylariyla isyanlar bastirilir... Osmanli 30 sene boyunca gerileme dönemine ara verir. Devletin borçlari yari yariya azalir, Anadoludan hicaza tren yolu yaptirilir disardan kurus para alinmadan Türk ordusu yeniden düzene sokulur, Kudüs bölgesinin önemini kavrayip önemli topraklari ilerdeki isgal tehlikesine karsin kendi üzerine kaydettirir. Ittihat ve Terakkiciler içinde iyi niyetli olanlar varsada genel olarak Osmanliyi bitiren bu teskilat olmustur... II.Abdulhamid Han'in suikastinda da bu teskilatin parmaginin oldugu söylenir.


    Abdulhamid Han'a suikast düzenleyen sahis yakalanir bir türlü adam konusturulamaz. Bunun üzerine Abdulhamid Han suikastçiyla birebir konusmak ister. Görüsme çok kisa sürer ve Abdulhamid han herseyi ögrenmistir. Suikasti düzenleyen sahis hayatinin sonuna kadar Teskilat-i Mahsusa için Abdulhamid için çalisir...


    Teskilati- Mahsusa II.Abdulhamid Han zamaninda büyük önem kazanmistir, padisah bu kuruma büyük önem vermistir. Çok sonralari Kurtulus Savasini baslatan ve idare edenler bu teskilatin üyeleri olmustur...

  19. #19
    Ankara İl Temsilcisi Sönmez Özlü - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.05.2005
    Nereden
    Ankara
    Yaş
    39
    Mesajlar
    942

    Standart

    Alıntı DERE_61 Nickli Üyeden Alıntı


    siz çerkez ethemin yerinde olsaniz ne yaparsiniz düzenli orduya geçmeyi bi kenara birakin bu adam kuvay-i milliye'deyken o kadar mücadele yapti ki bi lafi vardirm.kemal hakkinda '' kemal'i buraya asacagim' bu lafin gerisini arastirmak gerekir..ilk önceleri çerkez ethem ile atatürk'ün arasi iyiydi.ondan sonra devletin durumu düzelince ethem'i bi mevkiye oturtmamasidir olay... adam dedi ki:''savasi ben veriyorum kaymagi niye baskalari yiyor''..bene hakliydi ayaklaninca yunanlilara sigindi bu yagtigi yanlisti... sonuçta asilmaktan kurtulamadi..ancak sizin dediginiz gibi sahsi bir fikri yoktu savastigi için devletinden bi mevki bi makam istedi..


    saygilarimla...


    Nasil bir mevki bekliyordu? Bu ülkede Ethem gibi birçok Kuvayi Milliyeci vardi. Kazim Karabekir'in yerini mi almaliydi yoksa Fevzi Çakmak'in mi?


    Yunan saflarina katilmak sadece bir hata degildir. Ihanettir.


    Bu adam hakkinda son sözleri Mustafa Kemal Pasa söylemistir. Kemal Pasa ne derse odur.

  20. #20
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Nytre - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.05.2004
    Nereden
    Trabzon
    Yaş
    40
    Mesajlar
    8,700

    Standart



    ittihat ve terakinin kuru|usu 0|sun icindeki adam|ar 0|sun as|inda kafa karistiricidir...


    Atatürk bu kurumdan ayri|irken neyi amac göstermisti?


    bu kurumun icerisinde (teme|inde( "mas0n|ar bu|unmaktaydi. bun|arin amaci de|i gibi vatani kurtarmak degi| kendi duzen|erini kurmakti.


    tabiki ic|erinde mi||iyetci|er vatansever|er vardi ama 0|ayin durumun farkinda dei||erdi.


    Ataturk bunun farkina vardi andada cikti bu kurumdan.



  21. #21

    Üyelik tarihi
    29.01.2005
    Mesajlar
    509

    Standart







    Teskilat-i Mahsusa
    Abdullah MURADOGLU

    amuratoglu@yahoo.com



    Islâm dünyasi Teskilat-i Mahsusa'ya destek verdi










    Zenci Musa her yerde savasti, veremden öldü
    Sudan'dan gönüllü olarak Libya'ya gelen Zenci Musa, Kuscubasi Esref'e baba gibi baglandi. Ölene kadar Osmanli idealleri için savasti.
    Sudan'li gönüllüler arasinda meshur bir isim vardi. Iki metreyi asan dev cüssesiyle bu siyahi müslüman, Akif'in siirinde yer alan Zenci Musa'ydi. Esref Bey'e bir baba gibi baglanan Zenci Musa, onun 1917'de Hayber'de esir edilisine dek yanindan ayrilmadi. Zenci Musa, Yemen'deki Osmanli kumandanina teslim edilmesi gereken emanetleri kurtardi. Ali Sait Pasa'ya emanetleri teslim ederken aglayan Musa Bey, "Çok sükür basardik ve hazineyi teslim edebildik. Fakat Esref beyimizin düsmanin eline düsmesine müsaade ettik" diyordu. Zenci Musa Yemen'de Ingilizlere esir düstü. Serbest birakildiginda Istanbul'a döndü. Esref Bey Malta'da esirdi. Ali Sait Pasa, "Esref'in Arabi" ve "Esref'in komandosu" olarak anilan Zenci Musa hakkinda "O bizim cengaver Musa'dir. Yemen'e bize para getiren adam" diyordu. Gümrük hamallarina kahya oldu, diger hamallar gibi yük tasidi. Ingiliz isgal kumandani General Harrington onu kocaman bir çuvali tek eliyle kaldirirken görüp maiyetine istemis, ancak "Benim bir tek efendim ve kumandanim var. Onu bekliyorum" cevabini almis.



    Libya'nin isgali Islam dünyasini ayaga kaldirdi. Hindistan'in sehirlerinde sokaga dökülen halk, Italyan konsolosluklarina saldirdi. Siisiyle Sünnisiyle, Hint müslümanlari bir oldu. Hint gazeteleri Italyan isgalini kinayan kara çerçeyeye alinmis basliklarla çikti





    Osmanli hükümetinin resmi sorumlulugu disinda olmak üzere Özel Teskilat kurarak Italyan isgali altindaki Libya'ya giden Enver Pasa ve arkadaslari Trablusgarp ve Bingazi'de asiretleri örgütledi. Enver Pasa'nin Libya halki üzerindeki etkisi çok yüksekti. Sunusi Seyhi Ahmet Serif, Enver Pasa'nin en önemli destekçisiydi. Seyh Sunusi, Ittihad-i Islam siyasetinin önemli bir unsuru olacakti. Sudan, Cezayir, Misir ve Tunus gibi yakin bölgelerden Libya'ya gönüllü akiyordu. Cezayir'den Emir Abdulkadir'in oglu Emir Ali Pasa ve Tunuslu köklü bir ulema ailesinden Seyh Salih Serif Tunusi, Esref Bey'in çalismalari sonucunda gönüllü kuvvetlere katiliyordu.


    YARALARIMIZA IDRAR DÖKÜYORDUK





    Avrupa, isgalci Italyanlara büyük destek verirken Libyali direnisçiler binbir güçlükle bogusuyordu. Esref Bey, Cemal Kutay'a verdigi anilarinda söyle diyordu: "Hiçbir harpte, Trablusgarp'te oldugu kadar yalnizligimizi hissetmemistik. Çöl ortasinda idik. Yaralarimizi saracak pamugumuz, tentürdiyotumuz yoktu. Içinde amonyak vardir diye yaralarin üzerine idrar döküyorduk. Biz bu yoksulluk içinde iken, Italya, hiristiyanlik aleminin yardimina mazhardi. Kizilhaç'a mensup prensesler, Avrupa saraylarinin kadin sahsiyetleri, Vatikan'in dünyanin dört tarafindan davet ettigi her mezhepteki kadinlik müesseseleri, sanki Italya kendi topraklarindan bir kismini kurtariyor da bizler istilaci imisiz gibi karsimizda yer aldi. Ele geçirdigimiz Italyan esyasi içinde neler yoktu? Bu hediyeler arasinda 'Barbarlara karsi harp eden Italyan askerine minnet' cümleleri ve bunlarin altinda Güney ve Kuzey Amerika'yi, Avusturalya'yi, Kanada'yi, Yeni Zelanda'yi temsil eden halk imzalari vardi. Kendilerine hiçbir fenaligimiz dokunmamis insanlar, bizi yanlis tanitmis olanlarin günahlariyla karsimizda idiler."


    'SERIF HÜSEYIN IHANETI OLMAYABILIRDI'





    Esref Bey, Hiristiyan dünyasina karsi Hindistan Müslüman Cemiyeti'ni harekete geçirdi. Kalküta, Delhi, Kesmir ve Karaçi'de halk sokaga döküldü, Italyan konsolosluklari saldiriya ugradi. Siisiyle Sünnisiyle, Hint müslümanlari bir oldu. Hint gazeteleri Italyan isgalini kinayan basliklarla çikti. Pek çok ülkede tepkiler sokaga tasti. Bütün bunlar, Ittihatçilari Ittihad-i Islam'a tesvik etti. Esref Bey'in itiraflari ilginçti: "Trablusgarp harbi bizim hangi kuvvetlere istinad edebilecegimizi tereddüde mahal kalmadan isbat etti. Arabistan'da sehir merkezlerinde Ingiltere ve Fransa'nin menfaatleriyle sarhos olan ve siyaseti meslek olarak benimseyenler haricindeki büyük kitle, bilhassa bedeviler devletimize sadik idiler. Biz Trablusgarp'te yerlilerden gördügümüz alaka ve sadakati her tarafta görecegimizi düsünüp tedbirler alsaydik ne Serif Hüseyin ihaneti olurdu, ne Filistin'i ne Suriye'yi ne Irak'i bu kadar hazin dekorlar ve sartlar içinde kaybetmezdik. Büyük hatamiz is isten geçtikten sonra aklimizin -o da maalesef hatali sekilde- basimiza gelmis olmasidir. Trablusgarp'ta Misir bize en cömert sekilde el uzatti. Halkin kalbi bizimleydi. Sunusiler bize inanarak kanlarini döktüler. Yemenliler bize ikram ettiler. Bizi gadre ugramis büyük bir milletin çocuklari olarak, kara günlerimizde kendi topraklarinin serefli müdafileri saydilar."








    INGILIZ GENERALI TERSLEDI


    Hamallik yaptigi sirada Anadolu'ya cephane sevkiyatinda görev alan Zenci Musa, emekli maasini "Millet aç... Ben bunu alamam" diyerek kabul etmemis. Esref Bey'in anlattigina göre hastalandiginda devlet hastanesine yük olmamak için Seyh Ata Efendi'nin seyhi oldugu Özbekler Tekkesi'ne siginmis. Vefat ettiginde bavulunda kefeni ve Osmanli haritasi varmis. Bir de Esref Bey'in soluk bir resmi. Esref Bey, onun için, "Ben Malta'dan kurtulup Milli Mücadele'nin bayragini açanlardan birisi olmak serefine mazhar oldugum günlerde, Musa, o benim kahraman Arabim, veremden ölmüs" diyecekti.


    Merhum Akif, Zenci Musa'yi Esref Bey'le birlikte Nasihat Heyeti'nin Arabistan yolculugunda tanimisti. Akif, Sudan'in bu vefakar evladini siirine alarak söyle diyordu: "Esref beyin emireri Zenci Musa/Isa Peygambere omuzlarini ödünç verir/Ve Peygamber bu sayede Göke tirmanabilir"


    Hükümet darbesi yaptilar


    Edirne'nin düsüsü de Islam dünyasinda infiale yol açti. Edirne'yi savunmadan Bulgarlara verme niyetinde olan Hükümet, kendi idam fermanini da imzaladi. Ittihat ve Terakki, Enver Pasa'nin reisliginde bir gizli toplanti yapti. Sadrazam Kamil Pasa görevinden istifa ettirilecekti. Operasyon Teskilat-i Mahsusa tarafindan gerçeklestirilecekti.


    KAMIL PASA ISTIFA ETTI


    23 Ocak 1913 günü gerçeklesen Babiali Baskini'nda Enver Pasa beyaz bir atin üstünde simdi Istanbul Valiligi olan binaya geldi. Binaya giden ara sokaklar ve caddeler Özel Teskilat'in kontrolündeydi. Hükümet binasini koruyan askerler Enver Pasa'yi görünce silahlarini indiriyordu. Ömer Naci'nin atesli bir nutuk çekmesinden sonra içeri girdiler. Teskilat'in ünlü fedaileri Yakup Cemil, Sapancali Hakki, Filibeli Hilmi, Mümtaz Bey, Enver Pasa'nin yanindaydi. Harbiye Naziri Nazim Pasa, darbecilere engel olmak isteyince Yakup Cemil tetige basti. Konak'ta biri darbeci, dört ceset vardi. Enver Pasa kan dökülmemesi için talimat vermisti. En ufak bir harekette tetige basmayi huy haline getiren Yakup Cemil dur durak bilmiyordu. Sadrazam Kamil Pasa istifa mektubunu imzaladi. Yeni Sadrazam Mahmut Sevket Pasa'ydi. Yeni bir dönem basliyordu.


    Libyalilar, Enver Pasa'yi gözyaslariyla ugurladi


    Osmanli Devleti'nin Trablusgarp Harbi'yle mesgul olmasini firsat bilen Bulgaristan, Yunanistan, Sirbistan ve Karadag birleserek, 8 Ekim 1912'de Osmanli Devleti'ne karsi savas açtilar. Osmanli ordusu Çatalca önlerine kadar çekildi. 8 Kasim 1912'de Yunanlilar Selanik'i isgal etti. 17 Kasim 1912'de Bulgarlarin Istanbul'u almak için yaptiklari taarruzlar geri püskürtüldü. Bulgarlarin saldirisi sonunda 26 Mart 1912'de Edirne, ardindan Yanya ve Iskodra düstü. 1. Balkan Savasi, 30 Mayis 1913'te imzalanan Londra Antlasmasi'yla sona erdi. Osmanli Devleti'nin baskentine birkaç saatlik mesafedeki Edirne düstügünde Trablusgarp'te savasan Özel Teskilat'in baskani Enver Pasa geri dönmek zorunda kaldi. Libyalilarin gözyaslari içinde, milli marslarla, tekbirlerle dualarla ugurladigi Enver Pasa Istanbul'a dogru yeni bir maceraya yelken açarken, arkasinda muhtesem bir direnis, kulaktan kulaga yayilan destanlar birakiyordu.


    Ömer Muhtar silah arkadasi Atatürk'ten yardim istedi


    Birinci Cihan Harbi'nden sonra Libya'da direnisin simgesi olan Seyh Ömer Muhtar Teskilat-i Mahsusa'nin komutasinda savasan Sunusi gönüllüler arasindaydi. Italyan isgali sirasinda Kasur Zaviyesi imami olan Ömer Muhtar, 1931'de Italyanlara esir düserek idam edildi. 20 yil savastiktan sonra sehit olan Ömer Muhtar'in cesareti Teskilat-i Mahsusa subaylarinin dikkatini çekmisti. Sunusi seyhleri, bir gönüllü müfrezesine kumanda eden Ömer Muhtar hakkinda subaylara, "Böyle on tane Ömer Muhtar olsa bize yeter" diyorlardi. Teskilat-i Mahsusa'dan gerillaciligi ögrenen Ömer Muhtar, Cumhuriyet döneminde, eski silah arkadasi Atatürk'e mektup yazarak destek istedi. Bu mektuplar cevapsiz kaldi. Orhan Kologlu'nun Libya Krali Idris Sunusi'nin basbakanligini yapan babasi Sadullah Efendi'nin naklettigine göre, mektuplar Atatürk'e ulasmamis. Libyalilar Türkiye'ye uzun süre kirilmislar. Isin gerçegini bir Ingiliz ajani, Sadullah Bey'e açiklamis. Buna göre Italyan isgal kuvvetleri komutani fasist Maresal Rodolfo Graziani, bu mektuplari ele geçirerek saklamis.


    Müslüman olan Ingiliz ajani Libya'da sehit oldu


    Sudan'dan gelen gönüllülerden biri de eski Ingiliz istihbaratçi 'Ingiliz Osman'di. Enver Pasa, bir hanim arkadasina yazdigi mektupta, sehit düsen Ingiliz Osman için söyle diyordu: "Kampimizda buraya gelmeden önce siyasi nedenlerle Müslüman olan Ingiliz bir asker vardi. Hayatimda hiç karsilasmadigim bir gözüpeklige sahip, hakikaten çok iyi çocuktu. Italyan dikenli tellerinin altindan kayip onlarin kalelerine girmek onun için spordu. Geçen gün Derne Vadisi'nde adamlarimla öldürüldüler, yaralandilar ve Italyanlar tarafindan götürüldüler. Hepimiz nasil seviyorduk onu. Bu aksam yine, asil adi Stuart Smallwood olan Osman adli bu zavalli Ingiliz kahramani deforme olmus ve antipatik suratiyla düsündüm. Onu yine de çok seviyor ve olaganüstü yigitligine hayrandim. Heyhat. Simdi öldü ve cesedi Italyanlarin ellinde. Ismini yasatmak için herseyi yapacagim. Ailesinin altin imtiyaz madalyasini almasi için Harbiye Nezareti'ne yazdim, annesi Sefkat Madalyasi alacak ve ismi Harbiye Nezareti'nin altin defterine kazinacak. Ona gelince, o herhalde mutlu, huzurlu ve mennundur."



  22. #22

    Üyelik tarihi
    29.01.2005
    Mesajlar
    509

    Standart

    tarihin kanli hesaplasmalarinda bizim rolümüz insanin kani donuor

  23. #23

    Üyelik tarihi
    01.06.2004
    Mesajlar
    160

    Standart

    bizim zaferlerle dolu tarihimizin en buyuk yenilgisi balkanlarve 4 temmuz cuval hadisesi olmustur... Osmanli Kuzey Afrika'da ve Orta Dogu'da musluman olan asiretlerin ihanetine ugramistir musluman olduklari icin balkanlardaki gibi saldiracaklari hesaba katilmamistir...

  24. #24
    Armağan Dere - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    30.09.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    36
    Mesajlar
    11,528

    Standart

    Sultan Abdülhamid?i tahttan indiren pasalar ise sonunda, memleketi düsman çizmeleri altinda birakarak kaçtilar. Ilk olarak Enver Pasa, Talat Pasa, Doktor Behaeddin Sakir, Doktor Nazim, 30 Ekim 1918?de Mondros Antlasmasini imza ettikten sonra, gece yarisi ülkeyi terkettiler. Talat Pasa, 1921?de kirk dokuz yasinda Berlin?de, Enver Pasa 1922?de kirk yasinda Türkistan?da, Cemal Pasa da 1922?de elli yasinda Tiflis?te öldürüldüler.AMESPACE PREFIX = O />
    Sultan Abdülhamid zamaninda: Her vilayette mektepler, hastaneler, yollar, çesmeler, yapildi. Viyana?dan baska bir yerde esi bulunmayan modern bir tip fakültesi açildi. 1876?da Mekteb-i Mülkiyeyi yaptirdigi gibi 1879?da da bir müze yaptirdi. 1880?de Hukuk Mektebi ve Divan-i Muhasebati (Sayistay) kurdu. Beyoglu Kadin Hastanesini yaptirdi. 1881?de Güzel Sanatlar Akademisi, 1883?te Yüksek Ticaret Mektebi, 1884?te Yüksek Mühendis Mektebi ve Yatili Kiz Lisesi açildi. 1886?da Terkos Suyunu Istanbul?a getirtti ve Mülkiye Lisesini açti. 1887?de Alman Imparatoru Istanbul?a geldiginde, Sultan Ahmed Meydaninda Alman Çesmesi yapildi. 1889?da Bursa?da Ipekçilik Mektebini yaptirdi. 1891?de Halkali Ziraat ve Baytar Mektebi ile Kagithane?de bir poligon kurdurdu. 1890?da Bursa demiryolunu ve Asiret Mektebini yaptirdi. 1891?de Üsküdar Lisesi ve Rüsdiyye Mektebleri ve yeni postane binasi ve Osmanli Bankasi ile reji binalarini ve Yafa-Kudüs demiryolu ile Ankara demiryolu yapildi. Yine 1892?de Hamidiye Kagit Fabrikasi, Kadiköy Havagazi Fabrikasi ve Beyrut Limani Rihtimini yaptirdi. 1893?te Osmanli sigorta sirketi, Küçüksu Baraji ve Manastir-Selanik demiryolu yapildi. 1894?te Sam-Horan demiryolu ve Eskisehir-Kütahya demiryolu yapildi. Yine 1894?te Hamidiye Yüksek Ticaret Mektebi ve Galata-Tophane Rihtimi, Dolmabahçe Saat Kulesi insa edildi. 1895?te Beyrut-Sam demiryolu, Darülaceze binasi, mum fabrikasi, Afyon-Konya demiryolu, Sakiz Limani Rihtimi, simdiki Istanbul Lisesi binasi, Istanbul-Selanik demiryolu yapildi. Eregli kömür ocaklari çalistirildi. 1896?da Tuna Nehrinde Demirkapi Kanalini, Kapaliçarsi tamirini yaptirdi. Akil Hastanesini, 1900?de Medine-i münevvereye kadar telgraf hatti yaptirdi. 1902?de Hamidiye Hicaz demiryolu Zerka?ya kadar isledi. Kagithane?deki Hamidiye suyu Istanbul?a getirildi. Yeni balikhane, Haydarpasa Rihtimi, Maden Arama Mektebi, Sam?da Tibbiye-i Mülkiye yapildi. Haydarpasa?da 1903?te Askeri Tibbiye Mekteb-i Sahanesi, 1904?te Dilsiz ve Sagirlar Mektebi açildi. 1904?te Bingazi?ye telgraf hatti yapildi. 1905?te Istanbul-Köstence kablosu dösendi. Haydarpasa Istasyon Binasi yapildi. Besiktas Tepesindeki Yildiz Sarayi ve önündeki camiyi yaptirdi. Velhasil Avrupa?da yapilan yeniliklerin hepsini en modern sekilde yurdumuzda yaptirdi.Ne yazik ki, 1909?da tahttan indirilince, bütün bu ilerlemeler durdu ve memleket kana boyandi. Abdülhamid Han, Istanbul-Eskisehir-Ankara ve Eskisehir-Adana-Bagdad ve Adana- Sam-Medine demiryollarini yaptirdigi zaman, baska memleketlerde bu kadar demiryolu yoktu. Din bilgileri, fen ve edebiyat ile ilgili pekçok kitap bastirdi. Köylere kadar kurslar açtirdi. Parasiz kitaplar gönderdi. Harp gücünü kaybetmis olan eski gemileri Haliç?e çekip Avrupa?da yapilan üstün evsafli kruvazörler, zirhlilar ile donanmayi kuvvetlendirdi. Askeri, subayi öyle serefli olmustu ki, bir kahvenin önünden bir binbasi geçerken, kahvede oturanlar ayaga kalkarak saygi gösterirlerdi. Öyle bereket vardi ki, bir binbasinin evinde pisen yemekten, bir mahalle fakirlerinin karni doyardi. Bütün millet, sivil, asker, herkes birbirini severdi.


    görün marifetlerini bu insanlarin...


    saygilarimla

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •