Aslinda bastan beri yazmak istedigim bir konuydu ama bir çok baska konuda oldugu gibi görüs belirttikten sonra bir hafta boyunca söylenenlere cevap yetistirme zorunlulugundan ürktügüm için vazgeçmistim. Ama simdi,kuramsal olarak ciddi ayriliklarimiz olsada, basligin hak ettigi ilgiyi görmedigini düsündügüm için de biraz cesaretlendim[img]smileys/smiley2.gif[/img]
Futbolda taraftarin varligini yadsimak aptalliktir. Çünkü bu is taraftar eglensin diye çikmis ilk basta. Ancak taraftarin kulübün kararlarinda aktif rol alma egilimi de bence safliktir. Elbette görüs belirtilir, savunulur. Ama yönetim de bizim sesimizi duyarak karar verecekse niye var o zaman? Delegelerin oraya oturtturdugu adamlara kendimiz kadar güvenmeyeceksek daha önemli bir sorun var ortada. Bir çok insan boga güresi seyretmekten de hoslaniyor, ama matador ne yapmasi gerekirse onu yapiyor. "Taraftar" istiyor diye ölemez ki...
Futbol kabul edelim ya da etmeyelim bir endüstri ve artik basarili olmak için "hadi koçum" demekten fazlasi gerekiyor. Elbette bizim Trabzonspor olarak çok ciddi bir felsefemiz var ve buna bagli kalmak, ondan hiç taviz vermeden "fakir ama gururlu genç" olarak basarili olalim istiyoruz. Oysa dünyada bize benzer durumda olan çok takim var ve onlar bir sekilde degismisler.
Arsenal "fakir ve isçi" takimidir mesela. Ilk kuran silah fabrikasi isçileri "Henrry maliyetiyle kapitalizmi temsil eden spekülatif bir adam, ne isi var burda" diyebilirlerdi belki ama bugün var ve tek basina takim. Dünyanin en zengin 6. takimi olmasi da taraftra profilinin degismesine neden olmamis. Bu "mütavazi" isçi takimi dünyanin en modern stadyumunu yapiyor ve ismini bir hava yolu sirketine "çatir çatir" satti. Simdi Chelsea zengin takimi, köksüz, burjuva, Arsenal felsefesi olan, saygin, öyle mi? Dünyanin en zengin kulübü M. United ve Liverpool da yine liman isçileri tarafindan kurulmus "kelepir" kulüpler(DI). Kuruculari "bir zaman gelecek bu kulüp her birinizden yilda 55 Euro alacak" diye bir laf duysalar herhalde ilk isleri kulübü kapatmak olurdu.Biz olsak"liman isçileri" tarafindan kurulan bir kulüp nasil olurda Amerikali bir dolar milyarderine satilabilir der, ortaligi yikardik. Onu birakin, baskanin biyiginin anlamini tartisiyoruz. Ama M. United son dönemlerdeki basarisizligina ragmen hala en büyük, en çok taraftara sahip ve Amerikali baskanina ragmen en köklü kulüplerden biri olarak kabul görüyor.
Diyecegim o ki, futbol takimlarinin felsefeleri öyle kolay kolay degismez, bozulmaz. Manchester ve Liverpool hala liman isçileri takimidir. Arsenal hala fakirlerin takimidir. Zenginlerin takimi Chelsea'den daha büyük ekonomilere sahip olsalar bile... Brezilya'da zengin takimi Flamengo fakir takimi Fluminese'den daha zengin degildir. Arjantin'de de River Plate Boca Junios'tan... Iskoçya'da zengin protestan takimi Rangers fakir katolik takimi Celtic'ten borç alacak duruma geldi... "Fasist" SS Lazio parayi bastirip en iyi yabancilari takir takir aliyor, ana sponsoru da Puma. Che resimleri ile süslü Roma tribünlerinde American Express reklamlari var... Var da var...Aksama kadar bir sürü örnek daha yazarim herhalde... Yani bize tezat gelen bazi seyler dünyada onlarca yildir bir çok baska camianin karsilastigi, kabul ettigi ve astigi seyler. Ve bu nedenle degerlerini yitirmediler. Çünkü bütün bambaska bir seydir. Bütün iki tane yarimdan fazladir...
Taraftar profili ile basari profili örtüsmek zorunda degil. Elbette basari için her yolun mübah oldugunu savunmuyorum ama her salataya maydanoz olma eglimimizden cidden rahatsizlik duyuyorum. Taraftar gerektiginde gerekeni yapti, yapacak da. Ama artik dünyanin eskisi gibi dönmedigini de bilmemiz lazim. Taraftarin isi taraf olmaktir. Biz "taraf oluruz ama söyle yaparsaniz" demeye getiriyoruz ve böyle bir hakkimiz yok. Makro ölçekli dinamikler zaten olmasi gereken yolun disina çikilmasina engel olur.
Biraz daha az stresli, daha esnek, Fatih Akyel konusunu artik kapatmis taraftara ihtiyaç var diye düsünüyorum. Ayrica taraftar da bir kisi degil ve en salakça görüste olanlar da en kelli-felli adamlar kadar hakka sahip takim üzerinde. O yüzden isin içinden çikmak imkansizlasir. Taraftar taraf olandir. Kulübü yönlendirmeye çalisanlar olmaya soyunduklarinda geçmiste yasadiklarimiz ortaya çikar.