ya tabii ki uefa kupasını falan küçümsememek lazım. benim itirazım her dünya üçüncülüğü mevzuusu açıldığında o başarıyı fatih terim' e ithaf etmeye çalışan zihniyete..
ona bakarsak euro 1996' ya katılırken basın göklere çıkarmıştı fatih terim' i. işte bizi avrupa' ya taşıdı falan diye. oysa o takımın iskeletini de şenol hoca' nın o dönemki ts kadrosu oluşturuyorken bunu kimsecikler tınlamadı bile. ama şenol hoca 2002' de terim' in gs kadrosundan 4-5 adamı kullanınca bir anda fatih hoca' ya mal ediliverdi o başarı..
hıncal uluç ve kazım kanat başta olmak üzere o dönem sürekli pompalanıp duran bir başka geyik ise tek bir avrupa takımıyla karşılaşılmadan o başarının elde edildiğiydi mesela..
fakat kimse sormadı bile mesela almanya' nın finale nasıl geldiğini..
mevzuu açılmışken yazayım..
bize ikinci turda gelen takım evsahibi japonya, almanya' ya gelen paraguay..
bizim çeyrek finalde rakibimiz fransa' yı yenen Senegal, almanya' nın rakibi abd.
bize yarı finalde çıkan takım dünya şampiyonu brezilya, almanya' ya çıkan takım kore..
ama bir tane alman spor yazarı ya da yorumcusu acaba demiş midir ki biz finale kadar bedavadan geldik diye..
demezler çünkü orada yutmazlar bu teraneleri