Sebebi ne olursa olsun terörün her türlüsünü lanetledigimi hatirlatir ve bilgi notunu arkadaslara sunmaktan onur duyarim...
Çeçen Inguslar kimdir?
Ana yurtlari, Vladikafkas'in dogusuna düsen ve Terek Nehri'nin kollari olan Sunja ve Argun'un suladigi bölgedir. Kuzeyde Terek Nehri'ne, doguda Andi Koysu ve Argun irmaklarinin arasindaki arazinin ortalarina kadar yayilirlar. Güneyde Gürcülerle irtibatlari vardir. Batida Daryal Geçidi ve daha güneye dogru Osetlerle komsudurlar. Doguda ise Avarlar ve Andiler bulunur.
Genel olarak Çeçen-Inguslar Kafkasya'nin stratejik önemi en büyük noktalarindan birine sahiptirler. Dogu Kafkasya ve Bati Kafkasya arasinda irtibati korumak veya saglamak için Kabartaylarin sahip olduklari avantaji onlar da ellerinde bulundururlar. Yurtlari sarp, daglik ve ormanliktir. Ayrica son derece savasçidirlar. Bilhassa arazi sartlarindan yararlanarak Rus birliklerine karsi giristikleri gerilla savaslarinda çok basarili olmuslardir. Dinlerine ve hürriyetlerine olan düskünlükleri nedeniyle Seyh Samil'in en sadik taraftarlari olmuslardir. Sonuna kadar onun yaninda savasmislardir. Dogu Kafkasya'nin düsmesinden sonra dahi bir çok defa Rus idaresine karsi ayaklanarak, onlari ugrastirmislardir.
Üç gruba ayrilirlar;
1- Çeçenler (Kendilerine Nokhçi derler),
2- Inguslar (Kendilerine Galgay derler),
3- Kistler, Çeçenler ana kitleyi meydana getirirler. Argun ve Aksay havzalari ile Grozni çevresinde otururlar.
Inguslar ikinci öneme sahiptirler ve Asa ile Sunja irmaklari arasinda ve Terek Nehri'ne dogru kuzeye yayilirlar. Kistler ise hem sayica ve hem de siyasi ve askeri yönlerden önemli degildirler. Bunlar Tusa ve Alazan irmaklarinin kaynaklarinda otururlar ve Gürcü unsurlari tarafindan çevrilidirler.
Çeçen-Inguslarin bir özelligi de asilzadelerin fazla bir nüfuza sahip olmayisidir.
1897 nüfus sayimina göre Çeçen-Inguslar 473.906 kisi idiler. 1939'da da Çeçenlerin 408.000, Inguslarin 92.000, Kistlerin 2.000 kisi oldugu hesaplanmistir.
ÇEÇEN MILLI MARSI
Gece kurt yavrularken geldik dünyaya
Sabah kükrerken arslan , ismimiz konuldu
Lailaheillallah
Kartal yuvalarinda emzirdi analarimiz
Eger üstünde savasi ögretti babalarimiz
Lailaheillallah
Halk için , vatan için yetistirdi analarimiz
Onlar tehlikede oldugunda yigit kesildik
Lailaheillallah
Daglarin sahinleri gibi özgürce yetistik
Gururla çiktik bozgunlardan , zorluklardan
Lailaheillallah
Tunçtan daglar kursun gibi erise de
Onursuz çikmayiz hayattan ve savastan
Lailaheillallah
Ey kara toprak her zerren çatlasa baruttan
Sana serefsiz bir sekilde dönmeyecegiz
Lailaheillallah
Hiçbir zaman hiç kimseye pes etmedik biz
Ya özgürlük ya ölümdür seçenegimiz
Lailaheillallah
Yaralarimizi agitlarla sararken bacilarimiz
Maharetle canlanir degerli gözlerimiz
Lailaheillallah
Açlik kivrandirsa da , kök (ot) yeriz
Susuzluk bezdirse de otlarin suyunu içeriz
Lailaheillallah
Gece kurt yavrularken geldik dünyaya
Halka , Vatana ve Allah 'a sadigiz biz
Lailaheillallah
ÇEÇENISTAN-IÇKERIYA CUMHURIYETI HAKKINDA GENEL BILGILER
ADI:
ÇEÇEN-IÇKERIYA CUMHURIYETI
YÜZÖLÇÜMÜ:
16.000 km2
NÜFUSU:
(1992): 1.300.000 Çeçen :1.000.000, Rus, Ermeni vb unsurlar: 300.000
BASKENTI:
Çeçenistan'in baskenti Caharkala?dir. Bu ad Dudayev?in sehadetinden sonra verilmistir. Kentin tarihi adi Sölc-ghala (Sölca-kale) dir. Sovyet dönemi Ruslarca verilen ad Grozni'dir. Rusçadir, "korkunç" demektir.
SEHIRLERI:
Sali (Çeçen'ce Tela, 1990'da kent oldu), Gudermes (1941'de kent oldu), Argun (1967'de kent oldu), Urus-Martan (1990'da kent oldu).
ILÇELERI:
Nauriski, Telkovski, Nadtereçniy, Grovnenskiy, Gudermezkiy, Açhoy-Martan, Urus-Martan, Sali, Nozhay-Yurt (Nocay-Yurt), Vedeno (Viedan), Sovyetskoya.
ÇEÇENYA'NIN KAFKASYA'DAKI SINIRLARI:
Dogusunda ve güneydogusunda Rusya Federasyonuna bagli Dagistan Cumhuriyeti, güneyinde Gürcistan, batisinda Ingusetya Cumhuriyeti, kuzeyinde Stavropol Kray ve Kalmukya Cumhuriyetleri bulunmaktadir.
DAGLARI:
Çeçenya'nin güneyi tamamen dagliktir. Bu daglar batidaki Nazrani'den baslayip dogudaki Gerzel-dola kadar uzanir.
En bati uçta bulunan Stolovaya dagindan Itumgalla'ya kadar uzanan siradaglar Taslir Daglari (Thulgandagghas) adini alir.
Taslik siradaglarinin kuzeyinde Sunzha (Sunja) siradaglari adi verilen daglar vardir. Onunda kuzeyinde Terek siradaglari bulunur. Sunzha siradaglarinin arasindan dikine Terek Nehrinin Sunzha koluna bagli büyük çaylar akar.
Daglardan daha çok sözü edilmesi gerekenler Çeçenya'nin güney sinirini olusturanlardir. Batidan doguya dogru sinir boyunca uzanan büyük daglar, Kafkas siradaglarinin birer tepeleri olarak kabul edilebilir:
Stovolaya Dagi: (2993 m.)
San Dagi : (4451 m.)
Hahalgi (Xaxalgi): (3032 m.)
Tebulosynta (Tiebuolt lam): (4493 m.)
Diklosmta (Dikaluoy lam) : (4285 m.)
Cobolgo Dagi 2725 m.)
NEHIRLERI:
Çeçenya'nin en önemli nehri Terek Nehridir. Bu step tipli nehir tipine girmektedir. Bu nehir Kafkas siradaglarinin buzluklarindan kaynaklidir. Kuzey Otesya'nin Mozdak nehrinden Çeçenya'nin Bienon-Yurt istikametinde ülkeye girer. Batidan doguya dogru hafif bir kavisle uzanir. Dagistan'a yakin kuzeye dönerek Kizildiyar istikametinde akar, Kaspi Denizine (Hazar Denizi) dökülür. Uzunlugu 590 km'dir.
Terek'ten sonra Çeçenya'nin en önemli nehri Sunzha (Sunca) Nehridir. Bu nehir Terek Nehri'nin en büyük kollarindandir. Sunzha Nehri Çeçenya'nin güneyindeki Taslik siradaglarindan kaynaklanir. Güneyde kuzeye dogru dikine akan Assa, Argun, Hulahula çaylariyla beslenir. Kuzey Otesya'nin dogu sinirlarini dikine kesip Nazran'a (Ingusya'nin Bas nehri) ulasir ve oradan Marbulak'a (Erithoy) dogru döner, Caharkala?ya varir. Buradan Gudermes'e, Gudermes'ten kuzeye döner ve Telkovski rayonunun güneyinden Terek Nehrine dökülür.
Sunzha (Sunca)- nehrini, batidan doguya dogru sayarsak Assa, Argun, Hulahulo gibi büyük çaylar besler.
Assa Çayi- Fortonga, Gexi, martan çaylari besler. Assa Gürcistan'dan kaynaklanir. Sunzhenskiy rayonuna ait Nesterovskaya'ya kadar kuzeye dogru dikine indikten sonra doguya yönelir, Urus-Martan rayonunun hemen kuzeyinden Sunzha nehrine dökülür. Gexi (Gehi), Martan gibi kollari vardir.
Argun Çayi- Assa gibi Argun da Sunzha nehrinin büyük kollarindandir. Gürcistan'in Satili'sinden Çeçenya'ya giren Sovyetskoya rayonunun ortalarinda dikine kuzeye dönen bu çay Satili rayonunun en kuzeyinde, simdiki Argun ilinin tam kuzeyinde Sunzha'ya dökülür. Saro Argun, Çhentiyn Argun adli iki kolu vardir.
Hulahulo Çayi-Sunzha nehrinin üçüncü büyük koludur. Dagistan'in Gogalt köyünden Çeçenya'ya (güneydogudan) girer. Sali ile Gudermes kentinden Sunzha'yla birlesir.
GÖLLERI:
Çeçenya'da Qhjözan-yam (Kuzenoy-Am) adini tasiyan iki göl vardir. Ilki Andi daglarinin güney eteklerindedir. Deniz seviyesinden 1869 m. yüksekliktedir. Derinligi 72 m. Yüzölçümü 2 km2. dir.
Ayni adi tasiyan ilkinden daha küçük bir göl daha vardir. Çaroda daginin eteginde Dyaj (D'ay) köyünün 10-12 km. Ötesinde bulunur. Eni 100m, uzunlugu 200m. derinligi 4 m.'dir.
BITKI ve IKLIM:
Çeçenistan'da yüzey sekillerinin çesitliligi topraga ve bitki örtüsüne de yansir. Büyük ölçüde yari çöl özelligi gösteren Nogay Bozkiri kum tepeleri ve çaliliklarla kaplidir. Güney ve güneydoguya dogru, Terek Irmagi yakinlarinda, kara toprak ve kestane topraklari üzerinde sorguçotu bozkirlarina geçilir. Nogay Bozkiri, Terek ve Sunja vadilerini de içine alir 1.950 m. yüksekligine kadar dag yamaçlari sik kayin, gürgen ve mese ormanlariyla kaplidir. Daha yükseklerde igneyaprakli ormanlar, onlarin üzerinde Alp tipi çayirlar, daha sonra çiplak kayaliklar ve kar-buz tabakalari bulunur. Iklim degiskendir ama genellikle kara iklimi hakimdir.
Çeçenistan'da bitki örtüsü denince ilk akla gelen, asirlik ormanlardir. Ülkenin güneyi ise kesfedilmeyi bekleyen botanik bahçeleriyle kaplidir. Çeçenistan, ovadaki sulari bol, arazileri son derece verimli bir ülkedir. Asirlik agaçlarin gölgeledigi genis ormanlarin seyreldigi yerlerde bahçeli evler kuruludur. Ormanlar arasindaki açikliklarda misir, tahil ve her çesit meyva yetistirilir, oldukça iyi sonuç alinir. Bu ormanlar Çeçenlerin hayat kaynagidir. Zira ormanlari kendilerine siper edinerek amansiz düsmanlarina karsi asirlarca karsi koymuslardir.
Çeçenistan Ruslar için siir ve rüya alemidir. Ülke, yesil ovalari, meyveli agaçlari, çaglayan sulari, karli ovalari ile tatsiz hayatindan usanmis ruhlar için tek siginilacak yerdir.
Çeçenistan'daki ormanlar Rus istilasindan evvel gayet sik ve zengindi, hatta memleketin savunma duvarlari statüsündeydi.
700 m.den yüksek kisimlarda, gürgen agaçlarina rastlanir. Ovalarda, vadilerde, daglarin yamaçlarinda bol çayir ve her çesit bitki vardir. Daglarin ördügü muhtesem dekor, kar bölgeleri, çamliklar, yesil yamaçlar, coskun sular, köpüklü selâleler, heybet ve güzelligi ayni anda yasamak, turizm için esi ve benzeri bulunmayan hususlardir. Bir de buna Sernovodak sehrindeki kaplicayi da eklersek sahane dekoru bir parça göz önüne getirmis oluruz.
Kafkasya'da ayni dönemde üç mevsimin yasanmasi çok görülür. Bu durum Kafkasya'nin dogal yapisinin önemli bir özelligidir. Kafkasya'nin iklimi, yazlari ilik, kislari soguktur. Senenin büyük bir kisminda daglar, karla örtülü kalir. Dünyanin hiç bir bölgesinde, tabiat zenginligi açisindan esi ve benzerine rastlanmayan Kafkasya, hali hazirdaki sikintilardan kurtulup, tüm Kafkas milletlerini içine alan Birlesik Kafkasya fikri hedefine ulasirsa gelecegin turizm patlamasina aday bir bölge olabilir. Zira Kafkas Milletlerinin menfaati ve kaderi birdir.
Kafkasya'nin en önemli nehirleri Çeçenistandan geçerek Hazar denizine dökülen Terek nehri ile, Çerkes bölgesinden akip Karadenize dökülen Kuban nehridir.
DIN:
Çeçenler önce çok tanrili dine inanirdilar. Ayni inanç devam ederken Gürcü etkisi ile birazda Hiristiyanligi benimsediler. Islamiyet Çeçenler arasina bölge bölge girmistir. VIII. ve IX. Yüzyillarda, güney-dogu tarafinda ova ve dag etegi köylerinde Islamiyet kabul edildi. XV.-XVIII. Asirlarda Çeçenler arasinda Islamlik yayilmis ancak eski dini izler de terkedilmemistir. Tüm kurum ve kurallariyla benimsenmesi XVIII.asrin sonunda Seyh Mansur'un (1748-1794) ortaya çikisiyla gerçeklesmistir.
Kadiri ve Naksibendi tarikatlari Çeçenya'da son derece güçlüdür.
Çeçenler Safii mezhebine mensupturlar.
KURUMLAR:
Caharkala'da, Ruslar tarafindan yerle bir edilmesinden önce her türlü faaliyet gösteren, Üniversitesi, enstitüleri, tiyatrolari, müzeler, sanat okullari, müzik okullari, PTT, televizyon, radyo, ulasim, bayindirlik, v.b. kurumlari vardi.
EKONOMIK YAPISI:
Çeçenistan'in ekonomisinin temeli petroldür. Petrol çikarma tesisleri daha çok Caharkala (Grozni) ile Gudermes arasindaki Sunja ve özellikle Malgobek dolayinda olmak üzere Sunja ile Terek daglarinda yer almaktadir. Rafineriler ise Rusya'daki benzer merkezlerin en büyüklerinden olan Caharkala'da yogunlasmistir. Petrol boru hatlari Hazar Denizi kiyisindaki Mahaçkale'ye, Karadeniz'de Tuapse'ye ve Domets Havzasina uzanir. Bölgede dogalgazda çikmaktadir. Petrol ve kimya tesisleri için gerekli makine imalati Caharkala?da bulunmaktadir. Mobilya dösemelik parke ve müzik aleti yapiminin yani sira gida islemede yaygindir. Tarim büyük ölçüde Terek, Sunja ve Alhan-Yurt vadilerinde toplanmaktadir.
1890 yilindan sonra Vladikavkaz üzerinden demir yolu agi geçirilmis ve bu tarihten sonrada ticaret hayati ivme kazanmistir. Çeçenlerin ekonomik çalismalari XIX.y.y'in baslangicina kadar ayni karakterlerini korumustur.
KUZEY KAFKASYA BAGIMSIZLIK MÜCADELESININ KISA TARIHÇESI
Geride biraktigimiz bin yilin son on yili, dünyanin çehresini degistirecek gelismelere sahne oldu. Bu gelismelerin süphesiz en can alici olani 1991 yilinda, dünyada en genis cografyaya hükmeden S.S.C.B.'nin yikilmasi idi. 1917 yilinda emperyalist Rus hükümranligi temellerini Marksizme dayandiran yeni bir sistem içinde kabuk degistirmeyi basararak varligini yetmis yili askin bir süre daha sürdürmeye vakif oldu.
1980'li yillar içerisinde degisen dünya sartlari dahilinde kredisini dolduran, tasidigi yükü kaldiramayan sistem yeni bir degisim ihtiyacini talep etti. 80'lerin sonuna gelindiginde ise yenilik ve degisim hareketleriyle Rusya yeni bir süreç içerisine girdi. Bu sürecin sonu 1991 yilinda Sovyet sisteminin çöküsü ve S.S.C.B'nin dagilisi ile noktalandi. Sovyet sisteminin yerini federatif yapi dahilinde demokratik ilkelere dayandigi iddia edilen Rusya Federasyonu aldi. Kisaca Rus imparatorlugu ikinci kabuk degistirmeyi demokrasi rüzgarlari adi altinda gerçeklestirdi.
Sovyet sisteminin çöküsüyle beraber eski S.S.C.B cumhuriyetlerinde baslayan bagimsizlik hareketleri kisa zaman içerisinde Kuzey Kafkasya'yi da etki alani içerisine aldi. Ilk önce Abhazya 1922 anayasasina dayanarak Gürcistan'dan ayrildi, hemen ardindan Çeçenistan 1991 yili sonunda diger cumhuriyetlerle ayni hukuki dayanaklar içerisinde bagimsizligini ilan etti.
Ancak Rusya, ne Abhazya'nin ne de Çeçenistan'in bagimsizlik ilanini tanidi. Tam aksine kendi topraklari oldugu iddiasiyla 1994 yili sonunda Rus ordusu Çeçenistan'a girdi. Dünyayi hayrete düsürecek, Rusya'nin maglubiyeti ile sonuçlanacak savas iki sene devam etti. Savas sonrasi Rus ve Çeçen hükümetleri temsilcileri arasinda imzalanan antlasmalar Çeçenistan'in cephede kazandigi savasi siyasi arenaya tasidi.
Fakat Rusya antlasma hükümlerini yerine getirmeyi degil, üç yil süresince Çeçenler aleyhinde propaganda yapmayi ve Çeçenistan'i ilhak edebilmek amaciyla ordusunu revize etmeyi tercih etti. Üç yil boyunca yapilan hazirlik 1999 yili sonunda bütün uluslararasi hukuk kurallari ihlal edilerek Rus ordusunun Çeçenistan'a yeniden girmesi ile sonuçlandi.
Bugün Çeçenistan'da yasanan olaylarin dünya kamuoyunda reel kriterler esasinda degerlendirilemedigi bir gerçektir. Bunu yapabilmek ise ancak bu savasi, yüzyillardir devam eden Kuzey Kafkasya Bagimsizlik Mücadelesi tarihi düzleminde yerine koymayla mümkün olacaktir.
Tarih, 11. ve 12. yüzyillarda Kuzey Kafkasyalilar ve Rus Prenslikleri arasindaki çarpismalara taniklik etmistir. Dönem içerisinde yasanan hadiselerin anlatildigi halk sarkilari bugün dahi Kuzey Kafkasya kültürü içerisinde yasamaktadir.
Ancak günümüzdeki mücadelenin temelini teskil eden olaylarin baslangici 16. yüzyila dayanmaktadir. Kuzey Kafkasya ve Rus topraklari arasinda tampon bölge konumundaki Altinordu Devletinin 1556 senesinde yikilmasi, ardindan Kazan ve Astrahan hanliklarinin ilhaki ile bölgede büyük bir güç haline gelen Rus imparatorlugu 16. yüzyil sonlarinda Kuzey Kafkasya sinirlarina kadar dayandi.
Nihai hedefi sicak denizlere inmek olan Çarlik Rusya'si bu hedef dahilinde tasarladigi K.Kafkasya'yi istila planlarini nihayet uygulama imkani buldu ve bunun neticesinde dönemin ilk savasini tarih, 1595 senesinde Tarki muharebesi olarak kaydetti; Dönemin ticaret merkezi Tarki sehrine (bugün Dagistan Cumhuriyeti sinirlari içerisinde Mahackale'nin kuzeyi) Rus tüccarlari korumak bahanesi ile gönderilen Rus istila ordusu Dagistan, Adige ve Çeçenlerden mütesekkil Kuzey Kafkasya ordusu tarafindan yok edildi.
Takip eden dönemde araliklarla devam eden Kafkas-Rus savaslari 18.yüzyil baslarinda yeniden siddetlendi ve siddeti her geçen gün daha da artarak 19.yüzyilin ikinci yarisina kadar kesintisiz devam etti.
Kuzey Kafkasya insaninin ortak suurunu,"Iki deniz arasinda ancak tek devlet bulunur" ilkesi ile ortaya koyan Kaytuko Arslan Beg 1707 senesinde devlet baskani sifatiyla, Rus Çari 1.Petro ile karsilikli saldirmazlik antlasmasi akdetti. Fakat Rus ordularinin 1722 senesinde Mahaçkale ve Novaçerkesk (Rostov) üzerinden Kuzey Kafkasya'ya saldirmalari bu antlasmayi geçersiz kilarak savaslari yeniden baslatti.
Kaytuko Arslan Beg'in ardindan Kuzey Kafkasya'da siyasi birligi saglayan lider Imam Mansur döneminde mücadele büyük ivme kazandi. Ancak ayni tarihlerde Gürcistan ve Kirim'i ilhak eden Rusya bölgedeki askeri gücünü arttirdi ve elde ettigi bu önemli stratejik avantaj sayesinde Kuzey Kafkasya üzerine daha güçlü sekilde yüklenme imkani buldu.
Imam Mansur'un 1791 senesinde Anapa savunmasi sirasinda esir düsmesinin ardindan önce Imam Gazi Muhammed daha sonra da Imam Hamzat Beg dönemlerinde mücadele siddetlenerek devam etti. Nihayet 1834 yilinda Samil Imam (devlet baskani) seçildiginde mücadele doruk noktasina çikti.
Ancak Rus isgal kuvvetlerinin 1822 yilinda Kuzey Kafkas ortak savunma hattini yarmayi basararak Ahdi Askeri yolu üzerinde elde ettikleri hakimiyetKuzey Kafkasyali kuvvetlerin tekrar birlesmelerini engelledi. Ve mücadele iki ayri cephede, doguda Imam Samil, batida Geriyukua Semiz, Degumuko Berzeg, Haci Guz-Beg gibi liderlerin komutasinda devam etti.
Ancak dünyadan tecrit edilen ve kendi imkanlariyla güç dengesinin olmadigi bu savasi yüzyillardir sürdüren Kuzey Kafkasya 19.yüzyilin ikinci yarisinda vahim sona dogru yaklasti.
35 sene bilfiil ordularinin basinda savasmis Imam Samil, elindeki tüm kuvvet kaynaklari tükendikten sonra 6 Eylül 1859 tarihinde beraberindeki kirk askeri ile teslim olmak zorunda kaldi ve böylece Kuzey-Bati Kafkasya mücadelenin tek merkezi konumuna geldi.
Savaslar Kuzeybatida 5 yil daha devam etti. Ancak bitip tükenen kaynaklar doguda oldugu gibi batida da yüzyillardir süregelen bu bagimsizlik savasinin devam etmesine izin vermedi. Kuzey-Bati da yenilgiyi kabul etmek zorunda kaldi. Ve 1864 yili Kuzey Kafkasya Bagimsizlik Savaslarinin büyük raundunun Ruslar tarafindan kazanilmasi ve insanlik tarihinin en kara sayfalarindan birisi ile, Kuzey Bati Kafkasya nüfusunun 3/4 ünün vatanlarindan sürülmesi ile sonuçlandi.
Büyük sürgüne ragmen Kuzey Kafkasya Bagimsizlik Davasi sona ermedi.Bundan sonra anavatan ve diasporada yasayan Kuzey Kafkasyalilar bagimsizliklari için çalismayi sürdürdüler.
1877 Osmanli-Rus savasinin yarattigi firsat Abhazya'yi diasporadan aldigi destek ile harekete geçirdi ancak basarisizlik ile sonuçlanan bu hareket sonrasi Abhazlarin büyük kismi da vatanlarindan sürgün edildi.
Birinci Dünya savasi sürerken Rusya'da bas gösteren iç karisikliklar Kuzey Kafkasya'nin bagimsizliga ulasabilmesi için uygun bir zemin hazirladi.
Kuzey Kafkasya halklari (bugünkü Çeçenistan, Ingusetya, Dagistan, Adigey, Abhazya, Osetya, Karaçay-Çerkesya, Kabardey-Balkarya) birleserek 3 Mayis 1917 tarihinde Terekkale (Vladikavkaz) sehrinde Birinci Büyük Halk Kurultayi ve 18 Eylül 1917'de Ikinci Büyük Halk Kurultayini topladi.Ve bu kurultaylarda alinan kararlar dogrultusunda 11 Mayis 1918 tarihinde "Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti" adi altinda bir devlet kuruldugu bir nota ile tüm dünyaya ilan edildi.
Osmanli Imparatorlugu tarafindan da taninan genç Cumhuriyet daha ilk yilini doldurmadan beyaz orduyla savasmak zorunda kaldi. Ardindan da iç karisikliklarini atlatarak Brest-Litovsk antlasmasi ile de batida durumunu saglamlastiran Bolseviklerin Kizil ordusu Kuzey Kafkasya'ya saldirdi.
1921 yili haziran ayinda Bolsevik ordu Kuzey Kafkasya'yi tamamen istila etti ve yasamina son verilen Cumhuriyet ilk önce iki, daha sonra da yedi ayri yönetim birimine bölündü.
Bir çeyrek asir sonra yasananlar ise, adeta Ikinci Dünya Savasi'nin sorumlulari Kuzey Kafkasyalilarmis gibi bu insanlarin çocuk yasli kadin ayirmaksizin topluca Sibirya ve Kazakistan'a sürülmeleri ile dünya tarihine yine kara bir leke olarak kazindi.
Ikinci dünya savasi sonrasi S.S.C.B.'nin 80'li yillarin sonuna dogru girdigi degisim sürecine kadar bagimsizlik hareketlerine zemin saglayacak bir ortam dogmadi. Bu dönemde Kuzey Kafkasya Sovyet sistemi baskilarinda demir perde ile kapandi ve diasporasi ile de iletisim imkani bulamadi.
1991 yilinda S.S.C.B.'nin dagilisi ile beraber ilk önce Abhazya ve ardindan Çeçenistan'in uluslararasi hukuk kurallarina dayanarak diger eski Sovyet cumhuriyetleriyle eszamanli olarak bagimsizliklarini ilan etmeleri ile beraber Kuzey Kafkasya yeniden bagimsizlik sürecine girdi.
Kuzey Kafkasya Bagimsizlik Mücadelesi tarihini buraya kadar kisa bir özetle anlatmaya çalistik. Bu gün Çeçenistan'da yasanan son savasi bu perspektif içerisinde degerlendirdikten sonra bu mücadeleyi terörizm, vahabizm veya insanlikla bagdasmayan çirkin kaliplar içerisine sokmak mümkün müdür? Yüzyillardir süregelen Kuzey Kafkasya Bagimsizlik mücadelesi bu gün Çeçenistan'da vücut bulmus ve devam ettirilmektedir.