Altyapımız | Alt Yaş Kategori Futbol Takımlarımız

[Fatih Çelik]

rıza hocaya u-21 maçıda dikkat çeken oyuncuları soruyolar , yine caferin adı yok ,ilginç gerçekten ,
furkanın ve sefanın adını veriyor, mükemmel bir gol atmasına rağmen caferin ismini vermiyor.

Zaten gidecek abi boş ver.

[batuhanTs]

%99.9 çer çöp kaynadigindan adim gibi eminim

[selcuk]

ahmet hakan icin ufak bir video hazirlamislar

https://twitter.com/GGencler1980/sta...09555083616256

[falcon_61]

ahmet hakan icin ufak bir video hazirlamislar

https://twitter.com/GGencler1980/sta...09555083616256

Son golde Cafer de iyi pas atmış

Mi A1 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[selcuk]

Son golde Cafer de iyi pas atmış

Mi A1 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

zaten videolarda cok kez abdülkadir ve caferlen sevincleri insanin tüylerini diken diken ediyor

ins. sakatligini iyi atlatmistir ahmet hakan

[pazarkapılı]

altyapıdan seri üretim oyuncu cıkarmadıktan sonrası gercekten cok büyük sans....

oncelikle, yetenek bu işin onemli bir kısmı ise mental olgunluk ve karakter diger onemli kısmı....

yetenek kısmı gorunur kısım oldugu icin bir sekilde kesif edilebilir ama yetenkten sonrası?....

karakter kısmı icin yanlıs anlasılma olmsın bahsettigim baglılıkdan ziyade, "yarısmacı" ve "rekabetci daha fazlasını isteyen" yani "compatative"....zorlama ile büyük oyuncu olmuyor yada iy çocuk olmakla....bu işin sırrı calısma karakteri....

oyuncuların yetistigi ortam coraksa geriye sansdan fazlası kalmıyor; binde on binde bir tane sonuc elde etmek verimsizligin yetersizligin isareti degilde nedir?....

rol model gosterimi ile yapacaklarını ev araba ile yapmaya, egitimci/yetistirici kalitesi ile yapabileceklerini a takım seviyesinde yapmakla klube kac yıl kaybettirildigini soylemeye gerek yok....

kısacası trabzonsporda altyapı kültürü yok bu da belli oluyor....

sorun tespitlerinde bir diger nokta; altyapı egitimcileri yetersiz, gecmişten beslenen altyapı gelenegi yok....bir diger sorun tespitimiz klubun mali düzeniyle basa cıkabilecek yetişmiş eleman eksikligi idi....

dogru teshis dogru cözüm.....

[artvints]

defansa iyi oyuncular yetiştirmek gerekiyor. eğer defans oyuncuları 10 sene takımda kalacak seviyede olursa, kadrodaki erozyon engellenmiş olur. defansı oturmuş büyük takımın yarışma şansı yüksek.

[Ozan Yılmaz]

Trabzonspor Youth

U14 Takımımızın 1.77 boyunda olan stoperi Muzaffer Anil Türkmen, bu sezon 21 maça çıktı.

Kaydettiği 13 golün tümü kafa golünden oluşmakta.

[Saint Castillo]

Abdüş, Cafer gibi 2 muazzam orta saha oyuncusu, Hakan, Ebrar, Doğukan gibi gol vuruşları ilginç ve kabiliyetli 3 hücum oyuncusu bir arada gelişim kaydederek özel hayatlarına dikkat ederek Trabzon Spor ismini hiç olmadığı kadar yukarı taşıyabilirler.

[pazarkapılı]

burası yazı icin daha dogru yer sanırım....

bazı kavramlar ile birtakım sonuclar varmak bana kalırsa bizi yanlıs tartısma konularına yoneltiyor....programcılar bilir, iterasyon veya recursive yada sonsuz dongu dedigimiz fonksiyona gireriz....

oncelikle, altyapı üretim demektir....bıkmadan usanmadan üretmek üretmektir....bakın her toplum her insan üretim yapabilir az yada cok; bahsettigimiz sey ise bir prosesdir, işlemdir, sürecdir, bilimsel metoddur....ülkede herseyde oldugu gibi tüketilen, para ile sarfedilen bazı seyler gibi bu gibi kavramların kolay ulasılabilir oldugunu sanmak yanlıstır....

üretim ekonomisi, tüketim ekonomisi, ihracata ithalata dayalı ekonomiler makro ve mikro iktisat, dolar işleyisi ve düzeni ve para teorisini bilmeden yani ekonomiyi bilmeden altyapıya yapılacak yatırım olu yatırımdır, zaten oyle olsa her klup bunu kolayca yapabilirdi....bu yuzden klup idarecileri yapılabilecek en iyi icraatin (bu da cok iyi niyetli idarecilerden kasıt) altyapıya maddi kaynak aktarımı oldugunu sanmaktadırlar....ama cok iyi biliyorum ki bu yatırımında ölü ve süreklilik arz etmeyeceklerini bildiklerinden suphem yok....

tarihinde hicbir doneminde seri oyuncu yetistirmemiş klupde(trabzonspor) altyapıyı bilecek kadroların beslenebilecegi kulturun eksiklligi oncelikle sorunun otelenmesi icin en onemli etken....insan kaynakları yetersizligini acıklamak anlamsız sadece insan kaynaklarını yetsitircek kurumsal yapıların yerlesik düzenin savunucularını ve 20-30 senenin geri kalmıs metodlarını uygulayan yetistiricileri ile optimal cozum vadetmeyen hicbir yapı isadamları(klup baskanları) icin ugrası alanı degildir, programlanmaları yani doğaları geregi boyle bir riskin altına girmeleri ve girmelerini beklemekde buyuk saflık olacaktır....eldeki degerlerle bu yatırımı yapacak ve 90 lı yıllarda bu cesareti almamakla elestirebilecegimiz ozkan sümer ve belki atay baskan yazımızda artık aklanır mı kararını size bırakıyorum ama dedigim gibi hicbir isadamı kokenli baskan bu riski goze almaz cunku eldeki veriler somut kaynaklar yetersiz, tartısma konusu asıl bu olmalı; neden kaynaklar yetersiz bunu burada bırakalım ve devam edelim....

prosesin ekonomi bilgisi eksikligi insan kaynakları, kültür eksikligi yanında bir diger eksikligi, tüketim toplumunun damarlara işleyen yapısı....bakın, üretim toplumu ile tüketim yapmanızla sürekli tüketim yapmanız üretmediginiz paralarla yapmanız (cari acık) mevcut devlet büyüklerinin de en büyük sorunu....bu gösteriyor ki üretmedigin seye para harcıyorsun yani tüketim tüketim tüketim....bu problemi asmak ise cok kolay degildir, tüketim ekonomisi veya üretim ekonomisi veya uluslararası fonlama paranın dolasımı bilgisi gibi topyekun bilgi birikimi gereken konularda mikro ekonomi degil makrodan gitmek mantıklı işleyistir....daha basitlestirirsek ürettigini satmayı becerebilmek tam anlamıyla üretimini olgunlastırmak toplumsal yapı karakter itibarıyla yerel düzyde basarabileceginiz işlem olmaktan farklıdır....devlet destegi ve tesviki ile yol alınması gerekli durumlar onunueze gelecektir....taraftar baskısı iled kısa vadeli programlamada yerel düzeyde altyapı programlamasıyla hareket etmekde cok güctür....

düz bir yoldasınız, karar vericisiniz ve tüm bu etmenler ve tarihsel baskı ile herhangi bir anda herhangi bir sekilde yoldan sapmaya karar vermeniz cok güctür....altyapı kararı vermek bu nedenle güctür verilen kararlarda yarımdır,illaki kotunun iyisi yapılmaya calısılacaktır ama simdiden altyapısal basarıyı vaddetmemektedir....

ancak, tüm bu olanların aksi yonunde olmayı kabul edebilecek kişiler ise hep var olacaktır....dünyada ornekleri de mevcuttur....bunun adına literaturde ise devrim denilmektedir....

[danger00]

u16 takımımız altınordu'yu yenerek türkiye 3.sü oldu.

http://www.tff.org/default.aspx?pageID=1248

[selcuk]

[Gökhan Balcı]

burası yazı icin daha dogru yer sanırım....

bazı kavramlar ile birtakım sonuclar varmak bana kalırsa bizi yanlıs tartısma konularına yoneltiyor....programcılar bilir, iterasyon veya recursive yada sonsuz dongu dedigimiz fonksiyona gireriz....

oncelikle, altyapı üretim demektir....bıkmadan usanmadan üretmek üretmektir....bakın her toplum her insan üretim yapabilir az yada cok; bahsettigimiz sey ise bir prosesdir, işlemdir, sürecdir, bilimsel metoddur....ülkede herseyde oldugu gibi tüketilen, para ile sarfedilen bazı seyler gibi bu gibi kavramların kolay ulasılabilir oldugunu sanmak yanlıstır....

üretim ekonomisi, tüketim ekonomisi, ihracata ithalata dayalı ekonomiler makro ve mikro iktisat, dolar işleyisi ve düzeni ve para teorisini bilmeden yani ekonomiyi bilmeden altyapıya yapılacak yatırım olu yatırımdır, zaten oyle olsa her klup bunu kolayca yapabilirdi....bu yuzden klup idarecileri yapılabilecek en iyi icraatin (bu da cok iyi niyetli idarecilerden kasıt) altyapıya maddi kaynak aktarımı oldugunu sanmaktadırlar....ama cok iyi biliyorum ki bu yatırımında ölü ve süreklilik arz etmeyeceklerini bildiklerinden suphem yok....

tarihinde hicbir doneminde seri oyuncu yetistirmemiş klupde(trabzonspor) altyapıyı bilecek kadroların beslenebilecegi kulturun eksiklligi oncelikle sorunun otelenmesi icin en onemli etken....insan kaynakları yetersizligini acıklamak anlamsız sadece insan kaynaklarını yetsitircek kurumsal yapıların yerlesik düzenin savunucularını ve 20-30 senenin geri kalmıs metodlarını uygulayan yetistiricileri ile optimal cozum vadetmeyen hicbir yapı isadamları(klup baskanları) icin ugrası alanı degildir, programlanmaları yani doğaları geregi boyle bir riskin altına girmeleri ve girmelerini beklemekde buyuk saflık olacaktır....eldeki degerlerle bu yatırımı yapacak ve 90 lı yıllarda bu cesareti almamakla elestirebilecegimiz ozkan sümer ve belki atay baskan yazımızda artık aklanır mı kararını size bırakıyorum ama dedigim gibi hicbir isadamı kokenli baskan bu riski goze almaz cunku eldeki veriler somut kaynaklar yetersiz, tartısma konusu asıl bu olmalı; neden kaynaklar yetersiz bunu burada bırakalım ve devam edelim....

prosesin ekonomi bilgisi eksikligi insan kaynakları, kültür eksikligi yanında bir diger eksikligi, tüketim toplumunun damarlara işleyen yapısı....bakın, üretim toplumu ile tüketim yapmanızla sürekli tüketim yapmanız üretmediginiz paralarla yapmanız (cari acık) mevcut devlet büyüklerinin de en büyük sorunu....bu gösteriyor ki üretmedigin seye para harcıyorsun yani tüketim tüketim tüketim....bu problemi asmak ise cok kolay degildir, tüketim ekonomisi veya üretim ekonomisi veya uluslararası fonlama paranın dolasımı bilgisi gibi topyekun bilgi birikimi gereken konularda mikro ekonomi degil makrodan gitmek mantıklı işleyistir....daha basitlestirirsek ürettigini satmayı becerebilmek tam anlamıyla üretimini olgunlastırmak toplumsal yapı karakter itibarıyla yerel düzyde basarabileceginiz işlem olmaktan farklıdır....devlet destegi ve tesviki ile yol alınması gerekli durumlar onunueze gelecektir....taraftar baskısı iled kısa vadeli programlamada yerel düzeyde altyapı programlamasıyla hareket etmekde cok güctür....

düz bir yoldasınız, karar vericisiniz ve tüm bu etmenler ve tarihsel baskı ile herhangi bir anda herhangi bir sekilde yoldan sapmaya karar vermeniz cok güctür....altyapı kararı vermek bu nedenle güctür verilen kararlarda yarımdır,illaki kotunun iyisi yapılmaya calısılacaktır ama simdiden altyapısal basarıyı vaddetmemektedir....

ancak, tüm bu olanların aksi yonunde olmayı kabul edebilecek kişiler ise hep var olacaktır....dünyada ornekleri de mevcuttur....bunun adına literaturde ise devrim denilmektedir....

üşengeçlik , tembellik , hazıra konumculuk dediğiniz gibi bunlar bizim özellikle toplumumuzun damarlarına işlemiş ayrıyetten de genel dünyanın da en büyük problemlerinden biridir miskinlik. söz gelimi zaman zaman duyduğumuz yerli oyuncular çalışmıyor çalışmayı sevmiyor savını ele alalım. japon toplumunun çocuklara daha çok küçükken zorla yüklediği başarılı olma zorunluluğu bizde tam tersi öyle olmazsan gider tamirci olursun gibi gevşek olmaya yönlendiren bir tarz var. ikisinin de doğru olduğunu düşünmüyorum. ama alt yapıya girmiş kişiler daha çok küçük yaştan belli bir sistem ve disiplinle yönetilmediklerinde gelecekte profesyonel olduklarında disiplinin anormal bir durum olduğunu düşünebilirler. bir de kontrat gerçeği vardır ki bu da kulübün hem elinin kolunun bağlanmasına neden oluyor hem de oyuncudan alabilme ihtimalin olan maksimum verimi kaybetmene neden oluyor. ben elbette işin ekonomi kısmından anlamam siz daha iyi bilirsiniz ne kadar maliyetli olduğunu vs ama bunun ülke çapında bir problem olduğu konusunda hem fikirim. şöyle bir örnek vermek istiyorum. meslek lisesi okuyanlar bilir. genel olarak son sınıfta staja giden öğrenciler gittiklerinde amele olarak kullanılır çay getirip götürür. ben de benzer şekilde staj görmüş kişilerden biriyim. ülkemizde liselerde okuyan öğrencileri kalifiye eleman hale getirecek bir staj okulu kavramı bulunmamaktadır. bulunmadığı gibi kimse bunun vaadini de vermemektedir. dahası bu durumdan haberdarlar mı onu da bilmiyorum. dolayısıyla işe girecek biri vasıfsız eleman olarak işe girip ustanın insafına kalarak kendini yetiştiriyor ya da yetiştiremiyor.

trabzonspor alt yapı konusuna dönelim. çocukların yalnızca disiplinle uygun futbolcular haline gelemeyeceği aşikar. bu kişiler toplum önünde bulunduğundan örnek teşkil etmektedir. doğru düzgün kendini ifade edemeyen yabancı oyuncularla ingilizce konuşmayı eziyet gören oyuncular var. oysa insanlar sırf onu biraz geliştirmek için work and travel yapıyor kendi paralarıyla. bu büyük fırsatın bir nimet olduğunun farkında değiller. futbolculuk bir insana sanıldığından çok büyük imkanlar tanıyan bir meslektir. biz çocuklarımızı sadece yarın trabzonsporda oynarsın diye motive etmemeliyiz. farklı kültürlerden pek çok oyuncu ve pek çok ülke görme şansı var diyelim mesela. daha fazla dil öğrenme şansı var diyelim. prestij diyelim kültür diyelim ahlak diyelim. inanın ben türkiyede şampiyon olmanın çok zor olmadığını düşünüyorum. çocuklar ve a takım ve aradaki gruplar hangi sistemle oynuyor ? birbirleriyle bağlantıları var mı koordineli mi çalışıyorlar. çocuklar yere düştüklerinde yerde sürünmeyi mi öğreniyor yoksa bir saniyenin ne kadar kıymetli olduğunu mu ? o kadar çok şey var ki söylenecek sabaha kadar yazsam bitmez.

[selcuk]

sefa akgün a takimi ile calismalarda
caferde

[cewat]

sefa akgün a takimi ile calismalarda
caferde

Haftalardır şu haberi okumak için bekliyorum. Çok şükür..

[selcuk]

simdi izledim
Cafer Tosun, Sefa Akgün, Ayberk Kardaş, Furkan Ödemiş, Burak Beder, Muzaffer Cem Kablan ve Kerem Baykuş antrenmanda

[selcuk]

[Travelair]

simdi izledim
Cafer Tosun, Sefa Akgün, Ayberk Kardaş, Furkan Ödemiş, Burak Beder, Muzaffer Cem Kablan ve Kerem Baykuş antrenmanda

Güzel haber. Umarım gençlerimizden katkı almaya devam ederiz

[selcuk]

Açıklama: Altınordu’nun U14 takımımızla ilgili kullandığı ifade sporun birleştirici ruhuna asla yakışmamaktadır






Spor Toto Gelişim Ligi 2. Grup’ta U14 takımımız, Altınordu ile dün oynadığı karşılaşmada 2-1 galip gelmiştir. Altınordu’nun resmi sitesinde maçın sonucu “Takımımız, Türkiye Finalleri ilk maçında Trabzonsporlu ağabeylerine (!) 2-1 mağlup oldu” şeklinde verilmiştir. Öncelikle bu ifade sporun birleştirici ruhuna asla yakışmamaktadır. Görünen o ki Altınordu, sportif başarıyı esas almaktadır. Kulübümüzün ise oyuncu geliştirme merkezli bir politikası vardır. Haliyle bizim turnuvalara katılma amacımızı anlamalarını beklemiyoruz. Saygılarımızla…

[nbay]

altınorduya ne olmuş ki ,bizim oyuncuların yaşları küçülttüklerini mi ima etmeye çalışmışlar

[TolgaTopçu61]

Altınordu'da iyice antipatikleşiyor..

Bursa yabancı futbolcu oynatır, ırkçılık yaparlar..
Beşiktaş'ı futbolcunun yapısı iri diye oynatmayın derler..
Şimdi de bu olay..

Futbolcularımız Altınordu'lu futtbolculardan yapılı, bu doğrudur..
Ki maçı izleyen scout arkadaşım da öyle diyor, ama Bursa'nın, Malatya'nın, Fener'in oyuncuları da böyle..

Illa kazanacaksın diye birşey yok, böyle ucuz söylemlere hiç gerek yok..

[sasone]

Ne yapsın bizim çocuklar hamsi,tereyagı,mısır ekmegi yemesin mi?Altınordu belli bir boy ve kilo ölçusu versin de ona uygun çocuklar yetiştirelim.

[selcuk]

altınorduya ne olmuş ki ,bizim oyuncuların yaşları küçülttüklerini mi ima etmeye çalışmışlar

bu arkadas gibi cocuklar var oldugundan rahatsiz olmuslar






dua etsinler batinay korkmaz daha bizde degil
onun yaninda bu arkadasda bebe gibi duruyor

bu da lukaku u13 döneminde



Türkiyenin elit altyapisiyiz, hertürlü elit özelliklere sahip cocuklar bizde mevcut
bu yetenek olsun, fizik olsun....

bir arda akbulut 16 yasinda 1metre 95 santim boyu oldugu icin basketci mi ol diyecektik

[danger00]

1 ocak doğumlu 4 isim olması sıkıntı

[selcuk]

u19 - 3.


u17 - 7.


u16 - 3.


u14 - 2.




u21 4., 1 mac eksik



u15 grup lderi, finaller olacak





yani gelisim liglerinde yine her yas grubu sampiyon olup finallere katildi