Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Güllü’nün Namusu...

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • Güllü’nün Namusu...




    fficeffice" />
    Filmi çogunuz biliyorsunuzdur ya, ben yine de özetleyeyim: Hani su basrollerini Türkan Soray ile Ediz Hun'un paylastigi, disaridan bakanlarin Karadeniz insanini nasil gördügünü pek güzel resmeden film.

    Karadeniz kökenli bir ailenin zengin ve simarik çocugu Ali, spor arabasiyla Karadeniz'in dag köylerinde yaris (?) halindeyken kaza yapar ve bir agacin dalinda asili kalir. Yakindaki bir köyün halki onu kurtarir, iyilesene kadar da bakarlar. Yalniz köyün garip bir adeti vardir, agaçta asili kalmis bir delikanli, o köydeki bir genç kizla evlenmek zorundadir. (Hatirlayabildigim kadariyla anlatiyorum, yanlisim varsa af buyurun. Gerçi ayrintilar o kadar da önemli degil)

    Züppe delikanli buna ne kadar karsi çiktiysa da fayda etmez, silahlarin gölgesinde köyün genç ve güzel kizi Güllü ile evlenmek zorunda kalir. Tabii arada simdi net hatirlayamadigim bir sürü garip adet ve gelenek siralanir, seyircinin gülme sinirlari zorlanir. (Baska bir yörenin yasam biçiminin; örf, adet ve geleneklerinin bu kadar fütursuzca mizah malzemesi yapilip yapilamayacagi sorusu su anda konumuz disindadir. O yüzden takilmayalim.)

    Ali, dügünden kisa süre sonra Istanbul'a gitmek için müsaade ister, elbette en kisa zamanda Güllü'yü yanina alacaktir. Fakat Istanbul'a gider gitmez unutur gider bu tatsiz olayi. Muhtemelen olan biteni bir kâbus yerine koymus, yeniden rutin yasantisina dalmis gitmistir.

    Aradan zaman geçip de Ali'den ses çikmayinca, basta Güllü olmak üzere bütün köy huzursuzlanir. Olay büyür, bir namus meselesine dönüsür. Güllü silahini kusanip, namusunu temizlemek üzere Istanbul'un yolunu tutar. Bazi tesadüfler sonucu Ali'ye de ulasir ama bunun farkinda degildir. Ali ise binbir türlü dolap çevirerek, basini soktugu beladan kurtulmaya çalismaktadir, elbette bir sürü komik olayin esliginde, seyirciyi de bol bol güldürerek...

    Güllü her yeni gelismede köye mektup yazar, büyüklerinin fikrini sorar. "Simdi bu durumda namusum temizlenmis midur, temizlenmemis midur?[/B]" diye. Köy ahalisi her zaman oldugu gibi bu hayatî meseleyi görüsmek üzere köy meydaninda toplanir, okunan mektubu dinler. Ilginçtir, her seferinde de köy ahalisini birbirine karsi konumlanmis iki ayri topluluk halinde görürüz. Ve yine her seferinde taraflardan biri temizlendigine hükmeder, digeri de temizlenmedigine? Bu kisimda, taraflarin basinda bulunan ve aile reisi konumunda gibi duran kisilerin yüz ifadeleri özellikle dikkat çeker. Biraz sonra olacaklari biliyor gibidirler; (hâttâ gibisi fazla, bal gibi biliyorlardir) ancak nedense bu onlari zerre kadar rahatsiz etmedigi gibi, sanki olacaklardan zevk duyar bir halleri vardir. Sanki problemin çözümü unutulmus, birazdan kopacak patirtinin heyecani ruh ve bedenleri sarmistir.

    Artik kaçinilmaz sonla noktalanacak süreç baslamistir, bu durumdan usanmis olan üçüncü bir tarafin sözcüsü konumundaki birisi de, "Bence hem temizlenmistur, hem de temizlenmemistur[/B]" diyerek güya ortami yatistirmaya çalisir, yaptigi içtihadin (!) saçmaliginin farkinda bile olmayarak. O da davranisinin bir ise yaramayacagini sanki unutmus, bu onun için artik bir ritüel halini almistir.

    Filmin, konumuzu ilgilendiren kismi iste burasidir. Diger pek çok unsur saçma sapandir, hayal ürünüdür filan ama bu sahne tamamen gerçekleri yansitir. Trabzonlu aynen böyledir, bu durum Trabzonspor taraftarinin psikolojisine de dogal olarak yansir, oradan da Trabzonlu olmayan Trabzonsporlulara sirayet eder.

    Kizimiz Güllü?nün namusu elbette önemli bir problemdir; ancak bizim filmde resmedilen kavgalarin benzerini yasamamiz için ortada bir namus meselesi olmasi gerekmemektedir, örnegin su forumda tamamen halisane ve masumane niyetlerle açilmis bir konu basligi, yazinizin içinde yer alan iki kelimelik bir ifade sizin BMN?nin sanal meydaninda çarçabuk kurulan bir daragacina götürülmek istenmenize sebebiyet verebilir. Elbette BMN ahalisinin yarisi tarafindan? Diger yarisi da buna karsi çikar, ondan sonra silahlar patlar, kaslar gözler yarilir? Bir süre sonra ortalik durulur, ta ki Güllü?nün bir sonraki mektubuna kadar..

    Uzunca bir süredir BMN?de tek satir yazim yer almadi. Arkadaslar bu konuda sitem dozu epey yüksek sikayetlerde bulunuyorlar? Iyi hos da, ?Aman bir yanlis anlama olmasin[/B]? diye kelimeleri seçe seçe bihâl oldum, insan gerçekten yoruluyor. Bu öyle bir durum ki, bu asiri hassasiyetim bile süphe ve tartisma konusu olabiliyor, ?Sadece herkesin kabul edebilecegi, itiraz gelmesi uzak ihtimal olan konulari mi kaleme aliyor?[/B]?, hadi daha açik söyleyeyim; ?Tribünlere mi oynuyor?[/B]? seklinde kafalarda soru isaretlerine sebebiyet veriyor. Öteki türlü, her konuda görüs beyan etsem, aklima geleni yazsam tartismadan, polemikten geçilmeyecek, bir sürü zaman ve enerji kaybi olacak, kalpler kirilacak? Ne buradaki sahislara, ne BMN?ye ve dogal olarak ne de Trabzonspor?a bundan bir fayda hasil olmayacak. Asagi tükürsem sakal, yukari tükürsem biyik misali?

    Arkadaslar, bu psikolojiyle, bu davranis biçimiyle hiçbir yere varamayiz. Trabzonspor taraftari bir takim hakli sebeplerden ötürü kendini ayricalikli görüyor, buna bir itirazimiz yok, olamaz da. Bence de hakli sebepler bunlar. Ancak gelgelelim, iste tam da bu psikoloji ayagimiza dolaniyor, kollektif suurun gerektigi alanlarda çok zayif kaliyor, hedefe ulasmak bir yana, o istikamete dogru dürüst bir adim bile atamiyoruz.

    Rakiplerimiz kadar taraftar sayimiz da, paramiz da, nüfuzumuz da yok, dolayisiyla o bahsettigim kollektif suura hepsinden daha fazla muhtaciz. Tarihte benzeri durumlarda basariya ulasmis topluluklar var, eski yazilarimda Dünya?da yaklasik 14-17 milyon kadar olduklari bilinen Yahudilerin bugünkü hakimiyetlerini örnek gösterdim. Sonra Sögüt civarina 400 atliyla gelmis olan Osmanli?nin sonraki asirlarda yaptiklari da hepimizin malûmu?

    Ya da bizi daha yakindan ilgilendiren bir örnek vereyim: Hani su bizim ?Efsane Kadro[/B]? var ya? O kadro tek tek bakildiginda mükemmel futbolculardan olusmuyordu, zaman içinde o insanlarin imajlari kafalarda degisime ugramis olabilir. Aralarinda yildiz niteliginde futbolcular vardi ama çogunluk öyle degildi. Hâttâ Ali Kemal Denizci F.Bahçe?ye transfer olduktan sonra bile (ki o transfer döneminde baska futbolcularimiz da takimdan gönderilmisti) ekip ruhu iyi muhafaza edildigi için takimin performansinda bir degisme olmadi. Inanin abartisiz söylüyorum, o dönemin Trabzonspor?unda yolda görseniz tanimayacaginiz futbolcular yer aliyordu. Ancak yine de basari geliyordu iste.

    Arkadaslar, tasvir etmeye çalistigim sosyo-psikolojiden kurtulamadigimiz sürece, ne burada bulunmamamizin esas vesilesi olan Trabzonspor basariya ulasabilir, ne de hayatin kollektif çalisma gerektiren bir baska alaninda yüzümüz güler. Bu köklü degisim ilk bakista zor, hâttâ imkansiz görünebilir ama hiç de öyle degil. Onun da tarihte gerek futbol içinden, gerekse disindan örnekleri mevcut. Ancak ben anlatmaya devam edersem bu böyle uzar gider. Zannediyorum bu kadariyla da ne demek istedigimi anlatabilmisimdir.

    Saygilar, selamlar?



  • #2


    Saha sonuçlari BMN'ye yansiyor. Birlik beraberlik mesajlari ilk kez verilmiyor. "Mükemmel insanlar yanlis yapmaz.." Bu düsünce bizi yaraliyor..


    Kalemine saglik..
    Fırtına olarak başladı, sahici bir ihtilâle dönüştü, uzun zamandır “sadece” bir efsane..

    www.fikirbahcesi.net

    Yorum


    • #3


      Momentus arkadas sorunu da söylemis, çözümüdeKollektif olma Bilinci.


      Kollektiflik Birlik Beraberlikten öte bir sey herkesin birlik olmasi yanisira üzerine düseni yapmasi demek.


      Bu konu Silinen yanitlarda daha öncede ele alinmisti yine ayni yere gelmistik? Kollektif olma Bilincine gelmistik.


      Sonra ne tespit edilmisti, Bireysel olmayi hayat meselesi sayan bir kültürden nasil bir kollektif anlayis olur?


      Hatta Nihat Gençin Herkesin Bir transformatör gibi enerji kaynagi dedigi herkesin ayri ayri kosussturan enerji kaynaklari oldugu vurgulanmisti? Yazan arkadas kusura kalmasin kim oldugunu unuttum.


      Transformatör kelime olarak biçim degistirici anlamina geliyor.


      Hatta Türkçede Transform dönüsüm olarakta kullaniliyor?


      Yine ben bir yanitimda Transformatörlerin aslinda enerji kaynagi olmadigini, Bir birlestirme aygiti olduklarini yazmistim.


      Ama simdi Transformdan sözetmek daha dogru olur


      Biz nasil Bireysel hareketten Kollektif harekete dönüsüm yapacagiz sorun burada?


      Elbette Buforumda ancak Bilinç olusturabiliriz.Bu Bilinci anlatmaya hep çalisalim derim çünkü isimiz gerçekten zor.FAkat basarmak zorundayiz.


      Momentus arkadasa da bu yazisi için tesekkür ediyorum.


      Bu arada konu ile alakasiz denmeyecegini saniyorum biz burada Birlik beraberlik diye ugrasirken CutyShark arkadasimizin AKin Abimizin Formdan ayrildigini söyledigini duydum.umarim öyle degildir benim için tam bir hayal kirikligi olur.


      Bir seyler yapmaliyiz lafta kalmayan bir seyler mutlaka yapmaliyiz.En azindan daha bilinçli bir taraftar kitlesi olusturmaliyiz.Bunu AKin abi ve onun gibileri kaybederek yapamayiz.
      Ayrıntı meselenin ta kendisidir.

      Yorum


      • #4


        çogu zaman forumdaki mesajlari okuyup bu konulara cevap yaziyorum ve artik neredeyse her mesajima "bu benim sahsi kaanatimdir ve ya kendi fikrimdir" diye mesajin bir yerlerine sikistirmak zorunda kaliyorum,,


        neden oldunu anlayamadigim bir sebeptir ki yazilan mesajlara sivri dille cevap yazmak aliskanlik olmus hiç bir yerden alinti yapmadan yapistirmadan kisaca anlatim,,


        MESELE :forumdaki kardeslerimden biri stadimiz hakkinda kendi gelistirdigi bi fikri beyan ediyor


        CEVAP : meseleye binalen diger bir forum kullanicisi "siz ne diyosunuz ? hayal mi görüyosunuz ?rüya bunlargibi ceavplar veriyor


        SONUÇ : niye kimsenin fikrine saygili olmuyoruz al sana mesele simdi diger arkadas cavap yaziyor "BEN RÜYA GÖRMÜYORUM" kizdigim için konuya bi daha bakmadim eminim don lastigi gibi uzamistir,,


        yani su bi sey yazsada ben sunu bi morartsam olayi var,benim yigenimde bu sebepten BMN'ye girmedigini bana söyledi milan maçini izlerken,niye dedim "ne yazsam üstüme atliyolar abi "dedi


        lazarov'un transfer meselesi hakkinda bi mesaj yaziyodum hizli yazmis olucam ki ne yazdimi okuyamadim yazdigim mesajin altina "yazdigimi ben bile okuyamadim diye bi espiri sikistirdim" tabi cevap gecikmedi "IKI KERE YAZMASANDA OLURDU.." aynen böyleydi yanlis hatirlamiyosam


        benim rasladigim bunlar bazen daha sert tartismalarda oluyor kalp kirmayalim hedefimiz,niyetimiz,amacimiz belli dahi iyi bir TRABZONSPOR


        Adam Ölür Adamlık Ölmez - Trabzon/Tonya

        Yorum


        • #5


          Özelde trabzon insaninin, genelde trabzonspor taraftarinin, camianin vitrindeki insanlarindan tribündeki en gencine, taraftar gruplarinakadar neden tam anlamda birliktelik saglayamadigi, bazen birliktelik saglansa da neden kollektif suurla hareket edemedigi tez konusudur, yapisal, sosyolojik bir sorundur...ciddi sekilde üzerinde çalisilmali, tartisilmali...


          Trabzonsporun kurulus asamalarina, çalismalarina, üst üste basarilarin geldigi yillardaki çekismelere (en basiti sümerci-suatçi kavgasi, sirf idmanocaklilara giciklik olsun diye trabzonda fenerbahçe kulübünün kurulmasi, 40 sene önce bile mahalleler arasinda yasanan fiili ciddi kavgalar vs.) bakildiginda sorunun çok eskiye dayandigi ve çok daha derin toplumsal kökler tasidigi görülecektir...
          Rüyaları gerçeklestirmenin en kestirme yolu uyanmaktır...

          Yorum


          • #6


            Eline aglik Bülent abi.Yazilarinin eksikligi Bmn'de gerçekten hissediliyordu.söylediklerine harfiyen katiliyorum.Sirf birileri yanlis anlayacak,hiç olmayacak bir tartisma baslayacak diye çogu fikrimizi dile getiremiyoruz dahi.Umarim herkes ayni fikirde olmadan da birlik kurabilecegimizi anlariz yakin bir zamanda.


            (BU arada filmde bir üçüncü grup da vardi hatirladigim kadariyla.onlar da "bence hem temizlenmistir hem temizlenmemistir" diyen gruptu.Bu kisim insanlari da unutmamak gerek forumdaki)


            Saygilar

            Yorum


            • #7
              Iyi yönetici olgun davranmali, kendine güvenmeli ve baskalarina güven vermelidir. Yönettigi sistemin geçmisinden dersler çikararak sistemi daha da büyütecek ve etkin kilacak sekilde kontrol etmesini becerebilen kisi olmalidir.fficeffice" />

              Trabzon insanin tezcanli olusu , her seyin en iyisini kendilerinin bildigi kanaatinde hiç süphesi olmayan yapisi, ve tüm yasantilarini endeksledikleri TRABZONSPOR un kötü bir dönem geçirmesi, içinde bulundugumuz ortami iyice germistir.Forum içerisinde transfer döneminde baslayan gerginlik bugüne kadar tirmanarak artmistir.Yasanan her gerginlik sonucu siteden kopan arkadaslarin oldugunu üzülerek takip ettik.Yönetimin degismesi birçogumuzun abi diye nitelendirdigimiz sevdigimiz saydigimiz insanlarin yönetime gelmesi de maalesef gerilen ipi yumusatmadigi gibi ipi koparmistir. Kisisel problemler maalesef herkesin önünde birileri asagilanarak birileri zan altinda birakilarak tartisilir hale gelmesi huzursuzlugu hat safhaya çikarmistir. Ve yine birileri ortaya çikarak o yoksa ben yokum demeye baslamistir. Iste bu nokta durmak lazim ! TRABZONSPOR un basarisizliginin dis etmenlerde aranmasinin yanlisligi bir kez daha gözler önüne serildi. Biz daha Taraftar olarak birbirimize tahammül edemezken , birbirimize saygi göstermezken her birimiz onar kisilik gruplar halinde ayrilirken ne hakla ?? serefsiz basin, satilmis federasyon?? diyoruz ?

              Yorum


              • #8
                Bu herseyi ben bilirim paranoyasi öyle aldi basini gitti ki.Basarisiz bir yönetimin degismesi gerektigi gün gibi ortadayken,birileri sirf kendi siyasi fikirlerini temsil eden birini savunup,delegenin oylarini ve kararini hiçe sayarakbilmem kimin adamini basa getireceklerdiye korku saliyor.Bu yüzden forumda birçok degerli arkadasimizin yazilarina rastlayamiyoruz.
                Beklemeyi bilen amacına ulaşır. JOSEPH DE VILLELE.

                Yorum


                • #9


                  Bülent abi yine konuyu iyi analiz etmis.Maalesef biz Trabzonlular aramizda hemen hemen hiçbir konuda mutabakat saglayamadigimiz gibi, Ak veya Kara olabilecek konularda da ortaya bir yesil alternatifi çikarabiliyoruz.Çok enteresandir, 1991-1995 yillari arasinda Istanbulda ögrenimim sirasinda kaldigim Trabzon Ögrenci Yurdunda bütün kavgalar (kalan ögrencilerin ancak %30u Trabzonluydu) Trabzonlular arasinda çikardi.Geçen Digiturk platformunda yayin yapan Memleketim TV de ZiganaTVye ayrilan saaterastgeldim.Ali Savas Otobüs terminalinde ropörtaj yapiyor konu da yeni otogarnerede yapilsin.Inanilmaz fikirler var, ama fikirlerin hepsi Ali Savas'in "sehrin disi düsünülüyor, Sögütlü olabilir" demesinden sonra ortaya çikiyor, aman nasil olur ben hemen farkli bir sey üretip bu fikri çürütmeliyim mantigi aliyor basini gidiyor...ve Ali Savas'in son sözleri..."Bu tartismayi da Trabzonlu karekterine uygun bir sekilde bir uzlasmaya götüremeden sonuçlandirdik" daha söze gerek var mi bilmem...

                  Yorum


                  • #10


                    Bülent abi,özletme kendini ...





                    bu arada selçukabi'nin örnegi hakikaten çok iyi özetliyo bizi.


                    farkimiz tarzimiz yani [img]smileys/smiley1.gif[/img]
                    BordoMavi.Net Forum Kurallarına aykırı bir mesaj veya kullanıcı gördüğünüzde, Kullanıcı Panelinde bulunan sekmesine tıklayarak ilgili mesajı raporlamanızı sizlerden rica ederiz.

                    Yorum


                    • #11
                      Biz daha Taraftar olarak birbirimize tahammül edemezken , birbirimize saygi göstermezken her birimiz onar kisilik gruplar halinde ayrilirken ne hakla ?? serefsiz basin, satilmis federasyon?? diyoruz ? AMESPACE PREFIX = O />
                      avatar: şike soruşturmasını yürüten özel yetkili savci Mehmet BERK.

                      Yorum


                      • #12


                        Klasik olacak ama yazi çok güzel... Herseyi özetlemis özetlemek istedigi mesele hakkinda. Çok güzel deyip kalma durumlarini sevmememe ragmen öyle. Çünkü birseyler eklemek tok karnina yemek yemek olur. Ellerine saglik


                        Federasyon ve basina gelince; Ama öyleler be kardesim Edited by: ShadoW

                        Yorum


                        • #13


                          Mutabik kaldigimiz ender konulardan biridir.Lütfen sahip çikalim.


                          ?? serefsiz basin, satilmis federasyon?? diyoruz ? [img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img]AMESPACE PREFIX = O />AMESPACE PREFIX = O />
                          Beklemeyi bilen amacına ulaşır. JOSEPH DE VILLELE.

                          Yorum


                          • #14





                            Bülent Kardesimizin konu içerisinde gizlemis oldugu sorun, zaman zaman karsimiza çikan bir sorun. Bunu bir türlü asamadik, nedenine gelince yorum yapmak yerine, baskalarinin yorumlarina dalmak daha kolay geliyor galiba insanlara. Konu basligini saptirip olayi ikili tartismalara çekmeyi çok iyi beceriyoruz.


                            Hepimiz en iyiyi biliyoruz , hepimiz en dogru yolun kendimizinki oldugunu saniyoruz, hatta sanmiyoruz karsimizdakinede kendi düsüncelerimizi empoze etmeye çalisiyoruz. Üstelik zorla.


                            Konulara yorum yaparken , Bülent Kardesim gibi bende çok dikkatli yaziyorum. Gerekmedikçede yazmaktan kaçiniyorum. Birbirlerimizin fikirlerine tahammül edebildigimiz gün bu sorunun üstesinden gelecegiz.


                            Konu yine uzun yazilarin ( Ilgisizlik ) akibetine ugramis. Yazmaktan önce Okumanin geldiginide bir gün anlayacagiz Insallah...


                            Akin Kardesimizin de bir an önce aramiza dönmesini ve saygideger yorumlarini yine bizlerle paylasmasini can-i gönülden bekliyor ve destekliyorum.
                            Taraftarlık ; Geçim kaynağı değil , Yaşam kaynağıdır ...
                            Fırtınasız denizde , herkes Kaptan ...

                            Yorum


                            • #15


                              Fikir ayrimlari,alttan almamalar,laf sokmalar,isim vermeden ve ispat olmadan yapilan suçlamalar...Bu saydiklarimin hepsi bu sitede mevcut olan ve tartismalarin ayyuka çikmasina sebebiyet veren unsurlardir maalesef.Bülent Sirin(momentus) gibi usta bir analizci ve dili objektif olan bir sahsindahi yazi yazmaktan çekinmesi onu bu ürkeklige iten etkenin ne derece büyük bir sorun oldugunu göstermektedir.Kimse ''tamam kardesim ,sen haklisin ,özür dilerim,kusura bakma'' diyecek kadar cesarete sahip degil ,bunu bile ezilmislik olarak gören,ve onurlu ayaklarina yatarak kendini küçük düsürmemek adina sessiz sedasiz geçinenler var.Ne hakkini savunanlar nede hakliligini ispat edecek deliller sunanlar var.Sadece kocaman içinde laf sokmalarin binbir çesidi olan sitem dolu mesajlar ve sonrasi malum.Kimler gitmediki;Emre abiler,Ömer abiler,Serdar hocalar,Barislar,Hakki abiler,Recepler Muratlar....Dünde Akin abiler,utkular...Peki bu kaçisneden?Neden hakliliklarini ispat etmek için ayriligi seçtiler,kaçan haksiz degilmidir? normalde.Neden sen kaçiyorsun da karsindaki kaçmiyor. neden hakliligini ispat için çaba sarfetmiyorsunda kolay yolu seçiyorsun.Neden sana destek verilmesine
                              ''bence sen haklisin'' denilmesine izin vermeden gidiyorsun.Hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum bu ayrilmalarin%99 nedenyöneticilerle yapilan dialoglara bagli.Yöneticilerin hepsi mi hakli kesinlikle hayir,hepsi mi haksiz kesinlikle hayir.Peki kim cesaret edip diyecek ''sen haksizsin ispatida sudur'' diye! peki kim diyecek ''tamam kardesim özür dilerim yanlis anlasilma olmus'' diye!Bu site suan Trabzonspor taraftarlarinin bulustugu en büyük sanal ortamdir.Bunu sen ben o degil, hepimiz yaptik.Biz buraya kisiler için degil Trabzonspor için geliyoruz.O yüzden kisisel tepkilerinizi ayrilarak vermek yerine Trabzonspor sevginin önde oldugu bir duyguyla hareket edin ve cezasinii bize kesmeyin.

                              Yukarida isimlerini yazdigim ve cezasiz olan tüm üyelere ulasip buraya birseyler yazmasini rica edecegim.Hersey Ts için.
                              Zaman çabuk geçse de bugünleri özlesek.

                              Yorum

                              Çalışıyor...
                              X