Terim artik kisisel bir yüz degil, toplumsal bir yüz, toplumsal bir yüzsüzlügün yüzü. Kizarmadan yalan söyleyen bir yüz. ?Herkes sifir, ben bir? diyen bir yüz. Birinci tekil sahis konusurken ?biz? birinci çogul sahis konusurken ?ben? diyen bir yüz. ?Üç attim?, ?yendim? diye konusan bir teknik direktörün yüzsüzlügü. Bir televizyon programinda, karisiyla iliskisi, ev hayati hakkinda sorulan soruya verdigi cevapta ?imparator her yerde imparatordur? diyen yüzsüz. Fasizmin yüzü. Fasizmin yüzsüzlügü. Onun yüzü, çoktandir genis kalabaliklarin yüzü. Genis kalabaliklarin yüzü, onun yüzsüzlügü.
<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-comffice
ffice" /><O:P></O:P>
Futbolculugunda hakemin yüzüne tükürdügü için Galatasaray kaptanligindan azledilmisti. Jübilesi, futbolculugundaki yüzsüzlügün abidesiydi. Orta yuvarlaga helikopterle inmisti. O güne kadar görülmüs sey degildi, o günden sonra da görülmedi...<O:P></O:P>
1974-75 sezonundan 1984-85?e, kesintisiz on yil oynadi Galatasaray?da. O on yil boyunca takimin kupa asiydi. Ve o on yilda Galatasaray tek bir sampiyonluk kazanamadi. Futbolculuguna diyecek yoktu, ama hali tavri sempatik olmaktan uzakti. Galatasaray?daki ilk bes yilinda ?Tatli Cadi? dizisinden mülhem ?Semanta Fatih? diye aniliyordu. Ikinci bes yilindaysa, tribünlerdeki ?Ugursuz Fatih? miriltisi giderek tezahürata dönüstü... Futbolu biraktigi yil hocasi Derwall?di. Ve Derwall, yardimciligina onu degil, Mustafa Denizli?yi getirdi. Eski kurtun bir bildigi vardi herhalde. <O:P></O:P>
Galatasaray için Derwall neyse milli takim için de Piontek oydu. Danimarka ekolünü yaratan hocanin yardimciligina Fatih getirildi. Ama onu seçen Piontek degil, federasyondu. Bazi cenahlarla hep saglam iliskiler kurdu. Cimboma hoca oldugunda Mehmet Agar?la kankaydi. Dört yil üst üste kazanilan sampiyonluklarin üçüncüsünü kankasina ithaf etti. Galatasaray?in yönetimi buna ses çikarmadi ya da çikaramadi. Ama zaten Galatasaray?in da Türkiye gibi , 80?lerden beri yüzü çok degismisti.
1973?ten 1987?ye, 14 yil sampiyonluk görmeyen gs tribünlerinin sabirli bekleyisi sona erdiginde, sevincin yanisira eksi bir tat vardi agizlarda. Yüzsüzlük bu kadar yayginlasmamisti. Rakip takim taraftarlarinin ortak slogani ?para, sike, iste cimbom iste? Cimbomlularin canini yakiyordu. Galatasaray yönetimi, sampiyonluk için her gayrimesru yola yüzsüzce basvurmustu. Bütün takimlar ?iki yabanci kurali?na uyarken Gs devlet katlarindaki etkisini kullanarak Kovaçeviç?i Mirsat Günes yapmis, üç yabanciyla oynuyordu. Daha sonra yüzsüzlügü iyice ele alip Fransiz Didier Six?i Dündar Siz yapip yabanci sayisini dörde çikarmisti. Yüzsüzlük bu kadarla da kalmadi, alenen tesvik primleri verildi, resmen de savunuldu. <O:P></O:P>
Özal dönemiydi, tribünler de yüzsüzlügü benimsemeye baslamisti. <O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Zirve, UEFA finalinin yolunu açan Leeds maçiydi. Maç öncesinde iki Leeds taraftarinin biçaklanarak öldürülmesi tribünlerin yüzünü kizartmadi. Yönetim de, ne futbolcularin kollarina siyah bant takmasina lüzum gördü ne de saygi durusuna. Medya da yüzsüzlügün sahikasini sergiledi, cinayetten katilleri degil, maktulleri sorumlu tuttu.<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Terim?in yüzü, bu yüzsüzlesme sürecinde bugünkü seklini aldi, fasizmin bayragi oldu. Saha içinde oyuncusunu tartaklamakta beis görmedi, onu elestirmeye cüret eden gazetecileri tehdit etmekten kaçinmadi. Tv söylesilerinde muhabirler Terim?in hisimindan çekine çekine soru soruyor, sunucular hep alttan aliyordu. Mangalda kül birakmamakla ünlü Erman Toroglu ve Ahmet çakar gibi isimler onun karsisinda süt dökmüs kediye dönüyorlardi. Terim hep hakliydi, hep dogruydu, aksini söylemek kimsenin haddi degildi, zaten kimsenin de buna niyeti yoktu...<O:P></O:P>
Yüzsüzlesen bir toplumun Terim?e tapinmasi dogaldi. Teknik adamlardan yöneticilere, tribündeki taraftardan sahadaki oyunculara, futbol aleminin ?rol modeli? oldu. Etkisi is dünyasina bile sirayet etti, is adamlarina yöneticilik konusunda konferans bile verdi. <O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Hocaligi da futbolculugu gibiydi. Basarili oldugu ortadaydi. Peki bir takimin basarisinda teknik direktörün payi neydi? Can Bartu?ya göre yüzde 20, Mustafa Denizli?ye göreyüzde 50 civarindaydi. Ama, Galatasaray?in 1996-2000 dönemindeki ?olaganüstü? basarisi bütünüyle Terim?e maledildi. O da yüzsüzce sahiplendi. <O:P></O:P>
Cimbom, Terim?in halefi Lucescu?nun yönetiminde Süper Kupa?yi alinca, Faruk Süren?in ?gerçek kahramanlar ortaya çikti? demesi ?imparator?u çileden çikardi. Hagi, Popescu ve Taffarel gibi uluslar arasi bir sacayagi; Bülent, Tugay ve Arif gibi Mustafa Denizli?nin yetistirdigi, Hakan Sükür ve Okan gibi Feldkamp?in pisirdigi oyuncularla kazanilan kupalara Terim?in eseri diye bakilabilir mi? Eger öyleyse, italya macerasi niye hüsranla sonuçlandi? Lucescu?dan devraldigi lig sampiyonu ve Sampiyonlar Ligi?nde yari finali zorlamis takima nal toplanmasinin sebebi neydi?<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Kurtarici olarak geldigi milli takimi Ersun Yanal döneminden daha mi iyi oynatti? Millileri play-off?a götüren, Tümer?in iki mucizevi frikiki degil miydi? Yüzsüzce hakemi suçladigi son Isviçre maçina bakalim. Kaç organize atagi vardi Türkiye?nin? Ancak asil önemlisi, bu sorular degil, anli sanli yorumcularin bunlari soramamasi. Ama fasizim böyle bir sey iste. Dayanagi korku degil sadece. Italyanlar Büyük Roma?ya inanmasalar, Sezar müsveddesine biat ederler miydi?<O:P></O:P>
Terim artik toplumsal yüzsüzlügün yüzü. Millilerin hakeme yaptiklari yüzsüz itirazlari, Tümer ve Emre?nin rakiplerine savurduklari darbeleri ve spikerin yorumlarini hatirlayalim.. Ve tabi maç sonrasi görüntüleri ve medyanin yüzsüzlügünü... Terim?in yardimcilarindan Sifo Mehmet?in çelmesini, bunun üzerine arkadan gelen Isviçre?linin attigi tekmeyi hepimiz görmedik mi? Maç sonrasinda ekrana gelen Mehmet?in çelmesi, ertesi gün gösterilmez oldu. Kanallarin hepsinde ayni yüzsüzlük vardi. Bütün görüntüler Sifo?ya atilan tekmeyle basliyordu. Godard bosuna dememis: ?Montaj, etik bir meseledir.?<O:P></O:P>
Terim?in maç sonrasindaki demeçleri de yüzsüzlügün dikalasiydi.<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Hatirlatmakta yarar var: ?Bizim? imparatora Italyan basini ?çavus? diyordu. Neden acaba?<O:P></O:P>
Bir de medyadaki Terim-Lucescu kiyaslamalarini hatirlayalim. Lucescu?ya yapilan asagilamalara Çarsi grubu yüregimize su serpen bir cevap vermisti: ?IMPARATORLUK DEGIL, TAM DEMOKRASI!?
Express-Enternasyonal Salala- <O:P></O:P>Edited by: Gülsen