Toplam 5 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 5 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Sunay Akın

  1. #1
    Dursun Kaplan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.12.2005
    Nereden
    Ankara
    Mesajlar
    14,306

    Thumbs up Sunay Akın



    Sunay Akın'la Hayat Deyince her cumartesi 21.45'te Türkmax'ta.


    Sunay Akın'ın Türkmax ekranlarında yayınlanan programını benim gibi takip edenler var mı ?

    Böyle kaliteli ve insanın ruhunu dinlendiren ve bir o kadar da bilgilendiren program yaptığı için Sunay Akın'a teşekkürlerimi iletiyorum.

    Tv ekranların da o kadar kalitesiz ve gereksiz program ve diziler yer alırken, böyle kaliteli programların daha fazla ekranlarda yer alması gerekiyor.
    ~ Yüzümüzün yüreğimizle beraber gülümsediği an’ dır mutluluk. ~

  2. #2
    Dursun Kaplan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.12.2005
    Nereden
    Ankara
    Mesajlar
    14,306

    Standart



    SUNAY AKIN: “BAKMAKLA GÖRMEK ARASINDAKİ DUVARI YIKIYORUM”


    Kitaplarından, oyunlarından, televizyon programlarından tanıdığımız Sunay Akın, bu ay yeni bir TürkMax yapımıyla karşınızda olacak: “Hayat Deyince”. cumartesi akşamları 20.45’te ekrana gelecek program hakkında konuşmak için buluştuğumuz, 2005 yılında hayata geçirdiği İstanbul Oyuncak Müzesi, Sunay Akın’ın bilgiye, yeniliğe ve keşfetmeye merakını ortaya koyuyor ve “Hayat Deyince”nin içeriği hakkında da önemli ipuçları veriyordu.


    Sizi kitaplarınızdan, oyunlarınızdan, televizyon programlarınızdan tanıyoruz. Bu ay TürkMax’ta “Hayat Deyince” adlı yeni programınız başlıyor. Bu proje nasıl doğdu, biraz anlatır mısınız?
    “Hayat Deyince”yi daha önce başka bir kanalda bir yıl boyunca yaptım. TürkMax’ta yayınlanacak yeni programın adı aynı ama içeriği farklı olacak. Ama yine de bir Sunay Akın programı olacak.

    Sunay Akın programı ne demektir?
    Eskiden insanların bir araya geldiği mekânlara kıraathane denirdi. Burada kıraat eden, yani okuyan insanlar toplanır, kitaplardaki bilgileri birbirlerine beden dilini de katarak, adeta birer aktör gibi oynayarak aktarırlardı. Zamanla içlerinden biri hem bilgisiyle hem de oyun gücüyle bütün kıraathaneye egemen oldu. O daha iyi görünsün, herkes onu daha iyi duysun diye bir set yapıldı. Küçük bir sahne. Meddahlar böyle doğdu. Bugün stand-up dedikleri tek kişilik gösterilerin bizdeki tarihi aslında meddahlardır ve okumadan beslenirler. Ben bugün şunu görüyorum: Boş çuval iki saniye bile ayakta duramaz, fakat televizyonda bu oluyor. Laf olsun, torba dolsun; lafügüzafla insanlar o anda belki gülüyorlar ama çok sığ sulara çekiliyor toplum.

    Siz pek izlemiyorsunuz galiba.
    İzliyorum. Bilgi, polemik aracı, kavga aracı değildir. Pek çok programda bilginin kırbaca dönüştüğünü görüyorum. Sunay Akın’ın bir kütüphanesi var, bu kütüphaneden 20 küsur kitabı çıktı. İnsanlar benden imza almak için fuarlarda saatlerce bekliyor. Bir insan kitabını imzalayayım diye niye kuyruğa girip bekler? Ama işte insan bu. Bu insan televizyon izleyicisi aynı zamanda. Ben kitap okumuyorum diyen insan, ışıktan habersiz insandır. Kitaplardaki ışık ona verilmelidir. Işık, aydınlıkta durana verilmez ki, karanlıkta durana uzatılmalıdır. Televizyon bunun en doğru aracıdır.

    Tepki duyduğunuz için mi program yapıyorsunuz?
    Tepkili değilim. Ben kendimi anlatıyorum. Coğrafyayı görmeden; dağı, tepeyi, ırmağı görmeden nereye köprü yapacağını bilemezsin. Benim tepkim, iki saniye bile ayakta duramayan çuvalın iki saat ayakta durmasına. Çünkü insanın zamanı çok değerlidir. Hayat asla bir dershane olmamalı ama asla bir bekleme salonu da olmamalıdır. Kuaföre, doktora gidersin de beklerken oradakilerle sohbet edersin... Hayatın bekleme salonu bugün medyaya, bizdeki televizyona egemen oldu. Benim kütüphanemden kitaplar çıktı, bir müze çıktı: İstanbul Oyuncak Müzesi. Tek kişilik sahne oyunum çıktı, Devlet Tiyatroları’nda oynuyorum. Radyo ve televizyon programları çıktı. Hepsinde aynı Sunay Akın var. Benim yaptığım programı izleyen insan, bittikten sonra, “Ben bu programı izlemeseydim, bir şey kaybetmezdim” derse, bu benim için kötü. Ben onun, “Ben yeni biri oldum, beynimde bir duvar yıkıldı. Başka bir ufuk gördüm” demesini istiyorum. Bakmakla görmek arasındaki duvarı yıkmak... Benim programım böyle bir program.

    Neler olacak programda?
    Her şey. Victor Hugo’nun bir sözü var: “Ey şair, bana yağmurdan bahsetme, yağdır”. Bu program, ne olacağından asla bahsedilemeyecek ama insanların içine girip ıslanmak istediği bir program olacak. Televizyonculuk budur. Bir program olacaksa, bir farklılığı, yeni bir şeyi olmalı.



    Sizin için yenilik nedir hayatta? Sizi ne heyecanlandırır?
    Hiç bilmediğim, bunun yanıtını veremediğim ne ise, işte o beni heyecanlandırır. O benim hayatımda bir buluştur. Bunu insanların hayatına kattığım için heyecanlanıyorum.

    Programlarınız için önceden metin yazmıyorsunuz, değil mi?
    Asla! Benim metnim var zaten. Yazılmış... Benim hayatım metin. “Hayat Deyince” için düşünsel olarak bir hazırlık içinde olacağım, kumaşı hazırlayacağım. Ama kumaşı orada, programda kesip biçeceğim. Doğaçlama olacak.

    Oyuncak Müzesi benzeri başka projeleriniz de var mı?
    Ben önce ayakta durmaya çalışıyorum. Cambaz ip üstüne çıktı ama cambazın düşmemesi gerekir. Bu müzeyi kitaplardan, sahne oyunlarından, televizyon programlarından kazandıklarımla yaptım. Benim kitaplarımı okuyanlar; oyunlarımı, televizyon programlarımı izleyenler bilsinler ki aslında bir müze kurdular.

    Müzeyi gezen çocuklar oyuncakları almak istemiyorlar mı?
    O da eğitimin bir parçası. Müze nedir, nasıl bir mekândır, müzede ne sergilenir? Çocuk her şeyi almak, her şeye dokunmak ister. Ama her şeye dokunmaması gerektiğini de öğrenecek. Yoksa sobada da eli yanar.

    Bu müze dünyadaki örneklerine göre büyük mü, küçük mü?
    Çok büyük, en büyüklerinden biridir. Yüz yıllık bir tarihî konakta, toplam 750 metrekare. Hem metrekare olarak hem de sergilediği oyuncakların niteliği bakımından büyük..

    Bazı katlarda video gösterimleri var.
    Evet, uzay katında, savaş bölümünde var. Mekânı destekleyecek görüntüler var. Şu anlaşılsın istedim: İnsan önce hayal etti. Önce o odada sergilenen oyuncaklarla oynadı. Sonra o ekrandaki görüntüleri gerçekleştirdi. O oyuncaklarla oynayan çocuklar NASA’yı kurdu.

    Siz hangi oyuncaklarla oynamıştınız?
    Ben denizaltıları çok sevdim. “Hayat Deyince”nin ilk programında denizaltıları anlatmak istiyorum.

    Bu ilginiz nereden geliyor? Denizi mi çok seviyorsunuz?
    Görmediğim bir şeyin içinde ne var? Nedir bu derinlik? Yürüyorsun yürüyorsun su dizlerine geliyor. Çocukken, dört beş yaşımdayken hep bunu düşünürdüm. Yürüyorum su belime geliyor. Bakıyorum sonsuza kadar gidiyor. Ne var bunun içinde?

    Hep bilmediğiniz şeyler...
    Tabii, çeker beni. Benim televizyonda en çok sevdiğim program hangisiydi biliyor musunuz? Başlamadan önce, televizyonla arama çamaşır leğenini koyardım. Leğenin içine su doldururdum. Program başlayınca başımı suya daldırır çıkarır, oradaki adamın arkasından giderdim: Kaptan Cousteau. Bayılırdım ona. Bilinmeyene gidiyor, yeni bir şeye gidiyor. “Hayat Deyince” de böyle bir şey olacak. İnsanlar da benimle beraber gelecekler bilinmeyene, farklı olana.

    Peki Kaptan Cousteau size “Haydi gel yola çıkıyoruz” deseydi, gider miydiniz gerçekten?
    Ben jeomorfoloji okudum. En büyük özlemim, Cousteau Enstitüsü’ne gidip orada çalışmalar yapmaktı. Bu olanak da önüme geldi üniversitedeyken. Fakat gitmedim. Hayat gitme deyince, gitmeyeceksin. Çok başka birinin, bir genç kızın peşinden gittim. Baktım ki en büyük okyanus aşk.

    Beril Yalçın
    ~ Yüzümüzün yüreğimizle beraber gülümsediği an’ dır mutluluk. ~

  3. #3
    EmreYavuz61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.07.2010
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    29
    Mesajlar
    2,361

    Standart

    çok güzel bir program hakketten insanı dinlendiriyor ve izlerken nefes dahi alamıyorsunuz zaman müthiş akıyor...cumartesi günkü bölümüne baktım aklımda kalan enteresan hikayeler...

    zamanında II.abdülhamit 'burun' ve 'tahta kurusu' sözcüklerini yasaklamış..yani bu sözcükler ne söylenilecek nede yazılacak...hatta yazısında coğrafi bir terim olan 'kıyı burnu' sözcüğünü kullanan bir yazar bu yüzden 2 ay hapis yatar...sözcüklerin yasak olmasının sebepleri ise...
    burun:abdülhamitin burnu çok çirkin olduğu için yasaklattırmış...
    tahta kurusu:bu sözcük gazetede vs. yerlerde kullanılırsa 'tahtın kurusun' anlamına gelebilir diye yasaklattırılmış...
    tabi sunay akının ağzından dinlemek çok daha etkiliyor ve tebessüm bırakıyor insanda...herkese tavsiye ederim güzel bir program..türkmaxda...
    Konu EmreYavuz61 tarafından (11.10.2010 Saat 16:28 ) değiştirilmiştir.
    '7' ''ŞAMPİYON'' '7'

    Son "Güneş" de çekildiğinde oluşacak karanlığı anladıklarında... Ne kadar geç olduğunun farkına varacaklar...!!

  4. #4
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Kaya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.07.1999
    Nereden
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    25,832
    “Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
    Malik bin Dinar

  5. #5
    Forum Yöneticisi Ozan Yılmaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10.12.2013
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    14,527

    Standart

    Bize Her Yer TRABZON!

    Trabzon Bir Sevda
    Trabzonspor Bir Destan ...

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Genç Bakış - Sunay Akın
    Konu Sahibi sessizkral_1 Forum Eyüp Yusuf Trabzonspor Genel
    Cevap: 72
    Son Mesaj : 01.04.2013, 09:45
  2. Sunay Akın Lig TV Süper Gol Programının Konuğu Oldu...
    Konu Sahibi Canberk Forum Eyüp Yusuf Trabzonspor Genel
    Cevap: 16
    Son Mesaj : 14.12.2010, 12:48
  3. Sunay Akın ve Yavuz Donat'tan Kulübümüze Ziyaret
    Konu Sahibi Mustafa Ayazoğlu Forum Ganita
    Cevap: 26
    Son Mesaj : 11.01.2010, 17:07
  4. 41. Yaşın Kutlu Olsun - Sunay Akın'ın Yazısı
    Konu Sahibi Tunga Forum Ulusal ve Yerel Medya & BMN Yazıları
    Cevap: 32
    Son Mesaj : 04.10.2008, 13:05
  5. BMN-Izmir’den Sunay AKIN’a Ziyaret
    Konu Sahibi kutoz Forum Eyüp Yusuf Trabzonspor Genel
    Cevap: 60
    Son Mesaj : 11.05.2006, 13:46

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •