75 yilinda Kadiköyde dogmak büyümenin verdigi en büyük haz nereli oldugumu soran abiler amcalara büyük bir gururlaTRABZONLU demekti heralde....
ve telden arabalar di mi bazi arkadaslar o kadar çok profesyonel olmustu ki spor arabalari tüm ayrintilarini sergiler olmuslardi tel araba yaparken
75 yilinda Kadiköyde dogmak büyümenin verdigi en büyük haz nereli oldugumu soran abiler amcalara büyük bir gururlaTRABZONLU demekti heralde....
Kusura bakmayin biraz uzun oldu ama kisaca[img]smileys/smiley4.gif[/img] olayi özetledik
80'li Yillarda Ilk Gençligini Yasamis Olmak
>
1980li yillarda hayatinin ilk tecrübelerini yasamis, ilkokula gitmis,
Kenan Evren´i, Erdal Inönü´yü, Özal'i tanimis olmak,
Ajda Pekkan´in Alo, Michael Jackson´in Pepsi
reklamlarini hatirlayacak kadar sansli olmak demek.
Big in Japan, The Final Countdown, Eye of The Tiger demek.
Icraatin içinden demek, "Semra koy birkaset deNesemizi bulalim" demek.Köprü demek, ödediginiz her kurus verginin yol, su,
>elektrik olarak size geri dönmesi demek
>Voltran Voltran Voltran demek , depozito toplamak
>adina kola sisesi biriktirmek demek , Adile Nasit`ten
>masal dinlemek demek.
>Debbie Gibson, tiffany, Jason Danovan, Sandra, Modern
>Talking. vb. dinliyor olmak...
Comanchero nun ve life is life'in sözlerini ezberlemeye çalismak demek.
Michael Jackson, Madonna, Samantha Fox demek Korhan Abay, Cenk Koray, Metin Milli, Ersen ve Dadaslar demek.
Clementine, He-man, She ra, Transformers demek.
Okula siyah önlükle gitmek demek. Kayahan, Nilüfer,
Sezen Aksu, Baris Manço ile büyümek demek.
Ihtilal çocugu demek, Köle Izaura demek, Ziyaretçiler demek!!!!
>Acidçi misin metalci mi demek... Moruk demek, Herild yani demek,
>
>Hey corc versene borc demek,
>olmaz maykil bende de yok cevabini isitmek demek,
>geriye dönüp baktikça iç geçirmek demek...
Yüzyil içindeki en iyi, en kiyak kusak. Hem eski hem yeni olmak demek.
>Biraz gözü açik bir 80'li, yüz yillik nesil kültürünü
>bir porsiyonda almis demektir.
edi mörfiiiiiii huuuuuuuuuuuuuu sörli makleeyynn yeeeeeee diye bagirip
>en az bir technotronic kasetine sahip olmak demek.
>Mahalle çesmelerinden su içmek, bayramlari iple
>çekmek, cumhurbaskani denince Kenan Evren'i hatirlamak demek
>Koltuk altinda topla okul bahçesine yalniz giderken
>"nasilsa oyniycak birileri vardir" diyebilmek demek
>Eti kemik geçiyor demek;
>
>Evden çikmayan bilgisayar bebeleri haline gelmeden
>çocuklugunu yasayabilmis,son dönemin bir üyesi olmak,
>Ne sorusuna zonk cevabi vermekten zevk duymak, büyüteç
>ile kagit yakmak ve siyah kagitlarin beyaza oranla
>daha kolay yandigini kesfetmek, 9 voltluk pile dilinle
>dokunup o eksi ani yasamak,
>Televizyon konserlerini teybe çekerken odaya giren
>anneyi hemen susturmak, 23 nisan çocuk senliginde
>gelen yabanci çocuklara 5 dakikada asik olmak demek
>Son dersin son 5 dakikasinda parkeleri giyip zilin
>çalmasini beklemek, hurraa kapiya dolusmak, disariya
>pestil olarak çikmak demek, sinek ilaci arabalarinin
>arkasinda biraktigi bulutta deli gibi dolasmak demek.
>Kutu kolayi açtiktan sonra kapagini çekip çikarip atmak demek
>Tipe bak demek,
>
>Fon müzigi Laura Brannigan'dan Self Control olan günler.
>Bakkala gitmenin, sokakta oynamanin, harçlik
>toplamanin geçerli sayildigi,
>Havuç´un olmadigi yillar demek... her seye ragmen
>temiz ve el degmemis bir hayat demek...
>Sonrasinda biz büyüdük ve kirlendi dünya demek.
>Pazar aksamlari mecburen yikanmak ve erken yatmak demek
>Sesi açip kismak için televizyonun dibine kadar gidip
>üstündeki dügmelere basmak zorunda olmak demek
>Sehirlerarasi yolculuklara çikarken otobüsün 302s
>olmasi için dua etmek. Bilet alirken arka kapinin önü
>ve tekerlek üstü olmasin demek.
>Resimli futbolcu kartlari demek, süper babaanne demek,
>fantayla kolayi karistirmak demek, mahalle kavrami demek.
>Çavusevsku ve karisinin kursuna dizilisini TV'den
>seyretmek demek, o görüntülerin yillar sonra bile
>kafadan hala çikmamis olmasi demek.
>
>Anket ve hatira defterlerinin olmasi bunlara seviyorum
>ama kimi diye baslayan maniler yazmak,önünde tek
>arkasinda 2 çizgi olan külotlu çoraplarin havada
>sallanarak giydirilmesi, içinde biri sabunlu iki islak
>bez olan mustili beslenme çantasi, dantel yaka, yenen
>kokulu silgi, leblebi tozu çekerken atlatilan ölüm
>tehlikeleri, hulohop, ayak bilegine takilarak çevrilen
>top, sek sek oynamak, bayramda mahalleye dagilip seker
>toplamak, müsaitseniz annemler size gelecek demek.
>TRT´nin yayin akisinin bitmesiyle çalan Istiklal Marsi
>için ayaga kalkip, marsi hazir olda bangir bangir
>söylemek ve marsin bitiminden sonra çikan tiz
>"biiiiiiiiiiiiip"sesine ragmen televizyonu kapatmamak demek.
>Zerrin Özer demek. Nasil da geçmisti bütün bir yaz demek.
>Bu sarkiya kafanda klip çekmek demek.
>Annelerin Çernobil yüzünden çay içirmemesi, gofret yedirmemesi demek.. Challenger'in oldugu günkü haberleri hatirlamak demek..
>PKK saldirilarinda her gün mutlaka birilerinin
>öldügünü duymak ama anlamamak demek.
>Veronica Castro'yu güzel zannetmek demek.
>Kenan Evreni Atatürk zannetmek demek.
>Yazlik diskolarda içeri alinmamak demek, bunun içinaglamak ve içeride - her nedense- You are in the army now- sarkisinda sarmas dolas dans eden abi ve ablalara bakip özenmek demek
>Gorbaçov´un kafasindaki kirmiziligin ne oldugunu merak etmek, anneye "Zeki Müren´e teyze mi diyim amca mi diyim" diye sormak,
>Kenan evren´in cumhurbaskanligi görevinden ayrilirken
>Çankaya köskü basamaklarindan yavas yavas inip
>sekreteriyle vedalasmasini hatirlamak.
>"Hayat Bilgisi" kitabinda Kenan Evren´in resmi olmasi,
>her yere modern cami insa etme furyasina anlam
>verememek, batman ve Sirnak´in henüz il olmadigi
>günleri hatirlamak, Özal'in çenesinin enteresan
>yapisina anlam veremeyip, "acaba benim çenem de ilerde
>böyle olur mu" kaygisiyla aynaya bakmak demek...
>
>breyk breyk arkadas ariyorum demek
>Eve lazim olur diye fazlaca pul almak demek
>ho ho ho hoover demek
>Zeki Müren'in size alo diyoruuuum demesi demek
>Ilkokulda Halley, Petrol ve Komancero sarkilarini
>uydurma sözlerle söyleyerek dans eden Tolga Han
>özentisi sefil dans gruplari kurmak okul sonrasinda
>ise her gün kosturarak eve gidip; bu topragin sesi
>programinda kimil zararlisi ile mücadele yöntemleri,
>orman köylüsünün sorunlari ve yüksek randimanli durum
>bugdayi türleri ile ilgili verilen faydali bilgilerin
>ardindan Kamber aga ile uyanik skeçlerini büyük bir
>ilgi ile izlemek demek küçük yasta bilinçli bir çiftçi
>kadar ziraat bilgisine sahip olmak demek sinemalarda
>the Lord of the rings, Harry Potter vs. izlemek yerine
>Jules Verne romanlari okumakla geçirilen bir çocukluk demek
>
>Aldim çantami kolumaaa,
>çiktim Dallas yoluna,
>ben Babi´yi beklerken
>Ceyar girdi koluma
>
>sarkisini dansiyla birlikte bilmek demek.
>Kimler geliyo kimler?
>sana ne, sana ne?
>Ama bunu söylemenize gerek yok ki,
>ben yapinca alisverisi, zaten aliyorum satis fisi
>replikleri barindiran Ali-Aysegül Atik reklami ve
>bakkal amca, bir pergel, bir kalem, bir de çikolata alacagim.
>Erooooolll, Eroooolll (mahallede çocuklardan biri)
>buraya gelin dedim size buraya !
>fisini de al oglum´daki Meshur Erol,
>hadi hep birlikte, hep birlikte,
>biz biz olalim
>yemeklerden önceeee,
>lavaboya kosalim,
>hafta da bir kere tirnaklari keselim,
>firçalayip onlari tertemiz olalim diye sarkilarezberleyen bir nesil olmak
>
>Icraatin içinden izleyip Özal´in kalemine bakip hipnotize olmaya çalismak Videocudan American Ninja, Kartal, Kan Sporu ve Evil
>Dead gibi filmleri kiralamak demek
>
>Analogtan dijitale geçis devrini yasamis birey
>oldugunu anlamak ve ikisinden de farkli zevkler
>aldiginin farkina varmak demek
>Çok güzel bir ülkenin son yillarini hayal meyal
>hatirlamak, sonra da çivisinin çikisini görerek büyümek demek
>Hava durumlarinin eksi degil de "sifirin altinda
>bilmem kaç" denildigini bilmek demek
>Apartmanin çatisina 5 metrelik anten takip üstüne de
>tencere kapagi baglayan bir abinin sizi TV önüne
>oturtmasi ve çatidan oldu mu diye bagirip anteni
>ayarlamaya çalismasi . Yunanistan kanallarini
>görüntülemek adina .. oldu oldu diye camdan kafayi
>çikarip bagirmak ve kimsenin buna sasirmamasi demek.
>Siyah beyaz ve karli bir görüntü de olsa ..
>Üstelik Yunanca tek kelime anlamasaniz da gündüz vakti
>çizgi film izlemek için az debelenmemis olmak demek...
Muhtemelen hayatimiz boyunca yasadigimiz en güzel 10 yil demek...
>TRT 1´de olusan sorunlar sonucu yayina bir süre ara
>verildiginde ekrana getirilen donuk agaç, dag bayir
>resmine 10 dakika hareketsiz bakabilmek demek,
>Türkiye'de yasamis son mutlu kusak oldugunu hüzünle
>hissetmek demek
Edited by: ARNAVUT61
Maradona - 86 Meksika (Tanri'nin eli)
VanBasten - Sanirim 88 Avrupa Sampiyonasiydi (Hala jeneriklere giren unutulmaz volesi)
Özal - Türkiye'nin ve özellikle Istanbul'un santiye oldugu yillar
Inönü - Çizgifilm kahramani saniyordum. Ne zaman ki "Özal, sizi limon gibi sikmaya devam edecek" dedi, o zaman ayikladim..
Trabzonspor - 84teki sampiyonlugu hatirlamiyorum. Senol'un jubilesini ise hayal meyal.. Dobi Hasan sayesinde Trabzonspor sevgim körüklenmistir..
Tabi ki kara simsek -Simit alirdim, 2/3ünü yedikten sonra kalaniyla araba sürerdim..
Misket - Hep kaybederdim. Bir keresinde nasil olduysa kazandim. Ama epey kazanmistim. Babam bütün misketlerimi balkondan asagi atmisti. Aglamistim.. Misket yüzünden çok çektim. Amcamin Arabistan'dan getirdigi dürbünü bir arkadasima verip, karsiliginda 10 tane misket almistim. Aldiklarimi da kaybetmistim. Babaannemden yedigim dayagi unutamam..
Ilkokul - Aynur isminde hocam vardi. Okuma yazmayi bana ögreten kadin.. Sadece okumayi yazmayi degil, konusmayi da o ögretmisti dersem abartmis olmam. Biraz geç konusmusum da..
Bakkal Ismail -O zamanlar büyük alisveris merkezleri yoktu. Bakkallar vardi. En büyügüne süpermarket deniyordu ama bizim mahallede ondan yoktu. Sadece Bakkal Ismail vardi. Olmaz olaydi. Misket satardi bize, sonra üterdi hepsini. Çok uyanikti.. Tombuldu biraz da.. Misket atmak için egildiginde kiçinin çatali görünürdü. Ve biz her defasinda gülerdik. Oysa görüntü hep ayniydi..
Adile Nasit - Uykudan önce Programi.. Hiç programi kapatirken Oguz demedi.. Ve ben birgün diyecegi umuduyla programi hep izledim. O, Oguz demedikçe, ben yatmadan önce dislerimi firçalamadim..
Babam - Kumar oynardi. Ekseriyetle kazanirdi. Bilirdim çünkü cebinde tomarla para getirirdi eve. Harçlik isterdim vermezdi. Sonradan ögrendim ki anneme de vermezmis. Nedenini idrak etmem 90li yillarin basina dayanir. Kumarda kazandigi parayla eve rizik getirmezmis... Onca parayi ne yaptigini ise kimse bilmez..
Oyuncak - Çivi çakardim tahtaya. Özene bezene, ölçe biçe ayarlardim çivi araliklarini. Rakip tanimazdim maç yaparken. En büyük oguncagim oydu. En yakin arkadasimin uzaktan kumandali (ama kablolu) arabasi olana kadar en güzel oyuncagin futbol tahtasi oldugunu saniyordum. Sonra fikrim degisti..
TRT - Daha dogrusu TV1. Sonra zamanla TV2, TV3 çikti. Pazar günleri saat 14.00te TV kapanirdi. Pazar Konseri diye bir program vardi. O yillarda simdiki gibi Klasik Müzigi sevmezdim. O programi sunan adami da sevmezdim. Alf vardi ayni günün sabahi saat 10.00da. O güzeldi. Bill Cosby en sevdigim babaydi. O yillarda fazla baba olmadigi için seçim yapmakta zorlanmadim. Süleyman Demirel'den daha cazipti.. Haftada bir kez Türk Filmi yayinlanirdi. Cüneyt Arkin - Tarik Akan ve Gülsen Bubikoglu'nun oynadigi Alev Alev filmi üzerimde büyük tesir birakmisti. Çünkü en yakin arkadasimla o film yüzünden kavga etmistik. Neymis Cüneyt Arkin o filmde rol icabi ölmüs. Yalana bak sen.. Bal gibi öldü iste. Kan gördüm ben.. Eline saglik Tarik Akan..
Son olarak ASK - Ilkokul 4 ve 5. sinifta bir sevdigim vardi. Adi Hande Çetek.. Yillar geçti üstünden hala unutamadim. (Burcu okumaz umarim bu kismi) . Sadece saflik vardi o askta. Dansa davet oynardik. O beni dansa kaldirirdi, utanirdim kabul etmezdim. Ben onu hiç bir zaman dansa davet edemedim. Devamli elinde bir peçete, burnunu silerdi. Kipkirmizi olurdu burdu. Ben onu severdim. O, bunu bilmezdi.. Belki de evlenmistir.. Kimbilir belki de o da beni seviyordu..
80'li yillarda Pazar günü saat 11.00lerde yayinlanan Pazar konserinden ileri derecede nefret ederdim ama TV1'den baska da kanal alternatifi yoktu dogrusu[img]smileys/smiley6.gif[/img]
Bir de yine o yillarda Çarsamba günleri ögle vakti yayinlanan Webster!![img]smileys/smiley4.gif[/img][img]smileys/smiley4.gif[/img][img]smileys/smiley4.gif[/img]
Tabi cici kiz çizgi filmini söylememe gerek yok heralde[img]smileys/smiley2.gif[/img]
Ve hatta dün gece yarisi- sabaha dogru desem daha dogrutrt'dekarsima çikti;Mardin - Münih Hatti ve de meshuuur Alman gelinimizNadya Smolik... Ya da buna benzer bir isimdi.
Uzay Yolu Mr.Sipak(Uzun Kulak) Captan
Iskender DOGAN Kan ve Gül
5 Yil Önce 5 yil Sonra
Edited by: kobra
Evet ben de 89 yilinda dogdum o zaman bu konuya yazabilirim.
80'li yillarda çocuk olmak süper biseydi.Ben bi tek bunu hatirliyom.
Bir de kaplumbaga ile tavsan vardi.trafik kurallarini ögretmeye çalisirlardi televizyonda.hey gidii [img]smileys/smiley1.gif[/img]
walla tek hatirladigim
KARASIMSEKKK
Oguz Nickli Üyeden Alıntı
Kablolu Uzaktan kumandali aarabalardan önce onlarin atasi heryanini allayip pulladigimiz sonrada sokak sokak dolastirdigimiz TELLI ARABALAR vardi O çiviyle yaptigimiz futbol sahalarida daha sonra çikan plastik futbol sahasi oyuncaklarinada ilham olmustur büyük ihtimalle
80liler bi alemdir [img]smileys/smiley36.gif[/img]
susam sokagi [img]smileys/smiley36.gif[/img]
gerçi 90lara da sarkmistir o
oflee61 Nickli Üyeden Alıntı
evet zamaninda az izlemedik susam sokagini[img]smileys/smiley36.gif[/img]
Simdi Heman kilicimi hatirladim[img]smileys/smiley1.gif[/img]
Yerli Mallar Haftasi.
Çocuklugumunrenkli anilarindandir. Okulda etkinlikler yapilirdi.
Yerli mali yurdun mali, herkes onu kullanmali. Ya da her Türk onu kullanmali diye sarki söylerdik... Ya da siir miydi?
Gülsen Nickli Üyeden Alıntı
valla ben 80 lerin sadece 5 yilinda dünya üzerindeydim ama yerli mali haftasina yetistim.ne günlerdi bee,yaslaniom mu nee
80 Yıllarda Kadıköyde oturmanın ayrı zevki vardı.Kral Trabzonsporum ne büyük gururdu bee...%5 kontenjan olmadan yarı yarıya tribünleri doldurmak vardı.
Adile Naşitin iyi uykular çocuklar proğramı vardı.
Gece saatler kurulup 04'00 de boks maçları seyretmek vardı
Akşamları pencerede bozacı beklemek vardı.
Herşeyden önemlisi Trabzonsporlu olmanın tarif edilmez bir karizması vardı.
Hey gidim heeeeyyy.......!
trt'de cumartesi akşamları türk filmleri oynardı. mutlaka izler pazartesi sabahı okulda arkadaşlarla bir saat filmi birbirimize anlatırdık..
tadını hala alamadığım kovboy filimleri eyt beeee 80 donemi çocukları ne mutlu bıze
sorma neden...
hamiiiiiii mandıralıııııııı...
valla 80*leri hatırlamıyorum ama ziyaretçiler vardı; adamlar kedi fare yiyorlardı
80'i bilmemde.90lı yıllar müthişti.Ne günlerdi onlar.Yavan ekmekle sokağa çıkıp arkadaşlarla paylaşmak gibisi yoktu.Hergün maç yapar deli gibi futbolcu kartlarıyla oynardık.tasolarla oynamaktan zevk alırdık.Kaldırımlarda geçti hayatımız Sonra ortaokul başladı mertlik bozuldu.
Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz ?
Güneşe göç var da kalan biz miyiz ?
N.F.Kısakürek
Halı al,Gömlek,terlik,kıravat
şimdi alışveriş çok rahat
Sümerbank'tan Sümer kart
Reklam cıngılı belki 20 sene geçti hala aklımda
Hala varmıdır bilmiyorum.Çizgi romanlar vardı.deli gibi okurdum ama kızardı büyüklerimiz bunları okumama.gizli gizli okurduk mecburen.bulsam yine okurum.
Zagor:Baltalı ilah zagor tenay.kankası çiko vardı.yemekten başka bişi düşünmezdi.Feci şekilde ödlek biriydi.
Teksas:Yani çelik bilek profesör bilmem kim,rodi.
Tommiks : kankaları doktor sallasso ile konyakçı,albayın kızı suzi,atı napolyon
redkit:dalton kardeşler ,ben daltonları tutardım ama her seferinde salakça yakalanırlardı.Redkite hala gıcık olurum.
atlantis vardı bide.araştırmacı soruşturmacı sürekli başını belaya sokan bi herif.nerde garip bi olay varsa gelir bunu bulurdu.birde insanla goril karışımı bi arkadaşı vardı Jawa adında.konuşamazdı boyuna bağırırdı.öküz gibi kuvvetliydi.herifin adı martin mystree gibi bişiydi.washington news de 3 nolu evde oturur ve kapısında her daim bir ferrari bulunurdu.
Mister no:adamım buydu işte.Pilotluk yapardı aslen ama her türlü pisliğe bulaşırdı.başı dertten kurtulmazdı.beş parasız biriydi."canına yandığım" diye meşhur bir sözü vardı.hızlı çapkındı.üzerimde oldukça etkisi vardır.
kaptan swingntario kurtları diye bi avcı grubunun lideriydi.Kırmızı urbalıların (İngilizler) can düşmanıydı.Gamlı baykuş diye bi kızılderili ve mister blöf adında sakallı bi eleman vardı.hay çatal geiğin boynuzu diye hayıflanırdı.bide pire torbası puik adlı köpek.gamlı baykuş çok tırsardı bu köpekten.
"Arkasından yüz köpek havlamayan kurt, kurt sayılmaz. Köpekleri bilmem ama bu kurta Trabzonspor'un çok ihtiyacı var"
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)