Okay Tiryakioğlunun YAVUZ kitabını alınca elimdeki Katre-i Matem kitabnı bir köşeye bıraktım. Ne zaman okurum Allah bilir..
yeni başladım ....
.....................................
Okay Tiryakioğlunun YAVUZ kitabını alınca elimdeki Katre-i Matem kitabnı bir köşeye bıraktım. Ne zaman okurum Allah bilir..
Mario Alberto Kempes - El Matador
Sadık Yalsızuçanlar'ı elbet tanıyanınız, okuyanınız vardır. Ben biraz geç tanıdım.
Dünyanın Orta yeri Sinema, Hayat Müzikle Devam Eder, Güzerân, Rüya Sineması gibi eserlerini okuduğumda, bunca yıl kendisinden bir cümle dahi okumamış olmama hayıflanmadım desem yalan olur.
İlginç birisi Yalsızuçanlar. Sinemadan müziğe, şiirden, romana, televizyon programcılığından belgesel yapımcılığına varana değin birçok alanda kafa yoran, kalem oynatan, ürün veren bir isim. Alabildiğine içli bir ses; âteşîn bir üslûp...
İki gündür "Dem" adlı eseri elimde.
İki gündür özge bir hâldeyiz bu vesileyle.
Dem, iki ırmak boyunca akıp giden bir roman.
Bir ırmak arı,duru, sadra şifâ; kevser ırmağı misâli... Said Nursî'nin hayat hikayesini anlatmış o ırmak boyunca. Diğerinde kendi hayatı yazarın. Bulanık, uğultulu, kâhi coşan kâhi dinginleşen bir ırmak. Elinde gümüşten bir tas o ırmaktan bu ırmağa su taşıyor yazar desem, bilmem yorumum münasip düşer mi?
Yeni bir serüvenin başlangıcı.
Bakalım neler olacak.
Bir psikoterapi hikayesi.
...
Büyük acılar yaşadığımız terör sorunu ile ilgili acıların içinden gelen Erdal Sarızeybek'in kaleminden anlamlı, okunması gereken bir kitap.
Açıçası şunu diyim Yavuz'u okuduktan sonra aynı heyecanı bu kitapta da aradım ama bulamadım.
Kitapta İstanbul'un fethini Osmanlı yönünden değil de daha çok Bizans gözünden anlatıyor. Şunu da demeden geçemeyeceğim, eğer kuşatma sonunu bilmeseydim kitap sonlarına doğru geldikçe kuşatma başarısızlıkla sonuçlandı derdim.
Herşeye rağmen okunulacak bir kitap.
Kitabı okurken yanında kağıt, kalem olsun. Bol bol not alınacak yerler var
Bugün Serdar Özkan'ın, Kayıp Gül adlı eserini bitirdim...
Onlarca dile çevrilip, bir sürü ülkede satılan kitaptan daha fazlasını beklerdim...
Nedendir bilmem, okurken pek heyecan duymadım...
Hamiş
Jeannette Eaton - Gandhi / Kılıçsız Savaşçı
Kitabı kütüphaneden aldım. tek sebebi adıydı: Gandhi.
okumamın tek sebebi hala Gandhi.
Çok kötü bir anlatım; Sofi Huri'nin kötü çevirisiyle daha rezil bir hale gelmiş muhtemelen.
Eski bir çevirinin 2001 senesinde hala aynı haliyle yayınlanması komik.
Pınar Yayınları'ndan çıkmış bu arada, onu da belirteyim.
Kitabı, bir roman olarak değil ansiklopedi niyetine okumaktayım artık.
Sadece Gandhi'nin kronolojisini öğreniyorum; ne yaptı, ne oldu, ne başardı.
O kadar. Temel bilgileri alıp, geri kalan kısımlara sadece katlanıyorum.
Geçtiğimiz sene Tatlı Perşembe'yi okumuştum, müthiş bir klasiğin rezalet bir çeviriyle ne hale gelebileceğini görmüştüm.
Bu da ikinci deneyimim oldu.
Gandhi'yi roman tadında okumak isteyenlere tavsiye edilmez.
Çeviri eleştirisi dersi alanlar içinse muazzam bir kaynak.
Ayrıca;
Gandhi!
Adamımsın!
Anayurt Oteli'nden sonra okuduğum ikinci Yusuf Atılgan kitabı. Yalnız daha önce okumadığım için kendimi fena şekilde kınamama sebep olmuştur. Eğer kitaplardaki cümlelerin altını çizmekten hoşlanan biriyseniz, kalem elinizden düşmeyecek.
"Bendeki Trabzonspor sadece futbolu temsil etmiyor, zaten etmemeli de...
Trabzonspor, Türkiye’de sürekli şampiyon olanlar dışında olan her şeyi temsil ediyor”
Kazım Koyuncu
Çok satanlar listesine baktımda Leyla isimli kitap var. Okuyan varmı ?
Konu Gökhan KAN tarafından (16.05.2010 Saat 01:53 ) değiştirilmiştir.
Mario Alberto Kempes - El Matador
Sefiller - Victor Hugo.
İhtilal döneminin Fransasında Jan Valjan denilen bir adamın yaşadıkları. Jan Valjan sefalet içerisinde hayatına bir yön çizmeye çalışırken çaldığı bir ekmek ve kaçmak istemesi yüzünden 19 yıl hapis yatar. Hapisten çıktığında tanıdığı bir rahibinde etkisiyle iyi bir insan olmaya çalışır.
Çok çalışır zengin olur hatta Vali bile olur. Ancak kendisinin takip eden makus geçmişi ve Polis Şefi Javerin elinden kurtulamaz. Bu arada bir kadının çocuğunu evlatlık alır ama onu evladı gibi hatta daha fazla sever her şeyini ona adar.
Kozet bir gün Marius isimli bir delikanlıya aşık olur ve onunla evlenir. Bu evlilik hem güzel bir başlangıç hemde acı bir sondur aynı zamanda.
Victor Hugo dönemin karmaşık siyasi atmosferinide yansıtıyor ustaca. Tasvirleri ve kurgusu mükemmel. Bir sürü yeni insan var ama hiç birinde sıkılmıyorsunuz. Olaylar arasındaki bağlantılar dantel gibi ustaca işlenmiş.
Güzel bir kitap okumak okurkende zevk almak isterseniz alın okuyun....
Ben kitaplarımı okurken yok klasikmiş , yok bu eskiymiş, okunurmuymuş gibi anlatışlar içinde asla olmam.. Bir kitap güzelse her zaman güzeldir....
Ne mutlu Türk olana değil , Ne mutlu Türk'üm diyene !
"Cahilin karşısında kitap gibi sessiz ol." Mevlana
Yavuz Selim Demirağ - +Darbe ve İnfaz"
12 Eylül öncesi Mamak'ta kalanların o dönem yaşadıklarını anlatan sürükleyici bir kitap.
Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.
Piri Reis'in Hazineleri isimli bir kitap aldım okumaya birkaç gün sonra başlarım bişeyler yazarım buraya..
Mario Alberto Kempes - El Matador
Herkes bu kitabı methediyor sitelerde. Gerçek bir öyküymüş. Bosnalı bir kızın dramı. Okuyan varsa bişeyler karalasın sizlerden duymak daha iyi olur. Çok merak ettim bu kitabı.. Kitap hakkında bir kaç yazı paylaşayım..
BOSNALI BİR KIZIN YÜREĞİNİZİ BURKACAK VE TÜYLERİNİZİ ÜRPERTECEK GERÇEK HAYAT ÖYKÜSÜ
Bosnalı Leyla büyük bir kâbusu atlatmıştı: Bosna’daki toplama kampında geçirdiği iki yılı. Binlerce kadının travma geçirmesine neden olan savaşın karanlık ve baskıcı yüzünü anlatan bir kadın... Onun isyankâr öyküsü ve acıyla dolu dokunaklı kaderi...
“Bu kitabın kapağını açmadan önce, cehenneme açılan bir kapının eşiğinde olduğunuzu bilmelisiniz. İnsan denilen yaratığın bütün kötülüklerini sergiye çıkarttığı bir coğrafyaya, Balkanlara adım atacaksınız… Kadınların beden ve ruhlarının nasıl lime lime edildiğini okurken “insan uygarlığı” denilen barbarlıktan kaçıp, en vahşi hayvanların şefkatli uygarlığına sığınmak isteyeceksiniz.”
-Sydsvenska Dagbladet.
Bu kadar acı ve yürek burkucu bir kitap okumadım. Ağlayarak elimden bıraktığım kitaba her seferinde geri döndüm. Korkunç bir öyküydü. Bir zamanlar basın organlarında Yugoslavya’nın adıyla birlikte duyduğum ‘etnik temizlik’, ‘toplama kampı’, ‘toplu tecavüz’ gibi sözcüklerin ne anlattığını bu kitapla anladım.
-Allt om Böcker
Balkanlarda neler olup bittiğini anlatan sarsıcı bir kitap. Leyla kendisinin ve başka kadınların yaşadıkları cehennemi haykırıyor... Bu kitabı sonuna kadar okuyup bitirmeden duramıyorsunuz.
-Svenska Dagbladet
Eğer yetkim olsa her okula insanlık dersi diye bir ders koyar ve bu kitabı herkesin okumasını zorunlu kılardım.
-Dagens Nyheter SİTE:w
Mario Alberto Kempes - El Matador
Beşir Ayvazoğlu - " Tanrıdağı'ndan Hıra Dağı'na / Milliyetçilik e Muhafazakarlık Üzerine Yazılar"
Kapı Yayınları'ndan çıktı (Ekim 2009).
Tanzimat Sonrası ortaya çıkan siyasal Türkçülük fikrinin doğuşu-gelişmesi-dallanması-Cumhuriyet'in kurulmasındaki etkileri-çok partili hayata geçilmesi ve Türk milliyetçi hareketinin tarihini anlatan titiz bir çalışma.
Akademik bir değeri var.
Not almaktan yoruldum, harika bir kitap.
İlgilenenlere tavsiye edilir.
Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.
Bu kitaba başladım. Tarihte bilimle siyasi iktidarlar arasında süregelmiş ilişkileri inceleyip açıklayan bir kitap. Hem bilim, hem de tarih ve siyasetle ilgilenenler için yararlı bir kitap.
Yakın tarihimizin en çok konuşulan adamlarından Yeşil'i oğlu anlatıyor.. Doğal olarak tarafsız bir kitap değil, konu ile ilgililenenlerin okuyabileceği bir kitap..
Prof. Dr. Ümit Özdağ
Türk Ordusu Pkk'yı nasıl yendi? Türkiye Pkk'ya nasıl teslim oluyor?
Özetle, askeri galibiyetten, siyasi mağlubiyete giden süreci iyi bir şekilde değerlendiren bir kitaptır bu...
“Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
Malik bin Dinar
max berry den ironi
kitabın orjinali 18 tl,korsanını 7 tl ye aldım ben
kapitalizmin içinde bulunduğu durumu çok sert bir dille hikayeleştirerek eleştirmiş muazzam bir taşlama.
kapitalizmin karın boşluğuna yumruğu güm diye indirmiş nadir kitaplardan biridir.
şimdi eski bir kaleme yeni bir deftere ihtiyacım var.çalışma zamanı.
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)