Trabzonlu bazi okurlar Anorthosis Famagusta maçi sirasinda yazdigim yazilari hala unutamamislar. Zaten unutmamalilar.
Ben o maç öncesinde, sirasinda ve sonrasinda bunun Türk tarihine (Türk futbol tarihinin degil) kara bir leke olarak geçecegini yazmistim. Gerçekten de öyle oldu.
Buraya yorum yazan kisilerin ve bazi yazar arkadaslarin bu noktayi anlamadigi, anlamak istemedigi ya da anlamazliktan geldigi asikar. Ben sunu söyledim:
Trabzonspor Kibris Rum Kesimi takimina yenildigi ya da elendigi için degil o maça çikarak Kibris (Rum) Cumhuriyetini Türkiye'nin fiili olarak tanimasina neden oldugu için büyük bir yanlis yapmistir.
Yazilarimi okuyanlar bilir. Ben bütün Türk futbolunun genel bir çöküs içinde oldugunu, kulüplerimizin, futbolumuzu yönetenlerin ve basinimizin futbolseverleri akilsiz yerine koyarak gerçekleri saklamaya çalistigini savunuyorum. Avrupa'da karsimiza çikan takimlari "köy takimi" diye lanse etmenin, her maç öncesi tarihi zafer edebiyatlari yapmanin, küçük basarilari abartmanin bunun bir parçasi oldugunu yaziyorum.
Yoksa bir futbol takiminin baska bir futbol takimina yenilmesi ayip degildir. Futbol üç ihtimalli bir oyundur ve Türkiye'de Real Madrid gibi/ayarinda takim yoktur. Biz, futbolunda ortanin üzerine bir süre için çikabilmis bir ülkenin vatandaslariyiz. Ve maalesef bu düzeyden hizla asagi iniyoruz. Bu genel tablonun sonucu olarak Trabzonspor'un Kibris Rum takimina elenmesi anormal degildir. Kötü ve yanlis olan Türkiye'nin 30 yildir güttügü bir ulusal davada 10 milyon dolar hayaliyle geri adim atilmis olmasidir. Trabzonspor buna alet oldugu için yönetim düzeyinde yanlis yapmistir. Bunu sahiplenen Trabzonlular da ayni derecede sorumludur. Ne yazikki bunun günahini çekmek, bunun ayibiyla yasamak bütün Trabzon'un kaderi olmustur.
Famagusta'yi futbol olarak Bodo Glimt ile Vaduz ile ya da Malmö ile kiyaslayabilirsiniz. Söylenecek birsey yok. Ama isin siyasi yönünü iliskilendirmeye çalismak "sivri zekali bir uyanikliktan" öteye gitmez. Bunu da kimse yemez.
Ama yine de Anorthosis Famagusta yazilariyla bazilarinin kafasini karistirdigim için özür dilerim.
Trabzon camiasina ikinci bir özür borcum var: O da Gökdeniz Karadeniz konusunu yeterince gündeme getirmemis olmak.
Maalesef bir futbolcu bahis oynamis, sike yapilmasi için araciligi kabul etmis, futbolcu arkadaslarini sikeye tesvik etmis ve bu isten çikar saglamistir. Kendisi bu durumu itiraf etti. Dürüstlügünden ve mertliginden en ufak bir süphemizin bulunmadigi bir sehir halki arasindan bu yanlisa destek verenlerin sesi ne yazikki daha çok çikiyor. Bu nedenle Trabzon kentini elestirecek degilim. Suç hala Gökdeniz'in cezasini hafifletmeye ve hafif göstermeye çalisan kulüp yönetiminde. Buna arka çikanlarda. Genç futbolculara yanlis mesaj gönderende. Bir kereden bir sey olmaz diyenlerde.
Gönül isterdi ki geçen yilki Fenerbahçe maçindan sonra haksizlik, adaletsizlik adina 20 bin kisiyi sokaklara döken yönetim, keske ayni kisilikli durusu bu olayda da gösterseydi. Gökdeniz'in bu suçuyla milli takim formasini giymesini engelleseydi. Gökdeniz'in olayi, hata, çocukluk filan degil düpe düz suçtur. Cezasini çekmelidir. Bu konuyu yeterince yazmadigim için özür dilerim.
Trabzonspor son yillarda Türkiye'de görülen en karakterli baskanini, Özkan Sümer'i ülkemizdeki çarpik sisteme uymadigi için kaybetti. Eger Trabzonlu bazi kisiler (anlamakta zorluk çekenler için bazi kelimesine dikkat çekeyim) suçu sabit Gökdeniz'e verdigi destegi zamaninda Sümer'e verse ve o çarkin dislilerine emanet etmese daha dogru bir is yapmis olurdu.
Bu konuyu da yeterince islemedigim için ayrica özür dilerim.
Bora Bayraktar internetspor.
|