BASKETBOL OYUN KURALLARI
Arkadaşlar, transferler bir yandan devam ededursun, bizler taraftar olarak bilinçlenmeliyiz. Taraftar demek, kuru kuruya bağıran-forma alan-oyuncuyu ıslıklayıp, başarısızlık anında takıma sırt çevirmek olmamalı. Bu sene şampiyon olan takımın taraftarları gibi rakip takım hocasına doping yapsana diye bağırmak bizim lügatımızda yer almamalı.
Burada, önemli nokta oyunun kurallarını bilmemiz gerekliliğidir. Çünkü, kuralını bilmediğimiz durumda, sahadaki oyuna nerede müdahale edeceğimizi de bilemeyiz.
Burada, dilimiz döndüğü ölçüde paylaşalım, anlaşılmayan yerleri soru-cevap şeklinde yazalım.
Başka bir başlık var mıydı, açıkçası göremedim, gerekirse başlık açabilen arkadaşımız bu konuyu oraya da taşıyabilir.
Şunu da es geçmeyelim. Bilgi; ancak robotlara, bir çipe doldurularak yüklenir, bizler insanız, belirli kavrama ve öğrenme süreçlerinden geçeceğiz. Tekrar ediyorum, süreç... Yani devamlılık gerektiren bir zaman dilimi.
Bu nedenle, acele etmeden, zamana yayarak oluşturacağız Muhteşem TRABZONSPOR BASKETBOL taraftarını...
Bugün TV'den imrenerek seyrettiğimiz Maccabi-Partizan taraftarları gibi olmak, zaman alacak. Sabırsızlığa gerek yok.
Sözü uzatmadan hemen bir kuralı paylaşayım:
*** SEKİZ ( 8 ) SANİYE ***
Topu kendi sahamızdan oyuna soktuktan ve süre başladıktan sonra oyuncularmızın topu kendi yarı sahamızdan 8 saniye içinde rakip yarı sahaya geçirmeleri gerekir.
Bunu hakemlerden biri eliyle saydığını gösterir.
Ayrıca 24 saniyelik hücum süresini gösteren saatten takip edebiliriz.
Bu kural kanımca çok önemlidir, çünkü özellikle hücum sırası rakipteyken bizlerin ıslıkları-uğultuları, takımızın savunmasını canlandıracaktır. Bu da rakibmizin olası sayıya ulaşmasını geciktirecek ve belki de önleyecektir.
"İş savunmada başlar" mantığının ilk noktası işte budur. Rakip 8 saniyede topu bizim sahamıza getiremezse, moral-motivasyon açısından da zedelenecektir.
Tekrar ediyorum: Bize düşen görev sadece ISLIK ve UĞULTU, bu kadar.
NOT: Her gün, birimiz, bir kural paylaşsak... Bitti