Sayfa 1 Toplam 13 Sayfadan 1 2 3 11 ... SonuncuSonuncu
Toplam 317 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 25 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Jose Mourinho | Roma

  1. #1
    ilhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.01.2007
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    19,991

    Standart Jose Mourinho | Roma

    Kendisini anlatmaya gerek yok Bir hocadan daha fazlası benim gözümde.

    Portekiz'de başkanlık seçimleri yapılırken halkın mevcut başkan adaylarının ismini silip yerine Mourinho yazdığını biliyor muydunuz? Bu sayı 2500-3000 kişi arasındaymış.

    Bunlarda sözlükten;

    uzatmada dakikalarında cruz'un golüyle kazandıkları maçtan sonra mourinho, yayıncı kuruluş sky'ın canlı yayına çıkar. stüdyodan soruyu soran mario sconcerti. muadili kimdir dersek şansal büyaka kudretinde bir gazeteci. corriere dello sport'un eski genel yayın yönetmeni. italyan teknik adamları savunan ve yabancılara karşı mesafeli ve yıpratan bir adam. jose mourinho röportajda gergin.

    neden hep mancini'yi ağzına doluyorsun?
    + mancini lafını açan ben değilim. her seferinde lafı ona getiren sizsiniz.
    - mancini italyan futbolunun bir değeri.
    + aynı zamanda sofra arkadaşınız.
    - ben 40 yıldır bu işi yapıyorum. italyan futbolunda herkes benim arkadaşım.
    + ben senin arkadaşın değilim! (seninle yemeğe giden ben değilim. bana futbol soracaksan sor) ve mourinho canlı yayını terkeder.

    chelsea'deyken; rijkaard için "onun futbolculuğuna hiçbir şey diyemem, ama teknik direktörlük kariyeri koskoca bir sıfır" arsen wenger için "hala çocuk bakıcılığı yapmaktan takımını şampiyon yapamıyor" alex ferguson için "kimden söz ediyorsunuz?" inter'deyken; c.ranieri için "ingiltere'de kaldı sadece günaydın ve iyi günler demeyi öğrendi başka kelime öğrenemedi"

    ve son olarak bologna teknik direktörü mihajloviç, inter'in başındaki portekizli fenomene "mourinho ile futbol konuşmam. futbol oynamamış birinin bazı şeyleri anlamasını beklememek lazım" dedi. mourinho çok kısa bir süre sonra mihajloviç'e patriot'u gönderdi; "jokey olmak için önce at mı olmak gerekir?"
    Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!

    “Ben basit bir '
    iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
    “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!”
    Eduardo Galeano


    "İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar

  2. #2
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Erdem Keser - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    14.02.2005
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    10,124

    Standart

    'Eğer işimin kolay olmasını isteseydim, Porto'da kalırdım. Güzel mavi koltuk, UEFA Şampiyonlar Ligi kupası, Tanrı ve Tanrı'dan sonra ben..." -Jose Mourinho-

  3. #3
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Erdem Keser - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    14.02.2005
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    10,124

    Standart blogdaki yazım-1

    O Gerçek Bir Megaloman: Jose Mourinho -I-

    Posted on 31. Ara, 2009 in: Futbolun İlahları

    2004 yılının sonlarıydı… İngiliz futbolunun efsanesi Brian Clough’tan sonra Britanya’nın bu sıra dışı adamla tanışmasının ilk dönemleriydi o sıralar. Her ne kadar Beckham’ın kaşından büyük bir ustalıkla kan alabilen Sir Alex Ferguson türünün son örneği olarak kabul edilse de, İngiltere o dönemde fazlaca deli bir insanı tanıyacak; kimileri nefret edecek, kimileride hayranlık duyacaktı.
    İngiliz futbolunun babaları Bill Shankly, Bill Nicholson, Cloug gibi efsaneler gördüyse de gözler, Jose’yi farklı kılan bir şeyler vardı. Sadece sert birer yönetici olmanın verdiği sorumluluğun ötesinde gerektiğinde bir baba, gerektiğinde ise bir arkadaş gibiydi. Çağdaş bir antrenörün güç ve hassasiyet arasındaki o ince çizgiyi müthiş bir denge kurgusu içinde koruması gerektiğinin dersini veriyordu izleyenlere.
    Şampiyonlar ligi finalinin kazanıldığı Gelsenkirchen kentinde, stadyumun medya merkezindeki bir sohbet esnasında yeni bir maceraya, dolayısıyla da farklı bir mücadele içine girmek durumunda olduğunu, kendisini buna mecbur hissetiğini söylemişti.

    O sıralarda Chelsea, Roman Abramovic’in, Boris Yeltsin’in Ruslara ait petrol ve doğal gaz yataklarını utanç verici bir şekilde satışa çıkarması yoluyla elde ettiği servetinin sadece küçük bir kısmıyla İngiltere’de o dönemde dikkatlerin üzerinde olduğu bir kulüptü. Ama O da farklıydı. Birçokları da bu farklılığın bilincindeydi aslında. İngiliz futboluna hükmeden iki kulübün tekeline son verecek belki de tek kişiydi. Kolay bir iş değildi, ama bunu da Jose gibi biri yapabilirdi…
    Barcelona’ya karşı çıkacağı şampiyonlar ligi mücadelesinden bir gün önce resmi basın toplantısında kendi takımını, hatta daha da ileri giderek Barca’nın takım kadrosunu da duyuracağını söyleyecek kadar sıra dışı, kokain skandalına adı karışan Mutu’yu kazanmak için gösterdiği olağanüstü çabayla hem bir dost, Rijkaard için kullandığı ”futbol kariyeri kupalarla dolu, benimse teknik adamlık kariyerim. Onun ki mi? Koca bir hiç! ” ifadesiyle sözünü esirgemeyecek kadar sivri dilli, yeri geldiğinde ise futboldan kalan zamanının tamamını eşi ve çocuklarına ayıracak kadar mütevazi bir aile babasıydı.
    Çok farklı insan profillerini bünyesinde barındırabilme ustalığından olsa gerek Clough’a benzetiliyordu. Biraz geçmişe gidilirse Clough’un yaşadığı yönetimsel megaloman sendromunun kurbanı olması yeni nesil antrenörlerin atacağı adım ve davranış biçimleri noktasında yol gösterici bir rehber niteliğindeydi. Zira Clough hayatı boyunca bir gün diktatör faşist, diğerinde ise yardımsever bir sosyalist olabilecek kadar farklı ruh haline sahip bir görüntü çizmişti insanların gözünde. Hatta aynı dönemin bir başka sansasyonel menajeri Malcolm Allison kendisi için bir tür ‘Rolls-Royce komünisti’ yakıştırmasını yapmıştı. Clough – Jose paralelinde yaşanan benzerliklerden ötürü insanlar aynı sonun senaryosunu çoktan kurgulamıştı kafalarında; elbette bu efsaneninde bir sonu gelecekti.

    İngiliz medyasında hakkında her gün onlarca haber yapılıyor, iddialar atılıyordu. Frank Lampard’ın muhteşem volesi ve futboluyla damgasını vurduğu 4-2’lik Bayern maçında cezalı olmasına rağmen, sahaya çıkan asistanına sürekli mesajlar gönderdiği, bazı medya organlarında ise daha ileri gidilerek Stamford Bridge’e 6 saat öncesinden giriş yaparak çamaşır sepetine saklanması ve Rui Faria’ya taktik notların yer aldığı bir dizi kâğıt parçaları verdiği söylentileri gündemi epey meşgul etmişti. Çok fazla umursamadı, Cardiff’te kaybettiği Fa Cup finalinden sonra söylediklerini hatırlattı: “İmajımla ilgilenmiyorum, sadece grubumu düşünüyorum.”Anlaşılması zor olsa da insanlar gün geçtikçe anlayacaktı.
    Sunday Telegraph gazetesi köşe yazarı Barclays’a göre iddianın yaşandığı gün Mourinho, stadın 100 km ötesinde Village Hotel’in fitness merkezinde seyretmişti maçı. Devamı geldi.
    Adı sürekli iddialarla anılan bu futbol devi, sadece saha kenarında işaret parmağını suratına koyarak maçı takip eden, öldürücü taktiksel hamlelerle rakiplerini ustalıkla nakavt etmeyi başaran bir taktisyenden ibaret biri değildi. Gerek saha içi gerekse saha dışında ağzından çıkan her cümleyle fark yaratan bu adam aynı zamanda örnek bir de barış elçisiydi. Dünya kupası elemlerinin oynandığı dönemde oyuncularının milli takımları için ülkelerine gitmesinden sonra soluğu Kudüs’te aldı. Filistinli ve İsrailli futbol yeteneklerinin aynı takımlarda karma mücadelesi için oradaydı. Üç günlük ziyareti boyunca gösterdiği sorumluluk izleyenleri hayrete düşürmüştü. Başbakan yardımcısı Peres ile birlikte sayısız çocuk arasına karıştı ve bir gün boyunca 250 İsrailli ve Filistinli antrenöre kendi deneyimlerinden yola çıkarak hazırladığı görsel gösterimler içeren bir ders verdi. Futbol kariyerine başlamadan, öncesinde 4 sene öğretmenlik yapmış olan Mourinho için çok fazla zor olmadı bu durum; tecrübeliydi.”Doğaçlama” tercüme içinde anlamını yitirirken semantik yaratıcılığın tarifsiz örneği çekiciliğini fazlasıyla arttırmıştı diye ekliyordu ünlü gazeteci Barclays. Bu davranışı kendisinden nefret eden birçok gazeteyi de etkilemişti, saklamamışlardı.
    “Kim ve ne olduğumu yalnızca eşim ve futbolcularım biliyor…”
    Erdem Keser

  4. #4
    Emirhan Makul - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.11.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    34
    Mesajlar
    23,616

    Standart

    Mourinho'yu sevmem ancak bir televizyon kanalında izlediğim hayatında Açık sözlülüğü birazda olsa hoşuma gitti , mesela Barcelona ile oynayacağı maçtan önce Rejkard'a "Çok iyi bir futbolcuydu ama Teknik adamlığı için aynı şeyi söyleyemem" diyebilecek bir herif.

    Yine de sevmem ama cesaretli ve kilit maçlar öncesinde ki yorumları güzel.
    Trabzonspor, Ona Hayat Verenlerin Hayatıdır.

  5. #5
    Gökhan KAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.07.2008
    Nereden
    Bursa
    Yaş
    37
    Mesajlar
    11,909

    Standart

    Dünyanın tek harikası..Seneye bizde inşallah..
    Mario Alberto Kempes - El Matador

  6. #6
    Semih Aydın - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.09.2006
    Nereden
    Almanya
    Yaş
    29
    Mesajlar
    3,137

    Standart

    ''Lütfen bana kibirli demeyin, ama ben şampiyonlar ligini kazanan ve özel birisiyim.''
    YOU'LL NEVER WALK ALONE
    OKlahoma City Thunder

  7. #7
    Dursun Kaplan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.12.2005
    Nereden
    Ankara
    Mesajlar
    14,306

    Standart

    İlhan'ım bende BMN'de birşeyler eksik diyordum. Şimdi tam oldu işte.

    Adamımdır Mourinho. Çok severim kendisini. Özellikle hazır cevapları ile beni mest etmiştir.

    Diğer teknik adamlara tavsiyem, kesinlikle laf yarışına girmesinler Mourinho ile.
    ~ Yüzümüzün yüreğimizle beraber gülümsediği an’ dır mutluluk. ~

  8. #8
    Dursun Kaplan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.12.2005
    Nereden
    Ankara
    Mesajlar
    14,306

    Standart

    Mourinho'dan seçmeler ;

    - Roman Abramovich'e dair: 'Eğer bana takımı çalıştırma konusunda yardım etseydi, ligin dibine vururduk. Ve eğer ben ona mali işlerinde yardım etmeye kalksaydım, çoktan iflas etmiş olurduk!

    - Kazanmaya dair: 'En büyük yıldız futbolculara, en iyi stadyuma, en iyi tesislere, en ateşli taraftara, en iyi projelere ve daha nice en iyiye sahip olabilirsiniz ama sahada kazanamazsanız, tüm bunları kimse hatırlamaz.'

    - Kendisini eleştiren Johan Cruyff'a dair: 'Açıkçası bana nasıl Şampiyonlar Ligi finalinde 4-0 yenilebilineceğini öğretmesine ihtiyacım yok; çünkü böyle bir şeyi öğrenmeye yönelik arzum yok.'

    - Takımda yaptığı taktik ve oyuncu değişikliklerine dair: 'Eğer evdeki garajınızda bir Bentley'niz, bir de Aston Martin'iniz varsa ve her Allah'ın günü gideceğiniz yere Bentley'inize binerek gidiyorsanız, e biraz aptalsınız demektir.'

    - Arsene Wenger'e dair: 'Onun röntgenci olduğunu düşünüyorum. Böyle tipler vardır; evde otururken teleskopla başka evlerin içinde başkalarının neler yaptıklarını izlerler... O da Chelsea hakkında konuşuyor, konuşuyor, konuşuyor...'

    - Basınla ilişkilerine dair: 'Maçtan önce basın toplantısına girdiğimde, maç benim için çoktan başlamıştır. Ve maçın ardından basın toplantısına girdiğimde, maç henüz bitmemiştir.'

    - Son sözü söylemeye dair: 'Ben ifade özgürlüğüne inanırım. Sen bana düşünceni ifade edersin; ben de sana nihai olarak özgürlüğünü veririm.'

    - Frank Rijkaard'a dair: 'Benim futbol hayatımda koca bir sıfır var. Ancak onun futbol hayatı mükemmeldi, başarılarla doluydu. Benim teknik direktörlük kariyerimde kupalar varken, bu kez Rijkaard'ın elinde koca bir sıfır var.

    Konu Dursun Kaplan tarafından (26.04.2010 Saat 16:48 ) değiştirilmiştir.
    ~ Yüzümüzün yüreğimizle beraber gülümsediği an’ dır mutluluk. ~

  9. #9
    Gökhan KAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.07.2008
    Nereden
    Bursa
    Yaş
    37
    Mesajlar
    11,909

    Standart

    Mario Alberto Kempes - El Matador

  10. #10
    Emrah Akcagöz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    19.05.2009
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    11,741

    Standart

    O 1 numara..
    "Arsız güçlü olunca, haklı suçlu olurmuş ..!"

  11. #11

    Üyelik tarihi
    28.06.2008
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    28
    Mesajlar
    19,537

    Standart

    İnşallah önümüzdeki sene Liverpool'un başına geçecek ..

  12. #12
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Erdem Keser - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    14.02.2005
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    10,124

    Standart blogdaki yazım-2

    Jose Mourinho -II-

    Posted on 26. Nis, 2010 in: Futbolun İlahları




    Barcelona günlerinden sonra en doğru kararı vermeliydi kariyeri için…Sezon bitiminin ardından Setubal’deki evinde vaktini geçireceği ve bu zamanda en doğru kararı vereceği koca bir yaz bekliyordu kendisini. Ülkesinde orta sınıf bir takım çok daha uygun olabilirdi bir yerden başlamak için, ve bu sayede Robson’un Newcastle için yaptığı ikinci adamlık teklifini nazikçe geri çevirdi.
    Sporting Braga’dan gelen teklifi düşünmek istedi ama aynı zamanda acele etmek, yanlış bir adım atmak istemiyordu.
    O yıllarda Benfica yaşadığı maddi bunalımın içinden bir türlü çıkamamış ve rakipleri Lizbon ile Porto’yla gerek finansal gerekse sportif başarı kıyasında oldukça geride kalmıştı.Başkan Vale Azevedo’nun teklifi karşısında Mourinho önemli bir riske girdi.Hedef genç ve başarıya aç futbolcularla mücadele etmekdi ancak sözleşme altı aylıkdı.Yakında bir seçim vardı ve belirsizlik hakimdi…


    Uzun sürmedi bu macera.Her ne kadar kendi evinde Lizbon’u 3-0 yenerek ilk solo deneyiminde önemli bir derbi galibiyeti yaşasada yeni başkan Vilarinho’nun ve ticari ortaklarının istekleri farklı yöndeydi.Kalmasına yetmedi ve farklı bir arayış içine girdi o günden sonra.







    Ailesini Londrada’ki Sloane meydanında buz pateni yapmaya götürmesinden tam 4 yıl önceydi.Leiria’dan sezon sonuna kadar çalışma teklifi gelmişti, kabul etti, ve kulübü tarihinin en iyi derecesi olan dördüncülüğe taşıdı sezon sonunda.Lizbon’u kendi sahasında madara etmesi ve Leiria’daki lig 4.lüğü küçümsenmeyecek bir başarıydı o dönemde; dikkat çekiyordu.Benfica yokladı kapısını, işinin başına geri dönmesini teklif etti kendisine, kabul etmedi.
    Çok geçmeden Porto’da yeni yönetimle birlikte Machado’nun yerini aldı . Son 20 yılın en kötü dönemlerini geçiriyordu o dönem kulüp.Yine bir risk yeni bir maceraydı ama kendinden emindi; “ertesi yıl şampiyon olacağız diyordu”… Bu söylem komik geldi bir çoklarına ve otoritelerce tribüne oynamak, yerini sağlamlaştırmak olarak değerlendirildi.








    Başardılar! Sözünde durmuştu…Sezonun ardından sıradan sayılabilecek, kenara atılmış oyuncuları bünyesine kattı, Derlei bunlardan sadece bir tanesiydi.Teşvike dayalı mukavelelerle farklı bir strateji izleyerek Nuno Valente, Maniche, Ferreira gibi isimleri getirdi o sezon takıma.Şampiyon bitirilen sezonun hemen başında 4-4-2’ye geçerek kendisine sonrasında da ün kazandıracak sisteminin ilk adımlarını o dönemde atmıştı.Rüya gibi geçen sezonun sonunda rüya gibi bir finalle Uefa kupasını kazandı Porto.Derlei’nin golüyle, Alenichev’in harikalar yarattığı maçta 3-2’lik skorla evine kupayla döndü dahi teknik adam.Artık tüm kamuoyu kısa sürede yakalanan bu başarıyı ve kendisini konuşuyordu; dikkat çekmeye devam ediyordu.Asıl merak edilen ise sonraki sezon şampiyonlar liginde neler yapılacağıydı.Planlamalar ne yönde olacaktı, sonrasında yaşanılacak olası bir hüsranla birlikte elde edilen başarının tesadüf olup olmadığı sorgulanacaktı tüm çevrelerce.


    Düşünceliydi ve “güzel şeyler yapmak istiyoruz” demekle yetindi.Yoksa futbolcularını bu gerilimden uzak tutmak için yapılan bir stratejik taktik miydi bu mütevaziliğin arkasında yatan sebep?
    Köpek balığı olarak görüyordu zorlu arenadaki rakiplerini.Zira ciddi bir finansal bütçe farkı ve kadro kalitesi vardı arada.Eski öğrencisiyle grupta karşılaşma ümidini Partizan’a penaltılarla yenilerek kaybeden Robson hiç bir zaman karşısına çıkamadı.


    R.Madrid, Partizan ve Marsilya’nın yer aldığı grupta ilk iki maçın sonunda sadece 1 puanı vardı ve işler yolunda gitmiyordu.Uefa kupası başarısının sonrasında başgösteren tedirginlik ve kadro tecübesizliği son üç maçta morallerin bozulmasına ve Mourinho’nun elde ettiği başarının her zaman yaşanması muhtemel kısa süreli yükselişe bağlandı otoriteler tarafından.Sonrasında beklenilenin aksine boyun eğmediler Madrid’de rakibine, 1 puanı cebine koymuştu Porto ve diğer rakiplerini ikinci maçlarda saf dışı bırakarak adını bir üst tura yazdırdı.
    Rakip İngiliz devi –köpek balığı- ManU idi. Dragao’da yenik duruma dümesine rağmen McCarthy’nin golleriyle gelen ManU zaferinden sonra bile soğukanlılığını koruyor ve temkinli atıyordu adımlarını genç Mourinho.İkinci maçta ise Scholes’un golüne son dakikalarda cevap vererek Lyon’la karşılaşacaklardı.Bu şok sonuç herkesi şaşırttı, Mourinho ise her zaman kendinden emindi; “devam ediyoruz” dedi.


    Lyon’a da benzer bir tarife uygulandı, kendi sahasında elde edilen 2-0’lık net skor ikinci maç için kupanın ciddi favorisi olduğu gerçeğini göstermişti tüm dünyaya.”Bizde varız diyordu” Mourinho’nun öğrencileri…İkinci maçta alınan 2-2’lik beraberlikle manşetleri etkileyen statükosunu koruyan Porto için elde edilen zaferler tesadüf değildi , inanmışlardı.



    Milan çeyrek finalde kupanın mutlak favorisi olarak gösterilirken Deportivo’yu Milano’da 4-1 ile geçiyor ve adını çok erkenden yarıfinalistler arasında yazdırdığını düşünüyordu.Öyle olmadı; Riazor’da kasırga vardı o gece… Milan bozguna uğradı ve 4-0’lık şok mağlubiyetle elenmişti.Futbol dünyası için Porto’dan önce konuşulması gereken takım Deportivo La Coruna’ydı.Ve yarı finalde son yılların iki yükselen yıldızı karşılaşacaktı ; Porto- Deportivo! İlk maçın Costinha’nın üstün futboluyla golsüz bitmesi neticesinde ikinci maç için şanslı görülen takım yine Deportivo’ydu.Ama unutulan bir isim vardı saha; Deco… Emektar stoper Cesar’ın kendisine adam markaj uygulamasının karşılığını cezasahasında penaltı kazandırarak aldı usta ayak.Uefa’nın golcüsü Derlei, Mourinho’nun Porto’sunu finale taşıyor ve avrupa elde edilen bu başarıyı konuşuyor, manşetler kendilerini süslüyordu.Nitekim final için köpekbalıkları ortalarda pek görünmüyordu ve tarih yazılmıştı Riazor’da.


    Gelsenkirchen’deki büyük zirve öncesi Benfica’yla görülecek bir hesabı vardı.Monaco teknik direktörü Deschamps’ında seyriyle 10 kişi kalan Porto kupayı düşünmüyordu ve iki önemli yıldızını oyundan alarak final öncesi ser verip sır vermiyordu rakibine.
    Herkes finale odaklanmıştı, sadece bir tanesi gülmüyordu içlerinde.Giuly’i düşünüyordu ve adam markajı vermeyecekti kendisine.Kalbi temiz bu adamın şansından mıdır yoksa başka bir şey mi bilinmez, Giuly sakatlandı maçın başında.Rahatlamıştı Mourinho.İstediği oyun sistemine geçti ve meyvesini 15 dakika sonra Carlos Alberto ile buldu.Kontraya dönmüştü takımı.İnatla Porto’nun üzerine gitme yanlışlığının içine düşen Deschamps’ın hatasının farkına varması birşeyi değiştirmedi; Deco’yla 2-0 olmuştu durum.Bir önceki Uefa finalinin yıldızı Alenichev skoru tayin etti.
    Kupa Porto’nundu.İnanılmaz bir çoşku vardı ama O seramoni sonrasında şeridini çıkararak madalyasını göstermedi…


    Ayrıldı! Tarihin seyrini birlikte değiştirdiği öğrencilerini göremeyecekti; ta ki 3 ay sonrasına, Stamford Bridge’e gelene kadar…
    Erdem Keser
    Konu Erdem Keser tarafından (26.04.2010 Saat 18:03 ) değiştirilmiştir.

  13. #13
    Atakan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    14.06.2007
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    29
    Mesajlar
    6,398

    Standart

    Mourinho'yu sevenler arasında ben de varım.

    Adamı ayrı verdiği cevapları ayrı severim.
    Més Que Un Club

  14. #14
    Trabzonspor Kongre Üyesi Özge - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    06.03.2006
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    15,043

    Standart

    Joseee Mourinho Joseee MourinhoSevdiğim sayılı hocalardandır.Hele o açıksözlülüğü yok mu
    -1461 TRABZON-

  15. #15
    Erbay - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.08.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    34
    Mesajlar
    13,979

    Standart

    Hayatta kibirli insanlardan ne olursa olsun nefret ederim. Sir Alex Ferguson için "kimden söz ediyorsunuz" dediyse çok komik olmuş



    Forum Kurallarına aykırı gördüğünüz mesajları ve üyeleri kullanıcı panelinde bulunan http://forum.bordomavi.net/images/buttons/report.gif (ikaz tuşu) tıklayarak raporlamanızı rica ediyoruz..

  16. #16
    Gökhan KAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.07.2008
    Nereden
    Bursa
    Yaş
    37
    Mesajlar
    11,909

    Standart

    Dünyada şampiyonluğa hasret kaç takım varsa gitsin şampiyon bence. En fazla 2 senesini alır.
    Mario Alberto Kempes - El Matador

  17. #17
    Harun-61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Nereden
    Trabzon
    Yaş
    41
    Mesajlar
    18,198

    Standart

    Alıntı Gökhan KAN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Dünyanın tek harikası..Seneye bizde inşallah..
    cok beklersiniz

    o hata'yi yapmaz Jose
    *
    * Ağızdan çıkan söz muallakta kalmaz, ya sağ tarafa yazılır ya da sol tarafa *

    ~Tasavvuf, Dünya adamını ALLAH adamı yapma Sanatı'dır ~

  18. #18
    M.S.SOFU - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.05.2007
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    34
    Mesajlar
    5,967

    Standart

    Alıntı Harun-61 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    cok beklersiniz

    o hata'yi yapmaz Jose
    gelsinde baskı altında takım yönetsin
    dünyada ki bütün t.d. ler dahil türkiyede başarıya ulaşmadıkça ben o t.d.yi başarılı saymam...
    sir de dahil
    şimdi eski bir kaleme yeni bir deftere ihtiyacım var.çalışma zamanı.

  19. #19
    ilhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.01.2007
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    19,991

    Standart

    Mourinho...

    Bir teknik direktörden daha fazlası.
    Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!

    “Ben basit bir '
    iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
    “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!”
    Eduardo Galeano


    "İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar

  20. #20
    Gökhan KAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.07.2008
    Nereden
    Bursa
    Yaş
    37
    Mesajlar
    11,909

    Standart

    Hocam bekliyoruz..Bernebau senindir.
    Mario Alberto Kempes - El Matador

  21. #21
    Sefa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.01.2009
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    20,837

    Standart





  22. #22
    Samet İslamoğlu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    14.01.2009
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    1,235

    Standart

    Ben abartıldığı kadar iyi bir hoca olduğunu düşünmüyorum.Porto'yla şampiyonlar ligini aldığı seneyi çok iyi hatırlıyorum.Hakemler nedense Porto'yu itmekten bi hal olmuşlardı.Finalde Monaco'nun olması onun için bi şanstı.Chelsea tartışmasız dünyanın en iyi takımıyken Barcelona'yı Pierluigi Collina sayesinde eledi.Ona rağmen finalde elendi.
    Ve biraz önce biten barcelona maçında Hiddink'in taktiğine hiçbişey katmadan kopyaladı,uyguladı yine hakemin vermediği golle finale çıktı.
    Yanlış anlaşılmasın kötü hoca demiyorum bende severim ama abartıldığı kadar iyi olduğnuda düşünmüyorum.Çok daha iyileri var.Capello gibi,Hiddink gibi.

  23. #23
    Cem Akyüz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.07.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    8,600

    Standart

    Alıntı Gökhan KAN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Hocam bekliyoruz..Bernebau senindir.
    Gökhan bu gidişle sen getireceksin Jose'yi Madrid'e
    Trabzonspor bizim varolma,bu dünyaya gönderilme nedenimizdir
    As Roma
    Francesco Totti "10"
    Twitter:cemtotti61

  24. #24

    Üyelik tarihi
    22.07.2008
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    2,574

    Standart

    Alıntı M.S.SOFU Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    gelsinde baskı altında takım yönetsin
    dünyada ki bütün t.d. ler dahil türkiyede başarıya ulaşmadıkça ben o t.d.yi başarılı saymam...
    sir de dahil
    Jose Mourinho:Baskı evine ekmek götürmeye çalışan insanların üzerinde olur.Biz spor yapıyoruz.Üzerimde baskı yok.
    I am titanium

  25. #25
    Gökhan KAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.07.2008
    Nereden
    Bursa
    Yaş
    37
    Mesajlar
    11,909

    Standart

    Alıntı livera61 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Gökhan bu gidişle sen getireceksin Jose'yi Madrid'e
    Kesin gözüyle bakıyorlar Cem. Bilmiyorum artık. Perez telefon trafiğine başlamış.
    Mario Alberto Kempes - El Matador

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. SS Lazio & AS Roma
    Konu Sahibi argentina Forum Dünyada Futbol
    Cevap: 127
    Son Mesaj : 19.03.2011, 02:53
  2. Jose Mourinho Real Madrid'de
    Konu Sahibi Gökhan KAN Forum Dünyada Futbol
    Cevap: 133
    Son Mesaj : 11.06.2010, 13:55
  3. AS Roma El Roma oluyor
    Konu Sahibi Gökçebey Forum Dünyada Futbol
    Cevap: 26
    Son Mesaj : 10.02.2009, 20:09
  4. Mourinho'ya açık mektup
    Konu Sahibi sarman61 Forum Eyüp Yusuf Trabzonspor Genel
    Cevap: 114
    Son Mesaj : 28.09.2007, 23:13

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •