Aklina, fikrine, yüregine çok saygi duydugum ve sevdigim Umur Talu?nun Kazim?in öldügü günlerde yazdigi çok güzel bir yazisini saklamistim... Hafiza tazelemek adina burada yayinlama ihtiyaci duydum... Hani çok sevgili sevgilimiz Kazim?in gidisinden sonra alev alip bir sürü seyler yapacagimizi söylemistik ya... Zaman geçti, belki küllendik... Belki sizleri- bizleri tekrar birseyler yapmak için harekete geçirir bu yazi... Ya da yapilan - yapilmak istenen bir seyler varsa bunlarin içinde olmak için...
Kanserli hafiza
Var mi sahiden elimizde bir istatistik?
Devletin öyle bir titizligi, öyle bir sefkati var mi?
Karadeniz'in ne kadari, deniz, hava, balik, bitki ama ille de insan insan ne kadari
"kanserli"dir ve kanserli olacak, kanserli ölecektir; var mi?
Çernobil'in hemen sonrasinda, çay içen bakandan... Arastirmalari, yayinlari, gerçekleri engelleyenlere kadar,
"kanserli vicdan" var midir acaba?
Millet, ey halk... O kadar çok yalan söylendi ki size, bize...
Yalanlarla kanser oldu tüm hücreleriniz ve gikimiz çikmadi.
Yüzde 90 oylarla bir de Çernobil dönemi cumhurbaskani yaptiginiz darbe pasasi simdi size durmadan
"Uzun yasamanin sirlarini anlatiyor", gazeteler filan bunu tefrika ediyor ya...
Biraz kafamiz olsaydi sahiden, biraz hafizamiz hakikaten, biraz arsivimiz gerçekten...
Isyan ederdik, patlardik.
Uzun yasayamamis, çünkü kendi radyasyon yükü yetmemis gibi yillar boyunca Tuna'nin tasiyip durduklarini da yutmus Karadenizliler adina bir firtina gibi patlardik.
Merak ederdik hiç olmazsa; misal ODTÜ'lü bilim adamlarinin raporu nasil engellenmis, nasil sansürlenmis. Ölçümler neden gizlenmis; rüzgarin yönü kimler tarafindan gizlenmis, saptirilmis.ffice
ffice" />
HAPE>
Hiç bi .ok yapmadik.
Medyada söyle bir rüzgar, sonra modasi geçiyor.