Yazarın belirttiğine göre ülkemizin ilk opera binası, yıkanları Allah'a havale ediyorum bu günde aynı zihniyet görev başında tarihi binaları yıkıyor.
Trabzon tarihinde bir dönüm noktası: Sümer Opera Binası
1912 yılında Rumlar tarafından yapılan Sümer Sineması'nın Türkiye'nin ilk opera binası olup olmadığını uzun süredir araştırmaktaydım. Bu konu üzerine kafa yoran ve bulgularını bizimle paylaşan bazı günce yazarları, Sümer Opera Binası'nın etkisini 1890'dan 1914'e dek sürdürmüş olan Art Nouveau akımının bir örneği olduğunu çeşitli web sayfalarında belirtmişlerdir. 1925 yılında sinemaya çevrilen yapı, o tarihten yıkılışına dek Sümer Sineması adıyla anıldı.
Mimari değeri yüksek bu yapıtın 1958 yılında alınan bir kararla 14 günde yıkıldığı da ne yazık ki gerçek. Bugünkü Meydan Parkı'nı Tanjant'a bağlayan yol üzerinde bulunan yapı 20. yüzyıl Türkiyesi'nin ilk opera binası olma özelliğini de taşımaktaydı. Şimdi, bu sonuca nasıl ulaştığımızı görelim.
Art Nouveau akımının ilk örneklerinin İstanbul ve İzmir'de bulunduğu sanılmaktadır. Ne var ki, bu yapılardan biri olarak gösterilen Süreyya Operası'nın yapımı 1927 yılına dek gecikmiştir. Kadıköy'de kurulan bu yapı, İstanbul'un Anadolu yakasının ilk opera binasıdır.
1840 yılında Pera'da yapılan 400 kişilik Bosko Tiyatrosu, hem seyirci kapasitesi hem de temsil edilen yapıtların türü bakımından opera binası özelliği taşımamaktadır. Osmanlı padişahlarından Sultan Abdulaziz'in onuruna düzenlenen tiyatro temsillerine evsahipliği yapan binanın Büyük Beyoğlu Yangını'nda yerle bir olduğu sanılmaktadır.
Bu da gösteriyor ki; Sümer Opera Binası, zamanının eşsiz yapıtlarından biri. Binanın opera temsilleri için özel olarak kurgulanmış olması ise Trabzon'un bu yapıyı yitirmiş olduğu gerçeğini daha da acı hale getirmiyor mu?
http://beynidilinde.blogspot.com/200...um-noktas.html
Konu Hekimoğlu tarafından (02.03.2010 Saat 11:59 ) değiştirilmiştir.
Hayat bir gündür o da bugündür.
Yazarın belirttiğine göre ülkemizin ilk opera binası, yıkanları Allah'a havale ediyorum bu günde aynı zihniyet görev başında tarihi binaları yıkıyor.
Hayat bir gündür o da bugündür.
Bu binayı dönemin belediye başkanı Suat Oyman yıktırdı diye biliyorum.Aynı Oyman,Zağnos ve Tabakhane derelerini iskana açan Belediye başkanıdır da..
Herkese Merhaba
buyuk bır kultur mırası kaybettık. bugun sehır merkezının hıcbır cazıbesı olmayısının nedenlerı ortaya cıkıyor.
Evet ordan da yol geçiyor !!
Konu Hekimoğlu tarafından (02.03.2010 Saat 12:51 ) değiştirilmiştir.
Hayat bir gündür o da bugündür.
Şimdi şuna vahlanmamak mümkün mü.
Opera binası olarak yapılmış ki;yüz yılın başında Karadeniz'de Operası olan 3 il vardı;Trabzon,İstanbul ve Odesa.
Sonradan sinema salonu olarak kullanılmış.
*
Arkada ki yol Boztepe'ye dönen yol ise,bu bina tam olarak Meydan Parkı'nın sol üst köşesinden dibine kadar olan alanda kuruluymuş..
Hemen yukarda görünen büyük beyaz bina ise İran konsolosluğu olmalı..
Herkese Merhaba
Tam olarak dediğin yer Murat abi.
hepsi bu kadardır; adı yaşamak...
Sümer Sineması ve 30 balyozlu adam...
Yıkılışının rivayeti Ali Benli büyüğümüzün söylediğine göre şöyle: Belediye Başkanı rahmetli Ahmet Rasim Karanis, Ali Benli selametliye; -Sana Rizeli, bana Vakfıkebirli derler sinemayı yıkalım demişmiş, sebep de yolun darlığı imiş. Sorun çıkmasın diye, dönemin Müddeimmum’u Hüseyin Bey’e ve Topal Hakim ‘nam’ Kamil Bey’e gitmişler, çıkartmayız fetvası (!) alınca da, 30 balyozlu adamla bir Cumartesi günü öğleyin başlamışlar, sinemayı yıkmaya. Arada 40 peynirli yenilmiş, ancak ertesi gün yıkım bitirilmiş. Ali amcamızın söylediği bir şey daha var ki ilginç; yıkım ile ortaya çıkan birkaç kanat demiri, aranıp sorulur diye, Kisarna Maden Suyu'nun batı tarafındaki büyük ağaçların altına gömmüşler! Ne oldu (?) acaba o demirler (?), haydin genç araştırmacı gazeteciler, ben yazdım, eğer rivayet doğru ise takip de sizden olsun…
Ahmet Musaoğlu/Araştırmacı Yazar
http://www.ahmetmusaoglu.com/?p=Dige...=ayrinti&no=21
Hayat bir gündür o da bugündür.
Trabzon'a bu kötülüğü yapan insanları biz unutsakta tarih affetmeyecektir.
Biz sevdadır Trabzon , yorozundan başlayıp ziganasında bitmeyen
Şu Güzelliğe bakarmısınız ya ne olurdu böyle bir binamiz olsaydı şimdi
Şimdi şehrimiz taş yığınından başka bir şey değil
Biz sevdadır Trabzon , yorozundan başlayıp ziganasında bitmeyen
Bu yapıda film,tiyatro veya opera seyretmeyi çok isterdim kısmet değilmiş.Yeniden inşası mümkün olur mu acaba ??
Hayat bir gündür o da bugündür.
trabzon cirkin bi sehir
her taraf beton yigini kabul edelim dikiyolar cirkin 10-15 katli apartmanlari
cok güuzel oluyor sanki birgün herkes yaylaya gitse deniz alip götürse o cirkin evleri hep
süper olur
[T][S]
KARANiS, AHMET RASiM
(Vakfıkebir 1924-Trabzon ? )
(Tüccar - Dernek ve Kulüp Başkanı -Trabzon Belediye Başkanı)
1 Temmuz 1924’de Vakfıkebir’de doğdu. Babası Mustafa Efendi, annesi Fatime (Şahin) Hanım’dır. İskendepaşa İlkokulu mezunudur. Ticaretle tanınan bir ailenin çocuğudur. 1949-50 arasında Demokrat Parti 2 nolu Merkez Bucak Başkanı; 1954’de Trabzon ve Havalisi Şoförler ve Otomobilciler Derneği Başkanı;
1956’da Doğanspor Kulübü Başkanı gibi görevlerde bulunmuş, 20 Eylül 1957 – 14 Mayıs 1959 tarihleri arasında Trabzon Belediye Başkanlığı yapmıştır.
Döneminde Suluhan’dan PTT Merkez binasına kadar olan yerler istimlâk edilerek Maraş Caddesi genişletilerek düzene kondu. Erzurum ve Zeytinlik Caddeleri genişletildi. Şehir içinde yeni düzenlemelere gidildi. Belediye Parkı ile Belediye arasında bulunan (1914 yılında yapıldığı tahmin edilen) sinema binası yıktırılarak yola katıldı. Yollarda trafik lâmbalarının uygulanışına döneminde başlanıldı.
25 Şubat 1954 tarihli bir kararla, Belediyeye devredilen Ayasofya Caddesi üzerinde bulunan terkedilmiş mezarlık üzerinde , 10 Haziran 1958 tarihinde Belediye Meclisinin ikinci maddesi olarak bu alanın, İşçi Sigortaları Genel Müdürlüğü’ne Sigorta Hastanesi yapılması için devrine karar verildi.
İkinci Dört Yıllık (1955-1959) Kalkınma Programı çerçevesinde Sanayi Çarşısı için bütçeye 150.000 TL’lık, Asri Balıkhane için de 20.000 TL. ödenek konuldu. Bu arada Gazhane’nin ıslâhı için İller Bankası emrinde bulunan 300.000 liralık istikrazın Sanayi Çarşısı ve Turistik Otel inşaatına tahsisine dair başkanlık makamı teklifi ruznameye alınarak kabul edildi. Ancak Sanayi çarşısı yapıldı ise de otel tasarısı gerçekleşemedi.
İçme suyunda iyileştirme çalışmaları yapılarak, 9 Mayıs 1958’de tevsi’ ve ıslahı işlemleri için İller Bankasına selâhiyet verilmesi kabul edildi. Yeni Mahalle iki ayrı mahalle haline getirildi, ayrılan kısmına Kurtuluş Mahallesi adı verildi. Tarihi eserler ele alınarak, korunması ve durumlarının yeniden tespiti için vilâyet aracılığı ile girişimlerde bulunuldu.
Ahmet Rasim, 1966’da Bizimev Sosyal Kulübü Başkanı; 1974-84 yılları arasında Tüccarlar Kulübü başkanı, 1973’de Adalet Partisi Merkez İlçe Başkanı, Kurucu İl İkinci Başkanı; 1984’de Polis Karakolları Yaptırma Derneği Başkanı olarak da çalışmıştır.
Sonraki yıllarda politik hayatı sürdürmüş, Bir ara Milliyetçi Demokrasi Partisi Trabzon İl Başkanlığı yapmıştır. Belediye Başkanlığı için tekrar bir-iki girişimi olmuşsa da başarılı olamamıştır. Ulusoy Otobüs İşletmesi Müdürlüğünü uzun yıllar sürdüren Ahmet Rasım Karanis, Trabzon’da vefat etmiştir.
15 Temmuz 1948 tarihinde Emine (Yarımbıyık) ile evlendi. Hüseyin Avni, Verda, Levent Mehmet’in babasıdır. Askerliğini 1943-1947 yılları arasında yapmıştır. Şehir Kulübü, Karadeniz Kulübü, Avcılık ve Atıcılık Kulübü, Eski Eserleri Koruma Derneği üyesi idi.
Konu magicyattara tarafından (03.03.2010 Saat 15:55 ) değiştirilmiştir.
Herkese Merhaba
20 ay belediye başkanlığı yapmış adam gidip şu eseri yoketmiş.Büyük marifet.
Hayat bir gündür o da bugündür.
Demek ki Opera binası o dönem Eski Eser olarak kabul edilmiyordu.
Herkese Merhaba
1912 yılında yapılmış 1958 de yıkılmış 46 yıllık bir bina eskiliğini geçtim bir sanat akımının nadide eserlerinden biri ve ülkenin ilk opera binasını yol genişletmek için yıkan zihniyete ne denir bilmiyorum.
Hayat bir gündür o da bugündür.
eskiden bu bina da dahil olmak üzere sayısız sinema varmıs...yazlık sinemalarda varmıs onlardan da eser kalmadı tabiiki....
ıslak imza....
nede olsa Trabzonda kadınlarımız piyano çalıyordu ilk opera binasının Trabzonda olması şaşılacak bir durum değil o binayı yıkan zata nedemeli bilemiyorum
Hemen belediyenin karşısında Meydan parkının yanındaymış demek ki ?
Bir yol için tarihi bir eser nasıl yıkılır anlayamıyorum.
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)