Yaptığım açıklama konusunda fikriniz yok mu arkdaşlar???? sizin zorunuza gitmedi mi.???
Güzel taraftar ve güzel bir sonuç...
ard arda galibiyetlerin takım üzerindeki etkilerini görmek mümkün...
Ligdeki en iyi futbolu oynayan takım olmanın vermiş olduğu gurur ile stada gittim...
Her ne kadar gördüğüm manzara,yaşamış olduğumuz zorluklar,dışarıda kalan taraftarlarımız canımızı sıksada,maçın sonucunda ve günün diğer maçlarının skorları neşemizin tekrar yerine gelmesini sağladı...
Şenol Hoca makinayı kurdu,gün be gün makina kendini geliştirerek işlemeye devam ediyor...
Ne kaderime küstüm Ne Devlete küstüm…
Çünkü inanmak, iman etmek varsa bir şeye, bedel neyse onada katlanır. Yarabbi Kahrında hoş, Lütfunda hoş dedik… iki saniye sonrasına garantimiz olmayan bir hayatımız için fırıldak olmaya gerek yok, ben fırıldaklık istemem…( M . Y )
Bir daha ki Olimpiyat maçında bu konuları hatırlatalım....Olimpiyat stadı ile ilgili bir başlık vardı...Oraya da yazmak lazım...
Trabzonspor taşralı olmaktan gelen ezikliğin, merkez karşısında ikinci derecede veya gölgede bırakılmış olmaktan sıyrılmak isteyen kompleksli yaranma tutumunun değil, otantik inisiyatifin sembolüdür İsmet Özel
.
biz 1 saat önce geldik yarım saat geç girdik maça.
6 biletimiz vardı ve vermek istemediler içeri girerken.zorlayınca verdiler ama bakışlarını görmeliydiniz elemanların.
bunun dışında diğerlerinin biletleri yırtmadılar ve vemeyip kendilerine sakladılar.
olimpiyat stadında çok açık bir şebeke var.karaborsa ve insanlara eziyet şebekesi.
Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Allah rahatlık versin...Eziyet çeken arkadaşlarımıza geçmiş olsun...En azından tribünde birbirimize girmedik bu gün sanırım...Bir ara görebildiğim kadarı ile doğu alt tribünde güvenlikle bir sıkıntı oldu ve bitti....
Birbirimizle kavga etmediğimiz için bir artı olarak ilave edelim
Trabzonspor taşralı olmaktan gelen ezikliğin, merkez karşısında ikinci derecede veya gölgede bırakılmış olmaktan sıyrılmak isteyen kompleksli yaranma tutumunun değil, otantik inisiyatifin sembolüdür İsmet Özel
bence en kötü su anosları yapan kişi idi ya
Eski kullanıcı adı: olikos61
Memleketler içerisinde bir güzel memleketir Türkiye yedi bölge yedi iklim ama
Trabzon'da futbol oynamak zor zanaat imkansız değil ama zor.....
abi nasıl vermiyor bileti...tutacaksın yakasından bak nasıl afallıyor...bize de vermek istemedi biraz sesi mi yükseltince buyurun beyfendi ayakları çekmeye başladılar..
Hayır hem paramızı çalıyorlar hem de "resmi seyirci sayısı" düşük oluyor
Trabzonspor taşralı olmaktan gelen ezikliğin, merkez karşısında ikinci derecede veya gölgede bırakılmış olmaktan sıyrılmak isteyen kompleksli yaranma tutumunun değil, otantik inisiyatifin sembolüdür İsmet Özel
Öyle tuhaf ki;
Kulüpler stada gelecek taraftar arar kampanyalar yapar bulamaz, biz hazır taraftarı sadece (kocaman) stada sokmayı beceremeyiz. İçler acısı bir durum.
Abi ihmal etmeyelim bunu...Şimdi söylersek unutulur gider...Bir daha olimpiyatta ve bizim kontrolümüzde maç olduğunda iletelim....
Trabzonspor taşralı olmaktan gelen ezikliğin, merkez karşısında ikinci derecede veya gölgede bırakılmış olmaktan sıyrılmak isteyen kompleksli yaranma tutumunun değil, otantik inisiyatifin sembolüdür İsmet Özel
Bu olayın bu kadar msum bir olay olmadığını düşünüyorum. Bu tavır ve davranışlar kesinlikle bizlere yapılan bir saygısızlıktır. Bu maça gelenlerin organize deceği birşey değil..Orda bizi ağırlayacak kişilerin görevidir...
Verdiğimiz paraların kulube gitmesinin güvenliğini konuşmaktansa bizlerin güvenliğidir önemli olan...
Hem para ver hemde paranla rezil olmak buna denir
biz sol kanada da bir ömer aysan bulmaliyiz..
KORKTUKCA TUTSAK, SORGULADIKCA ÖZGÜRSÜNDÜR
Batı kapısında,1 biletler 2 kişi girıyordu ama işin garip yani 2 kişide bilet var..anlamadım...
ENDÜSTRİYEL FUTBOLA KARŞI YAŞASIN TRİBÜN
KÜLTÜRÜ!
KAHROLSUN ENDÜSTRİYEL FUTBOL YAŞASIN SEHİR TAKIMLARI
Mac iyiydi, guzeldi skor az da olsa unutturdu belki ama rezalete ben de deginmek istiyorum. Bilet alisimiz tek kelimeyle rezaletti.. Milletin birbirini ezercesine daracik bilet gisesi elliklerinin oraya girmeye calismasindan tutun oradaki milleti duzene sokacak tek bir guvenligin olmamasi rezilligi vardi. Bunda da, abilerin degindigi gibi Trabzonspor yonetiminin Istanbul'a maci almayi "Hadi maci Istanbul'a aldik takimi yalniz birakmayin gelin"den ibaret oldugunu dusunmesi ve taraftarinin iyiligini dusunmek, trafik,mesafe vs. turlu fedakarliga katlanan bu insanlara yardimci olmak gibi bir gafletin akillarina bile gelmemesi yatiyor. Gerci onlara yakistirdigim da bu ya. Bir de su her yol kenarini para kaynagi haline getirmis, yasal degnekci Ispark'a da deginmek istiyorum. Otopark'a girerken para almaya gelince varlar. Macin sonundaki parktan cikis ve oradaki trafik kaosunda nedense ortadan kayboluyorlar belki de ben gormedim.. Her neyse, ne desek bos bundan sonra hangi TS maci olursa olsun yine ayni sorunlar yasanacaktir..
Bu yolda asla yalnız yürümeyeceksin!
"Benim için Trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı. Öyle bir kahramandı ki statükoyu bile devirmişti.” K.K.
bende batı tribüne geçmeyi akıl etmesem 7-8 dk değil 30 dk geç kalırdım ama arabayı doğu tarafına park ettiğimizden git-gel olimpiyatın etrafında koşa koşa 1 tur atmak zorunda kaldım
Evet, ben de denk geldim Erdal Hocam. Biraz geç geldik stada; ancak maç başlarken girebildik içeri. O hengamede, alelacele seyircileri içeri alırlarken, benim geçtiğim kapıdaki görevli de biletleri yırtmadan elinde biriktiriyordu . İşkillendim, döndüm istedim kendisinden.
Girişte yaşanan rezaleti Stadyum'a mail atarak dillendirseydik iyi olurdu. Ülkenin en modern stadlarından birine maça gidiyoruz. Ağıla sokulan hayvan muamelesi görüyoruz.
Bir ara maça mı geldim, eylem alanına mı karıştırdım. Ta ki Umut'un golüne kadar. Sahici bir eyleme şahit olduğumun farkına vardım.
Lazibere kardeşim, bir kaç sezon önce Gs yönetimi bize bilet satıp sonra maça almama kararı aldı. Biletleri de geri almadı. Özür bile dilemedi. Bizim yönetimden de hiçbir ses çıkmadı. Elimde biletim olup (biletle) giremediğim maç bilirim. Bu sadece bize has bir durum da değil. En son örneği Antalya-Diyarbakır maçında kendim şahit oldum. Elinde bileti olan yüzlerce Diyarbakır taraftarı tek turnikeden geçirilerek stada alındı. Devre arası hala bitmemişti girişler. Polis dayakları da cabası.
Haydi bunlar deplasman diyelim, demeyelim de diyelim. Biz bugün kendi evimizde rezil olduk. Bu yaşımda elimde biletimle demir parmaklık tırmandım. Bu sektörün para kaynağı olan bizleriz (haydi onların gözünden bakalım, müşteriyiz) ama velinimet asla olamıyoruz. En büyük cefayı takım ayırımı yapmadan söylüyorum, sevdiği renklerin peşinden giden bizler çekiyoruz. Ne yapmak lazım onu da bilmiyorum. Her platformda herşey söylendi ama benim takip ettiğim 25 yıldır değişen hiç bir şey olmadı.
Ülkenin en modern stadlarından biri. Ama içerisinde mescid yok.
Haber İzlenim] Olimpiyat Stadı'nda futboldan öte bir maçKar temizleme çalışması nedeniyle Avni Aker'in çimenlerinin bozulması, en çok İstanbul'daki Trabzonsporlulara yaradı. Bordo-Mavili taraftarlar senede birkaç kez seyredebilecekleri takımlarını fazladan bir kere daha seyretme şansı bulmuş oldular böylece.
Yağmuru da göze alarak maçtan 1,5 saat önce koyuluyoruz yola, ne olur ne olmaz diye. Otobandan çıkıp Olimpiyat Stadı yoluna dönünce verdiğimiz kararın doğruluğunu anlamış oluyoruz. Trafik sıkışık. Arabaların camları açık. Ağır işleyen trafikte daha stada varmadan maç sohbeti yapıyor Trabzonsporlular. Gurbetteki Trabzonsporlular için takımın şehre gelmesi sadece bir futbol maçı demek değil, memleketle bir hasbıhal vesilesidir adeta. Bir yayla şenliğine dönüşür maça gitmek. 45 dakika süren dur kalklardan sonra nihayet stadyuma varıyoruz. Arabayı park edip taraftarın nabzını yoklamak için dalıyoruz aralarına. İlk konu 'Tribünde kaç kişi var?' olur. "15 binden az olmaz." diyor birisi. Diğeri düzeltiyor, "Ne 15 bini, 30 bini kesin buluruz.", "Fatih Tekke alınsaydı daha kalabalık olurdu" diyor gençten bir delikanlı. "Asıl yağmur yağmasaydı görürdün." diye noktayı koyuyor en yaşlıları. Stada giriyoruz. Taraftara yakın bir yerde oturup hem sahayı hem de tribünleri gözlemeye başlıyoruz. Maç başlıyor. İlk dakikalar Trabzonspor biraz tutuk. Ama taraftarda tutukluk yok. Bir grup sürekli tezahüratta bulunurken, azımsanmayacak bir kitle de teknik direktörlüğe soyunuyor. "Oyunu aç, adamı kaçırma, bas topa" gibi komutlar yükseliyor tribünlerden. Bir pozisyonda Umut kafaya çıkıyor. Hakem faul çalıyor. Üniversiteli bir bayan bağırıyor: "Kambura yatıyor hoca, görmüyor musun?" Top Ceyhun'a geliyor. Bütün tribün "vur, vur" sesiyle inliyor. Ceyhun vuruyor. Gol oluyor. Şenlik iyice artıyor. Devre arası kolbastı, kemençe, tulum eşliğinde şarkılar, türküler, horonlar. Bir yandan Umut'a destek verilirken, yeni transfer Teofilo gözleniyor. Yorumlar farklı. "Bu da Umut gibi." diyor kimisi. "Yok, iyi adam." diye düzeltiyor diğeri. Derken maç bitiyor. Çıkışta yüzler daha bir gülüyor. Arabalardan ağır Karadeniz müzikleri değil, gür kemençe yükseliyor. Bir taraftar, dua ediyor yüksek sesle: "Allah'ım ne olur Fener'le kupa finalini burada oynayalım." ZAMAN
ERDAL HOŞ İSTANBUL
Konu Erdal tarafından (08.02.2010 Saat 02:13 ) değiştirilmiştir.
Trabzonspor taşralı olmaktan gelen ezikliğin, merkez karşısında ikinci derecede veya gölgede bırakılmış olmaktan sıyrılmak isteyen kompleksli yaranma tutumunun değil, otantik inisiyatifin sembolüdür İsmet Özel
Eline saglik Erdal abi yazi guzel olmus..
Bu yolda asla yalnız yürümeyeceksin!
"Benim için Trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı. Öyle bir kahramandı ki statükoyu bile devirmişti.” K.K.
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)