KURTULUSfficeffice" />
Martisiz bir sehirde
Denizi çiziyorum...
Önce bir mendirek,
Balikçi mendiregi,
Ucunda beyaz bir fener ile,
denize yay çizerek kivriliyor.
Içinde rengarenk balikçi sandallari,
Aglarini günese sermisler,
Ögleden sonra çikacaklari av için...
Balikçilar,
Uzun burunlu,
Yorgun yüzlü,
Komik siveli balikçilar.
Hararetli bir sekilde,
Kendi aralarinda konusuyorlar.
Tanimayanlar,
Fikra anlattiklarini düsünür.
En yaslisi, gençleri uyariyor;
?hava patladi, patlayacak,
hacan bugün çikmayun paluga?
gülüyor gençler;
?Temel emice, habu havada
patlasa patlasa, Memecanin göbegi patlar?
günes tepeyi bir saat asinca
çalistirdilar sandallari
pit pit pit pit pit pit....
açildilar mendiregin ucundan,
mavi sulari bagrinda barindiran
ismi kara rengi lacivert denize...
Çok geçmeden yol aldilar,
mezgit adasina.
Geride biraktiklari mendirek,
gözükmüyordu artik.
Gençlerin en büyügü Halit Reis,
Seslendi arkadasina,
patlayip gelen firtinayi haber vermek için...
Sesi kendine döndü,
rüzgarla birlikte.
Baska çaresi yoktu,
dümeni mendirege kirmaktan.
Tam yol verdi ihtiyar sandala,
Bir hisimla atildi kurtulusa,
ihtiyar sandal.
Arkaya dönüp bakinca Halit Reis,
firtinanin içinde batip çikan,
arkadasini gördü.
Sandal kara deniz içinde,
bir pruvayi gösteriyordu,
bir yekeyi...
Yapacak birseyi yoktu Reisin,
arkadasi için dua etmekten baska.
Halit Reis usulca döndü mendiregin ucunu,
Sahildeki merakli gözleri gördü karsisinda,
?Pen size demedum mi, bu hava patlar diye?
söze girdi Temel Emice.
Halit Reis?te kurtulusun sevince,
Geride biraktigi arkadasinin üzüntüsü...
Firtina siddetini artirdikça artiriyor,
Mendiregin içindeki sandallari bile,
Ürkütüyordu...
Zaman firtinadan hizli akiyordu,
Dalgalar içinde kalan genç balikçidan,
haber alinamiyordu,
Mendirekte kalabalik artiyordu,
tasa ve umutsuzlukla birlikte...
Agitlar yükselmeye baslamisti,
genç balikçinin anasindan...
?Ah gene geldi yaz baslari,
donandi yaylalarim,
sen gelmedin ag ogul,
yanar yanar aglarim?
firtina yerini,
yeniden parlak günese birakmis,
agitlar mendiregi sarmisti...
bir ses duyulur,
mendiregin ucundaki fenerden,
?Geliy, geliy...
firtinayi yarmis da geliy...?
alkislar yükseldi kalabaliktan,
agitlar yerini neseli türküye birakti;
?Kayugu attum suya,
su çikti kaynalara,
çokta güzel degilsun,
pakaysun aynalara?
Genç balikçi mendiregin burnunu dönüp,
yaklasti kalabaliga,
yorgun sandaliyla pit pit pit pit pit...
Önce anasi kucakladi oglunu,
Üzerindeki firtinanin izine aldirmadan.
Balikçi yardi kalabaligi.
Kosarak atildi birinin boynuna,
Önce öptü nasirli ellerini,
Sonra ihtiyar yüzünü.
Temel emiceden baskasi degildi,
eli ve yüzü öpülesi,
o büyük insan
(Kutoz-25.02.2001)
Not: Nazim Hikmet'in "Arhavili Ismail" siirinden etkilenilmistir.