https://x.com/AnadoluEfesSK/status/1...wnRVoFaFQ&s=19
Kulüpte ne oluyor,ne bitiyor bilmiyorduk.İletişim sıfırdı.
İsmail Şenol ilk buraya el atmış.İyi başlangıç.
İsmail Şenol, Sportif Direktör olarak resmen açıklandı.
Sosyal medyada Efes taraftarları arasında bu görevlendirme büyük oranda kabul görmüş gibi görünüyor daha fazla itiraz bekliyordum ama her şeye muhalif olanlar bile bunu olumlu karşıladı.En büyük argüman yeni sportif direktörün çok hırslı olması ve CV'sine bir başarısızlık hikayesi yazdırmamak için Efes'te iyi işler yapmak zorunda olması gösteriliyor.Bunu göreceğiz.Basketbol bilgisine diyecek bir şey yok.Ama bu yetkili konumda olunca neler yapabileceğine tam bir kanıt değil bence.Oyuncuları bilirsin ama iyi bir network'ün yoksa operasyonu yapmakta zorlanırsın.Ekran başında yorumlamak ile karar verici olmak başka hünerler gerektiriyor.Eski GM'de bu var mıydı?Hayır.O Ergin Ataman'ın ekmeğini yedi.Ataman öncesi ve Ataman sonrası kötü dönemlerin baş sorumlusu kendisidir.Bu nedenle Efes bu değişimden zararlı çıkmaz.Ne kazanır onu zaman gösterecek.
Erdem Can örneği ister istemez akıllara geliyor.Yani Efes'in başarısı için mi geldin,yoksa aklında başka şeyler mi var.Şu anda bununla pek zihinleri bulandırmamak lazım.Yeni sportif direktörün basketbolda Karşıyaka taraftarı olduğu biliniyor.Bu gizli bir bilgi de değil.Futbolu bilmiyorum.Evet özellikle 2019 Euroleague f4 Efes-fb yarı finalindeki anlatım tarzı hiç hoş olmamıştı. fb bir İspanyol ya da Yunan takımı ile maç yapıyormuş gibi anlatmıştı.Medya öyle bir hale geldi ki özellikle merkez medyada iyi bir işiniz varsa güçlü camiaların gazabına uğramamak için ince bir çizgide yürüyorsunuz.Basketbolda da fb'yi karşınıza almak,onların hoşuna gitmeyecek bir şey yapmak ipiniz çekebiliyor.Önce sosyal medyada linçlenirsiniz,sonra iş büyür.Mesela geçen sezon f4 Pao-fb yarı finali sonrası trt muhabiri Ejder'in Ergin Ataman ile yaşadığı diyalog.Önce tebrik etti,sonra tabii ki tebrik etmiyoruz dedi.O da cevaben "bu kadar korkmayın,kazanan tebrik edilir,bir Türk koç finalde"dedi.Sonra sosyal medya üzerinden Ejder, davranışından dolayı özür diledi.İster istemez korkuyor.Biliyor ki hiç öyle bir niyeti olmamasına rağmen Ergin Ataman'ı tebrik etti diye fb düşmanlığı ile suçlanıp,sosyal medyada linçlenme ile başlayacak sürecin her yere kadar gidebileceğini.Yani İsmail Şenol'un ki de biraz böyle.Konumunu korumak için güçlünün yanında olmak olmasa da, ona karşı görünmemek için bir takım şeylerde politik davranmak.Mesela fb mevzu bahis olunca rakip kim olursa olsun yorum ve maç anlatımlarında adımını dikkatli atmak. Efes ve fb rekabetinde basketbol medyasında kantar fb lehine hep daha ağır basar. fb'li olmayanlar için bile böyledir. Ben durumu biraz böyle görüyorum.Buraya şimdilik çok takılmadan,işini nasıl yapıyor ona bakalım tarafındayım.Taraftar nezdinde kredisi yok,bunu bence o da biliyor.Eleştiriler çok çabuk gelecektir.Eğer kariyerini çok yukarılara taşıma konusunda hırsını koruyorsa Efes için her şeyini vermesi ve çok çalışması gerekiyor.Bekleyelim,görelim.
Konu Larking tarafından (21.11.2024 Saat 13:49 ) değiştirilmiştir.
DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.
https://x.com/AnadoluEfesSK/status/1...wnRVoFaFQ&s=19
Kulüpte ne oluyor,ne bitiyor bilmiyorduk.İletişim sıfırdı.
İsmail Şenol ilk buraya el atmış.İyi başlangıç.
DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.
Efes,Paris baskete kaybetti.Öncelikle koç Splitter'i tebrik etmek lazım.Zeki bir koçun takımını nasıl kullanması gerektiğini,rotasyon zamanlamasının ne kadar önemli olduğuna,beş tercihlerinin bir maçı ne kadar etkilediğini çaylak bir head koç olarak dün akşam bir kez daha herkese gösterdi.Üstelik kadroya baktığımız zaman 1-2 oyuncu dışında göze çarpmayan oyuncularla ve EL çaylağı bir takımla.Paris maçı sonuna kadar hak etti ve güzel bir oyunla kazandı.Tebrikler.
Gelelim bize.Batı cephesinde yeni bir şey yok.Çift maç İspanya turundan iki galibiyetle dönmek takımda hiçbir etki yaratmamış.Son 1,5 dakika maça ortakken bile maçı kazanma sinyali vermeyen bir takım vardı sahada.Peki ya kenarda? T.J.Shorts çok iyi oynamış olsa da ona karşı çaresizce maçı izledi.Kısayla tutayım dedi olmadı,Uuznla tutayım dedi olmadı,switch yapayım dedi olmadı.Peki 1,2,3 olmadıysa neden aynı şeyleri denemeye devam ediyorsun.Adam ikinci yarının neredeyse tamamında fotokopi hücumlar yaptı.Ya kendisi bitirdi ya da asist üzerinden arkadaşları bitirdi. Bir kere oyuncunun en güçlü yönü şut değil,neden uzun oyuncuyla tutmaya çalışıyorsun.Karşıda böyle bir guard varken one and box savunma denersin,topu elinden çıkarması için ikili sıkıştırma yaparsın,hiçbir şey yapamadın Poirier'i ortaya koyup 90'ların alan savunmasını denersin,bir yerlerden risk alırsın.Adamın ne oynayacağını herkes biliyor,maç öncesi nasıl bir analiz yaptın ki önlem alınamıyor.Tamam oyuncu savunulması kolay bir oyuncu değil ama o kadar da değil.T.J Shorts savunmasında çuvallamak maçın kaybedilmesinin ana nedeni ve bunun sebebi yanlış tercihleri ile koçtur.
Gelelim hakemlere.Maçın son 2 dakikasında fark 6'yken Thompson'a 3 sayılık atış sırasında yapılan ve çalınmayan net faul çok kritik bir karar oldu.Saçma bir şekilde hava atışı verildi,hava atışında da Thompson'a göremediğimiz bir faul çalındı.Evinde bile bu düdükleri alamıyorsun.Alamazsın.Çünkü kenarda ceketinin düğmelerini iliklemiş,elinde kalem olan hakemlerin en sevdiği koç tipi var.Ensesine vur ekmeğini al.Kenarda her an "Müdür bey bir imzanız gerekiyor"dedi,diyecek gibi duruyor.Kariyerli bir oyunculuktan gelme bir koç değilsin,başarın yok,hakemler üzerinde baskı kuracak,senin aleyhine kritik anlarda düdük çalarken iki kere düşünecekleri agresif bir karakterin yok hakemler sana neden saygı duysun.Burası Euroleague,Budist tapınağı değil.
İsmail Şenol'un koç operasyonu yapmakta acele etmeyeceğini söylemiştim ama böyle giderse baskılara daha fazla dayanamaz gibi duruyor.Şu andaki koç kendi karakterine ve beklentilerine hiç uygun bir koç değil.
Konu Larking tarafından (22.11.2024 Saat 10:42 ) değiştirilmiştir.
DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.
Dün akşam BGM'deydim. İlk izlenimim, fizikî açıdan otopark hariç her şey iyiydi. Gitmeden önce okduğum ve duyduğum eleştiriler epey abartılıymış. Affedersiniz, WC yok diyorlardı, her blokta WC var. Belki sosis kokusunun tahliyesi / havalandırması güçlendirilebilir.
Maça gelirsek... Önce şunu sorayım: Yılların Efes'i, Eurocup'tan gelen taze bir takım karşısında kendi oyun planını ve rotasyonunu kabul ettirmeli mi? Yoksa rakibe göre mi oynamalı? Elbette ilki. Peki bunun için ne lazım? Güç. Efes dün akşam güçsüzdü. Hani eskiden rahmetli İsmet Badem Abi derdi ya, "Kötü şut atabilirsiniz ama kötü mücadele edemezsin." Geri koşamamak, net ribaund alamamak, eldeki topu rakibe kaptırmak...
BSL'deki Fener maçı da böyleydi. İspanya'dan çift galibiyetle dönen takım nasıl düşer, düştü? Bir defa rotasyon sıkıntılı. Beşler çok uyumsuz. Beaubois'yı gençler şampiyonasından beri seyrediyorum, hiç böyle moralsiz görmedim. Ligin hâlâ en iyi şutörü bence o. Fakat köşede bir pozisyon bile hazırlayamadık. İlk devre Poirier'e top indiremedik. Forvetlerden hiç katkı alamadık. Johnson oyuna girerken "Geç de olsa Shorts'u savunacak afamı buldu" dedim eşime. Gitti, 5 numara oynattı. Her perde sonrası boş orta mesafe şutu yaratan rakibe niçin adam değiştirilir? Hadi değiştirdin, niçin bu kadar açılırsın? İki pas sonunda boş şutu buluyorlar. Gerçekten Efes'i, bu kadar zamandır böyle mahkum ve çaresiz seyretmemiştim. Daha ağır farklı kaybettiği maçlar olmuştur. Geçen sezon ALBA maçunda Thiemann'a çare bulunamamıştı mesela, onu telafi edecek hücum gücü vardı. Dün o da yoktu. Statik, kaldılar. Bu da güçsüzlükten bence. Hem fizik hem mental...
Kırılma maçıydı Efes için. Evde kazanıp, üst gruba tutunma maçıydı. Efes o ışığı vermedi. Umarım kayıp sezon olmaz. Gerçi Bologna serisiyle bugünleri az çok kestirmiştik. Efes üst yönetimi Erdem'den sonra Mijatovic'le maceraya devam etti.
Rotasyonla ilgili şunu ekleyeyim. Uyumsuz beşlerden bahsettim. Sene başında da değinmiştim. Bence;
Thompson
Beabois
Stanley
Wİllis
Poirier başlarım.
Skorer oyun kurucu - Kendi şutunu yaratabilen atıcı & Hareketli kısa savunmacısı - Fizikli kanat savunmacısı - Şutör uzun - Çember koruyucu & boyalı alan bitiricisi
(Larkin olmadığı için) Kenardan
Bryant
Nwora
Smits
Oturu
Gard yedeği olarak Bryant (Gerekirse Hollatz da tam saha baskıda kullanılabilir) - Kenardan 3D forvet - Yüzü dönük oynayabilen PF - Mobil uzun
Konu Oğuz ZEYTİN tarafından (22.11.2024 Saat 12:10 ) değiştirilmiştir.
Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.
Larkin'in 3-4 hafta olmayacağı söylenmişti,bir ayı geçti yok.Ne zaman döneceği belirsiz olarak güncellendi.Sezon başında Larkin'in kontrat aldıktan sonraki sezonlarındaki performansı ile ilgili bir şeyler karalamıştık. İşte şimdi bu gerçekleşiyor.Bana sürpriz değil ama 7 yıldır onunla çalışan teknik ekibe sürpriz oldu herhalde.Sezon başında Larkin sakatlanırsa seçeneği de hiç düşünülmemiş.Çünkü genelde her sezon toplamda 1-2 ay sakat oluyor,sakatlıktan dönüşte de ritmini bulması en az sakatlık süresi kadar zaman alıyor.Tanıdık artık.Ya da düşünülmüş onun yerini Hollatz ve Rıdvan Öncel ile doldurmayı planlamış olabilirler(!). Mijatovic transfer pazarına bakmıyorum demiş maçtan sonra.Tabii sezon çöpe gitmiş onu ilgilendiren bir konu değil. O zaman İsmail Şenol'a seslenelim. Saben Lee Manisa'ya geri dönüyormuş.Yani artık bir zahmet.
Konu Larking tarafından (22.11.2024 Saat 15:06 ) değiştirilmiştir.
DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.
Monaco efsane bir garddan sonra başka bir efsane gardı koç olarak göreve getirdi:
Spanoulis
Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.
https://www.eurohoops.net/tr/eurolea...dar-kazaniyor/
İki Yunan takımının maaş bütçeleri koçlarla birlikte vergisiz halde 20 M.Euro'nun üzerine çıkmış. Pao çıtayı çok yükseltince Olimpiakos'da buna uydu.Ama ekonomik olarak gelecekte ne olacaklar buna bakmak lazım.Bu rakamlar çok ama çok yüksek.Sezon bütçeleri 35 M.Euro civarında demektir bu.Son El şampiyonu Pao'nun geçen sezon 1.75 M.Euro kazandığını düşünürsek sürdürülebilir bir durum değil. Bartzokas birkaç hafta önce Pao-Oly rekabeti için Atinalı aristokratlarla, Pire'nin işçi sınıfı arasındaki bir rekabetten bahsetti.Pire'li işçiler(!) bayağı sınıf atlamış bu tablodan onu görüyoruz.
Pao bütçenin çoğunu guardlara(4 oyuncuya yaklaşık 10 M.Euro+vergi),Olimpiakos ise tam tersi 4 ve 5 numaraya(4 oyuncuya yine yaklaşık 10 M.Euro+vergi) gömmüş.EL dinamiklerine bakarsak doğrusunu yapan Pao gibi görünüyor.Ayrıca Mustapha Fall'ın menajerini tebrik etmek lazım. Mckisic 650 bin Euro alırken,o 1.850 M. Euro alıyor. Pao'da da Hernangomez'e verilen 2 M.Euro'ya çok yazık.
Ekleme: Efes'in maaş bütçesini tam bilememekle birlikte 15-18 M.Euro civarında olduğunu tahmin ediyorum.Burayı şişiren Larkin'e verilen yıllık yaklaşık 4 M.Euro.Efes bütçenin çoğunu Thompson,Larkin ve Poirier'e ödüyor, yaklaşık 8.M.Euro.
Konu Larking tarafından (27.11.2024 Saat 11:44 ) değiştirilmiştir.
DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.
Asvel 40'ına merdiven dayamış De Colo ve Kahudi ile Efes'i paramparça etti.İzlemeyenler 15 sayılık farka aldanmasın,30'a giden fark son iki dakika Asvel'in maçı
bırakmasıyla buraya geldi.
Bir koç düşünün son çeyreğe başlarken sadece 3 sayı olan fark 5 dakikada 20 sayıya çıkıyor ve maç buraya gelirken mola almıyor.Çünkü alamıyor.Neden mi?üçüncü çeyrekte gereksiz şekilde 2.molasını kullandığı ve tek molası kaldığı için.Maçın sonuna saklıyor son molayı.Gördü maçın sonunu. O sakladığı molayı bitime 5 dakika kala fark 30'a giderken artık almak zorunda kaldığında maç bitmişti
zaten.
Bütün bunların sebebi Efes'in başında gerçek bir koç olmaması.Efes'te yetersiz ya da başarısız koçlar oldu ama böylesini 35 yıldır görmedim.Efes'in Eddie Newton'unu görevde tuttuğu her dakika artık İsmail Şenol'a da yazar.Orası icraat makamı.
Konu Larking tarafından (30.11.2024 Saat 01:06 ) değiştirilmiştir.
DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.
Fener "Nigel Hayes" Beko, Baldwin dönmesine rağmen kaybetti. Niçin? Çünkü forvetler su kaynattı.
Anadolu "Boşluk" Efes de kaybetti. Üstelik lig sonuncusuna. Niçin? Çünkü Çaylak sadece maskotun adı değil. Erdem'den sonra Mijatovic'le (Ve İsmail'le) arka arkaya aptalca kararlar verdiler. Ortada boşluk var. Ataman'la yıllar içinde ördükleri duvar, iki sene olmadan yıkıldı. Sinan Erdem'deki sold out günlerin yerine, Hidayet Gelişim Merkezi'nde celebritylere oynayan abuk bir organizasyon söz konusu. Olmaz demiştik, olmadı, olmuyor, olmayacak. Şu kadroya yazık.
Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.
İçimden bir his bu akşamki Bayern maçı Mijatovic'in son maçı olacak diyor.
........
Efes kazandı.Aslında Bayern'in istediği tempoda maç oynandı.Top adedinin yükselmesi ibreyi Bayern'e çevirirdi ama Efes rakibin çember altı savunma zaafiyetini çok iyi değerlendirdi.Tabii son 5 dakikada maç ortadayken Thompson'un hücumda harika işler yapması da maçı getiren en büyük faktör oldu.
Efes'in zaafiyeti 3 numara pozisyonu.Buraya ne vereceğini bilemediğiniz iki Avrupa çaylağı Nba oyuncusu akmak hataydı.En azından birisi EL'yi bilen bir oyuncu olmalıydı.Larlin dönünce Bryant'ı tıpkı geçmiş sezonlarda olduğu gibi 3 numaranın ana oyıncusu yapmak lazım.Yani ana beş Thompson-Larkin-Bryant-Ercan-Poirier şeklinde olmalı.
Hakemlerde sportmenlik dışı faul kararında büyük bir standartsızlık var.Maça,salona,takımlara,skora,dakikaya,hakeme hatta hakemlerin o günkü ruhsal durumuna göre bile değişiyor.Dün Bayern lehine çalınan çok kolay ve Porier'in yüzüne vurulan faulde Efes lehine çalınmayan net iki düdüğü buna örnek verebiliriz.Çok muğlak bir pratik var.
Konu Larking tarafından (04.12.2024 Saat 12:11 ) değiştirilmiştir.
DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.
Baldwin yokken fb kazanıyordu,döndükten sonra iki maçı da kaybettiler.Bazı oyuncular böyledir,takım dengesini bozarlar.Baldwin çok yetenekli olmasına rağmen kariyeri hep böyle oldu.Onlar için Hall büyük kayıp.Bu uzun rotasyonu ile zor Aralık fikstürleri onlar için kolay olmayacak.
DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.
Sezon başında Efes'in koşabilecek bir takım olduğu görüşündeydim.Halen de oradayım.Çok set temposuna uygun bir takım değil.Uzunlar koşar,Larkin zaten ritim oyuncusu,Thompson ve Bryant yine tempoyu sever,iki Nba'den gelen 3 numara zaten bu kültürden yeni gelmiş.Sete kalınca statik kalan hücumda işler tıkanabiliyor.Dün akşam Bayern aslında bu cevheri ortaya çıkardı.Onlar koştu,Efes'i de koşturdu.Efes basketinin tekrarını verirken Bayern'in basketini birkaç defa kaçırdı yayıncı kuruluş.Efes 100 sayı üzerine çok rahat çıktı.Bunu daha fazla yapabilecek bir takım.Mijatovic doğru beşlerle sahada kalsın yeterki.Fazla dokunuşa gerek yok.Geçen sezon Erdem Can'ın en büyük hatası buydu.Thompson bu sezon neden farklı cevabı biraz burada.
Konu Larking tarafından (04.12.2024 Saat 20:22 ) değiştirilmiştir.
DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.
O maç bence hücumdan ziyade savunmada kaybedildi.Bayern'den 90 sayı yiyerek kazanırsın ama Paris'e kolay değil.Hem guardları ile hızlı oynuyorlar hem de savunmaları belli bir seviyenin üzerinde.T.J Shorts savunması daha akıllı yapılsa Efes o maçı da alabilirdi.Efes iyi savunma yapabilen bir takım değil,maç kazanmak için rakipleri 80 sayı altında tutması kolay görünmüyor onun için hücumda 85 sayı üzeri hatta 90 sayı civarına çıkacak şekilde bir tempoyu tercih etmesi lazım.Frene basarak,set temposunda oynayarak bu biraz zor.
Konu Larking tarafından (04.12.2024 Saat 23:06 ) değiştirilmiştir.
DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.
Açıkçası bugünkü Efes, kendi oyununu rakibe ne derece kabul ettirebilir? Biraz rakibe göre oynaması bundan. Aslında Poirier, Smits, Stanley, Beaubois ve Thompson gibi iyi savunma parçaları var. Tabii bunları işleyecek olan koçtur. Öyle bir hüner, meziyet, çaba pek görmedik. Yardımlar, ikili sıkıştırmalar, trapler... Bahsettiğiniz Paris maçında her tepe screende switch yapıp Shorts'a ya orta mesafe penetre şut veya asist izni verdi. Kırk dakikada önlem alamadı. Stanley'yi aldığında "Helal olsun, sonunda aklına geldi" dedim; meğer 5 numara oynatacakmış.
Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.
Bu oyunu kabul ettirme aslında EL'de genel bir sorun,bu sezon Paris dışında bunu istikrarlı şekilde yapabilen yok.Onlar da ne kadar devam edecek bakacağız.Maç maç dengeler çok çabuk değişebiliyor.Tarihte az örnek var.Ataman dönemi Efes ya da Obradovic dönemi fb rakiplere sezon hatta sezonlar genelinde oyun kabul ettirebildiler.O nedenle tabii ki kendi oyununu kabul ettirmeye çalışmak önemli ama rakibi de göz ardı etmemek lazım.
Evet kağıt üstünde iyi savunmacılar var ama takım savunması çok iyi durumda değil.Oradaki defolar iyi savunmacıları da işlevsiz hale getiriyor.Smits iyi savunmacı ama hücum performansı ile dakikaları belli oluyor. Bayern maçında hücum tarafında iyi iş yaptı,süre aldı. Asvel maçında bu olmadı.Stanley koçun kafasında yok.Onun da oyunda pek kafası yok.Her iki anlamda. Bobua hep iyi savunmacı oldu ama belli bir yaşa geldi.Onun enerjisine daha çok hücumda ihtiyaç var.Thompson ortalam üzeri bir savunmacıdır ama onun da yükü çok ağır.Hele de Larkin yokken.Bu sebepleri dikkate alırsak savunmada aksamaların devam edeceği görünüyor. Efes 13 maçın 10'unda 80 üzeri sayı yemiş.Bunun aşağı çekilmesini ben pek olası görmüyorum.Öyle bir tablo yok.O zaman matematik bize 85 üzeri atmak lazım diyor. Efes'in set temposu yüksek değil.Mesela Paris seti bile çok hızlı oynuyor,top bir yerden bir yere giderken bizim bile başımız döndü.Bu nedenle 90'lara doğru tırmanmak için koşmak,hızlı top kullanmak,sete kalındıysa da buna müsait uzunlarla PNR hücumlarına ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyorum.Tabii ki dediğin gibi bunu yapabilecek olan özellikle doğru beşlerle sahada kalması gereken koçtur.
Konu Larking tarafından (05.12.2024 Saat 10:59 ) değiştirilmiştir.
DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.
Baskonia, Moneke'yi satışa çıkardı. Yerine KSK'den James Webb'i alacaklar galiba. Efes buy-out ödemeye alışık. Dediğiniz gibi Stanley'den çıkıp Moneke'yi düşünürler mi? Geçen sezon Pistons için söylediklerinden dolayı soğumuştum ondan ama hem içeriden hem istikrarlı olmasa da dşarıdan oynayabilmesi, gideceği takıma artı katacaktır.
Konu Oğuz ZEYTİN tarafından (05.12.2024 Saat 11:18 ) değiştirilmiştir.
Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.
Efes'in Baskonia ile oynadığı maçta en son izledim.O maçı da hücum anlamında iyi oynamıştı,Efes savunmasını çok zorlamıştı.Çembere rahat giden,şutu olan, hücumda fark yaratabilecek bir oyuncu.Ama bana direkt Clyburn'ü htaırlattı.Hem oyun tarzı hem takım içi dengeler açısından bence soru işareti. Thompson böyle devam ederse,Larkin sağlıklı olur ve prime dönemimin yarısı kadar oynarsa Efes hücumda sorun yaşamaz.3 numara pozisyonunun oyunun her iki tarafında istikrarsızlığı dışında takım kimyası açısından çok sorunlu bir durum olmadığını düşünüyorum. Moneke buraya olmayan bir sorun getirebilir mi acaba?Akıllar hep Micic-Larkin-Clyburn ile PO bile yapamamaya gidiyor.
Konu Larking tarafından (05.12.2024 Saat 12:26 ) değiştirilmiştir.
DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.
İlk çeyrek 27-17 ile 10 sayı geridesin, ikinci çeyreğe Rıdvan-Bobua-Nwora-Smits-Oturu beşiyle başlıyorsun ve skor 41-19 olana kadar da mola almadan izliyorsun.
Hadi oradan.
..........
Zalgiris sezon ortası Loonie Walker'ı aldı,Efes'te Hollatz bugün ilk beş çıktı.
Sosyal medya tabiriyle "fıkra bu kadar"
Konu Larking tarafından (05.12.2024 Saat 22:08 ) değiştirilmiştir.
DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.
Efes'in koçsuz ikinci sezonu... İyi insan, iyi asistan olabilir; head coachluk konusunu play-in maçında kapatmıştım. O günden beri Efes yönetiminin sabrına mı desem körlüğüne mi, şaşıyorum.
Clyburn gibi olmaz. O bile bile ladesti. Bence Efes'in öncelikli ihtiyacı 4 nunara değil. Ancak Moneke bir fırsat. Ona gelene kadar üstte yazdığım gibi, takımın bir koçu olsa, zaten mevcut kadronun üretkenliği artacak.
Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.
Hollatz ile maça neden başlarsın?Loonie Walker savunması için.Adam 3 dakikada çift haneye ulaştı.Bu net koç hatasıdır.Ya sen adamı bu maça,bu göreve hazırlayamadın ya da adam da böyle bir kumaş zaten yok.Bence ikisi de.
Benim İsmail Şenol'a önerim Mijatovic takımı antrene etsin,madem oynamayacak Larkin oyuncu-koç olsun,yardımcı koçluğa da Kruno getirilsin.En azından Larkin'e verilen korkunç paranın bir kısmı da koç bütçesine gitmiş olur.
DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.
Paris basketball şampiyon olamazsa adaletsizlik olur. son yıllarda izlediğim en sağlam takımlardan birisi diyebilirim.
Evet iyi basketbol oynuyorlar ama hem şampiyon olabileceklerini hem de olamazlarsa adaletsizlik olacağını söyleyebilmek için çok erken.
Geçmiş yıllarda sezona çok iyi başlayıp,sonra PO bile yapamayan takımlar gördük.EL dengeleri çok çabuk değişebiliyor.Bir takım önce Alba'dan 25 sayı fark yiyip,üç gün sonra gidip şampiyonluk adayını deplasmanda yenebiliyor. Ya da üst üste 6 galibiyet sonrası aynı şekilde 5 mağlubiyet alabiliyor.Bütün sezonu aynı ritimde oynamak kolay değil,Mart-Nisan ayını iyi geçirmek ve orada form tutmak önemli. Paris'in durumu ile ilgili Mart ayına doğru daha net konuşabiliriz.
Ayrıca tüm sezonu iyi oynayıp,şampiyonluğu hak edip şampiyon olamayan ya da sezonu vasat geçirip,şampiyon olan takımlar gördük.Final Four'da her şey olabiliyor.2021-2022 sezonunda Efes 6.sıradan PO'ya girdi ve oradan F4'e kalarak şampiyon oldu. 2022-2023 sezonunda Olimpiakos sezonu lider bitirdi,en iyi basketbolu onlar oynuyordu ama şampiyon olamadılar.Bazen şampiyonluğu tek top bile değiştirebiliyor.Öylesine detaylara,o gün neler olup bittiğine bağlı bir şey.Sezonu iyi geçirmenin hiçbir garantisi yok.Ama Paris'in şu ana kadar yaptığı iş EL çaylağı bir takım ve çaylak bir koç için büyük iş.Keyif veriyorlar.
Konu Larking tarafından (06.12.2024 Saat 13:03 ) değiştirilmiştir.
DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)