Sayfa 170 Toplam 172 Sayfadan BirinciBirinci ... 70 120 160 168 169 170 171 172 SonuncuSonuncu
Toplam 4283 adet sonuctan sayfa basi 4,226 ile 4,250 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Turkish Airlines Euroleague

  1. #4226
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,021

    Standart

    Alıntı Larking Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ünal Özüak'a sormak lazım; Siena mucizesini sıfırdan yaratan, düşük bütçelerle bjk'ye birisi E.Challenge şampiyonluğu olmak üzere 3 kupalı sezon yaşatan,yine gs'de düşük bütçelerle Obradoviç'li 30-40 M.Euro'luk fb ile rekabet edebilen ve Eurocup'u kazanan, Efes'le Avrupa basketbolunda 4 sezon ezici bir dominasyon kuran ve 2 EL şampiyonluğu alıp, 1 final oynatan,şimdi de Pana'yı küllerinden yaratmak üzere olan,EL'de 200 galibiyet alan 6 koçtan bir olan bir koç bu işleri "sallabolcularla mı" yaptı?Bu o kadar kolaysa iki sallabolcu alan her takım aynı başarıları yakalayacak mı?O zaman Phil Jackson aslında koç filan değil Bulls'ta MJ,Lakers'ta Shaq-Kobe ikilisi sayesinde mi koç oldu diyeceğiz?Olaya böyle mi bakacağız.Günümüz basketbolunda şut oyunun anahtarı.Şut sokamayıp, oyunu açamayan bir takımın hangi seti oynarsa oynasın hücum edebilmesi ve üst seviyede var olabilmesi mümkün mü?Sallabol mu oluyor bu?O zaman 7 sezonluk fb kariyerinde 200 M.Euro para harcayıp tek şampiyonluğu İstanbul'da kazanan Obradovic;Bogdanovic,Nunally,Sloukas ve Antic şut sokamasaydı o şampiyonluğu da alabilir miydi?Yere göğe sığdırılamayan o şampiyonluk "Sallabolcular" sayesinde mi alındı? Şutlar girmeseydi dışarıda örme dediği Harlem yıllarından kalma setlerle mi şampiyon olacaktı Obra?Ben cevap vereyim o şampiyonluğun yarısı Antic'in dipten soktuğu üçlükler. Pardon üçlük değil Sallabol(!).Ergin Ataman ne büyük koçmuş,gitti ama halen hazımsızlık sürüyor.

    Monaco maçından sonra,umarım mantalite değişikliği bu maça özgü değildir,umarım devamı gelir demiştim.Gelmedi.Maçın bitimine 3-4 dakika kala 10 sayı gerideyken aldığı molada tüm mola boyunca set çizmeye çalıştı,oyuncular boş boş bakarken. Her şeye hakim koç(!)Geri kalan zamanda 3 sayı bulabildik.Bu seviyelerde koçlar ancak genelde son toplarda böyle uzun uzun set çizer.Oyuncu da nabız 180 zaten orada ne anlayacak,uygulayacak.Tek topa konsantre olur ancak.Oyunculara o anda oynanması gereken hücum mantalitesini anlatacaksın.Kısaca.İçeriye verelim,sırtı dönük oynayalım,P&R,perdeleme getirelim,x oyuncunun üzerinden oynayalaım vs. İlla ki boardı eline alıp,bir şey çizmek istiyorsan basitçe yap,zaten setler maç öncesi çalışılıyor, bellidir.Oyuncu molada nefeslenecek,o kısa sürede kafası çok karışmayacak. Maaşallah koç Gılgamış destanı gibi anlatıyor. Birazdan sınav yapacak.Elindeki lise takımı değil,bunu çözemedi henüz.

    Kötü günler geride kaldı,şimdi daha kötü günler Efes'i bekliyor. Bryant,Larkin ve Pleiss'in ciddi sakatlıkları varmış. Bryant'ınki topuk dikeni,Cory Higgins'i bitiren sakatlık. Larkin muhtemelen yine dizdir. Pleiss neyse de diğer ikisi uzun süre yoksa Efes sezonu kapattı diyebiliriz.Koça da bir nevi bahane çıktı.
    Üstadım, Ataman'a dokundurmadan edemez o. Eski dostu Hıncal'dan kalan bir özellik. Bugünü gömerken geçmişe de bir şeyler diyecek.

    Onu alıntılamamın sebebi şuydu: Efes bu sezon en çok asist yapan takımlardan biri. Saha içi isabet sayısı da öyle... Evet, üçlük yüzdesi düşük (34,7%). Fakat sorun bunlardan çok savunma değil mi? 86 sayı yiyor Efes. Ve rakipler 50% üstünde atıyor.

    40%'la üçlük attığı Real Madrid, 44%'le attığı Bologna maçını kaybederken 23%'le attığı Valencia maçını kazandı Efes.

    Olay sadece şut değil yani...
    Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.

  2. #4227

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    43
    Mesajlar
    1,211

    Standart

    Alıntı Oğuz ZEYTİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Üstadım, Ataman'a dokundurmadan edemez o. Eski dostu Hıncal'dan kalan bir özellik. Bugünü gömerken geçmişe de bir şeyler diyecek.

    Onu alıntılamamın sebebi şuydu: Efes bu sezon en çok asist yapan takımlardan biri. Saha içi isabet sayısı da öyle... Evet, üçlük yüzdesi düşük (34,7%). Fakat sorun bunlardan çok savunma değil mi? 86 sayı yiyor Efes. Ve rakipler 50% üstünde atıyor.

    40%'la üçlük attığı Real Madrid, 44%'le attığı Bologna maçını kaybederken 23%'le attığı Valencia maçını kazandı Efes.

    Olay sadece şut değil yani...
    Her faturayı da uzunlara kesmek istemem ama bu uzun rotasyonu EL'de zaten ne kadar çember savunabilir. Zizic yavaş ayaklı,özellikle PNR savunmasında görülen bu zaafı çok bilinen bir şey.Jones bu sezonun hayal kırıklığı,duracağı yeri bile bilmiyor çoğu zaman. Pleiss zaten yumuşak bir oyuncu. Willis iyi niyetli ama bir yere kadar. Efes uzunları ne birebir oyuncu savunabiliyor,ne de PNR. Bu hafta Messina ilk hücumu sırtı dönük Mirotic ile Willis üzerinden yaptı ve hemen faulü aldı.İkinci aynı hücum sayı oldu. Herkes her şeyin farkında. Efes kısaları da ancak hücumda ritim yakaladıkça iyi savunmacı olabiliyor.Oradaki en büyük eksik Elijah. Neredeyse 4 pozisyon savunabiliyordu,onun için de sakatlığı ciddi dediler topuk dikeninden bahsediliyor. EL'de sadece atarak kazanmak çok zor. Efes prime döneminde sadece atarak değil,çoğu zaman hem atarak hem çok yemeyerek maç kazanıyordu. Tespit çok doğru. Efes'te, hücum verimliliğini ölçen asist-top kaybı ortalaması halen belli çizginin üzerinde(Efes 18.2-10.6, EL lideri Real Madrid 21.9-12.0, arada fazla fark yok) yani sahaya da istatistiklere de bakarsak hücumda çok ciddi bir problem görünmüyor, Clyburn çoğu maçta pek ortada olmamasına rağmen, çember savunamamak en büyük sorun. Oturu gibi undersize bir uzun bile tek başına bunu gözümüze sokabiliyor.
    Konu Larking tarafından (20.11.2023 Saat 16:10 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  3. #4228
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,021

    Standart

    Alıntı Larking Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Her faturayı da uzunlara kesmek istemem ama bu uzun rotasyonu EL'de zaten ne kadar çember savunabilir. Zizic yavaş ayaklı,özellikle PNR savunmasında görülen bu zaafı çok bilinen bir şey.Jones bu sezonun hayal kırıklığı,duracağı yeri bile bilmiyor çoğu zaman. Pleiss zaten yumuşak bir oyuncu. Willis iyi niyetli ama bir yere kadar. Efes uzunları ne birebir oyuncu savunabiliyor,ne de PNR. Bu hafta Messina ilk hücumu sırtı dönük Mirotic ile Willis üzerinden yaptı ve hemen faulü aldı.İkinci aynı hücum sayı oldu. Herkes her şeyin farkında. Efes kısaları da ancak hücumda ritim yakaladıkça iyi savunmacı olabiliyor.Oradaki en büyük eksik Elijah. Neredeyse 4 pozisyon savunabiliyordu,onun için de sakatlığı ciddi dediler topuk dikeninden bahsediliyor. EL'de sadece atarak kazanmak çok zor. Efes prime döneminde sadece atarak değil,çoğu zaman hem atarak hem çok yemeyerek maç kazanıyordu. Tespit çok doğru. Efes'te, hücum verimliliğini ölçen asist-top kaybı ortalaması halen belli çizginin üzerinde(Efes 18.2-10.6, EL lideri Real Madrid 21.9-12.0, arada fazla fark yok) yani sahaya da istatistiklere de bakarsak hücumda çok ciddi bir problem görünmüyor, Clyburn çoğu maçta pek ortada olmamasına rağmen, çember savunamamak en büyük sorun. Oturu gibi undersize bir uzun bile tek başına bunu gözümüze sokabiliyor.
    Bir önerim vardı: Mümkün olduğunca Beaubois ve Bryant'tan biri parkede olmalı.

    Bu da şu demek: Thompson - Larkin - Clybrun'ü bir arada oynatmamak.

    Larkin ve Bryant devre dışı. Pleiss da...

    Thompson
    Beaubois
    Clyburn
    Willis
    Zizic - Jones

    Bu dar rotasyona artık (Mecburen) Hollatz ve Ercan eklenir. Erkan zaten oynuyor. Erkan'ın rolü de önemli. Ceza şutörü değil bu çocuk. Öncelikle 3-4 savunacak, ribaund alacak, fast break bitirecek. Burası Euroleague!

    Tabii çok derine inmiyoruz ama Micic - Thompson değişikliğini skorla açıkladılar hep. Oyun kurucu zekası bambaşka bir şey... Saf playmaker olması şart değil. Nedovic, Sloukas, Llull, Satoransky, Vildoza... Bunlar istatistik kağıdı dışında fark üreten zeki adamlar. Stefan Markovic vardı Unicaja'da, çocuğun savunması, asist öncesi penetresini ölçecek istatistik yok diye kötü diyorlardı. Burayı düzeltmek çok zor artık.

    2,03-2,06 civarı, hem bireysel savunması kuvvetli hem de yardım savunmasıyla takımı yükseltecek, şut sokabilen bir ekleme yapar mı Efes? Moneke, Ojeleye gibi... Evet herkes 5 numara arıyor. Haklılar. Fakat yeteceğini düşünmüyorum.
    Konu Oğuz ZEYTİN tarafından (20.11.2023 Saat 20:54 ) değiştirilmiştir.
    Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.

  4. #4229

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    43
    Mesajlar
    1,211

    Standart

    Alıntı Oğuz ZEYTİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bir önerim vardı: Mümkün olduğunca Beaubois ve Bryant'tan biri parkede olmalı.

    Bu da şu demek: Thompson - Larkin - Clybrun'ü bir arada oynatmamak.

    Larkin ve Bryant devre dışı. Pleiss da...

    Thompson
    Beaubois
    Clyburn
    Willis
    Zizic - Jones

    Bu dar rotasyona artık (Mecburen) Hollatz ve Ercan eklenir. Erkan zaten oynuyor. Erkan'ın rolü de önemli. Ceza şutörü değil bu çocuk. Öncelikle 3-4 savunacak, ribaund alacak, fast break bitirecek. Burası Euroleague!

    Tabii çok derine inmiyoruz ama Micic - Thompson değişikliğini skorla açıkladılar hep. Oyun kurucu zekası bambaşka bir şey... Saf playmaker olması şart değil. Nedovic, Sloukas, Llull, Satoransky, Vildoza... Bunlar istatistik kağıdı dışında fark üreten zeki adamlar. Stefan Markovic vardı Unicaja'da, çocuğun savunması, asist öncesi penetresini ölçecek istatistik yok diye kötü diyorlardı. Burayı düzeltmek çok zor artık.

    2,03-2,06 civarı, hem bireysel savunması kuvvetli hem de yardım savunmasıyla takımı yükseltecek, şut sokabilen bir ekleme yapar mı Efes? Moneke, Ojeleye gibi... Evet herkes 5 numara arıyor. Haklılar. Fakat yeteceğini düşünmüyorum.
    Geçen sezon Vasa varken de sorunlar başlamıştı. Efes PO yapamadı,Clyburn'ün mucize şutu olmasa lig de gidecekti.Gözden kaçan nokta Efes geçen sezon kabuk değiştirdi,takımın lokomotifi oyuncular takımda kaldı ama hep savunduğum gibi takım kimyasının önemli parçaları takımdan ayrıldı. Kruno,Anderson,Singleton,Moerman. Bu oyuncular Efes hegemonya kurarken hep rollerini iyi oynadılar,iki süper yıldızın etrafında takımı tamamladılar.Basketbol "sallabolcuların"değil,bir takım oyunu.Takım kimyasını iyi oturtmak işin anahtarı.Bu oyuncuların gidişi,Clyburn'ün 3.yıldız olarak gelişi Efes'i çok etkiledi.Bu sezon Vasa ve birçok oyuncu daha gitti ama Thompson ve Willis bence beklentiyi karşılamasına rağmen kimya halen bozuk.

    Erkan'la ilgili her şeye katılıyorum.Real Madrid maçında ilk çeyrekte 15-0 ile geri dönülmesinin mimarı o.Nasıl kullanılması gerektiğini 5 dakikada bize gösterdi.Ama görebildiğimiz kadarıyla Erkan'dan top elinde yaratması bekleniyor.Olmaz.O savunmasıyla,atletizmiyle,hücum ve savunma ribaunduyla,çembere gitmesiyle katkı verebilecek bir oyuncu.Tıpkı yukarıda saydığım oyuncuların takımı tamamlayan katkıları gibi. Kruno 3.top yönlendiriciydi,onun nyeri hiç dolmadı. Anderson maçta 5 dakika oynar savunma yapar,hücum ribaundu çeker,şutu sokar yaptıkları pek dişe dokunur gibi görünmez,istatistiğe yansımaz ama oyunun momentumunu çok etkilerdi.2.EL şampiyonluğunda son topta Singleton'un hücum ribaunduna girip orayı karıştırması Real'e son top şansı vermedi.Bütün sezon 2.viteste gider mayıs ayında 4.5.vitese atardı.İstatistiğe bakarsan Singleton Real maçında bir şey oynamadı dersin.Basketbol detaylar oyunu,hele de bu seviyede.Tek topla finalist,şampiyon değişiyor yıllardır.

    Şimdi 2 süper yıldız da yok. Vasa gitti,Larkin artık yıldız gibi oynamıyor. Clyburn'de başka havalarda.Şimdi sakatlıklar da baş gösterdi.Burada biraz koç mahareti ön plana çıkıyor.Ekleme zaten gerekiyordu şimdi şart.Yaklaşık 1 ay önce Efes'in 2 uzun, bir kısaya ihtiyacı var demiştim.Bir çember savunucusu şart,yine Walkup benzeri bir kısa.Yine mobil,şutu olan bir uzun.Mesela Jordan Mickey tarzında.Kayıp sezona hazırlamıştık biraz kendimizi ama önümüzdeki sezona da bir iskelet kalmayacak gibi görünüyor,yine yeniden sıfırdan Efes. Ama mimar kim olacak?
    Konu Larking tarafından (21.11.2023 Saat 10:49 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  5. #4230

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    43
    Mesajlar
    1,211

    Standart

    Alex Abrines:"Bana ve yakın olduğum arkadaşlarıma göre koçun değişmesi iyi oldu.Sezon uzun,sürekli size bağıran biriyle çalışmak insanı yoruyor.Bir noktada söyledikleri bir kulağınızdan girip,diğer kulağınızdan çıkıyor"

    Saras'a salvolar.Bu işler Obradovic ile başladı.Ona öykünenler hep aynı tarzda koçluk yapmaya çalışıyor.Bir tane de bizim başımızda var.

    Abrines, sende 3 yıldır bir şey oynamıyorsun ama o da ayrı.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  6. #4231

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    43
    Mesajlar
    1,211

    Standart

    Uzun zamandır Katar'ın, EL'ye girme çabası var.Önümüzdeki hafta EL hissedarları bu konuyu görüşecek.Ne karar çıkarsa çıksın 2024-2025 sezonunda Katar takımı olmayacak ama sonraki sezonlar için olumlu bir karar çıkabilir.Bence EL hissedarları eninde sonunda buna yeşil ışık yakacak. EL'nin en büyük sorunu para. Futbol'da ŞL gelirleri çok üst düzeyde ama basketbolun şampiyonlar ligi EL için aynı şey geçerli değil.Bu düzeyde bir organizasyon için komik paralar söz konusu.Ama takımların bütçeleri çok yüksek.Katar takımı demek para demek.Ciddi sponsorluklar,reklam vs. EL hissedarları böyle yüksek bir gelire hayır diyemez.2025-2026 sezonunda bir Katar takımı görebilme ihtimalimiz yüksek.

    Şahsi fikrim paranın,sporun ruhunu satın alamaması yönünde.Her spor dalında böyle düşünüyorum.Amatör ruh her zaman önde olmalı.Ama bir de realite var.Para artık sporun en önemli parçası.Bu organizasyonlar belli bir para olmadan bu kalitede ne kadar sürdürülebilir belirsiz.Katar basketbol kültürü olan bir ülke. Asya'nın basketbol ülkelerinden birisi.Futbol gibi değil. Ama yine de Lübnan ve İran gibi basketbol ülkelerinin değil,Katar'ın EL için konuşulması basketbol kültüründen çok paranın tek düşünce olduğunu gösteriyor.Bakalım ne karar çıkacak.
    Konu Larking tarafından (22.11.2023 Saat 12:20 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  7. #4232
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,021

    Standart

    Larkin, Partizan maçında oynayacakmış.

    Rakipte Punter, Avramovic ve Trifunıvic olmayacak.

    *

    Obradovic'in takımını bu sezon seyrettiğim kadarıyla, mümkün olduğunca çembere gidiyor. Zaten Nunnally haricinde dış tehditleri yok. Clyburn için güzel bir eşleşme. Ben olsam Nunnally'ye Clyburn'le (Ve Erkan'la) tam sahada top aldırmam. Onu da devre dışı bırakırsa Efes, yaratıcı kimse kalmıyor.

    Avramovic'in olmaması Efes için avantaj. Belki Larkin'i gerek kalmadıkça oynatmayabilir.

    Gelelim uzunlara... Smailagic, Caboclo, Kopravica, Kaminsky, Leday vs. Jones, Zizic, Ercan

    Dediğim gibi Nunnally'ye oynama izni verirsek bu uzunlarla çok avantajlılar. Rakip potada ise uzunların üstüne gidip erken faul aldırıp yumuşatmak lazım.
    Konu Oğuz ZEYTİN tarafından (23.11.2023 Saat 16:50 ) değiştirilmiştir.
    Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.

  8. #4233

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    43
    Mesajlar
    1,211

    Standart

    Alıntı Oğuz ZEYTİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Larkin, Partizan maçında oynayacakmış.

    Rakipte Punter, Avramovic ve Trifunıvic olmayacak.

    *

    Obradovic'in takımını bu sezon seyrettiğim kadarıyla, mümkün olduğunca çembere gidiyor. Zaten Nunnally haricinde dış tehditleri yok. Clyburn için güzel bir eşleşme. Ben olsam Nunnally'ye Clyburn'le (Ve Erkan'la) tam sahada top aldırmam. Onu da devre dışı bırakırsa Efes, yaratıcı kimse kalmıyor.

    Avramovic'in olmaması Efes için avantaj. Belki Larkin'i gerek kalmadıkça oynatmayabilir.

    Gelelim uzunlara... Smailagic, Caboclo, Kopravica, Kaminsky, Leday vs. Jones, Zizic, Ercan

    Dediğim gibi Nunnally'ye oynama izni verirsek bu uzunlarla çok avantajlılar. Rakip potada ise uzunların üstüne gidip erken faul aldırıp yumuşatmak lazım.
    Maç her yönüyle ilginç olacak.El öpme olayından sonra ilk karşılaşma.Tribünlerin reaksiyonu ne olacak merak ediyorum.Sakatlıklar korkulan gibi değilmiş. Larkin kadroda ama oynar mı,ne kadar verimli olur soru işareti. Tibor ve Elijah kesin oynamayacak. Avramovic'in yokluğu büyük avantaj.Uzunlar konusu zaten malum. Caboclo'yu Efes'in disiplinsizlik nedeniyle düşünmediği dedikodusu var. İlk maçında çok iyi oynadı. Leday yine çok mobil bir uzun.Bizde olmayan şey. DT-Babuş-Clyburn üçlüsünü uzun süre parkede göreceğiz.Bu üçlünün performansı ve Partizan uzunlarının kötü gününde olması maçın sonucunu belirleyecek.Maçın başından itibaren sertliği koymak lazım.Partizan en çok sayı atan ikinci takım.Yumuşak oynarsak hiç şansımız olmaz.Erkan Yılmaz'ın savaşacağı,Ercan Osmani'nin x faktör olacağı gibi bir his var içimde.Türk oyuncular hep EL'de oynatılmamaktan şikayet eder,işte onlara fırsat kimse onlardan maçı alıp götürmelerini beklemiyor çekecekleri bir ribaunt,yapacakları savunma,getirecekleri enerji bile çok değerli. Efes için kritik maç,üst taraftan özellikle mental olarak kopmamak gerekiyor.Partizan doğrudan rakip,biz de varız mesajı için güzel fırsat.
    Konu Larking tarafından (24.11.2023 Saat 10:33 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  9. #4234
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,021

    Standart

    Alıntı Larking Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Maç her yönüyle ilginç olacak.El öpme olayından sonra ilk karşılaşma.Tribünlerin reaksiyonu ne olacak merak ediyorum.Sakatlıklar korkulan gibi değilmiş. Larkin kadroda ama oynar mı,ne kadar verimli olur soru işareti. Tibor ve Elijah kesin oynamayacak. Avramovic'in yokluğu büyük avantaj.Uzunlar konusu zaten malum. Caboclo'yu Efes'in disiplinsizlik nedeniyle düşünmediği dedikodusu var. İlk maçında çok iyi oynadı. Leday yine çok mobil bir uzun.Bizde olmayan şey. DT-Babuş-Clyburn üçlüsünü uzun süre parkede göreceğiz.Bu üçlünün performansı ve Partizan uzunlarının kötü gününde olması maçın sonucunu belirleyecek.Maçın başından itibaren sertliği koymak lazım.Partizan en çok sayı atan ikinci takım.Yumuşak oynarsak hiç şansımız olmaz.Erkan Yılmaz'ın savaşacağı,Ercan Osmani'nin x faktör olacağı gibi bir his var içimde.Türk oyuncular hep EL'de oynatılmamaktan şikayet eder,işte onlara fırsat kimse onlardan maçı alıp götürmelerini beklemiyor çekecekleri bir ribaunt,yapacakları savunma,getirecekleri enerji bile çok değerli. Efes için kritik maç,üst taraftan özellikle mental olarak kopmamak gerekiyor.Partizan doğrudan rakip,biz de varız mesajı için güzel fırsat.
    Seyrediyor musunuz maçı? Tepe pick and roll'leri nasıl zorluyorlar? Kaminsky de Smailagic de şuta açılıyor veya devrilince boş koridorda çembere gidiyorlar.

    Şuna tedbir alamıyor on maçtır. Neyse ki Nunnally'yi oyuna sokmadık.
    Konu Oğuz ZEYTİN tarafından (24.11.2023 Saat 21:24 ) değiştirilmiştir.
    Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.

  10. #4235
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,021

    Standart

    Berbat bir çeyrek oynadı Efes. 14-29...

    Son topu bile savunamadı. Willis'i oynatmıyor Erdem Paşa. İlk yarının iyisiydi çocuk. Sakat filan mı?

    Düzeltme: Sağ elinde bandaj var Willis'in. Ters açımdaydı, görmedim.

    *

    Son çeyrek rüzgar tersine döndü. Clyburn ve Larkin'e özgürlük tanınınca üretkenlikleri ortaya çıktı. Ancak burada bir nokranın altını çizmek lazım. Dört kısa oynarken, Jones doşında herkes çembere bakabilirken Efes ciddi spacing sorunu yaşadı. Jones'un perdeleme zaman ve açıları işlevsiz. Kısaya şut veya penetre için alan açamıyor. Ona rağmen hem çalınan toplarla bulunan hızlı hücum sayıları hem de faul çizgisinden yüksek isabetle Efes kritik bir maç kazandı. Partizan'ın doksanları görmesi mucizeydi, oldu.

    Bu arada üç başarısız alley-oop denemesi salonu çıldırttı. Zaten eski atmosfer yok. Yıllar öncesine döndük, Abdi İpekçi'deki gibi okullardan öğrenciler getirilmiş.

    Son olarak oyuna bir türlü giremese de Beaubois'nun son anlarda iki ölü topu çalması maçı kopardı diyebilirim.

    Jınes'un son sekiz saniyede zaman oynamayıp faul kovalamak yerine atak edip kaçırması, üstüne faul yapmamız acemilik kokuyordu.
    Konu Oğuz ZEYTİN tarafından (24.11.2023 Saat 23:56 ) değiştirilmiştir.
    Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.

  11. #4236
    Enes Başkaya60 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.02.2007
    Nereden
    Kırşehir
    Yaş
    34
    Mesajlar
    19,888

    Standart

    Larkin'in üstün performansı ile son çeyrekte maçı aldı Anadolu Efes şükür.
    S.V.A.K.O
    FATİH TEKKE

  12. #4237
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,021

    Standart

    Monaco'da Mike James dışındakiker 19/51 attı. Baskonia iyi savunma yaptığı maçta son saniyede yenildi. Yedi dakika kala çift hanelerde gerideydi. Oradan geldi ama yetmedi. Dört maçlık seri evde bitti. Kazansaydı ilk altıya yerleşecekti. Howard faul sorunu yaşamasa maçı alırdı Baskonia. Çok formda... Bu arada uzun süre sonra sakatlar da döndü, sadece Yunan çocuk eksikti.
    Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.

  13. #4238

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    43
    Mesajlar
    1,211

    Standart

    Alıntı Oğuz ZEYTİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Seyrediyor musunuz maçı? Tepe pick and roll'leri nasıl zorluyorlar? Kaminsky de Smailagic de şuta açılıyor veya devrilince boş koridorda çembere gidiyorlar.

    Şuna tedbir alamıyor on maçtır. Neyse ki Nunnally'yi oyuna sokmadık.
    Alıntı Oğuz ZEYTİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Berbat bir çeyrek oynadı Efes. 14-29...

    Son topu bile savunamadı. Willis'i oynatmıyor Erdem Paşa. İlk yarının iyisiydi çocuk. Sakat filan mı?

    Düzeltme: Sağ elinde bandaj var Willis'in. Ters açımdaydı, görmedim.

    *

    Son çeyrek rüzgar tersine döndü. Clyburn ve Larkin'e özgürlük tanınınca üretkenlikleri ortaya çıktı. Ancak burada bir nokranın altını çizmek lazım. Dört kısa oynarken, Jones doşında herkes çembere bakabilirken Efes ciddi spacing sorunu yaşadı. Jones'un perdeleme zaman ve açıları işlevsiz. Kısaya şut veya penetre için alan açamıyor. Ona rağmen hem çalınan toplarla bulunan hızlı hücum sayıları hem de faul çizgisinden yüksek isabetle Efes kritik bir maç kazandı. Partizan'ın doksanları görmesi mucizeydi, oldu.

    Bu arada üç başarısız alley-oop denemesi salonu çıldırttı. Zaten eski atmosfer yok. Yıllar öncesine döndük, Abdi İpekçi'deki gibi okullardan öğrenciler getirilmiş.

    Son olarak oyuna bir türlü giremese de Beaubois'nun son anlarda iki ölü topu çalması maçı kopardı diyebilirim.

    Jınes'un son sekiz saniyede zaman oynamayıp faul kovalamak yerine atak edip kaçırması, üstüne faul yapmamız acemilik kokuyordu.
    Maçı izledim.Eğer dış şutu ulan uzununuz varsa Efes'e karşı tepe PNR'si her takım için bir maden. Zizic, tepeye çıkan rakip uzunu takip etmeye kalkarsa perdeleme sonrası ya şutu savunamıyor,rakip içeri devrilirse de yavaş ayakları nedeniyle ona yetişemiyor. Kaminsky gibi ağır ve atletizmi olmayan bir oyuncu bile bunu dün çok defa uygulamalı olarak gösterdi. Jones blok tehdidi dışında savunmada faydadan çok zarar veriyor.Pozisyon bilgisi zayıf ve zamanlama sorunları yaşıyor.Zaten undersize ve sırtı dönük uzunu da göğüsleyemiyor.Her takım Efes uzunlarının savunma zaafiyetini çok rahat değerlendiriyor. Partizan, Kaminsky ve hücum ribaunları ile ayakta kaldı.Nunally'nin perde çıkışı hücumlarına hiç izin vermedik ama 8 hücum ribaundu çekti ve sayıları öyle buldu.Rakip kısaya bu kadar hücum ribaundu vermenin bir izahı yok.

    Maçı Larkin tek başına aldı diyebiliriz.Uzun zamandır bu kadar ritimli bir Larkin görmemiştik.Fiziksel ve mental olarak hazırsa ve maç içinde ritim yakalarsa halen daha durdurulması mümkün olmayan bir oyuncu olduğunu gösterdi.Hücumu tek başına sürüklemesinin yanında son çeyrekte savunmanın ateşini de o yaktı.Üstelik el tendonlarında ciddi bir problem varken. Ne yapsın karşısında Obradovic görünce dayanamıyor.

    Willis 3.çeyreğin başında oyundan alınıp,bir daha girmeyince ben de şaşırmıştım.Sakatlanmış.Erdem Can'ın dün en büyük hatası 3.çeyrekte Clyburn-Ercan-Zizic üçlüsüyle sahada kaldığı bölüm oldu.5 sayı öndeyken momentumu Partizan'a verdik,10 sayı geriye düştük.Sakatlıklardan dolayı rotasyon mecburen daraldı gir-çık bitti bence bu olumlu yansıdı ve dün özelinde Larkin başta olmak üzere oyuncular daha özgür hareket etti.Bu takım biraz akışına bırakılacak bir takım,oyuncularda bunu istiyor,kalıplaşmış setlerle oynamak yerine biraz daha esnek olmak lazım. Clyburn 3 çeyrek gezindi,son çeyreğin başında devreye girdi.Ama halen çok formsuz ve isteksiz.O olmadan Efes'in bir hedefe ulaşması çok zor.

    Ercan ve Erkan için bu maçta beklentim olduğunu yazmıştım ama galiba onların bile kendilerinden beklentisi yok.Takımın uzun ihtiyacı varken,Pleiss sakat diğer uzun Willis maç içinde sakatlanmışken,rotasyona girdiği uzunlar Zizic ve Jones'ken Ercan'ın alabildiği süre 5-6 dakika ve onu da çok kötü oynadı,vasata çıksa 15 dakika oynayacak bir daha bu fırsatı nerede bulacak çok merak ediyorum. Ercan'ın verimlilik puanı -1,o oyundayken Efes -8.Gerçekten 6 dakikada çok iş başarmış(!)
    Konu Larking tarafından (25.11.2023 Saat 12:00 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  14. #4239
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,021

    Standart

    Alıntı Larking Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Maçı izledim.Eğer dış şutu ulan uzununuz varsa Efes'e karşı tepe PNR'si her takım için bir maden. Zizic, tepeye çıkan rakip uzunu takip etmeye kalkarsa perdeleme sonrası ya şutu savunamıyor,rakip içeri devrilirse de yavaş ayakları nedeniyle ona yetişemiyor. Kaminsky gibi ağır ve atletizmi olmayan bir oyuncu bile bunu dün çok defa uygulamalı olarak gösterdi. Jones blok tehdidi dışında savunmada faydadan çok zarar veriyor.Pozisyon bilgisi zayıf ve zamanlama sorunları yaşıyor.Zaten undersize ve sırtı dönük uzunu da göğüsleyemiyor.Her takım Efes uzunlarının savunma zaafiyetini çok rahat değerlendiriyor. Partizan, Kaminsky ve hücum ribaunları ile ayakta kaldı.Nunally'nin perde çıkışı hücumlarına hiç izin vermedik ama 8 hücum ribaundu çekti ve sayıları öyle buldu.Rakip kısaya bu kadar hücum ribaundu vermenin bir izahı yok.

    Maçı Larkin tek başına aldı diyebiliriz.Uzun zamandır bu kadar ritimli bir Larkin görmemiştik.Fiziksel ve mental olarak hazırsa ve maç içinde ritim yakalarsa halen daha durdurulması mümkün olmayan bir oyuncu olduğunu gösterdi.Hücumu tek başına sürüklemesinin yanında son çeyrekte savunmanın ateşini de o yaktı.Üstelik el tendonlarında ciddi bir problem varken. Ne yapsın karşısında Obradovic görünce dayanamıyor.

    Willis 3.çeyreğin başında oyundan alınıp,bir daha girmeyince ben de şaşırmıştım.Sakatlanmış.Erdem Can'ın dün en büyük hatası 3.çeyrekte Clyburn-Ercan-Zizic üçlüsüyle sahada kaldığı bölüm oldu.5 sayı öndeyken momentumu Partizan'a verdik,10 sayı geriye düştük.Sakatlıklardan dolayı rotasyon mecburen daraldı gir-çık bitti bence bu olumlu yansıdı ve dün özelinde Larkin başta olmak üzere oyuncular daha özgür hareket etti.Bu takım biraz akışına bırakılacak bir takım,oyuncularda bunu istiyor,kalıplaşmış setlerle oynamak yerine biraz daha esnek olmak lazım. Clyburn 3 çeyrek gezindi,son çeyreğin başında devreye girdi.Ama halen çok formsuz ve isteksiz.O olmadan Efes'in bir hedefe ulaşması çok zor.

    Ercan ve Erkan için bu maçta beklentim olduğunu yazmıştım ama galiba onların bile kendilerinden beklentisi yok.Takımın uzun ihtiyacı varken,Pleiss sakat diğer uzun Willis maç içinde sakatlanmışken,rotasyona girdiği uzunlar Zizic ve Jones'ken Ercan'ın alabildiği süre 5-6 dakika ve onu da çok kötü oynadı,vasata çıksa 15 dakika oynayacak bir daha bu fırsatı nerede bulacak çok merak ediyorum. Ercan'ın verimlilik puanı -1,o oyundayken Efes -8.Gerçekten 6 dakikada çok iş başarmış(!)
    BSL başlığında yazışmıştık sizinle, Ercan büyük hayal kırıklığı oldu. Çember dibinde bitiremeyen uzuna dönüştü çocuk.

    Larkin için ciddi sakat diye açıklama yapılmıştı, dün salon MVP! diye inliyordu.

    Koçla ilgili küçük bir detay ekleyeyim: Partizan faul atarken uzunu çıkardı. Hücum ribaundu verdik ve faul yaptık. Koçlar kritik dakikalarda savunma - hücum değişikliği yapar ama rakip faul atarken uzun çıkarırsanız cezasını keserler.

    Bu arada DSK Timma'yı bırakmış. Fiziksel testlerinde sorun yoksa Efes'in yerinde olsam alırım.

    Bir: Tecrübesi var. Derinlik katar.
    İki: Üç - dört / iç-dış eşleşme sorunu yaratır. Clynurn'e top verildiğinde dört numarada alan açar. Belli ki Clyburn bu sezon şut ritmini yakalayamayacak (14 EL ve BSL maçında 11/55 yani 20%).
    Üç: 42%'yle üçlük atıyor. Bunu hem sabit şutör hem de kendi şutu üzerinden yapabiliyor.
    Dört: Takım savunmasına sertlik getirir.
    Konu Oğuz ZEYTİN tarafından (25.11.2023 Saat 12:57 ) değiştirilmiştir.
    Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.

  15. #4240
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,021

    Standart

    Kötü haber: Willis'te kırık varmış. 6-8 hafta oynamayacak.

    Tam da takımdaki rolüne oturmuştu. Dün de oyunda kaldığı ilk devrede iki üçlük sokmuştu. Tek şutör uzununu kaybetti Efes. Artık ekleme yaparlar zahmet olmazsa.
    Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.

  16. #4241

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    43
    Mesajlar
    1,211

    Standart

    Alıntı Oğuz ZEYTİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Kötü haber: Willis'te kırık varmış. 6-8 hafta oynamayacak.

    Tam da takımdaki rolüne oturmuştu. Dün de oyunda kaldığı ilk devrede iki üçlük sokmuştu. Tek şutör uzununu kaybetti Efes. Artık ekleme yaparlar zahmet olmazsa.
    Sezon başından bu yana en istikrarlı ve en faydalı uzunumuz da yaklaşık 2 ay yok.Ne planlıyorlar gerçekten merak ediyorum.14 Aralık'taki Maccabi maçı da muhtemelen deplasmana alınacak yani önümüzdeki 5 maçın 4'ü deplasman.Çok kritik yerlerden geçiliyor,herkesin galibiyet sayısı birbirine çok yakın.Bu deplasman fikstüründen sadece kısaların varlığıyla çıkmak çok zor. Ercan ve Pleiss'tan EL'de bir verim alınacak gibi durmuyor,Willis'de uzun süre yok. Zizic ve Jones ile olacak bir iş değil. İki uzun eklemesi gerekiyor.

    Not: Şimdi baktım Efes 5 günde 3 maç oynayacak,2'si deplasman.Korkunç bir şey.

    1 Aralık Kızılyıldız deplasman(maç 22.00'da başlayacak,teknik olarak 2 Aralık'ta bitecek maç)
    3 Aralık Aliağa deplasman
    5 Aralık iç sahada Pana.

    İnsanlık dışı bir takvim.Sakatlıklardan dolayı rotasyon da daralmışken oyunculara büyük bir eziyet. TBF bir erteleme yapar mı?Tabii ki hayır.Ben olsam Aliağa maçına yıldız takımıyla çıkarım.
    Konu Larking tarafından (27.11.2023 Saat 16:08 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  17. #4242

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    43
    Mesajlar
    1,211

    Standart

    Efes, Mike Daum isimli bir uzun ile anlaşmak üzereymiş.Oyuncuyu tanımıyorum,özelliklerine bakarsak Willis'in yokluğu için alınmış gibi duruyor.Uzun ihtiyacı o kadar fazla ki isme cisme bakmıyoruz artık kör,topal alınsın biri yeter ki.Ama bu tarz bir uzun eklemesi yeterli değil, bir de çember savunucusu gerekiyor.

    Not:Zizic'de de yırtık varmış.1 ay yok.İş iyice dramatik bir hal almaya başladı.
    Konu Larking tarafından (27.11.2023 Saat 22:14 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  18. #4243
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,021

    Standart

    Her geçen hafta kadro daralıyor. Bryant'ın dönüşü kolay olmayacak. Pleiss yavaş yavaş gelexek ama bu saatten sonra ne vereceğini kestiremiyorum. Willis iki, Zizic bir ay yok. Doğuş zaten uzun süre olmayacak.

    Daum, Obradoiro'da oynamış ama hatırlamadım. İnşallah PnR savunuyordur.

    Keşke Timma'yı da alsa Efes.

    *

    Justin Gorham da gündemdeymiş. Daha tecrübeli birinin adaptasyonu kolay olurdu çünkü Tyrique Jones gibi o da EL çaylağı. Fakat rol olarak tam aradığım adam.
    Konu Oğuz ZEYTİN tarafından (28.11.2023 Saat 17:46 ) değiştirilmiştir.
    Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.

  19. #4244
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,021

    Standart

    Zalgiris, Detroit çocuğu Edmond Sumner'ı getirmiş. Çok iyi savunmacıdır, delicidir, topsuz oyunu bilir.

    *

    Dubai takımı yatırımı için altı yıl 150 Milyon Dolar garanti verilmiş. Ayrıca THY sonrası için 2025'ten itibaren Emirates ana sponsorluğu gündeme gelmiş.
    Konu Oğuz ZEYTİN tarafından (28.11.2023 Saat 17:37 ) değiştirilmiştir.
    Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.

  20. #4245

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    43
    Mesajlar
    1,211

    Standart

    Alıntı Oğuz ZEYTİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Zalgiris, Detroit çocuğu Edmond Sumner'ı getirmiş. Çok iyi savunmacıdır, delicidir, topsuz oyunu bilir.

    *

    Dubai takımı yatırımı için altı yıl 150 Milyon Dolar garanti verilmiş. Ayrıca THY sonrası için 2025'ten itibaren Emirates ana sponsorluğu gündeme gelmiş.
    Katar'ın en azından bir basketbol kültürü var,Emirlik sadece para koyacak.Ayrıca yıllık 25 M.Dolar onlar için çekirdek parası bu rakamlarla bir takımlarının EL'ye alınması bana mümkün görünmüyor.Ama bir de dev bir sponsor getirmeleri söz konusu,eğer öyleyse rakam büyüyecek.Pastayı büyütmek zorunda olan EL yönetiminin Arap sermayesine hayır demesi çok kolay değil.Oralardan 1-2 takımı birkaç yıl içinde göreceğiz gibime geliyor,pastanın büyümesiyle Arap takımları ile birlikte ligi 18 takıma çıkarmaları da çok yüksek bir ihtimal.Hatta bir gün bitecek ambargo ile Rus takımları da dahil olunca 20-22 takımlı Nba gibi kapalı bir lig bile olabilir.
    Konu Larking tarafından (29.11.2023 Saat 10:29 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  21. #4246
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,021

    Standart

    Alıntı Larking Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Katar'ın en azından bir basketbol kültürü var,Emirlik sadece para koyacak.Ayrıca yıllık 25 M.Dolar onlar için çekirdek parası bu rakamlarla bir takımlarının EL'ye alınması bana mümkün görünmüyor.Ama bir de dev bir sponsor getirmeleri söz konusu,eğer öyleyse rakam büyüyecek.Pastayı büyütmek zorunda olan EL yönetiminin Arap sermayesine hayır demesi çok kolay değil.Oralardan 1-2 takımı birkaç yıl içinde göreceğiz gibime geliyor,pastanın büyümesiyle Arap takımları ile birlikte ligi 18 takıma çıkarmaları da çok yüksek bir ihtimal.Hatta bir gün bitecek ambargo ile Rus takımları da dahil olunca 20-22 takımlı Nba gibi kapalı bir lig bile olabilir.
    London Lions'ın Euroleague için bir diğer genişleme hedefi olduğunu düşünüyorum. Ukrayna, Litvanya takımı mı; Londra takımı mı isterler? Yoksa her yıl NBA draftına üçer beşer giren Fransızlara da fazladan bir kontenjan açacaklardır, özellikle Paris'e.

    BCL kuruldupunda EL'nin ödül dağıtımına tepki göstermişti. İspanyol ve Fransız takımlarından ciddi ilgi görmüştü. Ancak turnuva organizasyonu çok kötü. Marka olarak EL'ye kısa sürede yaklaşamayacak. EL bu sürede cepten yedi. Cska'nın ihracı gibi basketbol ötesi kararlar da darbe vurdu.

    Kapalı lig nihaî mecburiyet gibi duruyor. Bu da yeni bir FIBA-ULEB kapışması demek...
    Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.

  22. #4247

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    43
    Mesajlar
    1,211

    Standart

    Alıntı Oğuz ZEYTİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    London Lions'ın Euroleague için bir diğer genişleme hedefi olduğunu düşünüyorum. Ukrayna, Litvanya takımı mı; Londra takımı mı isterler? Yoksa her yıl NBA draftına üçer beşer giren Fransızlara da fazladan bir kontenjan açacaklardır, özellikle Paris'e.

    BCL kuruldupunda EL'nin ödül dağıtımına tepki göstermişti. İspanyol ve Fransız takımlarından ciddi ilgi görmüştü. Ancak turnuva organizasyonu çok kötü. Marka olarak EL'ye kısa sürede yaklaşamayacak. EL bu sürede cepten yedi. Cska'nın ihracı gibi basketbol ötesi kararlar da darbe vurdu.

    Kapalı lig nihaî mecburiyet gibi duruyor. Bu da yeni bir FIBA-ULEB kapışması demek...
    Bir İngiliz takımı için en büyük dezavantaj İngiltere'de basketbola olan ilginin azlığı olduğunu düşünüyorum.Ama Londra gibi bir şehrin takımını Abramovic benzeri bir yatırımcı "prime"bir takım haline getirebilir ve ilgi doğabilir. Londra gibi her anlamda marka bir şehrin EL'de olmasını da EL yönetimi çok ister.

    Artık iş daha çok ekonomi üzerinden dönüyor.Büyük ülkelerin marka şehirleri,ne kadar basketbol kültürleri de olsa kıyıda köşede kalmış,ekonomileri olmayan Baltık ve Slav şehri takımlarına daha çok tercih edilecek gibi duruyor.Örnek vermek gerekirse 6-7 yıl önce Litvanya'dan Neptunas Kleipeda diye bir takım EL'de oynadı.O zaman bu takıma isim sponsoru olmak için bir Türk şirketinden 500 bin Euro talep edildiği,önce anlaşma olduğu halde şirketin bundan son anda vazgeçtiği konuşulmuştu.Bir EL takımı için isim sponsorluğunun 500 bin Euro gibi komik bir para olmaması lazım.Evet Litvanya basketbol kültürünün çok yüksek olduğu bir ülke,belki bu bedel onlar için iyi bir bedel ama isim sponsorluğunu bu bedele satan bir kulübün EL gibi bir organizasyonda olması mümkün değil.Burası Nba'den sonra dünya basketbolunun en büyük vitrini ve organizasyonu.Herkes kendi çapındaki ligde oynayacak,eğer o seviyeye çıkamayacaksa başka çok lig var orada oynayacak.Bakın Gran Canaria'ya EL'de oynama hakkı olmasına rağmen bunu istemedi.Hem de İspanyol takımı.

    EL'deki ücretleri karşılamak ve ligin kalitesini sürdürülebilir hale getirmek için bir şeylerin değişmesi de şart görünüyor.Amatör ruh ve basketbol kültürü yara alacak,bu kesin. Nba gibi daha çok şov ve para üzerine kurulu endüstriyel bir lige doğru adımlar atılıyor.Arap takımlarının EL'ye alınma konusu zaten bunun en büyük göstergesi.Yerel ligler yavaş yavaş biraz daha amatör bir hale gelecektir,belki yakın zamanda değil ama bir gün bu gerçekleşecek.Yerel ligler tamamen ortadan kalkmaz ama takımların çoğu belki de kapalı lig olan EL'de ayrı takım,yerel ligde daha çok yerel oyunculardan oluşan düşük bütçeli ayrı takımla ve ayrı koçla oynayacaklar, mesela Efes A takımı ve B takımı gibi.Bu sistem yerel liglerden daha fazla genç oyuncu yetişmesinin de önünü açabilir.
    Konu Larking tarafından (29.11.2023 Saat 12:21 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  23. #4248
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,021

    Standart

    Alıntı Larking Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bir İngiliz takımı için en büyük dezavantaj İngiltere'de basketbola olan ilginin azlığı olduğunu düşünüyorum.Ama Londra gibi bir şehrin takımını Abramovic benzeri bir yatırımcı "prime"bir takım haline getirebilir ve ilgi doğabilir. Londra gibi her anlamda marka bir şehrin EL'de olmasını da EL yönetimi çok ister.

    Artık iş daha çok ekonomi üzerinden dönüyor.Büyük ülkelerin marka şehirleri,ne kadar basketbol kültürleri de olsa kıyıda köşede kalmış,ekonomileri olmayan Baltık ve Slav şehri takımlarına daha çok tercih edilecek gibi duruyor.Örnek vermek gerekirse 6-7 yıl önce Litvanya'dan Neptunas Kleipeda diye bir takım EL'de oynadı.O zaman bu takıma isim sponsoru olmak için bir Türk şirketinden 500 bin Euro talep edildiği,önce anlaşma olduğu halde şirketin bundan son anda vazgeçtiği konuşulmuştu.Bir EL takımı için isim sponsorluğunun 500 bin Euro gibi komik bir para olmaması lazım.Evet Litvanya basketbol kültürünün çok yüksek olduğu bir ülke ama isim sponsorluğunu bu bedele satan bir kulübün EL gibi bir organizasyonda olması mümkün değil.

    EL'deki ücretleri karşılamak ve ligin kalitesini sürdürülebilir hale getirmek için bir şeylerin değişmesi de şart görünüyor.Amatör ruh ve basketbol kültürü yara alacak,bu kesin. Nba gibi daha çok şov ve para üzerine kurulu endüstriyel bir lige doğru adımlar atılıyor.Arap takımlarının EL'ye alınma konusu zaten bunun en büyük göstergesi.Yerel ligler yavaş yavaş biraz daha amatör bir hale gelecektir,belki yakın zamanda değil ama bir gün bu gerçekleşecek.Yerel ligler tamamen ortadan kalkmaz ama takımların çoğu belki de kapalı lig olan EL'de ayrı takım,yerel ligde daha çok yerel oyunculardan oluşan düşük bütçeli ayrı takımla ve ayrı koçla oynayacaklar, mesela Efes A takımı ve B takımı gibi.Bu sistem yerel liglerden daha fazla genç oyuncu yetişmesinin de önünü açabilir.
    Daum imzayı atmış üstadım. 250,000 Euro da buy-out ödemiş Efes.
    Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.

  24. #4249

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    43
    Mesajlar
    1,211

    Standart

    Alıntı Oğuz ZEYTİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Daum imzayı atmış üstadım. 250,000 Euro da buy-out ödemiş Efes.
    Hocam dün bu buy out konusu sosyal medyada konuşulmuştu ama inanmak istememiştim. Efes yönetimi başta genel menajer olmak üzere bu sezon çok kötü kararlar alıyor.Şimdi anlıyoruz ki 5 sezon Ergin Ataman'ın ekmeğini yemişler.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  25. #4250
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,021

    Standart

    Micic'den gelen parayı (Yaklaşık 825000 Dolar olmalı) Thompson ve Daum'un kulüplerine ödedi.

    Thompson iyi bir pick an roll oynatıcısı ama 550-600 Bin Euro bonservis ödenecek oyuncu değil bence.

    Şu Rytas'taki çocuğu (Gorham) da almak isteseler, onun da çıkış bedeli vardır. Boştaki Timma'yı alsalar bari...
    Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. THY Euroleague'e Sponsor Oldu
    Konu Sahibi Harun-61 Forum Dünyada Spor
    Cevap: 13
    Son Mesaj : 30.07.2010, 11:54
  2. EuroLeague 2005
    Konu Sahibi SDanışmaz Forum Dünyada Spor
    Cevap: 4
    Son Mesaj : 24.10.2007, 19:10
  3. Şehit Ailelerine Turkish-Hack Team'den Bayram Hediyesi!..
    Konu Sahibi İskender66 Forum Ganita
    Cevap: 32
    Son Mesaj : 27.06.2007, 21:02
  4. Euroleague Fantasy Challange
    Konu Sahibi selçukabi Forum Ganita
    Cevap: 31
    Son Mesaj : 27.01.2006, 12:42
  5. Euroleague Final Four
    Konu Sahibi The Londoner Forum Dünyada Spor
    Cevap: 5
    Son Mesaj : 09.05.2005, 01:51

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •