Sayfa 161 Toplam 176 Sayfadan BirinciBirinci ... 61 111 151 159 160 161 162 163 171 ... SonuncuSonuncu
Toplam 4391 adet sonuctan sayfa basi 4,001 ile 4,025 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Turkish Airlines Euroleague

  1. #4001
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,535

    Standart

    Alıntı Larking Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bu denklemde o zaman da şaşırdığım şey İvanoviç bjk'ye nasıl düştü olmuştu.

    Efsanevi Jugoplastika(Split)takımının da bir parçasıdır.

    İdmanları ağırdır.

    Gittiği takımlarda hep bir gelişim göstermiştir bjk hariç: )

    Bey oynattığı basketbolu çok sevmem o ayrı.
    Ömer Utku Al'a, Burakcan'a, İsmet'e, Samet'e basketbol öğretti. Play-off yaptı o kadro. Buva'yı, Benzing'i tekrar ACB'ye gönderdi. Bence iyi iş çıkarmıştı Bjk'de. Özellikle ilk sezon.

  2. #4002

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    44
    Mesajlar
    1,410

    Standart

    Efes yine çift haneden maç verdi,16 sayıdan gelip son çeyrekte müthiş oynayıp 30 atarak kazandı Bayern.

    Son 1 ayda Maccabi ve Valencia maçlarından sonra üçüncü benzer yenilgi,geçen hafta da yine çift haneden son 3 dakika Barca'yı oyuna ortak ettiler o maç kazanıldı ama o maç da gidebilirdi.

    Bu artık oyuncularla izah edilecek bir durum değil,koça yazar.

    Efes'i rakipler ezberledi herkes tedbirini alıyor sen de farklı çözümler geliştireceksin.Son çeyrekte switch savunmasına karşı hiçbir plan yoktu,kaç kez top Micic'in elinde patladı.Bu savunmanın çözümü belli:Pick and roll. Ayrıca Pleiss'in çok iyi bitirdiği pick'n pop hücumları da yapılmadı.Sırtı dönük alçak post oyunlarını da yardım getirerek çözünce Bayern iş 9 metreden çembere top atmaya kaldı ve maç bitti.

    Larkin'in eski deliciliği artık yok.Çözüm bulunamıyordu onun savunmasına kısa oyuncunun üzerinden atar,switch olduğunda ilk adım çabukluğuyla uzun oyuncunun bacaklarının yanından küçülerek çok rahat geçer ve topu bitirirdi.Hem yaşının ilerlemesi ondan da öte yaşadığı diz sakatlıkları çembere gidişlerini azalttı.Çoğunlukla şut atarak sayı bulmaya çalışıyor.Savunması daha kolay bir oyuncu haline döndü.

    Clyburn sezona çok iyi başladı ama Larkin'in dönüşüyle son 1 aydır çok formsuz.Bu transfer yapılırken benim için tek soru işareti aynı ipte iki cambazı oynatabilen koçun üçüncüyü nasıl oynatacağıydı. Larkin'in yokluğunda pek sorun olmadı ama o dönünce Clyburn rolünü kaybetti. Kruno daha farklı bir oyuncuydu,rolü belliydi,Vasa ve Larkin çok iyi savunulduğunda sahneye çıkan oyunu yönlendiren, tamamlayıcı bir oyuncuydu. Clyburn bir MVP. Topun elinde olmasını isteyen,sürekli top kullanan ve sorumluluk alan bir oyuncu. Cska'da oynarken özellikle yüksek seviyeli maçlarda tek başına top kullanıp,aldığı maçlar oldu. Efes'e karşı alınan f4 şampiyonluğu mesela.Yine Efes'e kaybedilen f4 yarı finalinde de 20 sayıdan geri getirmişti Cska'yı.
    Şimdi koç Larkin dönünce onu benchten getiriyor mecburen,Vasa-Larkin-Clyburn'un aynı anda sahada olması kolay değil roller kayboluyor.

    Basketbol takımının kimliği takım kimyasına bağlı.Özellikle Avrupa basketbolunda.İyiyse vasat oyuncularla bile hem iyi basketbol oynarsın hem de sonuç alırsın.Çok örneği var.Ama kötüyse Los Galaktikos olsan da bir işe yaramaz.Başarısız olursun.Bununda çok örneği var.Takım kimyasının da temeli ve ana bileşeni de roller.Koçun çözmesi gereken başlıca problem bu. 3 MVP'yi nasıl kullanacağını ve rol paylaşımını nasıl yapacağını çözerse gerisi gelir.Ama işi kolay değil egosu yüksek bu oyuncuların da buna ikna olması lazım.İlk sezonlarında Vasa ve Larkin arasındaki soğukluk sezon ortasında çözülünce ve uyum sağlanınca Efes uçmaya başlamıştı.Sonucu 4 sezonda 2 EL şampiyonluğu,1 final,1 beyaz sezon liderliği. Bakalım buradan koç nasıl çıkacak.
    Konu Larking tarafından (20.01.2023 Saat 23:56 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  3. #4003

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    44
    Mesajlar
    1,410

    Standart

    Oly,dün fb beko'yu Ataşehir'de çok kötü yaptı.

    Hakem makem geçsinler bunu.

    9 galibiyet 1 mağlubiyetle lider olduklarında da söylemiştim kısa rotasyonlarının EL hedef takım seviyesi için çok zayıf olduğunu.

    Onlar gidip Kostas'ı aldılar.

    Herkes bilir ki gerçek EL Şubat ayında başlar,işler sertleşir sezon başı oyunlarını artık zor oynamaya başlarsınız.Fiziksel olarak da çok yetersiz kalmaya başladı fb kısaları.İşleri çok zor.
    Konu Larking tarafından (01.02.2023 Saat 10:29 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  4. #4004
    adiloş bebe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15.06.2015
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    4,618
    Konu adiloş bebe tarafından (25.02.2023 Saat 14:12 ) değiştirilmiştir.
    İnsan kaImanın tek yoIu, insanIık dışı bu sisteme karşı savaşmaktır.
    Karl Marx
    анархія-мама



  5. #4005
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,535

    Standart

    Alıntı adiloş bebe Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Çok çok büyük koç. Türkiye'de ona "Basketbolu bilmiyor.", "Dede" filan dediler.

  6. #4006
    adiloş bebe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15.06.2015
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    4,618

    Standart

    Anadolu Efes için hep "play-off'ları daha iyi geçiyor" diyorduk ama bu yıl play-off da olmayacak anlaşılan. Dünkü ağır Maccabi mağlubiyeti, Efes adına sezonu özetliyor gibiydi.
    İnsan kaImanın tek yoIu, insanIık dışı bu sisteme karşı savaşmaktır.
    Karl Marx
    анархія-мама



  7. #4007

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    44
    Mesajlar
    1,410

    Standart

    Alıntı adiloş bebe Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Anadolu Efes için hep "play-off'ları daha iyi geçiyor" diyorduk ama bu yıl play-off da olmayacak anlaşılan. Dünkü ağır Maccabi mağlubiyeti, Efes adına sezonu özetliyor gibiydi.
    Efes hegomanya kurduğu 4 sezondur Şubat ayı gibi vites artırıp ya şampiyon oldu ya da final oynadı.

    Peki bu sezon niye böyle olmadı?

    Öncelikle Efes bir ritim takımı.İki süper yıldız ve Kruno üzerine inşa edilen 4 ve 5 numaraların dış şutlar ve ikili oyunlarla katıldığı pace&space ağırlıklı hücum sistemine rakipler hiçbir çare bulamadı.Öyle ki geçen sezon f4 finalinde Real Madrid Efes'in hücumunu durdurmaya o kadar odaklandı ki kendisi hücum etmeyi unuttu.Finalde 58 sayı yemesine rağmen 57 sayıda kalarak finali kaybetti.

    Bu sezon Efes çok çeşitli sebeplerden dolayı ritim bulamadı. Larkin sezonun yarısını sakat geçirdi,o iyileşti bu kez de Vasa en önemli virajda sakatlandı.Deprem her şeyi olduğu gibi sporcuları da çok etkiledi.Geçen sezon bile tam olarak alınmayan 4 numara performansı bu yıl hiç alınamadı. Polonara gitti Singleton geldi,Zizic son 1 aya kadar çok kötü performans verdi,Pleiss-Dunston ikilisinin ikisi de formsuz bir sezon geçirdi.Takımın doymuşluğu,Ergin Ataman'ın kafaca bu sezona çok hazır bir görüntü vermemesi vs.

    Ama bunların hiçbirisi olmasaydı bile Clyburn eklemesi takımın kimyasını bence bozdu.Takım alışık olduğu düzenden çıktı. Clyburn'un Cska'da üzerine kurulu isolation oyunlarını sürekli oynamak istemesi,Kruno'nun aksine post up oyunlarında gelen sıkıştırmalarda pas özelliğinin iyi olmaması, takımın diğer oyuncularını,özellikle uzunları denklemden çıkardı. Vasa ve Larkin tarafından sürekli beslenen ve oyun içinde tutulan diğer oyuncular bir türlü ritme ve forma giremedi.Böylece takımın göze batmayan atletizm eksikliği ritimsiz oyunla önemli bir sorun haline geldi.İyi hücum edince iyi de savunma yapan Efes böylelikle savunmada da çöktü.Her iki çember altında da ribaunt alınamadı,çok top kaybı yapıldı.Önde girilen son çeyreklerde 25 üstü sayı yenilerek kaybedilen en az 5-6 maç tesadüf değildi.Hem konsantrasyon eksikliği hem de tüm bu yapısal zaafiyetler felaket son çeyrekleri getirdi.

    Özellikle doğrudan rakip olan Maccabi maçında takımın hali pes etmiş bir takım görüntüsü verdi. Şimdi 7 maç kaldı.Sadece 1 tanesi İstanbul dışında.En az 6 galibiyet çıkarmak şart.O durumda bile diğer maçların sonuçları beklenecek.Bu kadar olumsuzluğa rağmen halen play off şansı var.Bu akşam Real maçı tamam mı devam mı maçı.Kayıp halinde play off şansı mucizelere kalır.

    Bakalım son iki sezonun şampiyonu takım özellikle de Vasa,Larkin ve Cly gibi winner oyuncular bu durumu kabullenecek mi yoksa bir reaksiyon gelecek mi.
    Konu Larking tarafından (14.03.2023 Saat 11:43 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  8. #4008
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,535

    Standart

    2019 Finali sonrası muazzam fakat yarım kalan bir 2020 sezonu... Orası zirveydi.

    2021 ve 2022 şampiyonluklarında her sezon geri giden daha doğrusu daha fazla gediği çıkan bir Efes seyrettik.

    Ana parçalardan Moerman, Simon ve Anderson (Hatta Singleton) ayrıldı. Larkin sezonun yarısını kaçırdı. Dunston pek tabii ki eski Dunston değil.

    Takımın savunma gayreti düşük. Bryant bence iyi bir oyuncu ancak Simon'un oyun yönlendirme becerisinin Avrupa'da eşi yoktu. Kırılma anlarında kaybedilen maçlarda Simon çok aranıyor.

    Bence Beaubois olmasa Efes havluyu atmıştı.

  9. #4009

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    44
    Mesajlar
    1,410

    Standart

    Alıntı Oğuz ZEYTİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    2019 Finali sonrası muazzam fakat yarım kalan bir 2020 sezonu... Orası zirveydi.

    2021 ve 2022 şampiyonluklarında her sezon geri giden daha doğrusu daha fazla gediği çıkan bir Efes seyrettik.

    Ana parçalardan Moerman, Simon ve Anderson (Hatta Singleton) ayrıldı. Larkin sezonun yarısını kaçırdı. Dunston pek tabii ki eski Dunston değil.

    Takımın savunma gayreti düşük. Bryant bence iyi bir oyuncu ancak Simon'un oyun yönlendirme becerisinin Avrupa'da eşi yoktu. Kırılma anlarında kaybedilen maçlarda Simon çok aranıyor.

    Bence Beaubois olmasa Efes havluyu atmıştı.
    2019 ve 2020 Larkin sezonlarıydı bir daha bu seviyeye bir oyuncu çıkar mı emin değilim.

    Diz sakatlıkları Larkin'i eski ritminden çıkardığı ve özellikle çembere gidişlerini olumsuz etkilediği için son iki sezon biraz daha diğer parçaların Vasa önderliğinde işin içine girdiği sezonlar oldu.Şampiyonluk adayı takımlarının kadrolarında tercih etmeyeceği 3,4 ve 5 numaralar olmasına rağmen takım kimyası,oyun ezberi ve alışkanlıklar ile 2 şampiyonluk geldi. Singleton'un aldığı bir ribaunt,Anderson'un yaptığı bir savunma,Moerman'ın attığı bir üçlük küçük ama etkili detaylar oldu.

    Bu sezon takım kimyasında bir değişim oldu ve onun sancıları yaşanıyor. Simon sağlıklı bir sezon vaadetseydi yaşına bakmadan Ergin Hoca onunla devam ederdi.Her türden oyuncu bulabilirsiniz ama Simon gibi bir oyuncu Euroleague'de yok.

    Efes halen herkes için çok tehlikeli takım.İlk dört sıradaki takımlar play off'ta eşleşmemek için Efes'ten kaçmaya çalışacaklar.Normal sezonu çok iyi oynarsınız ama play off'ta herşey olabilir. Efes şampiyon olduğu sezonlarda normal sezonda 3 ve 5.sıradan play off'a girdi ve şampiyon oldu.

    Yarın akşamki Partizan maçı Real maçından daha önemli. Real maçında klasik son çeyrek krizi yine yaşandı ama ilk üç çeyrek oynanan oyun bu sezon için de şampiyonluk adayı olan bir takımdan esintiler sundu.
    Konu Larking tarafından (15.03.2023 Saat 12:00 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  10. #4010
    Sefer A. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    27.05.2008
    Nereden
    Fransa
    Yaş
    33
    Mesajlar
    24,289

    Standart

    Dün son çeyreği izledim
    1- Mbaye neden 1dk bile oynamadı son çeyrekte?
    2- Clyburn = Gbamin .. bu kadar umursamaz olunmaz, sabote eder gibi
    3- Larkin arada sokak basketbolcusu tarzıyla sinir bozsa da takımın yıldızı
    4- Pleiss gizli kahraman
    Trabzon futbolunun kralı, Ahmet Suat Özyazıcı

  11. #4011

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    44
    Mesajlar
    1,410

    Standart

    Dün akşam Efes son çeyrekte 34 sayı yiyerek Partiazan'a kaybetti.

    Üşenmedim baktım son 12 maçın 9'unda Efes son çeyreklerde 25 üzeri sayı yemiş.Kazandığı maçlar dahil.

    Milano'dan sonra EL'nin en az sayı atan takımı olan Asvel bile son çeyrekte Efes potasına 28 sayı atmış.

    Bu istatistiklerden sonra teknik bir yorum yapmak bence mümkün değil.Böyle bir takım kolay maç kazanamaz.

    Tamamen koça yazılacak bir durum bu.

    Ergin Ataman hiçbir bahaneye sığınmasın,bu sezona kendisi zihinsel olarak hiç hazırlanmadığı için takımı da ne zihinsel ne de fiziksel hazırlayabildi.Taktiksel olarak da hemen her koç ona üstünlük sağladı.Rakibe göre farklı oyun planları üretemedi,parkeyi okuyup Vasa çıksın Larkin girsin,öbürü çıksın beriki girsin dışında oyunu değiştirecek hamleler yapamadı. O da bizim gibi son çeyreklerde dağılan takımı öylece oturup izledi hem de en az 10-12 maç.

    Efes hemen her rakibe fiziksel olarak eziliyor.EL'nin bu anlamda en kötü takımı Efes. Maccabi ve Partizan gibi orta siklet takımlar bile 2-3 gömlek fark atıyor başta atletizm olmak üzere.Son çeyrek felaketleri,çift hane öndeyken bir periyotta çift hane geriye düşmek tesadüf değil.Benzer şekilde kaybedilen bu kadar fazla maçı şans,sakatlık,form vs. gibi şeylerle açıklayamazsın.

    Şimdi 5 maç kaldı.Halen Zalgiris ve Baskonia'yı geçerek 8.sıradan play off şansı var.Matematik mümkün diyor ama Efes bu görüntüyü veriyor mu?Hayır.1-2 oyuncu dışında takım havlu atmış durumda.

    Bu hafta deplasmanda Alba maçı kazanılır ama içeride Milano ve Monaco maçlarının kazanılabilmesi zor ihtimal olarak görünüyor.

    Not:Şimdi Larkin'in dün akşam taraftarla twitter da atışmalarını okudum.22 dakika süre aldığından yakınmış.Artı eksi istatistikte -13 olduğunu aldığı sürenin normal olduğunu yazan taraftara ise başka bir oyuncunun -19 olduğunu ama 38 dakika süre aldığını yazarak cevap vermiş. O oyuncu ise Clyburn. Bu sezon ki durumla ilgili düşündüğümüz her şeyi doğrulayan bir cevap olmuş.Bir ipte 3 cambaz olmadı,Ergin Ataman'da egoları idare edemedi.Çok net.Önümüzdeki sezon 4-5 oyuncu dışında takımda kimsenin kalmayacağını düşünüyorum,koç dahil.Büyük revizyon olacak,olmalı.
    Konu Larking tarafından (17.03.2023 Saat 11:18 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  12. #4012
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,535

    Standart

    Alıntı Larking Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Dün akşam Efes son çeyrekte 34 sayı yiyerek Partiazan'a kaybetti.

    Üşenmedim baktım son 12 maçın 9'unda Efes son çeyreklerde 25 üzeri sayı yemiş.Kazandığı maçlar dahil.

    Milano'dan sonra EL'nin en az sayı atan takımı olan Asvel bile son çeyrekte Efes potasına 28 sayı atmış.

    Bu istatistiklerden sonra teknik bir yorum yapmak bence mümkün değil.Böyle bir takım kolay maç kazanamaz.

    Tamamen koça yazılacak bir durum bu.

    Ergin Ataman hiçbir bahaneye sığınmasın,bu sezona kendisi zihinsel olarak hiç hazırlanmadığı için takımı da ne zihinsel ne de fiziksel hazırlayabildi.Taktiksel olarak da hemen her koç ona üstünlük sağladı.Rakibe göre farklı oyun planları üretemedi,parkeyi okuyup Vasa çıksın Larkin girsin,öbürü çıksın beriki girsin dışında oyunu değiştirecek hamleler yapamadı. O da bizim gibi son çeyreklerde dağılan takımı öylece oturup izledi hem de en az 10-12 maç.

    Efes hemen her rakibe fiziksel olarak eziliyor.EL'nin bu anlamda en kötü takımı Efes. Maccabi ve Partizan gibi orta siklet takımlar bile 2-3 gömlek fark atıyor başta atletizm olmak üzere.Son çeyrek felaketleri,çift hane öndeyken bir periyotta çift hane geriye düşmek tesadüf değil.Benzer şekilde kaybedilen bu kadar fazla maçı şans,sakatlık,form vs. gibi şeylerle açıklayamazsın.

    Şimdi 5 maç kaldı.Halen Zalgiris ve Baskonia'yı geçerek 8.sıradan play off şansı var.Matematik mümkün diyor ama Efes bu görüntüyü veriyor mu?Hayır.1-2 oyuncu dışında takım havlu atmış durumda.

    Bu hafta deplasmanda Alba maçı kazanılır ama içeride Milano ve Monaco maçlarının kazanılabilmesi zor ihtimal olarak görünüyor.

    Not:Şimdi Larkin'in dün akşam taraftarla twitter da atışmalarını okudum.22 dakika süre aldığından yakınmış.Artı eksi istatistikte -13 olduğunu aldığı sürenin normal olduğunu yazan taraftara ise başka bir oyuncunun -19 olduğunu ama 38 dakika süre aldığını yazarak cevap vermiş. O oyuncu ise Clyburn. Bu sezon ki durumla ilgili düşündüğümüz her şeyi doğrulayan bir cevap olmuş.Bir ipte 3 cambaz olmadı,Ergin Ataman'da egoları idare edemedi.Çok net.Önümüzdeki sezon 4-5 oyuncu dışında takımda kimsenin kalmayacağını düşünüyorum,koç dahil.Büyük revizyon olacak,olmalı.
    Son paragraftan başlayayım. Efes bu tarz krizlere alışık... Ve daha da ilginci, böyle durumları lehine çevirebilen bir koça sahip. Ancak bir yere kadar! Bünye sürekli kriz üretiyor.

    Dunston yandı, ülkede kimsenin haberi yoktu. Organizasyon, bilgi akışını iyi yönetiyordu. Ama koç sık sık "Micic kötü oynadı.", başka maçtan sonra "Yerliler kötü oynadı.", başka maçtan sonra "Clyburn beklentiyi veremedi." deyip durdu. Beslendiği yerden zehirlendi belki de...

    Sakatlıklarla rotasyon zedelendi. Oyuncular 30+ dakika parkede kalıyor. Sezonun ikinci bölümünde bahsettiğiniz son çeyrek krizleri normalleşti. Savaşan, savunma yapan takım kimliğini göremiyorsunuz. Bu kırılganlık BSL'de de kendisini gösteriyor, rakipler daha alt düzeyde olduğu için can yakmıyor (Aslında fazlasıyla yaktı bu sezon).

  13. #4013

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    44
    Mesajlar
    1,410

    Standart

    Alıntı Oğuz ZEYTİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Son paragraftan başlayayım. Efes bu tarz krizlere alışık... Ve daha da ilginci, böyle durumları lehine çevirebilen bir koça sahip. Ancak bir yere kadar! Bünye sürekli kriz üretiyor.

    Dunston yandı, ülkede kimsenin haberi yoktu. Organizasyon, bilgi akışını iyi yönetiyordu. Ama koç sık sık "Micic kötü oynadı.", başka maçtan sonra "Yerliler kötü oynadı.", başka maçtan sonra "Clyburn beklentiyi veremedi." deyip durdu. Beslendiği yerden zehirlendi belki de...

    Sakatlıklarla rotasyon zedelendi. Oyuncular 30+ dakika parkede kalıyor. Sezonun ikinci bölümünde bahsettiğiniz son çeyrek krizleri normalleşti. Savaşan, savunma yapan takım kimliğini göremiyorsunuz. Bu kırılganlık BSL'de de kendisini gösteriyor, rakipler daha alt düzeyde olduğu için can yakmıyor (Aslında fazlasıyla yaktı bu sezon).
    Çok doğru, Ergin Ataman koçluk kariyeri boyunca hep krizlerden,kavgalardan beslendi.Bunu bir taktik haline getirdi.

    Kendi oyuncusuyla,rakip oyuncuyla,rakip koçla,rakip taraftarla,rakip yönetimlerle,basınla,hakemlerle,Tbf ya da Euroleague yönetimleriyle,kendi yönetimiyle sürekli kriz ve kaos çıkarma üzerine bir ilişki kurdu.Özellikle Efes'te başarılı da olunca bunun dozajını artırdı.Her sezon 4-5 maç kendisini bilerek attırdı,hele de Barca deplasmanlarına sadece bunun için çıkar oldu.Ama bu krizlerden takımı her zaman daha kenetlenmiş çıkardı. Vasa ve Larkin birbirlerinin konumunu kabullendi takımın geri kalanı da ne rol verildiyse onu yaptı,sorun çıkarmadı.Son 4 yıla Ataman'ın Efes'i damga vurdu.

    Dengeyi değiştiren Clyburn eklemesi oldu.Larkin dönene kadar Vasa-Cly üzerinden eski düzen bir nebze devam etti,fena bir Efes yoktu ama Larkin dönünce iş biraz Game of Thrones setine döndü. Ergin ataman geçmişte idare edebildiği egoları kontrol edemez duruma geldi,takım üzerindeki otoritesini de bence kaybetti.Bu durum hem maçlara hem idmanlara hem de takımın mental ve fiziksel yapısına çok olumsuz etki yaptı.

    Son Micic sakatlığı da ayrı bir soru işareti oldu.Depremden sonra ilk maç olan Asvel deplasmanından iki gün önce sürpriz Vasa sakatlığı ortaya çıktı.Maçtan sonra Ergin Ataman bu sezon oynayabilir mi emin değilim dedi.Kulüpten sakatlıkla ilgili bir açıklama yapılmadı,sır gibi saklandı.Evet Efes bu konularda ketumdur ama bu kadar gizlilik dedikoduları da beraberinde getirdi.Ergin Ataman ile arasında problem olduğu,sakat olmadığı iddia edildi.Sonra bir diz sakatlığı olduğu,ameliyat olabileceği ama tedavi ile de sezonu tamamlayabileceği haberi çıktı.

    Ve sonra bence esas haber geldi. Micic menajerini, Raznatoviç(beobasket), değiştirdi,Wasserman şirketi ile anlaştı. Efes'in, Raznatoviç ile yakın ilişkisi düşünüldüğü zaman çok manidar bir zamanda çok manidar bir haberdi bu.Birkaç gün sonra menajerin değişmediği, Nba deki hakları için Wasserman ile anlaştığı söylense de epeyce bir soru işareti olduğunu söylemek mümkün.Özellikle de Vasa'nın birden ortaya çıkan sakatlığı ve Ergin Ataman'ın "sezonun geri kalanın da bir daha oynayabilir mi emin değilim" cümlesi bana başka imalar da barındırıyor gibi geldi.Tabii bunlar benim çıkarımlarım.Ama birkaç ay önce Clyburn'ün TBL maçında "Let me play"şeklinde Ergin Ataman'a isyanını dışa vurması,dün Larkin'in koç ve takım arkadaşları hakkındaki sözleri,Vasa'nın sakatlık sır perdesi ve tüm takımın yüzünden düşenin bin parça olması koç ve oyuncular arasında bu kez çok daha derin bir kriz olduğunu gösteriyor.

    Eğer Ergin hoca bu krizden de çıkar önce play off,sonra f4 ve bu sezon mucize gibi görünse de bir şampiyonluk daha gelirse o zaman taht kavgasını kendisi kazanmış olur.
    Konu Larking tarafından (17.03.2023 Saat 15:03 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  14. #4014
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,535

    Standart

    Alıntı Larking Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Çok doğru, Ergin Ataman koçluk kariyeri boyunca hep krizlerden,kavgalardan beslendi.Bunu bir taktik haline getirdi.

    Kendi oyuncusuyla,rakip oyuncuyla,rakip koçla,rakip taraftarla,rakip yönetimlerle,basınla,hakemlerle,Tbf ya da Euroleague yönetimleriyle,kendi yönetimiyle sürekli kriz ve kaos çıkarma üzerine bir ilişki kurdu.Özellikle Efes'te başarılı da olunca bunun dozajını artırdı.Her sezon 4-5 maç kendisini bilerek attırdı,hele de Barca deplasmanlarına sadece bunun için çıkar oldu.Ama bu krizlerden takımı her zaman daha kenetlenmiş çıkardı. Vasa ve Larkin birbirlerinin konumunu kabullendi takımın geri kalanı da ne rol verildiyse onu yaptı,sorun çıkarmadı.Son 4 yıla Ataman'ın Efes'i damga vurdu.

    Dengeyi değiştiren Clyburn eklemesi oldu.Larkin dönene kadar Vasa-Cly üzerinden eski düzen bir nebze devam etti,fena bir Efes yoktu ama Larkin dönünce iş biraz Game of Thrones setine döndü. Ergin ataman geçmişte idare edebildiği egoları kontrol edemez duruma geldi,takım üzerindeki otoritesini de bence kaybetti.Bu durum hem maçlara hem idmanlara hem de takımın mental ve fiziksel yapısına çok olumsuz etki yaptı.

    Son Micic sakatlığı da ayrı bir soru işareti oldu.Depremden sonra ilk maç olan Asvel deplasmanından iki gün önce sürpriz Vasa sakatlığı ortaya çıktı.Maçtan sonra Ergin Ataman bu sezon oynayabilir mi emin değilim dedi.Kulüpten sakatlıkla ilgili bir açıklama yapılmadı,sır gibi saklandı.Evet Efes bu konularda ketumdur ama bu kadar gizlilik dedikoduları da beraberinde getirdi.Ergin Ataman ile arasında problem olduğu,sakat olmadığı iddia edildi.Sonra bir diz sakatlığı olduğu,ameliyat olabileceği ama tedavi ile de sezonu tamamlayabileceği haberi çıktı.

    Ve sonra bence esas haber geldi. Micic menajerini, Raznatoviç(beobasket), değiştirdi,Wasserman şirketi ile anlaştı. Efes'in, Raznatoviç ile yakın ilişkisi düşünüldüğü zaman çok manidar bir zamanda çok manidar bir haberdi bu.Birkaç gün sonra menajerin değişmediği, Nba deki hakları için Wasserman ile anlaştığı söylense de epeyce bir soru işareti olduğunu söylemek mümkün.Özellikle de Vasa'nın birden ortaya çıkan sakatlığı ve Ergin Ataman'ın "sezonun geri kalanın da bir daha oynayabilir mi emin değilim" cümlesi bana başka imalar da barındırıyor gibi geldi.Tabii bunlar benim çıkarımlarım.Ama birkaç ay önce Clyburn'ün TBL maçında "Let me play"şeklinde Ergin Ataman'a isyanını dışa vurması,dün Larkin'in koç ve takım arkadaşları hakkındaki sözleri,Vasa'nın sakatlık sır perdesi ve tüm takımın yüzünden düşenin bin parça olması koç ve oyuncular arasında bu kez çok daha derin bir kriz olduğunu gösteriyor.

    Eğer Ergin hoca bu krizden de çıkar önce play off,sonra f4 ve bu sezon mucize gibi görünse de bir şampiyonluk daha gelirse o zaman taht kavgasını kendisi kazanmış olur.
    https://www.eurohoops.net/tr/tradema...kas-onerisi/2/

    Belki saçma gelebilir fakat Efes bu sanal takası, Clyburn sonrasında gerçeğe dönüştürmeliydi.

  15. #4015
    Sefer A. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    27.05.2008
    Nereden
    Fransa
    Yaş
    33
    Mesajlar
    24,289

    Standart

    Clyburn en skorer olsa dahi ne zaman izlesem ekrani kirasim geliyor, tam bir umursamaz salahanin teki,, gönderin gitsin sunu
    Bir de geçen sene gelip pek süre almayan ve giden Dzanan Musa nasil oluyor da bu sene cosuyor Madrid'de ?
    Bos birine benzemiyordu, Ataman niye degerlendirmedi ?
    Trabzon futbolunun kralı, Ahmet Suat Özyazıcı

  16. #4016
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,535

    Standart

    Alıntı Oğuz ZEYTİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Son paragraftan başlayayım. Efes bu tarz krizlere alışık... Ve daha da ilginci, böyle durumları lehine çevirebilen bir koça sahip. Ancak bir yere kadar! Bünye sürekli kriz üretiyor.

    Dunston yandı, ülkede kimsenin haberi yoktu. Organizasyon, bilgi akışını iyi yönetiyordu. Ama koç sık sık "Micic kötü oynadı.", başka maçtan sonra "Yerliler kötü oynadı.", başka maçtan sonra "Clyburn beklentiyi veremedi." deyip durdu. Beslendiği yerden zehirlendi belki de...

    Sakatlıklarla rotasyon zedelendi. Oyuncular 30+ dakika parkede kalıyor. Sezonun ikinci bölümünde bahsettiğiniz son çeyrek krizleri normalleşti. Savaşan, savunma yapan takım kimliğini göremiyorsunuz. Bu kırılganlık BSL'de de kendisini gösteriyor, rakipler daha alt düzeyde olduğu için can yakmıyor (Aslında fazlasıyla yaktı bu sezon).
    Yine can yakan bir mağlubiyet: Son saniyede, evinde, Büyükçekmece'ye!

    Bir şeyler değişmemeli mi?

  17. #4017

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    44
    Mesajlar
    1,410

    Standart

    Alıntı Oğuz ZEYTİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Yine can yakan bir mağlubiyet: Son saniyede, evinde, Büyükçekmece'ye!

    Bir şeyler değişmemeli mi?
    Ve yine son çeyrekte yenilen 25 sayı.
    Ve yine 15 sayı öndeyken rakibe hem de B.Çekmece'ye yakalanmak.
    Maç genelinde rezalet savunma,ilk yarı rakibe attırılan 55 sayı.
    Bir şeyler değil çok şey değişmeli artık.
    Konu Larking tarafından (20.03.2023 Saat 20:07 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  18. #4018
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,535

    Standart

    Alıntı Larking Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ve yine son çeyrekte yenilen 25 sayı.
    Ve yine 15 sayı öndeyken rakibe hem de B.Çekmece'ye yakalanmak.
    Maç genelinde rezalet savunma,ilk yarı rakibe attırılan 55 sayı.
    Bir şeyler değil çok şey değişmeli artık.
    5 numaradan başlayabilirler. Geçen yaz Josh Nebo ellerine düştü, almadılar.

  19. #4019

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    44
    Mesajlar
    1,410

    Standart

    Alıntı Oğuz ZEYTİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    5 numaradan başlayabilirler. Geçen yaz Josh Nebo ellerine düştü, almadılar.
    Oyuncu değişimleri işin bir parçası ama bana göre daha temel değişime ihtiyaç var.

    Nebo veya başka bir oyuncu olsa bu sezon durum çok farklı olur muydu emin değilim.

    Bazen oyuncuların ve koçların yeni rekabetlere ihtiyaçları olur.Her şey iyi giderken bile bu gerekebilir. Efes'in son 4-5 yıldır çok da değişmeyen kadrosu belki de Euroleague tarihinin en başarılı kadrosu.Bazen Ergin Ataman'a haksızlık ediliyor özellikle gs'li olduğu için ondan hazzetmeyen fb fanatikleri tarafından.Bu kadro armut piş ağzıma düş oluşmadı.Ergin Hoca geldiğinde takım EL normal sezon sonuncusuydu ve o takımdan sadece Dunston,Simon ve Doğuş takımda kaldı.Bu takımı Ergin Hoca inşa etti hem de dev bir bütçe ile değil. Micic Zalgiris'te Pangos'un yedeğiydi,10-15 dakika süresi vardı. Larkin Nba'de tutunamamış,geçmişten gelen ağır mental sorunları olan bir oyuncuydu. Moerman,Pleiss,Alec Peters sonraki yıl ise kulüpsüz olan Singleton'ın katılımıyla çok sıradan,şampiyonluk adayı takımların tercih etmeyeceği bir uzun rotasyonuna sahipti. James Anderson artık EL seviyesinde bir oyuncu bile sayılmıyordu.Barca'ya transfer seviyesine gelen Sertaç Şanlı 30'una gelmiş, Anadolu kulüplerinde Evliya Çelebi gibi dolaşıyordu.Bu oyuncuları yükselten,EL elit oyuncuları seviyesine getiren,son 4 sezon EL'ye damga vuran Ergin Hoca ve sistemidir. Obradoviç şampiyon olduğu tüm kulüplerde en yüksek bütçeye ve lobi dahil her şeye sahipken, Ergin Ataman sıfırdan bir şampiyon takım yarattı hem de çok kısa sürede.İlk sezon f4 finali ve sonraki sezonlar şampiyonluklar geldi.

    Ama artık yolun sonu.Değişim hayatın bir parçası ve kaçınılmaz.Hem Ergin Ataman'ın hem de Larkin ve Micic'in yeni rekabetlere ihtiyaçları var.Bana göre önümüzdeki sezon üçü de olmayacak.Çok tarihi sezonlar yaşattılar ama bence buraya kadarmış.Yeni bir koç ve 2-3 oyuncu dışında sıfırdan bir takım göreceğiz gibime geliyor yeni sezonda.
    Konu Larking tarafından (22.03.2023 Saat 13:40 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  20. #4020
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,535

    Standart

    Alıntı Larking Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Oyuncu değişimleri işin bir parçası ama bana göre daha temel değişime ihtiyaç var.

    Nebo veya başka bir oyuncu olsa bu sezon durum çok farklı olur muydu emin değilim.

    Bazen oyuncuların ve koçların yeni rekabetlere ihtiyaçları olur.Her şey iyi giderken bile bu gerekebilir. Efes'in son 4-5 yıldır çok da değişmeyen kadrosu belki de Euroleague tarihinin en başarılı kadrosu.Bazen Ergin Ataman'a haksızlık ediliyor özellikle gs'li olduğu için ondan hazzetmeyen fb fanatikleri tarafından.Bu kadro armut piş ağzıma düş oluşmadı.Ergin Hoca geldiğinde takım EL normal sezon sonuncusuydu ve o takımdan sadece Dunston,Simon ve Doğuş takımda kaldı.Bu takımı Ergin Hoca inşa etti hem de dev bir bütçe ile değil. Micic Zalgiris'te Pangos'un yedeğiydi,10-15 dakika süresi vardı. Larkin Nba'de tutunamamış,geçmişten gelen ağır mental sorunları olan bir oyuncuydu. Moerman,Pleiss,Alec Peters sonraki yıl ise kulüpsüz olan Singleton'ın katılımıyla çok sıradan,şampiyonluk adayı takımların tercih etmeyeceği bir uzun rotasyonuna sahipti. James Anderson artık EL seviyesinde bir oyuncu bile sayılmıyordu.Barca'ya transfer seviyesine gelen Sertaç Şanlı 30'una gelmiş, Anadolu kulüplerinde Evliya Çelebi gibi dolaşıyordu.Bu oyuncuları yükselten,EL elit oyuncuları seviyesine getiren,son 4 sezon EL'ye damga vuran Ergin Hoca ve sistemidir. Obradoviç şampiyon olduğu tüm kulüplerde en yüksek bütçeye ve lobi dahil her şeye sahipken, Ergin Ataman sıfırdan bir şampiyon takım yarattı hem de çok kısa sürede.İlk sezon f4 finali ve sonraki sezonlar şampiyonluklar geldi.

    Ama artık yolun sonu.Değişim hayatın bir parçası ve kaçınılmaz.Hem Ergin Ataman'ın hem de Larkin ve Micic'in yeni rekabetlere ihtiyaçları var.Bana göre önümüzdeki sezon üçü de olmayacak.Çok tarihi sezonlar yaşattılar ama bence buraya kadarmış.Yeni bir koç ve 2-3 oyuncu dışında sıfırdan bir takım göreceğiz gibime geliyor yeni sezonda.
    Kısa, orta, uzun vadeli çözüm arayışları olacaktır. Uzun pozisyonu konusu bunlardan yalnızca biri. Ve bugünün değil, son iki sezonun meselelerindendi. O kadar atıcı varken Dunston'ın artık 20 dakika parkede kalamayacağı, Ataman'ın da Zizic'e adapte olamayacağı belliydi.

  21. #4021

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    44
    Mesajlar
    1,410

    Standart

    Alıntı Oğuz ZEYTİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Kısa, orta, uzun vadeli çözüm arayışları olacaktır. Uzun pozisyonu konusu bunlardan yalnızca biri. Ve bugünün değil, son iki sezonun meselelerindendi. O kadar atıcı varken Dunston'ın artık 20 dakika parkede kalamayacağı, Ataman'ın da Zizic'e adapte olamayacağı belliydi.
    Uzun pozisyonundan başlarsak Efes aslında son iki sezondur uzun eklemesi yapmak istiyordu.

    Bir önceki yaz Jock Landale ile anlaşıldı ama Avustralya milli takımı ile çok iyi bir olimpiyat geçirince Nba opsiyonunu kullandı,yine Mike Tobey devam eden sözleşmesi nedeniyle Valencia'nın yüksek buy out istemesinden olmadı. Efes Petrusev'e kaldı.O da birazdan bahsedeceğim başka oyuncular gibi Ergin Ataman'ın oyuncularla olan zayıf iletişimi ve çok büyük olan egosuna takıldı.

    Bir faktör de bazılarının EYT'li adını taktıkları Pleiss-Dunston 5 numara rotasyonu ile kazanılan 2.şampiyonluktu.Hem bu oyuncuları ödüllendirmek hem de elit yeni oyuncu bulma(bu zor)ve takıma adapte etme(bu zaman ve emek ister)konusunda ki üşengeçlik mevcut oyuncularla devam kararı aldırdı, iş yalnızca Zizic'i 5 numara rotasyonuna ekleme ve boşalan 4 numara için de Amath-Polonara(yine tanıdık ,bildik oyuncular) ikilisini tercih etmekle sınırlı kaldı. Polonara işi yürümeyince Ergin Ataman 6 ay basketbol oynamamış Singleton'a tekrar geri döndü,bildiği tanıdığı bir başka oyuncuya yani yine biraz konfor alanında kalmak istedi. Setleri bilen,ülkeyi ve takımı tanıyan zahmetsiz oyuncu modeli.

    Ergin Ataman'ın kişiliği ve başarılı olan mevcut düzende,mevcut oyuncu ağırlıklı(zahmetsiz)takımla devam etme kararı Efes'i aslında yavaş yavaş olması gereken bir kabuk değişiminden de etti.Buna ilk örnek Dzanan Musa diyebiliriz.Şimdi Real'in ana parçası olan Musa başka oyuncular gibi EGO'ya takıldı.Ergin Ataman'ın eli güçlüydü,şampiyonluk almış,o kadroyu korumuş,Larkin ve Vasa gibi Avrupa'nın en iyi iki oyuncusuna sahipti.Musa kimdi?Ergin ataman onu kazanmak ve takıma dahil etmek için hiç çaba harcamadığı için o da ACB'ye gitti ve kimsenin adını duymadığı Breogan takımında lig MVP'si oldu,sonrası Real ve şimdisi ortada.Aynı şeyi Petrusev için de söyleyebiliriz.Bir tek Polonara çok yanlış hamleydi.Bir sezonluk Baskonia performansı dışında göze batan bir oyunu olmadı ne Efes'te ne de Fb beko da.Polo ancak hedefsiz takımların büyük oyuncusu olur,şampiyonluk adayı takımlarınsa maksimum 10-15 dakikalık oyuncusu.Ama bu iki takımımız da onu ana parça yapmaya çalıştı.

    Bu sezonu kaybeden karar ise bana göre Isıah Taylor'un gönderilmesi oldu.Larkin'in sakatlığı uzayınca kadroya katıldı.Aslında fena maçlar çıkarmadı,özellikle şu anda Efes'in en çok ihtiyaç duyduğu rakip guarda baskı ve ön alan savunmasını gayet iyi yapıyordu.Tabiri caizse pis işleri yapıyordu.O dönemde Efes üst üste maçlar kazandı.Ama Larkin'i dönünce Ergin Ataman ona sırtını döndü,artık ihtiyacı kalmamıştı(çok yanıldı)o da Zalgiris'e gitti şimdi orada gayet iyi.Takımda kalsaydı bana göre Efes play off'u garantilemişti.Ama Ergin Ataman 3 generalle orduyu idare etmeye kalktı,ama ortada pek ordu kalmamıştı.Sonuç ortada.

    Şu anda Efes kağıt üstünde bana göre halen Avrupa'nın en iyi kısa rotasyonuna sahip takım. Clyburn eklemesiyle şampiyonluk sezonlarından isim olarak daha güçlü.Ama basketbolda her zaman iki kere iki dört etmiyor.Bazı şeyler sadece kağıt üstünde kalabiliyor.Aksi olsaydı her sezon parayı basan,dev bütçeli ve en şaşaalı oyunculara sahip Cska veya iki İspanyol takımı şampiyon olurdu. Barca'nın son 20 yılda sadece 1 şampiyonluğu olması buna güçlü bir örnek.

    Ezcümle Efes'te yavaş yavaş olması gereken ve elde bu fırsat varken yapılmayan kabuk değişimi şimdi çok hızlı ve daha radikal olacak gibi görünüyor.
    Konu Larking tarafından (23.03.2023 Saat 11:56 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  22. #4022
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,535

    Standart

    Alıntı Larking Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Uzun pozisyonundan başlarsak Efes aslında son iki sezondur uzun eklemesi yapmak istiyordu.

    Bir önceki yaz Jock Landale ile anlaşıldı ama Avustralya milli takımı ile çok iyi bir olimpiyat geçirince Nba opsiyonunu kullandı,yine Mike Tobey devam eden sözleşmesi nedeniyle Valencia'nın yüksek buy out istemesinden olmadı. Efes Petrusev'e kaldı.O da birazdan bahsedeceğim başka oyuncular gibi Ergin Ataman'ın oyuncularla olan zayıf iletişimi ve çok büyük olan egosuna takıldı.

    Bir faktör de bazılarının EYT'li adını taktıkları Pleiss-Dunston 5 numara rotasyonu ile kazanılan 2.şampiyonluktu.Hem bu oyuncuları ödüllendirmek hem de elit yeni oyuncu bulma(bu zor)ve takıma adapte etme(bu zaman ve emek ister)konusunda ki üşengeçlik mevcut oyuncularla devam kararı aldırdı, iş yalnızca Zizic'i 5 numara rotasyonuna ekleme ve boşalan 4 numara için de Amath-Polonara(yine tanıdık ,bildik oyuncular) ikilisini tercih etmekle sınırlı kaldı. Polonara işi yürümeyince Ergin Ataman 6 ay basketbol oynamamış Singleton'a tekrar geri döndü,bildiği tanıdığı bir başka oyuncuya yani yine biraz konfor alanında kalmak istedi. Setleri bilen,ülkeyi ve takımı tanıyan zahmetsiz oyuncu modeli.

    Ergin Ataman'ın kişiliği ve başarılı olan mevcut düzende,mevcut oyuncu ağırlıklı(zahmetsiz)takımla devam etme kararı Efes'i aslında yavaş yavaş olması gereken bir kabuk değişiminden de etti.Buna ilk örnek Dzanan Musa diyebiliriz.Şimdi Real'in ana parçası olan Musa başka oyuncular gibi EGO'ya takıldı.Ergin Ataman'ın eli güçlüydü,şampiyonluk almış,o kadroyu korumuş,Larkin ve Vasa gibi Avrupa'nın en iyi iki oyuncusuna sahipti.Musa kimdi?Ergin ataman onu kazanmak ve takıma dahil etmek için hiç çaba harcamadığı için o da ACB'ye gitti ve kimsenin adını duymadığı Breogan takımında lig MVP'si oldu,sonrası Real ve şimdisi ortada.Aynı şeyi Petrusev için de söyleyebiliriz.Bir tek Polonara çok yanlış hamleydi.Bir sezonluk Baskonia performansı dışında göze batan bir oyunu olmadı ne Efes'te ne de Fb beko da.Polo ancak hedefsiz takımların büyük oyuncusu olur,şampiyonluk adayı takımlarınsa maksimum 10-15 dakikalık oyuncusu.Ama bu iki takımımız da onu ana parça yapmaya çalıştı.

    Bu sezonu kaybeden karar ise bana göre Isıah Taylor'un gönderilmesi oldu.Larkin'in sakatlığı uzayınca kadroya katıldı.Aslında fena maçlar çıkarmadı,özellikle şu anda Efes'in en çok ihtiyaç duyduğu rakip guarda baskı ve ön alan savunmasını gayet iyi yapıyordu.Tabiri caizse pis işleri yapıyordu.O dönemde Efes üst üste maçlar kazandı.Ama Larkin'i dönünce Ergin Ataman ona sırtını döndü,artık ihtiyacı kalmamıştı(çok yanıldı)o da Zalgiris'e gitti şimdi orada gayet iyi.Takımda kalsaydı bana göre Efes play off'u garantilemişti.Ama Ergin Ataman 3 generalle orduyu idare etmeye kalktı,ama ortada pek ordu kalmamıştı.Sonuç ortada.

    Şu anda Efes kağıt üstünde bana göre halen Avrupa'nın en iyi kısa rotasyonuna sahip takım. Clyburn eklemesiyle şampiyonluk sezonlarından isim olarak daha güçlü.Ama basketbolda her zaman iki kere iki dört etmiyor.Bazı şeyler sadece kağıt üstünde kalabiliyor.Aksi olsaydı her sezon parayı basan,dev bütçeli ve en şaşaalı oyunculara sahip Cska veya iki İspanyol takımı şampiyon olurdu. Barca'nın son 20 yılda sadece 1 şampiyonluğu olması buna güçlü bir örnek.

    Ezcümle Efes'te yavaş yavaş olması gereken ve elde bu fırsat varken yapılmayan kabuk değişimi şimdi çok hızlı ve daha radikal olacak gibi görünüyor.
    Polonara Fener'e gittiğinde şu notu yazmıştım:

    Alıntı Oğuz ZEYTİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Polonara'yı 2015-16 sezonunda Eurocup gruplarımızdan hatırlıyoruz. Tepede oynamayı seven 4 numara. Takip edebildiğim kadarıyla kariyer sezonunu Baskonia'da geçirdi. Eskiden Maccabi, Unicaja kadar Tau Ceramica'yı da izlerdim. Ivanovic dönünce (Plaza da Unicaja'dan ayrılınca) Baskonia'yı iki sezondur yakından seyrediyorum. Polonara o süreleri hak ederek aldı. Peters neyse de Diop'tan hiç katkı alamadılar. Jekiri de dönem dönem aksadı. Öyle olunca 5 numaradan da süre aldı.

    Şutu var, hareketliyken bitiriyor. Ribaund alıyor.

    Ama... Bunları Ivanovic'in düzeninde oynuyor. Farklı koçla, farklı takımda bu seviyeye çıkabilir mi? Çünkü Barthel (Onu da 2015 Eurochallange Final Four'da Trabzon'da Skyliners'da Voigtman'la seyretmiştik) de benzer sıkıntıyı yaşadı. Rol oyuncusundan süperstar performansı bekliyoruz biz.

    O takımdan Vildoza NBA yaptı. Henry yine büyük kontrat alacak diyorlar. Bence Giedraitis Efes'in tempolu hücumuna uygun bir forvet. Giffey ve Timma'dan bahsetmiştim. Gideraitis de hem savunma hem de hücum dengesini sağlamış bir forvet.

    Önceki sayfalarda bahsetmiştim. Önce Micic ve 15 Ağustos'ta Larkin'in durumu belli olacak. Fakat 5 numara da yenilenmeli. Pleiss'ın sakatlık riski, Dunston'ın iki senedir çöken fiziği orada arayışa sebep olacak. Sezon içinde Lessort yazılmıştı, çok beğenirim.

    Bir de bu sene ACB'de Kartal Özmızrak'ın oynadığı Obradoiro'nun Litvanyalı pivotu var: Birutis.

    Sertaç'ın yaptığı işe saygı duyuyorum ama övgünün dozu biraz kaçtı bence. O oyundayken Efes'in ribaund istatistiğini merak ediyorum. Savunmada çok yumuşak.
    Benzeri Efes'te yaşandı. Bu tarz oyuncular belli düzende verimi maksimize ederler. Sizin ona uygun düzeniniz yoksa sıradanlaşır. Kötü oyuncu değildi. Öyle olsa Baskonia'daki seviyesine çıkamazdı. Kaldı ki Clyburn bile rolüne itiraz etti.

  23. #4023

    Üyelik tarihi
    26.01.2020
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    44
    Mesajlar
    1,410

    Standart

    Tabuta son çiviyi de sonuncu olmama yarışı veren Alba çaktı.

    EL sezonu Efes için play off göremeden bitti,three-peat hayalleri de suya düştü.

    Her zaman şampiyon olamayabilirsiniz ama son 4 sezona damga vuran bir takım ve koçun vedası böyle olmamalıydı.

    Üzüldüğüm şey bu sezonun sadece egolara kurban edilmesi.Oysa ki Jugoplastika'nın rekoruna ortak olabilecek
    bir imkan vardı.Yazık oldu.

    Muhtemelen takım dağılacak,Ergin Ataman gidecek.Umarım Tuncay Bey ve Alper Yılmaz doğru tercihler yapar özellikle koç konusunda.Yoksa yine uzun süre, değil şampiyonluk f4 hasreti çekeriz.
    Konu Larking tarafından (24.03.2023 Saat 00:28 ) değiştirilmiştir.
    DUYDUĞUMU UNUTURUM,BİLDİĞİMİ HATIRLARIM,YAPTIĞIMI ÖĞRENİRİM.

  24. #4024
    Sefer A. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    27.05.2008
    Nereden
    Fransa
    Yaş
    33
    Mesajlar
    24,289

    Standart

    Şakan gibisin Efes
    Diğer yenilgiler öbür takımların sonuçları sâyesinde çok etki yapmamıştı bence, onun için bu maç ve kalan maçların çoğunu alsaydık son 8'e rahat kalırdık
    Şimdi iş zor, yine de kalan 4 maçı alırsak sıkıntı olmaz gibime geliyor

    Hoca değişecekse favorim Ettore Messina
    Trabzon futbolunun kralı, Ahmet Suat Özyazıcı

  25. #4025
    Yönetim Kurulu
    Üyelik tarihi
    20.08.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    21,535

    Standart

    Kızılyoldız evinde Baskonia'dan on sayı gerideydi. Ama maçı alırlar dedirtiyordu. Kazandılar. Arayış, çaba, mücadele var.

    Efes'in ise kaybedeceği, ekran başındaki hemen herkes için malum sonuçtu.

    Çünkü hustle yok. Suratlar asık. Yetenek, bütçe bir yere kadar...

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. THY Euroleague'e Sponsor Oldu
    Konu Sahibi Harun-61 Forum Dünyada Spor
    Cevap: 13
    Son Mesaj : 30.07.2010, 11:54
  2. EuroLeague 2005
    Konu Sahibi SDanışmaz Forum Dünyada Spor
    Cevap: 4
    Son Mesaj : 24.10.2007, 19:10
  3. Şehit Ailelerine Turkish-Hack Team'den Bayram Hediyesi!..
    Konu Sahibi İskender66 Forum Ganita
    Cevap: 32
    Son Mesaj : 27.06.2007, 21:02
  4. Euroleague Fantasy Challange
    Konu Sahibi selçukabi Forum Ganita
    Cevap: 31
    Son Mesaj : 27.01.2006, 12:42
  5. Euroleague Final Four
    Konu Sahibi The Londoner Forum Dünyada Spor
    Cevap: 5
    Son Mesaj : 09.05.2005, 01:51

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •