Sayfa 1 Toplam 2 Sayfadan 1 2 SonuncuSonuncu
Toplam 27 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 25 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Nihat Genç "Kazim Koyuncu?nun Ölümü"

  1. #1
    Forumdan Uzaklaþtýrýlmýþtýr
    Üyelik tarihi
    05.12.2004
    Mesajlar
    458

    Standart









    Kazim Koyuncu'nun ölümü












    nihat genç; kazim kardesimiz, ve hepimiz icin daktilosunun basina gecmis..elleirnden öperim..





    ///////////////////
    Karadenizliler, genç sanatçinin kansere yenik düsmesine agliyor, hepimiz kavrularak agliyoruz. Kazim Koyuncu'nun ailesine, arkadaslarina sevenlerine bassagligi diliyorum.

    Kazim Koyuncu arkadasimizdi. Fuat Saka, Volkan Konak, Sunay Akin, Ibrahim Can ve Kazim Koyuncu... Gizli bir örgüt gibi. Kazim'in ölüm haberini alinca düsündüm... Bizler, birbirimizi niye anlatamayiz.

    Çünkü hiçbirimizin hayata karsi hesaplari yok. Hiçbirimiz tedirgin degiliz. Ve hepimiz kendi bileklerimizden sorumluyuz...

    Ve bu sanatçilarin her birinin içinde, sanki trafo sakli gibi enerji yüklü... Bir gün belki, oturmalarimizi, konusmalarimizi, huylarimizi, birer birer hikaye eder, anlatirim...

    Hastaligi sonrasi birkaç kez telefon ettim. Karadenizliler arasinda siki bir geyik vardir. O geyikten çevirdik, söyle: 'Kazim biz hamsi yedik, misir ekmegi yedik, bize bir sey olmaz!'...

    Iste bu geyikten çevirip gülüstük. Ama galiba, misir ekmeginin, hamsinin kendisi artik kanser...

    Genç bir insanin ölüm acisini hiçbir söz içimizden alamaz. Aciyla ancak zaman baseder. Ve Kazimlar'in yetenegi, enerjisi, coskusu, sara illeti gibi bir seydi. Tutulmalari imkansizdi... Uyurken bile tepinir, titrer yerinde duramazlardi. Türkülerini ve topraklarini delirmiscesine seviyorlardi...

    Ne diyeyim sana Kazim... Genç yasinda duygunun, coskunun, sarkilarin yeterince yüksek zirvelerine tirmandin... Hepinizin volkanik bir bedeni vardi... Türküler lavlar gibi akiyordu...

    Ne diyelim sana Kazim... Sen de hepimiz gibi büyülenmis ve artik türkülerinle herkesi büyülüyordun...

    Ne diyeyim sana Kazim... Sahnede, yüreginden kamçilanmis gibi türküler söylüyordun...

    O korkunç kuvvetli duygulari hangi uçurumlarin tepesinden topladigini biliyordum... O korkunç kuvvetli duygulari hangi rüzgarlar sana ögretti taniyordum... O korkunç kuvvetli duygulari yüregine hangi issiz yaylalarin neseleri soktu biliyordum... Çünkü ayni ülkenin, ayni sokaklarin çocuguydum...

    Kazim, o hüzünlü, coskulu çigliklarini içimizden kimse söküp çikartamayacak!.. Yakinda biz de gelecegiz, ne diyeyim, isik degilsin ki, simdi söndün diyeyim. O hüzünlü çigliklarini simdi baskalari bulur mu onu da bilmiyorum. Bildigim bir sey var, bir ülke önce insanin gözlerine yerlesir, sonra kalbine...

    Ve sanatçi diye bir sey yoktur bu ülkede, taskinlik, cosma, dagilma, parçalanma, sürüklenme, kendini tutamama, asiriliklardan kurtulamama vardir ve bu insanlarin artik biçak saplasan girmez bedenleri vardir!

    Genç bir insanin ölüm acisini hiçbir söz içimizden alamaz. Aciyla ancak zaman baseder. Bir de Karadeniz'in kara rüzgarlari...

    Eylül ayinin sert firtinalari, delirmis dalgalari, kayalari devirdiginde sert soguk rüzgarlar baslar... Sibiryalar'dan kopup gelmis Kafkaslar'da çarpismis...

    Kara poyrazlar kapkara bir öfkeyle kemiklerinizi kirarcasina eser... Incecik erik agaçlarinin incecik findik dallarinin bu sert rüzgarlara karsi sansi yok.

    Ayakta kalabilmek için biraz deli, biraz divane, biraz kudurmus, biraz rüzgar gibi, biraz Karadeniz olacaksin...

    Yagmurlari nehir olup sehirlerin ortasindan akan ülke...

    Daglari ormanlari söküp sahile indiren sellerin ülkesi...

    Ve denizin kumunu, gökleri kapkara rengine boyayan daglari parçalayan rüzgarlarin ülkesi.

    Duydunuz mu, Kazim ölmüs...

    Meteliksiz, bes parasiz, sahillerinde, daglarinda sürttügümüz ülke... Sik sik dalgalarin altindan kumlarin hizla çekilip sürüklendigimiz ülke... Duydunuz mu, Kazim ölmüs...

    Kasim ayi devrildiginde ne mavisi kalir gecelerin... Ne yesili kalir daglarin. Kapkara bir lacivert. Kömür madenleri tasiyormus gibi bulutlar. Agir agir daglarin tepesine oturur. Yagmurlar öyle tane tane degil, devrilmis tren katarlari gibi düser basinizdan... Yagmur degil göklerden asfalt parçalari düsüyor gibi, ormanlarin beli kirilir...

    Duydun mu kara lacivert deniz, Kazim ölmüs...

    Karadeniz artik ölüm yataginda ülke...

    Kendi ailem dahil, ölenlerin sayisi, yasayanlari geçti.

    Ne hüzünlü coskulu sarkilari teskin ediyor artik bizi... Ne ladin ormanlari. Ne dalgalari. Ne misir tarlalari. Ne karayemisleri. Ne yilan basmis tepeleri, yaylalari.

    Karadeniz acilar içinde ülke. Artik her kapida bir tabut. Her köyde yaygaralarla aglayan insanlar. Yirtinarak, bögürerek, cirlayarak yürekleri yanmis insanlar...

    Karadeniz'in artik, sakasi, fikrasi, horonu, futbolu, findigi degil... Karadeniz'in artik kanseri meshur, konusuluyor.

    Coskulu türküleri, enerjik rengini kaybediyor ve artik agitlar kansere yaziliyor.

    Çayimiz, findigimiz, bulutumuz, suyumuz, horon tepen genç çocuklarimiz, ninelerimiz, hepsi bir büyük dünya savasina girdi. Kansere karsi topyekün bir meydan savasi... Kiriliyoruz...

    Ey Karadeniz, senden nefret mi edecegimizi saniyorsun... O yemyesil essiz manzaralarin, yagmurlarin, sularin, sellerin ormanlarindan vaz mi geçecegimizi saniyorsun...

    Bize teslim olmamayi sen ögrettin... Hepimizi teker teker alsan da, senin çocugun olmak, senin daglarin sahillerinde birkaç gün gezinmis olmak, bize yeter...

    Bize, dünyaya meydan okuyacak gücü sen verdin, bu türkülerin çigliklarini sen verdin, bize hesapsizligi, ölçüsüzlügü, deliligi sen ögrettin.

    Ölümünü, tabutlarini, kanserden kolordularini topla gel!.. Istedigin kadar gel... Içimize, bu topraga, aciyi yerlestiremeyeceksin...



  2. #2

    Üyelik tarihi
    25.06.2005
    Mesajlar
    119

    Standart

    evet simdi bende okudum gazeteyi guzel yazi yzmis [img]smileys/smiley32.gif[/img]

  3. #3

    Üyelik tarihi
    12.05.2005
    Mesajlar
    179

    Standart

    eline saglik nihat genç

  4. #4
    Tahsin Armutcu - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.01.2005
    Nereden
    Kocaeli
    Yaþ
    36
    Mesajlar
    1,079

    Standart

    hangi gazete arkadaslar

  5. #5
    #10 Fietra - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.05.2004
    Nereden
    Ýstanbul
    Yaþ
    34
    Mesajlar
    4,213

    Standart

    Eline saglik Nihat Genç

  6. #6
    Forumdan Uzaklaþtýrýlmýþtýr
    Üyelik tarihi
    05.12.2004
    Mesajlar
    458

    Standart

    aksam gazetesi armutcu kardes

  7. #7

    Üyelik tarihi
    23.02.2005
    Nereden
    Ýstanbul
    Yaþ
    43
    Mesajlar
    3,440

    Standart



    '''Kazim biz hamsi yedik, misir ekmegi yedik, bize bir sey olmaz!'...

    Iste bu geyikten çevirip gülüstük. Ama galiba, misir ekmeginin, hamsinin kendisi artik kanser...''


    Sözde sosyalist,özde devlet kapitalisti SSCB'den dönemin 'çay sovmeni' bakanlarina kadar hepsine yaziklar olsun.Bu arada O adam(Eski sanayi bakani Cahit Aral nerede yasar,ne is yapar bilen var mi?

  8. #8
    Mayls - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    27.02.2005
    Nereden
    Almanya
    Yaþ
    33
    Mesajlar
    6,157

    Standart

    güzel yazi [img]smileys/smiley19.gif[/img]

  9. #9
    Egemen - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.09.2004
    Nereden
    Ýzmir
    Yaþ
    39
    Mesajlar
    6,859

    Standart

    helal olsun nihat abime...

  10. #10
    Mert Pasa - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.08.2004
    Nereden
    Asya Diðer
    Yaþ
    50
    Mesajlar
    2,866

    Standart






    okudukca dertleniyorum dertlendikce okuyorum allah rahmet etsin

  11. #11

    Üyelik tarihi
    28.10.2004
    Mesajlar
    332

    Standart

    gercekten dogru ve güzel bir yazi[img]smileys/smiley32.gif[/img]

  12. #12
    Guests
    Ziyaretçi

    Standart



    Nihat genç'e bir tesekkürmail'i atmadiniz mi hala..!!?


    [img]smileys/smiley32.gif[/img]


    nihatgenc@aksam.com.tr

  13. #13

    Standart










    zinos_zon yazdi
    Kazim Koyuncu'nun ölümü












    nihat genç; kazim kardesimiz, ve hepimiz icin daktilosunun basina gecmis..elleirnden öperim..





    ///////////////////
    Karadenizliler, genç sanatçinin kansere yenik düsmesine agliyor, hepimiz kavrularak agliyoruz. Kazim Koyuncu'nun ailesine, arkadaslarina sevenlerine bassagligi diliyorum.

    Kazim Koyuncu arkadasimizdi. Fuat Saka, Volkan Konak, Sunay Akin, Ibrahim Can ve Kazim Koyuncu... Gizli bir örgüt gibi. Kazim'in ölüm haberini alinca düsündüm... Bizler, birbirimizi niye anlatamayiz.

    Çünkü hiçbirimizin hayata karsi hesaplari yok. Hiçbirimiz tedirgin degiliz. Ve hepimiz kendi bileklerimizden sorumluyuz...

    Ve bu sanatçilarin her birinin içinde, sanki trafo sakli gibi enerji yüklü... Bir gün belki, oturmalarimizi, konusmalarimizi, huylarimizi, birer birer hikaye eder, anlatirim...

    Hastaligi sonrasi birkaç kez telefon ettim. Karadenizliler arasinda siki bir geyik vardir. O geyikten çevirdik, söyle: 'Kazim biz hamsi yedik, misir ekmegi yedik, bize bir sey olmaz!'...

    Iste bu geyikten çevirip gülüstük. Ama galiba, misir ekmeginin, hamsinin kendisi artik kanser...

    Genç bir insanin ölüm acisini hiçbir söz içimizden alamaz. Aciyla ancak zaman baseder. Ve Kazimlar'in yetenegi, enerjisi, coskusu, sara illeti gibi bir seydi. Tutulmalari imkansizdi... Uyurken bile tepinir, titrer yerinde duramazlardi. Türkülerini ve topraklarini delirmiscesine seviyorlardi...

    Ne diyeyim sana Kazim... Genç yasinda duygunun, coskunun, sarkilarin yeterince yüksek zirvelerine tirmandin... Hepinizin volkanik bir bedeni vardi... Türküler lavlar gibi akiyordu...

    Ne diyelim sana Kazim... Sen de hepimiz gibi büyülenmis ve artik türkülerinle herkesi büyülüyordun...

    Ne diyeyim sana Kazim... Sahnede, yüreginden kamçilanmis gibi türküler söylüyordun...

    O korkunç kuvvetli duygulari hangi uçurumlarin tepesinden topladigini biliyordum... O korkunç kuvvetli duygulari hangi rüzgarlar sana ögretti taniyordum... O korkunç kuvvetli duygulari yüregine hangi issiz yaylalarin neseleri soktu biliyordum... Çünkü ayni ülkenin, ayni sokaklarin çocuguydum...

    Kazim, o hüzünlü, coskulu çigliklarini içimizden kimse söküp çikartamayacak!.. Yakinda biz de gelecegiz, ne diyeyim, isik degilsin ki, simdi söndün diyeyim. O hüzünlü çigliklarini simdi baskalari bulur mu onu da bilmiyorum. Bildigim bir sey var, bir ülke önce insanin gözlerine yerlesir, sonra kalbine...

    Ve sanatçi diye bir sey yoktur bu ülkede, taskinlik, cosma, dagilma, parçalanma, sürüklenme, kendini tutamama, asiriliklardan kurtulamama vardir ve bu insanlarin artik biçak saplasan girmez bedenleri vardir!

    Genç bir insanin ölüm acisini hiçbir söz içimizden alamaz. Aciyla ancak zaman baseder. Bir de Karadeniz'in kara rüzgarlari...

    Eylül ayinin sert firtinalari, delirmis dalgalari, kayalari devirdiginde sert soguk rüzgarlar baslar... Sibiryalar'dan kopup gelmis Kafkaslar'da çarpismis...

    Kara poyrazlar kapkara bir öfkeyle kemiklerinizi kirarcasina eser... Incecik erik agaçlarinin incecik findik dallarinin bu sert rüzgarlara karsi sansi yok.

    Ayakta kalabilmek için biraz deli, biraz divane, biraz kudurmus, biraz rüzgar gibi, biraz Karadeniz olacaksin...

    Yagmurlari nehir olup sehirlerin ortasindan akan ülke...

    Daglari ormanlari söküp sahile indiren sellerin ülkesi...

    Ve denizin kumunu, gökleri kapkara rengine boyayan daglari parçalayan rüzgarlarin ülkesi.

    Duydunuz mu, Kazim ölmüs...

    Meteliksiz, bes parasiz, sahillerinde, daglarinda sürttügümüz ülke... Sik sik dalgalarin altindan kumlarin hizla çekilip sürüklendigimiz ülke... Duydunuz mu, Kazim ölmüs...

    Kasim ayi devrildiginde ne mavisi kalir gecelerin... Ne yesili kalir daglarin. Kapkara bir lacivert. Kömür madenleri tasiyormus gibi bulutlar. Agir agir daglarin tepesine oturur. Yagmurlar öyle tane tane degil, devrilmis tren katarlari gibi düser basinizdan... Yagmur degil göklerden asfalt parçalari düsüyor gibi, ormanlarin beli kirilir...

    Duydun mu kara lacivert deniz, Kazim ölmüs...

    Karadeniz artik ölüm yataginda ülke...

    Kendi ailem dahil, ölenlerin sayisi, yasayanlari geçti.

    Ne hüzünlü coskulu sarkilari teskin ediyor artik bizi... Ne ladin ormanlari. Ne dalgalari. Ne misir tarlalari. Ne karayemisleri. Ne yilan basmis tepeleri, yaylalari.

    Karadeniz acilar içinde ülke. Artik her kapida bir tabut. Her köyde yaygaralarla aglayan insanlar. Yirtinarak, bögürerek, cirlayarak yürekleri yanmis insanlar...

    Karadeniz'in artik, sakasi, fikrasi, horonu, futbolu, findigi degil... Karadeniz'in artik kanseri meshur, konusuluyor.

    Coskulu türküleri, enerjik rengini kaybediyor ve artik agitlar kansere yaziliyor.

    Çayimiz, findigimiz, bulutumuz, suyumuz, horon tepen genç çocuklarimiz, ninelerimiz, hepsi bir büyük dünya savasina girdi. Kansere karsi topyekün bir meydan savasi... Kiriliyoruz...

    Ey Karadeniz, senden nefret mi edecegimizi saniyorsun... O yemyesil essiz manzaralarin, yagmurlarin, sularin, sellerin ormanlarindan vaz mi geçecegimizi saniyorsun...

    Bize teslim olmamayi sen ögrettin... Hepimizi teker teker alsan da, senin çocugun olmak, senin daglarin sahillerinde birkaç gün gezinmis olmak, bize yeter...

    Bize, dünyaya meydan okuyacak gücü sen verdin, bu türkülerin çigliklarini sen verdin, bize hesapsizligi, ölçüsüzlügü, deliligi sen ögrettin.

    Ölümünü, tabutlarini, kanserden kolordularini topla gel!.. Istedigin kadar gel... Içimize, bu topraga, aciyi yerlestiremeyeceksin...

    HELAL OLSUN

  14. #14
    zisinoli - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.06.2004
    Nereden
    Trabzon
    Yaþ
    56
    Mesajlar
    1,011

    Standart

    Ellerine, yüregine sagilik. Kamuoyu olusturmaliyiz...

  15. #15
    Yönetim Kurulu Mollasalihoðlu - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    03.07.2004
    Nereden
    Ýstanbul
    Mesajlar
    18,174

    Standart



    ''Ey Karadeniz, senden nefret mi edecegimizi saniyorsun... O yemyesil essiz manzaralarin, yagmurlarin, sularin, sellerin ormanlarindan vaz mi geçecegimizi saniyorsun...

    Bize teslim olmamayi sen ögrettin... Hepimizi teker teker alsan da, senin çocugun olmak, senin daglarin sahillerinde birkaç gün gezinmis olmak, bize yeter...''
    süper yahu...





    Kamuoyu olustururken de ''Karadeniz'in artik, sakasi, fikrasi, horonu, futbolu, findigi degil... Karadeniz'in artik kanseri meshur'' tarzi bise kullanabiliriz..




  16. #16
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    LazAnisT - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.02.2005
    Nereden
    Giresun
    Mesajlar
    10,179

    Standart

    duydularimiz anca bu kadargüzel ifade edilebilir.eline ve yüregine saglik

  17. #17

    Üyelik tarihi
    25.02.2005
    Nereden
    Ankara
    Yaþ
    46
    Mesajlar
    286

    Standart

    bu muhtesemüstü bir yazi, bir destan gibi, masal gibi, siir gibi, acayip bir yazi. Gönlüne saglik Nihat Genç'in.

    Kazim'in mezarina yazilacak türden bir yazi. içinden türküler çikarilacak bir yazi, ezberlenip kulaktan kulaga nesillerce anlatilacak bir yazi. Helal olsun, çok yasa Nihat Genç.

  18. #18
    SDanýþmaz - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12.06.2004
    Nereden
    Zonguldak
    Yaþ
    36
    Mesajlar
    5,118

    Standart

    Alýntý zinos_zon Nickli Üyeden Alýntý








    Koyuncu'nun ölümü













    Ey Karadeniz, senden nefret mi edecegimizi saniyorsun... O yemyesil essiz manzaralarin, yagmurlarin, sularin, sellerin ormanlarindan vaz mi geçecegimizi saniyorsun...

    Bize teslim olmamayi sen ögrettin... Hepimizi teker teker alsan da, senin çocugun olmak, senin daglarin sahillerinde birkaç gün gezinmis olmak, bize yeter...

    Bize, dünyaya meydan okuyacak gücü sen verdin, bu türkülerin çigliklarini sen verdin, bize hesapsizligi, ölçüsüzlügü, deliligi sen ögrettin.

    Ölümünü, tabutlarini, kanserden kolordularini topla gel!.. Istedigin kadar gel... Içimize, bu topraga, aciyi yerlestiremeyeceksin...





    Burasi oLayi bitiyiryor...


    Harika yazmissin Nihat abi,eLLerine sagLik...[img]smileys/smiley32.gif[/img]



  19. #19
    Muhalif - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    07.06.2004
    Nereden
    Hatay
    Yaþ
    45
    Mesajlar
    3,026

    Standart



    Her ne kadar konu aci da olsa gerçek bir sanatçiyi Nihat Genç gibi bir üstadin kaleminden okumak güzel... Nihat Genç'e bir tesekkür maili de ben attim.. Ölümle yüzlesene Allah'tan rahmet dilerim.. Kalanin da kalemine kuvvet..

  20. #20
    Analyzer
    Ziyaretçi

    Standart



    [img]smileys/smiley19.gif[/img]

  21. #21
    Analyzer
    Ziyaretçi

    Standart

    ^^

  22. #22

    Keleþoðlu - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.05.2005
    Nereden
    Ýstanbul
    Yaþ
    37
    Mesajlar
    3,503

    Standart



    kalemine saglik nihat abi bi yazi bu kadar guzel yazilir...[img]smileys/smiley19.gif[/img]

  23. #23
    Hünkar - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.02.2005
    Nereden
    Ýzmir
    Yaþ
    41
    Mesajlar
    569

    Standart

    [img]smileys/smiley19.gif[/img][img]smileys/smiley32.gif[/img][img]smileys/smiley19.gif[/img][img]smileys/smiley32.gif[/img]abim gene yazmis gozlerim dola dola okudum

  24. #24

    Standart



    Biz trabzonluyuz bükemedigimiz eli kirarizzz....





    helal saana kardess

  25. #25

    Standart

    beyler ben simdi giderrr ...yarin acilisa herkes gelsinnnnn...çosacazz

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanýcýlar

Þu anda 1 kullanýcý bu konuyu görüntülüyor. (0 kayýtlý ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
  •