Sayfa 2 Toplam 3 Sayfadan BirinciBirinci 1 2 3 SonuncuSonuncu
Toplam 51 adet sonuctan sayfa basi 26 ile 50 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Nihat Genç?e onursuz saldiri

  1. #26
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Nytre - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.05.2004
    Nereden
    Trabzon
    Yaş
    40
    Mesajlar
    8,700

    Standart



    nihat genç için dünya görüsü yoktur nasil diyebiliorsunuz..


    o kisi vatanini çok seven ve çogu insanin göremedigi seyleri görüp anlatiyor ya da çogu kisinin gördügü duydugu seyleri bir resim gibi insanlarin önüne koyarak insanlarin bazi seyleri görmesini saglior..


    nihat genç vatanini seven dogrulari söyleyen ülkemiz gibi yanlislarin çok olduu bir ülkede bazi seylerin dogru gitmesi gerektigini savunan biridir


    ayrica ülkemizin kültürümüzün degerlerine deger veren ve unutmamamiz gereken seyleri hatirlatir..



  2. #27

    Üyelik tarihi
    11.12.2004
    Mesajlar
    702

    Standart

    Crazyoflu madem milliyetçisin Türkçe bir nick kullansana:Hersey lafla
    olmuyor.Ayrica bende senin yazdigin çogu yaziyi oldukçayersiz ve saçma
    buluyorum ama bu bana seni elestirme hakki vermiyor.Lütfen biraz sakin
    ol.Çok düsmanca yaziyorsun.



  3. #28
    l-m - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.06.2004
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    1,920

    Standart

    Konu amacindan sapmakta. Lütfen siyasi içerikli yorumlar yapmaktan kaçinalim. Ortak paydamizda bulusalim: TRABZONSPOR...

  4. #29
    Muhalif - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    07.06.2004
    Nereden
    Hatay
    Yaş
    45
    Mesajlar
    3,026

    Standart

    Bodozlama bu yaziyi nereden buldun yahu[img]smileys/smiley17.gif[/img]Nihat Genç'i Türk toplumuna sorsan muhakkak kiezici çogunlukTrabzonspor'lu kimliginden çok solcu bir yazar der.. senin su yazindan sonra okuyan çogu arkadas sasirmistir herhalde.. bu yazdiklarini, Ankara'da ki ögrenci evindeki hayatini kendisiyle ayni evde kalandegerli bir agabeyimden dinlemistim... simdi bu konuda forumun 2 ye bölünmesine gerek yok.. gördügünüz gibi bir zamanlar ülkücü, bir süre sonra solcu olarak biliniyormus.. aslinda bana sorarsaniz aydin, genis ufuklu bir Trabzonspor'lu yazar olarak tanimlarsak her sekilde anlasiriz degil mi?

  5. #30
    TheCrow - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    03.08.2004
    Nereden
    Ankara
    Mesajlar
    4,361

    Standart

    Tanimak isteyenler zahmet edip kitaplarini okusunlar lütfen,tanimak istemeyenlere diyecek bir seyimiz yok tabi..."En Büyük Taraftar" , "Amerikan Köpekleri" , "Köpeklesmenin Tarihi", "Edebiyat Hikayeleri" , ve daha niceleri...Okuyun bakin,millet sevgisi var miymis,varsa ne kadarmis bir görün...

  6. #31
    Önder28 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    03.04.2005
    Nereden
    Manisa
    Yaş
    51
    Mesajlar
    332

    Standart



    Nihat Genç'i 94-95-96 li yillardan LEMAN'daki yazilarindan taniyorum. Iyi birTrabzonlu vevatansever oldugundan hiç süphem yok.Nihat Genç,Iletisim yayinlari ile problemli oldugunu, kitaplarinin sadecebu yayinevi tarafindan basilmadiginic.tesi günkü milliyet gazetesinde açiklamisti.Nihat Genç'i sevenler onu baska yayinevlerinden de takip edebilirler.


    Arkadaslar siyasi düsüncelerimiz yillar geçtikçe degisebilir, her seçim baska bir partiye oy verdigimizde olmustur, bugünün siddetle savundugumuz degerler-fikirler yarin bize çok saçma gelebilir. Ama dün-bugün degismeyen , yarin ve ölene dek degismeyecek tek bir degerimiz var,
    T R A B Z O N !


    Yeterince bölünmüs durumdayiz zaten bir de N.GENÇ sevenler ve sevmiyenler,milliyetçiler-yurtseverlerdiye bölünmemeliyiz , LÜTFEN!

  7. #32

    Üyelik tarihi
    11.12.2004
    Mesajlar
    702

    Standart



    Alıntı Muhalif Nickli Üyeden Alıntı
    Bodozlama bu yaziyi nereden buldun yahu[img]smileys/smiley17.gif[/img]Nihat Genç'i Türk toplumuna sorsan muhakkak kiezici çogunlukTrabzonspor'lu kimliginden çok solcu bir yazar der.. senin su yazindan sonra okuyan çogu arkadas sasirmistir herhalde.. bu yazdiklarini, Ankara'da ki ögrenci evindeki hayatini kendisiyle ayni evde kalandegerli bir agabeyimden dinlemistim... simdi bu konuda forumun 2 ye bölünmesine gerek yok.. gördügünüz gibi bir zamanlar ülkücü, bir süre sonra solcu olarak biliniyormus.. aslinda bana sorarsaniz aydin, genis ufuklu bir Trabzonspor'lu yazar olarak tanimlarsak her sekilde anlasiriz degil mi?

    +1967 [img]smileys/smiley32.gif[/img][img]smileys/smiley32.gif[/img]

  8. #33

    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Nereden
    Uzak Doğu
    Yaş
    43
    Mesajlar
    332

    Standart



    Alıntı Muhalif Nickli Üyeden Alıntı
    Bodozlama bu yaziyi nereden buldun yahu[img]smileys/smiley17.gif[/img]Nihat Genç'i Türk toplumuna sorsan muhakkak kiezici çogunlukTrabzonspor'lu kimliginden çok solcu bir yazar der.. senin su yazindan sonra okuyan çogu arkadas sasirmistir herhalde.. bu yazdiklarini, Ankara'da ki ögrenci evindeki hayatini kendisiyle ayni evde kalandegerli bir agabeyimden dinlemistim... simdi bu konuda forumun 2 ye bölünmesine gerek yok.. gördügünüz gibi bir zamanlar ülkücü, bir süre sonra solcu olarak biliniyormus.. aslinda bana sorarsaniz aydin, genis ufuklu bir Trabzonspor'lu yazar olarak tanimlarsak her sekilde anlasiriz degil mi?

    Benden de[img]smileys/smiley32.gif[/img]...


    Not:Yaziyi Aksam gazetesinde okudum.

  9. #34
    Hünkar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.02.2005
    Nereden
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    569

    Standart



    vataniini seveni kapinin disina koyuyolar apoyu seveni aydin ilan ediyolar ...


    yazik............................

  10. #35
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır
    Üyelik tarihi
    05.12.2004
    Mesajlar
    458

    Standart



    nihat genç; adamdir. adam!


    egilip bükülmez o; omurgasiz bar sosyalisti ya da milliyetçiligi senet tahsilatçiligina dönüstürenlerin anlayamayacagi kadar "adam"


    ellerinden öpülesi, ve maalesef onunla ayni çagi yasama onuruna sahip oldugumz halde ondan bihaberiz.


    "hasim sahibi halim dayi" diye bir öyküsü vardir, kisa..su forumda o öyküyü okuyup da "kopmayacak" tek bir adam yoktur..o "kopma"yi yasamayani o "adami" anlayamaz. budur!

  11. #36
    The Londoner - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.01.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    50
    Mesajlar
    1,293

    Standart



    Nihat Genc son donemde yasadiklarinin muthis bir ironisini yapmis bugunku yazisinda... Hatta birazcik da psikanaliz yaparak cocuklugundan gondermeler yapmis (!) Birazcik uzun ama, meraklisina...[img]smileys/smiley1.gif[/img]













    Sanatin en mükemmeli medyada görünmekmis. Bu büyülü gerçegin farkinda olmadan, daha önce küfrettigim bütün manken, sanatçi, yazarlarin hepsinden özür dilerim. Daha önce çektigim acilar bir günde sona erdi. Medyada görünmek saltanatlarin saltanatiymis.

    Bugünlerde Tanri'nin iyilik melekleri haber müdürleriyle ortak çalisiyor. Derece derece yükseliyorsun, ekranlardan göklere!

    Daha önce boklu uçurumlarda çok kumar oynadigim için, bu yükseklikten burun üstü yere çakilma faslini hiç düsünmedim. Hazir göklerdeyken sigarami yaktim. Ekranlarda heyecanli nutuklar çeken kendimi seyrettim. Insan böyle anlarda, sehvetle karisik nesesini dizginleyemiyor.

    Iste bu sinirsiz neseye giden yol için önce, Hürriyet Gazetesi'nde minicik olsun bir küçük haber olmaniz sart. Tüm medyaya, haber kanallarina, harekete hazir olun isaret fisegini buradan çekiyorlar.

    Birazcik kaçik, biraz meczup bir kahraman bulduk, hemen üstüne atlayin, haberi bulasici hastalik gibi yayiliyor.

    Ertesi gün bütün ana haber bültenleri evimin önündeydi, onlara, hepsini çok yakindan taniyorum, muamelesi yaptim. Ve onlari siraya koydum, yazar oldugum için uygun yerin kitabevi içinden röportaj olacagini söyledim.

    Kameralarin ve haber müdürlerinin telefonlari simsiki yapisti bedenime. Gögsümde, sirtimda, boynumun arkasinda ve ayak parmaklarimin içinden dahi telefon sesi geliyordu.

    Burdan su sonuç çikiyor, ilk tepki en sarsici tepkidir. Ancak, o ilk gün, ülkemizde TV sayisi bollugundan daha çok parti lideri oldugunu ögrendim. Sanki parti liderleriyle TV kanallari ortak çalisiyordu. Hepsi, yanindayiz, arkandayiz, buradayiz, geçmis olsun, mesaj ve dilekleriyle röportajlarimin sik sik kesilmesine vesile oldular.

    Hayatimda parti liderleriyle fazla hosbesim olmamistir. Simdi telefonda onlarin nasil hitap etmeyelim. Genel baskanim, liderim... Hiçbirini beceremedim. Kisa yoldan 'sagol baba!' dedim. Hatta ileri gidip 'ellerinizden öperim baba' demeyi de ihmal etmedim. Iletisim Yayinlari kovmakta hakliymis. Sag jargonu özlemisim. Yirmi yildir görüsmedigim arkadaslar siraya girdi, ayni jargonu sürdürdüm: 'Ellerinizden öperim, sagolun baba!'..

    Anladim ki, benim gibi saga sola fazla girip çikan yazarlar artik her jargondan haberdar olmali. Çünkü, bir sabah... Bakiciniz sizi kafesinizden hirçinliginiz yüzünden çikarabilir. Ve baska bir kafese tikabilir. Eger siz, kafesin demir parmakliklarina güvenip, daha önce bu kafesle bayagi hirlasmissaniz... Simdi, hadi, ellerinizden öperim, demeyin bakayim...

    Yani, yeni kafesimin demir kapilari açildi. Eski arkadaslarim önce boynuma sarildi. Sonra sirtimda mermi izlerini arayip, mermi çekirdeklerini dilleriyle yalayip çikartmaya çalistilar ve üstlerinde hala eski çatismalarin barut kokulari vardi...

    Hepsi sirayla 'biz demistik Nihat?!', dedi..

    Günboyu tek saniye susmayan telefonum, ertesi gün hiç çalmadi. Sevgili esime hayal kirikligiyla döndüm, isyan ederek: 'Bu mu dünya, bu kadarcik mi söhretim, bitti mi simdi her sey' diyerek saga sola saldirdim.

    Beni dün arayan binlerce kisi, su anda hangi hadiselere dogru yöneldiler ve beni nasil unuturlar. Evet, rüya bitiverdi.

    Hani, herkes 15 dakikaligina söhret olacak lafi var ya, ben ise, 15 dakikaligina ulusal kahraman oluvermistim. Ve film sona erdi.

    Bir daha bu kadar takdiri, bu kadar sükrani ve bu kadar büyük ulusal kucaklasmayi nerden bulabilirim.

    Küstüm hepsine, ben aktüel yaralar tasimiyorum, bir yanip sönmek istemem, benim yaralarim ebedi. Bir sarilir pir sarilirim. Simdi yine iç çatismalarimla azap dolu vakitler geçirebilir ve yine olmadik kavgalar çikartabilirim... Haydi, ruhum ve bedenimin kendine gelebilmesi dirilebilmesi için telefonlarinizi bekliyorum.

    Belki çok degerli, define dolu bir mezar bulunmustu, ancak, mezari açip, kuru kemiklerime bakip, tekrar üstüme mezarlik topragimi ativerip uzaklastilar.

    Bu umutsuzluk içinde... Derken. Telefonlar yine hücuma geçti. Bu sefer haftalik dergiler ariyordu. Hemen çaktim mevzuyu. Bu isler demek böyle oluyor. Haber kanallarinin pesinden haftalik dergiler sirasini aliyor. Ve haftalik dergilerle ayni zamanda ulusal kanallar, yerel kanallar, daha isimsiz kanallar pesine düsüyor, haberiniz olsun.

    Ama hepsinde delirmis bir sehvet vardi. Bu kudurmus sehvet içinde öfkeyle iyilikleri, erdemle pustluklari, birbirine karistirabilirdim. Ben karistirmasam bile onlar hizli montajlariyla bunu zaten yapiyorlardi. Ve hiç aldirmadan rasgele beyanatlar verdim.

    Megerse, büyük itiraflarim için bugünü beklemisim. Itiraflarima doymadim, kameralar gittikten sonra gece yarilarina kadar, su su cümlelerimi de ekleyin diye talimatlar verdim. Insan çocuklugundan beri kendini dünyanin merkezinde görür. Çünkü egomuz böyle çalisir. Ve o merkeze yürüdügünüzü hissettiginizde, sadece, hadisenin kendisini degil, Tanri'yi, esinizi, çocuklugunuzu her seyi dahil edersiniz.

    Gerçi ben fazla karistirmadim. Beni mansete tasiyan hikaye disina tasmamak için, sevgili esimden, bana yaptiklarindan, kahvedeki arkadaslarimdan ve edebiyat camiasinin pustluklarindan hiç söz etmedim.

    Ancak kabul edelim, elimde sert kaya taslar, onun bunun kafasina atiyordum. Yani, bugünlerde kafasina olmadik taslar yiyen olmussa, özür dilerim. Ben, Tanri'nin beni kalabaliklar içinden çikarip, siranin en basina koydugunu düsündüm. Ve firsat bu firsattir deyip, bütün hikayelerimi incigi cincigine kadar anlattim.

    Yani, yayinevinden niçin kovuldum gibi bir soruya cevap verirken, hikayeye, ilkokulda ögretmenim beni niçin helaya dövüp kilitledigini anlatmaya koyuldum.

    Tabii bunlar olurken, cici evine onlarca kamera giren sevgili esim, evin daginik halinden korkup, telasla hayatim boyunca darmadaginik kalmis kitaplarima ilk defa elini sürdü, estetik bir düzen vermeye çalisti. Bazilarini yan yana, bazilarini üst üste. Demirel'in masasindaki kitaplar gibi yaptik, mesela, bazi kitaplari ters, bazilarini çapraz koyduk...

    Ama bu düzenden sikildim, 'ya hanim isin yok mu, birak daginik kalsinlar, onlar bu kadar daginik olmasalardi basima bu kadar is gelir miydi?' dedim...

    Ancak kitaplarin düzeni esimin içine sinmedi. Acil servisi arar gibi bir iç mimar arkadasini aradi. Ve kitaplarin tasarimi konusunda panikle bir seyler konusup telefonu kapatti.

    'Ne diyor hanim senin tasarimci arkadas' dedim.

    Hanim: Karistirmayin, dogal dursunlar dedi.

    Hanima, 'Bu telasli ve nihayet dünya içine girecegimiz bugün senin iç mimar arkadasinin bize dogal olmaktan baska bir felsefi katkisi olmayacak mi? Biz zaten dogal oldugumuz için bu maçi az daha kaybediyorduk' diyerek esime kisa ve özlü bir estetik firça attim.

    Ve son gün. Söhretim, kesin bitti, derken. Yani hayatimda ilk defa iki gün üst üste tavla oynayamamistim.

    Sokaga çiktim. Neye ugradigimi sasirdim, çünkü, çiçekçiden, limon satan ve hatta yasli bir nine boynuma sarildilar. Rüya degil, tamamen gerçek.

    Hatta bir yayinevinin kapisina 'Nihat Genç yanindayiz' afisi asmislar. O gece arkadas dügün salonundan aradi ve telefonda bana dinletti. Mamak'ta yurdum insani dügün yapiyor, ama, dügünde, birisi çikip siir okuyor. Siirin içinde, Ermeni Konferansi ve Nihat Genç isimleri geçiyor. Tamamen gerçek.

    Ve her zaman ugradigim bir pasaja girdim, bir alkis sesi, ben aralarinda egleniyor sanip saga sola bakindim, sonra baktim, gözler bende, alkislaniyorum... Tamamen gerçek.

    Neler oluyor diye basimdan geçenleri topladim, tarttim. Sanirim ben bir yazardim. Sanirim içinde Ermeni Konferansi geçen bir yazi yazdim. Ve sanirim ben oldum olasi yazi yazarken, birçok seyi birbirine karistiririm. Mesela, yine, Sarikamis'ta donarak ölen yetmis bin sehidimiz ve toptan sehid olan 57. Alayimizi da bu ise karistirdim. Ama ben hep böyle yazarim.

    Bence yazarlar, manevi bir güç olsun diye her zaman sehidleri yanina almamali. Içtenlikle haykiriyorum buradan, hayatim boyunca almamak için çok direndim... Ama benim, benim içimde olup biten, bilmedigim seyler oluyor...

    Söyle. Bir Fransiz atasözü olmus bir laftir, artik. Bir kralci, cumhuriyetçilere karsi çikarak, cumhuriyet bayragini iptal edip, kralin bayragini geri getirecegiz, demisti..

    Iste, cumhuriyetçilerden bir general, söyle cevap vermisti: 'Kralin bayragini geri getirmeyi düsündügünüzde, Fransa'da tüfekler kendiliginden patlar!'...

    Sanirim böyle bir sey. Içinde soykirim, Ermeni, bilmem ne, malum seyler geçen cümleler kuruldugunda, bu ülkede ve benim de içimde derinliklerde tüfekler kendiliginden patliyor.

    Bu yüzden yazarlar dikkatli olmali, tüfeklerini her yerde patlatmamali. Ve artik tüfekleri patlatan Sarikamis, Balkan bozgunu, 57. Alay gibi cümleleri her satira doldurmamaliyim.

    Bu yüzden sevgili halkimdan ve ülkemden ve muarizlarimdan özür dilerim.

    Peki, Ermeni Konferansi'ni tartisirken, neden gazetecilere, hiç yeri yokken, Ilkokulda helaya kapatilma hadisesini anlativermistim. Belki de gerçek hikaye burada sakli.

    Anlatayim. Trabzon'da Iskenderpasa Ilkokulu'nda okudum. Benim gibi yoksul çocuklari bu zengin okula o yillarda almiyorlardi.

    Ve 23 Nisan'da Gaziosmanpasa Ilkokulu mehter takimiyla gösteriye hazirlanirken, benim okulum, resmi geçitten Fransiz bando takimi üniformasiyla geçmisti..

    Evet, Trabzon'un zengin çocuklari, bordo üniformali ve tüylü sapkali ve renkli trampetlerle dolu bir Fransiz bando takimi olusturmustu. Muhtemelen Marsilya'daki Trabzonlu Ermeniler'in yardimiyla, ya da, bu kadar pahali ve kalabalik bando takimini o yillarda bir ilkokul baska nasil hazirlayabilir?

    Ancak, benim gibi bes/on yoksul çocugu bu bando takimina almadilar. Söyle bir çözüm buldu ögretmenlerimiz. Fransiz bando takimi çok elestirilir düsüncesiyle, yoksul çocuklardan da eski Türkler'in kiyafetleriyle bir takim olusturuldu.

    Yani, yoksul çocuklardan, kazma, battal, iri yapili olanlari, Malkoçoglu, Karaoglan tipiyle 23 Nisan'a kattilar. Ancak Malkoçoglu kiyafeti için uygun gördükleri elbiseler, sigir derisinden ve koyun postlarindan yapilmis, çocuklar sarilip sarmalanmislar ve ellerine de kocaman bir balta vermislerdi.. Orman insani manzarasi ve çocuklarin yüzlerine de kömürle kara çizikler attilar.

    Ben fazlasiyla kuru, çelimsiz bir çocuk oldugum için bana eski Türk kiyafeti giydirmediler. Ancak valiligin emri vardi. Ayrim gayrim olmamasi için her çocuk mutlaka törene katilmaliydi.

    Bana bulduklari çözüm su oldu. Ben koca okulda kara önlügümle yani tek basima bu gösteriye arkadan katilacagim..

    Herkes o süslü oyuncak kiyafetler içindeyken, ben tek basima kara önlükle en arka siradayim.

    Ögretmen, benim utandigimi, yalnizligimi gördü ve törenden gizlice kaçabildigimi düsünerek gelip beni tehdit etti: 'Tören bitinceye kadar hiçbir yere ayrilma, yoksa seni helaya kapatirim!'...

    Tören basladi. Kortej yola çikti. Ancak bütün sehir, süslenmis.. Kalabaliklar meydan parkini hincahinç doldurmustu.

    Herkesin üstünde renkli seyler vardi. Ayilar, tavsanlar, Fransiz bando takimi. Mehter. Malkoçogullari. Prensesler.

    Kara önlüklü tek çocuk bendim.

    Utandim, kaçtim ve heleya saklanarak hüngür hüngür agladim..

    Yani kardeslerim. Bu renkli gösteride ne Malkoçogullarinin battal giysisine talibim, ne Fransiz bando takiminda trampet çalmak isterim..

    Ben bu topragin, cumhuriyetin, zayif, yoksul, çelimsiz bir çocugu olarak büyüdüm. Siz önden gidin...

    Ben kara önlügümde tek basima gelirim.

    Yani, bagimsiz bir yazar tanimak istiyorsaniz. Önce, cumhuriyetin üstüme diktigi bu kara önlügü iyi taniyin..

    Ben, kara ve eskidikçe parlayan önlügümden baska üniforma tanimam..

    Ve tabii çocuktuk, ruhumuz da çelimsizdi, incinmis, ezilmis, kirilmistik. Helaya kaçmistik..

    Ama simdi. Essek kadar kitaplar yazdim. Elli yasina dayandim. Artik ne kimse beni helaya kapatabilir, ne de pesinize takilirim...

    Bu kara önlügümün gururuyla bu meydanlarda tek basina ve en önde, bir yazar ne kadar olabiliyorsa, o kadar rüzgariyim, cumhuriyetin ve kara önlügümün!...

    Açin okuyun kitaplarimi. Bu kara çocuk yazarlik hayati boyunca Anadolu'nun yoksul halki ve Mustafa Kemal'den baska hiç kimseye selam vermedi.

  12. #37
    corleone - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.06.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    1,317

    Standart



    Alıntı TheCrow Nickli Üyeden Alıntı
    Tanimak isteyenler zahmet edip kitaplarini okusunlar lütfen,tanimak istemeyenlere diyecek bir seyimiz yok tabi..."En Büyük Taraftar" , "Amerikan Köpekleri" , "Köpeklesmenin Tarihi", "Edebiyat Hikayeleri" , ve daha niceleri...Okuyun bakin,millet sevgisi var miymis,varsa ne kadarmis bir görün...

    solcu mu sagci mi diyenler için yaziyorum bu yaziyi henüz bugün okudum Hatti Müdafaa adli kitabinin yaklasik 240. sayfalarinda sagci miyim solcu muyum kendim de bilmiyorum bugüne kadar adlandirabiliecegim hiçbir siyasi görüsüm olmadi diyor kendine takilan isimleri ise baskalarinin taktigi isimler olarak görüyor benim ise tek söyleyebilecegim vatanini milletini çok seven fanatik TRABZONSPOR'lu bir yazar olup herhangi bir görüsün eksik buldugu yanini çekinmeden elestirebilen delikanli ve açik sözlü bir yazar olmasidir kendisine solcu kimligini yakistiranlari Hatti Müdafaa isimli kitabini okumaya davet ediyorum bu kitabi okuyana kadar ben de kendisini yanlis tanimisim...

  13. #38

    Standart



    burada nihat genc in kimligini tartismak yerine ona yapilan haksizligin ustune gidilmeli. nihat genc solcu veya sagci oldugu için ters dusmedi yayineviyle. nihat genc yine birilerinin tekerine comk soktugu için bu durumlara dusuruldü.


    orhan pamuk ve onun gibi aydin gecinen kimselerin ( usaklarin ve parali kopeklerin ) palavralarina sessiz kalmak yerine turk halki adina sesini duyurmaya calismasi ,bu ulkenin varlik ve butunlugunu istemeyenlerin isine gelmemistir. bugun milletce duyarlilik gosterdigimiz sozde ermeni kiriminin fransada belçikada ve bilmem soyuna ne ettigimin ulkesinde kabul etmemek bir suc ve yaptirimlari var. bu adamlarin niyetlerini dun biliyoduk bugunde farkindayiz ama turkiyede bir yayinevi benim yazarima benim dusunurume gercekleri soyluyor die vatanseverlik yapiyor diye yaptirim uygulayamaz.. bu adamlarin da niyeti acikca ortada. bize dusen bu it soylarina meydani bos birakmamak. nihat genc gibi usta bi kalem e sahip çikmak ugradigi bu haksizliktan dolayi yayinevinin ozur dilemesini saglamak.


    federasyon trabzonspor umuza haksizlik yapti bu yayinevi ise turkiyeye.. protesto msj lari cekelm toplu halde. bu konuda hassasiyet gostermeliyiz bana kalirsa.

  14. #39
    The Londoner - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.01.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    50
    Mesajlar
    1,293

    Standart



    Bugunku yazisi...
















    Ülkemiz tarihinde görülmemis siddette büyük bir AYDINLAR SAVASI basliyor haberiniz olsun. AKSAM'da yazma günüm degil, ancak, bu alevli tartismaya biraz daha benzin dökmek için bu yaziyi kaleme aliyorum.

    Özel bir yazi olacak ve birkaç küçük bilgi verecegim. Bu yüzden okuyucularimdan özür dilerim.

    Önce kisa özet verelim. Ermeni Konferansi'ni elestiren bir yazim bu gazetede yayinlandi: Sonra Iletisim Yayinlari, konferansi elestirdigim için beni yayinevinden kovdu. Sonra AKSAM ve Hürriyet olayi ön sayfadan haber yapti. Ve sonra TV'ler olayi perçinleyip halka tasidi. Soru suydu? Orhan Pamuk 'Ermeni Soykirimi' vardir, dediginde, neden Ermeni Konferansi'nin içindeki yazarlar, 'harika, özgürlük, birakin konussun' diye sevinç çigliklari atarken, Nihat Genç konusunca ayni yazarlar 'sansür' uyguladi.

    Birçok köseyazari Iletisim Yayinlari'nin bu çifte standartli sansürünü agir dille kinadi. Ve Iletisim Yayinlari'nin kurucusu Murat Belge'nin adi da bu kovma isinde bolca anildi.

    Iste Murat Belge suskunlugunu nihayet bozdu ve dün Radikal Gazetesi'nde 'Nihat Genç Olayi' baslikli yazisiyla elestirilere cevap verdi. Bir ortaokul münazarasi diliyle lafi suraya getirdi: 'Tamam biz Nihat Genç'i yayinlamadik, peki, ama, siz de benim yazimi Cumhuriyet Gazetesi'nde yayinlar misiniz?'

    Yani, ülkemizde büyük bir Aydinlar Savasi basladi. Yillarca kesilip kesilip sürecek bu savasin isaret fisekleri atildi. Artik sorun Nihat Genç'e sansür koymak degil, baska maceralara dogru kayiyor.

    Mesela Milliyet'ten Melih Asik ve Cumhruriyet'ten Ali Sirmen'in Iletisim'in bu tavrini elestirmesi bomba etkisi yapti. Sanirim eski tartismalar günyüzüne firlamak üzere.

    Yani kardeslerim, artik medyamizda, hangi gazeteyi açarsaniz açin, bir büyük aydin savasinin içine düseceksiniz. Simdiden, savasin taraflarini iyi taniyin. Kim ne dedi, iyi takip edin. Tartismanin öznesi Nihat Genç idi, ama artik ben bu tartismanin sadece 'bahanesiyim.'

    Aydinlar savasi, entelektüel kimliklerin, bilim ahlaki, aydin, vicdan, özgürlük, demokrasi gibi kavramlardan neler anlasildigi olarak patlaya patlaya sürecek!...

    Bence iyi ve siki bir tartisma olacak ve Türkiye'de nihayet 'vicdan' 'onur' ahlak, bilim adami, yazarlik, neymis, masaya yatirilacak!...

    Ben istesem de artik bu tartismadan çekilemem. Ama artik araya da girmek istemem. Fakat, Murat Belge'nin yazisinda benimle ilgili söylenmis laflar var. Bu laflarin çogunu 'suçlama, ya da 'yanlis bilgi' ya da 'dolmusa gelme' gibi algiladim, bu yüzden araya girip bu 'yanlislar' üzerinde birkaç bilgi verecegim..

    Bir. (1). Mesela Murat Belge, benden 'o adam' diye söz ediyor. Benim adim Nihat Genç. Yazarlik hayatim boyunca medya destegi almadim. Okuyucunun karsisina reklam bombardimaniyla çikmadim. Arkadaslik kulüplerinin, lobilerinin torpiliyle yazar olmadim. Sadece yazarak yazar oldum. Galiba edebiyat ahlakini ciddiye alanlara artik 'o adam' diyorlar. Oysa Orhan Pamuk medya torpiliyle yazar oldu. TV'leri onyillar boyu kullandi.

    Orhan Pamuk'u Iletisim'de Murat Belge disinda begenen oldugunu da sanmiyorum. Kitaplari satildi ama okunmadi ve simdi eski kitapçilarda Türkiye'nin en ucuz reyonlarinda satiliyor. Mesela besyüzliraya dahi Orhan Pamuk, Ahmet Altan kitabi bulabilirsiniz.

    Ben ise hiçbir TV'yi kullanmadim, ayrica kitaplarim 'Radikal iki' benzeri ilavelerde çok satanlar listelerinde kasitli sekilde sansür gördü. Birçok kitabim on baskiyi geçmesine ragmen hiç anilmadi. Nihat Genç çok satilan ve çok okunan yazar oldu. Bu yüzden, Orhan Pamuk ismini süsleyip cilalayanlarin düsmani oldu. Bu düsmanlik 'Nihat Genç' ismini yok sayarak kendini gösterdi.

    Iki. (2). Murat Belge benim için '.. o iki yil önce galiz küfürler ediyordu...' benzeri bir laf ediyor. Galiz sayilabilecek ne söylemisim. Ben iki yil önce mi, yoksa geçen yil mi, bilmem, Murat Belge'nin 'Türkiye'de en begendigim yazar Orhan Pamuk ve Elif Safak'tir' lafiyla dalga geçtim. Ve Murat Belge'ye sizin entelektüel kalibreniz iste bu dedim.

    Ve birtakim yazarlar yillardir hosbes ettigi yazarlari büyük yazarlar ilan ediyor, dedim. Tabii sert ettim. Iyi ki etmisim. Yine ederim.

    Çünkü kardeslerim. Bu ülkede birçok yazar, artik isi ögrenmis. Iyi yazmak, iyi hikaye, iyi roman yazmak yerine, bakin ne yapiyorlar? Ortada yazdiklari bir eser yok, ama Murat Belge gibi birkaç yazarin isminden 'o Türkiye'nin en büyük yazari' gibi laflar çikartiyorlar. Bu ibareler entelektüel bir cinayettir. Bir yazarin niçin iyi oldugu eserinin kalitesiyle ortaya çikmali. Adini zikrederek degil. Bu cinayetlere en çok kurban giden yazarim. Çünkü ben, kimseye agbi demedim. Kimseyle, tarikat, tekke, arkadaslik kulübü iliskisine girmedim. Dogru olani yaptim, yazdim ve kitapçi raflarina biraktim. Gerisine kamuoyu karar verir. Ancak kamuoyunda kösebaslarini ele geçirmis Murat Belge ve o isimleri parlatmakla mesgul yayinevlerinin emrindeki dergiler, sik sik bu isimleri sayarak büyük yazar icat ediyorlar. Isimleri söylemekle büyük yazar olunmaz. Bu torpil savasindan bikmayan kaldi mi içinizde? Bu arkadas tutma, kayirma savasindan artik herkes utanmiyor mu? Ve talihin su cilvesine bakin ki; Murat Belge'nin cilasiyla övülen yazarlar Orhan Pamuk ve Elif Safak bugün soykirim konusunda aynen Murat agbileri gibi düsünüyorlar. Onlar zaten yazarlar kendileri gibi düsünsün diye cilalarlar. Ve ülkemizde söhret olmak ugruna ulusal degerlerini hiçe sayacak yazar bulmakta hiç zorlanmazlar. Ve kendileri gibi düsünmeyenleri sadece yok saymazlar, bir de 'fasist' ilan ederler.

    Nihat Genç, israrla, sabirla hikayelerini yüzbinlere tasidi. Hepsinin burnunu metinlerimin güzelligiyle kirdim. Bence 'galiz' bir laf araniyorsa, bu topraklarda edilmis en galiz laf Orhan Pamuk'un soykirim suçlamalaridir!

    Cevap 2'ye devam..

    Murat Belge 'galiz küfür ediyordu' cümlesinde sunu da ima ediyor. O da su! Anlatayim. Bu ülkede bankalar soyuldu. Dünya tarihinin en büyük banka soygunlari gerçeklesti. Ve medya içindeki yazarlar onyillar boyunca dünya tarihinin gelmis geçmis en büyük banka soygunlari karsisinda sustular.

    Oysa ben bagimsiz Leman Dergisi'nde banka soygunlarina karsi onlarca sert, galiz yazilar yazdim. Ve laf suralara da geldi, dedim ki, orada solcu agbiler var, neden tek cümlecik bu banka soygunlarina karsi laf etmiyorlar? Iste galiz dedigi, bu cümlem...

    Murat Belge banka soygunlarindan niçin rahatsiz olmadi... Olsaydi, birkaç laf ederdi... Ve bugün onur savasi verdigi kösesinden olabilirdi.. Bir sürçü lisan etmemek için çirpinip durdular ve banka soygunlarini görmezden geldiler. Bunlari söylemek niçin 'galiz' küfür olsun..

    Baska da galiz ettigim laflar varsa, buyursun ispat etsin...

    Ayrica benim halen Güvenlik Güçlerine Hakaret'ten bir davam sürüyor. Ve sanirim Habertürk'e Amerikan Bayragini niçin salladin diye çikistigim için bir dava açilmak üzere. Ve fakat Susurluk dönemi boyunca hakkinda en çok agir ceza davasi açilan yazarim. Agir cezalarin sayisi 5-6'ya ulasti, hakaret davalarim sanirim otuzu geçti... Çok tazminat ödedim. Mesela, 12 Eylül'e 'cunta' dedigim için agir cezada yargilandim, baska bir agir ceza davasindan 8,5 ay cezam kesinlesti, lakin, Avrupa'dan gelen yasayla affa girdi.

    Ancak, bu beyler devlete, güvenlik güçlerine karsi yazdigim yazilari 'galiz' sifatlari içine almiyor, kendilerini elestirdigim zaman 'galiz' oluyorum..

    Cevap 3..(üç).

    Ancak, bir yanlis, ya da yalan bir sey söylüyor Murat Belge. O da su: 'Galiz yazilar yazdigi için Iletisim daha önce kitaplarini yayinlamamis...'

    Bu yalan. Simdi yalanin hikayesini dinleyin...

    Iletisim Yayinlari satmadigi ve kitaplari depoda çürüdügü için birçok yazara yol verdi. Yillarca beni ellerinde tutmasinin sebebi, kitaplarimin iyi bir trafigi olmasi ve istikbal vaat eden bir yazar olusum. Ayrica, en çok transfer teklifi alan yazarim. Defalarca beni Iletisim'den istediler, Iletisim birakmadi.

    Ancak Iletisim çok sattigi için Orhan Pamuk için büyük reklamlar yapti. Yapsin. Ben bir yazar olarak yayinevimin kazanmasini isterim. Ancak bize yaptigi reklam 'sifir' düzeyindeydi... Ve hiç degilse, bine bir oraninda, yani, Orhan Pamuk'a bin ölçeginde reklam yapiyorsaniz, bize bir ölçeginde reklam yapin, bine birlik bir ölçek içinde olalim..dedim.

    Bu, bine birlik özeni dahi göstermediler, fazla ve çok sikistirmalarla sonra sonra birkaç küçük ilan denediler.

    Ancak simdi Murat Belge 'galiz yazdigi için yayinlamamislar' dedi. Benim dokuz kitabim Iletisim, sonraki bes kitap Leman'dan çikti. Ve bugün yayinlamayi reddettigi kitaplarim iste bu ilk dokuz kitabimdir.

    Sonraki bes kitabimi galiz yazilar yazdigim için yayinlamadiklari düpedüz yalan. Gerçegi asagida yazilidir.

    Ben, kitaplarimi bogduklari için yillardir Iletisim Yayinlari'ndan ayrilmak istedim, ama birakmadilar. Hiç degilse birkaç kitabimi verin, dedim, yine vermediler.

    Ama sonunda, ailevi trajediler yasadim. Mesela iki yil içinde iki kardesim vefat etti. Bu aile mahremiyetini bu sayfaya dökmekten aci duyuyorum, ama, ne yapayim, bu da bir onur savasi. Iletisim'e gittim. Bakin, dedim, bir gazete bana çok çok büyük paralar teklif ediyor, rüyanda göremeyecegin kadar paralar veririz, diyorlar. Ben onlara küfrettim, orada yazamam. Ben kitaplarimdan kazanmak isterim.

    Ama kitaplarimi siz besyüz adet basiyorsunuz ve bir telif ücreti yekün olarak olusmuyor. Hiç degilse ikibin tane basin da elime para geçsin. Bunu da kabul etmediler. Ancak, cenaze masraflari geldi dayandi, borçlar, ilaçlar...

    Iletisim'e dedim ki, 'bakin Leman Dergisi, benim kitaplari bir çirpida besbin/onbin adet basacak ve bir telif yekünü olusacak, bana yardimci olun...'

    Onlar da son kitaplarimin Leman'e geçmesine izin verdi. Ve benim kitaplarim Iletisim'de iki, üç baskiyla bogdurulurken, Leman'da ayni kitaplar onbesbin rakamina kadar ulasti..

    Yani, durum budur. Ben galiz yazdigim için daha önce kitaplarimi basmadilar, cümlesi, yanlis bilgidir... Kitaplarimdan birkaçini ailevi ihtiyaçtan zorlayarak ben aldim.

    Son söz olarak sunu söyleyecegim, bu tartismaya zirt pirt girmek derdinde degilim, ancak, adimin geçtigi yerlerde 'yanlis, yalan' bilgiler varsa o zaman müdahale etmek zorundayim. Bu özel yaziyi yayinlayan AKSAM'a tesekkür ederim, ve bu özel yaziyla vakitlerini aldigim için okuyucularimdan özür dilerim...

    Ayrica beni arayarak kitaplarimi seve seve basacagini söyleyen Bilgi Yayinevi, YKB Yayinlari, Everest Yayinlari ve o telasta adini unuttugum yayinevlerine tesekkür ediyorum.

  15. #40

    SiNo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.01.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    37
    Mesajlar
    2,111

    Standart



    bu taraftar hep yaninda



  16. #41

    Üyelik tarihi
    08.06.2005
    Mesajlar
    50

    Standart



    Kitaplari Iletisim Yayinlari'ndan çiktigi için kitaplarini almiyordum. Bundan sonra almam için en ufak bir engel kalmadi. yanindayiz Nihat abi!


    Nihat Genç, tam bir vatanseverir. Tipik ülkücülerden de solculardan da çok farklidir. Kendisini dar kaliplara sokmaz. Dogru bildigini söyler hep. Bundan dolayi da kimseye yaranamaz. Esasen böyle bir derdi de yoktur. O, bizim köyün delisidir adeta. Fanatik Trabzonsporlu olmasi da dogrusu beni hiç sasirtmadi.

  17. #42
    toshiba
    Ziyaretçi

    Standart

    Alıntı the king Nickli Üyeden Alıntı

    Zaman zaman boyle insanlar kalamistir diye dusundugumuz oluyor. Demek varmis hala gercekleri dusup yazanlar. Gercekten Bizans ruhu ile yasayanlarin en kor noktalarina temas etmis. Boyle adamin kitabini tabi toplatirlar. Cunku bu gerceklerle o tepesinde bulunduklari saltanatlari yikilacak. Yine bu dusuncenin gelismesiyle Turkiye'yi azinliklar degil, gercek Turk ve Musluman kitle yonetecek, yonlendirecek.


    Boyle kalemlerin artmasi gerek.

  18. #43

    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Mesajlar
    1,256

    Standart



    Alıntı andrei07 Nickli Üyeden Alıntı
    Crazyoflu madem milliyetçisin Türkçe bir nick kullansana:Hersey lafla olmuyor.Ayrica bende senin yazdigin çogu yaziyi oldukçayersiz ve saçma buluyorum ama bu bana seni elestirme hakki vermiyor.Lütfen biraz sakin ol.Çok düsmanca yaziyorsun.

    Benim nikimin ingilizce olmasi milliyetçiligimi tartmaz bu 1 benim foruma yazdigim yazilar içimden geldigi gibi yazilan yazilariçimden geçenleri aynen foruma yansitirimbuda 2. Yazilarimda düsmanlik sezmenede anlam veremedim ben sadece bu sitede siyaset yasak neden bu adamdan bahsedilirken Türk solunun duayeni seklinde yazildi diye sordum konu nerelere geldi.


    Burda konu benim milliyetçiligim veya o arkadasin solculugu degil olaylari saptirma arkadasim ayrica benim milliyetçiligimi tartmak istiyosan bi görüselim sana milliyetçilik hakkkinda bilgiler verim o zaman milliyetçiligin nikle olmadoigini daha iyi anlarsin.

  19. #44

    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Mesajlar
    1,256

    Standart

    Alıntı corleone Nickli Üyeden Alıntı


    Alıntı TheCrow Nickli Üyeden Alıntı
    Tanimak isteyenler zahmet edip kitaplarini okusunlar lütfen,tanimak istemeyenlere diyecek bir seyimiz yok tabi..."En Büyük Taraftar" , "Amerikan Köpekleri" , "Köpeklesmenin Tarihi", "Edebiyat Hikayeleri" , ve daha niceleri...Okuyun bakin,millet sevgisi var miymis,varsa ne kadarmis bir görün...

    solcu mu sagci mi diyenler için yaziyorum bu yaziyi henüz bugün okudum Hatti Müdafaa adli kitabinin yaklasik 240. sayfalarinda sagci miyim solcu muyum kendim de bilmiyorum bugüne kadar adlandirabiliecegim hiçbir siyasi görüsüm olmadi diyor kendine takilan isimleri ise baskalarinin taktigi isimler olarak görüyor benim ise tek söyleyebilecegim vatanini milletini çok seven fanatik TRABZONSPOR'lu bir yazar olup herhangi bir görüsün eksik buldugu yanini çekinmeden elestirebilen delikanli ve açik sözlü bir yazar olmasidir kendisine solcu kimligini yakistiranlari Hatti Müdafaa isimli kitabini okumaya davet ediyorum bu kitabi okuyana kadar ben de kendisini yanlis tanimisim...


    Nihat gence türk solunun duayeni diyen arkadasada bu yazi küpe olsun.

  20. #45

    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Mesajlar
    1,256

    Standart

    Ayrica nikimin MehmetHan olmasi için gereken basvuruyu yaptim zaten. Ama bu milliyetçiligimizi gene etkilemez.

  21. #46

    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Mesajlar
    1,256

    Standart



    Ayrica merak ettigim birseyde yazilarimi bu konuyla ilgili yazi yazdiktan sonrami saçma bulmaya basladin yoksa basindan berimi saçma buluyodun.


    Ayrica niyetimiz kesinlikle kimsenin kalbini kirmak veya üzmekte degil. Bu kimk olursa olsun degismez. Biz buraya Trabzonspor taraftari oldugumuz için trabzonsporu desteklemek, fikir alisverisinde bulunmak, genis çapli organizasyonlar yapmak, trabzonspor sevgisini rahatça ortaya koymak için üye olduk. Ama bunun yanindada baska konulardada fikir alisverisinde bulunduk arkadaslarimizla, yanlissa söylenenler dogru yolu bulmak için ugrastik. Siyasetin girdigi her konuda mutlaka bir tartisma oldu bunuda tasvip etmedik yeri geldi bu yanlislari bizde yaptik ama dogruyu bulduk.


    Simdi sanada soruyorum bizim tartistigimiz nihat gencin haksizliga ugradigimi, trabzonsporlu oldugumu yoksa türk solunun duayeni oldugumu. Cevabini sen ver okumadanda yorum yapma. Benim yanlisim varsa beni aydinlat senin gerekeni yap.

  22. #47

    Üyelik tarihi
    11.12.2004
    Mesajlar
    702

    Standart



    Elestiriye açik olmadigin belli oluyor.Ancak burasi sadece senin gibi düsünenlerin toplulugu degil elbette sagcisida solcusuda olacak.Ama sen bunu kabullenmek niyetinde degilsin.Ayrica senden birseyler ögrenme niyetinde degilim.Nihat Gencin sol kimligi bu basligin vurgusu olarak yazilmis saniyorum.Ayrica konustugun kisilerin yaslarina biraz dikkat birazcikta hürmet mümkünse.Saglicakla kal.

  23. #48
    kutoz
    Ziyaretçi

    Standart

    Topigi açan arkadas vurguyu; -solun duayenligine- degil de -Nihat Genç'e- yapilan haksizliga dikkat çekmek istedi sanirim. Dolasiyisiyla, o kelimeyi de kullanirken bir siyasi propaganda amaci gütmemistir. Burada üzerinde durulmasi gereken Nihat Genç'in nasil bir yazar oldugu, edebi olarak nerede durdugudur.

    Sahsi görüsüm, Nihat Genç delikanli yazardir. Fikri neyse, kaleminden onu akitir. Kimseye eyvallahi olmaz. Halktandir ve tabi ki bilgi birikimiyle yikilmaz bir Trabzonspor taraftaridir. Benim için bu özellikleri; -iletisim- yayinevine sirt dönmeme yeterlidir. Genelde taksitlendirme yaptigi için oradan alirdim kitaplari. Ama bu son olaydan sonra, bir daha asla!

    Lütfen tartismalarimizi saygi çerçevesinde yapalim. Karsimizdaki insanin yasini, yasamini, sayginligini düsünerek yazalim. Çünkü kirdiktan sonra, tamir zordur insani...

  24. #49

    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Mesajlar
    1,256

    Standart

    Alıntı andrei07 Nickli Üyeden Alıntı


    Elestiriye açik olmadigin belli oluyor.Ancak burasi sadece senin gibi düsünenlerin toplulugu degil elbette sagcisida solcusuda olacak.Ama sen bunu kabullenmek niyetinde degilsin.Ayrica senden birseyler ögrenme niyetinde degilim.Nihat Gencin sol kimligi bu basligin vurgusu olarak yazilmis saniyorum.Ayrica konustugun kisilerin yaslarina biraz dikkat birazcikta hürmet mümkünse.Saglicakla kal.


    Anla??ld? biz senle anla?am?ycaz. Neyse siz bak?n keyfinize.

  25. #50

    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Mesajlar
    1,256

    Standart



    Tabiki sa?c?s?da solcusuda olacak amenna ona bi?e dedi?imiz yok demeyizde zaten sapt?rmayal?m olaylar?.


    Sende sa?l?cakla kal.

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. En Büyük Taraftar | Nihat Genç *
    Konu Sahibi Emorfo Forum Ulusal ve Yerel Medya & BMN Yazıları
    Cevap: 248
    Son Mesaj : 29.09.2011, 01:17
  2. Güzel Yazılar
    Konu Sahibi Beytullah Forum Ganita
    Cevap: 218
    Son Mesaj : 08.01.2010, 16:46
  3. Nihat Genç: "Agla Trabzonspor"
    Konu Sahibi zinos_zon Forum Eyüp Yusuf Trabzonspor Genel
    Cevap: 41
    Son Mesaj : 12.05.2005, 23:11
  4. Firtina Ihtilal Efsane 3-- Nihat Genç
    Konu Sahibi Berat Forum Eyüp Yusuf Trabzonspor Genel
    Cevap: 6
    Son Mesaj : 06.03.2005, 18:53

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •