Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Şiir Defteri "...Bakakalırım Giden Geminin Ardından"

Daraltma
X
  •  
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler



  • gönlümle bas basa düsündüm demin;
    artik bir sihirsiz nefes gibisin.
    simdi tâ içinde bombos kalbimin
    akisleri sönen bir ses gibisin.

    mâziye karisip sevda yeminim,
    bir anda unuttum seni, eminim
    kalbimde kalbine yok bile kinim
    bence artik sen de herkes gibisin


    gözlerim gözünde aski seçmiyor
    onlardan kalbime sevda geçmiyor
    ben yordum ruhumu biraz da sen yor
    çünkü bence simdi herkes gibisin

    yolunu beklerken daha dün gece
    kaçiyorum bugün senden gizlice
    kalbime baktim da iste iyice
    anladim ki sen de herkes gibisin

    büsbütün unuttum seni eminim
    maziye karisti simdi yeminim
    kalbimde senin için yok bile kinim
    bence sen de simdi herkes gibisin


    Nazim Hikmet



    Yorum


    • HARMAN
      Insanlara seçme hakki birakin
      Sevda da bir hostur,öfkede hostur.
      Tercihler kimligi yansitir bakin,
      Akbaba da kustur,sahin de kustur.
      fficeffice" />
      Nazli gülü sevenleri kinamam
      Kardelen isyani baska güzeldir.
      Haksizliga sövenleri kinamam,
      Dilin tatli yani baska güzeldir.

      Havada da su var,okyanusta da
      Içebilen için nimet degil mi?
      Saniye de zaman,gün de,hafta da
      Ve zaman da zaman,hayret degil mi?

      Karsidan bir daga bakanlar için,
      Etek de amaçtir,doruk ta amaç.
      Yazanlar veyahut yakanlar için;
      Odun da agaçtir,kagit da agaç.

      Ikisi de böcek;ari ve sinek
      Biri mikrop saçar,biri bal yapar.
      Inek;fitratiyla hep ayni inek,
      Kimisi sagar da, kimisi tapar.

      Tercihlere zincir vurmak zor istir,
      Fikir,fiil özgür olmasi gerek.
      Hele bakisini biraz degistir;
      Cebrail de melek,seytan da melek...
      C.K
      #7 King of Kings

      Yorum




      • ADIN YOK


        Bu gece son defa agliyorum senin için,uzun zamandir ilk kez ama bu defa farkli,
        Seni silmek için kalbimden, son kirintilari son senleri atmak için kalbimden.
        Yalniz kalmak istiyorum kalbimle, ona tekrar bakarken seni hissetmek,
        Seni görüp, sana dokunmak yani aci çekmek istemiyorum artik.
        Birgün karsima yine çikacaksin biliyorum, bir gün yine üzmek isteyeceksin beni,
        Ama bu sefer farkli olacak, çünkü içimde sen olmayacaksin.

        Bu gece son defa agliyorum senin için,
        Gözlerimden akan sey yas degil aslinda sensin.
        Tek tek dökülüyorsun gözlerimden parça parça çikiyorsun bu gece.
        Kalbimi tekrar istiyorum çünkü ona yeni bir sahip buldum.
        Belki üzüleceksin bilmiyorum,
        Çünkü sen herseye ragmen bencilsin ve düsünüyorsun beni gizlice.
        Karsima çikmaktan nasil korkuyorsun, benim sesimi duymaktan.
        Benimle konusurken neden titriyor sesin? Neden uzak duruyorsun benden?
        Sen bilmesen de ben biliyorum güzelim çünkü sevinmemden korkuyorsun kendince,
        Ama yaniliyorsun bunu bil artik sevinç yok senin adina,
        Çünkü senin adinda yok kalbimde.

        Senin için son defa agliyorum bu gece ilk defa içimde açan bir günesle.
        Uzun bir kisti zorlandim ama,
        Gördügüm bir bahar biliyorum, dokunuyorum ona isiniyorum artik.
        Bunun zamani gelmisti biliyorum bu defa yanilmiyorum,
        Yanilmiyorum çünkü görüyorum uzak tepelerdeki çiçekleri,
        Inceden kokulari çaliniyor burnuma,
        Kokluyorum ve bunu herseyden çok seviyorum.

        Senin için son defa agliyorum bu gece
        Içimde kalbime gözlerini açan çok güzel bir bebekle.
        Artik ölmüs senin küllerini atmanin vakti gelmis,
        Bak iste son damla da düstü gözümden artik seni sevmiyorum...
        Bazen Sevinç Bazen Keder, Trazonsporlu Olmak Yeter!
        (Hepimiz TÜRKÜZ Ulan!)

        Yorum




        • can verme sakin aska ask afeti candir
          ask afeti can oldugu meshuru cihandir
          sakin isteme sevdayi gam askta her an
          kim istedi sevdayi gamli ask ziyandir
          her ebrulu güzel elinde bir hançeri honriz
          her zülfü siyah yaninda bir zehirli yilandir
          yahsi görünür yüzleri güzellerin emma
          yahsi nazar ettikte sevdalari yamandir
          ask içre azap oldugu bilirem kim
          her kimseki asiktir isi ahü figandir
          yadetme güzel gözlülerin merdümi çesmin
          merdüm deyip aldanma kim içtikleri kandir
          gel derse fuzuli ki güzellerde vefa var
          aldanmaki sair sözü elbette yalandir.


          Fuzuli

          Yorum


          • BEN SANA MECBURUM

            Ben sana mecburum bilemezsin
            Adini mih gibi aklimda tutuyorum
            Büyüdükçe büyüyor gözlerin
            Ben sana mecburum bilemezsin
            Içimi seninle isitiyorum.

            Agaçlar sonbahara hazirlaniyor
            Bu sehir o eski Istanbul mudur
            Karanlikta bulutlar parçalaniyor
            Sokak lambalari birden yaniyor
            Kaldirimlarda yagmur kokusu
            Ben sana mecburum sen yoksun.

            Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
            Insan bir aksam üstü ansizin yorulur
            Tutsak ustura agzinda yasamaktan
            Kimi zaman ellerini kirar tutkusu
            Bir kaç hayat çikarir yasamasindan
            Hangi kapiyi çalsa kimi zaman
            Arkasinda yalnizligin hinzir ugultusu

            Fatih'te yoksul bir gramofon çaliyor
            Eski zamanlardan bir cuma çaliyor
            Durup köse basinda deliksiz dinlesem
            Sana kullanilmamis bir gök getirsem
            Haftalar ellerimde ufalaniyor
            Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
            Ben sana mecburum sen yoksun.

            Belki haziran da mavi benekli çocuksun
            Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
            Bir silep siziyor issiz gözlerinden
            Belki Yesilköy'de uçaga biniyorsun
            Bütün islanmissin tüylerin ürperiyor
            Belki körsün kirilmissin telas içindesin
            Kötü rüzgar saçlarini götürüyor

            Ne vakit bir yasamak düsünsem
            Bu kurtlar sofrasinda belki zor
            Ayipsiz fakat ellerimizi kirletmeden
            Ne vakit bir yasamak düsünsem
            Sus deyip adinla basliyorum
            Içim sira kimildiyor gizli denizlerin
            Hayir baska türlü olmayacak
            Ben sana mecburum bilemezsin.




            Attila ILHAN
            www.twitter.com/SDanismaz
            Gugudali..
            Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi

            Yorum


            • Hersey yapilabilir Bir beyaz kagida
              uçak örnegin ucurtma mesela
              altina konulabilir bir ayagi ötekinden kisa oldugu icin sallanan bir masanin
              veya siir yazilabilir
              süresi ötekilerden kisa bir ömür üzerine...
              bir beyaz kagida hersey yazilabilir senin disinda
              güzelligine benzetme bulmak zor
              sen iyisimi sana benzemeye calisan herseyden
              bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
              belki tabiattadir caresi senin bir cicege bu kadar benzemenin
              ve benim bilinci nasirli bir bahcivan caresizligim
              anlarim bitkiden fidandan ama anlatamam
              topragin günesle konusmasina
              sana cok benzeyen bir cicek yoluyla
              sen bana isik ol yeter
              bende filiz cok
              köklerin icinde gizlidir gelen giden açan soran dere budak yok..
              bir siir istersin icinde benzetmeler olan
              kusura bakma sevgilim heybemde sana benziyecek kadar güzel bisey yok...
              uzun bir yoldan gelen tedariksiz katiksiz bir yolcuyum
              yarali yarasiz sevdalardan gectim
              koynumda bir beyaz kagit boslugu
              herseyi anlattim olan olmayan acitan sancitan
              bilsemki sana varmak icindi bütün mola sancilar
              bütün stabilize arkadasliklar
              daha hizli kosardim sever adim gelirdim
              gözlerinin mercan maviligine
              sana bakmak suya bakmaktir
              sana bakmak bir mucizeyi anlamaktir
              saga sola bakmadan yürüdügüm yollar taniktir
              ask sorgusunda sahanim yanliz kelepçeler saniktir
              ne yazsam olmuyor bilenler hep hatirlar
              hem yapilmis hem yapma cicekler satanlar
              bahcivanlar degil tuccarlardir
              sen öyle göz sen öyle toprak ve günes ortakligi
              sen teninde cennet kaygindayken
              sana siir yazmak ahmakliktir
              bir tek söz kalir dislerimin arasinda
              ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya baslar
              verdigim bütün sözler sende kalsin isterim
              ben sana gülüm derim gül sana benzedigi icin ölümsüz
              yazdigim bütün siirler sana baslayan bir kitap icin önsöz
              sana bakmak bir beyaz kagida bakmaktir hersey olmaya hazir
              sana bakmak suya bakmaktir gördügüm suretten utanmak
              sana bakmak bütün rastlantilaari reddedip bir mucizeyi anlamaktir
              sana bakmak ALLAH a inanmaktir

              Yorum




              • Yasayabilme Ihtimali


                soguk ve sehirlerarasi
                otobüslerde vazgeçtim
                çocuk olmaktan
                ve beslenme çantamda
                otlu peynir kokusuydu babam...

                ben seninle bir gün veyselkarani'de haslama
                yeme ihtimalini sevdim.

                ilkokulun silgi kokan, tebesir lekeli yillarinda
                (ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yasanirdi o
                zaman) özlemeye basladim herkesi... ve bu hasret öyle
                uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye basladim
                sonra...

                bizim kemalettin tugcu'larimiz vardi...
                bir de camlarin bugusuna yazi yazma imkani...

                yumurta kokan arkadaslarla paylasilan
                kahverengi siralarda, solculuk oynamaya basladik...
                ben doktor
                oluyordum sen hemsire, geri kalanlar kontrgerilla...
                kirmizi boyalarla umut ikliminde harfler yaziliyordu,
                pütürlü duvarlara ve türk dil kurumu'na inat bir
                türkçe'yle... agbilerimizden ögrendik, s harfinden
                orak çekiç figürleri türetmeyi...

                ankara'ya usul usul karbonmonoksit yagiyordu.
                ve kapali mekanlarda sevismeyi öneriyordu
                haber bültenleri...
                oysa ankara'da hiç sevismedim ben.
                disiplin kurulunda tartisilan askim olmadi benim...
                (sinifça gidilen pikniklerde kiçimiza batan platonik
                dikenleri saymazsak...)
                ankara'ya usul usul kursun yagiyordu... ve belli bir
                saatten sonra sokaga çikmamayi öneriyordu haber
                bültenleri... oysa hiç kursun yaram olmadi benim...
                ve hiçbir mahkeme tutanaginda geçmedi adim...
                çatismalarin ortasinda sevimli bir çocuk yüzüydüm
                sadece...

                sana siirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde ama
                sen yoktun.. ben, senin beni sevebilme ihtimalini
                seviyordum, suni teneffüs saatlerinde... okul servisi
                seni hep zamansiz, amansizca bir lojman griligine
                götürüyordu... ben, senin benimle tunali hilmi
                caddesine gelebilme ihtimalini seviyordum...

                ben senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.

                yaz sicagi topraga çekiyordu tenimin çatlamaya hazir
                gevrekligini... sonra otobüs oluyordum,
                kirik yarik yollarin çare bilmez sürgünü...
                ne yana baksam dag ve deniz saniyordum mus
                ovasinin yalanci maviligini... otobüs oluyordum bir
                süre... yanimizdan geçen kara trenlerle yarisiyordum,
                yanagim otobüs caminin garantisinde...
                otobüs oluyordum... bir ülkeden bir iç ülkeye...
                çocukluguma yaklastikça büyüyordum...

                zap suyunun sesini basina koyuyordum sarkilarimin
                listesinin... korkuyordum... sonra iniyordum otobüsten...
                çarsidan bizim eve giden, ömrümün en uzun, ömrümün
                en kisa, ömrümün en çocuk, ömrümün en ihtiyar yolunu
                kosuyordum... çünkü sonunda annem oluyordum babam
                kokuyordum sonunda...

                soguk ve sehirlerarasi otobüslerde vazgeçtim,
                çocuk olmaktan...
                ve beslenme çantamda
                otlu peynir kokusuydu babam...

                ben seninle birgün van'daki bir kahvalti salonunda...
                ben seninle (sadece bilmek zorunda kalanlarin bildigi)
                bir yol üstü lokantasinda...
                ben seninle, agri dagina mistik ve demli bir çay
                kivaminda bakan dogubeyazit'in herhangi bir toprak
                daminda...
                ben seninle herhangi bir insan elinin terli
                cografyasinda olma ihtimalini sevdim...

                ben senin,
                beni sevebilme ihtimalini sevdim !

                Yorum


                • Ankara

                  Ankara'ya

                  öyle yakisirdi ki kar..

                  asfaltlar isildar,

                  buz tutardi resmi yalanlar...

                  kimse keman çalmaz belki ama
                  çok keman çalinsin balolarinda
                  diye yapilmis
                  gri
                  sisli
                  binalar...

                  alninin ortasinda
                  ciddi bir devlet asabiyeti.

                  çok kötü günlermis gibi en genç zamanlar,
                  bu zulüm bu sevda bitmezmis sevmek
                  bir halki sevmekse ask o zaman sevmekmis!
                  (biz bir seyi delicesine severiz
                  ama tanrim neyi?)
                  kahve önü çatlak mozaik
                  bel kemigine tehdit
                  kürsüler üstünde
                  çok sigara içen
                  ögrenciler

                  bir daha asla yasayamayacagi
                  asklari teget geçerken
                  hep onu sevmeyenleri severek
                  hep onu sevenin gözlerinden
                  kalabaliklara kaçarak
                  karisarak toplumcu gerçekçi yalnizliklara,
                  yüksek rakimlarda çatlamis dudaklarini
                  bir izmirli güzele dayatmak varken
                  (hep kardes olacak degiliz ya,
                  yasasin halklarin sevgililîgî!)
                  soyut bir sevdaya
                  besik kertilmis olan
                  dagda çoban,
                  sehirde sark çibani sayilan,
                  firat'in büyük elleri
                  ararat'in kiz yelleri
                  cilo'nun derin nefesleri
                  hülasa kente hukuk mukuk okun
                  mümkünse o arada da memleketi kurtarmaya gelmis

                  anadolu çocuklari,

                  ankara' ya

                  öyle yakisirdi ki kar

                  asfaltlar isildar,

                  buz tutardi resmi yalanlar

                  (belki balkona
                  kar seyretmeye çikar diye
                  sevdigimiz kizlar
                  çok dibimiz donmustur
                  ve çogu zaman
                  bu kar mevzuu
                  kizlara yeterince ilginç gelmemistir

                  hiçbir sey
                  kapali bir dükkan kadar
                  hüzünlü gelmez insana
                  ankara'da,
                  yoksa bugün bir hayat
                  yasanmayacakmi duygusu çöker bütün bozkira.

                  Kimse keman çalmaz belki
                  Belki bu fiim hiçbir zaman
                  o kadar fiyakali olmayacak ama
                  Hiçbir lahmacunda
                  o okul yolundaki üçüncü sinif lokantadakinin
                  tadini vermeyecek bir daha
                  Çok daha iyilerini yedim sonra
                  bizzat Urfa'da hatta
                  Ama hiçbirinde
                  o kadar aç oturrnadim sofraya
                  ankara'ya

                  öyle yakisirdi ki kar

                  çok yabanci bir soluk duyulur bazi
                  bilinmez bir dilin isligindan
                  anla ki sikildi bizim konsolosluktaki konuklar
                  öyle deme ankara'yi sevmeyene bir zulümdür
                  bu kadar insanin neden ankara'yi sevdigini anlamadan
                  ankara'da yasamak


                  yollarina hep sevdigimiz insanlarin
                  adlarini vermediler ama
                  biz her duvara
                  bilvesile onlarin adini yazarak yasadik
                  kül ve betondan mürekkep
                  yasadikça yasanilasi gelen
                  o tuhaf bozkir kokusunda.

                  ankara'ya

                  öyle yakisirdi ki kar.

                  asfaltlar isildar...

                  bir günden bir sürü gün yapan
                  mesai saatlerinde hiçbir sey yapan

                  hiçbir sey alip hiçbir sey sunan
                  rakiyi bol sulu içen
                  dokunmasin için degi!
                  çabuk bitmesin dîye devletimin tekel rakisi,
                  hep kagitlara bakarak,

                  hep kagitlardan bakarak
                  hem neset ertas' i hem bülent ersoy' u
                  ayni anda sevmeyi basararak,
                  karisinin bayat ekmeklerden yaptigi tatliyi
                  çok begenmeyerek ama
                  yine de bu tasarrufunu takdir ederek
                  boynu hep kidemli bir atkinin içinde sakliyken
                  hep bir seylere birilerine küsmüs gibi
                  yürüyen...

                  memurlar.......

                  ankara'ya

                  öyle yakisirdi ki kar..

                  asfaltlar isildar,
                  buz tutardi resmi yalanlar...

                  biz,
                  simdi kapali birr kuruyemisçi

                  dükkaninin
                  -ki bütün plan kar altinda
                  tuzsuz ay çekirdegi çitieyip
                  yani sira bafra içmektir-

                  kötü isiklandirilmis vitrininden
                  umutsuzca içeri bakan,
                  kimligi gereginden fazla sorgulanmis,
                  merhabadan çok çikar ulan kimligini denmis,

                  -yani sistem kendi verdigi kimligi
                  zirt pirt geri istemektedir-
                  dogdugu yer yüzünden
                  dogustan kavgaci zannedilen ama
                  pek çogu kavgadan nefret eden

                  kavgaci
                  esmer
                  cesur
                  korkak
                  çogu kürt
                  çogu türk
                  çocuklardik...

                  ankara'ya

                  öyle yakisirdi ki kar....

                  ha sonra

                  belki ahmed arifin aklina
                  hiçbir sairin aklina gelmeyecek
                  -çünkü hiçkimse bir daha ankara' yi

                  O'nun kadar sevemeyecek
                  -bir siir islenir:

                  kar altindadir varoslar
                  hasretim,nazlidir ankara.....

                  ustam yine sen bilirsin ama
                  hangi aralikta bir sair ölmüsse
                  iste o,en netameli aydir bence.

                  ankara'ya

                  öyle yakisirdi ki kar...

                  asfaltlar isildar...

                  yalanlar...

                  simdi ve sonra
                  ne zaman ankara'ya kar yagsa
                  elim gönlüm,
                  çocuklugum buz tutar.

                  Yilmaz Erdogan
                  Edited by: sheva

                  Yorum


                  • Ey saçlari "alagarson" kesik hanim kiz!
                    Gülme öyle bana bakip sen arsiz arsiz!
                    Bacagimla alay etme pek topla diye.
                    Bir sorsana o topallik nerden hediye ?

                    Sen Sisli'de danserken her gece , gündüz
                    Biz ötede ne ovalar ,çaylar,ne dümdüz
                    Yaylalari geçtik,karli daglari astik;
                    Siz salonda dansederken bizler savastik.

                    Ey dudagi kanim gibi kipkirmizi kiz,
                    Gülme öyle bana bakip sen arsiz arsiz!
                    Olan isler dimagini azicik yorsun!
                    Biliyorum elbisemle egleniyorsun;

                    Biliyorum baldirini o kadar nazla
                    Örten bir tek ipek çorap kiymetçe fazla
                    Benim bütün elbisemden... Hatta kendimden...
                    Biliyorum:Çünkü bugün su dünyada ben

                    Neyim? Bir hiç... ise güce yaramaz,topal...
                    Sen saglamsin senin hakkin dünyadan zevk al:
                    Çünkü orda düsmanlarla bogusurken biz
                    Siz muhtesem salonlarda sarap içtiniz!

                    Ey gözünün rengi bana yabanci güzel,
                    Her yolcunun ugradigi ey hanci güzel!
                    Sen yabanci kucaklarda yasarken her gün
                    Yapiyorduk bizde kanla, barutla dügün.

                    Sen o sicak odalarda cilveli , mahmur
                    Dolasirken... Bizde tipi,firtina,yagmur,
                    Kar altinda kanlar döktük,canlar yiprattik;
                    Aç yasadik, susuz kaldik,taslarda yattik

                    Sen açilmis bir bahardin , biz kara kistik;
                    Bizden üstün ordularla böyle çarpistik...
                    Gülme bana bakip pek arsiz arsiz
                    Sen ey disi güzel,fakat içi çamur kiz!

                    Sana karsi haykirani mecbursun dinle;
                    Bugün hesap görecegiz artik seninle:
                    Ben cephede geberirken, geride vatan
                    Aski ile bin belali ise can atan

                    Anam,babam,karim,kizim eziliyorken
                    Daglar kadar yük altinda...Gel,cevap ver,sen
                    Bana anlat,anlat bana, siz ne yaptiniz?
                    Köpek gibi oynastiniz ,f....taptiniz!

                    Anavatan bogulurken kipkizil kanda
                    Yalniz gönül verdiniz siz zevke,cazbanda...
                    Ey nankör kiz,ey f.... unutma sunu:
                    Sizin için harbederken yedim kursunu.

                    Onun için topal kaldi böyle bacagim,
                    Onun için tütmez oldu artik ocagim.
                    Nazli nazli yatiyorken sen yataklarda
                    Sallanarak ölü kaldik biz bataklarda.

                    Kalbur oldu süngülerle çelik bagrimiz,
                    Bu amansiz bogusmada öldü yarimiz,
                    Ya siz nasil yasadiniz? Bizim kanimiz
                    Size sarap oldu sanki... Sehit canimiz

                    Güya sizin mezenizdi ! Yiyip içtiniz;
                    Zipladiniz,kudurdunuz arsiz,edepsiz!...
                    Gerçi salonlarda "yildiz" di senin adin,
                    Hakkikatte f....sin ey alçak kadin!

                    Ey allikli ve düzgünlü yosma bil sunu:
                    Bütün millet ögrenmistir senin f......
                    Omuzunda neden seni fuzuli çeksin?
                    ................................................
                    Kinimizin siddetiyle gebereceksin!..
                    Edited by: sweetrose

                    Yorum


                    • ESKIDEN
                      >>
                      >> >Çember çevrilir,
                      >>
                      >> >Su musluktan içilir,
                      >>
                      >> >Agaçlara tirmanilirdi.
                      >>
                      >> >Bebekler bezden,
                      >>
                      >> >Silahlar tahtadan,
                      >>
                      >> >Resimler kömür karasindan yapilirdi.
                      >>
                      >> >Kizlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin Isimleri konulur,
                      >>
                      >> >Saatli maarif okunurdu.
                      >>
                      >> >Komsuda pisen
                      >>
                      >> >Bize...
                      >>
                      >> >Bizde pisen komsuya düserdi.
                      >>
                      >> >Geceler ayaz,
                      >>
                      >> >Sokaklar karanlik,
                      >>
                      >> >Yildizlar parlak olurdu.
                      >>
                      >> >Tursu, salça, manti
                      >>
                      >> >Evde yapilir,
                      >>
                      >> >Karpuz kuyuda sogutulurdu.
                      >>
                      >> >Erik agacinin çiçegi,
                      >>
                      >> >Pencere camimiza yaslanir,
                      >>
                      >> >Güz yapraklari bahçemize düserdi.
                      >>
                      >> >Kardan adam yapilir,
                      >>
                      >> >Evlerde soba yakilir,
                      >>
                      >> >Kis gecelerinde masal anlatilirdi.
                      >>
                      >> >Merdiven çikilir,
                      >>
                      >> >Aidat ödenmez,
                      >>
                      >> >Yönetici seçilmezdi.
                      >>
                      >> >Evler badanali,
                      >>
                      >> >Sokaklar lambasiz,
                      >>
                      >> >Mahalleler bekçili olurdu.
                      >>
                      >> >Ajans radyodan dinlenir,
                      >>
                      >> >Çizgi roman okunur,
                      >>
                      >> >Defterlere kenar süsü yapilirdi.
                      >>
                      >> >Hayat,
                      >>
                      >> >Arkasi yarin gibiydi,
                      >>
                      >> >Kesintisizdi.
                      >>
                      >> >Her gün yasanacak bir sey vardi.
                      >>
                      >> >Herkes kendi düsünü kurar,
                      >>
                      >> >Kendi hayatini oynardi.
                      >>
                      >> >
                      >>
                      >> >SIMDI
                      >>
                      >> >Simdi,
                      >>
                      >> >Herkes
                      >>
                      >> >Yogun,
                      >>
                      >> >Yorgun
                      >>
                      >> >Ve
                      >>
                      >> >Tek basina...
                      >>
                      >> >
                      >>
                      >> >Can Dündar
                      >>
                      Güçlülerin İktidarına Karşı; Trabzonspor!

                      Yorum




                      • ayriliklar uyandirmali kör yüregimi


                        cehennem yanginlarindan ölmeden çiktiysa bedenim


                        artik benim olmaliyim...benim


                        yeter yüregimi bir çift gözün atesine rehin verdigim!!!!!!!!!
                        "Orada birisi farklı yürüyordur."

                        Yorum




                        • 15 gün arada fazla muhalefet yapmamak için siir yazmak gerek[img]smileys/smiley17.gif[/img]NIGÂRIN-1fficeffice" />Geceme ay olup, günüme günesDogan sensin, ölen benim... Nigârin...Ela gözlerinden ruhuma ates,Salan sensin, yanan benim... Nigârin...Unutmustu gönlüm aski, ne idi?Yillardir kurumus, susuz vadiydi.Ask yagmuru olup gönlüme simdi,Yagan sensin, tasan benim... Nigârin...?Ruhun güzelligi simaya yansir?Nezdimde bu düstur sana münhasir.Sevda gemisini yüzdürmekte sir...Kaptan sensin, tayfan benim... Nigârin...Samimiyetinle, tatli edanlaEssiz gülüsünle, içten sedanlaBeni benden alan tüm varliginlaIlham sensin, yazan benim... Nigârin...NIGÂRIN-2Nigârin bu yollar nereye çikarVuslata mi yoksa hüzne mi? muglak...Engeller dag gibi... hele dön bir bakNigârin bu yollar nereye çikar...Nigârin ne dersin olur mu bu isDüslerim yalan mi söylüyor yoksa?Gönlüm su misali askina aksaNigârin ne dersin olur mu bu is...Nigârin gözlerin... gözlerin var yaHani ela bir renk örtüyle kapliBir hançer misali bagrima sapliNigârin gözlerin... gözlerin var ya...Nigârin bagimsiz birisiydim benGönlü esir biri ne kadar hürdür?Azatsiz kölenim ister sev-öldürNigârin bagimsiz birisiydim ben...Nigârin bosa mi bunca hislerimIçten içe eriyorum duy beniAnlamazsan, bari meczup say beniNigârin bosa mi bunca hislerim...Nigârin çikarim bir gün karsinaGördügün cesettir unutma bunuAsk; okumak sevdiginin ruhunu...Nigârin çikarim bir gün karsina...NIGÂRIN-3Nigârin sensizlik sancisi bastiIssiz yüregimi, dar mekanlarda.Yitirdim kendimi hafakanlarda.Askin cellat olup, ruhumu asti...Bir atesböcegi yanip sönmekte,Zifiri geceyi bölen tek isik.Hayal-gerçek birbirine karisikBulut olmus, etrafimda dönmekte...Yogunlugu her hücreme islemisSeni düsünmenin istirabinin.Tam ortasindayim ask girdabinin,Meger ki feryadim isitilmemis...Sakiyan bülbüller elem dogururBenim tecellimde, senden meftûrum.Hayalinle yasamaya mecburum,Düslerim an be an umut yogurur...Gözlerin silahin, vurulmam ne gam!Intihar edenim, suç senin degil.Ela renk yem?ine etmisim meyil,Bu yüzdendir ask oltana takilmam...Böyledir Nigârin ask mecellesi,Sevilen her daim sevene tasa,Usandiran naz da degismez yasa.Sabir ve tevekkül çözüm adresi...Müebbet hükmüyle sabit sevdamsin.Ten topraga karissa da can baki,Ruhum ile yanindayim illa ki.Sen her harûkârda iki dünyamsin...NIGARIN-4Bu gece sevdami göklere açtimYildizlara seni sordum Nigârin...Ayin savki yeryüzüne düserkenCemalini onda gördüm Nigârin...Inceden inceye bir hesap ettim?Seni düsünmeden kaç gece yattim?Günleri aylara, yillara kattim,Sonuçta sifira vardim Nigârin...Askin suracikta, tam yüregimdeGizlenip dururken böyle derindeSeni hatirlayip her seferindeBen askin sirrina erdim Nigârin...Bana artik her sey bitti desen deBil ki kalbim esir kalacak sendeVe sen istesen de, istemesen deAskim dedim... orda durdum Nigârin...Not: Nigârin tasvir kadar güzel demek.. C.K
                          #7 King of Kings

                          Yorum


                          • Halk Böyle Istiyor Oglum! ...

                            'Bir babanin dogum gününde
                            ogluna mektubudur...Görülmüstür'

                            Sevgili oglum
                            Bugün tam on yedi yasindasin
                            Görüyorum ki artik
                            Her seyin farkindasin
                            Ama ne zaman ararsam seni
                            Ya diskoda
                            Ya barda
                            Ya da televizyon karsisindasin

                            Haklisin oglum
                            Devir artik bu devir
                            Sen de çemberini çagina göre çevir
                            Senin neyine
                            Resim roman siir
                            Senin neyine
                            Sanat vesair
                            Ne diyor meshur televizyon büyükleri
                            Vur patlasin çal oynasin
                            Devir artik bu devir

                            Nasilsa
                            Son dügmesi de koptu insanligin
                            Vefa can çekisiyor arka sokaklarda
                            Umut mendil salliyor giden trenlerin ardindan
                            Onur, adres ariyor mezarliklarda
                            Dostluklar çöp tenekelerinde sahipsiz
                            Ve anahtar teslimi asklar satilik köse baslarinda
                            Hem de üç kurus mutluluklara...

                            Ama sen de haklisin
                            Sana mi kaldi
                            Kurtarmak vatani
                            Sana mi kaldi
                            Uyandirmak yatani
                            Sana mi kaldi
                            Duvara yapistirmak
                            Bu memleketi satani
                            Anasini aglatani....

                            Gel gör ki oglum
                            Senin de kurtulusun yok bu gidisten
                            Ne etsen- ne yapsan
                            Bir dügün
                            Bir bayram
                            Bir lale devri
                            Hangi ekrana baksan

                            Kim kiminle evleniyor
                            Kim kiminle çildiriyor
                            Kim kime daldan dala
                            Gelinim olur musun diyor

                            Kimisi sahte gelin
                            Kimisi zengin bir prens
                            Kimisi de insanliktan bir yudum bir nefes
                            Bekliyor da bekliyor

                            Bak her gün ayri bir kanalda
                            Bambaska bir 'ünlüler çiftligi'
                            Her kanalda söhret olmanin dayanilmaz hafifligi
                            Ve iste böyle
                            Pazara dökülüyor bir bir
                            Herkesin yumak yumak ipligi
                            Yillar var ki oglum
                            Birileri iste
                            Bizi hep böyle gözetliyor...
                            Ve sen de görüyorsun ki
                            Bu sahneler
                            Bizi ne de güzel özetliyor

                            Kimin umurunda yarinlar
                            Kimin umurunda çocuklar
                            Kimin umurunda bu isyankar çigliklar
                            Bir kavgadir
                            Bir yaristir
                            Bir rezalettir gidiyor.
                            Kime sorsan
                            Cevaplar dünden hazir
                            Halk böyle istiyor oglum
                            Halk böyle istiyor
                            Gel gör ki
                            Bir reyting ugruna
                            Ne 'günesler batiyor' oglum
                            Ne günesler batiyor....

                            Ahmet Selçuk ILKAN
                            Bazen Sevinç Bazen Keder, Trazonsporlu Olmak Yeter!
                            (Hepimiz TÜRKÜZ Ulan!)

                            Yorum




                            • Üzümlü'de 12 aralik 1993 gecesi saat 21.30 da kuzay iraka sizan iki komando timinde bulunan ve çatiimalar sonunda sehit olan 1972 sakarya dogumlu mustafa oglu jandarma komando onbasi ZEKERIYA GÜLYAMAN'in (1972-4 tertip) sahsi esyalari arasinda kendisinin yazdigi bir siir.saygilarimla sizlere sunuyorum

                              KOMANDO OLMAK ONURUMDUR

                              Olur ya bir çatismada ölürsem
                              Arkamda yas tutmayin
                              Birakin,topragimda rahat içinde yatayim
                              Bedenimden komandomu çikarmayin
                              Onlar benim gururumdur
                              Botlarimi çikarmayin
                              Onlar nice yollar asacak
                              Sehit olursam sirat köprüsünden geçecek
                              Elimden tüfegimi almayin
                              O benim namusumdur
                              Ölünce mezarima sembol olacak
                              Yara'min kanini silmeyin
                              Ahirette hesabi sorulacak
                              Gögsümden kör kursunu çikarmayin
                              O benim madalyam olacak



                              SEN SEHIT OLDUN


                              istanbul'u fethetmedin FATIH'im
                              Vatani sen kurtarmadin KEMAL'im
                              Korumak için vatani, can verdin.
                              Rütbeni yükselttin, sen SEHIT oldun.


                              Perisanim Oglum yazmak bana zor
                              Genç yasina mezar kazmak bana zor
                              Ilahlastin oglum, sen SEHIT oldun.


                              Sabir dile bana aglamayayim
                              Ak yüzüne kara baglamayayim
                              Seninde gözünü buglamayayim
                              Rahat uyu oglum, sen SEHIT oldun.


                              Serefli ölümün, muhtesem tören
                              Törene kosuyor bayragi gören
                              Bayraga sarili canini veren
                              Ruhun sad olmustur, sen SEHIT oldun.


                              Selalar verildi, ezan okundu
                              Isitenin cigerine dokundu
                              Müftü, Yarbay birbirine bakindi
                              Güzel konustular, sen SEHIT oldun.


                              Misralar almazki yazayim beyit
                              Dedem gazi idi, sen oldun SEHIT
                              Atasinin izindedir koç yigit
                              VATANIM SAG OLSUN, sen SEHIT oldun.


                              Salim Yarar (Emekli Ögretmen)
                              Sehit Deniz Komando Onbasi
                              Fatih Kemal YARAR'in Babasi
                              12.01.1994


                              Yorum


                              • türk gençligine............



                                Bir gün olur, elbette eski begler dirilir;
                                Yine kiliç kusanir tarihteki pasalar.
                                Yine sanlar alinip nice canlar verilir,
                                Yigit akinimizdan yine dünya sasalar.

                                ?Türk tarihi? denen kahramanlik siirini
                                Yeniden yazmak için harcayacagin kandir.
                                Misralarin içinde en güzel ve derini
                                Batida ?Nigbolu??, doguda ?Çaldiran?dir.

                                Yine batililarin üçüncü Kosova?da
                                Topraklara sereriz, bir degil, birkaçini.
                                Çekilince kiliçlar yeniden Haçova?da
                                Param parça ederiz Cermenligin haçini.

                                Yine ufka açilir sanli korsanlarimiz,
                                Bir Türk gölü yaparlar Akdeniz?in içini.
                                Aci aci gülerek bu gün susanlarimiz.
                                Yarin rezil ederler Romali?nin piçini.

                                Genç Fatih?in ordusu yine tekbir alinca
                                Söndürürüz kafirin Meryem Ana mumunu.
                                Haritadan sileriz Tuna?ya at salinca
                                Ulah?ini, Sirb?ini, Bulgar?ini, Rum?unu.

                                Gövdesini elbette döndürürüz kalbura
                                Bir geçerse Moskof?un elimize yakasi.
                                Çanakkale önünde yine kopar bir bora
                                Süngümüzle bozulur Ingiliz?in cakasi...

                                Yigit Harbiyeliler! Ögrenin dersinizi:
                                Kahraman göz kirpmadan düsmana saldirandir.
                                Vazifeniz: Kanije, Silistire, Pilevne,
                                Nigbolu, Kosova, Malazgirt, Çaldiran?dir.

                                Yarin Yavuz dirilip bize buyruk verince
                                Kizgin kum çöllerini yeni bastan asariz.
                                Kanlarimiz sebildir; akitarak hepsini
                                Belirsiz mezarlarda anilmadan yasariz...

                                h.n.atsiz

                                Yorum

                                Üzgünüz, bu sayfayı görüntüleme yetkiniz yok

                                En Aktif Kullanıcılar

                                Daraltma

                                En aktif kullanıcı yok.
                                Yükleniyor...
                                X