Bayram geliyor geldi kapımızı çaldı çalıcak.....Hepimizde bir heyecan... Bir duygu yoğunlaşması....Ne güzeldir bayramlar sevenler birbirini haytırlar dayanışmalar dostluklar yeniden demlenir taze çay gibi.
Geçen bayramda yine mezarlıkları ziyaret ettik,sonra akrabaları sonra aile dostlarını. Derken akşam oldu. Yorgunduk Annem birden Dursun Hocanın oraya gidelimmi dedi.
Dursun Hca dediği bizim köyde 27 yıl imamlık yaptıktan sonra emekli olan çok sevdiğimiz aile dostumuzdan öte akrabamız gibi bir büyüğümüzdü. Çok sevdiği köyünün tepesine ( Hola derler eski adına şimdi Ormancık adını aldı) bir ev yapmış orda yaşıyordu.
Son bir yılıysa vatan hasretiyle geçmişti. Çünkü son zamanlard aduymaya sıkça alıştığımız kanser illeti onuda sarmıştı. Son gördüğümüzde annem tanımasaydı yanımızdan geçip gidecekti. O kadar kilo vermiştiki. O daltaban adamdan bir deri bir kemik kalmıştı.
Neyse vakit geç olmasına rağmen evine gittik hayır duasını aldık. Annemin yaptığı pekmezden getirdik. Çok dualar etti bize. Nasipse Kurban Bayramında görüşürüz dedi.
Hocamız 2 hafta önce vefat etti. Eğer görmeseydik onu Kurban Bayramındada göremeyecektik. Hiç göremeyecektik. O zaman hayatımın en büyük keşkelerinden birini yaşayacaktım.
Küçükken dedem öldüğünde yüzüne bakamamıştım korkmuştum. Oysa o benim canımdan çok sevdiğim dedemdi. Hala nedne korktuğumu anlamıyorum. İçimde bir yara kaldı bu. Gittiğim bütün cenazelerde yüzü açıp baktım mevtaların. Ama içimdeki pişmanlık hala geçmedi geçmeyecekte..
Arkadaşlarım sizinde böyle" Keşke "leriniz vardır. Paylaşıacak paykaşılınca belki geri gelmeyecek ama sızısı biraz azalıcak keşkeler.