“Trabzonspor, Ona Hayat Verenlerin Hayatýdýr”
BMN Dergisi’nin bu sayýsýnda kýsaca tanýtýmýný yaptýðýmýz “Derin Trabzonspor” kitabýnýn yazarý, gazeteci yazar Cevat Ocak ile görüþtük. Trabzonspor camiasýna ýþýk tutacak bu kitapta sadece Derin Trabzonspor irdelenmemiþ, ayný zamanda Trabzonspor Tarihi’nin resmi olmayan kaydý da tutulmuþ adeta. Özellikle genç taraftarlarýmýza ýþýk olacaðýna inandýðýmýz bu kitabý kaleme alan Cevat Ocak, BMN olarak bizlerin sürekli yanýnda olan bir isim. Biz de hem kitabý biraz daha tanýtabilmek, hem de Trabzonspor’un “derinliklerine” olan ilgiyi arttýrabilmek için kendisiyle bir röportaj yaptýk.
Tunga Liman: Cevat Bey öncelikle bu röportaj talebimizi kýrmadýðýnýz için çok teþekkür ederiz. Trabzonspor’un derinlikleriyle ilgili kitabýnýzdan önce sizi kýsaca okurlarýmýza tanýtabilir miyiz?
Cevat Ocak: Ben Trabzon doðumlu ve iyi bir Trabzonsporluyum. Trabzonspor’un o þampiyonluk yýllarýnda ortaokul öðrencisi iken maç günleri okuldan kaçýp, Avni Aker’in kapýlarýnda bekleyip büyüklerimize “Abi beni de maça götürür müsün” diyenlerdenim. Gazeteciliðe 1983 yýlýnda yerel Karadeniz Gazetesinde baþladým. Daha sonra sýrasýyla Güneþ, Tercüman, Bulvar gazetelerinde ve TRT de çalýþtýktan sonra 5 yýl aralýksýz Milliyet gazetesinde muhabir olarak çalýþtým. 1991 yýlýnda Trabzon belediyesine geçerek basýn bürosunda çalýþmaya baþladým ve halen bu görevimi sürdürüyorum. Bu görevimin yanýsýra sýrasýyla Türksesi, Karadeniz Olay, Spor Ekstra, Ekspres, Taka ve Ýlkhaber gazetelerinde aralýksýz 16 yýl spor yazarlýðý yaptým.
Tunga Liman: Röportaja kitabýnýzýn kapaðýndaki harika sözler için sizi tebrik ederek baþlamak istiyorum. Konusu Derin Trabzonspor olan bir kitap için bundan iyisi olamazdý herhalde: “Trabzonspor, ona hayat verenlerin hayatýdýr”. Bu söz sizin öyle deðil mi?
Cevat Ocak: Evet bu söz tamamen bana ait. Ben Trabzonspor’un tarihini, þampiyonluklarýný ve bugünlere nasýl geldiðini 1990 yýlýndan beri irdeleyen bir kiþiyim. Araþtýrmalarýmdan edindiðim bilgiler beni, “Trabzonspor, kendisine hayat verenlerin hayatýdýr” sözüne getirdi.
Tunga Liman: Biz yakýn zamana kadar Trabzonspor’a bakýþý deðerlendirirken, gelenekselciler – yenilikçiler ayrýmý yapýyorduk. Bir süredir ise “Derin Trabzonspor” dile getirilen bir söz oldu. Kitabýnýzda bunun tarifi olsa da bir kere daha sizden rica edebilir miyiz? Nedir Derin Trabzonspor?
Cevat Ocak: Bir kere þunu belirtmek isterim ki, Trabzonspor çok özel bir yapýya sahip yegane kulüptür. Gerek kuruluþ aþamalarý, gerek þampiyonluk yýllarý ve gerekse de buhranlý dönemleri atlatmasý, hep içerisinde barýndýrdýðý derinliklerin ruhundan gelmektedir. Ýþte Trabzonspor’a yön veren o derinlikler, her zaman Trabzonspor’un iyi yönetilmesini isterler. Çünkü, onu küçük bir bebekken alýp bugünlere getiren onlardýr. Bir çocuðun eðitimi gibi bir þeydir onlarýn yaptýðý. Elbette ki kendi ellerinde olmasý onlarý daha çok mutlu eder ama, kulüp ve takým performansýný yükselten anlayýþa da “Hadi gidin” demezler
Tunga Liman: Derin Trabzonspor, Trabzon þehrinin derinliklerinde midir? Yani Derin Trabzonspor’un bir temsilcisi olmak için coðrafi olarak Trabzon’da olmak bir zorunluluk mudur? Bu kökü çok eskilere dayanan “Trabzon Ýstanbul’dan mý, Trabzon’dan mý yönetilsin” sorusuna bir cevap mýdýr?
Cevat Ocak: Derin Trabzonspor kendisine fikren ve bedenen yakýn insanlarý içerisinde barýndýrýr. Bu kiþiler Trabzon’da da olabileceði gibi Ýstanbul’da veya bir baþka kentte de olabilirler. Yeter ki, fikirsel ve fiziksel yakýnlýk olsun. Derin Trabzonspor, kulüp baþkanýnýn elbette ki Trabzon’da olmasýný arzu eder. Ancak bu “olmazsa olmaz” deðildir. Ama onlar için “olmazsa olmaz”, Trabzonspor’un Trabzon’dan yönetilmesidir. Hele hele de 2000 kongresiyle birlikte bu fikir daha da kuvvetlendi. Ayrýca, yine 2000 kongresinden sonra Ýstanbul’ta oturan eski yöneticilerin yüzde 80’i de Derin Trabzonspor ile yakýnlaþtýlar. Çünkü, onlar da gerçeðin farkýna vardýlar.
Tunga Liman: Kitabýnýzda “Trabzonspor, Trabzon’dan yönetilsin” demiyor, “Trabzon yerinden yönetilsin” diyorsunuz. Bu yerin ise Trabzon olduðu belli. Peki bu Trabzonspor’u Trabzon’a sýkýþtýrmak olmuyor mu?
Cevat Ocak: Trabzonspor’un Trabzon’dan yönetilmesini isterken baþkan mutlaka Trabzon’da olsun fikrinde deðiliz. Baþkan ve bazý yöneticiler Trabzon dýþýndan da olabilirler. Ama istiyoruz ki, karar mekanizmasý Trabzon’da olsun. Yani kulübün geleceði ile ilgili kararlar Trabzon dýþýndaki ofislerde Baþkanýn iki dudaðý arasýndan çýkmasýn. Trabzonspor yöneticilerin çoðunluðu tarafýndan yönetilsin. Trabzonspor’a seçilen yönetici yönetilen konumda olmasýn. Maalesef Trabzonspor Ýstanbul’dan yönetildiði zaman Trabzon’daki yöneticiler yönetilen konumunda görev yapýyorlar. Bu da buradaki yöneticileri futbolcular, Teknik direktör ve kamuoyu nezdinde küçük düþürüyor. Futbolcular ve teknik direktörler baþkana baðýmlý olarak Trabzon’dan kopuk çalýþýyorlar ve bu da olumsuz sonuçlar doðuruyor. Mesela Ziya Doðan’ý sýrf Nuri Albayrak getirdiði için Trabzon’daki baþta Asbaþkan olmak üzere bazý yöneticilerle geçinemedi. Yine bazý ünlü diye alýnan futbolcularda ayný bu þekilde Trabzon’a gönderildikleri için buradaki yöneticiler sorunlarýyla ilgilenmedi. Sonuçta zararý hep Trabzonspor gördü. Trabzonspor’un gerek þampiyonluklarý, gerekse de diðer yýllardaki en baþarýlý döneminde kulübün Trabzon’dan yönetilmesinin katkýsý inkar edilemez bir gerçektir. Kulüp ne zaman Ýstanbul’dan yönetilmiþse hem kulüp hem de takým performansý hep dibe vurmuþtur. Bunlara kitabýmda da yer vermiþim.
Tunga Liman: Kitabýnýzda Ali Özbak’ýn köþe yazýsýndan alýntýlanmýþ bir bölümde, Albayrak’ýn kongrelerde baþ göstermemiþ olmasýna raðmen ilk katýldýðý kongrede aday olduðu ve Derin Trabzonspor’u temsil ettiði iddia edilen iki adayýn toplamýndan fazla oy aldýðý vurgulanýyor. Öyleyse bu Derin Trabzonspor derinliðini kayýp mý ediyor; yoksa Albayrak ve onun elindeki maddi manevi güç, Derin Trabzonspor’u da ikna mý etmiþti? Derin Trabzonspor hala eskisi kadar etkili midir?
Cevat Ocak: O kongre Derin Trabzonspor’un bölündüðünün en açýk örneði idi. Nuri Albayrak asbaþkan tercihini Haþým Sayýtoðlu’ndan yana yapmasý bunda etkili oldu. Çünkü iyi biliyorum ki Albayrak,’ýn daha önce Asbaþkanlýk teklif ettiði bazý isimlere Derin Trabzonspor vize vermediði için görev kabul etmediler. Tabi bu arada Trabzonspor kongrelerini çok iyi bilen Haþým Sayýtoðlu’nun liste tercihi ve seçim kazanma formülü Albayrak’ý baþkan yapmýþtýr. Eðer o kongrede Özkan Sümer aday olmamýþ olsaydý Ýskender Önal banko seçimi kazanýrdý. Belki de Sümer sýrf bu yüzden ortaya çýktý veya çýkarýldý. Albayrak yönetiminde altyapýnýn baþýna gelmesi de bu ihtimali kuvvetlendiriyor.
Tunga Liman: Genç nesil Trabzonsporlu Taraftarlarýmýz, zaman zaman efsaneyi yaratan deðerlerimizle karþý karþýya geliyor. Efsanenin parçasý olmuþ olanlar genelde “eskinin tanýnmamasýndan” þikayetçi. Ýyi ama bugünlere kadar genç arkadaþlarýmýza etraflýca bu efsanenin tarihini, oluþumunu, geliþimini anlatacak eserler yoktu. Bunda efsane deðerlerin suçu, ya da kusuru yok mu? Kulübün internet sitesindeki bölüm bölüm ve çok özet haldeki resmi bilgiler dýþýnda; ki onlarýn da bazýlarýnda yanlýþlýklar var; kaynak yok ki insanlarý aydýnlatacak.
Cevat Ocak: Çok haklýsýnýz. Bugün 20-30’lu yaþ kuþaðý gençler tabi ki efsane günleri yaþamadýklarý için kim kimdir bilemezler. Ýþte ben “Derin Trabzonspor” kitabýný sýrf bu yüzden hazýrlardým. O günleri yaþamayanlar için bir kýlavuz olsun istedim. Bugüne kadar da böyle bir kitap hazýrlanmadý. Mesela Trabzonspor Avni Aker’de Leverpool’u, Ýnter’i, Barcelona’yý nasýl yenmiþ. Þampiyonluklara nasýl, hangi teknik direktör ve futbolcularla ulaþmýþ. Baþkanlar kimlerdi. Kolay deðil, Anadolu’dan bir takým çýkýp futboldaki Ýstanbul imparatorluðuna son vermesi. Bir baþarý bir kez yakalandýðý zaman tesadüf olarak deðerlendirilebilir. Ama Trabzonspor bunu tam 6 kez baþardýðý için bu baþarý asla tesadüf deðildir. Bu bir planlamanýn, bir yönetim anlayýþýnýn, bir ezilmiþliðin ve hor görülmüþlüðün ürünüdür. Bütün bunlar kitapta açýk bir þekilde anlatýlmaktadýr. Sanýrým bugünlerde o eski günleri anlatan bir de belgesel hazýrlanýyor. Bütün bunlar Trabzonspor’u gelecek kuþaklara anlatmasý bakýmýndan çok önemlidir. Ama insanlar bu tür yayýnlarý mutlaka alýp okumalýdýrlar.