engin baytar özer hurmacı bize yeter
İlk yarının bitmesine daha 5 hafta var erken oldu bu başlık.Lideriz ve liderliği nasıl koruruz buna enerjimizi harcayalım.Bu başlık en hit ve geyik başlık olma potansiyeline sahip çünkü tecrübeler o yönde.
4 sorunlu mevki için şu 4 Türk futbolcuyu almalıyız:
Abdurrahman Dereli
Engin Baytar
Özer Hurmacı
Mehmet Yıldız
Valla bence artık geniş bir kadro kurmanın zamanı geldi...
Engin baytar,Mehmet Topuz,Özer Hurmacı,Mehmet Yıldız,Hayrettin Yerlikaya,Abdurrahman Dereli,Orhan Şam...
Alınsın daha kolay şampiyon oluruz...
EĞİTİM ŞART!!!
Bence En önemli Transferimiz şu anlık için HES'tir.
topuz ve tekke...
gerisi hikaye...
İngiltere'de ay yıldızlı bir takım var,Portsmouth! http://www.portsmouthfc.co.uk/
Ve Bordo Mavili Güzel Amblemli İngiliz Takımı http://theterras.co.uk/main.htm
https://twitter.com/HuseyinnKurt
Bence iyi bi sol açık yabancı olursa daha ii olur,sonra özer ve engini de oyun kurucu olarak alırız.Galiba belçika da bi oyuncumuz vardı kiralık onu da çagırabiliriz.
Engin Baytar ile ilgili bazı söylentiler var, doğruluk payı var ise malesef işimize yaramaz gibi duruyor ama inşallah doğru değildir.
Sol açık bu takıma şart. Yöneticisinden, taraftara ve spor yazarlarına kadar herkez bunu dillendiriyo. Bu konuda ortak bir görüş sağlanmış durumda ancak ben 10 numara transferinin yapılacak bir sol açık transferinden sonra gerek olmayacağı düşüncesindeyim. Çünkü orta alandaki yerinden sola kaydırılan Colman bu işi Selçuk'la beraber en iyi şekilde yapacak oyuncularımız. Colman'ın sola kayması Selçuk'un defansif anlamdaki yükü bu mevkide gerekli yaratıcılığı bu iki oyuncuya sağlamıyor.
Sol açık transferini de çok yönlü oyunculardan tercih edersek bu Özer olabilir Engin olabilir Alex olabilir farketmez ama bu tipte bir oyuncuyla gerçekleştirilirse orta alandaki bazen düştüğümüz yaratıcılık sıkıntısıda ortadan kalkabilir.
Orhan şamı da alabilirsek ii olur bence sag beke iyi bi oyuncu...
aRKADAŞ, TEK KELİME EDEMİYORUM, vALLAHİ BRAVO, mukemmel BİR ARAŞTIRMA YAPMIŞ ARKADAŞLAR. Hakikaten parayla satsan, paha biçilemez. Burada ALEX-NONDA-CISSE-NOBRE ve KAZIm KAZIM için tutuşan bir ben var, takımlarında patlamayı yapamamış (ALEX bambaşka, saymayın) ama bence ulkedeki en iyi yabancılar.
Bize vermeyeceklerine adım gibi eminim, ama anlaşsak, sene sonu gelebilirler. Alex HAYAL, mutlaka bizden fazlasını veren olur. Ama diğerleri, gözden ırakta. BU yerliler yanına, hiç bıkmadan tekrarlıyorum:
JUAN ROMAN RIQUELME.............
Ülke, 3 büyütülmüş ile eski efsane arasında yarışın olduğu ve kayırılanların kazandığı bir arenaydı. Kayrılmadan büyük birşey kazanıldığının tek ıspatı Trabzonspor idi ve yine yaptı, bu çok büyük bir iş, başaranların başarısı dünya çapında bir iş!
ragıp (kayseri)
özer (ankara)
mehmet yıldız (sivas)
bir adet de sol açık tamamdır.
fazla transfer yapacağımızı sanmam başkan kriz var diyor bir veya iki transfer olur tahmin ediyorum...
Şenol Güneş: “...Ama unutulmasın ki, adalet zengin bir hazinedir, günü gelince herkese lazım olur”
Bana göre topu ilerde tutabilecek bir forveet oyuncusuna ihtiyacımız var. Hem hava toplarında topu rakip sahada bize kazandıracak,hem vucüdunu iyi bir şekilde kullanıp topu saklayacak,hem de ceza alanı içerisinde diğer oyuncularımıza boş alan açabilecek bir uzun forvet oyuncusu lazım.
Ama devre arasında ama sezon sonunda kesinlikle bu tarzda bir adam kadromuza katılmalı.
Benim gözüme çarpan Marc Janko..2005 ten bu yana Red Bull Salzburg'ta. 1.96m boyunda ve 1983 doğumlu.İlk sezoununda 10 maçta 11 gole imza atmış.Bu sezon harika bir giriş yapmış ve ilk iki maçta 5 gol atmış. Wikipedia'nın son güncelleniş tarihine göre 18 maçta 25 golü bulunuyor.
Muhakkak bu rakamları yakalayan birinin fiyatı ve talipleride/izleyenleride artmıştır.
Wikipedia'dan okumakla istatistiklerinin iyi olduğu söylenebilir ama canlı gözle izlemediğim birisi.Eğer bu oyuncuyu izleyen yada ilgilenen birisi varsa belki biraz anlatabilir.
İleri uca Mehmet Yıldız'ı artık iyiden iyiye düşünmeye başladım...
Özer Hurmacı yine benim favorilerimden ve performansı da bizi yanıltmadı. Her geçen gün daha iyiye gidiyor.....
Baştan beridir gönlümde yatan as 10 numara Riquelme hayalim hala sürüyor..
Sol açığa muhakkak birini almalıyız ama bence bu bölgenin as ismi Engin değil..
Daha tecrübeli birini bulmamız lazım. Ki benim o bölge için e favorim bir patlama yapmasını beklediğim Albert Luque..
Ali Güzeldal'ı da gönlüm hala istiyor..
Onun dışında Tolga muhakkak bir takıma kiralık verilmeli. Böylece hem kendi kafasını toparlayabilir hem de Onur'un önü açılır..
Hazır geride yetişen bir Ceyhun var iken Hüseyi iyi bir ücret karşılığında elden çıkarılabilir (ki kendisini çok sevmeme rağmen bunu diyorum)...
Hüseyin'in artık misyonunu tamamladığını ve hatta bu taraftarın onu hak etmediğini düşünüyorum. Rusya dışında, gerçek bir Avrupa ülkesine giderse çok sevinirim...
Aimar Benfica'da oynayamıyor. Belki o da düşünülebilir. Formunda aşırı bir gerileme var gerçi ama yine de Türkiye'de çok büyük işler yapar..
Sağ bekte ise Serkan ve Tayfun iyiler gayet. Bırakalım o bölgeyi...
Onun dışında yedek kalmayı hiçbir zaman sorun etmeyen ve tam bir görev adamı olan Ferhat ile de bence sözleşme uzatmalı.
Çok meziyetli biri olmasa da hep belli bir seviyenin üzerinde oynuyor..
Sami de eğer forma şansı bulacak ise sözleşmesi uzatılması gerekenlerden.. Ya da sözleşme uzatılıp kiralık gönderilmesi gerekenlerden...
Milli formaya düşkün değilim"
Turkcell Süper Lig'de zor günler geçiren Gençlerbirliği'nde, son haftalarda oynadığı oyunla dikkatleri çeken Engin Baytar, milli formaya çok fazla düşkünlüğü olmadığını söyledi.
Herkesin A Milli Takım formasını giymek istediğini vurgulayan Engin, "Açıkçası çok fazla milli forma düşkünlüğüm yok. Milli formayı taşımak insana ayrı bir gurur verir. O kadar çok fazla üstüne de düşmüyorum. Çağrılırsak gider elimizden geleni yaparız, çağrılmazam da gidenlere o formayı başarıyla taşımalarını dilerim" diye konuştu.
Engin Baytar, kendisinin Trabzonlu olduğunu ve ailesinde Trabzonspor dışında takım taraftarı bulunmadığını ifade ederek, "Ben aslen Trabzonluyum. Şu ana kadar sülalemde ne Fenerli, ne Galatasaraylı ne de Beşiktaşlı duydum. Herkes Trabzonspor'u tutuyor" dedi.
ÇOCUKKEN DEDESİNİN GAZABINA UĞRADI
Dedesinin fanatik derecede Trabzonsporlu olduğunu ve bu konuda kendisine bile tavır aldığını anlatan Engin, başından geçen ilginç olayı şöyle anlattı:
"Trabzonspor-Galatasaray maçını ailece seyrediyorduk. Ben orada Galatasaray'ı tuttuğumu söyledim. Dedem beni o gün evden kovmuştu. Hiç kimse benimle konuşmadı. Trabzonspor, Galatasaray'ı 2-0 yenince, dedem ondan sonra değişti ve 'al, şimdi Galatasaray'ı tutabilirsin' dedi. Ben küçükken bir kere o hatayı yaptım, bir daha yapmadım."
Şu anki konumu itibariyle profesyonel olduğunu hatırlatan Engin, "Gençlerbirliği'nde oynuyorum. Üç büyüklere transferimde ailem zorluk çıkarmaz. Onlar da benim işimin gereğini biliyorlar. Hangi takımın ekmeğini yiyorsam, o takımı tutmalıyım. Ben kendime Trabzonsporlu diyemem. Ailem Fenerbahçe'ye gitsem biraz tepki gösterirler. Ama yine de pek hoşlanmazlar. Dedem beni Trabzonspor'da görmek istediğini söylüyor. İstanbul takımlarından birisine gidersem dedim dedeme, o bana 'o zaman yanıma yaklaşma' dedi."
"BEN SORUNLU OYUNCU DEĞİLİM"
Gençlerbirliği'nde her sezon sorun çıkaran futbolcu gibi gösterildiğini vurgulayan Engin, kulüple sorunlar yaşadığını, ancak bunun tek taraflı olmadığını söyledi. Sezon başı kampa pasaportunu uzatma konusunda yaşadığı sorun nedeniyle geç katıldığını anlatan genç oyuncu, "Kulübümü aradım ve konuyu ilettim. Kulüp her türlü izni verdi ve '2-3 gün içinde hallet gel' dediler. Herkes beni kampa geç katıldı biliyor. Engin yine geç geldi, Engin yine kulüpte sorun yaratıyor diyorlar. Sorunlarda suçlu ben olsaydım, ben burada üç sene değil, üç hafta bile kalamazdım. Beni gönderirlerdi. Burası profesyonel bir kulüp. Buradan kimler gelip, geçti. Bir Engin'den mi vazgeçemeyecekler?" şeklinde konuştu.
HAKEMLERE TEPKİSİ
Engin Baytar, birkaç sezondur takımın içinde bulunduğu kötü durum ve yaşadıkları olumsuz günler nedeniyle saha içinde hakemlere karşı agresif bir tavır sergilediğini söyledi. Engin, şöyle devam etti: "Maç içinde, o maçın psikolojisiyle bazı şeyleri kaybedebiliyorsunuz. Takımın kötü bir gidişi olunca, bu bizleri de psikolojik olarak etkiliyor. Sahaya yüzde yüz konsantre ile çıkıyorsun. Hakeme karşı bu atmosfer içinde tepki gösteriyorsun. Bu nedenle çok eleştiri aldım. Herkes bana çok konuşuyorsun diye söylüyor. Hırsımdan dolayı hakeme itirazlarım oluyor. Kesinlikle bir art niyetim yok. Maçtan sonra kendimi değerlendirip, maçın hakemlerinden özür diliyorum. Onlar da beni anlayışla karşılıyor."
TEKNİK DİREKTÖR DEĞİŞİKLİKLERİ
Futbolcuların teknik direktör değişikliklerinden ister istemez etkilendiğine dikkati çeken Engin, son birkaç sezondur bunun sıkıntılarını çektiklerini ifade etti. Gençlerbirliği'ne ilk geldiğinde ilk hocasının Mesut Bakkal olduğunu belirten Engin, "Mesut hocayı çok severim. Mesut Bakkal ile birkaç sıkıntı yaşasam da o benim hocam ve büyüğümdür. Şu ana kadar zararım olmuşsa, sadece kendime zararım olmuştur. Etrafımdaki insanlara zarar vermem. Samet hoca ile ilk kez çalışıyorum. Çok memnunuz Samet Aybaba'dan. Futbolcularla birebir diyalogları, antrenmanları ve oynattığı oyun olsun, herşeyinden memnunum. Samet hoca ile çalışmalarımız neşeli geçiyor ve çok zevk alıyoruz. Bu ortamı da Trabzonspor maçına yansıttığımızı düşünüyoruz" dedi.
Hoca değişikliğinin her yerde yeni bir kan, yeni bir hava oluşturduğunu vurgulayan Engin, "Birkaç arkadaşımız yeni yeni kendine gelmeye başladı. Açıkçası çok umutluyum. Başarılı olacağımıza da inanıyorum" diyerek görüşlerini açıkladı.
"SOYUNMA ODASINDA AĞLAYANLAR VARDI"
Engin Baytar, iyi oynadıkları, ancak 1-0 kaybettikleri Trabzonspor maçı sonrasında bazı arkadaşlarının soyunma odasında ağladığını söyledi. Takımda çok genç futbolcunun bulunduğunu ifade eden Engin, "İyi oynanmış bir Trabzonspor maçından sonra bırakın beraberliği, galibiyeti hak etmiştik. Neticesinde kötü bir gol yedik, yenilince de birkaç arkadaşımız hırsından dolayı gözyaşlarını tutamadı. Galibiyet hevesimiz kursağımız da kaldığı için yerlisi de yabancısı da gözyaşı döktü. Soyunma odasında böyle bir olay yaşandı. Bu da takımdaki değişikliklerin göstergesidir" diye konuştu.
TRABZONSPOR'UN ŞAMPİYONLUĞU
Engin Baytar, kendisinin 1983 yılında doğduğunu ve Trabzonspor'un da son şampiyonluğun o yıl içinde elde ettiği hatırlattı. Kendisi doğduktan sonra Trabzonspor'un şampiyon olamadığını ifade eden Engin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Trabzonspor'un son şampiyonluğu da 1983 yılındaydı. Ben doğduktan sonra Trabzonspor şampiyon olamadı. İyi bir gidişleri var. Ben inanıyorum ki büyük maçlardan puanlar alırlarsa, şampiyon olabilirler. Yakaladıkları hava nedeniyle şampiyon olmamaları konusunda bir neden görmüyorum. Yıllar sonra Trabzonspor belki de o mutlu sona ulaşacak. Bir Trabzonlu olarak memleketimin takımın şampiyonluğuna sevinirim. En azından dedemin yanına rahat giderim."
Konu KUTADGU tarafından (19.11.2008 Saat 12:37 ) değiştirilmiştir.
ben yönetim kurulunun transfere onay vereceğini zannetmiyorum.malum kiriz ekonomisi uygulamak zorundayız.böyle birşey yaparlarsa haklıda sayılırlar.
tabiki orta sahaya bir oyun kurucu ve bir sol açık fena olmazdı.teknik ayağında top tıtabilen bir forvetede ihtiyaç var ama forvet alma lüksümüz hiç ama hiç yok.
Tabata ve Tekke, olmadı Tekke ve Tabata, o da olmazsa hem Tabata hem Tekke
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)